Oyun Yapımı ve Felsefesi
Bir bilgisayar mühendisinin oyun yapımı üzerine yaşadıkları ve tavsiyeleri
Oyun yapımının kültürel düzeyi ve felsefesi daima kodlama kadar konuşulmasada çok önemli bir olgu durumunda. Bu yazdığım yazılarda ve verdiğim özel derslerde, oyun sektöründe bir proje üretmek isteyen hanımlar ve beylere ilham kaynağı olacağına inandığım bazı projelere değindim. Daha listede sayamadığım bir sürü proje mutlaka olacaktır ama ben hem zamanın hem de sınırlı alanın kurbanı olan biriyim. Kendime limit koyduğum sayfada olabildiğince çok fazla fikir vermek istedim. Umarım anlayışla karşılamışsınızdır ve bu yazdığım yazı yanınızda bir başvuru kaynağı olarak yerini uzun bir süre korur.
Benim en büyük sorunum her zaman günümün büyük bir kısmını sağlık sorunlarım ve yoğun derslere vakit ayırmamla geçti geriye kalan zamanımı spor yapmak, film izlemek, kitap okumak ve resim çizmek gibi standart işlere ayırdığım gibi bilimsel makaleler üzerine araştırmalar ve bu araştırmaları temel alan eğitim programları, karikatür, yapay zekâ işleri ve asıl konumuz olan oyun yapımı ile uğraşmaya çalışıyorum. Haftada bazen sadece 5 saat boş vaktimin olduğu zamanlar hiç de az değildi. Ayrıca çeşitli internet platformunda insanlara bilgi vermek için çeşitli makale yazmaya çalıştım. Bunu söylüyorum çünkü kendime her zaman bir kıstas koydum, eğer o gün en az 5 farklı işte bir şeyler üretmişsem o gün huzur içinde uyurdum. Az zamanınız olsa da o zamanı verimli kullanıp, çok az zamanda bir sürü konuda güzel işler ortaya çıkarabilirsiniz. Birden fazla işle uğraşmak her zaman faydalıdır. Burada birkaç örnek ile size oyun yapımı üzerine kendi hayatımdan bazı tavsiyeler vermek istiyorum:
Dünya tarihindeki yaşamın tarihini anlamamızı sağlamış ve günümüzdeki genetik alışmaları başta olmak üzere çeşitli biyoloji bilim dalında kullanılan temel evrim yasaları yani bildiğimiz evrim teorisinin genetik yapılarını inceleyebildiğimiz ve kullanabildiğimiz kimya, biyoloji ve fizik ile açıklayabileceğimiz bazı doğal süreçleri arasında evrimi kapsamlı şekilde ilk işleyen Charles Darwin’in bir sözü hem medeniyetler hem de bireyler için çok önemli olduğunu düşünüyorum:
“Bilim ve Sanat bir kuşun iki kanadı gibidir. Bu iki kanadı kullanabilen toplumlar uçar ve özgür olurlar. Uçamayanlar ise tavuk olurlar. Tavuk toplum, önüne atılan bir avuç yemi gagalarken, arkadan yumurtalarının alındığının farkında bile olmaz.
Bu yazı bir bireyin, devletin basıl olması gerektiğini gerçekten özetliyor ama aynı zamanda oyun gibi bir eser üretmek istenildiği zamanda geçerliliğini koruyor. Bilim çevrenizi iyi anlamanızı sağlar ve size başkasının yapmadığı farklı konularda eserler çıkarmak için ilham verir. Mesela Günümüzden 545 milyon yıl önce başlayıp, yine günümüzden 495 milyon yıl önce sona erdiği kabul edilen Kambriyen Döneminde yaşamış herhangi bir canlının fosiline bakarsanız çoğu bilimkurgu eserinde gördüğünüz canlılar gibi gelecektir.Bu türler, farklı bir o kadar tanıdık canlıların çok uzaktan gelen hayatları gözünüzün önüne gelecektir. Eğer hayal gücünüzü zorlayıp bir akvaryuma giderseniz belki de Kambriyen dönemindeki su altını konu alan harika bir oyun ortaya çıkarabilirsiniz. Yâda belki de daha önceki bahsettiğim hoş bir anatomiye sahip mavi bir tilki bayan’a benzer bir karakterin çizimi size doğa ve insan ilişkisini sembolize eden, insandan farklı ama insandan daha güzel bir çizim veya karakter tasarlamak için ilham verecektir. Bilim ve sanat üzerine belli bir düzeyde birikim teknolojiyi takip etmenize, yaratıcı olmanıza, yazılımda hayati olan mantık yetisinin gelişmesine ve bir oyun için bu saydıklarımdan bile daha önemli olan geniş bir felsefi fikre sahip olmanıza neden olacaktır.
Bir ürünün arkasında felsefesi yoksa o ürün ruhsuz bir eserden başka bir şey olmaz ve başarılı olma ihtimali çok düşük olacaktır. Yazımın devamında kendi üzerimden verdiğim örnekler size bu durumun önemi hakkında daha fazla fikir vereceğini düşünüyorum. Bu konuda önceliğiniz orijinal fikirler, estetik ürünler ve iyi araştırma sonucu çıkmış verilerin projeye başlamadan önce araştırılması olmasını tavsiye ederim. Bu durumda gerçekten kaliteli işler ortaya çıkarırsınız ama eğer sadece para kazanmak ya da genel kültüre odaklanmış dar fikirli bir eser ortaya çıkarırsanız o durumda o sektörde büyümeniz ya da farkınızı belli etmeniz zor olacaktır çünkü daha önceki işlerinin sizin meslek hayatınızda adeta bir çapa etkisi yaratacaktır. Yani size tavsiyem bilimsel ve sanat konularında bir genel kültür edinin, estetik yargı konusunda bu konuda uzun süre çabalamış bireylerin fikirlerini ve eserlerini gözlemleyip kendinizce harmanlayın, normalde yapmayacağınız dallarda kendinizi geliştirmeye çabalayın, çıkaracağınız ürünü ciddiye alın ve o evrenin kurallarını belirleyin. Bunlar bana lazım değil demeyin, inanın bana öğrendiğiniz her şey kaliteli bir ürünün gelişmesinde bir katkısı olacaktır.
Bir oyun yaparken ben her zaman farklı farklı fikirler düşünmüşümdür. İlk vereceğim örnek tasarladığım bir strateji oyunu ile ilgili bir örnek. Bu oyunum 1.Dünya Savası ile ilgiliydi ve bu fikir yanlış hatırlamıyorsam 2008 civarı yıllarda aklıma gelmişti. O zaman dedemin bana hediye ettiği bir strateji oyunu ve küçüklüğümde dedem ile oynadığım oyunlardan gelen bir fikir harmanı ile şekillenmişti. O zamanlar dedem ile birlikte oyuncak askerlerim ile oynadığım oyunlarda her bir oyuncak asker ile karşı tarafın ne yapacağını tahmin etmeden hem o askerin kendi olup hem askerleri yukardan izleyen oyunların içinde olmak daha sonradan oynadığım bana hediye gelen oyun sayesinde izometrik bakış açılı bir strateji-macera oyunu yapma fikri aklımda oluştu. Ama popüler kültürdeki müttefikler yani 1.Dünya Savası zamanlarında Büyük Britanya Krallığı, Fransa Cumhuriyeti, Portekiz Cumhuriyeti, Belçika Krallığı ve Rus Çarlığı gibi ülkelerin olduğu tarafı temel alan bir hikâye yapmadım yâda bir milliyetçilik gösterip Osmanlı İmparatorluğunu konu alan bir oyun yapmadım. Alman İmparatorluğu saflarını konu alan bir oyun yapmak istedim. Bunun en büyük nedeni mekanik ve ağır zırhlar bakımından 1900 yıllarının başlarındaki araçları benim o zamanki amatör düzeyde modelleme yeteneklerim çalışmam için harika ve elimdeki imkânlar çoğunlukla o dönemde ortaya çıkan zırhlı araçları temel alıyordu. Osmanlı saflarını yapsaydım zırhlı aracın az olduğu ve kendisine has akılda kalıcı aracın olmaması yüzünden bu seçimimin oyun yapımına yeni başlayan biri için ne kadar iyi olduğunu fark etmişsinizdir.
İzlediğim zaman yolculuğu, alternatif zaman çizgileri ile ilgili yapımlardn aldığım ilham ve tarihteki bazı araştırmalarımın etkisi sonucu geçmiş ile geleceğin harmanlandığı çok hoş bir hikâye ortaya çıkarmamı şağladı. Bunu yapmam daha iyi oldu çünkü bir strateji oyunu yapmaktaki zorlukla çok karmaşık bir oyun yapamazdım. Ve aşırı karmaşık olmayan mekanikler oyuncuyu sıkabilirdi ama alternatif geçmiş oyuncunun o evrene ilgi duymasına neden olacağı için daha güzel bir eser çıkarmak mümkün hale gelmişti. Bu yaptığım projede tarih araştırmam, bilim kurgu edebiyatı ve çocukluğumda oynadığım oyuncaklar hakkındaki anılarım bir projenin oluşmasına katkı sağladı. Bilgisayar mühendisliği ve robotik üzerine araştırdığım bilgiler ile 1.Dünya Savası tarihi gibi alakasız gibi görünen konulardaki bilgiler bile iyi çalışıldığında çok güzel işler ortaya çıkarabildiğini görmüştüm. O yüzden oyun yaparken yapıcı düşünmek, farklı olmak ve her konuda azcıkta olsa bir birikiminizin olması faydanıza olacağı dersine ulaşabiliriz. Bir proje yaparken önceliğiniz milliyetçi fikirlerle doğmuş yâda popüler kültüre hitap eden bir ürün yapmaktan çok nasıl iyi bir eser yapabileceğiniz olmalı. Elimdeki imkânlar gelişirse potansiyeli kullanılabilecek birçok tarihi olay var ama belki de ben değil de bu yazıyı okuyan biri onları yapar…
Bir keresinde 50 yaşında olduğunu tahmin ettiğim bir beyefendi benim oyun yaptığımı duyunca çok sevinmişti ve “ milletimizin tarihini bütün Dünya’ya tanıtacaksın “ diyerek çok sevinmişti. Sonra ona yaptığım tarzların o şekilde olmadığını söyledim ama bu beni çok üzmüştü. Ülkemizde oyun sektörü hakkındaki en büyük hatalardan biri sonsuz evren ve kendi hayallerinizle kurabileceğiniz o kadar fantastik eser varken niye görece kısıtlı bir konuya sabit kalan fikir yapısı ve çok tutan bütün oyunların yapımcısı kendi ülkeleri ile kısıtlı kaldığını düşünmesi. “Temel Oyun Kültürü” konusunda verdiğim özel derslerde bulunduysanız yada araştırma yaptıysanız muhtemelen bu tarz kalıpsal düşüncelerin gerçekten çok uzak olduğunu fark etmişsinizdir. Yazının ilerleyen kısımlarında fantastik ve yaratıcı düşünmek ile ilgili daha kapsamlı hatıralarıma değineceğim…
Daha önceden bahsettiğim StarFox sersini hatırlamış mıydınız? O seri oyun tarihinde önemli bir yeri olan bir seri. Shigeru Miyamoto’nun yaptığı serilerden biri olması ve tarihin ilk titreşimli geri bildirim yapan oyun kontrolcüsü desteğinin bu oyun ile ortaya çıkmış olması bunlara bir örnek olabilir. Ama benim için bunlardan çok daha fazla bir nedeni var. Benim oyun programlamaya başlamamı ve oyun sektörünü kapsamlı bir şekilde araştırmamı sağlayan oyun serisidir kendisi. Ben çok küçük olduğum zamanlarda yaşadığım bir stres sonucu diyabet hastalığına yakalanmıştım. Bu olaydan 1 yıl sonra babam kalp rahatsızlığı geçirdiği zamanlarda dedem ile kaldım. Babam sağlığına kavuşmuştu ama o yaşadığım üzücü zamanlar bana ağır geldiğini kabul etmem gerek. Bütün ağırlığını dedem ile geçirdiğim zamanla atlattım diyebilirim. Bir gün dedem beni bir hipermarket’e götürdü ve bir dergi almak isteyip istemediğimi sormuştu. O zamanlarda adını bile fazla duymadığım Milliyet Kardeş dergisini gördüm. Oyun bölümünün içinde mutlaka onun resmini görmüssünüzdür. Dünya genelinde bilinen ismi ile Krystal ki Japon İmparatorluğunda ismi クリスタル (Kurisutaru) olan anatomik formda mavi tilki bayanı ilk gördüğümde gözümü ondan alamadım.
Kendisinin nasıl bir oyunda olduğunu ya da ismini bilemiyordum ama sırf onun hakkında daha fazla şey öğrenmek için o sayıyı satın almıştım. Ben küçüklüğümden beri biyolojiye merakım vardı. Çok küçük yaştan itibaren mikroskop sahibi olmuş, çeşitli canlı hakkında araştırma yapmayı seven bir çocuktum, böyle olunca insan anatomisine sahip zarif yüz hatları olan, ince bel kıvrımında çok havalı duran gümüş bir kemer zarif duran süslü mavi bir kuyruk uzay çağından çıkmış çok güzel bir üniforma ve vücudunun orta kısmında yoğunluk kazanan beyaz ve dışarı doğru olan mavi kürkün renk uyumu… Hiç unutamadığımda alnındaki yeşil mücevherden daha etkileyici bir yeşile sahip gözleriydi. Öyle bir düzeyde etkilenmiştim ki o zamana kadar yaşadığım bütün üzüntüleri o an unuttum. Bir başyapıta bakıyordum… İşin ilginç yanı oyunun başkarakterine ne kapakta nede makalede yer verilmemişken sadece tilki karakter olarak ona yer verilmişti. Sanırım dergiyi hazırlayanlar nasıl dikkat çekeceğini hesaba katmıştı. Daha sonraları önce StarFox serisini sonra diğer Nintendo serilerini en son bütün oyun dünyası hakkında araştırmalar yapmaya başladım en sonunda kendi oyunlarımı tasarlamaya ve dersi hazırlamaya başladım. Krystal ayrıca bana karakter yapımında çok önemli şeyler öğretti. Havalı ve güçlü bir karakter her cinsiyetten olabilir, farklı düşünmek ve standart insan karakterlerin dışına çıkmak bir standart olmalı, beklemediğin renk uyumları dikkat çeker ve güzellik kavramı konusunda bana farklı bir bakış kazandırdı.
Yukarıda bu anımdan bahsettim çünkü şimdi anlatacağım hikâye başka bir oyun projem ile ilgili ve oradaki karakterlerimin kayda eğer kısmı Krystal ile bazı ortak özellikler taşıyor. Daha sonraları Dünya genelinde tanıştığım ve iletişime geçtiğim diğer StarFox hayranlarından gördüm ki sırf Krystal’in yapay zekâlı olarak dolaştığı bir görevde onla birlikte görevler yapabilmek için 2005 yılında çıkmış oyunu günümüzde bile satın alan kişiler vardı. Ama neden? Bunun nedeni oyunların gerçek hayatta olmayacak şeylerin olmasına imkân vermesi, böyle fantastik ve hoş gelen bir karakter ile aynı görevde olmanın en yakın hali o oyun olduğu için hayranlar arasında özel bir yeri olması hiç şaşırtıcı olmadığını düşünüyorum. Farklı olan karakterler iyi işlenirse akılda kalıcı ve çok sevilen karakterler olacağı çeşitli karakter vasıtasıyla defalarca kanıtlanmış bir olgu durumunda. Bende estetik yargı ve insanlar ile doğanın ilişkisine farklı bir bakış sağlayan bu tarz karakterler daha etkileyici ve dikkat çekici olma potansiyeli bana çeşitli çizimde ilham vermiş oldu.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Bu aklıma gelen yeni oyun projesinde o evrendeki bu tarz karakterlere uygun bir arka plan hikâyesi oluşturmam ile fikir daha da güzel hale geldi ama bu yazıyı yazdığımda oyunumu henüz çıkarmadığım için fikri çalınmasın diye fazla hikâye kısmına giremeyeceğim. Üstünüze alınmayın, çalacağınızı düşündüğüm için demiyorum sadece içim böyle bir karar aldım. Hem bu hikâyedeki asıl ders önceki başka bir karakter üzerinden anlattığım ile aynı yani karakteri temel alan bir örnek. Tasarladığım karakterlerden en sevdiğim insan anatomisine yakın özellikler taşıyan anatomik bir beyaz kürklü bir kedi bayan. Vücudunda hikâye ile bağlantılı göğüs ile boyunu arasında duygusal hallerine göre ışık yayan bir kristal olan tasarımında ayrıca buz mavisi gözlerinin altında aynı kristallerin daha koyu versiyonları vardı. Saçları kürkle bağlantılı ve uçları beyazdan kırmızıya geçiyordu. Bu tasarımda ilk Türk bayrağındaki kırmızı-beyazın ağırlığının zıt versiyonu olacak şekilde uyumunu düşündüm çünkü kırmızı üstüne az beyaz olsaydı kırmızı yüzünden karakterin ayrıntıları 2 planda kalabilirdi. Kırmızı tasarımda kuvvetli bir güçtür ama kontrolsüz güç güç değildir sözünü burada hatırlatmak isterim. Gözlerini de Türk tarihinde mavinin öneminden almıştım. Şimdi aşırı milliyetçi olma dediğimi hatırladınız mı?
Ama size bu ayrıntıları anlatmasam bu karakterin dediğim yerlerden çıktığını anlamanız mümkün değildi ve sadece bir ülkeye has olacak bir karakterde değildi. Karakter tasarımında bu ince çizgi korunduğu sürece ve önceden bahsettiğim kurallara uyduğunuz durumda bir sorun oluşmayacaktır. Karakterin kıyafeti yine ayrı bir önem taşıyor çünkü karakter başrolde olacaktı o yüzden karakterin kıyafet tasarımına da önem vermem normalden daha da önemli hal almıştı. Bayan karakterlerde ben genelde açık giysi kullanma yanayım çünkü tarih boyunca dişiliğin ve kadının özgüveni ile bağdaşmış bir şeydir ama burada dikkat etmek gereken bir durum var. Karakterin açık giysi modeli karakterin anatomisi ile uyumlu olduğu kadar kişiliği ile de uyumlu olmalı. Eğlenceli bir kıyafeti ciddi birine uygun görmek genelde pek başarılı sonuçlar ortaya çıkarmaz. Karakterin cesur giyimi varken onu bir birey olduğunu ve kişiliği olacağını köşeye atarsanız başarılı bir karakter değil tam bir başarısızlık örneği ve cinsiyetçi bir iş ortaya çıkarmış olursunuz. Ayrıca fantastik bir bayan karakter yaparken, örneğin benim kedi kayan karakterim gibi kürk ayrıntıları, desenler, kulakların uzun olması yüzünden fantastik küpe çalışmaları ve kuyruğuna geçirebileceğiniz halkalar gibi orijinal işler çıkarmanız çok güzel ve etkileyici bir iş çıkarmanız için önemli ayrıntılar olacaktır. Tahmin edebileceğiniz gibi bende kendi karakterlerimde bu saydığım tavsiyeleri uygulamıştım.
Bu projede yaptığım karakterler insana benzememesine rağmen insandan daha güzel gözükmeleri genelde sanat da bu tarz tanımın melekler ile bağdaştırılmasından dolayı projenin ismini “ Cat Angels “ koymuştum. Farklı düşünmek ve beklenmeyeni tasarlamak her zaman işinize yarayacak düşünme metotları olacaktır. İnsanlar böyle farklı ürünler ve farklı karakterlerin olduğu evrenlere daima ilgi duyması yüzünden sabit kalıplar yerine bu tarz farklı karakterler ile görsel sunum yapmanız projenizin özel bir eser olmasına katkı sağlayan kritik bir faktör olacaktır ve yaptığınız iş rakiplerinden ayrılacaktır.
Son vereceğim örnek hayal gücü olduğu kadar tarih ve biyoloji gibi konularda bilgi birikiminin de önemli olduğu konusunda. Yanlış anlamayın astronomi fizik ve kimya konuları da önemli ama şu anın teknolojisi ile o birikimi gerçekten eğlenceli bir oyunda tarih ve biyoloji gibi konularına göre görece daha az kullanabiliyoruz. Bunu şimdiki örneklerimde açıklayacağım:
Mesela en sevdiğim astronomik objelerden biri olan Titan uydusunda geçen bir oyun yapıyoruz diyelim. Böyle bir oyun yaptığınız zaman hayal gücü olduğu kadar oradaki yer çekimi, atmosfer koşulları ve yüzey şekilleri çok önemlidir. Atmosferindeki kimyasal reaksiyonlar orada tasarlayacağınız olayları nasıl etkileyeceği hakkında fikir yürütmeli ve araştırma yapmalısınız. Titandaki yoğun atmosfer, yağan yağmurun metan olması ve yer çekimi yüzünden oradaki yağmur yavaş çekimde yağan yağ damlalarına benzeyecektir ama onu bizim gezegenimizdeki gibi yağan bir yağmur şeklinde yapmak size kalmış ama insanlar bu konuda sizi eleştireceğini ve böyle bir iş yaparken insanlara ora hakkında gerçekçi bilgiler vermeyi amaçladığınızı unutmamanız gerekir. Tabi oradaki her reaksiyonu programlayabilirsiniz ama bunu oyuna aktarsanız onu çalıştırabilen kişi az olur ve sistem performansı günümüzdeki yaygın teknoloji ile mümkün olmaz.
Ama bu yazıyı yazdıktan çok sonra bu bahsettiğim ayrıntıları daha iyi çalıştıran donanımlar her eve girdikten sonra performans sorunu olmadan bütün olasılık ve olayları projenize eklemeniz mümkün olacağını düşünüyorum. Ama bu gibi durumlar dışında mesela Kambriyen dönemini konu alan yani bundan 500 milyon civarı yıl önce yaşamış su altı yaşamı ile ilgili bir proje yapmaya karar verirseniz ki bunu özellikle öneririm. Bu dönemki canlılardan bahsetmemin ve önermemin ortak sebebi bu dönem yaşayan canlıları herhangi bir bilimkurgu filminde uzaylı olarak gösterseniz kimse karşı çıkmaz çünkü bu dönemde günümüzde yaygın özellikler dediğimiz çoğu biyolojik yapılardan çok farklı türlerin ortaya çıktığı bir dönemdi bu dönemde yok olan türler ve hayatta kalanları genetik yapısının aktarılma süreci sonunda günümüzde “Dünyalı” dediğimiz yaşamları gördük ama bu dönemki canlıların farklı bir kolu türünü devam ettirse günümüzde gezegenimizdeki yaşam çok farklı gözükebilirdi.
Bir projede gerçek bilimi kullanmanız en iyi kurgusal yapımdan bile daha etkileyici olabilir, önemli olan en uç örnekleri ve etkileyici olacakları seçmeniz. Bilimsel gelişmeleri sırf tek başına kullansanız da yâda bir kurgusal evrende kullansanız da o evrende daha önce hiç aklınıza gelmeyecek güzel ayrıntılar katmış olursunuz. Ayrıca insanların bilgilenmesine katkı sağlamış olursunuz.
Birikimli ve kemik bir hayran kitlesi olan bir evren yaratırken de aynı kurallar geçerli olacaktır çünkü o evrendeki olayların bir mantığa oturtulması genelde o eserin popülerleşmesine katkı sağlar. Şimdi bahsettiğim örnek projede biyoloji konusunun neden önemli olduğunu açıklayabilmem için o dönemki yaşamdan örnek vermem gerekiyor. Mesela “Hallucigenia Sparsa” adlı nesli tükenmiş bir türün fosillerine bakarsanız neresinin üstü neresinin altı olduğunu anlayamayabilirsiniz. Yâda projenizde en çok fosili bulunan “Trilobit” canlı gurubunu yani hamamböcekleri ve yengeçlerin sevimli uzak akrabasını. Ama o zaman o konuda araştırma yapmanız gerekir çünkü hepsinin ayırt etmesi zor farklı biyolojik özellikleri var. Mesela “Paradoxides Davidis” ve “Paradoxides Gracilis” gibi birbirine yakın akraba olan Trilobit türlerinde bile farklılıklar göz ardı edilemez. Bu dönem yaşamış Wiwaxia ve Opabinia gibi muhtemelen, alışık olduğunuz türlere hiç benzemeyen canlılar olduğunu hatta bu gezegene ait olamayacağını düşünmeniz muhtemel. Asıl büyüleyici olan gerçekten onların aynı sizin gibi bu gezegende evrilmiş türler olduğu. Bu türleri araştırmanızı özellikle tavsiye ederim.
Bu canlıların olası davranışları ve fosilleri hakkında birikim genel olarak biyoloji konularıyla alakalı bilgiler. Fark ettiyseniz 2 farklı konudan örnek vermiş olsam da ortak noktaları günümüzdeki alışık olduğumuz denizlerden çok farklı denizler olmaları. Benim yaptığım bir projede en eski hayvan türlerinden olan bir denizanasının insanları savunmak için kızgın deniz tanrısı Poseidon’a karşı kendi kuzenlerini bile yok etmiş bir tür olan insan adlı türü savunmak için yola çıkmasını konu alan bir senaryo oluşturmuştum. Ve bu olaynın geçtiği kurgusal dünya insanlığın denizler hakkında ürettiği kurgusal varlıklar ile bilimsel olarak kanıtlanan gerçek varlıkların bir arada olduğu bir denizde geçiyordu. Sizce böyle bir evrende olmasını isteyebileceğiniz büyük savaş gemilerini, mitolojileri, sanat eserlerini, nesli tükenmiş ya da yaşayan canlıları hayal edin. Böyle hayalleri süsleyen bir projenin akla gelmesi için uzaktan alakasız görünen biyoloji, paleontoloji, tarih, jeoloji, astronomi, sanat ve mitoloji gibi farklı konularda birikim gerekeceğini tahmin edebilirsiniz. Buradan kendimi övdüğümü zannetmeyin lütfen bunları söylememin asıl nedeni standart zekâya sahip her insanın böyle birikimlere sahip olabileceği ve olması gerektiğini belirtmek için belirtiyorum.
Umarım bu yaşadığım tecrübeler ve fikirler çok güzel eserler üretilmesine ve geliştirilmesine katkı sağlar...
- 4
- 2
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 05/12/2024 01:51:10 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/12469
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.