Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çınar Ege Bakırcı
Yazar 20 Ocak 2015 6 dk.

Hepimiz Güneş Sistemi'ndeki 8 gezegenin ismini Güneş'e olan sırasıyla sayabiliriz. En azından öyle umuyoruz; eğer emin değilseniz, sırası şöyle: Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve son olarak, Neptün. Ancak bu gezegenlere neden bu isimlerin verildiğini çoğu insan tam olarak bilmiyor. Biz de bu sorunu çözerek, gezegenlerin isimlerinden kısaca bahsetmek istedik. 

Öncelikle genel bir kuraldan bahsedelim: teleskop tam olarak icat edilene kadar bilinen 5 gezegene (Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter, Satürn) Romalılar hep kendi tanrılarının isimlerini vermişlerdir. Sonradan keşfedilen gezegenlerden olan Neptün'e de Roma Tanrısı'nın adı verilmiştir. Tabii günümüzde bu tanrılara artık inanan pek kimse kalmadığı için, onlara "mitolojik tanrılar" adı verilmektedir. Bunun haricinde bu tür isimlendirmenin yalnızca 2 adet istisnası vardır: Dünya ve Uranüs. Bunların hepsini sırasıyla izah edeceğiz. Şimdi isimlerin nereden geldiğine, baş döndürücü fotoğraflarıyla birlikte, tek tek bakalım:

166
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Discord
İnceleme
Silinmiş Üye
Silinmiş Üye İnceleyen10 15 Eylül 2023
Felsefe'den mizah'a, mizah'dan siyasete, siyasetten bilime her türlü içeriğin bulunduğu harika bir kanal.
Youtube Kanalı
9.4/10
(51 Kişi)
Puan Ver
@kafa
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
11
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Ayb Balyimez
Ayb Balyimez
76K UP
Alıntıyı Ekleyen 6 gün önce
You love it because you read it. We don't love it because we lived it. (Siz onu seviyorsunuz çünkü onu okudunuz. Biz onu sevmiyoruz çünkü onu yaşadık.)
Kaynak: Bu söz belirli bir kişiye ait değil, ancak son yıllarda özellikle Ortadoğu kökenli kullanıcılar arasında internette yaygın olarak kullanılan anonim bir ifadedir. İdeolojik/dini romantizasyonun tehlikelerine dikkat çeker.
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fizzə Rəsul
Fizzə Rəsul
79K UP
Ekleyen 30 Temmuz 2020 3 dk.

Takotsubo kardiyomiyopatisi, nadir görülen, sol ventrikülün hasarı ile gelişen iskemik dilate kardiyomiyopatidir. Majör faktör olarak aşırı duygusal yüklenme veya stres karşısında gelişebilen bu hastalık "kırık kalp sendromu" veya "stres kardiyomiyopatisi" olarak da bilinir. 1990 yılında Japonya'da keşfedilmiştir. İyi huylu bir hastalıktır ve %95 oranında tam iyileşme gösterir. Aniden ortaya çıkan göğüs ağrısı, iskemik EKG değişiklikleri, kardiyak enzimlerdeki hafif değişiklikler adeta kalp krizini taklit eder, ancak bunlar birbirinden tamamen farklılardır. Tam olarak etiyolojisi nedeni belli değildir.

Sendrom yaşandığı sırada hasta, kalp krizi geçiriyormuş gibi hisseder, bu yüzden bazen bu ikisi karıştırılabilir. Ancak "kırık kalp sendromu" benign bir çıkış sergiler ve miyokard infarktüsü nedenleri gibi temelleri yoktur. Tipik semptomlar şu şekilde belirtilebilir:

36
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Simay Aladağ
Çeviren 14 Şubat
NGC 2237 olarak da bilinen Rozet Bulutsusu, bir çiçek görünümünü anımsatan tek kozmik gaz ve toz bulutu değildir, ancak muhtemelen en ünlüsüdür. Tekboynuzlu (Lat. "Monoceros") takımyıldızındaki büyük bir moleküler bulutun kenarında, yaklaşık 5000 ışık yılı uzaklıkta yer alan bu kozmik gülün yaprakları aslında bir yıldız doğumevidir. Bu sevimli, simetrik şekil; bulutsunun merkezindeki sıcak ve genç O-tipi yıldızlardan oluşan kümeden gelen rüzgarlar ve radyasyonlar sonucu oluşmuştur. NGC 2244 olarak kataloglanmış bu enerjik kümedeki yıldızlar yalnızca birkaç milyon yıl yaşındayken, Rozet Bulutsusu'nun merkezi boşluğu yaklaşık 50 ışık yılı çapındadır. Bulutsu, küçük bir teleskop yardımıyla Tekboynuzlu takımyıldızına doğru bakıldığında gözlemlenebilir. Bu doğal görünümlü teleskopik portre, geniş bantlı renk filtreleri kullanılarak oluşturulmuştur, ancak bazen güller kırmızı olmayabilir.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 14 Ağustos 2018 13 dk.

Schrödinger'in Kedisi, büyük fizikçi Erwin Schrödinger tarafından geliştirilmiş meşhur bir düşünce deneyidir. Schrödinger, bu düşünce deneyini Kopenhag Yorumu olarak bilinen ve modern fizikçilerin çoğu tarafından kabul edilip kullanılan bir kuantum mekaniği yorumuna tepki olarak geliştirmiştir.

Kopenhag Yorumu'na göre Evren'deki tüm temel parçacıklar, bir dalga fonksiyonu tarafından tanımlanan olasılıklar çerçevesinde belli bir hız ve konuma sahiptir. Yani atom etrafındaki bir elektron, aslında belirli bir noktada değildir; belirli bir olasılıkla belirli bir noktada ve hızda bulunur. Ancak biz, bunu kesin olarak bilemeyiz. Ta ki gözlem (ölçüm) yapana kadar. Heisenberg'in Belirsizlik Kuramı çerçevesinde, gözlem yapsak bile hız ve konumu aynı anda tespit edemeyiz; ancak en azından bir tanesini ölçmemiz mümkündür. Ancak nasıl olur da belirli olasılıklar çerçevesinde herhangi bir konumda ve hızda bulunabilecek olan bir elektron, gözlem yapıldığı anda belirli bir konuma veya hıza sahip olur? Eğer ki gözlem öncesinde bu elektronun pozisyonu ve hızı belirsiz ise, gözlem sonrasında bu pozisyon veya hızdan en azından 1 tanesi nasıl belirli hale geçer?

193
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Eda Sözeri
Eda Sözeri
3,334 UP
İnceleyen10 3 Ocak 2024
Aya gitmeye çalışıp ayın uydusu olan fırlamaları anlatıyor. Bence özellikle çocuk yaştaki bireylerin okuması ve bilimle tanışması hem kendileri adına hem de başkaları için çok yararlı olacaktır. Bu bir çocuk kitabıdır demiyorum.
10.0/10
(41 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : De la Terre à la Lune
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
11
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Öne Çıkan EtkinlikKültürel Etkinlik
Evrim Ağacı İstanbul Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 2 hafta önce İstanbulÜcretsiz26 Temmuz
🎬 Birlikte Interstellar İzliyoruz!
26 Temmuz 2025 20:30 tarihinden 26 Temmuz 2025 22:00 tarihine kadar.

Yaz akşamına birlikte keyif katmaya ne dersiniz? 


Evrim Ağacı İstanbul Topluluğu olarak, 26 Temmuz Cumartesi akşamı saat 20.30’da Kadıköy Kültür Sanat Evi’nde film gecemizde birlikte Interstellar (Yıldızlararası) izliyoruz! 🌌🚀

Devamını Göster
13
1 Yorum
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nevzat Keskin
Seslendiren 4 gün önce 8:22
Video ve filmlerde oldukça önemli bir kavramdır saniye başına kare (fps: frame per second) kavramı. FPS miktarı arttıkça görüntü daha gerçekçi ve net...
8
İbrahim Tayfur
6 gün önce
bir müslümana evrim oldugunu nasık kanıtlarız adam diyor ilk peygamber hz.ADEM as ama evrimde ise ilk insan yoktur diyor 
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kaya Erdem Yılmaz
Seslendiren 16 Mayıs 2024 4:24
Saçları koparma ile herhangi bir renkteki saç sayısının artması arasında hiçbir bağlantı yoktur. Bu hatalı düşüncenin yayılmasının sebebi, saçları beyazlamaya...
25
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 14 Şubat 2019
Bir devlet lideri fırsatlar yaratır. Bir politikacıyı yaratan ise fırsatlardır.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
28
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Ufuk Derin
Aktaran 6 gün önce 3 dk.

Kaliforniya Üniversitesi'nden bir bilim insanının öncülük ettiği bir çalışma, insanların vahşi yaşamla etkileşime girmesinin tehlikelerine dair yeni uyarılar sunuyor. Biyolojik Bilimler Fakültesi'nden Yardımcı Doçent Shermin de Silva, nesli tükenmekte olan Asya filleri üzerinde araştırmalar yürütüyor. Daha önce bu hayvanların yaşam alanlarının küçülmesi konusunda raporlar yayınlayan de Silva, bu küçülmenin insanlar ve filler arasında bölgesel çatışmalara yol açtığını söylüyor.

De Silva, Ecological Solutions and Evidence dergisinde yayınlanan şimdiki çalışmasında insanların yabani hayvanlara yiyecek vermesinin ciddi sonuçlarını olduğuna dair yeni kanıtlar sunuyor. Rapor, bu tür bir beslemenin yaban hayvanlarının insanlara alışmasına yol açarak sorun çıkarma konusunda daha rahat davranmalarına neden olduğunu gösteriyor. Çalışma, sadece fillerin yaşadığı bölgeler için değil, aramızda yaşayan tüm yaban hayatı türleriyle etkileşimler konusunda da önemli bir uyarı niteliği taşıyor.

15
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Buse Çakmak
Buse Çakmak
132K UP
Yazar 19 Mart 2022 3 dk.

Burun akıntısı, nostril olarak da bilinen burun deliklerinden mukus (sümük) akışı olmasına verilen isimdir. Mukus, insan vücudundaki sindirim sistemini ve solunum sistemini bir nevi yağlama görevi üstlenen ve midenin kendi kendini sindirmesini önleyen bir salgıdır.

Bu salgı, ağza giren bakterilerin dişlere zarar vermesini engeller. Bununla birlikte besinlerin çok daha rahat bir şekilde çiğnenmesini sağlar. Aynı zamanda soluk alırken akciğerlere olası bir tehdit oluşturan maddelere (polen, toz, bakteri vb.) karşı bariyer görevi görür.

25
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 1 gün önce 12 dk.

Enrico Sertoli, testislerde sperm gelişimi için hayati öneme sahip olan destekleyici somatik hücre türü "Sertoli hücresi" ile ölümsüzleşmiş İtalyan bir fizyolog ve histologdur.

Enrico Sertoli, 6 Haziran 1842’de Kuzey İtalya’daki Sondrio kentinde, varlıklı bir ailede doğdu. Klasik bir ortaöğretim eğitimi aldıktan sonra tıp okumaya karar verdi. 1860 yılında, 18 yaşındayken Pavia Üniversitesi Tıp ve Cerrahi Fakültesi’ne kaydoldu. Burada deneysel mikroskobik anatomiye öncülük eden fizyolog Eusebio Oehl’in öğrencisi oldu. Oehl’in rehberliğinde histolojik tekniklerde uzmanlaştı ve dönemin önde gelen bilim insanlarıyla birlikte çalıştı: İleride kan pulcuklarını keşfedecek olan Giulio Bizzozero ve Nobel ödüllü Camillo Golgi gibi isimlerle aynı ortamda yetişti.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 23 Kasım 2023 14 dk.

Davranışların incelenmesi, bize organizmaların çevrelerine nasıl yanıt verdiği ve bu yanıtların evrimsel kökenleri hakkında derinlemesine bilgiler sunar. İnsanlar söz konusu olduğunda, psikoloji ve sosyoloji gibi bilimler davranışın temel bileşenlerini ve bu davranışların bireyler ve toplumlar üzerindeki etkilerini anlamamıza yardımcı olur. Öte yandan etoloji ise, insan harici hayvanlar aleminin davranışsal dinamiklerini ve bu davranışların ekolojik ve evrimsel bağlamlarını inceler. Bu disiplinler, hayvanların ve insanların dünyalarını daha iyi anlamamız ve birbirimizle ve doğal dünya ile olan ilişkilerimizi daha iyi yönetmemiz için önemli araçlar sağlar.

Nesli tükenmiş hayvanlar söz konusu olduğunda, onların davranışları hakkındaki bilgilerimiz sınırlıdır çünkü bu hayvanları doğal ortamlarında doğrudan gözlemleme fırsatımız yoktur. Fakat gözlem şansı olmasa da epey kapsamlı tahminler mevcuttur. Kalıntıları bulunan ve Kik adı verilen yünlü mamut bireyi, Buzul Çağı'ndan kalan ve hikayesi bilinen ender memeli hayvanlardan biridir. Kik, yaklaşık 17.100 yıl önce, Alaska'nın iç kesimlerinde, kuzeyde Brooks Sıradağları ve güneyde Alaska Sıradağları arasında dünyaya gelmiştir. O dönemde, bu bölge, Bering kara köprüsü üzerinden Sibirya'ya ve Batı Avrupa'ya kadar uzanan soğuk ve kuru bir çayırlık olarak karşımıza çıkar. Bu geniş bölgeye, bölgenin en ikonik hayvanlarından dolayı "mamut stepleri" adı verilmiştir.[1]

66
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Emir Akbaş
Emir Akbaş
107K UP
İnceleyen10 1 gün önce
Christopher Nolan kurgu denilebilecek eserlerinin dışına çıkarak bize yaşanmış bir olayı yani Nazilerin hızlı ilerleyişi sonucu Dunkirk'te sıkışıp kalmış olan askerlerin tahliyesini anlatıyor. Tabi Nolan bunu kendine özgü zaman anlayışı ve anlatım tarzıyla etkileyici bir şekilde bizlere aktarıyor.Müzikleriyle olsun görsel sahnelerinin büyüleyiciliğiyle olsun bize savaş ortamını resmen hissettiriyor. Savaşın askerlerde bıraktığı travmaları,özellikle Cillian Murphy'in gemideki sahneleri veya sahildeki askerlerin her an bombalanma korkuları,Hans Zimmer'in her an artan gerilim müzikleriyle bu film sinema tarihinde kendine özel bir yer hazırlamış. Tabii bu film kurgu beklentisi içinde olan veya tarih bilgisi yeterli olmayan veya bunun bilincinde olamayan insanlar için tekdüze bir film gibi gelecektir. Lakin ayrımı iyi yapmak gerekir.
Film
9.5/10
(51 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Astronomi & Kozmoloji konusunda geliştirebilirsin.

Sonya Demirboğa
Öğrenciyim 1 gün önce Sen de Cevap Ver

Bilimsel anlamda bu konuyla ilgili hiçbir kanıt yoktur. Bu iddia, savunulan din veya görüşü daha inandırıcı kılmak için büyük ihtimalle uydurulmuş bir efsanedir. Alternatif olarak, bir ay tutulması gibi doğal bir olayın optik illüzyonla yanlış yorumlanıp, doğaüstü olarak nitelendirilerek abartılı biçimde aktarılması sonucu günümüze ulaşmış yanlış bir bilgi olabilir.

  1. Fizik Yasalarıyla Çelişki

- Enerji Problemi: Ay'ın kütlesi (7.3×10²² kg) ikiye bölmek için 10²⁹ joule enerji gerektirir. Bu, insanlığın ürettiği tüm nükleer enerjinin 10 milyar katıdır (NASA, 2023).

- Termodinamik Engel: Açığa çıkacak enerji (>10.000°C) Ay'ı buharlaştırır; parçaların yeniden birleşmesi yerçekimi ve momentum korunumu yasalarına aykırıdır.

Tüm Reklamları Kapat

- Yörünge Dinamiği: Bölünme sonrası parçaların aynı yörüngede kalması matematiksel olarak imkânsızdır (Astrophysical Journal, 2021).[1]

2. Jeolojik Kanıt Eksikliği

- NASA LRO Verileri (2009-günümüz):

- 7 cm/piksel çözünürlüklü haritalama, 5.000 km+ uzunlukta hiçbir yarık göstermemektedir.

Tüm Reklamları Kapat

- En büyük çatlak Rima Ariadaeus (300 km), tektonik kökenlidir ve "bölünme" izi taşımaz (USGS Jeoloji Raporu, 2022).

- Apollo Örnekleri: 382 kg kaya/toprakta termal şok veya radyolojik anomali bulunmamıştır.[2]

3. Bilimsel Açıklama: Optik İllüzyon

- Atmosferik Kırılma: Tutulma sırasında hava tabakaları, Ay'ın iki parçalı görünmesine neden olabilir.

- Psikolojik Etki: Tarihte benzer olaylar kaydedilmiştir (Örn: 2010 İngiltere "Ay bölündü" vakası – The Guardian).

Sonuç

Fizik yasaları, jeolojik veriler ve tarihsel kayıtlar; Ay'ın insanlık tarihinde ikiye bölündüğü iddiasını desteklemez. Olay, atmosferik kırılma ve parçalı tutulmanın kültürel ve dini bir yorumu olabilir

Kaynaklar

  1. NASA. Welcome To The Nssdca. Alındığı Tarih: 23 Temmuz 2025. Alındığı Yer: NASA | Arşiv Bağlantısı
  2. planetarynames. Planetary Names. (26 Haziran 2025). Alındığı Tarih: 23 Temmuz 2025. Alındığı Yer: planetary names | Arşiv Bağlantısı
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 18 Ocak 2019
Bir hatayı yok etmek, çoğu zaman, yeni bir doğru ya da gerçek bulmak kadar iyidir; hatta bazen, daha iyidir!
Kaynak: Bu söz, Darwin'in 5 Mart 1879 tarihinde A. S. Wilson'a gönderdiği bir mektuptan alınmıştır. (More Letters of Charles Darwin)
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
26
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close