Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Meriç Öztürk
Meriç Öztürk
327K UP
Yazar 7 Ocak 2023 20 dk.

Kök hücreler, çok hücreli canlıların vücudunda bulunan, tüm doku ve organlarının temelini oluşturan, farklı hücre tiplerine dönüşebilen, kendini yenileyebilen, değişik yapı ve gelişim aşamalarındaki hücrelerdir. Daha basit bir şekilde ifade etmek gerekirse kök hücreler, vücutta bulunan ve gelişme ve büyüme esnasında birden fazla hücre tipine dönüşme potansiyeli olan hücrelerdir. Embriyonik gelişim esnasında en önemli rolü bu hücreler üstlenirken, büyüme esnasında dokuların gelişimine, vücut yetişkin olduğunda ise dokuların kendilerini yenilemelerine yardımcı olur.

Kök hücreler, diğer hücre tiplerinden bazı özellikleri ile farklılık gösterir. Örneğin bu hücreler özelleşmemiştir ve hücre bölünmesi geçirerek kendilerini yenileyebilirler. Ayrıca doğal veya laboratuvar ortamında özel sinyaller ile özelleşmemiş hücreler "özelleşmiş doku veya organ hücrelerine" dönüştürülebilirler. Diğer hücre tiplerinden bir diğer farkı ise kök hücrelerin bazı doku ve organlarda devamlı olarak bölünüp ortamın devamlılığını sağlaması, bazı doku ve organlarda ise özel durumlar haricinde hiçbir zaman bölünmemesidir.

140
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Bora Ergen
Bora Ergen
51K UP
İnceleyen8 5 gün önce
Kendini çok değerli videolar çekiyor ve bunla kalmayıp Türkiye'ye Türkçe eser, çeviri gibi konularda katkılarda bulunuyor kendisi bilim alanında çok değerli bir insan olmasına rağmen benim açımdan tek üzücü yanı bazı Anayasaya uygun olmayan kurum(kuruluşları) genel desteklemesi.
Youtube Kanalı
9.5/10
(781 Kişi)
Puan Ver
@BarisOzcan
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
5
2 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Seda Baştürk
Seda Baştürk
194K UP
Çeviren 21 Ağustos 2021
Güneş sistemindeki gaz devi Jüpiter‘i gösteren bu üç panel, Dünya gezegeninden Filipinler’in Cebu kentinden 15 Ağustos tarihinde kaydedildi. O tarihlerde iyi bir zamanlama sayesinde teleskoptan alınan görüntüler, Jüpiter‘in Galilei uydularının meydana getirdiği dikkat çekici geçişleri ve karşılıklı olayları gösteriyor. Üst panelde, Io en sağda Jüpiter‘in gölgesinde kayboluyor. Jüpiter‘in diğer üç büyük uydusu ise, gezegenin şeritli diskinin karşısında görülüyor. Daha parlak olan Europa ve daha karanlık olan Ganymede en solda bulunuyor. İkisinin de gölgesi gaz devinin bulut tepeleri üzerine düşmüş. Jüpiter‘in yüzeyi üzerindeki üçlü uydu geçişi sırasında, Callisto da aşağıda gezegenin kenarının hemen yanında yer alıyor. Orta panelde, Europa ve Ganymede’nin gölgeleri merkeze yakın bir yerde halen görülüyor. Ancak Ganymede, Europa’nın önüne geçmiş. Alttaki panelde, Jüpiter’in önünden geçen tutulma halindeki uyduların nadir bir görüntüsü görülmekte. Ganymede’nin gölgesi, Europa uydusunun üzerine düşüyor. Dünya‘nın perspektifinden, Galilei uydularının birbirlerini örtmesi ve tutulma oluşturmaları gibi olaylar, Jüpiter kendi ekinoksuna yaklaştığında, her altı yılda bir görülebilir.
4
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Mert Arslan
Alıntıyı Ekleyen 10 saat önce
Daha sonra da sık sık görüldüğü gibi, kadın hakları meselesi devrimle bağlantılı olarak ortaya atılmıştı. Ama yeni bir düzen kurulur kurulmaz, yine o eski erkek egemenliği oluşuverdi.
Kaynak: Jostein Garder'in "Sofie'nin Dünyası" adlı romanında geçmektedir.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 24 Şubat 2014 1 dk.

En basit ve klasik cevap şu: Yerine göre değişiyor. Ancak biraz daha derine inebiliriz:

Galaksiler arası boşlukta metreküp başına sadece birkaç atom yer alır. Yani buna göre komşumuz Andromeda galaksisi ile bizim Samanyolu arası pek bir boş, pek bir tenha diyebiliriz.

38
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 6 Ekim 2023 19 dk.

Türdiriltimi (İng:"De-extinction") kavramı, belki de bilim dünyasının görmüş olduğu en olağandışı ve ilginç kavramlardan biridir. Nesli tükenmiş canlıları, bir nevi yeniden hayata döndürme fikri, ilk duyulduğunda hem ilginç hem de neredeyse imkânsız gibi gelebilir. Ancak genel kanının aksine, bu fikrin gerçekleştirilebilirlik potansiyeli vardır ve hatta bazı başarılar elde edilmiştir. 2023 yılı itibariyle, türdiriltimi oldukça popüler bir araştırma alanı haline gelmiştir ve aldığı yatırımlar sayesinde de hızla gelişmektedir. Türdiriltimi, gelecekte ekosistem mühendisliğinden yapay rahim teknolojilerine kadar hayatımızın her alanını etkileyecek bir bilimsel araştırma sahası olma yolunda önemli adımlar atmaktadır.

Türdiriltimi, 21. Yüzyılda popüler hale gelen bir kavram olmasına rağmen, kökenleri çok daha eski zamanlara dayanmaktadır. Bu konseptin izleri, 1900'lerin başlarına ve hatta Nazi Almanya'sı dönemine kadar gitmektedir. Kulağa ütopik bir olgu gibi geldiği için birçok insan, türdiriltiminin gerçekleştirilebilir olup olmadığı sorusunu sormaktadır. Nitekim tarih boyunca çeşitli türdiriltim projeleri gerçekleştirilmiş; bazıları başarılı olmuş, bazıları ise başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

87
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 8 Ağustos 2018 12 dk.

Einstein’ın Genel Görelilik Teorisi ve Kuantum Teorisi, Evren’in nasıl işlediğini açıklayan iki temel kuramdır. Büyük ölçekli Evren’i açıklayan Genel Görelilik Kuramı’nda Einstein, uzay-zamanı bir kumaşa benzetir. Nasıl ki dört tarafından tutularak gerilmiş bir kumaşın ya da bir örtünün üzerine ağır bir cisim bırakırsanız kumaş ağırlıktan dolayı eğilir, işte kütle de uzay-zaman dokusunu benzer şekilde eğer. Buna “kütleçekimi” denir. Daha doğrusu, cisimlerin bu bükülmüş uzay-zaman dokusu içerisinden geçerken birbirlerine doğru hareket etme meyline "kütleçekim" denir. Yani, Evren’deki her şeyin kütleçekimi sebebiyle bir diğerinin üzerine düştüğünü söyler. Örneğin, topu bıraktığınızda, Dünya’nın yerçekiminden (kütleçekiminden) dolayı onun yere düşeceğini bilirsiniz. Ve bu size hiç de garip gelmez. 

Diğer taraftan, atomun ve atom altı parçacıklarının davranışlarını açıklayan Kuantum Teorisi’nde olaylar böyle işlemez. Daha açıklayıcı olmak için, örneğimizdeki topun atom altı bir parçacık olan bir elektron olduğunu düşünün. Atom altı dünyada bu topun konumu için “burada” veya “şurada” diyemezsiniz çünkü o “aynı anda” “her yerde”dir. Gelin bu durumu, atom altı dünyasından çıkarıp kendi dünyamıza taşıyalım. Diyelim ki şu anda, evinizdesiniz. Eğer atom altı bir parçacık olsaydınız aynı anda evde, işyerinizde, Everest’in tepesinde, kısacası her yerde, olabilirdiniz.

211
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Söz
Elif Naz Çelik
Alıntıyı Ekleyen 20 Mart
Bu, benim kendi teorim ama...aşktan daha karışık bir lanet olmadığını düşünüyorum.
Kaynak: Jujutsu Kaisen 0, Göz kamaştıran Karanlık.Sayfa 56.
8
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Endı Sıkul
Endı Sıkul
7K UP
İnceleyen2 28 Mayıs 2024
Kimilerinin seyir zevki veya eğlendikleri diziler farklı olabilir, ancak bence stranger things hiç iyi bir dizi değil. Yani ben bu dizinin neden bu kadar popüler olduğunu hiçbir zaman anlayamayacağım sanırım. Bunun sebebinden bahsetmek gerekirse;

Stranger Things bilim kurgu ve fantastik türünde bir yapım, yani en azından bize öyle diyorlar.

Dizinin efektleri ve görüntü yönetmenliği gerçekten çok iyi ve çok başarılı bunu belirtmeliyim.

Ancak dizide bence senaryo konusunda büyük bir problem var.

Dizinin senaristleri büyük ihtimalle senaryo üzerinde o kadar durmamışlar.

Çünkü dizide yine ve her zaman ki gibi Ruslar kötü, dünyayı yok etmeye çalışan, hiç gülmeyen, insanlık dışı varlıklarmış gibi gösterilirken, Amerikalılar çok mutlu, eğlenceli ve dünyanın kurtarıcısı olarak gösteriliyor. Hayır sanki Holywood'da böyle bir kanun var. Bütün dizilerde aynı mantık, aynı olay, aynı karakterler vs.

Sadece buda değil dizide ki oyunculuklarda bence o kadar iyi değil. Ben dizideki oyunculukların abartıldığını düşünüyorum. Zaten ilk bölümde kaybolan çocuğun oyunculuğunun gözle görülür derece 1. sınıf olduğu söylenebilir. Bence dizide sadece kaybolan çocuğun annesi ve polis iyi oyunculuk yapıyor. Milly Bobby Brown'ın bu dizideki oyunculuğunu da beğenmedim. Bence bu dizide ki oyunculuğu Enola Holmes filmi ile karşılaştırılamaz.

Onun dışında dizide aşırı absürt bir Sibirya hapishanesinden kaçma bölümü var. Eğer Sibirya hapishanesi hakkında en ufak bir bilginiz olsa idi, spoiler olmasın diye vermediğim o kaçış sahnesini görünce sanırım o anda izlemeyi bırakırdınız.

Dizideki diyaloglarında iyi olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca dizi neden 16+? bu konuyu da hiç anlamıyorum. Dizide ben 16+ bir şey göremedim. Hayır efektler diyorsanız onlar bence 13+, 16+ olan herhangi bir şey yok. Hatta çocukların bile izleyebileceği bir dizi olduğunu düşünüyorum.

Sonuç olarak oldukça popüler olsa ve imdb puanı yüksek olsa da bence o kadar da iyi bir dizi değil. Ancak izleyeceğim diyorsanız, bence sırf efektler CGI ve görüntü yönetmenliği için izlenir. 2 puanı sadece bu sebepten verdim. İzleyenlere iyi seyirler dilerim.
8.6/10
(29 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
10
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ou4: Dev Kalamar Bulutsusu

Yakalanması zor olan bu gizemli, kalamar şeklindeki yıldızlararası bulut gökyüzünde neredeyse üç dolunay büyüklüğünde bir alan kaplıyor. 2011 yılında Fransız astrofotoğrafçı Nicolas Outters tarafından keşfedilen Kalamar Bulutsusu’nun çift kutuplu (bipolar) yapısı çift iyonize oksijen atomlarından kaynaklanan belirgin mavi salımı ile ayırt edilebiliyor. Görüntüde kırmızımsı hidrojen salım bölgesi olan Sh2-129’un içinde yer alsa da, Kalamar Bulutsusu’nun gerçek uzaklığı ve doğası belirlenmesi zor bir konu olmuştur. Bazı araştırmalar, Ou4 olarak da adlandırılan bu yapının gerçekten de yaklaşık 2.300 ışık yılı uzaklıktaki Sh2-129’un içinde yer aldığını öne sürüyor. Bu senaryoyla tutarlı olarak, kozmik kalamar, bulutsunun merkezine yakın konumda görülen ve HR8119 olarak kataloglanan sıcak, büyük kütleli üçlü yıldız sistemi tarafından yönlendirilen muazzam bir madde akışını temsil ediyor olabilir. Eğer öyleyse, bu gerçekten dev kalamar bulutsusu fiziksel olarak 50 ışık yılından fazla bir genişliğe sahip olurdu.

5 Temmuz 2025 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı & Copyright: Massimo Di Fusco
Çeviren: Mehmet Emre Demir
Çeviri Editörü: Sabri Küsüroğlu

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 1 ay önce İzmir₺9.000,0013 Temmuz
Fiziğin Felsefesi (İngilizce)
13 Temmuz 2025 15:00 tarihinden 20 Temmuz 2025 12:00 tarihine kadar.

The main objective of this event is to clarify the relationship between physics and philosophy. Another aim is to uncover the philosophical foundations of physical theories, introduce conceptual problems, and develop discussion skills on these topics. Therefore, philosophical theories proposed in areas such as space, time, quantum mechanics, matter-energy, the mathematical structure of nature, and the nature of physical laws will be addressed from both historical and contemporary perspectives.

Devamını Göster
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Ekleyen 17 Mayıs 2022 16 dk.

Hıçkırık (veya Latincede "hıçkıra hıçkıra ağlarken nefes almaya çalışma" anlamına gelen sözcükten gelen bilimsel adıyla "singultus"), diyafram kasının bir dakika içerisinde birkaç defa, istemsiz olarak kasılması sonucu oluşan ani nefes alma refleksidir.

Hıçkırıklar, bir nöral ağ ("refleks yayı") tarafından kontrol edilir ve bu ağ bir kez tetiklendiğinde, öncesinde diyafram çok güçlü bir şekilde kasılır ve ondan çeyrek saniye kadar sonra ses telleri kapatılır (ve bu sırada o meşhur "hık" sesi oluşur).

72
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster

Çünkü dolanıklık, verdiğiniz örnekteki gibi bir şey değil: Daha iyi bir örnek olarak ikimizin de yazı-tura attığını düşünün. Benim attığım para, sizin attığınız paradan tamamen bağımsız, öyle değil mi? Ama bunlar dolanık olsaydı, ben yazı attığımda siz tura atmak zorunda olurdunuz (ve tam tersi).[1] Kuantum dolanıklık böyle bir şey. Sadece bu da değil: Elektronlar gibi kuantum parçacıklar, aynı anda hem yazı hem turaymış gibi davranıyorlar.

Kuantum bir olayı klasik dünyadan örneklerle anlatmanın en büyük sıkıntısı bu: Dolanık parçacıklar mesela eldiven veya ayakkabı çiftleri gibi değiller. Her analoji gibi bu analoji de eksik; ama aynı zamanda bu, sorunuzdan da görüldüğü üzere, yanıltıcı bir algıya da neden oluyor.

Eldivenler ve ayakkabı çiftleri, her zaman tek bir durumda oluyorlar: "sağ tek" ve "sol tek". Hiçbir eldiven/ayakkabı, aynı anda hem sol tek hem sağ tek olmuyor. Keza, bunların birini bir kutuya, diğerini diğer kutuya koyup da bilmeyen birine gönderdiğinizde, o kutunun içindeki eldiven "siz gözlem yapana kadar hem sağ hem sol tek" de olmuyor. Klasik dünyada sözünü ettiğimiz olasılıklar (örneğin "Bu kutunun içinde eldivenin/ayakkabının sol tekinin olma ihtimali %50'dir" dediğimizde), bir bilgi eksiğinden söz ediyoruz. Halbuki objektif bir gerçeklik olarak o kutunun içinde hangi tekin var olduğu net bir şekilde biliniyor.

Tüm Reklamları Kapat

Kuantum dünyaya indiğimizde, işler klasik fizikteki gibi çalışmıyor. Mesela elektron, Dünya'nın etrafında dönen Ay gibi bir şey değil! Elektron dediğimiz şey, elektromanyetik alandaki dalgalanmanın öbeklenebileceği bir dizi olasılıklar bulutu... Dolayısıyla elektronun konumuna dair belirsizlik, bizim bilgisizliğimizden kaynaklanmıyor.[2] O elektron ve özellikleri (konumu, spini, vs.) gerçekten bir süperpozisyon hâlinde. Bell Eşitsizliği Teoremi ve buna yönelik (artık Nobel ödüllü) deneyler, bunun Einstein'ın da iddia ettiği gibi salt bir bilgisizlikten ("gizli değişken"nden) kaynaklanmadığını gösterdi.

Kuantum dünyada "gözlem/ölçüm yapmak" demek, "kutuyu açıp içine bakmak" demek değil. Çünkü klasik dünyada kutuyu açıp içinde eldivenin/ayakkabının sol teki mi yoksa sağ teki mi olduğuna baktığınızda, oradan sadece bilgi alabiliyorsunuz. Sizin gözleminiz, kutu içinde olan biten hiçbir şeyi değiştirmiyor. Ama kuantum dünyada "gözlem/ölçüm" dediğimiz şeyin bir etkisi, bir anlamı var: Gözlemi yapan kişiyle gözlemin yapıldığı şey, gözlem anında aynı sistemin parçaları hâline geliyor. Dolayısıyla elektronun spini veya konumu, gözlemi yapanın gözlemiyle ilişkili oluyor (kutudaki ayakkabı/eldivenden farklı olarak).

Dolayısıyla konuyu anlamak için şunu her zaman hatırlayın: Elektronlar (veya diğer kuantum parçacıklar) için olasılık, fiziksel bir gerçekliğe karşılık geliyor. Klasik dünyada olasılık, sadece bilgi eksikliğine karşılık geliyor, gerçekte var olan bir realizmi tanımlamıyor. Zaten kuantum fiziğinin klasik dünya algımızı bozması da bundan kaynaklanıyor: "Olasılık" dediğimiz şey, matematiksel bir ifade olmaktan çıkıp, fiziksel bir gerçekliğe dönüşüyor.

Tabii ki işin içine kuantum fiziğinin yorumları girince bu açıklamanın alternatiflerini üretmek mümkün oluyor. Ama kuantum dolanıklık nesneler galaksiler kadar uzaklaştırılmadan önce, zaten iki durumun her ikisine de sahipler. Dolayısıyla baştan bir elektron yukarı-spin, diğeri aşağı-spin halinde de sadece biz bunu bilmiyor değiliz: Her iki elektron da her iki spine de aynı anda sahip!

Tüm Reklamları Kapat

Dolayısıyla galaksinin öteki ucunda gözlem yapıldığında ve bu gözlem nedeniyle elektronun spini kesin olarak belirlendiğinde ("dalga fonksiyonu çöktüğünde"), anca o andan itibaren diğerinin de ne olması gerektiği belirlenebiliyor.

Dediğim gibi, süper-determinizm gibi yorumlar buna bambaşka açıklamalar yapıyorlar. Yukarıdaki, klasik Kopenhag Yorumu çerçevesinde yapılan, standart açıklama. Bu konuda şu videoyu izleyebilirsiniz.

Kaynaklar

  1. E. Siegel. No, We Still Can’t Use Quantum Entanglement To Communicate Faster Than Light. (9 Ocak 2020). Alındığı Tarih: 10 Ekim 2022. Alındığı Yer: Big Think | Arşiv Bağlantısı
  2. cinico, et al. Why Isn't Quantum Entanglement Just A Lack Of Information? - Physics Stack Exchange. Alındığı Tarih: 10 Ekim 2022. Alındığı Yer: Physics Stack Exchange | Arşiv Bağlantısı
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
22
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close