Hıçkırık Nedir ve Nasıl Durdurulur?
Neden Hıçkırıyoruz? Böylesine İşlevsiz Bir Refleks Neden Evrimleşti?
- Türkçe Adı Hıçkırık
- İngilizce Adı Hiccups
- Latince Adı Singultus
- OrphaNet
Hıçkırık (veya Latincede "hıçkıra hıçkıra ağlarken nefes almaya çalışma" anlamına gelen sözcükten gelen bilimsel adıyla "singultus"), diyafram kasının bir dakika içerisinde birkaç defa, istemsiz olarak kasılması sonucu oluşan ani nefes alma refleksidir.
Hıçkırıklar, bir nöral ağ ("refleks yayı") tarafından kontrol edilir ve bu ağ bir kez tetiklendiğinde, öncesinde diyafram çok güçlü bir şekilde kasılır ve ondan çeyrek saniye kadar sonra ses telleri kapatılır (ve bu sırada o meşhur "hık" sesi oluşur).
İki hıçkırık arası süre genellikle sabittir; ancak hıçkırıkların frekansı kişiden kişiye ve durumdan duruma değişir. En seyrek hıçkırıklar dakikada 4 adet olacak şekildedir. En sık hıçkırıklar ise ortalamada saniyede 1 (dakikada 60) hıçkırık olacak şekildedir.
Hıçkırıklar tekil olarak oluşabildikleri gibi, gruplar halinde de oluşabilirler ve kişiye ciddi rahatsızlık verebilirler. Uzun süreli hıçkırıklar nedeniyle kişiler yemek yemekte, uyumakta, konuşmada ve ameliyat sonrası yara iyileşmesinde zorlanabilirler.
Hıçkırık Türleri
Süresine göre 3 çeşit hıçkırık tanımlanmıştır:
- Hıçkırık Nöbeti: Çoğumuzun başına gelen, birkaç saniye ila birkaç gün arası sürebilen hıçkırıklardır. Hastalık olarak kategorize edilmez.
- Israrcı Hıçkırık: Birkaç gün ila birkaç ay arası süren hıçkırıklardır. Genelde 48 saatten uzun sürmeleriyle karakterize edilirler. Hastalık olarak kategorize edilirler.
- Durdurulamaz Hıçkırık: Birkaç ay ila birkaç yıl arası sürer. Hastalık olarak kategorize edilir. Tespit edilen en uzun hıçkırık nöbeti 69 yıl boyunca sürmüştür.[6] Iowa eyaletinin Anton kentinde bir domuz çiftliğinde çalışan Charles Osborne'un başına gelmiştir. 1922'de başlayıp 1991'e kadar sürmüştür. Bu durumuna rağmen 2 defa evlenmiş ve 8 çocuk yapmıştır.
Belirti ve Semptomlar
Hıçkırığın kendisi bir semptom olabilir. Ayrıca hıçkırıkla birlikte göğsünüzde, karnınızda ve boğazınızda bir sıkışma hissi de deneyimleyebilirsiniz.
48 saate kadar olan hıçkırık nöbetleri normaldir (çoğu durumdaysa sadece birkaç dakikada geçer). Bu tür hıçkırıklar için tedaviye gerek yoktur. Ancak 48 saatin üzerindeki hıçkırıklar hastalık belirtisi olabilir ve dolayısıyla bir hekime danışmayı gerektirir.
Hastalıkla İlişkili Genler, Etken Faktörler ve Risk Faktörleri
Evrimsel Tıp
Hıçkırıklar her ne kadar sinir bozucu olsa da bu ilginç davranış (daha spesifik olarak "refleks"), evrimsel sürecin harika göstergelerinden birisidir. Hıçkırıkların evrimiyle ilgili olarak birbirini tamamlayan iki hipotez üzerinde durulmaktadır.
Geğirme Refleksi Hipotezi
Bu ilginç hipotez, gücünü pediyatriyle ilgili temel bir gerçekten alır: Memeli yavruları için meme emme sırasında nefes alma ve yutkunma koordinasyonu karmaşık ve zor bir süreçtir. Bu sırada bir miktar hava kaçınılmaz olarak mideye kaçar ve bu hava, aksi takdirde kalori bakımından zengin süt ile doldurulabilecek hacmi kaplar. Bu bakımdan Geğirme Refleksi Hipotezi, genel olarak "tamamen işlevsiz" olarak düşünülen hıçkırıklara temel bir işlev atar: Hıçkırma, memelilerin yavrularında daha fazla süt tüketimini kolaylaştırma avantajı sağlamaktadır.[11]
Hipoteze göre midede bir hava kabarcığı oluştuğunda mide, yemek borusu ve diyaframın alt tarafındaki reseptörler aracılığıyla refleks yayının duyusal (aferent) uzvunu uyarır. Bu, hıçkırığın aktif kısmını (efferent uzuv) tetikler, nefes alma kasları keskin bir şekilde kasılır ve yemek borusu kaslarını gevşer, ardından havanın akciğerlere girmesini önlemek için ses tellerini kapanır. Bu, göğüste havayı mideden yemek borusuna çekerek, bir emme yaratır. Solunum kasları gevşerken, hava ağızdan dışarı atılır ve hayvan yavrusu, etkin bir şekilde "geğirmeye" başlar.
Hıçkırık davranışının bu teoriyi destekleyen birtakım özellikleri vardır. Emziren bir bebeğin geğirmesi, süt kapasitesini %15-25 civarında artırabilir ve bu da önemli bir hayatta kalma avantajı sağlar. Bebeklerde hıçkırığa yakalanma konusunda güçlü bir eğilim vardır ve refleks, yaşam boyunca devam etse de, yaşla birlikte sıklığı azalır.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Buna ek olarak, refleksleri tetikleyen duyu sinirlerinin konumu, bunun midedeki bir duruma tepki olduğunu düşündürmektedir. Hava yolu aktif olarak bloke edilirken özofagusta peristaltizmi baskılayan refleks bileşeni yemek borusunun dahil olduğunu akla getirmektedir. Ek olarak hıçkırıklar, sadece memelilerde, yani yavrularını emme özelliğini paylaşan hayvanlarda görülmektedir.
Filogenetik Hipotez
Geğirme Refleksi Hipotezi, hıçkırık evrimini açıklayan tek hipotez değildir. Filogenetik Hipotez, konuyu evrimsel miras noktasından ele alır.
Evrimsel süreçteki en eski omurgalı atalarımız arasında yer alan ve hava soluyarak oksijen alan balıklar bunlardan evrimleşen ilkin amfibiler su içerisinde solungaçlarıyla, su dışarısında ise akciğerleriyle solunum yapabiliyorlardı (bunu halen yapabilen "yaşayan fosiller" bulunmaktadır). Bunu yapabilmeleri için "glottis" adı verilen, halk arasında "gırtlak dili" ya da "hançere" olarak bilinen, nefes borusunun ağız kısmının açılıp kapatılabilir olması gerekmektedir. Denizin içerisindeyken bu atalarımız suyu solungaçlarından geçmeye zorlayarak solunum yapıyorlardı ve bu sırada akciğerlerinin su dolmaması için glottislerini kapatırlardı. İşte bizlere, yani sözünü ettiğimiz bu antik atalarımızın torunlarına, bu yapıların körelmiş (veya değişmiş) versiyonları ile hıçkırık dediğimiz refleks miras kalmıştır.[12]
Hıçkırık sırasında antik atalarımızdan kalma kaslarımızı kullanarak glottisimizi çok hızlı bir şekilde kapatırız ve bu sırada içeri doğru hava emeriz. Normalde su içerisinde olsaydık, bu emiş sayesinde suyu içeri çekip solungaç yarıklarına yönlendirebilecektik.[13] Ancak su dışarısında yaşayan türler olarak evrimleştiğimiz için, şu anda hıçkırık sırasında sadece hava çekebilmekteyiz.
Bu davranış kısmen körelmiş ve engellenmiştir, çünkü şu anda neredeyse tamamen akciğerli solunum ile yaşamaktayız ve buna uygun evrimsel değişimler geçirdik. Örneğin "glottis" yapısı haricinde "epiglottis" adı verilen küçük dilimiz evrimleşti ve bu sayede (çok tehlikeli bir biçimde birbirine bitişik olarak konumlanmış olsa da) soluk borusu ile yemek borusunu birbirinden ayırabiliyoruz: Yutkunurken küçük dilimiz soluk borumuzu kapatıyor ve yemekler (kusurları bulunan vücudumuzda bir aksilik olmazsa) yemek borusuna gidiyor.
Bir diğer adaptasyon, beynimizin solunumumuzu kontrol edecek biçimde evrimleşmesidir. Solunum yapmayı düşünmeniz gerekmez, bu otomatik olarak gerçekleşir. İşte hıçkırıkları durdurmanın çok zor olmasının bir nedeni de budur: Atalarımızda da bu "solunum için su çekme" davranışı beyin tarafından otomatik olarak kontrol edilmekteydi. Dolayısıyla körelmiş ve baskılanmış bu davranış çeşitli sebeplerle tetiklendiğinde, durdurmak oldukça zordur. Beyin, evrimsel geçmişinde "normal bir şekilde" yaptığı bir davranışı sergilemektedir; ancak bu davranış modern toplumumuzda hafif bir utanç yaratmakta ve derhal durdurulmaya çalışılmaktadır.
Bunlar haricinde birkaç ilginç bilgi olarak, anne karnındaki bebeklerin ve diğer hayvan türlerinin de hıçkırık nöbetleri geçirebildiğini söyleyebiliriz. Diğer hayvanlarda da bunun olmasının sebebi, bu canlıların tamamının bizimle aynı denizel ve amfibik ataları paylaşıyor olmasıdır. Bu miras sadece bize değil, o antik atalarımızın tüm torunlarına, yani bizim tüm kuzenlerimize kalmıştır. Her türde bu davranış beynin evrimi sırasında farklı şekillerde baskılanmış ve değişmiştir. Bazılarında hiç oluşmaz, bazılarında sıradan bir şekilde oluşur. Bu, evrimsel süreçteki farklılıkların bir sonucudur.
Hıçkırıkları Tetikleyen Faktörler
Hıçkırıkların genellikle vücut içerisindeki, özellikle mide, akciğerler ve diyafram çevresindeki gaz basıncının değişmesiyle tetiklendiği düşünülmektedir. 48 saatten kısa süren hıçkırıkların en yaygın tetikleyicileri arasında şunlar bulunmaktadır:
- Gazlı içecekler içmek,
- Çok fazla alkol içmek,
- Çok fazla yemek,
- Heyecan veya duygusal stres,
- Ani sıcaklık değişiklikleri,
- Sakız çiğnerken veya şeker emerken hava yutmak.
Semptomatik Hıçkırık Faktörleri
48 saatten uzun süren hıçkırıklarınsa farklı nedenleri olabilir. Bunların bir kısmı aşağıda sıralanmıştır.
Sinir Hasarı veya Tahrişi
Uzun süreli hıçkırıkların bir nedeni, diyafram kasını kontrol eden vagus sinirinin veya frenik sinirlerin hasar görmesi veya tahriş olmasıdır. Bu sinirlerde hasara veya tahrişe neden olabilecek faktörler şunlardır:
- Kulak zarınıza dokunan bir kıl veya başka bir cisim,
- Boynunuzda bir tümör, kist veya guatr,
- Gastroözofageal reflü,
- Boğaz ağrısı veya larenjit.
Merkezi Sinir Sistemi Bozuklukları
Merkezi sinir sisteminizdeki bir tümör veya enfeksiyon veya merkezi sinir sisteminizin travma sonucu hasar görmesi, vücudunuzun hıçkırık refleksini normal kontrolünü bozabilir. Bunun sebepleri arasında şunlar vardır:
- Ensefalit,
- Menenjit,
- Multipl skleroz,
- Felç,
- Travmatik beyin hasarı,
- Tümörler
Metabolik Bozukluklar ve İlaçlar
Uzun süreli hıçkırıklar aşağıdakiler tarafından tetiklenebilir:
- Alkolizm,
- Anestezi,
- Barbitüratlar,
- Diyabet,
- Elektrolit dengesizliği,
- Böbrek hastalığı,
- Steroidler,
- Sakinleştiriciler.
Risk Faktörleri
Erkeklerin uzun süreli hıçkırık geliştirme olasılığı, kadınlardan çok daha fazladır. Hıçkırık riskinizi artırabilecek diğer faktörler şunlardır:
- Zihinsel veya duygusal sorunlar: Anksiyete, stres ve heyecan, bazı kısa süreli ve uzun süreli hıçkırık vakalarıyla ilişkilendirilmiştir.
- Ameliyat: Bazı kişilerde genel anestezi uygulandıktan sonra veya karın içi organları içeren işlemlerden sonra hıçkırık görülebilir.
Teşhis Yöntemleri
Oldukça belirgin bir refleks olmasından ötürü klinik muayene sırasında basit gözlem yoluyla hıçkırık nöbetleri teşhis edilebilir. Ancak daha spesifik nedenleri tespit etmek için, doktorunuz, fiziksel muayene sırasında şu açılardan nörolojik bir muayene de yapabilir:
- Denge ve koordinasyon
- Kas gücü ve tonu,
- Refleksler,
- Görme ve dokunma hissi.
Doktorunuz altta yatan bir tıbbi durumun hıçkırıklarınıza neden olabileceğinden şüpheleniyorsa, aşağıdaki testlerden bir veya daha fazlasını önerebilir.
Laboratuvar Testleri
Kanınızdan alınan örnekler aşağıdaki belirtiler açısından kontrol edilebilir:
- Diyabet
- Enfeksiyon
- Böbrek hastalığı
Görüntüleme Testleri
Bu tür testler vagus siniri, frenik sinir veya diyaframı etkileyebilecek anatomik anormallikleri tespit edebilir. Görüntüleme testleri şunları içerebilir:
- Göğüs Röntgeni
- Bilgisayarlı Tomografi (BT)
- Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI)
Endoskopik Testler
Bu prosedürler, yemek borunuzdaki veya nefes borunuzdaki sorunları kontrol etmek için boğazınızdan geçen küçük bir kamera içeren ince, esnek bir tüp kullanır.
Tedaviler veya İdare Yöntemleri
Hıçkırıklar, çoğu durumda herhangi bir müdahaleye gerek kalmaksızın, kendiliğinden dururlar. Kronik hıçkırıkların durdurulması için tıbbi müdahale gerekebilir.
Bilimsel Tedavi Yöntemleri
Uzun dönem hıçkırık şikayetiyle başvuran bir hastada önce başka bir başvuru nedeni (örn. depresyon) üzerinde durulur. Destekleyici bakım, nedensel patolojinin gösterdiği şekilde uygulanır (örneğin hıçkırıkların nedeni pnömoniyse oksijen desteğine başlanabilir). Terapi, önce hıçkırıkların nedenine (tabii tanımlanabilirse) ve ardından gerekirse hıçkırıkların kendisine yönelik olmalıdır.
Farmakolojik Olmayan Tedaviler
Acil serviste kullanılan, geleneksel olarak farmakolojik-olmayan ilaçların çoğu, hıçkırık refleksinin bileşenleri üzerinde bir etkiye sahip oldukları için, sağlam bir fizyolojik temele sahiptir. Örnekler şunları içerir:
- Dile kuvvetli traksiyon uygulayarak, toz şeker yutarak, suyla gargara yaparak, buzlu su içerek, bardağın uzak tarafından içerek, limon ısırarak veya zararlı ajanları (örneğin amonyak) soluyarak nazofarenksin uyarılması,
- Boynun arkasına, soğutucu spreylere veya akupunktura dokunarak veya ovalayarak C3-5 dermatom stimülasyonu,
- Nazal veya oral kateter ile doğrudan faringeal stimülasyon (%90'a kadar etkili),
- Kaşık veya pamuk uçlu aplikatör ile direkt küçük dil stimülasyonu,
- Mide içeriğinin emetik veya nazogastrik tüp yoluyla çıkarılması.
Vagal Stimülasyon Yöntemleri
Aşağıdaki yöntemler vagal stimülasyona yol açar (aynı anda yalnızca bir tanesi kullanılmalıdır):
- Buzlu gastrik lavaj,
- Valsalva manevrası,
- Karotis sinüs masajı (kontrendikasyonların dışlanmasından sonra sadece deneyimli personel tarafından gerçekleştirilir),
- Dijital oküler küre basıncı (kontrendikasyonlar hariç tutulduktan sonra sadece deneyimli personel tarafından gerçekleştirilir),
- Dijital rektal masaj.
Farmakolojik Tedaviler
Gabapentin, baklofen ve metoklopramid, tek başına, diğer ilaçlarla (proton pompası inhibitörleri dahil) kombinasyon halinde veya birleşik tedavi olarak kalıcı hıçkırıklar için umut vaat ediyor gibi görünmektedir. Steger ve meslektaşları, 15 ayrı çalışmayı kapsayan ve 341 hastada kalıcı/inatçı hıçkırık için farmakolojik tedavisini içeren sistematik bir incelemede altta yatan durumun tedavisinin hıçkırık tedavisinde en başarılı olduğunu kaydetmiştir.[9] Bununla birlikte, bu çalışmalarda toplanan veriler, farmakolojik tedavi önerilerinde bulunmak için yeterli kalitede bulunmamıştır. Mevcut sınırlı verilere dayanarak, araştırmacılar, geleneksel nöroleptik ajanlarla karşılaştırıldığında uzun süreli tedavide yan etki risklerinin daha düşük olması nedeniyle, baklofen ve gabapentinin kalıcı/inatçı hıçkırıklar için birinci basamak tedavi olarak kabul edilebileceğini belirtmişlerdir (yedek olarak metoklopramid ve klorpromazin kullanılabilir). Klorpromazin, üzerinde en çok çalışılan ilaçtır, ABD Gıda ve İlaç Dairesi tarafından inatçı hıçkırıklar için onaylanmıştır ve birçok tıp raporunda da tercih edilen ilaç gibi görünmektedir.
Anestezik Yöntemler
Bilateral frenik sinir kesintisi (anestezi yoluyla frenik sinirin baskılanması), önemli solunum komplikasyonlarına yol açabilir ve diğer solunum kasları tutulduğu için hıçkırıkları her zaman tedavi etmeyebilir. Bu yöntem üzerinde durmadan önce diğer tüm tedaviler araştırılmalıdır.
Teknolojik Yöntemler
Hıçkırıkları tedavi etmek için tasarlanmış, "HiccAway" adında bir pipet mevcuttur. Talimatlara göre pipet bir bardağa yerleştirilir ve hasta, sonrasında pipeti kullanarak iki veya üç kez su emer ve her yudumdan sonra hemen yutar. Yayınlanan çalışma sonuçlarına göre, gönüllülerin %92'si kullanımdan sonra hıçkırıklardan kurtulmuştur.[10]
Halk Arasında Hıçkırığı Geçirdiğine İnanılan Tedavi Yöntemleri
Yukarıda yer verdiğimiz bilimsel yöntemler haricinde, halk arasında hıçkırıkların tedavisine yönelik olarak geliştirilmiş birçok yöntem vardır. Bunların bir kısmı şöyle sıralanabilir:
- Nefes Tutma: En geleneksel hıçkırık giderme yöntemidir. Büyük bir nefes alınır, 10-20 saniye boyunca tutulur ve sonrasında yavaş yavaş verilir. Kandaki karbondioksit seviyesini artırmaya dayalı bir yöntemdir. Bazı doktorlar bu yöntemin işe yaradığına inansa da evrensel olarak işe yarar bir yöntem olduğu gösterilememiştir.[14]
- Kese Kağıdına Nefes Alıp Verme: Nefes tutmaya benzer bir şekilde, kandaki karbondioksit miktarını artırmaya yönelik bir yöntemdir. Bir poşetin ağız ve burun üzerine kapatılıp içine 10-20 saniye aralıklarla nefes alıp vermeyi içerir. Nefes tutmaya nazaran daha etkili olduğu bilinmektedir.[15]
- Ritmik Su İçme: Kendimizde ve çevremizdeki herkeste çalıştığını görmüş olmamızdan ötürü bizim önerdiğimiz yöntemdir. Bir bardak su alın. Derin bir nefes çektikten sonra nefesinizi tutun. Bu sırada kafanızı olabildiğince arkaya atarak bardaktan 1 yudum su alın, kafanızı indirin. Nefesinizi vermeden ve yarım saniyeden uzun beklemeden, ikinci bir yudum alın (yine yudum sırasında kafanızı olabildiğince geri yatırın). Bu sekansı 7-8 kez, nefes almaksızın sürdürün (tuttuğunuz nefesi yavaş yavaş verebilirsiniz ama hiç vermemenizi öneririz). Bu 15-20 saniyelik işlem sonucunda hıçkırığınızın durduğunu göreceksiniz.
- Kontrollü Nefes Alışverişi: Yavaş, ölçülü nefes alarak solunum sisteminize hükmedin. Beşe kadar sayarak nefes alın ve beşe kadar sayarak nefes verin.
- Korkutma: Birinin sizi korkutması yoluyla hıçkırığın geçirilebileceği fikridir. Kimi zaman çalıştığı bilinse de istikrarlı olarak çalıştığını gösteren bir kanıt bulunmamaktadır.[16]
- Dizlere Sarılma: Rahat bir yere oturun. Dizlerinizi göğsünüze getirin, kollarınızla dizlerinizi sarın ve iki dakika boyunca öylece durun.
- Amuda Kalkma (ve Bu Sırada Su İçme)
- Göğse Bastırma: Diyaframınız karnınızı akciğerlerinizden ayırır. Bu yöntemin amacı, göğsü sıkıştırarak diyaframa baskı uygulamaktır. Göğüs kemiğinizin ucunun hemen altındaki alana baskı uygulamak için elinizi kullanın.
- Valsalva Manevrası: Bu manevrayı yapmak için burnunuzu parmaklarınız arasında kıstırın ve ağzınızı kapalı tutarak nefes vermeye çalışın. Basıncı abartmayın, yoksa kulak zarınıza zarar verebilirsiniz.
- 1 Çay Kaşığı Şeker/Bal/Reçel Yutma: Dilinize bir tutam toz şeker veya bir miktar bal/reçel koyun ve 5 ila 10 saniye orada bekletin. Yutmadan önce ağzınızda biraz çözülmesine izin verin.
- Soğuk Su İçme: Yavaşça soğuk su yudumlamak vagus sinirini uyarmaya yardımcı olabilir.
- Limon Emme: Bazı insanlar hıçkırığı geçirmek için limon dilimine biraz tuz ekler. Dişlerinizi sitrik asitten korumak için ağzınızı suyla çalkalayın.
- Dile Sirke Koyma: Dilinize birkaç damla sirke damlatın.
- Karotid Damara Masaj: Boynunuzun her iki tarafında bir karotid arteriniz bulunmaktadır. Boynunuza dokunarak nabzınızı kontrol ettiğinizde hissettiğiniz şey işte bu damarlardır. Yere yatın, başınızı sola çevirin ve sağ taraftaki artere 5 ila 10 saniye dairesel hareketlerle masaj yapın.
- Buzlu Suyla Gargara: 30 saniye boyunca buzlu suyla gargara yapılır.
- Kafa Karıştırma: Bir diğer yöntem de, hıçkırık tutan kişiye hafızasını zorlayacak bir şeyler sormaktır. Bir dahaki sefere bir arkadaşınız hıçkırık nöbeti geçirirken "Sana geçen gün bir şey yapmanı söylemiştim, bunu yaptın mı, hatırlıyor musun?" gibi bir soru yöneltin. Eğer bunu yeterince ciddi yapabilirseniz, birey hafızasını zorlarken hıçkırığı muhtemelen duracaktır. Ne var ki bu yöntemi de (doğası gereği) istikrarlı olarak kullanmak mümkün değildir. Ancak bir bilgisayar oyunu oynamak, bir puzzle/bulmaca çözmek veya akıldan bazı matematiksel işlemler yapmak dikkatinizi dağıtarak hıçkırıklardan kurtulmanızı sağlayabilir.
- Dil Çekme: Dilinizi çekmek boğazınızdaki sinirleri ve kasları uyarır. Dilinizin ucunu tutun ve bir veya iki kez hafifçe öne doğru çekin.
- Orgazm: Hıçkırıkları dört gün süren bir adamı konu edinen bir vaka raporunda adam, orgazm olduktan sonra ısrarcı hıçkırıklarından kurtulmuştur.[17]
- Rektal Masaj: Başka bir vaka çalışmasında, ısrarcı hıçkırıkları olan bir adamın rektal masajdan sonra hemen rahatladığı ve hıçkırıklarından kurtulduğu bildirilmektedir.[18] Lastik bir eldiven ve bol miktarda kayganlaştırıcı kullanarak parmağınızı rektuma sokun ve masaj yapın.
- Boynun Arkasına Masaj: Boynunuzun arkasındaki cildi ovmak, frenik sinirinizi uyarabilir.
- Boğazı Pamukla Uyarmak: Öksürene veya öğürene kadar boğazınızın arkasını pamuklu bir bezle hafifçe silin. Öğürme refleksiniz vagal siniri uyarabilir.
- Hipnoz: Hipnoterapinin hıçkırıkları durdurma konusunda faydalı olabileceği iddia edilmektedir; fakat bunu gösteren akademik bir çalışma bulunmamaktadır.
- Sahtebilim: Uzun dönem hıçkırık sorunu yaşayan kişiler, akupunktur gibi sahtebilim yöntemlerine başvurabilmektedir. Bu yöntemlerin sistemli olarak çalıştığını gösteren bir kanıt bulunmamaktadır.
Görülme Sıklığı ve Dağılımı (Epidemiyoloji)
Pratik olarak herkes hıçkırığa yakalanır; ancak ısrarcı veya durdurulamaz hıçkırık vakaları çok daha nadirdir: Israrcı hıçkırığın görüşme sıklığı 100.000'de 1 civarındadır.[5]
Önlem Yöntemleri
Hıçkırıkları önlemek için bazı çok basit önlemlere başvurabilirsiniz:[19]
- porsiyonlarınızı küçültün (bir oturuşta daha az miktarda yiyin),
- daha yavaş yiyin,
- baharatlı yiyeceklerden kaçının,
- daha az alkol tüketin,
- gazlı içeceklerden kaçının,
- stresi azaltmak için derin nefes alma veya meditasyon gibi gevşeme teknikleri uygulayın.
Etimoloji
Hıçkırık sözcüğü, yansıma bir sözcüktür; yani eylemin çıkardığı ses taklit edilerek kelime türetilmiştir. 1303 tarihli Codex Cumanicus'ta Kıpçakçada "inçkaymak", 1421'de Yadigâr-ı İbni Şerif'te "ınckırık", 1876'da Ahmed Vefik Paşa'nın Lehce-ı Osmani eserinde ise "ınçkırmak/ınçkırık" olarak geçmektedir.[7]
Hastalığın Latince karşılığı olan singultus ise "hıçkıra hıçkıra ağlama sırasında birinin nefes almaya çalışması" anlamına gelmektedir.[8] Öksürük (İng: "cough") ile benzerliğinden ötürü İngilizcede bazen "hiccough" olarak da yazılabilmektedir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 17
- 14
- 3
- 3
- 2
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- Rob Dunn. The Top Ten Daily Consequences Of Having Evolved. (25 Nisan 2020). Alındığı Tarih: 25 Nisan 2020. Alındığı Yer: Smithsonian Magazine | Arşiv Bağlantısı
- Mayo Clinic. Hiccups. (25 Nisan 2020). Alındığı Tarih: 25 Nisan 2020. Alındığı Yer: Mayo Clinic | Arşiv Bağlantısı
- WebMD. What Causes Hiccups?. (25 Nisan 2020). Alındığı Tarih: 25 Nisan 2020. Alındığı Yer: WebMD | Arşiv Bağlantısı
- FunTrivia. Also Known As Scrivener's Palsy, What Is The Condition That Afflicts The Muscles In The Hand Or Arm, Causing Pain To Those Performimg Fine Motor Activities?. (25 Nisan 2020). Alındığı Tarih: 25 Nisan 2020. Alındığı Yer: FunTrivia | Arşiv Bağlantısı
- ^ WebMD. What Are Intractable Hiccups?. Alındığı Yer: WebMD | Arşiv Bağlantısı
- ^ Guinness World Records. Longest Attack Of Hiccups. Alındığı Yer: Guinness World Records | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. Nişanyan. Hıçkırık. Alındığı Tarih: 16 Mayıs 2022. Alındığı Yer: Nişanyan Sözlük | Arşiv Bağlantısı
- ^ Medscape. Fast Five Quiz: Hiccups. (26 Temmuz 2021). Alındığı Yer: Medscape | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. Steger, et al. (2015). Systemic Review: The Pathogenesis And Pharmacological Treatment Of Hiccups. Wiley, sf: 1037-1050. doi: 10.1111/apt.13374. | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. Ellis. Inventor Says His New Straw Will Cure Hiccups. (22 Haziran 2021). Alındığı Yer: Medscape | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. Howes. (2012). Hiccups: A New Explanation For The Mysterious Reflex. Wiley, sf: 451-453. doi: 10.1002/bies.201100194. | Arşiv Bağlantısı
- ^ C. Straus, et al. (2003). A Phylogenetic Hypothesis For The Origin Of Hiccough. Wiley, sf: 182-188. doi: 10.1002/bies.10224. | Arşiv Bağlantısı
- ^ P. J. KAHRILAS, et al. (1997). Why Do We Hiccup?. Gut, sf: 712-713. doi: 10.1136/gut.41.5.712. | Arşiv Bağlantısı
- ^ C. Mui. Myths And Realities: Does Holding Your Breath Really Cure Hiccups? – Clinical Correlations. Alındığı Yer: Clinical Correlations | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. Ward, et al. How To Get Rid Of Hiccups? What Causes Hiccups? Here's What Science Says. (15 Ağustos 2018). Alındığı Yer: TODAY.com | Arşiv Bağlantısı
- ^ WebMD. Hiccups: How To Get Rid Of Them. Alındığı Yer: WebMD | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. Peleg, et al. (2000). Case Report: Sexual Intercourse As Potential Treatment For Intractable Hiccups.. Canadian Family Physician, sf: 1631. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. ODEH, et al. (2009). Termination Of Intractable Hiccups With Digital Rectal Massage. Wiley, sf: 145-146. doi: 10.1111/j.1365-2796.1990.tb00134.x. | Arşiv Bağlantısı
- ^ Healthline. 26 Remedies For Hiccups. (8 Mayıs 2017). Alındığı Yer: Healthline | Arşiv Bağlantısı
- E. C. Lauterbach. (2006). Hiccup And Apparent Myoclonus After Hydrocodone. Ovid Technologies (Wolters Kluwer Health), sf: 87-92. doi: 10.1097/00002826-199903000-00004. | Arşiv Bağlantısı
- K. Rueckert. (2020). Case Report: From Irregular Hiccups To Acute Myocardial Infarction. The Permanente Federation. doi: 10.7812/TPP/20.180. | Arşiv Bağlantısı
- New England Journal of Medicine. (2010). Granulated Sugar As Treatment For Hiccups In Conscious Patients. Massachusetts Medical Society, sf: 1489-1489. doi: 10.1056/NEJM197112232852622. | Arşiv Bağlantısı
- F. Guadarrama-Conzuelo, et al. (2019). Singultus As An Unusual Debut Of Plasmodium Vivax Malaria. Cureus. doi: 10.7759/cureus.5548. | Arşiv Bağlantısı
- P. J. Kahrilas, et al. (1997). Why Do We Hiccup?. Gut, sf: 712-713. doi: 10.1136/gut.41.5.712. | Arşiv Bağlantısı
- E. C. Lauterbach. (2006). Hiccup And Apparent Myoclonus After Hydrocodone. Ovid Technologies (Wolters Kluwer Health), sf: 87-92. doi: 10.1097/00002826-199903000-00004. | Arşiv Bağlantısı
- C. Straus, et al. (2003). A Phylogenetic Hypothesis For The Origin Of Hiccough. Wiley, sf: 182-188. doi: 10.1002/bies.10224. | Arşiv Bağlantısı
- J. Alvarez, et al. (2021). Evaluation Of The Forced Inspiratory Suction And Swallow Tool To Stop Hiccups. JAMA Network Open, sf: e2113933-e2113933. doi: 10.1001/jamanetworkopen.2021.13933. | Arşiv Bağlantısı
- M. Odeh, et al. (2009). Termination Of Intractable Hiccups With Digital Rectal Massage. Wiley, sf: 145-146. doi: 10.1111/j.1365-2796.1990.tb00134.x. | Arşiv Bağlantısı
- E. N. Moretto, et al. (2013). Interventions For Treating Persistent And Intractable Hiccups In Adults. Cochrane Database of Systematic Reviews. doi: 10.1002/14651858.CD008768.pub2. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/12/2024 06:13:32 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/2368
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.