Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 23 Ekim 2014 19 dk.

Optik illüzyon, göz veya beynin çalışma prensiplerinin doğal veya yapay şekillerde manipüle edilmesi, kandırılması veya yanıltılması yoluyla, gerçekte olandan farklı bir görüntü, renk veya hareket algılama olarak tanımlanabilir. Görsel bir yanılsama yaşadığımızda, orada olmayan veya orada olan bir şeyi farklı bir şekil veya renkte görebiliriz. Algılama ve gerçeklik arasındaki bu kopukluk nedeniyle görsel yanılsamalar, beynin fiziksel dünyayı yeniden yaratmada başarısız olabileceği yolları gösterir. Algıladığımız şey aslında zihnimizin yaptığı yorumdur. Bu yorumlar gerçekle uyuşmadığı zaman optik illüzyonlar oluşmuş olur. Aslında bir bakıma kandırılmış oluruz.

Siz de mutlaka bir optik illüzyon deneyimlemişsinizdir; çünkü insanlık, evrimsel tarihi boyunca bu tür yanılgılara bolca düştü. Zihnimizin, gördüğümüz nesneler hakkında aceleci çıkarımlar yaptığını zaten pareidolia gibi konular nedeniyle biliyoruz. İllüzyonların fark edilmesine dair ilk kaynaklar, Antik Çağ'a kadar gidiyor. Örneğin MÖ 350'de Aristoteles, “Duyularımıza güvenilebilir ancak kolayca kandırılabilirler” derken, muhtemelen bu tür illüzyonlardan ve yanılgılardan bahsediyordu. Bu yazımızda, çeşitli hareketli fotoğraflardan (GIF) ve sabit fotoğraflardan oluşan çok sayıda göz yanılgısını sizlerle paylaşacağız. Yazımızın sonunda da neden böyle bir deneyim yaşadığımızı biraz daha detaylı izah edeceğiz.

102
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gamze Şen
6 gün önce
Homo sapiens
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çınar Ege Bakırcı
Yazar 21 Kasım 2018 3 dk.

Müzik insan yaşamında çok büyük bir yer kaplamaktadır. Duymaya alıştığımız doğadan gelen sesler bir araya gelerek büyüleyici bir sanat eserine dönüşebilir. Bu seslere sıradan bir ateş yanarken odunların tutuşmasından dolayı çıkan çıtırtı sesleri, görkemli bir şelalenin yüksekten düşen su parçalarının birbirine hızla çarpması sonucunda ortaya çıkan sesler veya bir erkek çekirgenin dişisini etkilemek için arka ayaklarını veya kanatlarını birbirine sürterek çıkarttığı yüksek sesli vızıltı örnek olarak verilebilir.

Yukarıda verilen örnekler günümüzde yaşayan çoğu insanın "sıradan doğa sesleri" olarak nitelendirebileceği sesler iken bundan çok uzun süre önce yaşayan insanlar için daha farklı bir anlam taşımaktaydı. Atalarımızın doğadan gelen sonsuz çeşitteki sesleri dinsel ayinlerde kullanmasıyla müziğin yapı taşları olan ses işlenmeye başlamıştır.

46
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 19 Ağustos 2011 15 dk.

Daha önceki yazılarımızda seçilimin evrime nasıl etki ettiğini matematiksel olarak göstermiştik. Şimdi seçilimin özellikle tek bir tipine, yönlü seçilime odaklanalım. Çünkü aslında "yönlü seçilim" adını verdiğimiz seçilim türü, diğerlerinin de özünde yatmaktadır. Örneğin "bozucu seçilim", iki farklı yöne (ekstreme) "doğru" dengenin bozulmasıdır. Yani birbirine zıt iki yönü içerisinde barındırır. "Sabitleyici seçilim" ise, uçların elendiği ve belli bir özellik bakımından ortalamada olanların seçildiği bir seçilim türüdür. Burada da, ortalamaya "doğru" bir seçilim görülür. Evet, bunlar yönlü seçilimden farklı seçilim türleridir; ancak yönlü seçilimi tam olarak anladığımızda, diğerlerinin de nasıl evrime katkı sağladığını görebilmiş oluruz. Bu sebeple bu yazımızda yönlü seçilimi daha detaylı analiz edecek ve bunun sonuçlarına göz atacağız.

Yönlü seçilim, hatırlayabileceğiniz gibi, özellik dağılımı içerisinde belli bir ucun (ekstremin) avantajlı olmasından ötürü sürekli olarak o yöne doğru olan seçilim türüdür. Yani bir popülasyonda uzun bireylerin avantajlı olması ve geri kalan tüm bireylerin uzunlara göre çeşitli seviyelerde dezavantajlı olması, uzun vadede yönlü bir seçilimi beraberinde getirecektir. Daha uzun olanlar daha kolay hayatta kalacak ve üreyecek, kendilerinin uzun olmasını sağlayan genleri gelecek nesillere daha fazla aktaracaktır. Böylece her nesilde üretilen yavruların ortalamadaki boy uzunluğu, önceki nesillere (atalarına) göre daha fazla olacaktır. Böylece popülasyon farklılaşacak, evrim geçirecektir.

58
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayça Karaca
Ayça Karaca
65K UP
Gözlemi Yapan 5 gün önce Türkiye, Balıkesir
Çay bahçesi.
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Poyraz Savaş
Yazar 3 gün önce 4 dk.

Saka, insanlarca en çok tanınan ötücü kuşlardan biridir. Başının ön kısmındaki kırmızı "maske", beyaz yanağı ve burayı çevreleyen siyah çerçevesi, kahverengi sırtı, beyaz karnı ile oldukça karakteristik bir türdür. Siyah kanadının ortası geniş bir sarı çizgi bulunur, kanatları ve kuyruk telekleri siyahtır, uçlarında ise beyaz benekler vardır.

Genç bir sakanın başı ve sırtı gri kahverengi üzerine çizgilidir, kafadaki kırmızı, siyah ve beyaz renkli alanlar görülmez. Erkek ve dişisi arasında belirgin farklar yoktur. Erkeği göz pınarındaki ve burnunun üzerindeki tüylerinin siyah olması ve kafasındaki kırmızının genişliği ile dişisinden ayrılır. Erkekler daha iri ve parlak tüylüdür. Ayrıca kanat üstü örtü tüyleri erkeklerde siyah iken dişilerde kahverengidir.[6]

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Nida Yıldırım
İnceleyen 1 gün önce
Görsellerin ve oyunculuklarla yorum dahi yapamam çok güzeldi Nolan yine dehasını konuşturmuş ama izafiyet teorisini en güzel ele alan filmdir zihin yakıcılığı bir yana heycanınızı hiç kaybettirmeyen bir film özelikle yaş mevzusunun üzücülüğü ve ana karakterin kızıyla trajedisi diyeyim çok güzel ve şairaneydi
9.8/10
(781 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Abdullah Vatansever
Lise mezunu, biyoloji hedefleyen bir öğrenciyim 1 gün önce Sen de Cevap Ver

Biyolojik sistemlerde genellikle bencillik görülür. Canlı sürekli kendisi için fayda sağlamak ister. Fakat bazı durumlarda alturizm denilen davranış modeli görülebilir. Bu bir bireyin faydasından ziyade popülasyonun faydasını sağlamaya verilen genel addır. Bu davranışın en basit örnekleri ise, asla üreme ihtimalleri olmayan işçi arılardır. İşçiler kraliçe için köle gibi çalışır, hatta bazen kovanı korumak için kendi hayatlarını riske atar. Diğer bir örnek ise, mirket tarzı hayvanlarda görülen gözlemcilerdir. Gözlemcilerin görevi sürü avlanırken yırtıcıları gözlemleyip, tehlike anında sinyal göndermektir. Bu durumda canlı yüksek sesle arkadaşlarını kurtarırken kendini açık hedef olarak göstermiş olur.[1]

Merhamet yada sevgi dediğimiz şeyler bizim davranışlara verdiğimiz adlardır. Örneğin yaralı bir sürü üyesine yardım eden bir hayvan görünce ne kadar merhametli deriz. Halbuki onun bu davranışı kendi yaşamı içindir. Bu noktada doğadaki canlılarda hemen hemen her davranışa bir ad vermek mümkün. Kimi cani, kimisi sevecen... Fakat burada bilinmesi gereken canlılar bunları biz insanlar gibi düşünerek yapmıyorlar. Bir canlıya yardım edeyim demiyorlar. Yapıyorlar çünkü bunu yapmak kendilerine fayda sağlıyor. Örneğin bazı kuşlar etraftan hoşuna gitti bitki veya başka unsurları eşine verebiliyor. Fakat burada amacı o sevinsin veya gözüme hoş gürünsün değil, bunu verip kendime çiftleşecek eş bulayım diye yapıyor.

Tüm Reklamları Kapat

Kaynaklar

  1. Neil A. Campbell. (2021). Campbell Biyoloji - 12. Baskıdan Çeviri. ISBN: 9786052828335. Yayınevi: Palme Yayınevi. sf: 1490.
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 2 Haziran 2013 39 dk.

Dünyanın dört bir yanındaki polisler, askerler ve güvenlik güçleri, isyan kontrolü (İng: "riot control") adıyla bilinen bir dizi protokole uymaktadırlar ve bu kapsamda birçok farklı yöntemle ülke yönetimlerinin hoşuna gitmeyen protesto, ayaklanma veya isyanları bastırmakta veya bastırmaya çalışmaktadırlar. Burada "isyan kontrolü" adıyla bahsedeceğimiz konu, illa bir "isyan" olması gerekmemekte, her türlü protesto, gösteri ve benzeri anayasa tarafından korunan ve hatta ödev olarak verilen hakları içermektedir (yani bir bir "şapka terim" olarak kullanacağız, kolaylık açısından). İsyan kontrolünün belli adımları bulunmaktadır ve en düşük şiddetten başlayarak giderek sertleşmektedir.

İsyan kontrolünün esasında ilk adımı, yüksek ve rahatsız edici sesler uygulamaktır. Çünkü insan beyni ani olarak sesle uyarıldığında ürkecek ve içinde bulunduğu durumu değerlendirerek kurtulma yolları arayacaktır. Bu psikolojik mücadele, çoğu zaman güvenlik güçleri tarafından es geçilir, çünkü neredeyse hiçbir zaman işe yaramaz. Bunun da sebebi isyanın amacına psikolojik olarak odaklanmış bir beynin, her hayvan türünde (dolayısıyla ve elbette insanda) gördüğümüz kaç veya savaş seçiminden ikincisine yönelmesi daha muhtemel olmaktadır. Öfke, azim, kararlılık, istek, vb. duyguların bunda etkisi büyüktür.

101
4
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sena Küçükkıvanç
Aktaran 5 Ekim 2022 4 dk.

Uzay Araştırmaları Laboratuvarı (LSR) ve Hong Kong Üniversitesi (HKU) fizik bölümü üyelerinden oluşan bir uluslararası gökbilimci ekibi, çok nadir bir gök mücevheri keşfetti. Gezegenimsi Bulutsu (GB) olarak adlandırılan bu mücevher, M37 denilen (ayrıca NGC2099) 500 milyon yıllık bir Açık Yıldız Kümesinde (AYK) bulundu. Bu oldukça yüksek bir astrofiziksel değere sahip bir keşifti. Araştırmacıların bulguları, tanınmış açık erişimli bir dergi olan Astrophysical Journal Letters'ta yayımlandı.[1]

Gezegenimsi bulutsular; zengin bir emisyon çizgisi spektrumu ve görüntüsüyle parlayan, bir kenara fırlatılmış ve ölmekte olan yıldızların parıldayan örtüleridir. Onlara fotojenik bir özellik veren çarpıcı renkleri ve şekilleri, insanların ilgisini çeker. Uzaydaki en geniş optik teleskoplardan biri olan James Webb Uzay Teleskobunun halkla ilk paylaştığı görüntülerden birinin bir gezegenimsi bulutsu olması hiç de şaşırtıcı değildir.

20
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Arda Ateş
Arda Ateş
213K UP
Yazar 18 Ocak 2020 20 dk.

İkiz doğumlar gündelik hayatta olduğu kadar bilimsel açıdan da ilgi çekici olaylardır. Özellikle genetik ve psikoloji alanlarında ikiz kardeşler üzerinde yapılan araştırmalar bilim insanlarının birçok sorusuna tatmin edici yanıtlar getirmiştir. 

20. yüzyıla kadar filozofların ve bilim insanlarının en hararetli tartışma konularından biri klasik "Kalıtım mı, çevre mi?" konusu olmuştur. Günümüzde ise ikiz ve evlat edinme araştırmalarından elde edilen bulgular sayesinde bilim insanları bu klasik tartışmayı bir kenara bırakmıştır; çünkü her ikisinin de bir kişiye etki ettiği ve bir kişinin bütün özelliklerinin bu ikisinden sadece biriyle açıklanamayacağı bilinmektedir. Artık sorulan sorular davranışsal ve fiziksel özelliklerin ne kadarının kalıtsal ve ne kadarının çevresel etkilerle belirlendiği hakkındadır. Fakat bu alanlarda ikiz araştırmalarının kullanımına ve sonuçlarında ortaya çıkan bulgulara değinmeden önce ikizlik kavramını açıklamakta fayda var.

125
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Furkan Arduç
Alıntıyı Ekleyen 20 Haziran 2022
Eh, Yabancılar henüz tanışmadığın arkadaşlarındır.
Kaynak: Bu söz dizinin 2. sezon 3. bölümünde 26:53'te söylenmiştir.
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Deha Kaykı
Deha Kaykı
199K UP
Yazar 13 Ekim 8 dk.

Biyolojik çeşitlilik kaybı, son yüzyıllarda hızla artan bir çevre sorunu haline gelmiş ve birçok türün neslinin tükenme tehdidiyle karşı karşıya kalmasına neden olmuştur. Özellikle adalara özgü türler; habitat kaybı, avcılık, istilacı türlerin varlığı ve iklim değişikliği gibi faktörler nedeniyle hızla azalmıştır. Mauritius Adası'na özgü pembe güvercin (Nesoenas mayeri), 1970'lerde ve 1990'larda bu tehditlerle karşı karşıya kalmış ve neredeyse yok olma noktasına gelmiştir. Ancak Durrell Yaban Hayatı Koruma Vakfı ve Mauritius Yaban Hayatı Vakfı gibi kuruluşların yoğun koruma çabaları sayesinde pembe güvercinin popülasyonu kurtarılmış ve 2018 itibarıyla sayıları önemli ölçüde artmıştır.

Kurtarma çabaları sürerken pembe güvercin popülasyonlarının korunması için bir katkı da türdiriltimi çalışmalarından gelebilir. Türdiriltimi projeleri, özellikle son dönemde yalnızca nesli tükenmiş türlerinin neslini döndürmeyi değil, aynı zamanda soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan mevcut türleri koruma çalışmalarına da katkı sağlamayı hedeflemektedir. Bu bağlamda, Mauritius'a özgü dodo kuşunun türdiriltimi çabaları, adadaki diğer tehdit altındaki türler için, özellikle de pembe güvercin için umut verici sonuçlar doğurma potansiyelini taşımaktadır.

13
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 23 Eylül 2014 2 dk.

Erkek tavuskuşunun devasa ve parlak kuyruğu dişileri üzerine çeker; ancak aynı zamanda erkeğin avcılara da yem olmasını kolaylaştırır mı? Bilim insanları uzun bir süredir bu kadar büyük ve dekoratif bir kuyruğun evriminin erkeklere yüklü bir masrafla geldiğini düşünüyorlardı. Erkek tavuskuşlarının kuyrukları, toplam boy uzunluklarının %60'ına kadarını oluşturabilir!

Ancak şu anda bir grup bilim insanı, tavuskuşlarının kuyrukların bulunduğu ve bulunmadığı durumlarda avcılardan ne kadar hızlı kaçtıklarını doğrudan test etmeyi başardı. Sonuç? Kuyruğun varlığı ile yokluğu arasında dikkate değer bir fark yok gibi gözüküyor.

21
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Uzay İstasyonu, Güneş Patlaması, Güneş

Bu bir Güneş lekesi değil, Güneş’in önünden geçerken yakalanan Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS). Güneş lekelerinin her biri, karanlık bir merkezi tam gölgeye ve onu çevreleyen daha açık renkli, yarı gölgeye sahiptir ve bir Dragon kapsülüyle bağlı değildir. Bunun yanında, ISS ise karmaşık ve çok uçlu bir mekanizmadır. Başka bir deyişle, insanlık tarafından şimdiye kadar yaratılmış en büyük ve en karmaşık uzay araçlarından biridir. Ayrıca, Güneş lekeleri Güneş’i çevrelerken, ISS ise Dünya’nın etrafında dönmektedir. Her 90 dakikada bir Dünya’nın yörüngesinde dönen ISS için Güneş’in önünden geçmek alışılmadık bir şey değildir. Lakin bu geçişlerden birinin konumunu ve zamanını bilip, harika bir görsel için gerekli ekipmanları kullanmak oldukça nadirdir. Paylaşılan görsel, aynı konumdan ve neredeyse aynı zamanda çekilmiş üç görüntünün birleştirilmesiyle oluşturuluştur. Görüntülerden bir tanesi (uzun süreli pozlama ile yakalanan) Güneş’in tepesinde görülen soluk çıkıntıları yakaladı. İkinci görüntü (kısa süreli pozlama ile yakalanan) Güneş’in kromosferinin karmaşık dokusunu yakaladı ve üçüncü görüntü (elde edilmesi en zor olanı) ise, bir saniyeden daha kısa sürede Güneş’in önünden geçen uzay istasyonunu yakaladı. Uzay istasyonunun silüeti yakından incelendiğinde, Dragon Mürettabat kapsülü bile görülebilir.

4 Mayıs 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı ve Telif Hakkı: Mehmet Ergün
Çeviren: Ege Can Karanfil
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Yaşam Ağacı Türü
Elif Beren
Elif Beren
20K UP
Türü Ekleyen 1 gün önce
Tarantulalara ait bir cins. Panama, Karayipler ve Güney Amerika anavatanıdır. Ağaçlarda yaşayan, daha çok küçük boyutlardaki tarantulaları içerir.
0
Seda Sert Ve Emre Akman
Seda Sert Ve Emre Akman Seslendiren 2 Ağustos 6:50
Antik virüsler, Enerji tüketimini azaltacak yapay zeka teknolojileri, hepsi ve daha fazlası bu bölümde!
24
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close