Ejderha Adamı (Homo longi): Bize, Neandertaller'den Bile Yakın Akraba Olan Yeni Bir İnsan Türü Keşfedilmiş Olabilir!
1933 yılında Çin'in kuzeydoğusundaki Heilongjiang bölgesindeki Harbin kenti yakınlarındaki Songhua Nehri'nde inşa edilen Dongjiang Köprüsü inşaatında çalışan bir taşeron işçi, inşaat kazısı sırasında gizemli bir kafatası fosili keşfetmişti. Bu keşif, 1929 yılında keşfedilen meşhur Peking Adamı fosilinin keşfinden hemen sonrasına denk geliyordu ve bu nedenle işçi, keşfettiğinin antropolojik olarak önemli olabileceğini düşünerek, fosili terk edilmiş bir kuyu içinde saklamaya karar verdi. Ömrü boyunca bölgesinde bol miktarda politik çalkantı yaşayan işçi, ölümünden kısa bir süre önce 3. kuşak ailesine fosilden bahsetti ve aile, 2018 yılında fosilin yerini bulup, kafatasını çıkarmayı başardılar. Sonrasındaysa Hebei GEO Üniversitesi'nden paleontoloji profesörü Dr. Ji Qiang, uzun tartışmalar sonucunda bu önemli fosilin üniversitelerinin müzesine bağışlanması konusunda aileyi ikna etti.[1]
Her ne kadar kare şeklindeki göz yuvarları, geniş ağzı, kalın kaş kemerleri ve büyük dişleriyle neredeyse kusursuz bir şekilde korunmuş olsa da o dönemde hiç kimse, bu kafatasının hangi türe ait olduğunu tespit edememişti - bu özellikler, onu "insana benzer" yapıyordu ama "Homo sapiens" diyebilmemiz için oldukça eşsiz yapıdaydı.[2] Bulunan fosilin kafatası, Homo sapiens ve diğer insan türlerinden daha iriydi; ancak beyin büyüklüğü insanınki ile büyük oranda aynıydı. Yıllar süren titiz incelemeler sonucunda, sadece bu fosili analiz eden 3 ayrı akademik makale The Innovation dergisinde yayınlandı.[3], [4], [5]
Fosil türe yeni bir isim de verildi: Homo longi ya da popüler ismiyle Ejderha Adamı. Bu ismin verilmesinin nedeni, fosilin keşfedildiği Hei-long-jiang (黑龍江) bölgesinin Mandarin'de "Siyah Ejderha Nehri" anlamına gelmesidir. Bu fosili önemli kılan ise, türün bize bugüne kadar yaşamış en yakın akrabamız olduğu düşünülen Neandertaller'den bile daha yakın bir tür olma ihtimalidir. Londra Doğa Tarihi Müzesi'nden Prof. Dr. Chris Stringer şöyle diyor:
Bunun, son 50 yılda yapılmış en önemli keşiflerden biri olduğunu düşünüyorum. Fosil, gerçekten çok iyi korunmuş halde.
Fosilin Anatomisi
H. longi, düşük ve uzun bir kafatası, geri çekilmiş alın, aşırı geniş üst yüz, genişlemiş bir burunla uyumlu şekilde büyük bir burun açıklığı (ki bu, muhtemelen soğuk havaya yönelik edinilmiş bir evrimsel adaptasyon), büyük ve kare göz yuvaları, şişmiş ve kalın kaş sırtları (supraorbital torus), düşük ve düz elmacık kemikleri (zigomatik kemik), geniş bir damak ve büyük diş yuvaları (geniş bir ağza eşittir) ve geniş bir kafatası tabanı ile karakterizedir.
Harbin kafatası aynı zamanda mutlak uzunluk (kraniyal uzunluk ve nazo-oksipital uzunluk) ve supraorbital torus uzunluğu açısından bugüne kadarki en büyük arkaik insan kafatasıdır. H. longi ayrıca, modern insanlar ve Neandertaller hariç, bilinen tüm insan soylarının aralığının üzerinde, kabaca 1.420 cc düzeyinde, büyük bir beyne sahipti. Bununla birlikte, yörünge sonrası daralma (gözlerin hemen arkasındaki beyin zarının daralması, frontal lob ile eşdeğerdir, modern insanlarda yoktur) H. longi'de, daha arkaik H. heidelbergensis kadar olmasa da Neandertallerden daha gelişmiştir.
Genel olarak, kafatasının arkasındaki oksipital kemik, daha eski H. erectus ve H. heidelbergensis popülasyonlarında ve hatta daha sonraki Neandertallerde yaygın olduğu gibi, herhangi bir kayda değer çıkıntı, tori veya büyük bükülme olmamasına rağmen, bir dizi arkaik özelliği korur. Modern insanların veya Neandertallerin aksine, başın üstündeki parietal kemikler önemli ölçüde genişlemez veya çıkıntı yapmaz. Yüz, çok geniş olmasına rağmen, oldukça düzdür (azaltılmış orta yüz prognatizmi) ve bu hâli; modern insanlarda, çok daha eski Homo öncüllerinde ve diğer Orta Pleistosen Çin örneklerinde sergilenen duruma benzemektedir. H. longi kafatasının arkaik ve türetilmiş özelliklerin mozaik morfolojisi, Afrika'dan H. sapiens'e miras kalan en eski örneklerden bazılarıyla, özellikle Jebel Irhoud ve Eliye Springs fosilleriyle yakınsamaktadır. Fosili ilk tanımlayan kişiler, Harbin kafatasının Xiahe çene kemiği ile yakın bir ilişki içinde olduğuna karar verdikleri için, H. longi'nin diğer arkaik insanlar gibi bir çeneden yoksun olduğuna inandılar, ancak fosilin alt çenesi bulunabilmiş değildir ve dolayısıyla bir yargıya varmak zordur.
Araştırmacılar, kafatasının inanılmaz sağlamlığına ve boyutuna, dikişlerin kapanmasına ve diş aşınmasının derecesine bakılırsa, Harbin kafatasının 50 yaşından küçük bir erkeği temsil ettiğini düşünmektedirler. Bireyin bulunduğu kuzey enlemden ve Neandertaller, Denisovalılar ve erken modern insanlardan elde edilen genetik materyalden yola çıkarak, H. longi'nin de koyu ten, saç ve göz rengine sahip olduğunu tahmin etmekteler. Kapak fotoğrafı ve aşağıdaki rekonstrüksiyon da, bu tahminlere dayanarak hazırlanmıştır.
Fosilin İsmi, Yaşadığı Dönem ve Tarihlendirme Sorunları
2018'de başlayan ve Çin, Avustralya ve İngiltere'den bilim insanlarının ortaklığıyla sürdürülen araştırmalar, kısa bir süre içinde fosilin yaşını önceden tahmin edilen 400.000 ila 200.000 yıl öncesinden biraz daha yakına, günümüzden 146.000 yıl öncesine tarihlemeyi başardı (bunun için uranyum tarihleme yöntemi kullanıldı).
- Telegoni Nedir? Dişilerin Yavrularının Babası Olmayan Erkekler, O Yavrulara Genetik Bir Miras Bırakıyor Olabilir mi?
- Denizatları ve Hamile Erkekler: Neden Erkek Denizatı Doğurur? Erkek Gebeliği, Evrimsel Süreçte Nasıl Ortaya Çıktı?
- Organ Nakli Araştırmalarında Neden Maymunlar Değil de Domuzlar Kullanılıyor?
Bu tarih, Dünya'da günümüzdekinin aksine yaşayan tek insan türünün olmadığı, aralarında Homo neanderthalensis gibi ikonik insan türleri de dahil birden fazla Homo türünün yaşadığı bir döneme denk gelmektedir. Pleistosen buzullaşması (Buz Çağları) dönemine denk gelen bu tarih, Dünya'nın sürekli olarak soğuk buzul dönemlerinden daha sıcak buzullar-arası dönemlere doğru gidip geldiği bir zaman aralığıdır. 300 ila 130 bin yıl önceki bu dönem, Sondan Bir Önceki (Penultimate) Buzul Dönemi'ni kapsar ve permafrost bölgesi, Harbin'in çok ötesine kadar güneye uzanmış olabilir (permafrost aktivitesinin göstergeleri çok eski zamanlarda eksik olsa da).[6] Benzer şekilde, Orta Pleistosen sonlarında Kuzeydoğu Çin, soğuk, bozkır ortamına adapte olmuş bir hayvan topluluğu olan Mammuthus-Coelodonta Faunasına, özellikle de yünlü mamut ve yünlü gergedanlara ev sahipliği yapıyordu.[7] Dongjiang yöresinde yünlü mamutun yanı sıra dev geyik Sinomegaceros ordosianus, Przewalski atı, geyik, Bubalus wansjock türü bufalolar ve boz ayı da bulunmaktaydı.
Tarihlendirme kolay olmadı, çünkü fosilin yeri değiştirilmişti ve dolayısıyla jeolojik bağlamından koparılmıştı. 2021 yılında Çinli jeolog Qinfeng Shao ve ekip arkadaşları, X-ışını flüoresan taraması, nadir toprak elementi ve strontium izotopu analizlerini kullanarak bu kafatasından ve yine köprü inşaatı kalıntılarından çıkarılan diğer bazı memeli fosillerini inceledi. Bu sayede, bu kemiklerin neredeyse hepsinin Dongjian'ın toprak seviyesinin 12 metre altında, Yüksek Huangshan Formasyonu'nun 30 metre altına gelen mesafeye, yani günümüzden 309.000 ila 138.000 yıl öncesine ait kayaçlara denk geldiğini tespit ettiler.
Sonrasında yapılan doğrudan uranyum-toryum tarihleme yöntemi sayesinde, kemiğin farklı bölgelerinin 62.000 yıl ila 296.000 yıl arasında değiştiği keşfedildi. Bu geniş aralığın nedeninin, uranyum sızması olduğu düşünülüyor. Elde edilen verilerin istatistiki olarak analiz edilmesi sonucundaysa, fosilin yaşadığı en olası tarihin 146.000 yıl öncesi olduğu tespit edildi. Bu sayı, değişmeye açık; ancak şu anda yapılabilen en iyi tespit bu.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Denisova İnsanlarına Ait Olabilir mi?
Tabii ki bu türden önemli ve büyük taksonomik keşifler ve iddialar, hiçbir zaman akademik bir kavga olmaksızın gelmez: Daha şimdiden bazı uzmanlar, keşfin yeni bir insan türüne ait olmadığını ileri sürüyorlar. Ancak onların iddiası da yeni bir tür keşfetmek kadar heyecan verici: Keşfedilen kafatası, insanın çok yakın bir akrabası olduğu bilinen Denisova İnsanlarına (Denisovanlar) da ait olabilir!
Araştırmacılar, oldukça titiz bir çalışma sergilemişti: Öncelikle bilgisayar destekli bir analizle, kafatasında 600'den fazla özelliğin nicel ölçümü yapıldı (örneğin kaş kemeri uzunluğu ve kalınlığı, 20 yaş dişlerinin varlığı/yokluğu gibi). Sonrasında bu özellikler, bugüne kadar benzer şekilde sınıflandırılmış diğer Homo cinsine ait 95 ayrı kafatasından, çenesinden, dişlerinden elde edilen 55 özellikle kıyaslandı. Bilgisayar modeli, bu veriler ışığında bir evrim ağacı çıkarmayı başardı ve tüm bu fosilleri 4 kategoriye bölebileceğimizi gösterdi: Yeni fosil, günümüzden 789.000 ila 130.000 yıl kadar önce yaşanan bir insan türü dallanmasının bir parçası gibi gözüküyordu.
Bu küme içinde yeni fosil, özellikle de Tibet Platosu'ndaki Xiage Mağarası'ndan çıkarılan bir çene kemiğiyle benzerlik gösteriyordu. Bu kemikten elde edilen proteinler ve mağaradaki antik DNA kalıntıları, o kemiğin büyük ihtimalle Denisovan olduğunu gösteriyordu. Denisovalılar, Neandertaller'in yakın bir akrabasıdır ve Siberya'daki Denisova mağarasında 280.000 ila 55.000 yıl önce arasında yaşamışlardır. Günümüzde yaşayan insanların genlerine de bazı genleri miras bırakmışlardır - yani insanlar, Denisovalılarla da çiftleşmiştir. Ne yazık ki Denisovalılara ait antik DNA kalıntılarımız olmasına rağmen, bir türlü sağlam bir fosil bulmayı başaramamıştık: Bugüne kadar sadece bir küçük parmak kemiği, biraz diş ve kırık bir kafatası kemiği bulabilmiştik. İşte bu Ejderha Adamı, belki de nihayet Denisova kemiklerine yönelik eksiğimizi kapatabilir.
Akademisyenler de makalelerinde bulgularının bir Denisova kemiği olabileceğini kabul ediyorlar; ancak ekip, henüz bu kafatasından DNA veya protein çıkarmaya çalışmadılar; çünkü bu sırada kafatasını veya dişleri kırmak istemediklerini belirtiyorlar. Nihayetinde yapılacak olan bu tür bir analiz, net bir sonuca ulaşmamızı sağlayabilir. Öte yandan, bu sırada yapılan analizler, Çin'den çıkarılan fosil kümelerinin Homo sapiens'e Neandertaller'den daha yakın olduğunu gösterdi. Ni, şöyle diyor:
Neandertaller'in türümüze en yakın insan türü olduğu geniş bir şekilde kabul görmektedir. Ancak bizim keşfimiz, Homo longi türünün Homo sapiens'in gerçek kardeş türü olduğunu göstermektedir.
Araştırma yöntemlerini eleştirenler de yok değil. Örneğin Max Planck Evrimsel Antropoloji Ensitütüsü'nden paleoantropolog Jean-Jacques Hublin, şöyle anlatıyor:
Analizlerini gördüğümde neredeyse sandalyemden düştüm. Bu fosilin Xiahe çene kemiğiyle benzer olduğu sonucuna nasıl vardılar anlamadım, çünkü çıkarılan iskeletin bir çene kemiği yok ve dolayısıyla kıyaslanmaları mümkün değil. Ayrıca DNA çalışmaları, Neandertaller'in insanlara Denisovalılar'dan daha yakın olduğunu gösteriyor. Eğer Xiahe çene kemiği Denisovalılar'a aitse ve yeni fosil de gerçekten bu çene kemiğiyle benzer deniyorsa, o durumda bu kafatasının en yakın akrabası Neandertaller olacaktır, biz Homo sapiens değil.
İspanya'da bulunan Ulusal İnsan Evrimi Araştırma Merkezi'nden paleoantropolog María Martinón-Torres ise şöyle diyor:
Bu kafatasına yeni bir isim vermeye çalışmak için çok erken. Hele ki fosilin bağlam yoksunluğu ve veri setindeki çelişkiler düşünülecek olursa.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 35
- 25
- 15
- 12
- 11
- 8
- 4
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ Hebei GEO University. Significant Scientific Discovery: The First Homo Heidelbergensis Type Fossil In China-河北地质大学. (13 Eylül 2018). Alındığı Tarih: 26 Haziran 2021. Alındığı Yer: Hebei GEO University | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. Gibbons. Stunning ‘Dragon Man’ Skull May Be An Elusive Denisovan—Or A New Species Of Human. (25 Haziran 2021). Alındığı Tarih: 26 Haziran 2021. Alındığı Yer: Science | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Qiang. (2021). Late Middle Pleistocene Harbin Cranium Represents A New Homo Species. The Innovation. doi: 10.1016/j.xinn.2021.100132. | Arşiv Bağlantısı
- ^ X. Ni. (2021). Massive Cranium From Harbin In Northeastern China Establishes A New Middle Pleistocene Human Lineage. The Innovation. doi: 10.1016/j.xinn.2021.100130. | Arşiv Bağlantısı
- ^ Q. Shao. (2021). Geochemical Provenancing And Direct Dating Of The Harbin Archaic Human Cranium. The Innovation. doi: 10.1016/j.xinn.2021.100131. | Arşiv Bağlantısı
- ^ H. Jin, et al. (2020). Quaternary Permafrost In China: Framework And Discussions. Quaternary, sf: 32. doi: 10.3390/quat3040032. | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. Kahlke. (2014). The Origin Of Eurasian Mammoth Faunas (Mammuthus–Coelodonta Faunal Complex). Quaternary Science Reviews, sf: 32–49. doi: 10.1016/j.quascirev.2013.01.012. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 17/11/2024 21:39:20 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10645
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.