Stres Hormonu Kortizol | Psikiyatrik ve Kardiyolojik Etkileri
Diyelim ki bir akşam vakti işten veya okuldan evinize dönüyorsunuz, ve köşeyi döndünüz... Siz köşeyi döner dönmez karşınızda tasması olmayan, kocaman, hırlayan ve size doğru koşan bir köpek görüyorsunuz... O an ne hissederdiniz? Kanınızın bacaklarınızdan çekildiğini, sesleri ve görüntüleri daha net algıladığınızı, kalbinizin giderek hızlandığını ve bedeninizde normalden daha fazla bir enerji olduğunu fark edersiniz, yani korkuyu iliklerinize kadar hissedersiniz.
Bütün bunları sağlayan şey vücudunuzun tehlike karşısında beyninizin hipotalamus bölgesinde aktif edilen acil durum sistemidir. Bu sistem devreye sokulduğunda vücudunuz savaş veya kaç tepkisi denilen bir tepkiyi oluşturmak, eğer mümkünse tehlikeyle savaşmak veya olabildiğince hızlı bir şekilde oradan kaçmak için bazı süreçlere girer: adrenalin, nöradrenalin ve kortizol gibi stres hormonları salgılanır, kalp atışları hızlanır, kan basıncı ve solunum artar, karaciğer daha fazla şeker üretmeye başlar; sindirim, üreme ve bağışıklık sistemi faaliyetleri yavaşlatılıp enerjinin çoğu beyne ve kaslara iletilir...[1] O an başınızı daha sıcak hissetmeniz beyne giden kan miktarının artmasından kaynaklanır.
Fakat günlük hayatımızı düşündüğümüzde bu tepkilerin sadece hayatımız tehlikeye girdiğinde değil başka durumlarda da ortaya çıktığını fark ediyoruz... mesela çalışmadığımız bir dersin sınavına girme düşüncesi, şehir değişikliği, sevdiğimiz birisini kaybetmek ve hatta birisiyle tartışmak gibi basit bir şey bile bu tepkilere yol açabilir. Bu faktörler her ne kadar 'ölüm kalım mevzusu' olmasa da hem psikolojik hem de fizyolojik olarak yıprandığımız, dolayısıyla vücudumuz tarafından kendimizi savunmamız amacıyla aynı tepkileri verdiren olaylardır. Bu faktörlere genel anlamıyla stres faktörleri diyoruz.
Endokrin Sistem
Canlılarda aktivitelerin koordinasyonunu sağlayan iki sistem bulunur, bunlardan birincisi sinir sistemi iken ikincisi endokrin veya hormonal sistemdir.[2]
Endokrin sistemden salgılanan hormonlar, kan dolaşımı sistemine sahip canlılarda vücudun işlevlerini yerine getirebilmesi ve kararlı iç dengesinin (homeostazi) sürdürülebilmesi için çeşitli organlardan ve bezlerden salgılanan kimyasallardır. Hormonlar vücutta temel olarak;
- Gelişimin ve büyümenin sağlanması,
- Üreme sisteminin sağlığının korunması,
- Metabolik olayların sağlanması,
- Organların düzgünce çalışabilmesi,
- Vücut ısısının dengelenmesi
işlevlerini sağlar.
İnsan gelişiminde ve büyümesinde önemli bir rol oynayan Somatotropin Hormon (STH), dişi bireylerde süt üretimi ile doğrudan ilişkili olan Prolaktin hipofiz bezinden salgılanan hormonlarken; organizmanın acil olaylara hazırlanmasını sağlayan Epinefrin (Adrenalin) ve birazdan oldukça detaylı bir biçimde inceleyeceğimiz Kortizol hormonları böbrek üstü bezinden salgılanmaktadır.[3] Bunları tek tek incelemek için bu yazıyı okuyabilirsiniz.
Stres Hormonu Kortizol
Kortizol, böbrek üstü bezinde (diğer ismiyle adrenal bez) üretilen ve oradan salınan, başta tehlikelere karşı tepki verme görevi olmak üzere, vücuttaki glikoz metabolizmasını artırmak, kan basıncını kontrol etmek ve iltihabı gidermek gibi görevleri yerine getiren [4], bunlarla birlikte kan şekerini düzenlemek; yağ, protein ve karbonhidratları kullanılabilir enerjiye dönüştürmek, su ve tuz dengesini kontrol etmek gibi çeşitli işlemlerde göreve sahip olan ve kolestrolden doğal olarak sentezlenen bir hormondur.[5]
Kortizolün salgılanmasını sağlayan mekanizmayı incelemek için ilk adım olarak Limbik Sistem'i tanımalıyız, bu sistem: Hipotalamus, Hipokampus, Talamus ve Amigdala bölümleri olmak üzere 4 kısımdan oluşup beslenme, korku, savunma, cinsel istek, uyku düzeni gibi fiziksel tepkilerin sorumlusudur. Amigdala, beynin her iki tarafında birden bulunan ve canlının öfke, endişe, stres, kaygı ve korku gibi ani duyusal algılarını yöneten beyin bölümüdür. Çevrede var olan durumları analiz eder, bir stres faktörü varsa savaş veya kaç durumunun tetiklenmesini sağlar.[6] Çevredeki bir şey veya durum amigdala tarafından tehdit olarak algılandıktan sonra sonra Limbik Sistem'in diğer bir parçası olan hipotalamusa bir tehlike sinyali gönderir. Hipotalamus, beyindeki sinir sistemi ile vücudun endokrin sistemi arasında bağlantı kurar; vücuttaki kalp atışı, yemek yeme, su içme gibi hayati fonksiyonları sağlarken strese karşı verilen tepkiyi kontrol eder.[6]
Tehlike sinyali amigdaladan hipotalamusa iletildikten sonra sinyal; kalp ritmini ve iç organların işlevlerini yönetip bizi hayatta tutan otonom sinir sistemine iletilir. Otonom sinir sistemi; sempatik, parasempatik ve enterik sistem olmak üzere 3 bölümden oluşur. Bahsi geçen tehlike sinyalini aldıktan sonra vücudu savunmaya geçirecek bölüm sempatik sistemdir: bu sistem böbrek üstü bezinden salgılanan adrenalin ve nöradrenalinin kana pompalanmasını sağlar. Tehlike geçtikten sonra parasempatik sistem, vücudu sakinleştirmek için adrenalin ve nöradrenalini ortadan kaldırır.
Böbrek üstü bezinden bu iki hormon salgılandığında vücudumuz tam anlamıyla bir acil durum senaryosunda bulur kendini, tehlikenin ne denli büyük olduğu, zarar verme olasılığı, ne zaman geçeceği gibi belirsizlikler bu hormonların vücudu tetikte tutmasına yetmeyebileceğinden, vücut bir tehlike algılamaya devam ederken hipotalamus bölgesindeki Hipotalamus-Hipofiz-Adrenal-Aksı devreye sokulur, bu bir geribildirim mekanizmasıdır. Bu mekanizma hipotalamus, hipofiz bezi ve böbrek üstü bezi arasında iletişimi sağlayan, nöronlardan iletiyi alan ve bunun sonucunda kimyasalların salgılanmasını sağlayan nöroendokrin hücrelerinden meydana gelen bir yolaktır. Tehlikenin sürmesi bilgisine karşılık kortizol salgılanmasını ve vücudun yüksek tetikte kalmasını sağlar.[4]
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Kısa biçimiyle kortizolün salgılanma süreci:
- Beynin amigdala bölümü çevrede bir tehlike algılar,
- Tehlike sinyali hipotalamusa gönderilir,
- Hipotalamus sempatik sinir sistemini uyarır,
- Böbrek üstü bezlerinden adrenalin ve nöradrenalin kana pompalanır,
- Geri bildirim sistemi ile tehlike geçene kadar kortizol salgılanması ve bu sayede vücudun tetikte kalması sağlanır.
Kortizol Nasıl Bir Etkiye Sahiptir?
Stres anında salgılanan kortizol, kaslara en hızlı enerjiyi sağlayacak enerji olan şekerin kan dolaşımda kalması için insülini baskılar ve kan basıncını artırmak için atardamarları daraltır.
İşte, köpeği gördüğünüzde hissettiğiniz o tüm sıradışı şeylerin oluşmasının arkasında gizlenen sistem kısaca bu şekilde! Siz daha fark bile etmeden bu sistemlerin tehlikeyi algılaması, sizi hayatta tutmak için vücudun bütün kaynaklarını bir anda kullanıma sunması hayret verici bir şey...
Kortizol Fazlalığında ve Eksikliğinde Görülen Sorunlar
Cushing Sendromu, insan vücudunun uzun bir süre boyunca yüksek kortizol seviyelerine maruz kalmasından dolayı ortaya çıkan bir sorundur. Başlıca belirtileri şunlardır: özellikle yüz ve karında kilo alımı, diyabet, akne başta olmak üzere cilt problemleri, kadınlarda düzensiz adet dönemleri, mide ülseri, anksiyete... gibi belirtiler gözlenebilir.[7] [4] [8]
Cushing Sendromu'nun tam tersi bir durum olan Addison Hastalığı'nda ise sorun, kortizolün gereğinden daha az olmasından kaynaklanmaktadır. Başlıca belirtileri şunlardır: yorgunluk, kilo kaybı, karın ağrısı, mide bulantısı ve kusma, güçsüzlük... gibi belirtiler gözlenebilir. [4], [7], [8] .
Kortizol'ün Ruh Hastalıklarıyla İlişkisi
Yapılan çalışmalarda beklenenin aksine ve şaşırtıcı bir biçimde bazı psikiyatrik hastalıklara sahip kişilerde kortizol seviyesinin daha düşük olduğu gözlemlenmiştir. Bu sonuca en fazla yaşamının erken dönemlerinde travma geçirmiş bireylerde rastlanmıştır.[9]
Şiddetli depresyon hastalarında gözlenen yüksek kortizol seviyelerinin daha önce bahsettiğimiz Hipotalamus-Hipofiz-Adrenal Eks'ine karşı duyarsızlık oluşturulduğu belirlenmiştir. Bazı Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) hastalarındaki kortizol düzeyleri ölçüldüğünde normalden daha düşük bir seviyede olduğu ve hastaların %50-70'inin majör depresyon ve benzeri duygudurum bozukluklarının kriterlerini de karşıladığı sonucuna varılmıştır. Düşük kortizol bunlarla birlikte kronik önyargıya, kronik yorgunluk ve ağrı sendromlarına ve birtakım başka somatik bozukluğa yol açabiliyor.[9]
Depresyon
Depresyon, belli bir dönem için hayattan ve eskiden keyif alınan aktivitelerden keyif almama, ilgi kaybı, iştah bozukluğu ve çoğunlukla üzgün mizaç belirtilerinin olduğu bir ruhsal hastalıktır. Yapılan çalışmalarda araştırmacılar, kortizol miktarının depresyonla ilişkisini gözlemlemek için denek fareler kullandılar. Kullanılan fareler farklı süreler boyunca kortizole maruz bırakıldı. Ortaya çıkan sonuç şuydu: kısa bir süre kortizole maruz bırakılan farelerde gözle görülür bir etki olmadı fakat 2 haftadan fazla süreyle kortizole maruz bırakılan farelerin endişeli ve depresif hareketler sergilediği, daha korkak göründükleri ve yeni ortamları keşfetmekte daha az istekli oldukları kaydedildi.[10]
Travma Sonrası Stres Bozukluğu
TSSB, travmatik bir olay yaşayan bir kişinin olay geçmiş olmasına rağmen o anda takılıp kalması ve bazı stres tepkilerini ortaya çıkarmasıdır. Bu hastalığa sahip olan kişiler genel olarak 3 ana semptom gösterirler: tekrardan yaşama, hiper uyarılma ve kaçınma.
Tekrardan yaşama, hastanın bazı durumlarda bir sebep yokken, bazı durumlarda ise travmatik olayı hatırlatan bir şeyle karşılaştıklarında o olayı hatırlamalarıdır. Örnek olarak; X kişisinin uçakla ilgili bir travması olsun, bu kişi filmde gördüğü bir uçaktan bile etkilenebilir, travmasını hatırlayabilir hatta aklında yeniden canlandırıp onu yaşayabilir.
Hiper Uyarılma, vücudun travmatik olay anında devreye soktuğu acil durum mekanizmasını nedensiz yere aktif etmesidir. Bu aşamada, daha önce bahsettiğimiz sempatik sinir sistemi devreye girer, adrenalin, nöradrenalin ve ardından kortizol salgılanır, vücut savaş veya kaç tepkisi verir, kalp ritimleri hızlanır, derin ve sık nefesler alınır... Yani vücut ölümcül bir tehlike varmışçasına önlem almaya başlar, fakat bunun için geçerli hiçbir sebep yoktur, sadece travmatik olay hatırlanmıştır veya onu hatırlatan şeyler vardır. Yukarıda verdiğimiz örnekteki X kişisini yeniden ele alalım; X, filmde bir uçak görüyor, bu ona kendi travmasını hatırlatıyor ve bunu takiben kalbi hızla atmaya, nefes alışverişi hızlanmaya... başlıyor, vücudu acil durum sistemini devreye sokuyor.
Kaçınma, kişinin travmatik olaydan ve onu hatırlatan şeylerden tamamen uzaklaşmasıdır. X kişisi bu durumda ise stres faktöründen uzaklaşmak için uçaklardan kaçındığı gibi içinde bir uçağın göründüğü filmlerden de kaçınacaktır.
TSSB'nin diğer semptomları şunlardır: kişiler uyku bozukluklarıyla mücadele edebilir, kabuslar görebilir, sorumluluktan kaçınma davranışı sergileyebilirler[11], sürekli diken üstünde olabilir, çabuk sinirlenebilir, başkaları beni anlamıyor düşüncesine sahip olabilir ve kolay irkilebilirler. [12]
Kortizolün buradaki rolünü iyi anlamakta fayda var; sabah ne yediğimiz gibi sıradan ve fazla uyarana ihtiyaç duyulmayan durumların hatırlanma oranı travmatik bir uçak deneyimindeki küçük şeylerin bile hatırlanma oranına göre çok daha düşük olacaktır. Beynimizin ön ve arka dikkat sistemleri dikkatin nereye yönlendireceğini belirler. Bir tehlikeyle veya stres faktörü olan bir durumla karşılaşıldığında beynin birçok bölgesi eş zamanlı olarak çalışır. Aynı anda nörotransmiter sistemler ve hormonal sistemler uyarılır, hepsinin bir araya gelmesinden ötürü anı o anda kalıcı olarak belleğe kaydedilir. Bu yüzden kortizol gibi stres hormonları bu anıların kaydedilmesinde önemli bir rol oynar. Bunlarla birlikte, stres durumlarında hormonal sistemin fazla çalışması TSSB'nin gelişmesine katkıda bulunabilir, hatta TSSB hastalarının beyinlerinin çeşitli bölgelerinde stres hormonları yüksek düzeyde bulunmuştur.[11]
Kortizol'ün Kardiyovasküler Hastalıklarla İlişkisi
Araştırmalar, uzun süreli stresin sebep olduğu yüksek kortizol seviyelerinin kan kolestrolünü, trigliseritleri, kan şekerini ve kan basıncını artırabileceğini düşündürmektedir. Bu stres, arterlerde plak birikimine de sebep olabilir. Bunlar kalp hastalıkları için yaygın risk faktörleridir.[13]
Bir başka araştırmada ise kortizolün,
- Kalbin fonksiyonlarını düzenleyen biyolojik saat için çok önemli olduğunu,
- Kalbi besleyen koroner arterlerde plak birikmesinden kaynaklanan akut koroner sendromlarla,
- Kalbin ritmik çalışmasının bozulması, düzensiz kalp atışı anlamlarına gelen aritmiyle,
ve bunlar dışında bir dolu başka rahatsızlıklarla ilişkili olduğunu göstermiştir.[14]
Kortizol Seviyesi Nasıl Düşürülür?
Kortizol seviyesini düşürebilmek için yapmamız gereken şey stresi uzaklaştırmaya çalışmak olacaktır. Bunu yaptığımızda stres hormonlarının seviyesi düşer, parasempatik sinir sistemi devreye girer ve yavaş yavaş sakinleşirsiniz.
İşte size yardımcı olabilecek birkaç tüyo:
- Yeteri kadar uyuyun, ne az ne çok olsun.
- Egzersiz yapın, bu hem mutlulukla ilişkili hormonlar salgılamanızı hem de stres hormonlarını dinginleştirmenizi sağlar.
- Stresliyken neleri ve nasıl düşündüğünüzü tanıyın, bir daha aynı durumda olduğunuzda kendinize bunların geçici olduğunu hatırlatın.
- Nefes egzersizleri yapın, bu sizi rahatlatır.
ÖZET
Kortizol, vücudumuzun stres karşısında verdiği ve endokrin sisteme bağlı hormonal bir tepkidir. Adrenalin ve nöradrenalin salgılandıktan sonra canlının ihtiyaç duyacağı enerjiyi karşılaması için şeker üretimini ve kan basıncını artırır; nefes alışverişini ve kalp ritmini hızlandırır. Az veya fazla salındığında çeşitli hastalıklara yol açar. Ayrıca kardiyovasküler sistemde önemli roller alır, bu yüzden uzun süreli az veya fazla salınımlarında kardiyovasküler sistemdeki birçok hastalığa sebebiyet verir. Bunların başında kalbin ritminin bozulması ile ortaya çıkabilecek ve kalbin dakikada 100'den fazla kez atması anlamına gelecek taşikardiye sebep olabilir. Kortizol, strese dayalı psikiyatrik hastalıkların oluşmasına veya ilerlemesine sebep olabilir; farelerle yapılan bir deneyde kortizole maruz kalma süresi ile depresyonun paralel ilerlediği gözlemlenmiştir. Bir başka psikiyatrik rahatsızlık olan travma sonrası stres bozukluğu hastalarında kortizol seviyesinin yüksek olduğu bulunmuştur ve yüksek kortizolün bu hastalığı ilerletebileceği tespit edilmiştir.
Bütün bunlara baktığımızda TSSB hastalarından 'yeniden yaşama' semptomu gösterenlerin travmatik anıyı hatırladıklarında veya bazı faktörler onu hatırlattığında, vücutlarının savaş veya kaç tepkisini ortaya koyacağını, artan kortizolün süreğen olması durumunda kalp ritim bozukluğu gibi kardiyovasküler hastalıklara sebep olabileceğini söyleyebiliriz. Buna sebep olabilecek bir diğer şey kronik strestir. Bir başka çalışmada akut stresin (şok, travmatik bir olaya verilen tepki) çeşitli hormonal değişiklikleri tetiklediği gösterilmiştir.
- 4
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ Ş. Ölez, et al. Vücudumuzun Stresle Başa Çıkma Yöntemleri. (9 Şubat 2016). Alındığı Tarih: 7 Ekim 2022. Alındığı Yer: Evrim Ağacı | Arşiv Bağlantısı
- ^ Yılmaz Uçan. Endokrin Sistem (Hormonlar). Alındığı Tarih: 7 Ekim 2022. Alındığı Yer: Ankara Üniversitesi | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. Akgören, et al. Hormon Nedir, Nasıl Çalışır, Ne İşe Yarar? Endokrin Bezler Ve Salgıladıkları Hormonlar Nelerdir?. (10 Mayıs 2022). Alındığı Tarih: 7 Ekim 2022. Alındığı Yer: Evrim Ağacı | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c d H. Australia. The Role Of Cortisol In The Body. (9 Eylül 2020). Alındığı Tarih: 7 Ekim 2022. Alındığı Yer: www.healthdirect.gov.au | Arşiv Bağlantısı
- ^ L. Konkel, et al. Cortisol: The Stress Hormone. (6 Eylül 2018). Alındığı Tarih: 7 Ekim 2022. Alındığı Yer: EverydayHealth | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b Medicana. Limbik Sistem. (14 Temmuz 2021). Alındığı Tarih: 8 Ekim 2022. Alındığı Yer: Medicana | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b L. Thau, et al. (2021). Physiology, Cortisol. StatPearls Publishing. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b T. Direktörlük. Stresinizi Düzenleyen Hormon: Kortizol - Acıbadem Hayat. Alındığı Tarih: 7 Ekim 2022. Alındığı Yer: Acıbadem Hayat | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b R. Yehuda, et al. (2011). Minireview: Stress-Related Psychiatric Disorders With Low Cortisol Levels: A Metabolic Hypothesis. Endocrinology, sf: 4496-4503. doi: 10.1210/en.2011-1218. | Arşiv Bağlantısı
- ^ MARK DOMBECK. Chronic Cortisol Exposure Causes Mood Disorders - Information On Anxiety And Other Anxiety Related Mental Health Disorders. Alındığı Tarih: 8 Ekim 2022. Alındığı Yer: Mental Help | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b Nöropsikoloji Derneği. Travma’nın Ve Travma Sonrası Stres Bozukluğunun Nöral Temelleri. (12 Şubat 2015). Alındığı Tarih: 8 Ekim 2022. Alındığı Yer: Nöropsikoloji Derneği | Arşiv Bağlantısı
- ^ Türkiye Psikiyatri Derneği. Travma Sonrası Stres Bozukluğu | Türkiye Psikiyatri Derneği. Alındığı Tarih: 8 Ekim 2022. Alındığı Yer: Türkiye Psikiyatri Derneği | Arşiv Bağlantısı
- ^ University of Rochester Medical Center. Content - Health Encyclopedia - University Of Rochester Medical Center. Alındığı Tarih: 8 Ekim 2022. Alındığı Yer: University of Rochester | Arşiv Bağlantısı
- ^ N. A. S. M. Azmi, et al. (2021). Cortisol On Circadian Rhythm And Its Effect On Cardiovascular System. International Journal of Environmental Research and Public Health, sf: 676. doi: 10.3390/ijerph18020676. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 12/12/2024 13:41:46 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/13021
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.