Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

İkinci El Bir Hayat Hakkında

Eski kitabımdan notlarım, hislerim

4 dakika
37
İkinci El Bir Hayat Hakkında iStock
  • Blog Yazısı
Blog Yazısı
Tüm Reklamları Kapat

Bir zamanlar yazdığım ve sonradan sildiğim, İkinci El Hayat isimli kitabımda Edim vardı. Yazdığım her sayfada, Edim’in yaşadığı her olayda kendi kuyruğunu yiyen bir yılana çıkıyordu tüm sonuçlar. Kitap da böyle bitmişti zaten. Neyse. Başkaları bu sembolü ne için kullanmış diye daha sonradan araştırdığımda, ki sembol ouroboros olarak biliniyormuş, bu sembolü kimilerinin sonsuzluğu, kimilerinin ise yeniden doğuşu temsil etmek için kullandığını öğrendim. Edim’de ne sonsuzluk ne de yeniden doğuş temsil edilmişti.

Edim’in hayatı çoğunlukla kalabalık bir sokakta öylece durmaktı, öyle bir yaşantısı yoktu fakat o bazen öyle hissederdi. Akşamları o sokakta mütemadiyen ışıklar yanardı, akşamları ve sabahları insanlar oradan oraya koşuştururdu, günde bir iki kişinin ayağı kayar ve düşerdi. Edim’in hayatı bazen ışıkların yandığı, birilerinin bir yerlere koşuşturduğu ve dengesini kaybettiği bir hayattı.

O sokakta geceleri bir iki ayyaştan başka kimsecikler olmazdı. Edim’in hayatı o sıralar birkaç kişi haricinde yapayalnızdı. Bazen sokağa birileri girer fakat arkalarına bakmadan koşarcasına kaybolurlardı. Nadiren birileri gelir, kaldırımdan yürümek yerine yolun ortasından yürürlerdi. Fakat belki de hiç kimse kaldırım taşlarını, taşların hikayelerini, üzerlerindeki kırıkların sebeplerini merak etmezdi. Edim, kocaman bir sokağı içerisinde saklıyordu.

Tüm Reklamları Kapat

İçimizde farklı dünyalar bulundurduğumuz fikri bana oldukça saçma geliyor. Edim, bırakın bir dünyanın içinde bulunmasını, yirmiyi geçmeyen haneli bir sokakla bile baş edemiyordu. İçinde bir dünya olsa ne yapardı? Her şeyi fazlasıyla yaşayan, düşünen, sorgulayan ve biriktiren birisi olan Edim bile yirmi haneli bir sokakken, diğerleri nasıl birer dünyaya sahip olabilirdi? Belki de eksiliyordu. Belki de her parçasını birilerine, olaylara satıyordu. Her pişmanlığın, hayal kırıklığının, üzüntünün eksilen birer hane olduğunu varsayarsak hesap ancak öyle anlam buluyordu. Hayal kırıkları insanın kafasının içini kanatan cam kırıkları gibi olmalıydı.

Edim böyleydi işte. Bazen eski bir dostumu hatırlıyormuşum gibi hatırlıyorum onu. Neyse ki onun defteri kapandı.

Bana Edim’i hatırlatan en önemli faktör kendi kuyruğunu yiyen yılan. Sürekli bir döngü içerisinde, bir yerlerden bir yerlere gidiyoruz, bir insandan bir başkasına koşuyoruz. Bir şey bizi mutlu ettiğinde daha fazlasını istiyoruz. Bir şey bizi mutsuz ettiğinde var gücümüzle ondan kaçıyoruz. Fakat bu döngü bunlarla sınırlı değil; güneş her zamanki güzelliğiyle yeniden doğuyor, yıldızlar birçok yerde oldukça parlak görünüyor. Birileri ilk kez aşık alıyor, ilk öpücüğünü alıyor, birkaç bebek ilk adımlarını atıyor, hatta tohumlar filizleniyor. Hayatımız her an bu iki tarafın arasında bir yerde duruyor.

iStock

Bu anlamda çok uyumlu bir insan olmayı hiç beceremedim. Hayatı her zaman en uçlarda yaşadım. Her zaman birilerinden ya çok daha az ya da çok daha fazla güldüm, ya daha az sorular sordum ya da daha çok. Her zaman en çok ben âşık oldum ve yine her zaman aşktan en çok ben nefret ettim. En çok ve en az benim arkadaşım oldu, en çok ben gezdim fakat yatağına en yapışık da ben oldum. Birileri beni az konuşmakla itham ederken aynı anda bir başkaları konuşmayı ne iyi becerdiğimden bahsetti. Yaşamı ya çok sevdim ya da ondan nefret ettim.

Tüm Reklamları Kapat

Her şeyin sıradanlaştırılabildiği bir çağda bir şeylere değer vermeyi iyi bildim. Biyolojiyi öğrendim, vücut makinesini anladım. Fiziği öğrendim, aslında ne olduğumu anladım. Jeolojiyi öğrenince, nerenin üstünde, kozmolojiyi öğrenince nerenin içinde yaşadığımı anladım. Carl Sagan’ı dinledim, bir yıldız tozu olduğumu bildim. İnsanları tanıdım, sevmeyi ve nefret etmeyi öğrendim. Çok az kişiden nefret ettim, çokça kişiyi sevdim.

Çokça kişiyi anlamadım. Özellikle hayatını boş geçiren insanları ve içleri boş ilişkilerden beslenmeyi deneyen büyük aşıkları hiç anlamadım. Şiirlerde “Oysa ben bir akşamüstü oturup turuncu bir yangının eteklerine, yüreği avuçlarımda atan bir can yoldaşıyla dünyayı ve kendimi tüketmek isterdim.” Gibi şeyler söyleyenlerden şüphe ettim. Çünkü bunu onlardan çok ben istedim. Çağımdaki sözde ilişki safsatalarından hep rahatsız oldum. Bir anlam ifade etmeyen, dünyaya hiçbir faydası olmayan aşklardan sıkıldım. Neyi kaçırıyorum deyip hiçbir faydası olmayan ilişkilerde bulundum. Birileriyle tanıştım, buluştum, görüştüm, eğlendim ve birkaçına çiçek aldım. Üsküdar’daki bir çiçek satıcısını kıramadım.

Her zaman dünyanın farklı bir şekilde görünmek istediğine inandım. Dünyayı farklı gösteren ve dünyaya bir şeyler kazandıran aşkın varlığına inandım. Dokuzuncu sınıfta bunu bir şiirimde, “bir çift el tutmak, bir bedene sarılmak mıdır aşk?” diye yazdım. O zaman belki aşkın değil ama hayatın büyülü bir şekilde yaşanması gerektiğini kavradım.

Hiçbir zaman basit ilişkilerle ve hayatlarla gerçekten ilgilenmedim. Birkaç defa filmlerde gördüğüm ve özendiğim sahnelerdeki kişiler gibi hissettim. Çok yer gezmedim, gezecek çok yer biriktirdim. Çok şey anlatmadım, anlatacak çok şey biriktirdim. Çok şey yazmadım, yazacak çok şey biriktirdim.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Biriktirerek devam ediyorum. Bir yandan büyüyerek, başka bir yandan eriyerek ve nihayetinde hayatın içinde bir yerlerde kendime oturacak, hatta oturamasam da küçük bir yer bulabilecek kadar yaşıyorum. Anlamsız ilişkilerin, arayışını kaybetmiş ruhların ve diğer her şeyin kenarında, diğer kenarda da sakince akan bir nehir var, bir başıma bekliyorum.

Umut Karip

Okundu Olarak İşaretle
2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Raporla
Mantık Hatası Bildir
Yukarı Zıpla
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 1
  • Tebrikler! 1
  • Bilim Budur! 0
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Umut Verici! 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 12/12/2024 16:55:18 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/16518

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Taklit
Sars Virüsü
Salgın
Hücre
Göğüs Hastalığı
Gazetecilik
Şiddet
Ribozim
Nükleer Enerji
Kuantum Fiziği
Aminoasit
Afrika
Organ
Periyodik Cetvel
Malzeme
Bilim İnsanı
Fosil
Organizma
Hava
Yörünge
Komplo Teorisi
Yaşanabilir Gezegen
Bilim Tarihi
Kurbağa
Kadın Doğum
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close