Prensipler ve refleksler..
Düşünce sistemleri ve yanlış prensiplerin değiştirilmesine karşı koyan bilinçaltı refleksleri üzerine.

- Blog Yazısı
Bilinçaltımız, hayatımızın gizli bir mimarıdır. Fakat bu mimar, her zaman doğru kararlar almaz. Eğer düşünce sistemlerimiz sabit kalır ve zamana uyum sağlamazsa, bu sistemler en doğru olduklarını düşünürken bile geri kalmaya başlar. Eğer doğruyu bulmak için en iyi yöntem olduğunu düşündüğümüz sistemleri bile belli aralıklarla farklı yöntemlerle uygulamayı denemezsek, kurduğumuz sistem en doğrusu olsa bile gerilemeye başlar. Peki, yanlış prensipleri nasıl fark eder ve değiştiririz? Zamanla değişim ihtiyacı duymayan en sabit kurallar bile test edilmedikleri için çökmeye mahkûmdur. Tarihte, büyük şirketlerin bu nedenle iflas ettiği ve ünlü düşünürlerin genellemelerinden pişman olduklarını ancak sessizlikle kabul ettiği bir gerçektir. Bu durum bireysel hayatlarımız için de geçerlidir. Yeni olaylar, yeni çevre ve yeni zaman en temel kuralları bile değiştirmeyi gerektirebilir. En temel kurallar, en sabit düşünceler, en güvenilir gelenekler, hiç test edilmedikleri ve zamana ayak uyduramadıkları için en çok zararı görenler olurlar.
Bu düşünce sistemlerini ve prensipleri genellikle çocuk yaşta yeterince olgun yargılayamayacak zamanlarda, etrafımızda gördüğümüz ve onlar gibi olmak istediğimiz kişilerden ediniriz. Gelecekte prensiplerimizi kişiliğimizin bir parçası olarak düşündüğümüzden dolayı onların değiştirilmesine düşüncesizce karşı çıkarız. Küçükken yaşadığımız bir kişilik oturtma ve kendini ispatlama çabası, kalıntılarını gelişime kapalı olmak olarak aklımızın içine serpiştirmiştir. Artık prensiplerimizin değiştirilmesine karşı koyan reflekslerimiz oluşmuştur.
Basit bir alışkanlık düşünelim: evin anahtarını koyduğunuz yer. Anahtarı hep aynı yere koyan biri, sabah çıkarken onu düşünmeden alır. Oysa anahtarını her seferinde farklı yerlere koyan birinin zihni, her sabah "Anahtar nerede?" sorusuyla meşgul olur. Zihin, sistemsiz bir alışkanlıkla yüzleştirildiğinde zaman ve enerji kaybeder. Çünkü bilinçaltı, "Önemli!" etiketi koymadığı bir davranışı unutmaya meyillidir.
Bilinçaltına kaydedilen "önemli" bilgiler, hayatımızın akışını kolaylaştırır. Yeni bir iş yerine giderken ilk gün tüm tabelaları ve yolları ezberlemeye çalışırken, iki ay sonra bu yolculuğu düşünmeden yapmaya başlarız. İlk gün bilinçaltımız "Önemli!" etiketi koymuştur ve bir kez kaydedilen bilgi, tekrar tekrar düşünmeye gerek kalmadan uygulanır. Örneğin aynı iş için kullanılacak aletlerin birbirine yakın olmaları bize hem zaman hem de enerji kazandırır. Bu tür bir kategorize etme girişimini bize kim öğretiyor? Etrafımızda gördüğümüz kemikleşmiş sistemlerden kapıveriyoruz..
İnsan değer vermediği düşünceyi unutur...
Ancak her düşünce sistemi bu kadar faydalı değildir. Bize enerji ve zaman kazandıran sistemler kadar, tersine enerji ve zaman kaybettiren, hatta hatalarımıza zemin hazırlayan sistemler de vardır. Bu sistemlerin bir çoğu, sorgulamadığımız ya da nereden edindiğimizi bile hatırlamadığımız alışkanlıklarımızdan oluşur.
Zihnimizde sorgulanmadan büyümüş bu "donmuş sistemler", zamanla yeni durumlara uyum sağlayamaz hale gelir. Böylece hem bireysel hem de toplumsal olarak gelişimimizi engeller. Bu sistemleri değiştirme cesaretine sahip olmadığımızda, ölmüş düşüncelerle dolu bir zihinle yaşıyor oluruz. Bu durum bireysel beynimizin bir ölümü, toplumsal yapımızın ise bir çöküşü demektir. Bu yüzden bilinçaltımıza hangilerinin daha öncelikli, hangilerinin daha önemli, nelerin asla unutulmaması gerektiği ve nelerin unutulsa bile hayatımızı etkilemeyeceğini tanımak, anlatmak ve öğretmek için çaba sarf etmeliyiz. Bu çaba hayatın direkt olarak kendisini değiştirip düzenlemek anlamına gelmektedir ve "Önceliklidir!"; çünkü bizim hayatlarımız kafalarımızın içlerindedir.
Küçük alışkanlıklar ve basit sistemler, hayatımızı şekillendiren temel taşlardır. Bilinçaltımızı tanımak ve yanlış sistemlerden kurtulmak, sadece kendi hayatımızı değil, çevremizi ve geleceği de değiştirir; çünkü etrafımızda, tıpkı bizim bir zamanlar özenip sorgulamadan edindiğimiz prensiplerin sahipleri olduğu gibi, doğru prensiplerimize özenip sorgulamadan içselleştirecek insanlar olacaktır.
Kaynaklar:
"The Power of Habit" - Charles Duhigg (Alışkanlıkların nörolojik temelleri)
"Thinking, Fast and Slow" - Daniel Kahneman (Zihinsel sistemlerin çalışma prensipleri)
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
"Atomic Habits" - James Clear (Küçük alışkanlıkların etkisi)
Scientific American: "How the Brain Forms Habits" (https://www.scientificamerican.com/article/how-the-brain-forms-habits/)
Psychology Today: "Breaking Bad Habits" (https://www.psychologytoday.com/us/basics/habit)
Journal of Neuroscience: "The Neural Basis of Habit Formation" (https://www.jneurosci.org/)
- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 25/06/2025 15:38:52 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19542
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.