Mizah Üzerine
Neye, Neden Güleriz?

- Blog Yazısı
Eşlerinde istedikleri özellikleri listeleyen çiftler, mizah anlayışını ilk sıralara koyarlar. Birçok insan stresli durumlarda mizahla rahatlamayı tercih eder. Komik bir espri kendimizi anlık olarak daha iyi hissettirir, enerjimizi arttırır. Kısaca gülmek, bize iyi gelir. Peki neye, neden güleriz? Bu yazıda, tarihteki önemli düşünürlerin ortaya attığı mizah teorilerinden yola çıkarak gülmenin altında yatan nedenleri irdeleyeceğiz.
Üstünlük Teorisi
Üstünlük teorisi, gülmenin temelinde başka insanlar veya durumlar üzerinde hissettiğimiz bir üstünlük duygusunun yattığını öne sürer. Bu teoriyi savunan düşünürlerin başında Platon, Aristoteles ve Hobbes gelir.
Gülmenin en etkili eleştirmenlerinden Platon’a göre gülmek, rasyonel özdenetime baskın gelen kötücül bir eylemdir. O, komediden alınan keyfin bir küçümseme biçimi olduğunu öne sürer. Gülmek, bir erdemsizliktir. Bu erdemsizlik kendini bilmemektir. Kendilerini olduğundan daha zengin, daha güçlü, daha zeki, daha erdemli zanneden insanlara güleriz. Onlara gülerek kendilerini bilmemelerinden zevk alırız ve bu ahlaki açıdan son derece sakıncalıdır. “İdeal Devlet”te komedinin sıkı bir şekilde denetlenmesi gerekir.
Aristoteles mizahı konuşmanın önemli bir parçası olarak görse de küçümseyicilik konusunda hocası Platon’a katılır. Ona göre nüktedanlık, eğitimli küstahlıktır.
Hobbes’a göre bir insanın kusuru, başarısızlığı ya da kötü duruma düşmesi karşısında insanlarda ani bir üstünlük duygusu oluşur. Bu duygu da gülmemize neden olur. Örneğin bir kişinin beceriksizce düştüğünü gördüğümüzde onun düştüğü durum karşısında kendimizi daha üstün hissettiğimiz için güleriz.
Bu teorinin temelinde mizahın insanlar arasındaki güç ve statü ilişkileriyle bağlantılı olduğu fikri yatar. Günümüzde de üstünlük teorisi, özellikle hiciv ve komedi şovlarında sıkça karşımıza çıkar. İnsanlar genellikle güçsüz bir duruma düşen ya da kendi hatasıyla komik bir hale gelen kişilere gülmeyi tercih eder. Ancak mizah, tek bir teoriyle açıklanamayacak kadar karmaşıktır. Diğer teoriler mizahın çok yönlü doğasını farklı açılardan ele alır.
Rahatlama Teorisi
Rahatlama teorisi, mizahın insanın zihinsel ve duygusal gerilimini azaltmaya yönelik bir mekanizma olduğunu savunur. Bu teori özellikle stresli, gergin ya da baskı altında olunan anlarda gülmenin bir tür rahatlama sağladığını vurgular.
Bu yaklaşım Sigmund Freud’un çalışmalarında belirgin bir şekilde yer alır. Freud’a göre mizah, bilinçaltındaki bastırılmış duyguların ve düşüncelerin güvenli bir şekilde serbest bırakılmasına olanak tanır. Gülmek özellikle tabu ya da yasaklanmış konuların mizahi bir şekilde ifade edilmesiyle bireyin içsel gerilimlerinden kurtulmasını sağlar.
Freud’un analizine göre bir espriye gülerken aslında zihnimizdeki baskıcı otoritelere karşı küçük bir zafer kazanırız. Bu süreç, bilinçaltı çatışmaların açığa çıkması ve bunun enerjik bir boşalmaya dönüşmesi olarak tanımlanır.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Günümüzde rahatlama teorisi, mizah terapisi gibi alanlarda da kendine uygulama alanı bulur. Mizahın kaygıyı azaltma ve genel ruh halini iyileştirme üzerindeki etkileri bilimsel araştırmalarla da desteklenmiştir.
Uyumsuzluk Teorisi
Uyumsuzluk teorisi mizahın temelinde iki kavram ya da durum arasındaki beklenmedik uyuşmazlığın yattığını savunur. Bir durumun komik bulunması için o durumun hem tanıdık hem de beklenmedik bir şekilde çelişkili olması gerekir.
Bu teorinin kökleri 18. yüzyıl filozoflarından Immanuel Kant ve Arthur Schopenhauer’a kadar uzanır. Kant, mizahı hayal edilen ve gerçek arasında ani bir uyuşmazlık olarak tanımlar. Ona göre bu ani çelişki zihinde bir “şaşkınlık ve rahatlama” hissi yaratarak gülmeye yol açar.
Schopenhauer ise mizahın gerçeklikle beklentiler arasındaki farkın fark edilmesiyle ortaya çıktığını belirtir. Örneğin bir kişiye klasik bir soru yöneltip ardından beklenmedik ve absürt bir cevap vermek, bu uyumsuzluk hissini yaratır ve gülmeye neden olur.
Günümüz stand-up komedisi ve şaka türlerinin çoğu bu teorinin temel prensiplerine dayanır. Beklenmedik kelime oyunları, absürt hikayeler ya da ters köşe espriler mizahın bu yönünü öne çıkarır.
Gülünç Olan ve Bergson
Henri Bergson, mizah ve gülme üzerine kapsamlı bir analiz yaptığı Gülme (Le Rire) adlı eserinde, gülünç olana dair önceki yaklaşımları değerlendirir ve bu alandaki eksikliklere dikkat çeker. Kendisinden önceki düşünürlerin gülmeyi ciddiyetsiz bir konu olarak ele aldığını vurgular. Ona göre gülme eylemi derinlemesine incelenmesi gereken ciddi bir meseledir.
Bergson gülmenin yalnızca bireysel bir tepki olmadığını, aynı zamanda toplumsal bir boyutu olduğunu ifade eder. Gülme toplumun değerlerine ve normlarına bağlı olarak şekillenir ve bu değerlerle birlikte değişir. Bu nedenle Bergson, gülüncü insana özgü bir olgu olarak görür ve bunun toplumsal bağlamda ele alınması gerektiğini savunur.
Bergson gülmenin insan doğasına özgü bir özellik olduğunu vurgulayarak, “İnsan yalnızca gülen bir varlık değildir, aynı zamanda güldürebilen tek varlıktır,” der. Bir nesneye veya hayvanın davranışlarına güldüğümüzde bile bunun temelinde insana özgü bir durumun taklidi ya da hatırlatılması yatar. Örneğin hayvanların bize komik gelen davranışları, genellikle insan davranışlarını çağrıştıran özellikler taşıdığında güldürücü olur.
Bu yaklaşım şu soruyu gündeme getirir: Neden insana özgü olan şeyler daha çok komik bulunur? Bergson’a göre insana özgü hareketler veya durumlar, hem bireysel hem toplumsal bir bağlamda değerlendirildiğinde komik bir anlam kazanır. Böylece gülme yalnızca bir bireyin eğlenme aracı değil aynı zamanda toplumun değerlerini ve çelişkilerini yansıtan bir eylem olarak karşımıza çıkar.
Bergson’un bu analizi, mizahın yalnızca bireysel bir keyif kaynağı olmadığını aynı zamanda toplumsal yapılarla ve insana özgü doğayla sıkı bir şekilde bağlantılı olduğunu göstermesi bakımından oldukça çarpıcıdır.
Sonuç
Mizah, insan doğasının ayrılmaz bir parçası olarak hayatımızın her alanında varlığını hissettirir. Üstünlük, rahatlama ve uyumsuzluk teorileri ile Bergson’un analizleri gülmenin nedenlerini anlamaya yönelik farklı perspektifler sunar. Her bir yaklaşım mizahın bireysel, toplumsal ve kültürel yönlerini farklı açılardan ele alır.
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 15/03/2025 05:05:05 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19925
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.