Memelilerde ilk kez böyle bir çiftleşme türünün keşfi
Geçen ay Current Biology dergisinde yayımlanan bir makaleyle karşılaştım. Bilim insanları, ilk kez penetratif olmadan üreyen, yani erkek ve dişi organları tam olarak birleşmeden çiftleşen bir memeli türü keşfetmişler. Bu ilginç keşif, genellikle olduğu gibi bir üniversitenin laboratuvarında ya da bir grup biyoloğun arazi gezisi sırasında değil, Hollanda'da bir kilisenin çatı katında yapılmış.
Pek çok hayvan türünde yumurtaların döllenmesi dişinin üreme kanalları ve organları içinde gerçekleşir (iç döllenme). Böceklerden memelilere pek çok canlı grubunda iç döllenme görülür. Dolayısıyla erkeklerin spermlerini yumurtalara daha yakın ve güvenli bir alana iletebilmesi için penis ve benzeri yapıların evrimleştiği düşünülüyor. Bir de balıklar gibi bazı gruplar spermleri ve yumurtaları dışarı salarak, dışarıda buluşup döllenmesini sağlarlar (dış döllenme).
Bazen de hayvanlar bazı alternatif üreme yöntemlerini geliştirmişlerdir. Örneğin, kuşların çoğunda dişilerde özel bir açıklık olan kloak vardır. Erkek kuşlar, dişilerin kloakalarına temas ederek 'kloakal öpücük' ile spermlerini dişilere penis benzeri yapılar olmadan aktarır. Kuşlar aslında bir penisin büyümesinden sorumlu tüm genleri taşırlar ve genital tüberkül adı verilen bir öncül penise sahiptirler. Ancak diğer canlılar gibi bu gerçek bir penise dönüşmez.
Bu ilginç çalışma ise, Lausanne Üniversitesi, İsviçre'de, evrimsel biyolog Nicolas Fasel ve meslektaşlarının Eptesicus serotinus yarasasının oldukça büyük bir penise sahip olduğunu fark etmeleriyle başlamış. Kısa tüylerle süslenmiş, şişkin ve kalp şeklinde bir uca sahip ve erekte olduğunda yarasanın kendi büyüklüğünün dörtte biri kadar olan bir penis. Çiftleşme sırasında, erkek dişiyi dorsoventral bir pozisyonda ensesinden ısırarak kavrayıp, tamamen dikleşmiş penisle hızlı bir şekilde vulvayı arayan hareketler yaparak spermini boşalttığı gözlenmiş, fakat bu sırada bir penetrasyon olduğu gözlenememiş.
Memelerde ilk kez böyle bir çiftleşme türünün keşfi dışında ilginç olan şeylerden biri ise yarasa gözlemlerinin Hollanda'daki bir kilisenin çatısında ve Ukrayna'daki bir yarasa rehabilitasyon merkezinde kaydedilmiş olması. Yarasaların rehabilite edildiği bir merkezin olması özellikle dikkatimi çekti ve hızlıca neymiş bir baktım. Doğu Avrupa'nın yarasa türlerini koruma, araştırma ve toplumu bilinçlendirme alanında yapılan, en büyük ölçekli projelerinden biriymiş. Bu zamana kadar 25.000'den fazla yarasayı kurtarmışlar. Ne ilginç, birileri öldürüp yerken, birileri hayatlarını kurtarıyor. İnsan türünü değişik yapan şeylerden biri de bu sanırım. Herkese selamlar, sevgiler.
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 12/12/2024 13:43:00 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/16276
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.