Eşcinsellik Bir Spektrumdur
Neden Bu Kadar LGBTQ+ Terim Var? Kisney Skalası Nedir? Neden Cinsellik ve Cinsiyet Konusunda Bu Denli Çeşitliyiz?

- Blog Yazısı
Not: Bu yazıda kullanacağım "feminen, erkeksi" gibi kelimeler, Türk toplumunda karşılık bulan anlamlarıyla kullanılacaktır. “Erkeksilik diye bir şey var mıdır?” gibi bir tartışma, bu yazının kapsamı dışındadır.
Aşağıdaki iki kişiye karşı hissettiğiniz romantik/cinsel çekimi 100 üzerinden puanlamanızı istiyoruz.

Kendinizi heteroseksüel cis bir kadın olarak tanımladığınızı varsayalım. Ve diyelim ki sağdaki kadına 2 verdiniz. Niye 1 değil? Kesin ki 1 verenler olacaktır. Onlar heteroseksüel siz eşcinsel misiniz?
Veya sizin heteroseksüel cis bir erkek olduğunuzu varsayalım. Kimi seçerdiniz? Sağdaki kadını mı solda ki erkeği mi? Eğer cevabınız sağdaki kadın ise, maskülenliği feminenliğe yeğlemiş oldunuz. Peki bu sizi ne yapar?
Örnekler çoğaltılabilir. Anlatmak istediğim, heteroseksüel cis bir kadın olan ama bu soruya farklı farklı yanıtlar veren onlarca kadın vardır. E şimdi onlardan bazıları biraz heteroseksüel, bazıları daha mı heteroseksüel?
Şimdi de cinsiyet kimliğine bakalım. Kendini cis bir erkek olarak tanımlayan kişiler, hayatları boyunca hiç mi feminen davranış sergilemediler? Şüphesiz içlerinde daha çok ya da daha az sergileyenler vardır. Daha az sergileyenlere "erkek" değil de "süper erkek" gibi ayrı bir şey mi diyeceğiz?
Hayır. Erkek diyeceğiz. Ama farklı bir şey de diyebilirdik, evet: Bu konuya geleceğiz. Şu anlık yukarıdaki soruların bize ne anlattığına bakalım.

Eşcinsellik Spektrumdur Çünkü Biyoloji Çeşitliliktir
Biyoloji bizim çizdiğimiz keskin sınırların arasından akar gider. Bu yüzden genellemelerle konuşmak gerekir.
Daha net anlamak için otçul hayvanlara bir bakış atalım. Goriller, neredeyse sadece bitkiyle beslenir. Neredeyse diyorum, çünkü arada sırada yanlışlıkla böcek yiyebilirler. Şimdi bu durumda gorillere hepçil dememiz mi lazım? E eğer hepçil dersek, hem hepçil kelimesinin bir anlamı kalmaz, hem %100 otçul bir hayvan pekala bulunamaz.
Kediler için konuşalım. Kediler hepimizin bildiği gibi etoburdur, hatta dahası zorunlu etoburdur. Yani doğada bulabileceğiniz “en etçil” hayvanlardan birisidir. (Bu yüzden vegan kedi mamaları vegan köpek mamalarına kıyasla daha sakat bir konumda.) Gelin görün ki, kediler kedi otu yerler... Yani kediler bile %100 etçil değildir. Kedilere de mi hepçil diyeceğiz?
“Goriller kediler ne alaka?” diye soracak olursanız, niyetimiz biyolojinin bizim koyduğumuz keskin sınırlara boyun eğmediğini göstermekti. İşte bu yüzden, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği bu denli çeşitli, bu yüzden ister 10 ister 100 ister 1.000 yeni LGBTQ+ terim çıksın %100 doğruluk payıyla bir grubu tanımlayamaz.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Ve işte bu yüzden tüm bu insanlık erkekler ve kadınlar diye iki tanecik guruba ayrılamaz, veya geyler ve heteroseksüeller diye. İllaki ekstrem vakalar olacaktır ama çoğumuz çan eğrisinde bir yerlerdeyiz.
Çan eğrisinin hangi noktasında kişiler heteroseksüeldir, hangi noktasında biseksüeldir vesaire bu kişilerin bu terimlerden ne anladığına bağlıdır. Yani aslında "eşcinseller" veya "non-binaryler" diye etiketlediğimiz ve bazen ötekileştirdiğimiz kişileri, çan eğrisindeki hayali çizgilere göre etiketleriz fakat eğer kendimize dönüp bakarsak, aynı çan eğrisi üzerinde durduğumuzu fark ederiz.
Burada elbette şunu ifade etmiyorum: Herkes eşcinseldir veya herkes heteroseksüeldir! Hayır, nasıl ki diyetinin %99’u bitkilerden olan hayvanlara “otçul” diyoruz, erkek olup hayatı boyunca yalnızca kadınlardan hoşlanan kişilere de “heteroseksüel” diyebiliriz. Ama bunlar tanrı sözü değil, bizim kişileri daha rahat konumlandırmak için kullandığımız kelimeler. Ama bu kelimelerin, hayatın anarşizmini ehlileştirmek için üretilmiş geçici etiketler olduğunu unutmamak gerekir.
Bu da bizi "terimler" ve Türkçede "o" harfi ile yırttığımız "zamir" meselesine getiriyor.

LGBTQ+ Terimleri Lüzumsuz mu?
Cinsel yönelim ve cinsel kimlikler ile alakalı temel bilgiler almak ve en bilinen terimleri öğrenmek için Evrim Ağacı’nda Bakırcı’nın yazdığı şu makaleye göz atabilirsiniz. Burada tüm terimlere girmeyeceğiz.
Şimdi sorumuza dönelim. Tüm bu terimler lüzumsuz mu? İnsanlar genellikle buna evet demez. Gey veya transseksüel gibi kelimelere karşı herhangi bir tepki göstermezler, tepkinin doğduğu nokta non-binary veya gender fluid (akışkan cinsiyet) gibi ikili cinsiyetin dışındaki, ve bunlara dönük olan panseksüellik gibi cinsel yönelimlerdir.
Bu tepkinin bence iki nedeni var: Anti-Woke akımı ve cahillik. Anti-Woke -veya Anti SJW- akımıyla ilgili bir yazımız olduğu için tekrardan değinmeyeceğiz.
Bu yüzden doğrudan "cahilliğe" gelelim. Pek çok insan, bu terimlerin ne anlama geldiğini öğrenmeye çalışmadan, genellikle kulaktan dolma ve çarpıtılmış bilgilerle bir yargıya varıyor. Sonra da herkesin diline pelesenk olmuş “Yalnızca iki cinsiyet vardır!” gibi cümleler kuruyor. Oysa "non-binary" zaten üçüncü bir cinsiyet iddiasında değil — var olan iki cinsiyet kalıbının dışında konumlanan bir kimlik. Yani "sistemin dışında" derken zaten iki cinsiyetin olduğu ön kabulünden yola çıkıyor!
Peki ya bu terimler gerçekten gerekli mi? Yani birisi olduğu kişiyi tanımlamak için, “ben ikili cinsiyette hissetmiyorum,” diyebilirken niye “non-binary” diye bir kelime kullanılıyor?
Aslında, “benim gözlerimdeki melanin pigmentinin oranı daha düşük,” demektense, “mavi gözlüyüm,” dememizle benzer. Kolaylık. Mesela bir flört sitesinde kimin kim olduğunu ve kimlerden hoşlandığını anlamak ve ortak bir dil yaratmak için. Bittabi oraya kişi kendini tanıtmak için kitap yazılabilir ama bu zaman israfı olduğundan %100 doğru tanımlamasa da görece iyi bir doğruluk oranıyla tanımlayan terimler kullanılır ki kişiler birbirlerini bulsun. Veya bazı kişiler bazı hitap şekillerinden rahatsızlık duyabilir, bunu anlatmak için tekerleği baştan icat etmektense oraya “they/them” yazmak daha kullanışlı olduğu için. Ayrıca günümüzde hem tonla yeni kelime çıkıyor hem de tonla kelimenin anlamı değişiyor, ama bunu sorun olarak görmüyoruz.
Asıl “sorun” bu kelimeler insanların “tabu” olarak gördüğü cinsiyetlere gelince başlıyor, ki bu çifte standarttır ve rasyonel değildir.
Peki anladık, terimler iyidir hoştur da niye bu denli fazla var? Az önce anlattığımız üzere biyolojinin çeşitliliğinden kaynaklı. Kimse kendisini %100 tanımlayan bir terim bulamaz, bu yüzden kişiler var olan terimlerin kendilerini yeterince doğru tanımladığını düşünmüyorsa ortaya yeni kelimeler atarlar, bu sebeple muhtemelen gelecek yıllarda daha da farklı kelimeler ortaya çıkacaktır.
Ve hey, bu kimseye zarar vermiyor.
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 17/05/2025 08:19:45 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/20630
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.