Nick Bostrom
“Bi' dakika nasıl olabilir ne okuyorum ben anlamıyorum ya neden herkes bundan bahsetmiyor!” serimizin ikinci bölümüne hoş geldiniz.
Nick Bostrom
“Bi' dakika nasıl olabilir ne okuyorum ben anlamıyorum ya neden herkes bundan bahsetmiyor!” serimizin ikinci bölümüne hoş geldiniz.
İnsanları diğer primatlardan ayıran en önemli özelliklerden birisi beyin büyüklüğüdür. Beynimiz, yaklaşık 2-3 milyon yıl kadar önce, Afrika'da yaşamış olan Australopithecus isimli atalarımızın soy hattı boyunca oldukça hızlı bir evrimsel süreçten geçmiştir. Bu dönemde insan beyni yaklaşık 3 kat büyüyerek günümüzdeki boyutlarına erişmiştir. Bilim insanları bunun yaşandığını kafatası fosilleri sayesinde biliyorlar; ancak bunun tam olarak nasıl gerçekleştiğini henüz çözememişlerdi.
Belçika'da bulunan Flanders Biyoteknoloji Enstitüsü'nden Prof. Dr. Pierre Vanderhaeghen tarafından yürütülen bir araştırma, bu gizemi kısmen çözmeyi başardı. GENDEVOCORTEX isimli projenin bir parçası olan Dr. Vanderhaeghen, insan beynini irileştiren genlerin hangileri olduğunu tespit etmenin peşindeydi.
Astronomlar, NASA'nın TESS (Transiting Exoplanet Survey Satellite) teleskobunun verilerine dayanan bir çalışma sonucu, çok yüksek hızda dönen yıldızlardaki titreşim modellerini elde etmeyi başardılar. Bilim insanları, bu keşifle, yıldızları ayrıntılı inceleme becerileri açısından da devrim yaratacak sonuçlar elde etti. Sydney Üniversitesi profesörlerinden Timm Bedding şöyle diyor:
Yıldızın içindeki ses dalgalarının değişimlerine göre parlaklık, yıldızın bazı kısımlarında artarken, bazı kısımlarında azalır. Örneğin, yıldızın tamamı genişleyip daralırken, çok kısa bir sürede diğer yarımküreler parlaklığını arttırır ve uyumsuz bir şekilde azalır. Aslında tek bir yıldız, astronomlara yaşını, bileşimini ve iç yapısını anlatan titreşim modelleri sergiler. Gökbilimcilerin gözlemlediği tam ışık varyasyonları yıldızın dönüş ekseninin bize doğru olan açısına bağlıdır. Delta Scuti yıldızları ise o kadar hızlı dönerler ki, ovaller şeklinde düzleşirler, bu da gelen sinyalleri karıştırır ve deşifre edilmesini zorlaştırır.
Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.
16 Ocak 2003 tarihinde Doğu Standart Saati ile 10:39'da Columbia uzay mekiği Florida'daki Kennedy Uzay Merkezi'ndeki 39A pistinden havalandı. Kalkıştan bir buçuk dakika sonra, 81.7'inci saniyede, turuncu dış tanktan bir parça yalıtım köpüğü koptu ve saatte en az 640 km/saat hızla yörünge aracının sol kanadının ön kenarına çarptı. Columbia, sorunsuz bir şekilde yörüngeye doğru tırmanmaya devam etti.
Köpük çarpması canlı olarak gözlemlenmedi. Ancak mekik Dünya yörüngesine girdikten sonra NASA'nın fırlatma görüntülerini rutin olarak incelemesi sırasında kanadın isabet aldığı ortaya çıktı. Fırlatma sırasında köpük çarpması o kadar da nadir görülen bir olay değildi ve bu nedenle, mekik programı yöneticileri, Columbia'nın yörüngedeki fotoğraflarını çekip de olası bir hasarı görsel olarak değerlendirmeyi gerekli görmedi. Bunun yerine NASA'nın Enkaz Değerlendirme Ekibi köpük çarpmasını matematiksel olarak modelledi, ancak mekiğin kanadının durumu hakkında kesin bir sonuca ulaşamadı. Bunlar ışığında, göreve devam edildi.
Büyük gıda şirketleri ve yatırımcılar, Ozempic ve diğer benzer kilo verme ilaçlarının milyonlarca insana ulaşmasını, Amerika'nın diyet endüstrisini altüst etmesini ve tüketicilerin nasıl besleneceği konusunda yeni sorular ortaya çıkarmasını sessizlikle izliyorlar.
Campbell Soup'tan Conagra Brands'e gıda üreticilerinin yöneticileri, ekiplerin tüketici davranışlarını değerlendirmeye ve bu davranışlara nasıl karşılık vereceklerine dair beyin fırtınası yapmaya başlamasıyla birlikte yatırımcılardan ilaçların potansiyel etkisi hakkında sorular almaya başladıklarını söyledi.
Yarayla alay eder, yaralanmamış olan.
Bu fotoğrafta gördüğünüz, Curiosity aracı tarafından çekilmiş, Mars'taki bir kraterin içerisindeki kayalardır.
Kayalar üzerinde gördüğünüz aşınma desenleri, Dünya üzerindeki göllerdeki kayaçların aşınma desenleriyle birebir aynıdır. 8 Aralık 2014'te NASA tarafından yapılan açıklamaya göre, yaklaşık 3.5 milyar yıl önce bu kraterin içi su ile doluydu! Caltech'te gezegen bilimci John Grotzinger şöyle söylüyor:
Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Bilgisayar Bilimleri konusunda geliştirebilirsin.
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.