Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Utku Derin
Utku Derin
391K UP
Aktaran 2 gün önce 4 dk.

Milyonlarca insanın bizzat tecrübe ettiği gibi, COVID-19 aşısı gibi mRNA aşılarının en yaygın yan etkisi; aşı yerinde ağrı, kızarıklık ve bir iki gün süren genel bir halsizlik halidir. Araştırmacılar şimdi, mRNA aşılarının bu tepkiyi tamamen ortadan kaldıracak şekilde yeniden tasarlanabilmesi durumunda ne olacağını inceliyor.

Pennsylvania Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, Nature Biomedical Engineering dergisinde yayınladıkları yeni bir çalışmada, mRNA'yı hücrelere taşıyan lipit nanoparçacıkların (LNP) kilit bir bileşeni olan iyonize edilebilir lipidin yapısını hafifçe değiştirmenin, sadece iltihaplanmayı azaltmakla kalmayıp aynı zamanda COVID-19'dan kansere kadar çeşitli hastalıkların önlenmesinde veya tedavisinde aşının etkinliğini de artırdığını gösteriyor.[1]

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'na katkı sağlamanın bir yolu, Agora Bilim Pazarı'na uğrayarak, burada bilimseverlerle buluşturduğumuz bilim kitapları, ders kitapları, hediyelik eşyalar ve diğer ürünlerden satın almak. Bir göz atın, hoşunuza giden bir şeyler bulacağınıza hiç kuşkumuz yok!

Salih Emre Kuvan
Yazar 10 Mart 2019 20 dk.

Genel Görelilik Teorisi (veya kısaca Genel Görelilik), Albert Einstein tarafından 1915 yılında geliştirilen geometrik bir kütleçekimi teorisidir ve modern fizik çerçevesinde kütleçekiminin nasıl çalıştığını açıkladığı kabul edilen teoridir. Bu hâliyle, okullardan aşina olunan Newton'un Kütleçekim Teorisi'nin gücünü ve kapsamını geliştirerek, bu eski teorinin yerini aldığı söylenebilir.

Genel Görelilik Teorisi, daha önceden izah ettiğimiz Özel Görelilik Teorisi'nin detaylarını genelleştirdiği için bu isme sahiptir. Teorinin özünde gösterdiği şey, uzay-zaman dokusunun kıvrımlarının, Evren'i oluşturan bu dokunun herhangi bir bölgesinde bulunan kütle ve enerji miktarıyla doğrudan ilişkili olduğudur. Bu ilişki, bir grup kısmî diferansiyel denklemden oluşan Einstein'ın Alan Denklemleri ile tarif edilir.

476
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 4 gün önce 24 dk.

Türkiye’nin kuzeybatısında, Balıkesir il sınırları içinde yer alan Manyas Gölü veya diğer adı ile Kuşcenneti gölü; yalnızca bir su kütlesi değil, aynı zamanda yaşayan bir ekosistem, göçmen kuşların durağı, yerel kültürün bir parçasıdır. Ayrıca göl suyunun tarımsal sulamada kullanılması, bölge ekonomisine önemli ölçüde katkı sağlamaktadır. Bu yönüyle Manyas gölü, hem ekolojik hem de sosyoekonomik bir kaynak olarak öne çıkar.

Peki bu göl nasıl oluşmuştur? Bugün barındırdığı biyoçeşitliliğin özellikleri nelerdir? Ve en önemlisi bu gölü ve sunduğu doğal hizmetleri kaybedersek neleri yitiririz? Gelin hep birlikte bu sorulara yanıt arayalım.

14
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hasibe Nur Demir
Seslendiren 12 Kasım 23:22
Davranışların incelenmesi, bize organizmaların çevrelerine nasıl yanıt verdiği ve bu yanıtların evrimsel kökenleri hakkında derinlemesine bilgiler sunar....
25
Arda Ateş
Arda Ateş
213K UP
Yazar 18 Ocak 2020 20 dk.

İkiz doğumlar gündelik hayatta olduğu kadar bilimsel açıdan da ilgi çekici olaylardır. Özellikle genetik ve psikoloji alanlarında ikiz kardeşler üzerinde yapılan araştırmalar bilim insanlarının birçok sorusuna tatmin edici yanıtlar getirmiştir. 

20. yüzyıla kadar filozofların ve bilim insanlarının en hararetli tartışma konularından biri klasik "Kalıtım mı, çevre mi?" konusu olmuştur. Günümüzde ise ikiz ve evlat edinme araştırmalarından elde edilen bulgular sayesinde bilim insanları bu klasik tartışmayı bir kenara bırakmıştır; çünkü her ikisinin de bir kişiye etki ettiği ve bir kişinin bütün özelliklerinin bu ikisinden sadece biriyle açıklanamayacağı bilinmektedir. Artık sorulan sorular davranışsal ve fiziksel özelliklerin ne kadarının kalıtsal ve ne kadarının çevresel etkilerle belirlendiği hakkındadır. Fakat bu alanlarda ikiz araştırmalarının kullanımına ve sonuçlarında ortaya çıkan bulgulara değinmeden önce ikizlik kavramını açıklamakta fayda var.

125
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fizzə Rəsul
Fizzə Rəsul
79K UP
Ekleyen 30 Temmuz 2020 3 dk.

Takotsubo kardiyomiyopatisi, nadir görülen, sol ventrikülün hasarı ile gelişen iskemik dilate kardiyomiyopatidir. Majör faktör olarak aşırı duygusal yüklenme veya stres karşısında gelişebilen bu hastalık "kırık kalp sendromu" veya "stres kardiyomiyopatisi" olarak da bilinir. 1990 yılında Japonya'da keşfedilmiştir. İyi huylu bir hastalıktır ve %95 oranında tam iyileşme gösterir. Aniden ortaya çıkan göğüs ağrısı, iskemik EKG değişiklikleri, kardiyak enzimlerdeki hafif değişiklikler adeta kalp krizini taklit eder, ancak bunlar birbirinden tamamen farklılardır. Tam olarak etiyolojisi nedeni belli değildir.

Sendrom yaşandığı sırada hasta, kalp krizi geçiriyormuş gibi hisseder, bu yüzden bazen bu ikisi karıştırılabilir. Ancak "kırık kalp sendromu" benign bir çıkış sergiler ve miyokard infarktüsü nedenleri gibi temelleri yoktur. Tipik semptomlar şu şekilde belirtilebilir:

36
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Metehan Yucekent
Uzaman degilim ama bu konulara ilgiliyim. 6 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Ayb Balyimez tarafından sorulmuştur.
Insanların modern zamanda gezegenlere inme kabiliyetleri var mı?
Insanların modern zamanda gezegenlere inme kabiliyetleri var mı?

Merhaba,

Evet insanların başka gezegenlere inecek teknolojisi ve kabiliyeti var ama hangi gezegenlere. Dediğiniz gibi aya nerdeyse 60 yıl önce indik ve o zamanın teknolojisi günümüzdeki ile karşılaştırılamaz bile. Şu an çok daha iyi bir durumdayız doğal olarak ama neden gitmiyoruz. Burda işin içine devlet politikaları giriyor. Tahmin edeceğiniz gibi bu işler para ve devletler ülkelerde bu kadar sorunlar varken parayı başka gezegenlere gitmek için harcayamıyorlar. Soğuk savaş döneminde işin içinde askeri üstünlük sergilemek gibi bir amaç vardı ve gidildi. Yani istense yapılabilir ama bunun için kendi çıkarlarını değil tüm insanlığın çıkarlarını öne koyacak liderler lazım.

Tabi bunun dışında teknolojik kısıtlarımız hala var. Şu an marsa gidecek teknolojimiz var yeter ki bunun için para ve emek harcansın ama mesela Venüs için aynı şeyi söyleyemem. Venüse gidip oraya inip ve oradan kalkabilecek teknolojimiz henüz yok. Gezegenin koşulları tabi ki çok önem arz ediyor ya da mars'dan sonraki gezegenlere de gitmemiz çok zor henüz. En azından insanlı olarak gitmek zor. Bu yüzden AY'dan sonraki ikinci hedef Mars olarak belirlendi. Oraya bir adım atalım hele, ondan sonra da belki 100 yıl sonra diğer gezegenlere gideriz. Bu işler yavaş ilerliyor maalesef. Ölmezsek Mars'a gidileceğini göreceğiz gibi ama başka gezegenlere gidildiğini büyük ihtimalle göremeyiz.

Tüm Reklamları Kapat

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 2 Haziran 2011 22 dk.

Eşcinsellik, bir türün bir bireyinin, kendisiyle aynı cinsiyetten bir diğer bireye karşı romantik veya cinsel bir çekim hissetmesi veya bu iki birey arasında cinsel etkileşim yaşanmasıdır.[1][2][3] Bu bakımdan eşcinsellik, bir cinsel yönelim grubudur ve kişinin kendi biyolojik cinsiyetinden olan diğer bireylere yönelik kalıcı bir duygusal, romantik ve/veya cinsel çekim hissetmesi olarak tanımlanabilir. Doğal olarak bu cinsel yönelim, kişinin deneyimlediği bu duygulara uygun olan davranışlar sergilemesini ve bu türden duygular deneyimler yaşayanlarla ortak bir komünite olma algısını da içerir.[4]

Tarihte, eşcinsellere karşı çok sert ve çok acımasız birçok kampanya yürütülmüş olmasına karşın, bilimin ve toplumsal algının göreceli olarak gelişmiş olması sayesinde, bu karşıtlıklar (Türkiye de dahil hala birçok coğrafyada etkisi sert bir şekilde hissedilmekle birlikte) giderek azalmaktadır. Bu azalmada, bilimsel algımızın gelişmesinin, toplumsal hareketlerin dönüştürücü etkisinin ve halk arasında evrimin artık çok daha iyi anlaşılıyor olmasının çok büyük bir rolü olmuştur. 

395
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Kitap okumak mı video izlemek mi? 📚🖥️
İnceleme
Muhammet Üzeyir Kaya
İnceleyen10 4 gün önce
Puslu Kıtalar Atlası okumaya başladığınız andan itibaren sizi bir nehir misali içinde sürükleyen ve akıp giden bir eser. İçindeki hikayeler ve olay kurgusu o kadar nahif bir şekilde düzenlenmiş ki okurken kendinizi Osmanlı İstanbul'u içerisinde buluyorsunuz. Kitap içerisinde kullanılan terimlerin yerindelii ve insanı rahatsız etmeden yeteri kadar bilgi aşılıyor olması da kitabı tarihi gerçeklikten uzaklaştırmadan eğlenceli bir yolculuğa çıkarıyor. Kitap içerisinde fazlaca bulunan muzip öğeler bütün sıkıcılığı alırken kahramanlarımızın düşünce dünyasına sık sık dalıyor olması kitaptaki derinliği manidar hale getiriyor. Türk edebiyatı ve tarihi romanlara ilgisi olmayanların dahi okuduğunda damağında esanslı bir tat bırakacak Puslu Kıtalar Atlası bir roman olmanın ötesinde bir masalsı bir başyapıt.
10.0/10
(8 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 15 Aralık 2019 5 dk.

Balık, insan diyetinin en önemli parçalarından birisi olarak görülmektedir. İnsanların hayvanlardan aldıkları proteinlerin %17'si, toplam protein alımının ise %6'sı balıklardan karşılanmaktadır. Her ne kadar balık tüketiminin sağlıklı olduğunu gösteren çok sayıda araştırma olsa da, denizlerde giderek artan kirliliği insan vücuduna taşıyan en önemli araçlardan birisi de balıklardır. Hele ki insan vücudundaki kimyasal kirlenmenin %90'ının beslenme-kaynaklı olduğu düşünülecek olursa, Dünya denizlerinin ve okyanuslarının hızla kirlenmesinden ötürü balık-kaynaklı kimyasal madde aktarımının artması kaçınılmaz olacaktır.

İşte Akdeniz'in kuzeydoğusundan avlanan ve çoğunlukla Türkiye'de tüketilen balıklardaki zehirli kimyasalların miktarını ölçmek isteyen Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nden Cengiz Korkmaz, Özcan Ay, Yakup Ersoysal, Mehmet Ali Köroğlu ve Çukurova Üniversitesi'nden Cahit Erdem, başta Mersin ve Adana sahilleri olmak üzere toplamda 6 farklı istasyondan balık örnekleri alarak; hepsi ağır metaller olan krom, manganez, demir, nikel, bakır, çinko, arsenik, kadmiyum, kalay ve kurşun açısından bu balıkları analiz ettiler.

41
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nevzat Keskin
Seslendiren 4 gün önce 8:22
Video ve filmlerde oldukça önemli bir kavramdır saniye başına kare (fps: frame per second) kavramı. FPS miktarı arttıkça görüntü daha gerçekçi ve net...
8
Öne Çıkan EtkinlikKültürel Etkinlik
Evrim Ağacı İstanbul Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 2 hafta önce İstanbulÜcretsiz26 Temmuz
🎬 Birlikte Interstellar İzliyoruz!
26 Temmuz 2025 20:30 tarihinden 26 Temmuz 2025 22:00 tarihine kadar.

Yaz akşamına birlikte keyif katmaya ne dersiniz? 


Evrim Ağacı İstanbul Topluluğu olarak, 26 Temmuz Cumartesi akşamı saat 20.30’da Kadıköy Kültür Sanat Evi’nde film gecemizde birlikte Interstellar (Yıldızlararası) izliyoruz! 🌌🚀

Devamını Göster
13
1 Yorum
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ayşenaz Alcıl
Üye 5 gün önce 1 Cevap
Uzaylı olduğunu iddia etmeleri pek gerçekçi gelmiyor ama biyoenerjinin varlığına inanıyorum. Ve araştırmalarıma göre bu ninemiz de biyoenerji kullanarak hastaları iyileştirirmiş. Bunun hakkında detaylı bir açıklama yapabilir misiniz?
189 görüntülenme
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Rabia Kılıç
İnceleyen 3 gün önce
İnsanın ufkunu yüksek oranda açabilin bir yapıt. İzlerken etkilendim fakat üzerine düşününce daha iyi bir şekilde anlaşılabileceğini düşünüyorum, zaman kavramını bir an ciddi ciddi düşündüm. Onun dışında solucan deliği de çok dikkatimi çekti. Sondaki silindir kapak benzer yaşadıkları yeri tam anlayamamıştım, sonradan dank etti. Güzeldi.
9.8/10
(784 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Öne Çıkan EtkinlikKültürel Etkinlik
Evrim Ağacı İstanbul Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 2 hafta önce İstanbulÜcretsiz26 Temmuz
🎬 Birlikte Interstellar İzliyoruz!
26 Temmuz 2025 20:30 tarihinden 26 Temmuz 2025 22:00 tarihine kadar.

Yaz akşamına birlikte keyif katmaya ne dersiniz? 


Evrim Ağacı İstanbul Topluluğu olarak, 26 Temmuz Cumartesi akşamı saat 20.30’da Kadıköy Kültür Sanat Evi’nde film gecemizde birlikte Interstellar (Yıldızlararası) izliyoruz! 🌌🚀

Devamını Göster
13
1 Yorum
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Evrimsel Biyoloji konusunda geliştirebilirsin.

İbrahim Tayfur
6 gün önce
bir müslümana evrim oldugunu nasık kanıtlarız adam diyor ilk peygamber hz.ADEM as ama evrimde ise ilk insan yoktur diyor 
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Asel Şenol
Asel Şenol
102K UP
2 gün önce
Gelme artık ölsem dahi istemem ki seni
Kalbim üşüyor düşündükçe her zerreni
Kabusumun rüya olduğuna inandırdın beni
Unutuyorum nefesini topluyorum kendimi
Sen de çek artık uykularımdan elini eteğini

2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close