Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Yapay Zeka ile Geleceği Hayal Etmek ve Yaratmak Mümkün!

Yapay Zeka ile Geleceği Hayal Etmek ve Yaratmak Mümkün! Wallpaper Cave
17 dakika
11,156
  • Yapay Zeka
Evrim Ağacı Akademi: Yapay Zekaya Giden Yol Yazı Dizisi

Bu yazı, Yapay Zekaya Giden Yol yazı dizisinin 4. yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "Süperzeka’ya Giden Yol Çok Yakınımızda!" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al

Gelecek Neden En İyi Hayalimiz Olabilir?

YZ dünyasıyla ilgili öğrendim ki, insanların şaşırtıcı derecede büyük bir çoğunluğu burada bulunuyor:

Emin Köşe'deki insanlar heyecan dolu. Gözlerini kalasın eğlenceli kısmına dikmiş durumdalar ve oraya doğru ilerlediğimizden eminler. Onlar için gelecek, şimdiye kadar umut edebilecekleri her şey, hem de tam zamanında.

Tüm Reklamları Kapat

Bu insanları daha sonra bahsedeceğimiz diğer düşünürlerden ayıran şey kalasın mutlu tarafına duydukları arzu değil— düşeceğimiz tarafın orası olduğuna duydukları güven.

Bu güvenin nereden geldiği tartışmaya açık. Eleştirmenler, göz kamaştırıcı heyecanlarından dolayı muhtemel olumsuz sonuçları ya görmezden geldiklerine ya da reddettiklerine inanıyor. Ama inananların dediğine göre kıyamet günü senaryoları yaratmak toyluk. Çünkü her şey göz önüne alındığında teknolojinin bize zararından çok yararı dokundu ve muhtemelen öyle olmaya da devam edecek.

Tüm Reklamları Kapat

İki tarafa da değineceğiz. Okumaya devam ettikçe bu konuda kendi fikirlerinizi oluşturabilirsiniz, ama bu kısım için şüpheciliğinize bir ara verin ve gelin, denge kalasının eğlenceli tarafında ne olduğuna bir göz atalım—ve okuduğunuz şeylerin gerçekten yaşanabileceği gerçeğini sindirelim. Bir avcı-toplayıcıya iç mekan rahatlığımızı, teknolojimizi ve sonsuz bolluğumuzu gösterseniz, ona büyü gibi gelirdi. Aynı derecede akıl almaz bir değişimin geleceğimizde gerçekleşmesinin muhtemel olduğunu kabul edecek kadar alçakgönüllü olmamız gerek.

Nick Bostrom, süperzeki bir YZ sisteminin nasıl çalışacağına dair üç yol gösteriyor:

  • Bir kahin olarak: kendisine sunulan neredeyse her soruya doğrulukla cevap verebilecek bir sistem, insanların kolaylıkla cevaplayamadığı karmaşık sorular da dahil—mesela Nasıl daha verimli bir araba motoru üretebilirim? Google ilkel bir kahin tipi.
  • Bir cin olarak: kendisine verilen herhangi bir üst seviye komutu gerçekleştirebilecek —Yeni ve daha verimli bir araba motoru üretmek için moleküler bir birleştirici kullan— ve sonraki komutu bekleyecek bir sistem.
  • Egemen bir güç olarak: kendisine geniş ve açık uçlu bir meşgale verilip dünyada özgürce çalışmasına ve en iyi şekilde ilerlemek için kendi kararlarını vermesine izin verilen bir sistem — İnsanların ulaşımını sağlamak için arabalardan daha hızlı, daha ucuz ve daha güvenli bir yöntem icat et.

Bu sorular ve görevler bize karmaşık gelse de, süperzeki bir sisteme birinin sizden “Kalemim masadan düştü” diyerek yardım istemesi gibi gelir: kalemi yerden alır, masaya geri koyarsınız.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Yukarıdaki grafikte bulunan Kaygılı Cadde sakinlerinden Eliezer Yudkowsky'nin güzel bir sözü var:

Zor sorun yoktur, yalnızca belirli bir zeka seviyesine zor sorunlar vardır. Birazcık yukarı ilerlerseniz [zeka seviyesinde], bazı sorunlar “imkansız"dan "apaçık” hale gelecektir. Önemli bir miktar ilerleyin, hepsi apaçık olacaktır.

Emin Köşede bir sürü istekli bilim insanı, mucit ve girişimci bulunuyor—ama YZ ufkunun en parlak tarafında bir tur için, rehberimiz olarak isteyeceğimiz yalnızca bir kişi var.

Ray Kurzweil kutuplaştırıyor. Okuduklarımda ona tapmaktan tutun fikirlerine göz devirmeye dek her şeyi gördüm. Diğerleri ortada bir yerdeydi—yazar Douglas Hofstadter, Kurzweil'ın kitaplarındaki fikirleri tartışırken etkileyici bir şey ortaya sürdü: “sanki çok iyi bir sürü yemeğe köpek dışkısı karıştırmışsınız da neyin iyi neyin kötü olduğunu kesinlikle anlayamayacak hale gelmişsiniz gibi”.

Fikirlerini ister beğenin ister beğenmeyin, herkes Kurzweil'ın etkileyiciliği konusunda hemfikir. Bir şeyler icat etmeye gençken başladı ve ilerleyen yıllarda çığır açan icatlar buldu. Bunların arasında ilk yatay yarayıcı, metni sesli okuyan ilk tarayıcı (görme engellilerin sıradan metinleri okuyabilmesini sağladı), ünlü Kurzweil müzik synthesizer'ı (ilk hakiki org), ve piyasaya çıkan ilk büyük dağarcıklı konuşma tanıma. ABD'de en iyi satan beş kitabı var. Göze çarpan tahminleriyle biliniyor ve tahminlerinin gerçekleşme oranı oldukça iyi—internetin pek az bilindiği 80'li yıllarında sonunda yaptığı, internetin 2000li yılların başlarında dünya çapında yayılacağı tahmini de var. Kurzweil için Wall Street Journal “dinlenmeyen dahi”, Forbes “nihai düşünme makinesi”, Inc. Magazine “Edison'un hakiki varisi”, ve Bill Gates “yapay zekanın geleceğini tahmin etmede tanıdığım en iyi insan” dedi. 2012'de Google'ın kurucularından Larry Page, Kurzweil'dan Google'ın Mühendislik Müdürü olmasını istedi. 2011'de, NASA'nın ev sahipliği yaptığı ve Google'ın kısmen sponsoru olduğu Singularity Üniversitesinin kurucularından oldu. Bir yaşam için fena değil.

Bu biyografi önemli. Kurzweil gelecek görüşünü açıkladığında çıldırmış gibi geliyor ama asıl çılgın şey çıldırmış olmaması— oldukça akıllı, bilgili ve konuyla alakalı bir insan. Gelecek hakkında yanıldığını düşünebilirsiniz, ama aptal değil. Ne dediğini bilen bir abimiz olması beni mutlu ediyor çünkü gelecek tahminlerini öğrendikten sonra fena halde haklı olmasını istiyorum. Siz de istiyorsunuz. Kurzweil'ın, Peter Diamandis ve Ben Goertzel gibi başka birçok Emin Köşe düşünürleri tarafından paylaşılan tahminlerini duydukça, neden kendilerine 'tekillikçiler’ diyen büyük ve tutkulu bir takipçi kitlesi olduğunu anlamak zor değil. İşte olacağını düşündüğü şeyler:

Tüm Reklamları Kapat

Zaman Çizelgesi

Kurzweil bilgisayarların YGZ'ye 2029'a kadar ulaşacağını ve 2045'e kadar yalnızca YSZ değil, tekillik dediği yepyeni bir dünyamız olacağını düşünüyor. YZ ile ilgili tahmin ettiği zaman çizelgesi son derece fazla istekli olarak görülüyordu, çoğu kişi tarafından hala öyle görülüyor; ama son 15 yıl içinde yaşanan YDZ'deki hızlı gelişmeler, YZ uzmanlarının büyük bir kısmını Kurzweil'ın zaman çizelgesine çok daha yaklaştırdı. Tahminleri, Müller ve Bostrom'un anketindeki ortalama cevaptan (YGZ 2040, YSZ 2060) birazcık daha hevesli, ama o kadar da değil.

Kurzweil'ın 2045 tekilliği tanımı, üç eş zamanlı devrimden geliyor: biyoteknoloji, nanoteknoloji, ve en önemlisi, YZ.

Devam etmeden önce... YZ'nin geleceği hakkında okuduğunuz neredeyse her şeyde nanoteknoloji geçiyor, o yüzden sizi iki dakikalığına şu alt başlığa çağırıyorum:

Nanoteknolojiye Kısa Bakış

1 ila 100 nanometre arasındaki büyüklükteki maddeyi kontrol etmeye uğraşan teknolojiye nanoteknoloji diyoruz. Bir nanometre, bir metrenin milyarda biri, veya bir milimetrenin milyonda biri, ve bu 1-100 aralığı virüsleri (100 nm), DNA'yı (10 nm genişliğinde), ve hemoglobin (5 nm) ile glükoz (1 nm) gibi büyük moleküller kadar küçük olan şeyleri kapsıyor. Nanoteknolojiyi zapt edebilirsek/ettiğimizde, sonraki adım ayrı ayrı atomları (~.1 nm) kontrol etmek olacak.

Tüm Reklamları Kapat

İnsanların bu aralıktaki maddeleri idare etme mücadelesini anlayabilmek için gelin ölçeği büyütelim. Uluslararası Uzay İstasyonu, Dünya'dan 268 mi (431 km) yukarıda. Eğer insanlar, kafaları UUİ'ye kadar ulaşan devler olsaydı, şimdikinden 250 bin kat büyük olurlardı. Eğer 1nm - 100nm nanoteknoloji aralığını 250 bin kat büyük yaparsanız, .25 mm - 2.5 cm elde edersiniz. Yani nanoteknoloji, UUİ kadar uzun dev bir insanın, bir kum tanesiyle bir göz aralığındaki büyüklükte bulunan malzemelerle çapraşık objeler yapmaya çalışmasına eşit. Sonraki seviyeye ulaşmak—ayrı atomları kontrol etmek— için devin, milimetrenin 1/40ı büyüklüğünde —o kadar küçük ki normal büyüklükteki insanlar anca mikroskopla görebiliyor— objeleri dikkatlice yerleştirmesi gerekiyor.

Nanoteknolojiden ilk kez Richard Feynman, 1959'da bir konuşmasında bahsetti: “Fizik kuralları, görebildiğim kadarıyla, maddeleri atom atom oynatabilme ihtimaline karşı bir şey söylemiyor. Kurallara göre… bir fizikçinin, bir kimyacının yazdığı herhangi bir kimyasal maddeyi sentezlemesi mümkün… Nasıl? Atomları kimyacının söylediği yerlere koy, maddeyi elde et.” Bu kadar basit. Eğer ayrı ayrı atomları veya molekülleri hareket ettirmeyi bulursanız, gerçek anlamda her şeyi yapabilirsiniz.

Nanoteknoloji ilk kez 1986'da, temellerini mühendis Eric Drexler ufuk açıcı kitabı Engines of Creation'da atınca ciddi bir dal haline geldi. Ama Drexler, nanoteknoloji konusundaki en çağdaş fikirleri öğrenmek isteyenlerin 2013'te çıkan kitabı Radical Abundance'ı okumalarını öneriyor.

Nanoteknolojiyi gerçekten hallettiğimizde teknolojik alet, kıyafet, yemek, biyolojiyle alakalı ürünler—yapay kan hücreleri, küçük virüs veya kanser hücresi yok edicileri, kas dokusu, vb. — her şeyi yapabiliriz. Ve nanoteknoloji kullanan bir dünyada, bir maddenin maliyeti artık az bulunurluğuna veya üretim sürecinin zorluğuna bağlı olmaz, atomik yapısının ne kadar karmaşık olduğuna bağlı olur. Nanoteknolojik bir dünyada, bir elmas bir silgiden daha ucuz olabilir.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Velociraptor

Bu etkileyici canlılar Geç Kretase döneminde(75-71 milyon yıl önce) dünya’da yaşadılar ve fosil kalıntıları 1923 yılında Moğolistan’ın Gobi Çölünde bulundu.

Düzinelerce keskin, tırtıklı dişlerle donanmış ve toplam uzunluğu ortalama 2,5 metre olan bu Teropod cinsi dinozor,yırtıcı ve çevik bir avcıydı.

Müze ve bilimsel araştırma kalitesinde, yetişkin bir Velociraptor fosilinin kafatası baz alınıp benzer ölçülerde kil kullanılarak tasarlanan heykel çalışmasıdır.

Ürün Boyutları: 24cm x 8cm x 12cm
Ahşap Kaide ile birlikte yüksekliği 24cm’dir.

%100 El Yapımıdır. Yetişkin bir Velociraptor fosilinin ölçüleri baz alınarak tasarlanmıştır.
Polyester, resin ve plastik kullanılmadan üretilmiştir.

Malzeme:Kil,Siyah Ahşap Kaide
Ürün Boyutları: 24cm x 8cm x 12cm

Devamını Göster
₺4,500.00
Velociraptor

Henüz oraya varmadık. Ve oraya varmanın ne kadar zor olacağına az mı değer biçiyoruz çok mu, belli değil. Ama o kadar da uzak değiliz. Kurzweil oraya 2020li yıllarda varacağımızı tahmin ediyor. Hükümetler nanonteknolojinin dünyayı yerinden oynatacak bir gelişme olduğunu biliyor ve nanoteknoloji araştırmasına milyarlarca dolar yatırım yapmış durumdalar (ABD, AB ve Japonya şimdiye kadar toplam 5 milyar dolardan fazla yatırım yaptı).

Süperzeki bir bilgisayarın nanoölçekli bir birleştiriciye erişiminin olduğunun ihtimalini düşünmek bile son derece çarpıcı. Ama nanoteknoloji bizim bulduğumuz, bizim fethetme eşiğinde olduğumuz bir şey. Ve bizim yapabildiğimiz her şey bir YSZ sistemine şaka gibi geleceği için, YSZ'nin insan beyninin anlayamayacağı kadar ileri ve güçlü teknolojiler bulacağını varsaymak zorundayız. Bu sebeple, “eğer YZ Devrimi bizim için iyi olursa” senaryosunu değerlendirirken, yaşanabilecekler şeyleri abartmak neredeyse imkansız—yani okuyacağınız YSZ'li bir gelecek tahminleri abartılı gelirse, bizim hayal bile edemeyeceğimiz yollarla gerçekleşebileceklerini unutmayın. Büyük ihtimalle beyinlerimiz, yaşanabilecek şeyleri tahmin bile edemez.

Gri Çamur (Gray Goo): Nanoteknolojiniin Eğlenceli Olmayan Yüzü

Şimdi, nanoteknolojinin gerçekten eğlenceli olmayan bir kısmından bahsetmem gerekiyor. Nanoteknoloji teorisinin eski modellerinde önerilen bir nanobirleştirme yöntemi, bir şey oluşturmak için beraber çalışan trilyonlarca minik nanobot yaratmaktan bahsediyordu. Trilyonlarca nanobot yapmanın bir yolu kendini kopyalayabilen bir tane yapıp, üretim sürecini kendi haline bırakmaktı. O bir tane ikiye, iki dörde, dört sekize dönüşürdü ve bir gün içinde birkaç trilyon hazır olurdu. Üstel büyümenin gücü işte. Akıllıca, değil mi?

Evet akıllıca, ta ki kazara Dünya'nın sonunu getirinceye kadar. Olay şu ki, kısa sürede bir trilyon nanobot yapmayı uygun hale getiren üstel büyümenin gücü, kendini kopyalamayı korkutucu bir olasılığa dönüştürüyor. Çünkü ya bir arıza çıkarsa ve sistem, kopyalama sürecini beklendiği gibi birkaç trilyona ulaşınca kapatmazsa ve nanobotlar kopyalanmaya devam ederse? Nanobotlar kopyalama sürecini beslemek için karbon temelli herhangi bir materyali tüketmek üzere tasarlanmış olurlardı, ve maalesef, tüm yaşam karbon temellidir. Dünya'nın biyokütlesi aşağı yukarı 1045 karbon atomu içeriyor. Bir nanobot 106 karbon atomundan oluşurdu, yani 1039 adet nanobot Dünya'daki tüm yaşamı tüketirdi. Bu da 130 kopyalamada ( 2130 yaklaşık olarak 1039 ediyor) gerçekleşirdi. Nanobot okyanusları (gri çamur bu oluyor) gezegende akar giderdi. Bilim insanları bir nanobotun yaklaşık 100 saniyede kopyalanabildiğini düşünüyor, yani küçük bir hata maalesef Dünya'daki tüm yaşamı 3.5 saat içinde bitirirdi.

Daha da kötü bir senaryo—eğer bir terörist bir şekilde nanobot teknolojisi ele geçirse ve nasıl programlayacağını bilse, birkaç trilyon tane yaratıp onları birkaç hafta boyunca kimseye fark ettirmeden dünyanın dört bir köşesine eşit şekilde dağılmaları için programlayabilirdi. Sonra, hepsi aynı anda saldırırdı, ve her şeyi tüketmeleri 90 dakika sürerdi—ve hepsi dağılmış bir halde olduğu için, onlarla savaşmanın hiçbir yolu olmazdı.

Bu korku hikayesi yıllardır tartışılıyor olsa da bir iyi haber: şişirilmiş olabilir—"gri çamur" terimini bulan kişi olan Eric Drexler, bu yazıdan sonra bana bir eposta atarak gri çamur senaryosu hakkındaki düşüncelerini açıkladı: “İnsanlar korku hikayelerini sever, bu hikaye zombilere ait. Fikrin kendisi beyin yiyor.”

YZ Bizim İçin Ne Yapabilir?

Süperzeka ve nasıl yaratacağını bildiği bütün teknolojiler sayesinde, YSZ muhtemelen insanlık tarihindeki bütün sorunları çözebilirdi. Küresel ısınma? YSZ öncelikle CO2 emisyonunu durduracak, fosil yakıtlarla alakası olmayan yeni bir enerji üretim şekli bulurdu. Sonra fazla CO2 'i atmosferden kaldırmanın bir yolunu bulurdu. Kanser ve diğer hastalıklar? YSZ için sorun değil—sağlık ve tıp aklın alamayacağı şekillerde kökten değişirdi. Dünyadaki açlık? YSZ nanoteknoloji gibi şeyler kullanarak sıfırdan et yaratabilir ve bu, gerçek etle moleküler açıdan benzer olurdu—diğer bir deyişle, gerçek et olurdu. Nanoteknoloji bir çöp yığınını taze et veya diğer yemeklere dönüştürebilir (normal şeklinde olmaları gerekmezdi — büyük bir küp elma hayal edin) ve tüm bu yemeği dünyaya aşırı gelişmiş bir ulaşım şekliyle dağıtabilirdi. Tabii bu hayvanlar için de harika olurdu, çünkü artık insanlar tarafından öldürülmeleri gerekmezdi. YSZ, tehlike altındaki türleri kurtarmak ve hatta soyu tükenmiş türleri DNA kalıntıları üzerinde çalışarak geri getirmek gibi daha birçok şey yapabilirdi. YSZ bizim en karmaşık ve büyük sorunlarımızı da çözebilirdi — ekonomiler nasıl işletilmeli ve dünya ticareti en iyi nasıl kolaylaştırılır gibi, hatta felsefe ve etik konularındaki en anlaşılmaz sorunlarımızı da— bunların hepsi YSZ'ye acı verici derecede bariz olurdu.

Ama YSZ'nin bizim için yapabileceği, baştan çıkarıcı öyle bir şey var ki, hakkında yazılar okumak bildiğimi düşündüğüm her şeyi değiştirdi: YSZ, ölümlülüğümüzü yenmemizi sağlayabilirdi.

Birkaç ay önce, ölümlülüklerini yenmiş potansiyel daha gelişmiş uygarlıklara duyduğum kıskançlıktan bahsetmiştim. Daha sonra bunun, benim ömrüm içinde insanlığın yapabileceği bir şey olduğuna inanacağımı ve bunun hakkında bir yazı yazacağımı tahmin etmemiştim. Ama YZ hakkında bir şeyler okumak emin olduğunuz her şeyi (öleceğiniz fikri de dahil) tekrar düşünmenize sebep oluyor.

Evrimin ömrümüzü daha fazla uzatması için bir sebebi yoktu. Üreyecek ve çocuklarımızı kendilerine bakabilecek yaşa getirecek kadar yaşayabilmemiz evrim için yeterli. Evrimsel bir bakış açısından bakarsak, türler 30+ yıllık bir ömürle başarılı olabilir. Yani alışılmadık derecede uzun yaşamın doğal seçilim sürecinde avantajlı olması için bir sebep yok. Sonuç olarak, biz W.B. Yeats'in tanımladığı gibi “ölen bir hayvana bağlanmış bir ruh"uz. O kadar da eğlenceli değil.

Tüm Reklamları Kapat

Ve herkes her zaman öldüğü için, ölümün kaçınılmaz olduğu varsayımı altında yaşıyoruz. Yaşlanmayı zaman gibi düşünüyoruz—ikisi de ilerlemeye devam ediyor ve bunu durdurmak için yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Ama bu varsayım yanlış. Richard Feynman şöyle yazıyor:

Biyoloji biliminde, ölümün gerekliliğine dair bir kanıt olmaması en dikkat çekici şeylerden biri. Devridaim hareket oluşturmak istediğimizi söylerseniz; fizik araştırmalarımız süresince bulduğumuz kanunlara göre bu ya imkansız, ya da kanunlar yanlış. Ama biyolojide henüz ölümün kaçınılmazlığına işaret eden bir şey bulunamadı. Bunun bana önerdiği şey şu: ölüm hiç de kaçınılmaz değil; bilim insanlarının bu sorunun gerçek sebebini bulması ve insan vücudunun geçiciliğinden oluşan bu evrensel, berbat hastalığın tedavi edilmesi an meselesi.

Olay şu ki, yaşlanmak zamana takılmış değil. Zaman ilerlemeye devam edecek, ama yaşlanmak devam etmek zorunda değil. Düşünürseniz mantıklı geliyor. Yaşlanma dediğimiz şey vücuttaki fiziksel maddelerin yıpranması. Bir araba da zamanla yıpranıyor—ama yaşlanması kaçınılmaz mı? Eğer bir arabanın parçalarını yıpranmaya başladıklarında değiştirseniz veya kusursuz bir şekilde onarsanız, araba sonsuza kadar çalışır. İnsan vücudunun da bundan farkı yok—sadece daha karmaşık.

Kurzweil kan akışında bulunacak, insan sağlığı için sınırsız sayıda görev (mesela vücudun herhangi bir bölgesinde yıpranan hücreleri onarmak veya değiştirmek) gerçekleştirebilecek wifi ile bağlı nanobotlardan bahsediyor. Eğer mükemmelleştirilebilirse, bu süreç (veya bir YSZ'nin bulacağı çok daha akıllıca bir şey) yalnızca vücudu sağlıklı tutmakla kalmaz, yaşlanmayı tersine çevirirdi. 60 yaşında bir vücutla 30 yaşında bir vücudun farkı yalnızca gereken teknoloji olsa değiştirebileceğimiz bir avuç fiziksel şey. YSZ bir "yaş yenileyici” geliştirebilir, buna giren 60 yaşında biri 30 yaşında birinin vücudu ve cildiyle çıkabilirdi. Sürekli sersemlemekte olan beyin bile YSZ kadar zeki bir şey yenilenebilirdi tarafından (kişilik, anılar vs. gibi beyindeki verileri etkilemeden bunu başarmanın bir yolunu bulurdu). Bunamadan muzdarip 90 yaşında birisi yaş yenileyiciye girebilir ve yepyeni bir kariyere başlayacak kadar keskin çıkabilirdi. Absürd görünüyor, fakat vücut yalnızca bir avuç atomdan oluşuyor ve bu atomları YSZ kolaylıkla kontrol edebilir. Yani aslında hiç de absürd değil.

Kurzweil sonra işleri büyük bir adım ileri götürüyor. Zaman geçtikçe yapay maddelerin vücuda çok daha fazla entegre edileceğine inanıyor. Öncelikle, organlar sürekli çalışan ve asla bozulmayan aşırı gelişmiş makine sürümleriyle değiştirilebilirdi. Sonra vücudu yeniden tasarlayabileceğimize inanıyor; sıradan alyuvar hücrelerini, mükemmelleştirilmiş ve hareketlerine kendileri güç verebilecek, dolayısıyla kalbe olan ihtiyacı ortadan kaldıracak olan alyuvar hücre nanobotlarıyla değiştirmek gibi şeyler mesela. Beyne de geçiyor ve beyin aktivitelerimizi şimdikinden milyarlarca kat hızlı düşünebilecek kadar geliştirebileceğimize inanıyor. Bu noktada insanların dış bilgilere de erişimi olacak çünkü beyne yapılan yapay eklentiler sayesinde buluttaki tüm bilgilerle iletişim kurmak mümkün olacak.

Tüm Reklamları Kapat

Yeni insan tecrübesinin ihtimalleri sınırsız olurdu. İnsanlar seksi amacından ayırarak yalnızca üreme için değil, zevk için yapılabilir hale getirdi. Kurzweil bunu yemekler için de yapabileceğimize inanıyor. Nanobotlar vücuttaki hücrelere mükemmel besini ulaştıracak ve sağlıksız herhangi bir şeyin hiçbir şeyi etkilemeden vücuttan geçmesini sağlayacak. Bir yiyecek kondomu. Nanoteknoloji teorisyeni Robert A. Freitas zaten kan hücrelerinin yerini alacak ve bir gün vücuda uyarlanabilirse bir insanın nefes almadan 15 dakika boyunca koşmasını sağlayacak bir şey tasarlardı, YSZ'nin fiziksel kapasitemiz için ne yapabileceğini siz düşünün artık. Sanal gerçeklik yeni bir anlam kazanırdı—vücudumuzdaki nanobotlar duyularımızdan gelen bilgileri bastırabilir ve bunları, bizi görebildiğimiz, duyabildiğimiz, hissedebildiğimiz ve koklayabildiğimiz tamamen yeni bir ortama koyan sinyallerle değiştirebilirdi.

Nihayetinde, Kurzweil bir gün insanların tamamen yapay oldukları bir noktaya ulaşacağına inanıyor; biyolojik maddeye bakıp “insanlar eskiden bundan mı oluşuyormuş, ne kadar ilkel” diyeceğimiz bir zaman; insanların mikroplardan veya kazalardan veya hastalıklardan veya yıpranmaktan öldüğü insanlık tarihinin erken dönemlerini okuyacağımız bir zaman; YZ Devrimi'nin insanları ve yapay zekayı birleştirerek (bunu okurken bakabileceğiniz eğlenceli bir gif) sona erdirebileceği bir zaman. İşte Kurzweil insanların nihayetinde biyolojimizi fethederek yok edilemez ve sonsuz olacağımızı böyle düşünüyor, denge kalasının öbür tarafı için görüşü bu. Ve oraya ulaşacağımızdan emin. Yakında.

Kurzweil'ın fikirlerinin üzerine önemli eleştiriler çektiğini duyduğunuza şaşırmazsınız heralde. 2045 için olan tekillik ve beraberinde gelen insanlar için sonsuz yaşam ihtimalleriyle, “ineklerin büyük kurtuluşu” veya “140 IQ'ya sahip insanlar için akıllı tasarım” denilerek dalga geçildi. Diğerleri onun bu iyimser zaman çizelgesini, veya beyin ve vücut anlayışının seviyesini, veya normalde donanımdan yazılıma geniş bir yelpazede kullanılan Moore Yasası'nı uygulayış tarzını sorguladı. Kurzweil'a hevesli bir şekilde inanan her uzman başına, hedeften çok uzakta olduğunu düşünen üç uzman düşüyor.

Ama beni en çok şaşırtan şey şu, ona katılmayan uzmanlar söylediği her şeyin mümkün olmadığını söylemiyor. Gelecek için okuduğum bu egzotik görüşünden sonra eleştirmenlerin “Tabii ki böyle şeyler gerçekleşemez” demiş olmalarını bekledim, fakat bunun yerine “Evet, bunların hepsi güvenli bir şekilde YSZ'ye geçebilirsek olabilir, ama zor kısım da bu.” gibi şeyler diyorlardı. Bizi YZ'nin zararları hakkında uyaran önemli seslerden biri Bostrom, şunları kabul ediyor:

Tüm Reklamları Kapat

Bir süperzekanın çözemeyeceği veya en azından çözmemize yardım edemeyeceği bir sorun düşünmek zor. Hastalık, fakirlik, çevre felaketi, gereksiz öldürülen her tür: bunlar gelişmiş nanoteknolojiye sahip bir süperzekanın ortadan kaldırabileceği şeyler. Ek olarak, bir süperzeka nanotıp kullanımıyla yaşlanma sürecini tersine çevirerek veya kendimizi yükleme seçeneği sunarak bize sonsuz ömür verebilirdi. Bir süperzeka ayrıca entelektüel ve duygusal kapasitemizi gözle görülür derecede arttırmak için fırsatlar da yaratabilirdi ve bize neşe içinde oyun oynayacağımız, birbirimizle bağ kuracağımız, tecrübeler ve kişisel gelişim yaşayacağımız ve ideallerimize daha yakın yaşayabileceğimiz deneysel bir dünya kurmamızda yardımcı olabilirdi.

Bu Emin Köşe'de olmayan birinden gelen bir alıntı, ama karşılaşıp durduğum şey bu oldu—Kurzweil ile belirli nedenlerden ötürü dalga geçen ama YSZ'ye güvenli bir şekilde geçiş yapabilirsek dediklerinin imkansız olmayacağını düşünen uzmanlar. Kurzweil'ın fikirlerini bulaşıcı bulmamın sebebi de bu—çünkü bu hikayenin iyi tarafını dile getiriyor ve gerçekten de ihtimaller dahilinde. Eğer iyi bir tanrı olursa.

Emin Köşe'deki düşünürlerden duyduğum en öne çıkan eleştiri, söz konusu YSZ olduğunda olumsuz tarafını değerlendirmede tehlikeli derecede yanlış olma ihtimalleri olduğu. Kurzweil'ın ünlü kitabı The Singularity is Near 700 sayfadan uzun ve bu sayfaların yaklaşık 20'sini potansiyel tehlikelere ayırmış. Daha önce kaderimizin, bu yeni devasa güç doğduğu zaman bu gücü kimin kontrol edeceğine ve isteklerinin ne olacağına bağlı olduğunu söylemiştim. Kurzweil bu sorunun iki kısmını da düzgün bir şekilde şöyle cevaplıyor: 

[YSZ] bir sürü farklı çabalardan ortaya çıkıyor ve medeniyetimizin altyapısıyla son derece bütünleşmiş olacak. Gerçekten, vücutlarımıza ve beyinlerimize derinlemesine gömülü olacak. Buna bağlı olarak, bizim değerlerimizi yansıtacak çünkü biz olacak.

Ama cevap buysa, neden dünyadaki en akıllı insanların çoğu bu kadar endişeli durumda? Stephen Hawking neden YSZ'nin gelişiminin “insan ırkının sonunu getirebileceğini” ve Bill Gates “neden bazı insanların endişeli olmadığını anlamadığını” ve Elon Musk “şeytanı çağırdığımızdan korktuğunu” söylüyor? Ve neden konunun uzmanlarından birçoğu YSZ'ye insanlığın en büyük tehdidi diyor? Bu insanlar ve Kaygılı Cadde'deki diğer düşünürler, Kurzweil'ın YZ'nin tehlikelerini terslemesine inanmıyor? YZ Devrimi hakkında çok, çok endişeliler ve denge kalasının eğlenceli tarafına odaklanmıyorlar. Diğer tarafa, korkunç bir gelecek gördükleri tarafa, kaçma ihtimalimizden emin olmadıkları tarafa bakmaya dalmış durumdalar.

İşte bu nedenle dizimizin bir sonraki yazısı, geleceğin neden en kötü kabusumuz olabileceğiyle ilgili olacak.

Alıntı Yap
Okundu Olarak İşaretle
Evrim Ağacı Akademi: Yapay Zekaya Giden Yol Yazı Dizisi

Bu yazı, Yapay Zekaya Giden Yol yazı dizisinin 4. yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "Süperzeka’ya Giden Yol Çok Yakınımızda!" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
43
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

İçerikle İlgili Sorular
Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 11
  • Merak Uyandırıcı! 7
  • Umut Verici! 6
  • Tebrikler! 5
  • Bilim Budur! 3
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 2
  • İnanılmaz 2
  • Güldürdü 1
  • Korkutucu! 1
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  1. Çeviri Kaynağı: Wait But Why? | Arşiv Bağlantısı
  • N. Bostrom. (2014). Superintelligence: Paths, Dangers, Strategies. ISBN: 0199678111. Yayınevi: Oxford University Press.
  • J. Barrat. (2013). Our Final Invention: Artificial Intelligence And The End Of The Human Era. ISBN: B00CQYAWRY. Yayınevi: Thomas Dunne Books.
  • R. Kurzweil. (2006). The Singularity Is Near: When Humans Transcend Biology. ISBN: 0143037889. Yayınevi: Penguin Books.
  • N. J. Nilsson. (2009). The Quest For Artificial Intelligenc. ISBN: 0521122937. Yayınevi: Cambridge University Press.
  • S. Pinker, et al. (2014). How The Mind Works. ISBN: 1491514965. Yayınevi: Brilliance Audio.
  • V. Vinge. The Coming Technological Singularity: How To Survive In The Post-Human Era. (1 Ocak 1993). Alındığı Tarih: 2 Temmuz 2019. Alındığı Yer: SDSU | Arşiv Bağlantısı
  • E. Davis. (2014). Ethical Guidelines For A Superintelligence. NYU Department of Computer Science, sf: 1-5. | Arşiv Bağlantısı
  • N. Bostrom. How Long Before Superintelligence?. (12 Mart 2008). Alındığı Tarih: 2 Temmuz 2019. Alındığı Yer: Nick Bostrom | Arşiv Bağlantısı
  • V. C. Müller, et al. Future Progress In Artificial Intelligence: A Survey Of Expert Opinion. (1 Ocak 2014). Alındığı Tarih: 2 Temmuz 2019. Alındığı Yer: Nick Bostrom | Arşiv Bağlantısı
  • M. Y. Vardi. (2012). Artificial Intelligence: Past And Future. Communications of the ACM, sf: 5. | Arşiv Bağlantısı
  • N. Bostrom. Nick Bostrom On Superintelligence. (1 Aralık 2014). Alındığı Tarih: 2 Temmuz 2019. Alındığı Yer: EconTalk | Arşiv Bağlantısı
  • R. Roberts. Bostrom Follow-Up. (2 Temmuz 2019). Alındığı Tarih: 2 Temmuz 2019. Alındığı Yer: EconTalk | Arşiv Bağlantısı
  • S. Armstrong, et al. (2012). How We’re Predicting Ai—Or Failing To. Beyond AI: Artificial Dreams, sf: 52-75. | Arşiv Bağlantısı
  • S. Russell, et al. (2009). Artificial Intelligence: A Modern Approach. ISBN: 0136042597. Yayınevi: Pearson.
  • G. Marcus. Hyping Artificial Intelligence, Yet Again. (31 Aralık 2013). Alındığı Tarih: 2 Temmuz 2019. Alındığı Yer: The New Yorker | Arşiv Bağlantısı
  • S. Pinker. (2019). Could A Computer Ever Be Conscious?. University of Manchester, sf: 1-3. | Arşiv Bağlantısı
  • C. Shulman. (2010). Basic Ai Drives And Catastrophic Risks. The Singularity Institute. | Arşiv Bağlantısı
  • World Economic Forum. (Rapor, 2015). Global Risks 2015. Not: http://www3.weforum.org/docs/WEF_Global_Risks_2015_Report15.pdf.
  • J. R. Searle. What Your Computer Can’t Know. (9 Ekim 2014). Alındığı Tarih: 2 Temmuz 2019. Alındığı Yer: The New York Review of Books | Arşiv Bağlantısı
  • J. Lanier. One Half A Manifesto. (11 Ekim 2000). Alındığı Tarih: 2 Temmuz 2019. Alındığı Yer: Edge | Arşiv Bağlantısı
  • B. Joy. Why The Future Doesn't Need Us. (4 Ocak 2000). Alındığı Tarih: 2 Temmuz 2019. Alındığı Yer: Wired | Arşiv Bağlantısı
  • P. Allen, et al. The Singularity Isn't Near. (12 Ekim 2011). Alındığı Tarih: 2 Temmuz 2019. Alındığı Yer: MIT Technology Review | Arşiv Bağlantısı
  • R. Kurzweil. Don't Underestimate The Singularity. (19 Ekim 2011). Alındığı Tarih: 2 Temmuz 2019. Alındığı Yer: MIT Technology Review | Arşiv Bağlantısı
  • S. Hawking, et al. Transcending Complacency On Superintelligent Machines. (19 Nisan 2014). Alındığı Tarih: 2 Temmuz 2019. Alındığı Yer: HuffPost | Arşiv Bağlantısı
  • H. L. Dreyfus. (1992). What Computers Still Can't Do: A Critique Of Artificial Reason. ISBN: 0262540673. Yayınevi: MIT Press.
  • S. Armstrong. (2014). Smarter Than Us: The Rise Of Machine Intelligence. ISBN: B00IB4N4KU. Yayınevi: Machine Intelligence Research Institute.
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 30/03/2023 20:38:37 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/449

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Sosyal
Gündem
Amerika Birleşik Devletleri
Doktor
Sanat
Tümör
Çağ
Göz
Kuyruk
Hasta
Biyocoğrafya
Makine
Yaşam
Evrim Ağacı Duyurusu
İmmünoloji
Çevre
Yapay Zeka
Beslenme Davranışları
Hamile
Kadın
Doğal Seçilim
Yemek
İnsanlar
Neandertal
Bağırsak
Radyasyon
Fotosentez
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Gönder
Ekle
Soru Sor
Daha Fazla İçerik Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katmak için hemen buraya tıklayın.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
EA Akademi
Evrim Ağacı Akademi (ya da kısaca EA Akademi), 2010 yılından beri ürettiğimiz makalelerden oluşan ve kendi kendinizi bilimin çeşitli dallarında eğitebileceğiniz bir çevirim içi eğitim girişimi! Evrim Ağacı Akademi'yi buraya tıklayarak görebilirsiniz. Daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
Etkinlik & İlan
Bilim ile ilgili bir etkinlik mi düzenliyorsunuz? Yoksa bilim insanlarını veya bilimseverleri ilgilendiren bir iş, staj, çalıştay, makale çağrısı vb. bir duyurunuz mu var? Etkinlik & İlan Platformumuzda paylaşın, milyonlarca bilimsevere ulaşsın.
Podcast
Evrim Ağacı'nın birçok içeriğinin profesyonel ses sanatçıları tarafından seslendirildiğini biliyor muydunuz? Bunların hepsini Podcast Platformumuzda dinleyebilirsiniz. Ayrıca Spotify, iTunes, Google Podcast ve YouTube bağlantılarını da bir arada bulabilirsiniz.
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Alıntı Yap
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
T. Urban, et al. Yapay Zeka ile Geleceği Hayal Etmek ve Yaratmak Mümkün!. (20 Kasım 2016). Alındığı Tarih: 30 Mart 2023. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/449
Urban, T., Özel, M., Bakırcı, Ç. M. (2016, November 20). Yapay Zeka ile Geleceği Hayal Etmek ve Yaratmak Mümkün!. Evrim Ağacı. Retrieved March 30, 2023. from https://evrimagaci.org/s/449
T. Urban, et al. “Yapay Zeka ile Geleceği Hayal Etmek ve Yaratmak Mümkün!.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by Mert Özel, Evrim Ağacı, 20 Nov. 2016, https://evrimagaci.org/s/449.
Urban, Tim. Özel, Mert. Bakırcı, Çağrı Mert. “Yapay Zeka ile Geleceği Hayal Etmek ve Yaratmak Mümkün!.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by Mert Özel. Evrim Ağacı, November 20, 2016. https://evrimagaci.org/s/449.

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close
Geri Bildirim Gönder
Paylaş
Reklamsız Deneyim

Evrim Ağacı'ndaki reklamları, bütçenize uygun bir şekilde, kendi seçtiğiniz bir süre boyunca kapatabilirsiniz. Tek yapmanız gereken, kaç ay boyunca kapatmak istediğinizi aşağıdaki kutuya girip tek seferlik ödemenizi tamamlamak:

10₺/ay
x
ay
= 30
3 Aylık Reklamsız Deneyimi Başlat
Evrim Ağacı'nda ücretsiz üyelik oluşturan ve sitemizi üye girişi yaparak kullanan kullanıcılarımızdaki reklamların %50 daha az olduğunu, Kreosus/Patreon/YouTube destekçilerimizinse sitemizi tamamen reklamsız kullanabildiğini biliyor muydunuz? Size uygun seçeneği aşağıdan seçebilirsiniz:
Evrim Ağacı Destekçilerine Katıl
Zaten Kreosus/Patreon/Youtube Destekçisiyim
Reklamsız Deneyim
Kreosus

Kreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Destek Ol

Devamını Oku
Evrim Ağacı Uygulamasını
İndir
Chromium Tabanlı Mobil Tarayıcılar (Chrome, Edge, Brave vb.)
İlk birkaç girişinizde zaten tarayıcınız size uygulamamızı indirmeyi önerecek. Önerideki tuşa tıklayarak uygulamamızı kurabilirsiniz. Bu öneriyi, yukarıdaki videoda görebilirsiniz. Eğer bu öneri artık gözükmüyorsa, Ayarlar/Seçenekler (⋮) ikonuna tıklayıp, Uygulamayı Yükle seçeneğini kullanabilirsiniz.
Chromium Tabanlı Masaüstü Tarayıcılar (Chrome, Edge, Brave vb.)
Yeni uygulamamızı kurmak için tarayıcı çubuğundaki kurulum tuşuna tıklayın. "Yükle" (Install) tuşuna basarak kurulumu tamamlayın. Dilerseniz, Evrim Ağacı İleri Web Uygulaması'nı görev çubuğunuza sabitleyin. Uygulama logosuna sağ tıklayıp, "Görev Çubuğuna Sabitle" seçeneğine tıklayabilirsiniz. Eğer bu seçenek gözükmüyorsa, tarayıcının Ayarlar/Seçenekler (⋮) ikonuna tıklayıp, Uygulamayı Yükle seçeneğini kullanabilirsiniz.
Safari Mobil Uygulama
Sırasıyla Paylaş -> Ana Ekrana Ekle -> Ekle tuşlarına basarak yeni mobil uygulamamızı kurabilirsiniz. Bu basamakları görmek için yukarıdaki videoyu izleyebilirsiniz.

Daha fazla bilgi almak için tıklayın

Önizleme
Görseli Kaydet
Sıfırla
Vazgeç
Ara
Moderatöre Bildir

Raporlama sisteminin amacı, platformu uygunsuz biçimde kullananların önüne geçmektir. Lütfen bir içeriği, sadece düşük kaliteli olduğunu veya soruya cevap olmadığını düşündüğünüz raporlamayınız; bu raporlar kabul edilmeyecektir. Bunun yerine daha kaliteli cevapları kendiniz girmeye çalışın veya size sunulan (oylama gibi) diğer araçlar ile daha kaliteli cevaplara teşvik edin. Kalitesiz bulduğunuz içerikleri eleyebileceğiniz, kalitelileri daha ön plana çıkarabileceğiniz yeni araçlar geliştirmekteyiz.

Kural İhlali Seç
Öncül Ekle
Sonuç Ekle
Mantık Hatası Seç
Kural İhlali Seç
Soru Sor
Aşağıdaki "Soru" kutusunu sadece soru sormak için kullanınız. Bu kutuya soru formatında olmayan hiçbir cümle girmeyiniz. Sorunuzla ilgili ek bilgiler vermek isterseniz, "Açıklama" kısmına girebilirsiniz. Soru kısmının soru cümlesi haricindeki kullanımları sorunuzun silinmesine ve UP kaybetmenize neden olabilir.
Görsel Ekle
Kurallar
Platform Kuralları
Bu platform, aklınıza takılan soruları sorabilmeniz ve diğerlerinin sorularını yanıtlayabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Gerçekten soru sorun, imâdan ve yüklü sorulardan kaçının.
Sorularınızın amacı nesnel olarak gerçeği öğrenmek veya fikir almak olmalıdır. Şahsi kanaatinizle ilgili mesaj vermek için kullanmayın; yüklü soru sormayın.
2
Bilim kimliğinizi kullanın.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla sorular ve cevaplar, bilimsel perspektifi yansıtmalıdır. Geçerli bilimsel kaynaklarla doğrulanamayan bilgiler veya reklamlar silinebilir.
3
Düzgün ve insanca iletişim kurun.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Sahtebilimi desteklemek yasaktır.
Sahtebilim kategorisi altında konuyla ilgili sorular sorabilirsiniz; ancak bilimsel geçerliliği bulunmayan sahtebilim konularını destekleyen sorular veya cevaplar paylaşmayın.
5
Türkçeyi düzgün kullanın.
Şair olmanızı beklemiyoruz; ancak yazdığınız içeriğin anlaşılır olması ve temel düzeyde yazım ve dil bilgisi kurallarına uyması gerekmektedir.
Soru Ara
Aradığınız soruyu bulamadıysanız buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Alıntı Ekle
Eser Ekle
Kurallar
Platform Kuralları
Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Formu olabildiğince eksiksiz doldurun.
Girdiğiniz sözün/alıntının kaynağı ne kadar açıksa o kadar iyi. Açıklama kısmına kitabın sayfa sayısını veya filmin saat/dakika/saniye bilgisini girebilirsiniz.
2
Anonimden kaçının.
Bazı sözler/alıntılar anonim olabilir. Fakat sözün anonimliğini doğrulamaksızın, bilmediğiniz her söze/alıntıya anonim yazmayın. Bu tür girdiler silinebilir.
3
Kaynağı araştırın ve sorgulayın.
Sayısız söz/alıntı, gerçekte o sözü hiçbir zaman söylememiş/yazmamış kişilere, hatalı bir şekilde atfediliyor. Paylaşımınızın site geneline yayılabilmesi için kaliteli kaynaklar kullanın ve kaynaklarınızı sorgulayın.
4
Ofansif ve entelektüel düşünceden uzak sözler yasaktır.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
5
Sözlerinizi tırnak (") içine almayın.
Sistemimiz formatı otomatik olarak ayarlayacaktır.
Gönder
Tavsiye Et
Aşağıdaki kutuya, [ESER ADI] isimli [KİTABI/FİLMİ] neden tavsiye ettiğini girebilirsin. Ne kadar detaylı ve kapsamlı bir analiz yaparsan, bu eseri [OKUMAK/İZLEMEK] isteyenleri o kadar doğru ve fazla bilgilendirmiş olacaksın. Tavsiyenin sadece negatif içerikte olamayacağını, eğer bu sistemi kullanıyorsan tavsiye ettiğin içeriğin pozitif taraflarından bahsetmek zorunda olduğunu lütfen unutma. Yapıcı eleştiri hakkında daha fazla bilgi almak için burayı okuyabilirsin.
Kurallar
Platform Kuralları
Bu platform; okuduğunuz kitaplara, izlediğiniz filmlere/belgesellere veya takip ettiğiniz YouTube kanallarına yönelik tavsiylerinizi ve/veya yapıcı eleştirel fikirlerinizi girebilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Önceliğimiz pozitif tavsiyelerdir.
Bu platformu, beğenmediğiniz eserleri yermek için değil, beğendiğiniz eserleri başkalarına tanıtmak için kullanmaya öncelik veriniz. Sadece negatif girdileri olduğu tespit edilenler platformdan geçici veya kalıcı olarak engellenebilirler.
2
Tavsiyenizin içeriği sadece negatif olamaz.
Tavsiye yazdığınız eserleri olabildiğince objektif bir gözlükle anlatmanız beklenmektedir. Dolayısıyla bir eseri beğenmediyseniz bile, tavsiyenizde eserin pozitif taraflarından da bahsetmeniz gerekmektedir.
3
Negatif eleştiriler yapıcı olmak zorundadır.
Eğer tavsiyenizin ana tonu negatif olacaksa, tüm eleştirileriniz yapıcı nitelikte olmak zorundadır. Yapıcı bir tarafı olmayan veya tamamen yıkıcı içerikte olan eleştiriler silinebilir ve yazarlar geçici veya kalıcı olarak engellenebilirler.
4
Düzgün ve insanca iletişim kurun.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
5
Türkçeyi düzgün kullanın.
Şair olmanızı beklemiyoruz; ancak yazdığınız içeriğin anlaşılır olması ve temel düzeyde yazım ve dil bilgisi kurallarına uyması gerekmektedir.
Eser Ara
Aradığınız eseri bulamadıysanız buraya tıklayarak ekleyebilirsiniz.
Tür Ekle
Üst Takson Seç
Kurallar
Platform Kuralları
Bu platform, yaşamış ve yaşayan bütün türleri filogenetik olarak sınıflandırdığımız ve tanıttığımız Yaşam Ağacı projemize, henüz girilmemiş taksonları girebilmeniz için geliştirdiğimiz bir platformdur. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Takson adlarını doğru yazdığınızdan emin olun.
Taksonların sadece ilk harfleri büyük yazılmalıdır. Latince tür adlarında, cins adının ilk harfi büyük, diğer bütün harfler küçük olmalıdır (Örn: Canis lupus domesticus). Türkçe adlarda da sadece ilk harf büyük yazılmalıdır (Örn: Evcil köpek).
2
Taksonlar arası bağlantıları doğru girin.
Girdiğiniz taksonun üst taksonunu girmeniz zorunludur. Eğer üst takson yoksa, mümkün olduğunca öncelikle üst taksonları girmeye çalışın; sonrasında daha alt taksonları girin.
3
Birden fazla kaynaktan kontrol edin.
Mümkün olduğunca ezbere iş yapmayın, girdiğiniz taksonların isimlerinin birden fazla kaynaktan kontrol edin. Alternatif (sinonim) takson adlarını girmeyi unutmayın.
4
Tekrara düşmeyin.
Aynı taksonu birden fazla defa girmediğinizden emin olun. Otomatik tamamlama sistemimiz size bu konuda yardımcı olacaktır.
5
Mümkünse, takson tanıtım yazısı (Taksonomi yazısı) girin.
Bu araç sadece taksonları sisteme girmek için geliştirilmiştir. Dolayısıyla taksonlara ait minimal bilgiye yer vermektedir. Evrim Ağacı olarak amacımız, taksonlara dair detaylı girdilerle bu projeyi zenginleştirmektir. Girdiğiniz türü daha kapsamlı tanıtmak için Taksonomi yazısı girin.
Gönder
Tür Gözlemi Ekle
Tür Seç
Fotoğraf Ekle
Kurallar
Platform Kuralları
Bu platform, bizzat gözlediğiniz türlerin fotoğraflarını paylaşabilmeniz için geliştirilmiştir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Net ve anlaşılır görseller yükleyin.
Her zaman bir türü kusursuz netlikte fotoğraflamanız mümkün olmayabilir; ancak buraya yüklediğiniz fotoğraflardaki türlerin özellikle de vücut deseni gibi özelliklerinin rahatlıkla ayırt edilecek kadar net olması gerekmektedir.
2
Özgün olun, telif ihlali yapmayın.
Yüklediğiniz fotoğrafların telif hakları size ait olmalıdır. Başkası tarafından çekilen fotoğrafları yükleyemezsiniz. Wikimedia gibi açık kaynak organizasyonlarda yayınlanan telifsiz fotoğrafları yükleyebilirsiniz.
3
Paylaştığınız fotoğrafların telif hakkını isteyemezsiniz.
Yüklediğiniz fotoğraflar tamamen halka açık bir şekilde, sınırsız ve süresiz kullanım izniyle paylaşılacaktır. Bu fotoğraflar nedeniyle Evrim Ağacı’ndan telif veya ödeme talep etmeniz mümkün olmayacaktır. Kendi fotoğraflarınızı başka yerlerde istediğiniz gibi kullanabilirsiniz.
4
Etik kurallarına uyun.
Yüklediğiniz fotoğrafların uygunsuz olmadığından ve başkalarının haklarını ihlâl etmediğinden emin olun.
5
Takson teşhisini doğru yapın.
Yaptığınız gözlemler, spesifik taksonlarla ilişkilendirilmektedir. Takson teşhisini doğru yapmanız beklenmektedir. Taksonu bilemediğinizde, olabildiğince genel bir taksonla ilişkilendirin; örneğin türü bilmiyorsanız cins ile, cinsi bilmiyorsanız aile ile, aileyi bilmiyorsanız takım ile, vs.
Gönder
Tür Ara
Aradığınız türü bulamadıysanız buraya tıklayarak ekleyebilirsiniz.