Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Güniz Göze Eren
Yazar 29 Mart 2016 3 dk.

Alabama Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmada, yapılan dövme sayısı arttıkça bağışıklık sisteminin bu dövmelere verdiği stres tepkisi de azalıyor. Uzmanlar, bunun sebebinin vücudun dövmelere alışmasından ziyade, savunma sisteminin her yeni dövmede yeni bir "normal seviyeye" ulaşması olduğunu düşünüyor. Bu da, savunma sisteminin her yeni dövme ile biraz daha güçlendiğine işaret edebilir. Buna ithafen araştırmacılar, makalelerinin başlığını "Güçlenmek İçin Dövme Yaptırmak: Dövme Deneyimi ve Immunoglobulin A" şeklinde seçtiler.

Dövmelerin bağışıklık sistemi üzerindeki etkisini görmek isteyen araştırmacılar, dövme yaptıran 24 erkek ve 5 kadın üzerinde bir çalışma yaptılar. Bireylerin kaç dövmesi olduğu ve her bir dövme yaptırma işlemi arasındaki süre gibi bilgileri toplayan araştırmacılar, gönüllülerin kan örneklerinde immunoglobulin A (IgA) ve kortizol seviyelerini ölçtüler.

41
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Silinmiş Üye
Silinmiş Üye Makine Mühendisi 7 Kasım 2020 Sen de Cevap Ver
Bu soru, seher öncü tarafından sorulmuştur.
eşit büyüklükteki birbirine dik iki vektörün birleşkesinin büyüklüğü 10 birimdir. Buna göre vektörlerden birinin büyüklüğü kaç birimdir?
eşit büyüklükteki birbirine dik iki vektörün birleşkesinin büyüklüğü 10 birimdir. Buna göre vektörlerden birinin büyüklüğü kaç birimdir?

Merhabalar,

Vektörlerde önerim kareli bir kağıt üstünde çalışmanızdır, görselleştirmenizi kolaylaşıtırır. Daha ayrıntılı görmek için ise bir koordinat sisetmi üzerinde işlemleri yapmanız hata payınızı azaltabilir. Öncelikle ilk kuralımız vektörlerde toplamada kareli kağıtta uç uca ekleme metodudur. Bu metotta çıkarma işlemi ise negatif işaretli vektörün büyüklüğü değiştirilmeden ters çevrilir ve yine toplama işlemi yapılarak elde edilir.

Bir diğer yöntem ise her vektörü tek tek (x,y) bileşenlerine ayırıp, x ile y bileşenlerini ayrı ayrı toplayıp sonuca ulaşmaktır. Burada vektör yönlerine göre x ve y değerlerinin işaretlerine çok dikkat etmeniz gerekir.Biraz daha uzun olan bu yol daha karmaşık durumlar için daha verimli olabilir.

Tüm Reklamları Kapat

Bu bağlamda sorulara baktığımızda, görselde yapıtığımız üzere toplanan vektörler ucuca eklenir. Negatif işaretli olanlar ise ters çevrilirek toplama işlemi yapılır.Sonuçta ilk sorumuzun cevabı 3 birim (A) ikinci sorumuzun cevabı ise (1,-2) yani C olacaktır.

901 görüntülenme
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Taner Beyter
Taner Beyter
395K UP
Yazar 18 Eylül 2019 20 dk.

Zaman Felsefesi diğer felsefe disiplinleriyle farklı türden ilişkiler kuran bir çalışma alanıdır. Dil-zaman ilişkisi, fenomenoloji, din felsefesi ve fizik felsefesi gibi alanlardaki zaman tartışmaları tarihsel olarak güncelliğini bir şekilde korumaya devam etmektedir. Ancak biz çağdaş tartışmaları tanıtarak analitik zaman felsefesindeki A ve B serisi yaklaşımlarını kısaca tanıtmayı amaçlıyoruz.

Zaman felsefesinin hem diğer alanlarla ilişkisine dair en güzel örneklerden biri hem de felsefe tarihindeki konumu Augustinus’un idrak etmeyi şimdiki zaman, hatırlamayı geçmiş zaman ve beklentiyi gelecek zamanla ilişkilendirmesi olabilir. Bilişsel süreçler ile zaman arasında böylesi bir ilişki kurmak dönemin şartlarına göre bir hayli heyecan verici. Bu ilişki kurma tarzı farklı biçimlerde modern dönemde de devam edecektir. Ancak yazımız içerisinde bu tarz zaman felsefesi çalışmalarından söz etmeyeceğiz. Bu nedenle profesyonel felsefeyle ilgilenmeyen Türk okuyucular Heidegger, Bergson, Husserl ya da Paul Ricoeur gibi filozofların olmadığı bir zaman felsefesi çalışmasının nasıl mümkün olacağını merak edebilir. Özellikle McTaggart ile başlayan analitik zaman felsefesi hakkında bir giriş yazısı yazmayı amaçladığımız notunu özellikle düşelim. 

142
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Batuhan Şahin
Blog Yazarı

Kaynakça:https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/0001616089902125.Eritilerek bükülmüş camsı Fe-22.5Al-10Zr metali (atomik yüzde cinsinden konsantrasyon), yüksek kristalleşme sıcaklığı olan 650°C ve koruyucu bir oksit tabakası oluşturma kapasitesi nedeniyle yüksek sıcaklıkta oksidasyon çalışması için ilginç bir malzemedir. Eriyik bükümlü şeridin iki yüzeyinin yakınındaki bileşim varyasyonunu incelemek için enine kesit numunelerine analitik elektron mikroskobu uyguladık. He-soğutmalı yüzeyin altında ≈200 nm X-ışını enerji dağılım spektroskopisi kullanılarak alüminyum tükenmiş bir katman tespit edildi. Tekerlekle soğutulan yüzeyin altında derinliğin bir fonksiyonu olarak hiçbir bileşim değişikliği gözlenmedi. Bu malzemenin kristalleşme sıcaklığının hem altında hem de üstünde kristalleşme davranışı da incelenmiştir.8 A13Zr , polimorfik kristalleştirme yoluyla. 700°C'de, kristalleşme sıcaklığının üzerinde, Fe8Al3Zr , katı hal reaksiyonu ile denge fazı olan Fe10Al4Zr3'e dönüştü .

10
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 29 Mart 2014 6 dk.

Güzel olmak için "bütün" olmanıza gerek yok. Kimse kusursuz değildir, doğa da değildir. Ancak istemsiz olarak ortaya çıkan hataları, doğanın kusurluluğundan kaynaklanan sorunları, bilimle aşabiliriz!

Biyonik dış iskelet takımlarını düşündüğünüzde, akla sık sık geleceksel yüksek teknolojili süper askerlerin görüntüleri gelir. Bu yazın bilim kurgu filmi Yarının Sınırında’daki Tom Cruise’u düşünün, veya Aliens’teki Ripley’in kraliçe xenomorph ile kapışmasını. Dünya çapındaki ordular silahlandırılmış dış iskeletleri tasarlamakla elbette gelecekteki orduları için ilgilenirken, güçlendirilmiş dış iskeletler aslında şimdi çok daha faydalı bir iş yapıyor: engelleri aşma.

16
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 4 Ekim 2014 14 dk.

Bilimle ve özellikle de evrimle ilgili tartışmalarda sıklıkla karşılaşırsınız: Geçmişte veya bugün, halihazırda gerçekleşmiş, olmuş, bitmiş olayların matematiksel gerçekleşme ihtimallerinden söz ederek bunların ne kadar sıra dışı olduğunu ve dolayısıyla doğal yollarla var olamayacağı iddia edilir; yaratılışçılık gibi bilim dışı akımların primi/reklamı bu şekilde yapılır. Çoğu zaman bu hesaplar zaten hatalı bir şekilde yapılmaktadır; ancak doğru yapılsa bile, bu yaklaşım tamamen hatalıdır ve size doğayla ilgili hiçbir bilgi veremez! İzah edelim:

Olasılık ve istatistik matematiğinin kötüye kullanılmasın ne kadar yaygın olduğunu, Mark Twain tarafından meşhur edilen ve muhtemelen ilk olarak İngiliz eski başbakanı Benjamin Disraeli tarafından sarfedilen şu sözlerden anlayabilmekteyiz:

133
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnceleme
Ali Aldı
Ali Aldı
136K UP
İnceleyen10 22 Mayıs 2023
Güzeldi tavsiye ederim.
9.7/10
(117 Kişi)
Puan Ver
Hatırla, hatırla... 5 Kasım'ı hatırla...
Yönetmen: James McTeigue
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
12
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 15 Temmuz 2018 10 dk.

Bilime ve bilimsel gerçeklere karşı kuşku uyandırmaya çalışan kişilerin en sık gündeme getirdikleri konulardan birisi, bilimin sıklıkla kendini yenilediği, bundan birkaç sene önce "doğru" dediğine şimdi "yanlış" diyebilmesi, yani zaman içinde güncellenmesidir. Bu şekilde sürekli değişen ve kendini yenileyen bilime güvenebilir miyiz? Şu anda "doğru" kabul ettiğimiz şeylerin, bundan birkaç on sene sonra "yanlış" olmadığını nereden bilebiliriz?

İlk olarak şunu net olarak söyleyerek başlayalım: Evet, bilime güvenebiliriz! Hatta öyle ki, bilime güvenme nedenlerimizin başlıcası, bilimin kendini yeniliyor ve güncelliyor olmasıdır. Bir diğer deyişle, tam da bu "yenilenme" özelliği nedeniyle bilime güvenmeliyiz. İzah edelim:

165
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Onur Türkmendag
Alıntıyı Ekleyen 1 gün önce
Türk enerjisi, ancak, planlaşmış, nizamlaşmış, inzibatlaşmış bir çarka takıldığı zaman mucizeler doğurur ve Allah gibi yaratır. Hiçbir tarafı yapılmamış olan bir vatanın bayrağı Kahire'ye dikilmek için havaya giden bu enerji, boş Anadolu'yu zengin ve ümranlı bir vatan yapmak için hiçbir vakit kullanılmadı. Türk, harpte kullanılmış, kıymetlendirilmiş, destanlaştırılmış, sulhta ise bırakılmıştır. ''En iyi çelikten yapılan, demiri et gibi kesen bu kılıç, sulh kılıfının içinde paslandırılmış, tekrar fırsat çıktığı zaman kanda yıkanmış ve ateşte parlatılmıştır.'' Şöyle bağıranlar: - Altın değer ormanlarımız işlemiyor. - Paha biçilmez madenlerimiz toprak altında yatıyor. - Dünya değer mahsullerimiz tekniksizlikten ölüyor. Haksızsınız: Biz, ormanlarımızı, madenlerimizi, mahsullerimizi ve sanayiimizi değil, biz Türk'ümüzü işletmiyoruz
Kaynak: ZEYTİNDAĞI (Sayfa 135-136)
Kitap
10.0/10
(3 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

İnceleme
Ömer Görür
İnceleyen10 4 gün önce
She-Ra, renkli bir çizgi dizi.

Öncelikle, bu She-Ra'da -ATLA'dakiler gibi- sizi ekrana kilitleyecek kadar kaliteli aksiyon sekansları yok, görsellik zaman zaman etkileyici olsa da Love, Death and Robots'takiler gibi şaheser değil. Dünya inşası ve sihir sistemi de "iyii" ile kalitesiz arasında seyrediyor.
Ama ben bu diziye bayıldım. Hatta en sevdiğim çizgi dizi olmayı başardı, diğerlerine karşı duyduğum tüm nostaljiye rağmen.

Çünkü She-Ra, renkli bir dizi.

Şimdi bununla ne kast ettiğime gelmeden önce, karakterlerine değinmek istiyorum. She-Ra'da dümdüz diyebileceğimiz bir karakter bulunmamakta, her bir karakter farklı geçmişte, farklı travmalara, iyi ve kötü yanlara sahip gerçek kişiler. Özellikle ana karakterimiz Adora ve onun baş düşmanı Catra. İlk bakışta aslında özellikle Adora "klişe" bir iyi karakter gibi hissettirse de, ilerleyen sezonlarda neden "klişe" hissettirdiğini ve aslında çok daha fazlası olduğunu öğreniyoruz. Catra ise... spoiler vermek istemediğimden şöyle anlatayım: Hayır, Zuko gibi değil.
Yan karakterlerde en az ana karakterlerimiz kadar iyi yazılmış. Yani "renkler" haricinde izlemek için yine de bir neden var: Karakterler.

Şimdi renklere gelelim.
She-Ra'nın yaratıcısı ND Stevenson, bu dizidekilerde dahil yarattığı tüm karakterler için şunu diyor: Aksi belirtilmediği sürece herkes eşcinseldir. Evet... Tabii ki dizide bu denli LGBTQ+ karakter var diye en sevdiğim dizi oldu demiyorum. Şöyle ki, bu dizide ne toksik cis erkekler var, ne o "klişe" gey erkekler var. Mesela Bow karakterine bakalım. Bow, neredeyse hiç bir "toksik erkek" davranışı sergilemiyor, giydiği kıyafetler oldukça feminen, zaman zaman erkeklere yürüdüğü oluyor. Ama maskülen denebilecek davranışlar sergiliyor. Kızlardan hoşlandığını da görüyoruz. Anlatmak istediğim, Bow bir "Cis" veya "Gey" değil. Bow, Bow. Queer kimliği onu tanımlamıyor.
Kabul en azından cinsel yönelim bakımından bunu yapan dizileri artık görüyoruz ama cinsiyet kimliği konusunda hala pek alışagelmiş değil. Dahası She-Ra'nın geçtiği evrende muhtemelen böyle terimler yok. Yani geleneksel kadın veya erkek rolleri yok. Heteroseksüel veya eşcinsel gibi terimler yok. Herkes, olduğu kişi. Bir kalıba sığdırılmadan.
Ve bu tarz "renkli" bir toplumu görmek benim için oldukça tatlıydı.
10.0/10
(2 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : She-Ra and the Princesses of Power
Yönetmen: ND Stevenson
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
NGC 6888: Hilal Bulutsusu

Hilal Bulutsusu olarak da bilinen NGC 6888 parlak ve yüksek kütleli merkezi yıldızından rüzgarlarla saçılan yaklaşık 25 ışık yılı genişliğe sahiptir. Üçlü astro-görüntücülerden oluşan bir ekip (Joe, Glenn, Russell) kozmik balonun bu keskin portresini yarattı. Üçlünün teleskobik işbirliği, hidrojen ve oksijen atomlarının ışığını izole eden 30 saatten fazla dar bant görüntü verisi topladı. Oksijen atomları, ayrıntılı kıvrımları ve filamentleri kaplıyor gibi görünen mavi-yeşil tonu üretmektedir. NGC 6888’in bulutsunun içerisinde görülebilen merkezi yıldızı, Worf-Rayet yıldızı (WR 136) olarak sınıflandırılmıştır. Yıldız, dış kabuğunu her 10.000 yılda bir Güneş’in kütlesine eşdeğer miktarda saçan kuvvetli bır yıldız rüzgarıyla atmaktadır. Bulutsunun karmaşık yapıları, muhtemelen bu kuvvetli rüzgarın daha erken bir aşamada atılan malzeme ile etkileşiminin sonucudur. Yakıtını müthiş bir hızda yakan ve ömrünün sonuna doğru ilerleyen bu yıldız, sonunda muhteşem bir süpernova olarak patlamalıdır. Bulutsu bakımından zengin takımyıldız Kuğu’da bulunan NGC 6888, yaklaşık 5.000 ışık yılı uzaktadır.

17 Haziran 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı & Telif Hakkı: Joe Navara, Glenn Clouder, Russell Discombe
Çeviren: Ege Can Karanfil
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Yaşam Ağacı Gözlemi
Murat Kiri
Murat Kiri
123K UP
Gözlemi Yapan 1 gün önce Türkiye, Yozgat
18.05.2025 Kabaktepe mevkiinde gözlemlenmiştir.
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Yaşam Ağacı Türü
Devrim Palaz
Devrim Palaz
74K UP
Türü Ekleyen 4 Temmuz
Florida puması veya "Puma concolor coryi", nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan bir "Puma concolor" alt türüdür.
2
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Sahtebilim ve Şüphecilik konusunda geliştirebilirsin.

Sahtebilim
Sahtebilim
98 Makale
19 saat 9 dakika
Öğrenmeye Başla
Komplo Teorileri
Komplo Teorileri
14 Makale
3 saat 50 dakika
Öğrenmeye Başla
Astroloji
Astroloji
4 Makale
1 saat 5 dakika
2 Soru
Öğrenmeye Başla
UFO ve Uzaylılar
UFO ve Uzaylılar
17 Makale
2 saat 44 dakika
Öğrenmeye Başla
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close