Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Pedram Türkoğlu
Uyarlayan 6 Nisan 2019 3 dk.

Balina ve yunusların (Cetacea) evrimi, günümüzde en net olarak bilinen evrimsel süreçlerden birisidir. Elimizde bolca bulunan fosil sayesinde zaten aydınlatılmış durumda.

Ancak yaşayan bütün türleri bulmak elbette mümkün değil. Kapsamlı genetik ve morfolojik çalışmalar ve grubun günümüzde yaşayan temsilcilerinin yaygın olarak bulunuyor olması, evrimsel tarihi net bir şekilde ortaya koyabilmemizi sağlamaktadır. Bu durum, sesli harfleri kaldırılan bir cümleyi okurken, sesli harfler olmasa bile cümleyi anlamamıza benzer.

62
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Nihal Günay
Nihal Günay
22K UP
Çeviren 3 gün önce 4 dk.

Küçük bir Avusturya köyünde bulunan bir mumyanın incelemesi sırasında araştırmacılar, alışılmadık materyallerden oluşan bir karışımın bedeni korumak için kullanıldığını keşfetti. Mumyalama yöntemiyle ilgili ilk rapora göre çok az çürüme belirtisi gösteren mumya ince dallar ve talaşla doldurulmuş, çinko klorürle işlenmişti. Bu, alışılagelmiş Mısır tarzı mumyalamadan oldukça farklıydı. Daha ayrıntılı incelemeler sonucundaysa mumyanın yaklaşık 300 yıl önce bu bölgede yaşamış bir papaz olduğunu ortaya çıktı.

Yüzyıllar boyunca gezegenin dört bir yanındaki pek çok topluluk ölülerini (genellikle dinsel sebeplerle) mumyaladı. Tüm bu kültürler, bu işlem için farklı metotlar kullandıysa da her yöntem diğerleri kadar detaylı araştırılmayabiliyor.

16
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Semra Ece
6 gün önce
Mesela çoğunluğu dişi olan bir sürü içine bırakılan erkek en fazla ne kadar boşalabilir arka arkaya en fazla boşalan hayvan nedir?
2
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnci Şardağ
Yazar 7 Şubat 2021 12 dk.

Evrimsel biyolojide mimikri diğer bir adıyla taklitçilik, bir türün avından veya avcısından gizlenmek için diğer türe benzer özellikler geliştirmesi olarak tanımlanır. Doğada yaygın olarak karşılaştığımız mimikri örneklerinin başında canlıların birbirlerinin görünümünü taklit etmeleri gelse de koku, ses ve davranış gibi canlıların biyokimyasal özelliklerin taklit edildiği örnekler de bulunmaktadır. Daha detaylı bir şekilde Max Planck Enstitüsünde Davranış Fizyolojisi üzerine çalışan Wolfgang J. H. Wickler mimikriyi, “Taksonomik olarak yakından ilişkili olmayan iki veya daha fazla organizmanın yüzeysel benzerliği ile karakterize edilen fenomen” olarak tanımlamaktadır.

Genellikle mimikri davranışının oluşturulmasındaki amaç, taklit eden canlının, taklit edilen canlı dışında üçüncü tür bir canlıyı kandırmaktır. Bu üçüncü canlı, taklit eden türün avı veya avcısı olabileceği gibi, taklit ettiği türün dişisi veya erkeği de olabilir. Kısacası mimikri, canlının kendine zarar verebilecek diğer türleri kandırmak veya manipüle etmek amacıyla kamuflaj davranışı sergilemesi ve uyarı sinyalleri oluşturmasıdır. Doğada bu mekanizma temelde avcılara karşı bir savunma olarak geliştirilmiş olsa da avcıların da mimikri sayesinde avlarının güvende hissetmelerini sağlayarak onları kandırdıkları örnekler bulunmaktadır.

88
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Üzeyir Yarız
İnceleyen 12 Mart 2024
evrim ağacı kadar çok şey öğrendim
Youtube Kanalı
9.7/10
(446 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
15
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Turan Tufan
Turan Tufan
65K UP
Yazar 18 Ekim 2014 7 dk.

2005 yılında May-Britt Moser ve Edvard Moser, beynimizin nerede olduğumuzu ve nereye gittiğimizi hesaplamasında büyük öneme sahip bir çeşit nöron olan ızgara (grid) hücrelerini keşfettiler. O zamandan itibaren mekansal farkındalığın, hafızanın ve karar mekanizmasının işlevsel hale gelmesinde rol oynayan ızgara hücrelerinin ‘yer’, ‘sınır’ ve ‘head direction’ gibi diğer tip nöronlar ile ne şekilde iletişim halinde olduğunu bulmak adına çalışmalarına devam ettiler. Izgara hücreleri navigasyon sistemini içeren entorhinal korteks, Alzheimer hastalığının erken evrelerinde çok yoğun olarak hasara uğramaktadır ve bu nedenden dolayı kavramsal yeneteğin ve hafızanın nasıl ve neden kaybolduğunu daha iyi anlayabilmek için Entorhinal korteks Alzheimer ve diğer nörolojik rahatsızlıkların tedavisinde önemli bir potansiyel haline gelmiştir. 

Hayatınızda gözle görebileceğiniz en ileri sistem kendi beyninizin içine kurulmuştur. Kodlanan bir sistemin varlığı ve tüm hayatınız boyunca karşılaştığınız olayları hafızaya alan ve onları haritalayan bir sistem. 

71
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı
Yazar 1 Ocak 2018 13 dk.

Pozitif bilimlerde araştırmanın güzel tarafı, bir gizemi çözmekten çok, o gizemin kendisi olmaktadır. Gizli olan bir şey açığa çıktığında artık, çekiciliğini yitirir. Öte yandan mitokondri, hem ökaryotik hücreler için enerji üretme mekanizması olarak, hem de ökaryotik hücreye evrimleşmedeki rolü ile hala cevaplanmayı bekleyen gizemlere sahiptir.

Birçok soru cevaplanmayı beklemektedir: İlkel hücreler nasıl oldu da spontan proton aşamalı değişimini kullanabilir hale geldi? Mitogenomda (Mitokondriyal genomda) bulunan genler neye göre ve nasıl konak hücrenin nükleer genomuna entegre oldu?

153
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gökhan Eren
Gökhan Eren
144K UP
Yazar 12 Haziran 2019 5 dk.

Endolitler, kayaların iç kısımlarında veya kayaların iç kısımlarında bulunan mineral taneleri arasındaki gözeneklerde yaşayan organizmalardır. Bakteriler, arkeler ve mantarlar da dahil olmak üzere binlerce bilinen endolit türü vardır. Bu canlıların çok çeşitli ortamlarda bulunduğu düşünülmektedir. Hatta, yer kabuğunun yaklaşık 3 kilometreye kadar olan derinliklerinde bile bulunmuşlardır. Bu organizmaların birçoğu, kayalarda bulunan inorganik maddelerden kendi organik bileşiklerini üreten ototroflardır.

Endolitler, sığ yüzeylerden derin kıtasal kabuğa ve okyanus kabuğuna kadar çeşitli ortamlarda bulunur. Endolitler, zorlu koşullarda gelişen bir organizma olan ekstremofil grubu canlılardır. Ekstremofiller, insanlar için ölümcül sayılan zor koşullarda hayatta kalabilen organizmalardır.

28
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayça Karaca
Ayça Karaca
65K UP
Gözlemi Yapan 5 gün önce Türkiye, İstanbul
Hoş bir erkek. Taşlı yolda çalıların arasında.
7
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak Albayrak
Ekleyen 11 Eylül 2022 28 dk.

Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu, aşırı düzenlilik ve titizlik ihtiyacı ile kendini gösteren bir C kümesi kişilik bozukluğudur. Semptomlar genellikle kişi yetişkinliğe ulaştığında ortaya çıkar ve çeşitli durumlarda görülebilir. Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu'nun nedeninin, genetik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonunu içerdiği düşünülmektedir.

Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu, Obsesif-Kompulsif Bozukluktan (OKB) farklı bir bozukluktur. İki bozukluk arasındaki ilişki tartışmalıdır; bazı çalışmalar iki bozukluk arasında yüksek komorbidite oranları bulmuştur, ancak diğerleri çok az komorbidite göstermiştir. Her iki bozukluk da katı ve ritüel benzeri davranışlar gibi dış benzerlikleri paylaşabilir. Bu davranışlara yönelik tutumlar, herhangi bir bozukluktan etkilenen kişiler arasında farklılık gösterir.

95
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Gülfem Akdemir
Seslendiren 1 Kasım 5:28
Geceleyin gökyüzüne baktığımızda, parlak sönük birçok yıldız görürüz. Bu durum, günümüzde şehrin ışık kirliliği yüzünden fena halde kısıtlanmış olsa da,...
19
Ege Göksün
Ege Göksün
65K UP
Yazar 20 Eylül 2020 14 dk.

Gen ile çevre arasındaki etkileşim, biyolojinin en heyecan verici araştırma sahalarından birisidir. Kalıtımın temel birimi olan genler, fiziksel yapıyı ve davranışları şekillendirir; daha sonra bu genlerin bir sonucu olan birey, içinde bulunduğu çevreyle etkileşerek hayatta kalma ve üreme mücadelesi verir; buna bağlı olarak seçilir veya elenir. Bu, o genlerin o çevredeki başarısını belirler; dolayısıyla birey adeta bir "aracı" gibidir, daha ziyade birey, genlerin çevreyle etkileşmesinde bir arayüz gibidir. Bu süreçte çevrenin de genlerin işlevini değiştirebildiğinin keşfedilmesi genetiğe bakış açımızı değiştirmiştir; ancak genler ile çevre arasındaki bu temel etkileşim, biyolojik evrimin de kalbinde yer alan mekanizma olmuştur.

Genin evrime olan etkisini anlamamız için ilk önce genin ne olduğunu daha net açıklamakta fayda var: Kalıtsal materyalin, yani DNA’nın, belirli proteinlerin sentezinde görev alan parçalarına gen adını veriyoruz. "Genler, canlıların biyolojik gelişimi ve canlılığını korumasında önemli rol oynar." demek dahi genlerin canlılık için önemini açıklamada oldukça yetersiz kalır; çünkü genler aslında bu olaylara sebebiyet veren birim değil, bizim canlılık tanımımızın kökenleridir. Bir diğer deyişle genler, biyolojik anlamda canlılığın en küçük ve anlamlı yapı taşıdır. Her ne kadar kalıtsal materyali olan (yani genleri bulunan) virüsler gibi bazı yapıları cansız olarak nitelesek de, kalıtsal bir niteliği olmayan hiçbir varlığı "canlı" olarak kategorize etmemekteyiz. Bu açıdan bir gen, aynı zamanda kimi biyologlarca “En Küçük Eşleyici” olarak da tanımlanır.

56
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnceleme
Yalın İnce
Yalın İnce
146K UP
İnceleyen10 15 Haziran 2024
Gerçekten, okuduğum kitapların en iyilerinden biri. İdam karşıtı olan Victor HUGO bu kitapta düşüncelerini çok iyi bir dille anlatmış.
9.6/10
(129 Kişi)
Puan Ver
Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi CCV (205) - Fransızca Aslından Çeviren: Volkan Yalçıntoklu
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
8
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Doğada nadir bulunan bu element, genellikle kurşun, bakır, kalay, gümüş ve altın gibi metallerin arıtılması sırasında yan ürün olarak elde edilir.

Katılaştıkça genişleyen nadir metallerden biridir, bu özelliği sayesinde tip metal üretiminde kullanılır.

Bizmut, düşük toksisiteye sahip olması nedeniyle kurşunun yerine tercih edilir. Lehimlerde, yangın dedektörlerinde, elektrik sigortalarında ve düşük erime noktalı alaşımlarda kullanılır.

Ayrıca, bizmut oksit kozmetik ürünlerde ve boyalarda pigment olarak, bizmut (III) klorür oksit ise kozmetiklere inci etkisi vermek için kullanılır.
💻 Yazar: Sevcan Aslan
󰜼 Editör: Dilan Emektar

ℹ️ Bu içerik, Evrim Ağacı internet sitesinden derlenerek hazırlanmıştır. Derleme sırasında bazı önemli detaylar kaybolmuş olabilir. Konu hakkında eksiksiz bilgi almak ve kaynaklarımızı görmek için içeriği lütfen evrimagaci.org üzerinden okuyunuz.
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 1 ay önce İzmir₺9.000,0020 Temmuz
Atomlardan proteinlere: Yapısal Biyoloji ve Yapısal Taklit
20 Temmuz 2025 15:00 tarihinden 27 Temmuz 2025 12:00 tarihine kadar.

Amino asitler nasıl bir araya geliyor, 3 boyutlu yapı nasıl oluşuyor? Protein yapılarını çözmek, incelemek ve karmaşık protein etkileşimlerini anlamak için hangi teknikleri kullanıyoruz? Etkinlikte bu sorulara cevap ararken, teorik ve pratik oturumlar aracılığıyla protein yapılarını ve etkileşimlerini inceleyeceğiz. Pratik derslerle veritabanı kullanımı (NCBI BLAST, Expasy), protein görselleştirme (PDB, Chimera X), yapı modelleme (AlphaFold), protein etkileşimleri (PISA) ve moleküler kenetleme (HADDOCK, SWISSDOCK) konularını işleyeceğiz.

Devamını Göster
5
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Ayşe Kara
Ayşe Kara
109K UP
Blog Yazarı

İnek sütü alerjisi, süt ya da sütten yapılmış gıdalar tüketildiğinde bağışıklık sisteminin normal olmayan bir cevap vermesi durumudur. Normal şartlarda bağışıklık sistemi bu gıdalara karşı reaksiyon göstermezken, inek süt alerjisi olan kişilerde güçlü yanıt görülür. Belirtiler orta ya da ağır seyredebilir. Belirtiler arasında kusma, ciltte döküntü, nefes darlığı bulunur. Çocuklarda en sık rastlanan gıda alerjisi türü inek sütü alerjisidir. 1 yaşın altındaki bebeklerin yaklaşık %7'sinde inek sütü alerjisi olduğu düşünülür. Birçok çocukta inek sütü alerjisi 5. yaşa yaklaşırken geriler. İnek sütünün yanı sıra; koyun ve keçi sütünün de çocuklarda alerjiye neden olduğu bilinir. Süt alerjisi olan dolayısıyla anne sütü alamayan bebekler için formül mamaların tüketilmesi sağlık açısından uygun görülmüştür. Formül mamaların içerisinde bulunan süt proteinleri enzimlerle parçalanarak alerjik bebeklere uygun hale getirilir.

9
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close