Genellikle evrimden söz edildiğinde, hele ki insan evriminden söz edildiğinde akla gelen ilk şey "maymunlar" olur, o kadar. Ondan gerisi, berisi, arası bilinmez. "Ne yani, biz şempanzeden mi geliyoruz; o zaman onlar neden insan olamıyor?" seviyesinden öteye gidemeyen bir algı çerçevesinde, evrimsel biyoloji gibi insanlık ve bilim tarihinin gördüğü en güçlü bilim dallarından biri hiçe sayılıyor. İnsan-maymun-evrim ilişkisini burada, burada, burada ve burada detaylıca analiz etmiştik ve doğru bilinen yanlışları düzeltmiştik; tekrar etmeye gerek yok.
Öte yandan biz modern insanlar (Homo sapiens), 4 milyar yıla yakın canlılık tarihinde son 250.000 yıldır var olan türleriz. Yani gezegen üzerindeki canlılığın %0.006'lık kısmında yer alıyoruz. Bir diğer deyişle, zamansal olarak bir hiçiz. Tabii bu sadece bizimle ilgili bir durum değil. Her ne kadar evrim tarihini her zaman kendi gözlerimizden anlatmaya meyilli olsak da, bugün bizlerle birlikte aynı gezegeni paylaşan ortalama 60 milyon canlı türünün birçoğu, bu uçsuz bucaksız evrim zamanının kısacık bir diliminde var olmuş canlılar. Çünkü bugüne kadar var olan türlerin %99'undan fazlası yok oldu, sadece %1'i yoluna devam ediyor.