Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Yaşam Ağacı Türü
Furkan Coşar
Furkan Coşar
25K UP
Türü Ekleyen 3 gün önce
Asya fili, yaşayan iki fil türünden biri, Elephas cinsinin yaşayan tek üyesidir. Aynı zamanda Asya'da yaşayan en iri hayvandır. Bu tür genelde Bangladeş, Hindistan, Sri Lanka, Çinhindi ve Endonezya'nın bazı yerlerinde görülür.
1
Tüm Reklamları Kapat
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 28 Ocak 2024 44 dk.

İnsanlar genellikle tembel hayvanları, popüler kültürün de etkisiyle, yavaş tempolu yaşamları ve ilgi çekici davranışları nedeniyle sevimli bulurlar ve bu durum genellikle bir gülümsemeyle karşılanır. Ancak bu sevimli görünümler, zaman içinde yanlış anlamalara ve olumsuz algılara neden olmuştur. Gerçekte ise, tembel hayvanlar için "tembellik" kavramı, onların hayatta kalma stratejisinin bir yansımasıdır.

Tembel hayvanlar, Güney ve Orta Amerika'nın alçak rakımlı tropikal bölgelerinde yaşayan, yavaş hareket eden ve ağaçlarda yaşamaya adapte olmuş memelilerdir. Bu benzersiz canlılar, iki tırnaklı ve üç tırnaklı olmak üzere iki ana cins altında sınıflandırılır: Choloepus (iki tırnaklı) ve Bradypus (üç tırnaklı) şeklinde. Yaşayan altı farklı türü olan tembel hayvanlar, dört tane üç tırnaklı tür (Bradypus pygmaeus, Bradypus torquatus, Bradypus tridactylus, Bradypus variegatus) ve iki tane iki tırnaklı tür (Choloepus didactylus, Choloepus hoffmanni) içermektedir. Ayrıca, bu canlılar karıncayiyenler ve armadillolar ile birlikte Xenarthra (tuhaf eklemliler) üsttakımını oluşturarak, benzersiz bir evrimsel gruba aittirler.

52
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Semihcan İşyar
Alıntıyı Ekleyen 6 gün önce
Çağımızın en büyük sorunu; akıllılar hep kuşku içindeyken aptallar küstahça kendinden emindir.
Kaynak: Söz Bertrand’ın 1933 yılındaki makalesinde geçmektedir. (Kaynak Bağlantısı)
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 12 Mayıs 2015 5 dk.

2 adet ebeveyniniz var: anne ve babanız. Onların da 2'şer tane ebeveyni var, dolayısıyla sizin 4 tane büyük-ebeveyniniz var: anneanneniz, babaanneniz, annenizin babası olan dedeniz ve babanızın babası olan dedeniz. Bu şekilde geriye gidecek olursanız, sadece 10 nesil önce 1000'den fazla, 20 nesil önce 1.000.000'dan fazla, 30 nesil önce 1 milyardan fazla atanız var demektir! Dünya'da şu anda 7 milyar insan var. Akrabalık ilişkilerini kenara bıraktığımızda 1 milyar özgün soy hattı olduğunu varsayalım. bunların her birinin sadece 30 nesil önce 1 milyar atası varsa, Dünya nüfusunun 1 kuintilyon (101810^{18}) veya 1.000.000.000.000.000.000) olması gerekirdi. Ancak bundan 30 nesil önce, yani kabaca 1000 sene önce Dünya nüfusu'nun sadece 300 milyon (300.000.000) olduğunu biliyoruz. Dahası, insan popülasyonunun günümüzde en fazla olduğunu ve tarihte hiçbir zaman bu sayının üzerine çıkılmadığını, dolayısıyla 7 milyardan büyük bir insan popülasyonunun tarihte hiçbir zaman yaşamadığı biliniyor. Bu durumda tüm bu insanların tüm bu ataları nerede?

Bu soru, evrimsel biyoloji hakkında fikri olmayanlar için kafa karıştırıcı; evrimsel biyolojiden anlayanlar içinse komik bir sorudur. Cevabı çok basit ve açıktır: tüm canlılarda olduğu gibi, insanların soy hatları da birbirinden bağımsız değildir. Her birimiz ortak atalardan geliyoruz ve bu ortak ataların torunlarıyız. Bir diğer deyişle, günümüzdeki 1 milyar bağımsız soy hattı, zamanda ve nesillerde geriye gittiğimizde çok hızlı bir şekilde birbiriyle kaynaşacaktır. Sadece birkaç yüz nesil geriye gittiğinizde, günümüz Meksikalıları ve Japonları gibi Anadolu'dan uzak medeniyetlerle bile soylarımız kesişecektir. Yaklaşık sadece 10.000 nesil geriye gittiğinizde, şu anda yaşayan bütün insanların Mezopotamya bölgesinde yaşadığını düşündüğümüz ortak atalarına varırız. Bu bir kadın ve bir erkektir. Ancak bu kadın ve erkek, muhtemelen aynı zamanda yaşamış insanlar değildir ve hatta birbiriyle eş bile değildir! Dahası, bu kadın ve erkek, kendi dönemlerinde yaşamış tek kadın ve tek erkek de değildir. Muhtemelen on binlerce insandan oluşan popülasyonların üyesidirler. Bu kadına, mitolojiye gönderme olarak "Mitokondriyal Havva", erkeğe ise "Y Kromozomu Ademi" adı verilir. Bu konudaki detayları buradaki yazımızda izah etmiştik, tekrar etmeyeceğiz.

120
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 2 gün önce 15 dk.

Gökyüzünün antik hâkimleri olarak tanımlanan pterozorlar, çoğu yerde sıklıkla "uçan dinozorlar" olarak anılmaktadır. Ancak bu yaygın yanılgının aksine, pterozorlar dinozor değil uçan sürüngenlerdir.[1] Öyle ki "Pterosaur" kelimesi bile Yunanca "kanat" anlamına gelen “pteron" ve "kertenkele" anlamına gelen "sauros" kelimelerinden türetilmiştir.[2]

Pterozorların "uçan dinozorlar" olarak yanlış tanımlanmasının başlıca sebeplerinden biri, Jurassic Park gibi popüler kültür unsurlarının etkisidir. Aslında pterozorlar (Pterosauria) taksonomik bir takımdır. Bu takım, ayakta durduğunda zürafa boyuna çıkan devasa Quetzalcoatlus‘dan, yalnızca 9 cm uzunluğunda ve 40 gram kütledeki Anurognathus gibi çok çeşitli cinsleri içermektedir.

6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
492K UP
20 saat önce
Avrupa Uzay Ajansı (ESA), Vega-C roketi ile "Biomass" adlı çevresel gözlem uydusunu başarıyla fırlattı. Bu uydu, özellikle tropikal bölgelerdeki ormanların yoğunluğunu ve karbon depolama kapasitesini ölçmek üzere tasarlandı.

Fırlatma, Fransız Guyanası’ndaki Kourou Uzay Merkezi’nden gerçekleştirildi. "Biomass", sentetik açıklıklı radar (P-band SAR) teknolojisi sayesinde ağaçların içine kadar bakarak, yer küredeki karbon döngüsüne dair önemli veriler toplayacak.

Görev, iklim değişikliğiyle mücadele, karbon emisyonlarının izlenmesi ve ormanların korunması açısından kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 16 Nisan 2011 12 dk.

Bilim insanları arasında evrimin kabul edilme oranı nedir dersiniz?

Bu konu, evrimin özellikle halk arasında tartışmalı olup, bilimsel camiada hiçbir temel tartışmanın artık bulunmayışından ötürü birçok araştırmanın konusu olmuştur. Sonuç ise açıktır: Evrim, bilim insanları arasında %97'ye varan oranlarda, sadece biyologlar arasında ise %99'u aşan oranlarda kabul görmektedir. Konuyla ilgili çalışmaların bir kısmına buradan, buradan, buradan, buradan, buradan, buradan, buradan, buradan ve benzerlerinden ulaşabilirsiniz. Ancak bir tanesini inceleyelim:

150
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Selen Gündüz Ve Meriç Öztürk
Selen Gündüz Ve Meriç Öztürk Seslendiren 26 Şubat 46:15
Çocuklar ve babalar... Baba'nın rolü ne zaman başlıyor? Çocuk gelişiminde babaların görevi nedir? Bahanelerin arkasına sığınan bazı babalar.... Hepsi...
23
Arda Ateş
Arda Ateş
213K UP
Yazar 28 Mart 2019 17 dk.

Kendimiz dışındaki herhangi bir insanla iletişim kurmak, yani sosyal temaslarda bulunmak için karşıdaki bireye hissettiklerimizi ifade edebilmek ve onun hissettiklerini anlayabilmek gibi bazı duygusal yeteneklere ihtiyacımız vardır. Bu karşılıklı duygusal aktarım üretilen sesler, kelimeler, yüz ifadeleri ya da beden dili yoluyla gerçekleşir.

Bahsedilen aktarım yolları arasında güvenilirlik açısından bazı niteliksel ve niceliksel farklar vardır. Bir birey duygularını çevreye yansıtmak istemediği zaman konuşmasını ve bedensel hareketlerini kolaylıkla kontrol edebilir çünkü bu iki araç bilinç yoluyla kullanılır ve günlük hayatta bunun pratiğini sürekli yaparız. Dolayısıyla bu araçlar yoluyla bize yansıtılan verileri yorumlarken yeterince güvenilir sonuçlar alamayız. Fakat konu yüz olunca işler biraz daha netleşmektedir çünkü yüzdeki kaslar bir duygu hissedildiği anda istemsiz olarak harekete geçer ve kontrol edilmeleri çok daha zordur. Hatta ustalıkla kontrol edilseler bile hissedilen duyguya dair bazı ipuçları bırakırlar.

86
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Övgü Kayadelen
Çeviren 4 Haziran 2014 2 dk.

Gökbilimcileri (astronomları), astrologlarla karıştırılmak kadar çileden çıkaran bir şey yoktur. Kaderinizin doğum gününüzde yıldızların nasıl dizilmiş olduğuna göre belirleniyor olması kesinlikle bilim değildir. Yeni yapılan bir araştırmaya göre, astroloji zırvalarıyla hiçbir alakası olmayan; ancak yine de doğduğunuz zamanla ilgili olan bambaşka bir unsur, geleceğinizi gerçekten etkiliyor olabilir.

Bilim insanları, Nature Communications dergisinde yayınladıkları araştırmada, Gambiya'da yılın kurak aylarında doğan çocukların hayat boyu sağlıklarını her bakımdan etkileyen bir DNA değişimi yaşadıklarını raporladı. Ancak yıldızların kaderimizi yönettiğini ispatlamak bir yana, araştırma, annenin yaşadığı çevrenin ve özellikle gebe kaldığı dönemdeki beslenme şeklinin, çocuğuna ait genlerin yaşam boyu davranışında yoğun etkisi olduğunu gösteriyor. Örneğin aç olarak gebe kalan bir annenin çocuğu, zor zamanlarda kaloriyi uzun süre kullanmayı sağlayacak genetik süreçleri hızlandırmaktadır. 

15
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 6 gün önce 3 dk.

Oxford Üniversitesi Arkeoloji Fakültesi'nden Avrupa Arkeolojisi Profesörü Amy Bogaard öncülüğündeki yeni bir çalışma, insan toplumlarında son 10.000 yılda görülen yüksek gelir eşitsizliğinin toprak talebini arttıran tarım uygulamalarıyla teşvik edildiğini ortaya koyuyor. Arazinin kıt olduğu yerlerde hane halkları arasında gelir eşitsizliği sıklıkla artarken arazinin bol olduğu yerlerde gelir daha eşit bir şekilde dağılıyordu.

Çalışma, Bogaard ve Washington Eyalet Üniversite'sinden Tim Kohler ortak editörlüğünde Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinin özel bir sayısında yayınlandı.[1] Dünya çapında 27 bilim insanının katılımıyla 1.700'den fazla arkeolojik yerleşimden yaklaşık 47.000 evin analiz edildiği araştırmada analiz edilen antik konut verilerini içeren veritabanı ise açık erişimli olarak kullanıma sunuldu. Profesör Amy Bogaard, şöyle anlatıyor:

8
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen5 12 saat önce
Yönetmen Gus Van Sant oyunculuk ve ressamlık da dahil birçok alanda parmağı olan, filmlerine şöyle bir göz attığımda garip bir 90'lar bohemi gördüğüm, 2 Oscar adaylığı kazanmış bir yönetmendir. Birisi Milk diğeri ise meşhur Good Will Hunting. Gerçi 2 filmi de Cannes ödülü almış. Bir de başarısız görülen 98 Psycho yeniden yapımı var. Bu film ise kısa süreli 95 yapımı bir film. Aslında suç ve gerilim filmi ama tonu o kadar hafif ki komedi demek de mümkün kalabilir tabii.

Az bir ödül ve adaylık da Nicole Kidman'ın oyunculuğu için gelmiş. Zaten film de kendisinin güzelliği üzerine kurulu bir film. Hem hikaye hem de görsel olarak. Kendisi o sıralar 28 yaşında. Bir de genç oyuncularda 21 yaşındaki Joaquin Phoenix dikkat çekiyor. Bu filme kadar yeni yeni film sektörüne geçmiş bir dizi oyuncusuymuş. Casey Affleck de ondan bir yaş küçük ama filmde o kadar ön planda değil. Filmin konusu ise aslında reelde sıkça görebildiğimiz tarzda bir profile dikkat çekiyor. Kuvvetle muhtemel narsisistik ve anti-sosyal kişilik bozukluğu olan ama güzel ve hırslı olması dışında bir numarası olmayan bir kadının çevresindeki özellikle saf erkekleri cinselliğiyle manipüle ederek yükselmeye çalışmasını konu alıyor.
5.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : To Die For
Yönetmen: Gus Van Sant
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnceleme
Fatma Nur İnakçı
İnceleyen10 10 Aralık
"Bütün diğer yüzüklere hükmedecek tek bir yüzük" mottosuyla başlayan Peter Jackson’ın Yüzüklerin Efendisi üçlemesi bir fantezi macerasından çok epik bir sinema yolculuğu. Bazen bir filme geç kalırsınız ve izledikten sonra kendinize şu soruyu sormadan edemezsiniz: "Ben bugüne kadar neredeydim?" evet bu seriye de aynı şeyi ben kendim için söyledim. Orta dünyanın büyüleyici atmosferini sonunda keşfetme fırsatı bulduğumda yıllardır neden bu kadar övgü aldığını anlamış oldum. Filmi izlerken daha önce izlememiş olmanın pişmanlığı hayranlık duygusuyla yarışıyor. :) serinin ilk filmi olan yüzük kardeşliği sizleri hobbitlerin huzurlu Shire’ından, Mordor’un gölgesindeki karanlık diyarlara alıp götürüyor. Shire’ın yemyeşil tepeleri, Rivendell’in zarafeti ve Moria’nın uğursuz derinlikleri gerçekten etkileyen bir görsel şölen. Ama özellikle Moria’daki macera sahneleri eminim ki sinema tarihindeki en unutulmaz anlardan biri olarak akıllara kazınmıştır.

Fakat yüzüklerin efendisine asıl gücü görselliğinden değil evrensel temalardan. Dostluk, cesaret ve fedakarlık. Frodo, Sam ve diğer karakterlerinin yolculuğunda etkileyici bir şekilde işlenmiş.

Tabii ki hiçbir yapıt kusursuz değildir. Bazı görsel efektlerin günümüz standartlarına göre eskimiş olduğu veya filmin yer yer yavaş bir tempoya sahip olduğu elbette eleştirilebilir. Ama Jackson ve ekibinin bu projeye duyduğu bağlılık filmdeki atmosferi ve ruhu samimi hale getirmiş. Ian McKellen’in Gandalf rolündeki güçlü performansı ve Viggo Mortensen’in Aragorn’a kattığı karizma, oyunculuk anlamında filmin en parlak yerlerinden.

İşte böyle.. 😅 Yüzüklerin efendisi, bir neslin hayal gücünü şekillendiren bir fenomen. Bugün hala en iyi fantastik film olarak anılması tesadüf değil. Bu efsaneyi keşfetmediyseniz orta dünyaya bir adım atma zamanı geldi.
9.8/10
(24 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : The Lord of the Rings: The Fellowship of the Ring
Yönetmen: Peter Jackson
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
25
6 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 18 Ocak 2019
Çocuklarımızın sınavlarda kopya çekmesinin nedeni, okul sistemimizin notlara değer verme miktarının, çocuklarımızın öğrenmeye değer verme miktarından fazla olmasıdır.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
37
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Şevval Ayşe Kızılırmak
Etkinliği Ekleyen 1 hafta önce İstanbulÜcretsiz3 Mayıs
BioSphere Konferansı
03 Mayıs 2025 10:00 tarihinden 04 Mayıs 2025 17:40 tarihine kadar.

İÜBBK olarak bu yıl ilkini gerçekleştirdiğimiz BioSphere Konferansımız ile karşınızdayız! Biyolojiye dair en güncel bilgileri edinmek, alanında uzman akademisyenlerden çalışmalarını dinlemek, akademi ile sektör arasındaki bağları keşfetmek ve farklı disiplinlerden bakış açıları kazanma fırsatı sizi bekliyor. BioSphere, araştırmalarınıza yön verecek interdisipliner bakış açısı sunacak önemli bir deneyim olacak. Hepinizi BioSphere'e bekliyoruz!🧬

Deprem tehlikesi ve üniversitelerde ilan edilen iki günlük tatil sebebiyle ertelenen etkinliğimiz *3-4 Mayıs 2025* *tarihlerinde Çemberlitaş Gençlik merkezi konferans salonunda gerçekleştirilecektir.🪷

Konuklarımızın ve akışın duyurularını İÜBBK Instagram hesabımız üzerinden takip edebilirsiniz. 🌸

Tarih değişikliğinden önce kayıt formunu dolduran kişilerin değişiklik sonrası formu tekrar doldurması gerekmektedir. 🌿

Devamını Göster
6
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close