Duygular ve Yüz İfadeleri: Yüzümüz Duygularımızı Nasıl İfade Eder?
Kendimiz dışındaki herhangi bir insanla iletişim kurmak, yani sosyal temaslarda bulunmak için karşıdaki bireye hissettiklerimizi ifade edebilmek ve onun hissettiklerini anlayabilmek gibi bazı duygusal yeteneklere ihtiyacımız vardır. Bu karşılıklı duygusal aktarım üretilen sesler, kelimeler, yüz ifadeleri ya da beden dili yoluyla gerçekleşir.
Bahsedilen aktarım yolları arasında güvenilirlik açısından bazı niteliksel ve niceliksel farklar vardır. Bir birey duygularını çevreye yansıtmak istemediği zaman konuşmasını ve bedensel hareketlerini kolaylıkla kontrol edebilir çünkü bu iki araç bilinç yoluyla kullanılır ve günlük hayatta bunun pratiğini sürekli yaparız. Dolayısıyla bu araçlar yoluyla bize yansıtılan verileri yorumlarken yeterince güvenilir sonuçlar alamayız. Fakat konu yüz olunca işler biraz daha netleşmektedir çünkü yüzdeki kaslar bir duygu hissedildiği anda istemsiz olarak harekete geçer ve kontrol edilmeleri çok daha zordur. Hatta ustalıkla kontrol edilseler bile hissedilen duyguya dair bazı ipuçları bırakırlar.
Yüz İfadeleri Araştırmaları ve Duyguların Tarihi
Yüz ifadeleri 1800’lerin sonundan itibaren bilim camiasında ilgi uyandırmıştır. Konuyu araştıran ilk bilim insanları arasında ünlü nörolog Guillaume Duchenne ve jeolog/biyolog Charles Darwin de bulunmaktadır. Darwin’in İnsanlarda ve Hayvanlarda Duyguların İfadesi adıyla Türkçeye çevrilen kitabı, bu alandaki modern araştırmalara en büyük ilham kaynaklarından biri olmuştur. Daha sonra psikolog Silvan Tomkins’in başlattığı ve öğrencisi Paul Ekman’ın devam ettirdiği yeni nesil çalışmalarla duygular ve ifade edilişleri konularında çok büyük ilerlemeler gerçekleşti.
Çoğu araştırmacının da kabul edeceği gibi bu konular hakkında uzman olan ve halen yaşayan en bilgili kişilerin başında Paul Ekman gelmektedir. Kendisi uzun yıllar süren araştırmalar sonucunda yüzde oluşabilecek evrensel bütün ifadeleri içeren bir Yüz Atlası ve yüzdeki kasların duyguların oluşumu sırasındaki hareketlerini anatomik olarak betimleyen bir Yüz Hareketleri Kodlama Sistemi geliştirdi. Geliştirdiği bu araçlar sayesinde ABD Savunma Bakanlığı tarafından bir süre işe alındı ve şu an güncel birçok psikolojik çalışmada onun ürettiği bu araçlar kullanılıyor. Bu yazının da temelini Ekman‘ın yaklaşık 40 yıldır yaptığı çalışmalar oluşturuyor.
Duyguların Evrenselliğine Yönelik Bulgular
Charles Darwin’e göre duygular evrensel olarak hissedilir ve ifade edilir. Paul Ekman da Yeni Gine’den Arjantin’e, Japonya’dan Amerika’ya kadar geniş bir yelpazeyi içeren ülkelerde yaptığı deneylerle 6 genel duygu için bu evrensellik düşüncesini kanıtlamıştır. Evrensel olarak var olan bu duygular tiksinme, şaşkınlık, korku, mutluluk, üzüntü ve öfkedir. Utanç ve heyecan da yüzde ifade edilebilir ancak bunlar için yukarıda bahsedilen altılı kadar sağlam bilimsel kanıtlar yoktur.
Ekman’ın bulguları, duygular ifade edilirken bazı kültürel farklılıkların oluştuğunu da göstermiştir. Örnek olarak Japonlar, etrafta başka insanlar varsa duygularını Amerikanlar'dan daha fazla maskelerler; fakat duygular yüzlerinde aynı şekillerde ortaya çıkmaktadır ve yalnız oldukları zaman aynı yoğunlukla ifade edilmektedir.
Duyguların Yüzde İfade Edilişi
Duygular yüzümüzde ifade edilirken birbirinden anatomik olarak neredeyse bağımsız 3 bölge kullanılır: kaş-alın bölgesi, göz kapakları ve yüzün alt kısmı (yanaklar, burun, ağız, dudaklar ve çene). Bir duygu hissedildiğinde bu bölgeler ikili ve üçlü kombinasyonlar halinde ya da tek başlarına kullanılabilirler.
Yüzün tamamında ortaya çıkan ve 1-2 saniyeden uzun süren yüz ifadelerini çoğu birey doğru şekilde yorumlayabilir; fakat yüzdeki bazı bölgelerde gösterilen ya da hızlı kaybolan ifadeler yanıltıcı olabilir. Ekman’a göre yüzün bir kısmı nötrse ve belirli kısımları kullanılıyorsa duygu hafifçe hissediliyor, kontrol edilmeye çalışılıyor ya da sahte bir duygu gösterilmek isteniyordur. Bu ifadelere kısmi ifadeler denir.
Bir diğer önemli kavram ise mikro ifadelerdir; bunlar 40-67 milisaniye içinde yüzde belirip sönen anlık ifadelerdir ve yine bir duygu hafifçe hissedildiğinde ya da kontrol edilmeye çalışıldığında ortaya çıkarlar.
Ekman’ın elde ettiği bulgular ışığında 6 evrensel duygunun yüzdeki ifade ediliş şekilleri aşağıda incelenmiştir. Görsellerdeki bazı duygu ifadeleri herkesin doğuştan anlayabileceği kadar netken bazılarını günlük hayatta fark edebilmek için üstlerinde biraz çalışılması gerekir.
Şaşkınlık
İlk olarak şaşkınlık en kısa ifade süresine sahip duygudur. Kendisine dair farklı beklentiler olan ya da beklenilmeyen bir olay gerçekleştiğinde hissedilir. Bu duygu çok kısa süreli olduğu için yüzde genellikle kendisinden sonra gelen duyguyla karışmış halde ifade edilir.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Baskılanmamış ve saf şaşkınlıkta 1.1 görselinde görüldüğü gibi kaşlar düz bir şekilde yukarı kalkar, kaşların hareketi nedeniyle alında boydan boya yatay çizgiler oluşur (modelimizde olduğu gibi bazı bireylerin derisi gergin olduğu için bunlar gözlenmez), üst göz kapağı açılır, alt çene aşağı düşer ve dudaklar serbest bir şekilde aralanır. Yüzün kalanı hareketsizken sadece kaşlar kaldırılırsa şüphe, sorgulama ya da sahte şüphe ifade edilir (görsel 1.2). Bu ifade bazı insanlar tarafından konuşma sırasında vurgu ve noktalama amaçlı da kullanılır. Sadece kaşlar kullanılır ve kafa yana ya da arkaya hareket ettirilirse ünlem ifade edilir. Sadece kaşlar kaldırılmışken kafa dikey doğrultuda hafif bir şekilde sallandıysa bu bir selamlama sembolüdür.
Yüzün kalanı hareketsizken sadece üst göz kapağı kaldırılmış ve alt göz kapağı serbestse bu ifade ilgi ya da kısa süreli şaşkınlık anlamına gelir (görsel 1.3). Yüzün kalanı hareketsizken yalnızca çenenin düşürülmesi İngilizcede dumbfounded olarak geçen bir duygusal durumu ifade eder (görsel 1.4). Dilimizde tam karşılığı olmasa da şaşkına dönmüş ya da şaşkınlıktan dilini yutmuş deyimleri bu anlamı karşılayabilir.
Çene hareketsizken göz kapaklarının açılması ve kaşların kaldırılması sorgulayan bir şaşkınlığı ifade eder (görsel 1.5), kelimelere dökülmek istenirse “Aa, öyle mi?” sorusu bunla aynı anlama gelebilir. Kaşlar hareketsizken göz kapaklarının açılması ve çenenin düşürülmesi hayret verici ve etkilenmiş bir şaşkınlık anlamına gelir (görsel 1.6). Yüksek sesle kullanılan bir “NE?” ünlemini bununla eş anlamlı düşünebilirsiniz.
Göz kapakları serbestken kaşların kaldırılması ve çenenin düşürülmesi pek ilgi çekmeyen ya da yorgunken hissedilen bir şaşkınlık anlamına gelir (görsel 1.7). Yukarıda bahsedilen kısmi ifadelerin hepsi hafif ya da kontrol edilen şaşkınlık sırasında da ortaya çıkabilir. Şaşkınlığın diğer duygularla karışımlarını ise aşağıdaki bölümlerde göreceğiz.
Korku
Yüzde oluşan ifadeler dışında korku duyulduğu sırada ten rengi solgunlaşır, terleme başlar, kalp ritmi hızlanır, kan basıncı artar, mide, idrar kesesi ve bağırsaklar kasılır. Vücut kaç ya da savaş tepkisine hazırlanır.
Bastırılmamış ve saf korku sırasında kaşlar yukarı kalkar ve birbirine çekilir, genellikle merkezde kaşların hareketiyle alında yatay ama kısmi kırışıklıklar oluşur, üst göz kapağı açılır ve alt göz kapağı gerilir (bu hareket irisin bir kısmının alt göz kapağı tarafından kapanmasına neden olur), dudaklar geriye doğru çekilir ve ağız aralanır (görsel 2.1). Yüzün kalanı hareketsizken kaşlar birbirine çekilerek yukarı kaldırılırsa bu ifade endişe ya da hafif telaş hissedildiği anlamına gelir (görsel 2.2).
Yüzün kalanı hareketsizken üst göz kapağı açılır ve alt göz kapağı gerilirse (bu ifade çok hızlı kaybolur) hafif ya da kontrol edilen korku ifade edilir (görsel 2.3). Yüzün kalanı hareketsizken sadece ağız hafifçe açılırsa (dudaklar tam olarak geri çekilmeden) bu ifade endişe, telaş ya da korkmaya yeni başlandığı anlamına gelir (bazı insanlarda olabileceği gibi modelimizin yüz kasları bu ifadeye pek elverişli değildi, normalde dudak kenarları ve burun arasında ufak bir kıvrım oluşur, görsel 2.4).
Sadece ağzın aralanması ve dudakların geri çekilmesi korku dolu bir olayı anlatırken ya da korku yaşatacak bir olayı beklerken ortaya çıkar (görsel 2.5). Sadece göz kapakları ve kaşlar korku pozisyonlarında kullanılırsa yoğun bir telaş, korku ya da bireye zarar verecek bir olayın beklendiği anlamları çıkar. Kaşlar kullanılmadan üst göz kapağı açılmış, alt göz kapağı gerilmiş, ağız açılmış ve dudaklar gerilmişse dondurucu ve dehşet veren bir korku hissedilmektedir (görsel 2.6).
Ağız hafifçe açık ve göz kapakları korku pozisyonunda ise şok edici bir korku yaşandığı anlamı çıkar (görsel 2.7). Korku-şaşkınlık karşımı ise en genel yüz ifadelerinden biridir ve iki şekilde ortaya çıkar: Kaşlar ve göz kapakları korku pozisyonundayken ağız şaşkınlık pozisyonunda olabilir (görsel 2.8) ya da sadece göz kapakları korku pozisyonundayken ağız ve kaşlar şaşkınlık pozisyonunda olabilir (görsel 2.9).
Tiksinme
Tiksinme duyduğumuz zaman içimizde onun kaynağından kurtulmak ya da uzaklaşmak isteği doğar. Bu duygu yoğun yaşandığında mide bulantısı ya da kusma tepkileri görülebilir. Tiksinmeyle bağlantılı bir diğer duygu da aşağılamadır ve bu da yüzde evrensel olarak ifade edilir. Aşağılama duygusunun nesnesi tiksinmenin aksine sadece insanlardır. Bastırılmamış ve saf bir tiksinme hissedilirken kaşlar aşağı indirilir, burun yukarı kalkarak kırışır, yanaklar yukarı kaldırılır (bu hareket alt göz kapağını da yukarı iter), üst dudak yukarı kaldırılır ve alt dudak kaldırılır ya da aralanır (görsel 3.1.1 ve 3.1.2).
Geçmişteki tiksinti dolu olaylardan bahsederken burun, yanaklar ve hafifçe üst dudak kaldırılabilir (görsel 3.2) ya da sadece iki dudağın kalkışı gözlenebilir (görsel 3.3).
Yüzün tamamı 3.1.1 ve 3.1.2. görsellerinde gösterildiği gibi kullanarak tiksinme taklidi yapılabilir ama bu ifade gerçek tiksinme ifadesinden çok daha uzun sürer. Burun kırıştırılması ve üst dudağın kaldırılması bazı insanlar tarafından konuşmada vurgu için de kullanılabilir. 3.3 görseline benzer olarak yüzün kalanı hareketsizken dudaklar kapalı tutularak kaldırılsa bu ifade aşağılama hissedildiği anlamına gelir (görsel 3.4) ve aşağılamada çoğu zaman dudakların tek taraftan kaldırıldığı görülür (görsel 3.5).
Tiksinme ve aşağılama diğer duygularla karışım halindeyken ağızda belirir. Göz kapakları hareketsizken kaşlar şaşkınlık, ağız tiksinme pozisyonundaysa inanmama ve küçük görme anlamı ortaya çıkar (görsel 3.6). Bu hareketlere şaşkınlık pozisyonundaki göz kapakları da eklenince inanması güç derecede tiksinti veren bir şeyle karşılaşıldığı ifade edilir (görsel 3.7). Korku ve tiksinme aynı anda hissedilirse görsel 3.8’deki gibi kaşlar ve göz kapakları korku pozisyonundayken ağız tiksinme pozisyonunu alır.
Öfke
Ekman’a göre öfke 6 farklı nedenle ortaya çıkar. Bu nedenler bireye verilen fiziksel zarar, psikolojik zarar, bireyin amacına zıt yönde müdahale, başka bir bireyin öfkesi, bir bireye yüklenen beklentilerin karşılanmaması ve bireyin ahlaki değerlerin ihlal edilmesidir. Yüzdeki ifadeler dışında öfke yoğun bir şekilde hissedilirse kan basıncı artar, yüz kızarır, alındaki ve boyundaki damarlar belirginleşir, nefes ritmi değişir, kaslar kasılır ve öfkenin kaynağına fiziksel bir yönelme gözlenir.
Bastırılmamış ve saf bir öfke sırasında kaşlar aşağı indirilir ve birbirine çekilir (bu hareket kaşların arasında dikey bir kırışıklık oluşturur), göz kapakları gerilir ve üst göz kapağı yukarı kalkar, dudaklar sıkıca birbirine bastırılır (görsel 4.1) ya da ağız kare şeklinde aralanır (görsel 4.2). Diğer öfke işaretleriyle birlikte dudakların birbirine bastırılması fiziksel şiddet sırasında ya da konuşmayı engellemeye çalışırken (görsel 4.1), ağzın kare şeklinde aralanması ise konuşurken ya da bağırırken ortaya çıkar (görsel 4.2).
Yüzün kalanı hareketsizken sadece kaşların indirilip birbirine yaklaştırılması kontrol edilen öfke, hafif bir rahatsızlık, odaklanma, konsantrasyon ya da ciddiyet anlamlarına gelebilir (görsel 4.3). Bu hareket konuşma esnasında bir anda ortaya çıkıp kaybolursa noktalama ve vurgu anlamında kullanılmış da olabilir. Yüzün kalanı hareketsizken sadece dudakların birbirine bastırılması fiziksel zorlanma, hafif öfke ya da konsantrasyonu ifade eder (görsel 4.4).
Sadece ağzın kare şeklinde aralanması ise öfke içermeyen bir bağırma sırasında ortaya çıkabilir (görsel 4.5). Diğer duygularla karıştığında öfke daha zayıf bir şekilde gösterilir ve genellikle kaş-göz kapağı bölgesinde ortaya çıkar. Kaşlar ve göz kapakları öfke, ağız şaşkınlık pozisyonundaysa kafa karışıklığı yaratan bir şaşkınlık ya da şaşkınlık-öfke karışımı hissediliyor olabilir (görsel 4.6).
Kaşlar ve göz kapakları öfke, ağız korku pozisyonundaysa korku-öfke karışımı hissediliyordur ve burun delikleri genişler (görsel 4.7). Tiksinme-öfke ise en yaygın ortaya çıkan karışımdır ve bu duygular hissedildiği sırada kaşlar ve göz kapakları öfke, ağız tiksinme ya da aşağılama pozisyonunu alır (görsel 4.8).
Mutluluk
Mutluluk, zevk ve heyecanla karıştırılmamalıdır çünkü bunlar tamamen farklı kavramlardır. Zevk ve heyecan, mutluluğun 4 farklı ortaya çıkış yolundan ikisidir. Bir insan bir aktiviteden zevk aldığında, heyecan verici bir olay yaşadıktan sonra, rahatsızlık veren bir şeyden kurtulduğunda ya da zihninde bulunan kendi yansımasını geliştiren eylemler yaptığında mutlu olabilir. Her insan bu 4 yolu aynı anda kullanmaz zira bazı kişilerde bu yollar inançlar, alışkanlıklar ya da imkansızlıklar nedeniyle kapalı olabilir.
Baskılanmamış ve saf bir mutluluk sırasında dudakların kenarları yukarı ve geriye doğru çekilir, yanaklar kaldırılır, alt göz kapağının altındaki deri yükselir ve burada çizgiler oluşur (görsel 5.1.1 ve 5.1.2). Dudaklar ve yanakların hareketi nasolabial kıvrım denilen burun ve dudak kenarları arasındaki kırışıklığı yaratır, ayrıca bazı insanlarda görsel 5.1’de olmayan göz kenarında çatallı kırışıklar belirir.
Gerçek mutluluk gülümsemesiyle sahte gülümseme arasındaki fark orbicularis oculi denen göz kapağını çevreleyen kas sayesinde ortaya çıkar. Fark çok belirgin olmasa da görsel 5.1.1 ve 5.1.2’deki gerçek gülümsemelerde gözler görsel 5.2’dekinden daha kısık gözükür.
Mutluluk diğer duygularla karışım halinde ifade edildiğinde yüzün alt kısmında gözlemlenir. Kaşlar ve göz kapakları şaşkınlık, ağız mutluluk-şaşkınlık pozisyonu arasında yarı açık bir haldeyse tahmin edilebileceği gibi mutluluk-şaşkınlık karışımı ifade edilir (görsel 5.3). Kaşlar ve göz kapakları şaşkınlık, alt yüz tam gülümseme halindeyse birey kendisini şaşırtan olayın aynı zamanda mutluluk verdiğini bilinçli olarak ifade ediyordur (görsel 5.4).
Kaşlar ve göz kapakları öfke, alt yüz mutluluk pozisyonunda ise öfkeden zevk alındığı ya da karşıdakine üstünlük sağlamaktan zevk alındığı anlamları çıkar (görsel 5.5). Kaşlar ve göz kapakları korku, yüzün alt kısımları mutluluk pozisyonunda ise mutluluk korkuyu maskelemek için gösteriliyor ya da birey korkusundan zevk alıyor olabilir (görsel 5.6).
Yanaklar kaldırılmış, alt göz kapağı yukarı itilmiş ve ağız aşağılama pozisyonunda ise alaycı ve aşağılayıcı bir mutluluk ifade edilir (görsel 5.7). Ayrıca gülümseme sıklıkla korku ve öfke hissedildikten sonra bu duygulara bir yorum niteliğinde ortaya çıkar. Öfkenin ardından gülümsemek çok ciddi bir durumun olmadığını ve bireyin saldırgan bir davranışta bulunmayacağını gösterir, korkunun ardından gülümsemek ise olayla başa çıkılabileceğini ifade eder.
Üzüntü
Üzüntünün aşırı yoğun yaşandığı durumlarda ağlama ve feryat etme gibi işitsel semboller de kullanılır, bu yüzden anlaşılması kolaydır. Üzüntü genellikle fiziksel ya da psikolojik bir kayıp yaşandığında hissedilir.
Bastırılmamış ve saf üzüntü sırasında kaşların iç köşeleri havaya kalkar ve bazen birbirine çekilebilir, üst göz kapakları hafifçe indirilir, yanaklar kaldırılır (bu hareketle alt göz kapakları yukarı itilir) ve dudakların kenarları aşağı doğru çekilir (görsel 6.1). Dudakların aşağı çekilmesi onların titremesine neden olabilir.
Üzüntü sırasında, özellikle utanç ve suçluluk da hissediliyorsa, genelde gözler aşağı bakar. Kaşlar ve üst göz kapakları üzüntü pozisyonundayken yüzün kalanı hareketsizse bu ifade hafif ya da kontrol edilen üzüntü anlamına gelir (görsel 6.2).
Sadece ağız üzüntü pozisyonundaysa surat asma, meydan okuma ya da hafifçe sıkıntı çekme anlamları çıkarılabilir (görsel 6.3). Üzüntü-korku karışımı hissedildiği sırada kaşlar ve üst göz kapağı üzüntü pozisyonuna, ağız korku pozisyonuna gelir (görsel 6.4).
Kaşlar ve göz kapakları öfke, ağız üzüntü pozisyonundaysa (görsel 6.5) ya da kaşlar ve üst göz kapakları üzüntü, ağız öfke pozisyonundaysa (görsel 6.6) öfke-üzüntü karışımı ifade edilir.
Üzüntü-tiksinti karışımında kaşlar ve üst göz kapakları üzüntü pozisyonuna, yüzün alt kısmı ise tiksinti pozisyonuna gelir (görsel 6.7). Son olarak kaşlar ve üst göz kapakları üzüntü pozisyonundayken ağız gülümseme pozisyonunda ise özlenen bir mutluluk hatırlanmıştır, birey üzüntüyle başa çıkmaya çalışıyordur ya da onu mutlulukla maskelemeye çalışıyordur (görsel 6.8).
Bireyler kültürel ya da bireysel normlar nedeniyle hissettikleri bu 6 duyguyu ve türevlerini her zaman çevreye yansıtmak istemeyebilirler. Bu istek doğrultusunda çevredeki bireyleri yanıltmak için yüz ifadeleri yoluyla kullanılan üç farklı aldatma tekniği vardır: yansıtılan duygunun yüzdeki yoğunluğu değiştirilebilir, başka bir duygu gerçeğinin yerine gösterilebilir ya da hissedilen ve gösterilen duygunun ardından ona yorum olarak başka bir yüz ifadesi takınılabilir. Ekman'ın yüz aldatmacaları adını verdiği bu aldatmacalar birkaç sebepten ötürü tamamen başarılı olamaz zira bu aldatmacalara başvurulduğunda başvuran kişinin yüzünde hissedilen gerçek duyguyu işaret eden bazı sızıntılar ve aldatmacanın uygulandığını belirten ipuçları kaçınılmaz olarak ortaya çıkmaktadır. Bu sızıntıları özetlemek gerekirse:
Gerçek duygu sahte bir duygu gösterilerek maskelenmeye çalışılıyorsa bu maske genelde yüzün alt kısmında ortaya çıkar çünkü kaşları ve göz kapaklarını isteğe göre kullanmak daha zordur. Üzüntü kaş-göz kapağı ve korku kaş-göz kapağı pozisyonları bu duygular için güvenilir ipuçlarıdır, isteğe bağlı ortaya çıkmaları neredeyse imkansızdır.
Öfkede ise alt göz kapağının gerginliği gerçek öfkeyi sahtesinden ayırır.
Son olarak gülümseme hem gerçek duyguyu maskelemek hem de öncesindeki duyguya yorum amacıyla kullanılır ve kaş-göz kapağı bölgelerine bakarak gerçekliği ayırt edilebilir.
Yukarıdaki bilgileri günlük hayatta kullanabilmek için pratik yapmanız gerekebilir. Konu hakkında daha fazla bilgi öğrenmek isterseniz kaynakçaya bakabilirsiniz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 13
- 5
- 5
- 4
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Paul Ekman, et al. (1975). Unmasking The Face: A Guide To Recognizing Emotions From Facial Expressions. ISBN: 0-13-938183-X. Yayınevi: Prentice Hall.
- Paul Ekman. (2019). Darwin And Facial Expression: A Century Of Research In Review. ISBN: 188353688X. Yayınevi: Malor Books.
- Paul Ekman. (2019). Emotions Revealed: Recognizing Faces And Feelings To Improve Communication And Emotional Life. ISBN: 0805072756. Yayınevi: Henry Holt and Co..
- P. Ekman. Micro Expressions. (21 Ekim 2021). Alındığı Yer: Paul Ekman Group | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 17:20:59 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/7555
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.