Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 19 Aralık 2016 2 dk.

1976 - 2007 yılları arasında yaşayan ve doğumundan sadece 1 sene sonra Arizona Üniversitesi, Harvard Üniversitesi ve Brandeis Üniversitesi tarafından üzerinde davranış, dil ve zeka araştırmaları başlatılan Alex isimli papağan, hayatı boyunca 100'den fazla kelime öğrenmiştir. Alex'in baş araştırmacısı olan hayvan psikologu Irene Pepperberg, Alex'in hiçbir zaman "dil kullandığını" iddia etmemiştir ve sadece iki yönlü iletişim kurabildiğini ileri sürmüştür.

1999 yılında yapılan bir analize göre Alex, 50'den fazla nesneyi ayırt edebiliyor, 6'ya kadar sayabiliyor, 5 farklı şekilde sunulan 7 ayrı rengin farkına varabiliyor; "daha büyük", "daha küçük", "aynı", "farklı", "üzerinde", "altında" gibi sözcüklerin anlamlarını biliyor, Piaget Dil Testi'ni geçebiliyor, deneyler sırasında kandırıldığında öfke ve şaşkınlık gösterebiliyordu. Örneğin Alex, kendisine bir anahtar gösterildiğinde hangi renk ve şekilde olursa olsun onu tanımlayıp tarif edebiliyor ve diğer anahtarlardan farklarını belirtebiliyordu. 

35
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Mert Karagözoğlu
Çeviren 10 Haziran 1 sa.

Randy Haas, Peru'da bulunan And Dağları'nda 9 bin yıl önce ölmüş ve av malzemeleriyle gömülmüş bir insanın iskeletine rastlar. İskelet, genç bir kadına aittir ve beraberinde bazı sorular getirir; insanlık tarihi boyunca gerçekten yalnızca erkekler mi avlanmıştır?[1]

Daniel Miller, Brezilya, Kamerun, Şili, Çin, İrlanda, İtalya, Japonya, Doğu Kudüs ve Uganda dahil olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde insanların akıllı telefonlarını nasıl kullandıklarını araştıran küresel bir araştırma ekibinin bir üyesidir. Araştırma, akıllı telefonların farklı kültürel bağlamlarda yerine getirdiği fonksiyonları aydınlatmayı hedeflemektedir. İrlanda'ya odaklanan Miller da akıllı telefonlarımızın bireysel bir avatara dönüştüğünü; telefonu kullanan kişinin sosyal kimliğinin ifade edilmesinde ve canlandırılmasında rol oynadığını öne sürer.[2]

28
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 13 Temmuz 2013 1 dk.

Bu araştırmadan sonra erkekler jilete uzanmadan önce iki defa düşünebilirler. Yeni yapılan bir araştırma "ağır kirli sakal" düzeyinde, yani seyrek olmayacak miktarda; ancak çok uzun olmayacak kadar uzunluktaki kirli (biçim verilmemiş) sakalın çekiciliğinin, diğer sakal/bıyık tiplerine göre ortalamada en üst düzeyde olduğunu gösteriyor. Bu uzunluk yaklaşık olarak, görselde gösteriliyor. 

Bir diğer tabirle bu uzunluğu ortalama bir erkekte eğer "hafif kirli sakal" 5 gün kesilmemiş sakal olarak tanımlanıyorsa, "ağır kirli sakal" 10 gün kesilmemiş sakal olarak tanımlanıyor. Yaklaşık olarak aşağıdaki gibi de görünebiliyor. 20 gün ve bundan daha uzun süre kesilmemiş sakallar ise "tam sakal" olarak tanımlanıyor.

26
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Emir Akbaş
Emir Akbaş
99K UP
Bilime meraklı bir genç... 2 gün önce Sen de Cevap Ver

Ne kadar modern fiziğimizin temelleri bu iki teoriyle ayakta kalıyorsa da evreni anlama bakımından ikisi farklı dilleri konuşurlar. Newton Fiziği ile birlikte Genel görelilik evreni tamamen deterministik yönden açıklar. Bir cismin belirli özelliklerini bilirseniz onun sonraki zamanlardaki hallerinide basitçe hesaplayabilirsiniz. Temel olması açısından X=V.t( yol=hız.zaman) gibi formülleri ve dahasını kullanarak hesaplamalar yapılabiliyor. Ancak kuantum dünyası mağlesef bu kadar cömert ve anlaşılabilir değil. İşin içine olasılıklar ve belirsizlikler giriyor. Mesela bir atomun etrafında dönen bir elektronun konumunu kesin olarak belirleyemiyoruz. Çünkü bir şeyin hangi zamanda hangi konumda olacağını kestirmek için o şeye gönderdiğiniz fotonun onunla etkileşime girmesi gerekir. Ama elektron o fotonla "etkileşime" girdiğinde konumu,hızı ve momentumu değişir ve biz gözlemleyene kadar elektron beklediğimizden başka zamanda başka yerde olur. Bunları aynı anda tam olarak belirleyemeyiz ve buna Heisenberg Belirsizlik İlkesi denir.

Ne kadar her iki teorininde kendi alanlarında güzel açıklamaları olsada işler uç noktalarda tam bir kaosa dönüşüyor. Karadeliklerin merkezlerindeki tekillikte veya Büyük Patlama anında olduğu gibi. Genel görelilik tarafında karadelikler muazzam kütleçekimi sayesinde uzay-zamanı öylesine büker ki bu bükülme karadeliklerin merkezinde sonsuz bir yoğunluğa ve kütleye sahip bir noktaya bir tekilliğe dönüşür. Ama Genel görelilik bu tekillikteki fiziği ve sonsuzluğu açıklayamaz. Kuantum mekaniğide bu tür durumlarda net bir cevaba sahip değildir. Bundan dolayı teklliğin var olmayabileceği de bir ihtimal diyebiliriz.

Ayrıca bilgi paradoksu gibi beyin yakan durumlarda vardır ki yine her iki teori bu noktada kesin olarak çakışır. Genel göreliliğe göre bilgi olay ufkunu geçtikten sonra tekilliğin sonsuz yoğunluğu etkisiyle yok olur veya anlamını yitirir. Ancak kuantum mekaniğinin temel şartı bilginin her fiziksel halde korunması gerektiğidir. Bilgi yok olmuyorsa bile Hawking Radyasyonu ile ve bundan kaynaklı karadeliğin buharlaşmasıyla birlikte arta kalan kuantum atıkta veya radyasyonda bilginin korunuyor olabileceğidir. Ancak karadeliklere bu Hawking radyasyonuyla teoride trilyonlarca yıl sonraki buharlaşmasından sonra ne olacağı bile meçhul. Karadelik bir şekilde bu devasa zaman diliminde yuttuğu bilgiyi ve zamanı buharlaşma esnasında bir tür "Büyük Patlama" ile de evrene geri getirebilir. Tabi bu bir spekülasyondan ibaret. Eğer ilerde bu iki teoriyi Kauntum Kütleçekimi altında bir araya getirirsek bu soruların hatırı sayılır kısmına cevap bulmuş olacağız. Umarım o günleri de görürüz. O zamana dek bu konular üzerine kafa yormak en azından kendimce zevkli ve uğraşması güzel şeyler:)

Tüm Reklamları Kapat

3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Cem Ergünay
Çeviren 17 saat önce 6 dk.

Büyük gıda şirketleri ve yatırımcılar, Ozempic ve diğer benzer kilo verme ilaçlarının milyonlarca insana ulaşmasını, Amerika'nın diyet endüstrisini altüst etmesini ve tüketicilerin nasıl besleneceği konusunda yeni sorular ortaya çıkarmasını sessizlikle izliyorlar.

Campbell Soup'tan Conagra Brands'e gıda üreticilerinin yöneticileri, ekiplerin tüketici davranışlarını değerlendirmeye ve bu davranışlara nasıl karşılık vereceklerine dair beyin fırtınası yapmaya başlamasıyla birlikte yatırımcılardan ilaçların potansiyel etkisi hakkında sorular almaya başladıklarını söyledi.

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Sude Şahin
Sude Şahin
22K UP
İnceleyen4 6 gün önce
Herkese merhaba. Filmi az önce bitirmişken taze bir inceleme yazmak istedim. Bishal Dutta'nın yönettiği bu film korku/gerilim kategorisinde izleyicisiyle buluşuyor. 2023 Aralık ayında sinemaya çıkmış. Ben biraz geç kalmışım izlemek için anlaşılan.
Konusundan bahsedecek olursam: Amerika'da yaşayan ve Hindistan'dan gelen Samidha'nın lisede arkadaşlarıyla kurduğu ilişkiler yolunda gitmektedir. Geçmişteki kurduğu arkadaşlıklarına yenisini eklemeye çalışırken çocukluk arkadaşı olan Tamira ise oldukça kötü durumdadır. Arkadaşına yardım etmeye çalışan Samantha , işleri daha kötü bir hale getirerek iblisi serbest bırakır ve hem arkadaşını kurtarması hem musallat olan iblisten kurtulması gerekir. İçimdeki Şeytan (it lives inside) , çocuklara anlatılan korku hikayelerinin sadece hikayeler ile kalmadığını gösteren bir film oldu.
Korku/gerilim izlemeye düşkün biri olarak bu film beni ne yazık ki pek etkileyemedi. Musallat olan iblisin görüntüsü ya da ana karakterin kabuslarının pek de korkutmaması da bu fikre ulaşmamı sağlamış olabilir. Bir de gerilim yaratacak sahneler daha uzun soluklu olup müzikleri ile daha fazla etkileyebilirdi. Neyse bu haliyle 4/10 puan verebilirim. Kafa dağıtmak için tercih edilebilir.
9.0/10
(6 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : It Lives Inside
Yönetmen: Bishal Dutta
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sudaki Gezegen Çizgileri

Bu çizgilere sebep olan şey ne? Gökyüzündeki nesneler kimi zaman su üzerinde çizgiler oluşturacak şekilde yansırlar. Peki ama neden? Eğer su yüzeyi pürüzsüzse yansıyan nesneler de kendi görüntülerine benzer şekilde noktalar hâlinde görünürler. Ancak su dalgalı ise bu nesnelerden gelen ışığın su yüzeyinden yansıyarak size ulaşacağı birçok farklı yer var demektir ve bu yansımalar da nihayetinde bir araya gelerek genellikle bir çizgi oluştururlar. Bu fenomen, Güneş'in doğuşundan hemen sonraki ve batışından hemen önceki anlarda sıkça gözlemlenmektedir. 25 Nisan 2025'te İspanya'nın İbiza kentinden çekilen bu fotoğrafta, batmakta olan Ay ile onun yukarısındaki Venüs ve sağındaki hayli soluk Satürn'ün hem doğrudan hem de Akdeniz'den yansıyan çizgiler hâlinde bir araya gelerek oluşturdukları manzarayı görüyoruz. Sağ taraftaki diğer çizgiyse bir kayanın üzerinden saçtığı parlak ışığıyla geçen gemileri uyaran bir deniz fenerine ait.

5 Mayıs 2025 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı ve Telif Hakkı: Jose Antonio Hervas
Çeviren: Osman Akman
Çeviri Editörü: Tolunay Dündar

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Tüm Reklamları Kapat
Ece Müker
Ece Müker
496K UP
1 gün önce
4 Mayıs 2025’te yayımlanan yeni bir araştırma, evrendeki altın, platin ve uranyum gibi ağır elementlerin kökenine dair çarpıcı bulgular ortaya koydu. Bilim insanları, magnetar adı verilen son derece manyetik nötron yıldızlarının devasa patlamaları sırasında bu değerli metallerin saniyeler içinde oluştuğunu keşfetti . 

Magnetarlar, Güneş’ten daha büyük kütleli yıldızların süpernova patlamaları sonrası geriye kalan, inanılmaz yoğunlukta ve güçlü manyetik alanlara sahip nötron yıldızlarıdır. Bu yıldızlar zaman zaman “yıldız depremleri” (starquake) geçirerek, yüzeylerinde çatlaklar oluşturur ve bu da X-ışını ve gama ışını patlamalarına neden olur . 

Araştırmacılar, bu patlamaların saniyeler içinde gezegen büyüklüğünde altın, platin ve uranyum üretebileceğini belirtti . Bu süreç, “r-prosesi” olarak bilinen hızlı nötron yakalama reaksiyonlarıyla gerçekleşiyor ve bu da daha önce sadece süpernova patlamaları veya nötron yıldızı birleşmeleriyle ilişkilendiriliyordu.

Bu bulgular, galaksimizdeki ağır elementlerin yaklaşık %10’unun magnetar patlamalarıyla oluşmuş olabileceğini gösteriyor . Ayrıca, bu patlamalar sırasında oluşan metallerin uzaya saçılarak yeni yıldız sistemlerinin ve gezegenlerin oluşumuna katkı sağladığı düşünülüyor. 

Bu keşif, evrendeki ağır elementlerin kökenine dair anlayışımızı derinleştiriyor ve magnetar patlamalarının kozmik element oluşumundaki rolünü vurguluyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı İzmir Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 19 saat önce İzmir₺200,0011 Mayıs
Nöropedagoji ve Nöroplastisite
11 Mayıs 2025 17:00 tarihinden 11 Mayıs 2025 18:00 tarihine kadar.

🧠 Nöropedagoji ve Nöroplastisite
📅 11 Mayıs 2025 Pazar
🕔 17.00 - 18.00
📍 Laika Coffee & Culture, Karşıyaka

Beyin nasıl öğrenir, nasıl değişir?
Eğitim ile nörobilim kesiştiğinde karşımıza çıkan en heyecan verici alanlardan biri: Nöropedagoji.
Bu etkinlikte, beynin yapısal ve işlevsel olarak nasıl değişebileceğini; öğrenmenin sinir sistemi üzerindeki etkilerini ve bu bilgilerin eğitimde nasıl kullanılabileceğini konuşacağız.

🎙️ Konuşmacı: Lokman Topbaş, M.A.
(Ege Üniversitesi Eğitim Bilimleri Yüksek Lisans Öğrencisi, Felsefe Lisans Öğrencisi)

📌 Etkinlik ücretlidir. Bir bilet 200 TL'dir. 30 kişilik kontenjan vardır.

Devamını Göster
2
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
496K UP
Eseri Ekleyen 4 gün önce Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Haluk Ertan
Haluk Ertan
75K UP
Yazar 5 Eylül 2020 55 dk.

“Abiyogenez” üzerine yazmaya karar veren kişi oldukça zor bir işe kalkıştığını bilir. Çünkü, cansız maddelerden canlının oluşum sürecini tanımlayan kavram, bilimin en önemli ama aynı zamanda en karmaşık araştırma alanı olan “Yaşamın (canlılığın) Kökeni” konusunun merkezinde yer alır. Bundan dolayı, sözlü olsun yazılı olsun bütün kültür tarihi boyunca insanlık, bu sorunla ilgili sayısız çeşitlilikte bilgi ve düşünce ortaya koymuştur ve bu uğraş günümüzde de devam etmektedir.

Deneysel bilimin güçsüz olduğu antik dönemlerde, “Nereden geliyoruz?” sorusuna yanıt bulma ihtiyacını, kadim inançlar ve folklorik efsaneler karşılamıştı. Daha sonra tek tanrılı göksel dinlerin dogmaları ve felsefe devreye girdi. Binlerce yıllık bu entelektüel çabanın ortaya koyduğu devasa külliyat, insan bilincini derinden etkiledi ve bu etkinin hâlâ sürdüğü herkesin bildiği bir gerçek. Başka bir anlatımla, ele alınan konu, efsanelerin, mitolojinin, dogmaların, safsataların, önyargıların gerçek sanıldığı ve çağdaş bilimin henüz yeni araştırdığı bir alanda kalem oynatmaktır. Fakat öte yandan, bilimin açıklayamadığını hiçbir şeyin açıklayamayacağı gerçeği bizlere, yaşamın yani canlının kökeniyle ilgili bilimsel bulguları toplumla paylaşma yükümlülüğü veriyor.

284
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Buğra Ünal
Seslendiren 24 Haziran 19:49
Buğra Ünal & Meriç Öztürk - Apple Intelligence AB ülkelerinde olmayacak - Kaspersky ABD'de yasaklanıyor - TikTok'ta Hitler'in ayak sesleri
22
Ecrin Güvenaltın
2 gün önce
yağ tayini yapmak için bir kağıt havlu yeterlidir 
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Oneaboveart .
Oneaboveart .
21K UP
İnceleyen10 22 Ocak 2024
Bilgiyi felsefi yönden müthiş bir diksiyonla anlatan, dinlediğinizde kendinizi ve çevrenizi daha iyi yorumlayacağınız bir youtube kanalı. Bence bu mecradaki en büyük nimetlerden biri
Youtube Kanalı
9.7/10
(561 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
13
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 18 Temmuz 2022 40 dk.

Irk, belli bir toplum içindeki insanları, sahip oldukları fiziksel veya sosyal niteliklere göre kategorilere ayırmakta kullanılan bir kavramdır.[1] Ancak bugüne kadar birçok farklı ırk tanımı da yapılmıştır; bunlardan bazıları şöyle sıralanabilir:[2]

Irk tanımıyla ilişkili olarak görülen, hatta birçok durumda eş anlamlı olarak kullanılan etnik köken veya etnik grup kavramıysa şu şekillerde tanımlanmaktadır:

250
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim haberlerimizi ve diğer yazılarımızı Google Haberler'de görmek için bizi takip etmeyi unutmayın.

1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sizden Gelenler
İçinde merak kıvılcımları olan ama yaşadığı çevreden dolayı bazı ön yargılara sahip bir gençtim. Merak duygum üstün gelmeye başladığında ve bazı şeyleri araştırmaya başladığımda Evrim Ağacı oradaydı. Bana bilimin nasıl çalıştığını, bilimsel gerçekleri, eleştirel düşünceyi öğretti. Merak duygumu ve bilim sevgimi körükledi. Beni karanlıktan çekip aldı. Beni resmen yetiştirdi! Şimdi o kız temel bilim okuyor ve ileride bilim yapacak olmanın heyecanıyla yanıp tutuşuyor! O gün orada olmasaydınız ne olurdu bilmiyorum. Başta kurucunuz Çağrı Mert Bakırcı olmak üzere Evrim Ağacı'nın her aşamasında emeği geçen herkese minnettarım, iyi ki varsınız ❤. İyi ki doğdun Evrim Ağacı, nice 10 senelere!
İnceleme
Sude Ak
Sude Ak
21K UP
İnceleyen 2 gün önce
İçimdeki Şeytan, atmosferiyle hemen içine çeken, psikolojik gerilimi dozunda veren bir yapım. Karakterin içsel çatışmaları ve bastırılmış duyguları izleyiciye geçiyor, özellikle bazı sahneler gerçekten rahatsız edici bir gerçeklikle yansıtılmış. Ancak zaman zaman hikâye dağınık ilerliyor ve derinliği hissettiren o atmosfer, birkaç bölümde yüzeyde kalıyor. Yine de finalde bıraktığı o sorgulama hâli, diziyi izlemeye değer kılıyor. Hem karanlıkla yüzleşmek isteyenler hem de sadece bir gerilim arayanlar için farklı bir deneyim sunuyor. Kendi iç dengesi, atmosfer başarısı ve oyunculuk performansı açısından İçimdeki Şeytan ortalamanın üstünde bir yapım. Ancak anlatımda zaman zaman kopukluklar ve tempo sorunları olduğu için genel denge biraz sarsılıyor.

Bu yüzden 10 üzerinden 6 puan veririm.
Etkileyici ama her izleyiciye hitap edecek kadar tutarlı değil.
9.0/10
(6 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : It Lives Inside
Yönetmen: Bishal Dutta
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Öne Çıkan EtkinlikKültürel Etkinlik
Evrim Ağacı Ankara Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 3 gün önce Ankara₺3.800,0017 Mayıs
Çatalhöyük/Konya, Taşkent Fosil Arazisi Gezisi
17 Mayıs 2025 06:30 tarihinden 18 Mayıs 2025 20:00 tarihine kadar.

Evrim Ağacı Ankara Topluluğu gezi serisinin ikinci gezisinde Çatalhöyük/Konya, Taşkent Fosil Arazisine gidiyoruz!

Çatalhöyük arkeolojik alanı günümüzden 8000 yıl öncesine tarihlendirilmekte ve insanlık tarihi açısından tarım devrimi, kent yaşamı ve hayvanların evcilleştirilmesi gibi konularda eşsiz sanatsal ve kültürel eserler barındırmaktadır.

Konya Arkeoloji Müzesinde Çatalhöyük ve Konya çevresinden ve Antik Roma dönemine ait eserler bulunmaktadır. 

Konya kent merkezi ise Selçuklu başkenti olması nedeni ile hem mimari hem de Anadolu kültürel bağlamında gezilecektir. 

Taşkent Fosil Arazisinde Permiyen döneminde, yaklaşık 252 milyon yıl önce yaşamın %95'inin silindiği Dünya'nın en büyük yok oluşunun izlerini görebileceğimiz Dünya'daki 10 noktadan biri olan Taşkent fosil yatağı yer almaktadır.



Bilim ve tarihi bir araya getiren bu gezimizde siz de kaşiflerimiz arasında yer alın.

Gezide, Dr. Babür Erdem ve Timuçin Alp Aslan, MA. hocalarımız bulunacaktır.

Evrim Ağacı Ortak Kurucusu olan Dr. Babür Erdem, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Biyolojik Bilimler Bölümü’nde doktorasını tamamlamıştır. Araştırma alanları davranış biyolojisi, hesaplamalı biyoloji ve evrimsel biyolojidir. Bu konularda yayımlanan çeşitli makaleleri vardır. Ayrıca TÜBİTAK destekli projelerde yürütücülük yapmış ve birçok projede yer almıştır. Şu anda ODTÜ Robotik ve Yapay Zekâ Merkezi’nde araştırmacı olarak çalışmaktadır.

Timuçin Alp Aslan, M.A., Orta Doğu Teknik Üniversitesi Tarih bölümünden lisans derecesini almıştır. Bologna Üniversitesi’nde Latince, Koç Üniversitesi Kapadokya Okulu, Nümizmatik okulu ve Çevresel Arkeoloji programları gibi uluslararası etkinliklerde yer almıştır. Ankara Çayyolu Höyük, Muğla – Milas Labraunda antik kutsal alanı ve Yunanistan’da Büyük İskender’in ilk başkenti Pella’da alan çalışmalarında bulunmuştur. Turist rehberliği alanında yüksek lisans derecesi vardır.

Devamını Göster
2
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close