Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Tüm Reklamları Kapat
Sema Tezel
Seslendiren 21 Ocak 2024 3:32
Meşhur soruyu bilirsiniz: "Bir kilo demir mi ağırdır, bir kilo pamuk mu?"Bu soru geldiğinde, şöyle bir gerindikten sonra gururla cevap veririz:...
51
Mehmet Ali Döke
Çeviren 19 Ekim 2016 12 dk.

Canlılar doğaları gereği rekabetçidir; fakat işbirliği de yaygındır. Genler, genomlarda işbirliği yaparlar; hücreler, dokularda işbirliği yaparlar; bireyler, toplumlarda işbirliği yaparlar. İçlerinde toplu eylemin bireyler arasındaki işbirliğinden doğduğu hayvan toplumları yüksek düzeyde toplumsal karmaşıklık sergilerler. Bu gibi toplumlar yalnızca böcekler, memeliler ve kuşlar arasında yaygın olmayıp amip gibi basit türlerde bile görülürler (Görsel 1).

Hayvan toplumları yapı bakımından üreme yetisine sahip tek bir dişinin yüzlerce, binlerce, hatta milyonlarca kısır işçi tarafından desteklendiği tümtoplumsal (ösosyal) böcek kolonilerinden bir veya daha çok üreyen birey ile az sayıda üremeyen bireyden oluşan ve işbirliği yaparak üreyen omurgalı topluluklarına kadar değişiklik gösterirler. Toplu halde yaşayan türlerin çeşitliliği göz önüne alındığında neden bazı türler karmaşık toplumlar oluşturur da onlarla yakın akraba olan diğer türler oluşturmazlar? Bu toplumlar içinde neden bazı bireyler üremeye yatkınken diğerleri kendi üreme çabalarını erteleyip başkalarının yavrularını yetiştirmeye yardımcı olurlar? Bu ve başka soruların yanıtlarını belirlemek, toplulukların nasıl ve neden oluştuklarını ve topluluklar içerisinde bireylerin davranışsal rollerinin nasıl belirlendiğini düşünmeyi gerektirir. 

62
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 20 Ekim 2018 15 dk.

Beynimizi çok kapsamlı ve gelişmiş bir bilgisayar olarak düşünmeye meyilliyizdir. Çünkü tıpkı bir bilgisayar gibi, etraftan gelen verileri toplar, belli bir merkezde işler ve genler ile çevrenin belirlediği bir altyapı çerçevesinde bu uyaranlara uygun bir cevap üretir. Örneğin ateşe dokunmaktan uzak durur, yemek arar, üremeye çalışır, su peşinde gideriz. Bu yaklaşım öyle yaygındır ki, New Scientist dergisinin 18 Ekim 2018 tarihli bir yazısının başlığı şöyle der: "Beyniniz, 100 milyar mini-bilgisayarın bir arada çalışması gibidir!"

Buna karşılık bazı psikolog ve sinirbilimciler (ve kimi zaman bilgisayar bilimciler de), beynimizin bir bilgisayar olamayacağını, bunun aşırı basite indirgenmiş ve düpedüz yanıltıcı bir metafor olduğunu söylemekte. Bu yazının okurlarının, beynin bilgisayar metaforuna alışık olduğunu tahmin ettiğimizden, tersten başlayalım ve beynin neden bir bilgisayar olmadığı iddiasını anlamak için, Kaliforniya'daki Amerikan Davranışsal Araştırma ve Teknoloji Enstitüsü'nden psikolog Dr. Robert Epstein'in şu sözlerine kulak verelim (makalesinin tamamına Türkçe olarak buradan erişebilirsiniz):

151
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Ahmet Efe Serdar
Çeviren 12 Temmuz 2019 3 dk.

Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü’ndeki (NIST) fizikçiler, kuantum mantık işlemi olarak bilinen bir bilgisayar komutunu iki ayrık iyon (elektrikle yüklü atomlar) arasında ışınladılar ve kuantum bilgisayar programlarının verilen görevleri geleceğin büyük ölçekli kuantum ağlarında nasıl gerçekleştirebileceğini gösterdiler.

Kuantum ışınlama, veriyi, birbirinden tamamen izole edilmiş olsalar bile (iki ayrı binanın bodrumlarında bulunan iki kitap gibi), bir kuantum sisteminden (örneğin bir iyon) diğerine (örneğin bir ikinci iyon) aktarır. Işınlamanın gerçek hayattaki formunda, tüm insanları uzay gemisinden gezegene ışınlanabildiği Star Trek versiyonunun aksine, maddeler değil sadece kuantum bilgisi aktarılır.

59
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sevcan Aslan
Sevcan Aslan
172K UP
Yazar 4 Şubat 2021 3 dk.

Molibden, Mo sembolü ile gösterilir ve atom numarası 42’dir. Molibden, doğada serbest olarak bulunmaz; sadece minerallerde çeşitli oksidasyon durumlarında bulunur. Gri gümüşi bir metal olan element, periyodik tabloda altıncı en yüksek erime noktasına sahip elementtir. Alaşımlarda kolayca sert, kararlı karbürler oluşturur ve bu nedenle elementin dünya üretiminin çoğu (yaklaşık %80), yüksek mukavemetli alaşımlar ve süper alaşımlar dahil olmak üzere çelik alaşımlarında kullanılır.

Saf haliyle molibden, Mohs sertliği 5.5 ve standart atom ağırlığı 95.95 g/mol olan gümüşi gri bir metaldir.[1][2] 2,623 °C (4,753 °F) erime noktasına sahiptir; doğal olarak oluşan elementlerden sadece tantal, osmiyum, renyum, tungsten ve karbonun erime noktaları molibdenden daha yüksektir.[3] Ticari olarak kullanılan metaller arasında en düşük termal genleşme katsayılarından birine sahiptir. [4]

Bionluk Logo yazarlarınca hazırlandı.
23
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Büşra İlcay Ve Meriç Öztürk
Büşra İlcay Ve Meriç Öztürk Seslendiren 2 gün önce 45:31
Meriç, IQ testlerinin geçerliliğine ikna oldu mu? Zeka testleri nasıl yapılıyor? Her topluma özel testler var mı? Hepsi ve daha fazlası Büşra İlcay'ın...
2
Ufuk Derin
Aktaran 3 gün önce 4 dk.

Texas A&M University'de jeobiyoloji ve sedimanter jeoloji alanında çalışan araştırma bilim insanı Dr. Michael Tice öncülüğünde Science Advances dergisinde yayınlanan bir çalışmada araştırmacılar, NASA'nın Perseverance aracının iniş yeri olan Mars'taki Jezero Krateri'nin jeolojik tarihi hakkında yeni bilgiler ortaya koydular.[1] Elde edilen bulgular, kraterin tabanının çeşitli demir açısından zengin volkanik kayalardan oluştuğunu gösteriyor. Bu kayalar, gezegenin uzak geçmişine bir pencere açıyor ve eski yaşam belirtilerini bulmak için şimdiye kadarki en iyi fırsatı sunuyor. Mars'ın yüzeyini inceleyen uluslararası bir ekibin parçası Dr. Tice şunları söylüyor:

NASA'nın en gelişmiş rover'ı olan Perseverance, 18 Şubat 2021'de Kızıl Gezegen'de antik mikrobiyal yaşam belirtilerini arayan Mars 2020 görevinin bir parçası olarak Jezero Krateri'ne inmişti. Rover'ın temel hedeflerinden biri, Kızıl Gezegen’de antik mikrobiyal yaşam izleri aramak ve gelecekte Dünya’ya getirilmek üzere Mars kayası ve regolitinden (kırık kaya ve toprak) çekirdek örnekleri toplamak. Dr. Tice gibi bilim insanları ise aracın üstün teknolojili ekipmanlarını kullanarak kayaların kimyasal bileşimini ve geçmiş yaşam ipuçları olabilecek bileşikleri inceliyor. Ayrıca Tice rover'ın kaya dokusu ve yapılarının ayrıntılı görüntülerini sağlayan yüksek çözünürlüklü bir kamera sistemine sahip olduğunu, bu sayede daha önce görülmemiş düzeyde yeni bilgiler topladıklarını belirtiyor. Tice şunları söylüyor:

6
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Berra Özkurt
6 gün önce
Selam! burada bir teorimi paylaşmak için buradayım. 

Konu:DÜNYA GERÇEKTEN KARASAL MI?

Herkes Dünya'nın karasal olduğunu biliyor ama bence değil. Çünkü uzayda Ay'a inerken hemen karasal bir zemine iniyoruz. Ama Dünya'ya inerken bir süre gaza (H2O) sonra karasal bir yere iniyoruz. Yani bu Dünya'nın ne karasal nede Gazsal olmadığını gösteriyor. 


Teorik buydu. Eleştirebilirsiniz. Şimdilik görüşürüz! 

0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak Albayrak
Burak Albayrak 4 gün önce Sen de Cevap Ver

Merhaba,

Nefret, oldukça karmaşık bir duygudur ve beyindeki çeşitli sinirsel devreler, nörotransmitterler ve hormonların etkileşimi sonucu ortaya çıkar. Nefretin doğrudan bir hormonal nedeni tanımlanmamış olsa da, belirli endokrin faktörlerin bu duygu durumunun deneyimlenmesi ve ifadesi üzerinde modülatör etkilere sahip olduğu düşünülmektedir. Bunlardan birkaçı aşağıdakileri içerir:

  • Testosteron: Testosteron, primatlarda ve diğer memelilerde, sosyal dominans ve rekabet ile ilişkilendirilmiştir. Nefretin davranışsal dışavurumları arasında agresif tepkiler yer alabildiği için testosteron seviyeleri, bu tür davranışsal eğilimlerin modülasyonunda dolaylı bir rol oynayabilir. Ancak, testosteronun doğrudan nedensel bir faktör olduğu yönünde kanıt yoktur.
  • Kortizol: Kortizol stres hormonudur nefret edilen bir kişi veya durumla karşılaşıldığında yoğun stres yaşanabilir ve kortizol seviyeleri yükselebilir. Bu, nefretin yarattığı psikolojik uyarılmalı bir parçasıdır ancak yine nedeni değildir.
  • Oksitosin ve Vazopressin: Hipotalamik-pituiter-adrenal (HPA) ekseninin son ürünü olan kortizol, birincil stres hormonudur. Nefret uyandıran bir uyaranla karşılaşma veya bu durumu ruminatif olarak düşünme, belirgin bir psikofizyolojik stres yanıtını tetikleyebilir ve plazma kortizol seviyelerinde artışa neden olabilir. Bu, nefretin eşlik ettiği otonomik uyarılma ve allostatik yük ile ilişkilidir, ancak duygu durumunun kendisinin birincil nedeni değildir.

Konuya ilişkin daha detaylı bilgi isterseniz eklediğim makalelere bakabilirsiniz.

Tüm Reklamları Kapat

Kaynaklar

  1. M. F. Mendez. (2023). A Brain Mechanism For Hate. American Psychiatric Association Publishing, sf: 262-263. doi: 10.1176/appi.neuropsych.20220121. | Arşiv Bağlantısı
  2. N. Herrero, et al. (2010). What Happens When We Get Angry? Hormonal, Cardiovascular And Asymmetrical Brain Responses. Elsevier BV, sf: 276-283. doi: 10.1016/j.yhbeh.2009.12.008. | Arşiv Bağlantısı
  3. A. Gray, et al. (2014). The Relation Between Dominance, Anger, And Hormones In Normally Aging Men: Results From The Massachusetts Male Aging Study.. Biopsychosocial Science and Medicine, sf: 375-385. doi: 10.1097/00006842-199107000-00003. | Arşiv Bağlantısı
  4. C. K. Peterson, et al. (2011). Anger And Testosterone: Evidence That Situationally-Induced Anger Relates To Situationally-Induced Testosterone.. American Psychological Association (APA), sf: 899-902. doi: 10.1037/a0025300. | Arşiv Bağlantısı
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Mayıs 2019 48 dk.

Uyku, birçok hayvan türünde ortak olarak paylaşılan bir özelliktir. 2012 itibariyle Türkiye’de doğan bebeklerin ömür uzunluğu beklentisi ortalamada 75 yıl civarıdır. Bu kadar yaşayacak insanların ortalamada 25 yıllarını gözleri ve algıları kapalı bir şekilde, uyku halinde geçireceklerini düşünürsek, uykunun türümüz için ne kadar önemli olduğunu fark etmek mümkündür. Sadece türümüz için de değil… Neredeyse beynin ilk evrimleştiği zamanlardan beri çeşitli uyku formları da canlılara eşlik etmiştir. Bu durumda, eğer ki evrimsel tarihimizi aydınlatmak, beyinlerimizin nasıl çalıştığını anlamak ve kendimizi daha iyi tanımak için uykunun nasıl evrimleştiğini ve neden var olduğunu anlamamız gerekmektedir. Günümüzde uykunun hem evrimine, hem de canlılardaki işlevine yönelik çok kapsamlı ve çok yönlü birçok araştırma yürütülmektedir. Bu yazıda, güncel uyku araştırmalardan bazı örnekler ve sonuçlar sunarak sizlere sadece uykuyu, evrimini ve hayatımızdaki yerini anlatmakla kalmayacağız; aynı zamanda uykuyla yakından ilişkilendirilen birçok ilginç konuyu (örneğin rüyaları, uyku sırasındaki düşme hissinin neden yaşandığını, vb.) en temel düzeyde ve basit bir dille anlatmaya çalışacağız. Umarım faydalı olacaktır.

Eğer ki uykuyu anlamak istiyorsak, öncelikle onu tanımlamamız gerekmektedir. Ancak biz insanlar da dâhil olmak üzere binlerce farklı hayvan türünün her gün saatlerce yaptığı bu davranışı tanımlamanın çok da kolay olmadığı görülecektir. Merriam-Webster sözlüğü uykuyu “gözlerinizin ve bilincinizin kapalı olduğu doğal dinlenme hali” olarak tanımlamaktadır. Bu daha ziyade halka yönelik ve bilimselliğe pek de ağırlık vermeyen bir tanımdır. Türk Dil Kurumu ise bu olguyu “Dış uyaranlara karşı bilincin, bütünüyle veya bir bölümünün yittiği, tepki gücünün zayıfladığı ve her türlü etkinliğin büyük ölçüde azaldığı dinlenme durumu” olarak tanımlamaktadır. Bu tanımın özellikle “her türlü etkinliğin büyük ölçüde azaldığı” kısmının aslında bir yanılgı ve hata olduğunu yazının ilerleyen kısımlarında göreceğiz. Bu hatadan biraz daha arındırılmış ve biraz daha bilimsel bir tanım, Macmillian tarafından basılan Öğrenciler İçin Sözlük’te bulunabilir: “Uyku, bilinç düzeyinin değiştiği, duyusal aktivitenin ve neredeyse tüm istemli kasların baskılandığı doğal olarak kendini tekrar eden bir durumdur.”

349
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Nərmin Davudova
İnceleyen10 21 Aralık 2023
Film çok güzel. İnsanların gerçekten de sadece beyaz ve ya sadece siyah olmadığını, bütün insanların grinin tonları olduğunu çok güzel bir biçimde yansıtmışlar. Aynı zamanda film bir çocuğun zorlu dönemlerde gösterdiyi psikolojik tepkisini de iyi bir şekilde yansıtmış. Ben beyendim. Tavsiye ederim
10.0/10
(8 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : A Monster Calls
Yönetmen: J.A. Bayona
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
15
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Yaşam Ağacı Gözlemi
Erim Başkütük
Gözlemi Yapan 6 gün önce Türkiye, Tekirdağ
Fotokapana takilan bir kurt
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 18 Ocak 2019
Hayatta, karmaşık her problem için açık, basit ve bir o kadar da hatalı bir yanıt vardır.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
20
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Söz
Halis Gönül
Alıntıyı Ekleyen 6 gün önce
Mürekkeple çarpışılan toplumsal anlaşmazlıklar kanlı iç savaşlarla sonuçlanmazdı.
Kaynak: Medya ve Demokrasi
9
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sizden Gelenler
Keşke on yıl önce sizinle tanissaydik
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close