Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
İnceleme
Haki Serhat Gün
İnceleyen 3 Mart
Şu ana kadar okuduğum en iyi romanlardan biri idi.
9.8/10
(26 Kişi)
Puan Ver
Birinci Kısım
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 3 Mayıs 2024 7 dk.

2023'ün Aralık ayında, yılın en büyük uluslararası iklim konferansı olan COP28'de katılımcılar, küresel ısınmayı durdurmaya yardımcı olmak için önümüzdeki birkaç yıl içinde fosil yakıtlardan yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş yapmayı kabul ettiler. Eğer tropik, kaynak zengini ülkeler karbon emisyonlarını sınırlandırarak sıcaklık artışlarını 1,5 santigrat derece ile sınırlandırmayı öngören Paris İklim Anlaşması hedeflerine ulaşmak istiyorlarsa, hidroelektriğe yatırım yapmak hiç de zor değil gibi görünüyor. Görünüşte kulağa harika geliyor: Hidroelektrik, bir türbini itmek için barajlı nehirlerden akan suya dayanıyor, böylece bir yandan megawattlarca güç toplarken, diğer yandan doğrudan herhangi bir emisyon üretmiyor.

Ancak hidroelektrik, düşündüğünüz kadar çevreci olmayabilir ve çevresel etkileri genellikle göz ardı edilmekte ya da sözde iklim taahhütlerinin anıtları olarak mega projeler başlatmaya ve mega yapılar dikmeye çok hevesli hükümetler tarafından daha da kötüleştirilmektedir.

22
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Itamar Shatz
Itamar Shatz
499K UP
Yazar 7 Kasım 2021 18 dk.

Kelime cambazlığı yapmak (İng: "equivocation"), başkalarını kandırmak veya belli bir duruş sergilemekten kaçınmak amacıyla muğlak ve belirsiz konuşmaktır. Örneğin birine doğrudan bir evet-hayır sorusu sorulduğunda bu kişi muğlak bir cevap veriyorsa kelime cambazlığı (veya kelime oyunu) yapıyor olabilir.

Kelime cambazlığı safsatası ise, bir kelimenin farklı anlamlarını, onları içeren argümanı hatalı kılacak şekilde değiştirmeyi içeren bir mantıksal safsatadır. Örneğin "Her istediğimi söylemeye hakkım var, yani bunu yapmakta haklıyım." cümlesi yanıltıcıdır; çünkü "hak" kelimesi iki farklı anlamda kullanılmıştır: İlkinde, bir şeyi yapmak konusunda izinli olmak, ikincisinde, bir şeyin ahlaki olarak iyi olması anlamında...

105
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Selçuk Kandemir
Seslendiren 31 Mart 2024 6:10
1415 Agincourt Savaşı'nda okçuların parmaklarının kesildiğine ve nihayetinde bu kesilen parmakların gösterilmesinin bir zafer işaretine dönüştüğüne yönelik...
24
Görkem Bakırcı
Yazar 5 gün önce 29 dk.

Doğada her an etrafımızda gerçekleşen pek çok olay, aslında basınç sayesinde ortaya çıkmaktadır. Basınç, sıvılar, gazlar ve katı cisimler arasındaki etkileşimlerin anlaşılmasında önemli bir yer tutar. İster deniz seviyesinde bir atmosferik basıncı ölçüyor olalım, ister bir sıvı içindeki basıncı inceliyor olalım, bu kavramın pratikteki yeri çok büyüktür. Peki, basınç tam olarak nedir ve günlük yaşamımızda nasıl bir rol oynar? Bu yazıda, basıncın tanımından, çeşitlerine ve hayatımıza olan etkilerine kadar detaylı bir inceleme yapacağız.

Topuklu ayakkabıyla yere basan ortalama kiloda bir kadın, 6.000 kilogram (6 ton) gibi devasa bir kütleye sahip filden daha fazla basınç uygular. Peki nasıl olur da 60 kilogram olan bir kadın, 6 tonluk devasa bir hayvandan daha fazla basınç yaratabilir? Bir kutup ayısının üzerinde yürüdüğü buzun kırılmaması için yürümek yerine sürünerek ilerlemesi, kedilerin ve diğer pençeli yırtıcıların pençelerinin sivri bir yapıda olması, martı ve ördek gibi canlıların ayaklarının perdeli olması bu ilginç karşılaştırmanın doğada gördüğümüz örneklerdir. Hayli ilgi çekici olan bu örnekleri anlayabilmek için katılarda basıncı anlamamız gerekmektedir.

11
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Muhammed Emin Çoban
Gözlemi Yapan 3 gün önce Türkiye, Hatay
Bir çay kenarında kavun kabuğuna konmuş haldeydi ne olduğunu merak edip fotoğrafladım.
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Tıp konusunda geliştirebilirsin.

266
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 3 hafta önce İzmir₺9.000,0022 Haziran
Biyoloji ve Toplum (İngilizce)
22 Haziran 2025 15:00 tarihinden 29 Haziran 2025 12:00 tarihine kadar.

Who can participate?

Everyone, provided that the participants are able to read and discuss fluently in English.

Scientific areas covered by the activity: History and philosophy of science, Biology, genetics, ecology, philosophy of cognitive science

Day 1: Introduction. Biology and ideology. Hereditarianism and modern genomics: the misuse of genetics for political purposes with historical examples from eugenics, and IQ testing movement.

Day 2: The conceptual underpinnings of behavioral genetics, its shortcomings, and how these shortcomings have carried over into modern behavioral genomics. Ecology and conservation biology.

Day 3: Aristotle, Darwin, and the Modern Synthesis: The nature of the Darwinian revolution from the perspective of Kuhn’s theory of science the concept of incommensurability, whether and when empirical evidence is useful in evaluating which paradigm is better.

The problems which, from Darwin onward, led to the so-called modern synthesis of evolutionary theory. Accepting the most basic claims of a paradigm does not mean that the normal science governed by that paradigm is free from disagreements and lively discussions. Disagreements and discussions about how heredity functions and how natural selection operates. Normal science is not a simple detour or a temporary state on the way to more exciting revolutionary science.

Day 5: Epistemic Anthropocentrism

Philosophical analysis of anthropocentrism as part of an effort to understand the biological origins of cognition. The epistemic dimension of anthropocentrism manifesting as a bias that frames nonhuman cognition through a human lens, disregarding the evolutionary contingency that gives rise to diverse cognitive functions and structures. Cognition as a multidimensional phenomenon emerging across the vast phylogenetic diversity of species through various forms of behavioral individuality. The case of Physarum exemplifies an organizational approach that challenges the homunculus view of cognition.

Day 6: Diachronic Emergence through Shifting Localities of Control

The problem of emergence has long divided philosophers of science. Jaegwon Kim’s influential critique argues that strong emergence is incompatible with the causal closure of the physical world, thereby pushing towards reductionism or epiphenomenalism. However, biological processes such as embryonic development and gene regulation demonstrate diachronic emergence through contextual dynamism. Unlike a fully deterministic system, where the microstate at t1 rigidly determines the macrostate at t2, biological systems exhibit shifting localities, where regulatory nodes dynamically hand off control across changing phases, with coarse-grained transitions between these phases.

Graduate students who would like to present and discuss their research questions with the facilitators will get an opportunity to do so on the afternoon sessions of the 3rd, 4th and 5th days. Graduate students who are interested in thus sharing their work and getting feedback should indicate this in their applications.

Devamını Göster
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hakan Orhan
Hakan Orhan
59K UP
Uyarlayan 5 gün önce 4 dk.

Yaklaşık yüz yıl önce, 29 Mayıs 1919'da bir güneş tutulması sırasında yapılan ölçümler, Einstein’ın genel görelilik teorisini doğruladı. Bundan daha önce ise Einstein, ışığı anlama biçimimizi kökten değiştiren özel görelilik teorisini geliştirmişti. Bu teori günümüzde bile parçacıkların uzayda nasıl hareket ettiğini anlamamıza rehberlik ediyor ki bu da uzay araçlarını ve astronotları radyasyondan korumak için hayati bir araştırma alanı.

Özel görelilik teorisi, ışık parçacıklarının, yani fotonların boşlukta saatte yaklaşık 1.079.252.848 km gibi sabit bir hızla yol aldığını gösterdi. Bu hız, ulaşılması son derece zor ve de bu ortamda aşılması imkânsız bir hızdır. Ancak uzayın her yerinde, kara deliklerden Dünya’ya yakın çevrelere kadar parçacıklar gerçekten inanılmaz hızlara çıkmaktadır; bazıları ışık hızının %99,9’una kadar ulaşmaktadır.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Söz
Çınar Civan
Alıntıyı Ekleyen 24 Ağustos 2022
Bilim, şimdiye kadar insanlığın geliştirdiği bilgi sistemleri arasında, gerçeklere en fazla yaklaşabilmemizi sağlayanı olmuştur. Bunun olabilmesinin en temel sebebi, bilimin diğer bilgi türlerinin aksine, güvenilir ve tekrar edilebilir, şahsi fikirlerden olabildiğince arındırılmış bilimsel metotları olmasıdır.
Kaynak: Evrim Kuramı ve Mekanizmaları / Çağrı Mert Bakırcı / Sayfa: 14
9.8/10
(312 Kişi)
Puan Ver
Evrimin Temelleri ve Nasıl İşlediği Üzerine
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
27
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mehmet Ali Döke
Çeviren 29 Ağustos 2017 9 dk.

İnsanlar oldu olalı hayvan davranışına kafa yormuşlardır (Frison 1998). Hayvan davranışının kavranması, atalarımızın avlanma sırasında avı zekaları ile alt edebilmeleri veya diğer bir hayvanı dost edinebilmelerine olanak tanımıştır; ikincisi nihayetinde hayvanların evcilleştirilmesinin önünü açmıştır. Hayvan çiftleşme sistemlerine dair bilgi, insan toplumlarının büyümesine yardımcı olmuştur; zira evcil besi hayvanlarının çoğalması, güvenilir besin kaynaklarının varlığını sağlama almıştır (Zeder 2008).

Günümüzde de yabani veya evcil hayvanları gözlediğimizde, belli bir eylemi gerçekleştirmedeki istikrarlarına çoğu kez hayran kalırız; mesela saksağanlar bir yuva yapmak için çubukları tek tek düzenledikleri ya da bir evcil hayvan en sevdiği oyuncağını aradığında (Görsel 1). Ve hayvan davranışı hakkında temel sorular sormaya devam ederiz: Hayvanların güdü (motivasyon) ya da tercihleri var mıdır? Bilinçli seçimler yaparlar mı? Birden çok eş arasından ya da çeşitli besinlerden istediklerini seçebileceklerinde hayvanlar kendileri için iyi olan uyumlanımlı (adaptif) seçimler mi yaparlar? Bu sorular ve benzerleri, gözlemlenen bir davranış ile onun kuramsal etkenleri arasındaki bağlantıları ölçen ve sınayan kontrollü deney tasarımları ile irdelenir.

84
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gerçek Renkleriyle Enceladus

Satürn'ün uydusu Enceladus'un buz tabakasının altındaki okyanuslarda yaşam olabilir mi? Bizleri bu düşünceye iten nedenlerden biri, Enceladus'un buzlarla kaplı iç kısmından uzaya buz püskürttüğü bilinen ve bazılarına kaplan çizgileri (İng: “Tiger stripes”) adı verilen jeolojik yapılardır. Bu yüzey çatlakları, uydunun güney kutbu üzerinde ince buz parçacıklarından oluşan bulutlar meydana getirir ve bunun neticesinde Satürn'ün gizemli E halkası ortaya çıkar. 2004'ten 2017'ye kadar Satürn yörüngesinde faaliyet gösteren Cassini uzay aracından gelen veriler, bu süreci doğrulamıştır. Hayli yakın gerçekleştirilen bir uçuş sırasında alınan bu yüksek çözünürlüklü görüntü, Enceladus'u gerçek renkleriyle gözler önüne sermektedir. Kendisinin üzerinde yer alan devasa yarıklarsa kısmen gölgede kalmıştır. Bununla birlikte, neredeyse aynı büyüklükteki komşu uydu Mimas ölü durumdayken Enceladus'un neden aktif olduğu meselesi de hâlâ sırrını korumaktadır. Uzaya fırlatılan buz parçaları üzerinde gerçekleştirilen analizler, karmaşık organik moleküllerin varlığına dair bulgular ortaya çıkarmıştır. Bu büyük ve karbonca zengin moleküller, Enceladus'un yüzeyinin altındaki okyanuslarda yaşam olabileceği fikrini desteklese de henüz bu fikri kanıtlar nitelikte değildir.

10 Haziran 2025 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı: NASA, ESA, JPL, SSI, Cassini Imaging Team
Çeviren: Tolunay Dündar

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen7 2 gün önce
Onur'un kendini kanıtlamak için varoş mahallesi Nemlizade sokağının muhtarlığını gasbetmesini işliyor. Açıkçası filme dönüşünce tarzını pek de bozmuş diyemem. Senaryo bütünlüğü açısından da fena olmamış. Daha çok şey sunuyor. Ve, klişe bir şey üzerinden, metnin geneline baktığımızda çok güzel bir siyasi eleştiri oluyor. Bu anlamda, protagonistin zaferi de, OKB milletimiz için çok anlamlı hale geliyor. Bırakabilmek ve huzuru seçmek. İnsanların her ne kadar doğru da olsa bir yere gelmiş insan görünce kıskançlıklarından çıldırdıklarını da gösteriyor. Bence filmle ilgili her şey çok güzel.
Film
4.8/10
(4 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Pelin Yaşar
Pelin Yaşar
105K UP
Türü Ekleyen 4 gün önce
Melanargia larissa, Nymphalidae familyasına bağlı, genellikle kara ve beyaz desenli kanatlara sahip bir kelebek türüdür. "Dama kelebeği" olarak da bilinir. Türkiye'de yaygın olarak step ve dağlık bölgelerde, özellikle 1000 m üzeri rakımlarda görülür. Tırtılları buğdaygil familyasındaki bitkilerle beslenir. Kanatlarındaki göz benekleri ve dama desenleriyle kolayca tanınır.
7
Eser
Ece Müker
Ece Müker
512K UP
Eseri Ekleyen 15 Aralık 2022 Film
10.0/10
(6 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : The Harbinger
Yönetmen: Will Klipstine
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 3 hafta önce İzmir₺9.000,0015 Haziran
Mekanobiyoloji: Canlı Dokuların Mekanik Şifresi
15 Haziran 2025 15:00 tarihinden 22 Haziran 2025 12:00 tarihine kadar.

Mekanobiyolojinin temel kavramları; özellikle hücrelerin birbirleriyle ve çevreleriyle etkileşimlerinde, hücre bölünmesinden hücre farklılaşmasına ve ölümüne kadar farklı hücresel süreçlerin temellerinde mekanik etkilerin rolünü anlamak için disiplinler arası bir yaklaşım.

Devamını Göster
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Zehra Zehra
Zehra Zehra
1,631 UP
6 gün önce
Aklıma önemli bikaç soru daha gelmişti ama unuttum!
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Abdulkadir Özcan
2 gün önce
Geçen gün çölyak hastalığına yol açan HLA-DQ2 ve HLA-DQ8 genlerinin, özellikle Kafkas kökenli toplumlarda neden bu kadar yaygın olduğunu düşünürken aklıma şöyle bir senaryo geldi. Genetik olarak bu kadar yüksek oranlarda bulunmalarına rağmen çölyak hastalığının kendisi oldukça nadir. Bu çelişki, sanki bu genlerin bir zamanlar avantaj sağladığı ama bugün bir bedel olarak karşımıza çıktığı izlenimini uyandırıyor.

Belki de tarım öncesi dönemde, Bereketli Hilal gibi bölgelerde yaygın olan bir patojen (bir virüs, bakteri ya da mantar), buğday ya da arpa proteinlerine yapısal olarak benzeyen yüzey proteinleri geliştirerek evrimleşmişti. Bu moleküler taklit, bitkinin savunma sistemini atlatmak ya da bu bitkileri tüketen hayvanlara daha kolay bulaşmak için bir strateji olabilir. Hatta belki de bu patojenin hedefi, bu tahıllarla beslenen küçük memeliler, kuşlar veya böceklerdi. İnsanlar da bu ekolojik döngüye, ya enfekte hayvanları tüketerek ya da doğrudan yabani tahıllarla temas ederek dahil olmuş olabilir.

Eğer öyleyse, bu patojenin taklit ettiği protein yapılarını tanımakta daha başarılı olan bağışıklık sistemine sahip bireyler – yani HLA-DQ2/DQ8 genlerini taşıyanlar – hayatta kalma avantajı kazanmış olabilir. Böylece bu genler, tarım başlamadan önce bile pozitif seçilim yoluyla yayılmış olabilir.

Ancak tarım devrimiyle birlikte gluten, artık sadece bir iz değil, diyetin temel unsuru haline geldi. Bağışıklık sistemi ise hâlâ geçmişteki tehdidi hatırlıyor ve onu tanımaya programlı. Böylece glutenin kendisi bir tehdit gibi algılanmaya başlanmış olabilir. Yani çölyak hastalığı, aslında geçmişte sağladığı hayatta kalma avantajının bugün açığa çıkan bir yan etkisi olabilir.

2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Emir Akbaş
Emir Akbaş
102K UP
Üye 6 gün önce 3 Cevap
Eğer bir gün Kuzey Kore'de ki baskıcı rejim yerini demokrasiye bırakırsa-mevcut tüm yasaklar kaldırılsa,halk özgürlükle karşılaşsa-bu belkide bir asırlık sürebilecek kültürel bir devrimin anında olması demek. Bu durum ülkenin halkını nasıl etkilerdi? Halk belkide hiç tatmadığı özgürlüğü tadınca bununla ne yapacağını bilemeyebilir miydi? Böyle bir geçiş durumu halkta korku,panik ve hatta intihar gibi sonuçlara neden olur muydu?
587 görüntülenme
Kuzey Kore, birden demokratik bir ülkeye dönüşse, halk açısından ne gibi etkiler olurdu?
Kuzey Kore, birden demokratik bir ülkeye dönüşse, halk açısından ne gibi etkiler olurdu?
Cevap Ver 1,000 UP
7
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Zeynep Dal
Zeynep Dal
25K UP
Blog Yazarı 2 dk.

Öncelikle bu topların gerçek adı" Uçak İkaz Küresi". Elektik telleri üzerine, alçaktan uçan uçak ve helikopterleri engellere karşı uyarmak amacıyla yerleştirilmektedirler. Bununla birlikte, ikaz kürelerinin gün ışığındaki kullanımı yüksek iletim hattı ve nehir geçen iletim hattı kablolarını işaretlemektir. Genelde havaalanlarına yakın yerlere ve üzerinden kablo çekilen nehir, göl, fiyord, vadi, yol, demiryolu, inşaat alanı ve boru hatlarında kullanılmaktadırlar. Diğer kullanım mekanları ise şu şekilde sıralanabilir: askeri üslerin, polis istasyonlarının, helikopter rotalarının ve diğer alçak uçuş bölgelerinin yakınları. İki yarımküreden oluşan ikaz küreleri, havadan geçen iletken üzerine iki cıvatalı klemp ile bağlıdır. İkaz kürelerinin temel unsurları ise UV ve ozona dayanıklı materyalleridir. Özel kurulum mekanizma tek bir hat teknisyeninin kolaylıkla ikaz küresini iletken üzerine yerleştirmesine olanak tanımaktadır. Ayrıca, düzgün tasarlanmış klemp yapısı cıvataların sıkılmasından dolayı küre materyalinde oluşan deformasyonu engellemektedir. Paslanmaz çelik güvenlik plakası uygulaması sayesinde, klemp kaybı imkansızdır. Kürelerin sahip olduğu yüksek rijidite akustik gürültülerle birlikte iki küre arasındaki tıkırtıları ve titreşim yorulması problemlerini havadan geçen iletken üzerindeki tüm kullanım ömürleri boyunca önlemektedir.

Bununla birlikte, yüksek gerilim hatlarını görülebilir yapan (özellikle alçak uçuş yapan pilotlar için) ikaz kürelerinde renk seçimi oldukça önemli bir konudur. Kürelerin kurulumu sırasında beyaz, kırmızı, turuncu gibi renkler; kürenin kullanıldığı alanın arka plan renklerine göre seçilmelidir. Kürelerin görülebilirliğini sağlamak amacıyla, seçilen ikaz kürelerinin renkleri ile kürenin kullanıldığı çevre renklerinin arasında kontrast olmalıdır. İkaz küreleri hakkında diğer önemli bir bilgi de ikaz kürelerinin kullanımının Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’nün (International Civil Aviation Organization/ICAO) koştuğu spesifikasyonlardan biri olmasıdır.İkaz küreleri, yukarıdan geçen kuleye ait yıldırımdan koruma toprağının asma halatına monte edilmektedir. Kurulum sırasında dikkat edilmesi gereken bir diğer unsurlardan biri kürelerin ağırlığının, en yüksekte yer alan işaretli hatın ağırlığında daha az olmasıdır. İkincisi ise hat çapının klemp tarafından ayarlanan aralığı geçmemesi şartıdır.

16
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close