Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Şule Ölez
Uyarlayan 25 Temmuz 2018 15 dk.

Birçok insan uçak penceresinden bakarak bile, yani yaklaşık 10.000 metre yüksekten bile Dünya'nın küreselliğini az çok kestirebilecektir. Ancak merak etmiş olabilirsiniz, yerden ne kadar yükseğe çıkarsak Dünya'yı tam bir bilye olarak görebilirsiniz?

Bunun için kesin bir mesafe yoktur; çünkü bu birazcık görüş alanınıza ve "bilye"den kastınızın ne olduğuna bağlıdır. Gözünüzün dibindeki bilye de "bilye"dir, vücudunuzdan 15 santimetre uzakta tuttuğunuz bilye de "bilye"dir; ancak ikincisi daha net ve güzel gözükür.

66
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 15 Ağustos 2014 18 dk.

Bilimsel yöntem, en azından 17. yüzyıldan bu yana bilimin gelişimini karakterize eden, Evren'e dair bilgi edinmeye yönelik, sistematik bir yaklaşımdır. Bilimsel yöntemin basamakları; genel olarak gözlem yapmayı, bir hipotez oluşturmayı, deneyler yapmayı ve bu deneyler yoluyla toplanan kanıtlara dayanarak sonuçlar çıkarmayı içermektedir. Bilimsel yöntemin basamakları şunlardır:

Elbette, bilimsel yöntemin bütün aşamaları boyunca eleştirel düşünme, şüphecilik ve etik hususlar esastır. Bilim insanları, bilimsel yöntemin her bir basamağında, kanıtlarla çelişen hipotezleri bir kenara atmaya veya revize etmeye istekli olmalı ve çalışmalarını sorumlu ve etik bir şekilde yürütmelidir.

218
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Buse Çakmak
Buse Çakmak
132K UP
Yazar 5 gün önce 9 dk.

Kalp, sadece bir pompa olmadığı gibi, sandığımız kadar da yalnız değildir! Kalp ve beyin kendi aralarında sürekli ve sessiz bir iletişim halindedir. Bu iletişim bazen kalbin atışını hızlandıran bir heyecan, bazense yavaşlatan bir huzurda kendini gösterir. İşte bu sessiz ve bizim bihaber olduğumuz diyalogların mimarı vagus siniridir.[1]

Onuncu kraniyal sinir olan vagus, vücudun en uzun siniri olup Latince "gezgin" anlamına gelir ve bu adı vücut boyunca yalnızca kalbi değil birçok organı etkileyen geniş yayılımdan alır.[1] Aynı zamanda vagus, iç organlarımızdan gelen sinyalleri taşıyan en önemli iletim yollarından biridir. Bu sayede kalp atışlarımızı, solunum ritimlerimizi, mide ve bağırsaktaki gerilmeleri algılar ve bir "bedensel farkındalık" inşa eder. "İntersepsiyon" olarak adlandırılan bu mekanizma öznel anlamda kişide bedende var olma deneyimini mümkün kılarak öznel olarak "yaşıyorum" hissini sağlar.[2]

24
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Ağustos 2021 14 dk.

Işık, 1 saniyede 299.792.458 metre yol alabilir.[1][2][3] Yani kabaca 1 saniyede 300 milyon metre... Saatte 1 milyar kilometre. Bu, Dünya etrafında 1 saniyede 7 tura karşılık gelir! Dolayısıyla ışığın 32 santimetre uzunluğundaki 2 litrelik bir kola şişesinin bir ucundan diğerine ulaşması 1 nanosaniye sürer. 1 saniyenin milyarda biri...

Siz, modern bir videoyu en yüksek ayarlarda izlerseniz, genellikşe saniyede 60 tane fotoğraf karesi görürsünüz ("60 fps" denen kavram budur). Bu yüksek hızlı kare değişimini beyniniz fark edemez ve bu nedenle o fotoğraf karelerini, "akan bir video" gibi algılarsınız. Eğer saniyede 60 kare değil de, saniyede 1 milyar kare kaydeden bir kameramız olsaydı, bir ışık huzmesinin kola şişesinin bir ucundan girdiği ânı görebilirdik ama bir sonraki karede ışık çoktan diğer uca ulaşmış olurdu. Bu, az çok şöyle gözükürdü:

119
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mina Duman
Mina Duman
57K UP
Uyarlayan 14 Ekim 2021 5 dk.

Pfizer’ın mRNA aşısının temel mantığı, COVID-19'a sebep olan SARS-CoV-2 isimli koronavirüsün mızrak ("spike") proteinlerinin üretiminde rol oynayan mRNA'ları bağışıklık sistemimize tanıtmaktır. Bu süreç, aşağıda izah edeceğimiz basamaklardan geçerek gelişir.

Milyonlarca doz aşının üretimiyle sonuçlanacak sürecin ilk adımı Chesterfield, Missouri’de bulunan Pfizer laboratuvarlarında gerçekleşir ve yaklaşık 60 gün kadar sürer: Öncelikle plazmidlere koronavirüsün mızrak proteinlerini kodlayan gen aktarılır. Bu plazmidler, -150°C derece sıcaklıkta saklanır. Bu plazmidler, aşının ham maddeleridir ve insanların koronavirüs proteinlerini üretebilmesi için gerekli genetik yönergelerdir.

18
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yusuf Sinan Yerli
5 gün önce
İçinde yanan bir ateş olduğu sürece güneşi umursamazsın
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Berkay Bulut
19 saat önce
Sizlere meydan okuyorum evrim gerçek değil siz bana kanıtlarınızı şunun bende size kanıtlarımı sunayım haklı olan kazansın
1
2 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Poyraz Savaş
Yazar 5 gün önce 4 dk.

Saka, insanlarca en çok tanınan ötücü kuşlardan biridir. Başının ön kısmındaki kırmızı "maske", beyaz yanağı ve burayı çevreleyen siyah çerçevesi, kahverengi sırtı, beyaz karnı ile oldukça karakteristik bir türdür. Siyah kanadının ortası geniş bir sarı çizgi bulunur, kanatları ve kuyruk telekleri siyahtır, uçlarında ise beyaz benekler vardır.

Genç bir sakanın başı ve sırtı gri kahverengi üzerine çizgilidir, kafadaki kırmızı, siyah ve beyaz renkli alanlar görülmez. Erkek ve dişisi arasında belirgin farklar yoktur. Erkeği göz pınarındaki ve burnunun üzerindeki tüylerinin siyah olması ve kafasındaki kırmızının genişliği ile dişisinden ayrılır. Erkekler daha iri ve parlak tüylüdür. Ayrıca kanat üstü örtü tüyleri erkeklerde siyah iken dişilerde kahverengidir.[6]

9
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen9 5 gün önce
Metin okuma becerimdeki artış azalmıyor bence. Gözlem alanlarım bazı sanatçılarla paralel gidiyor kanımca. Joker 2 için erkek sorunlarını konu alıyor ve son MI filmi için de maskülenite şiiri demiştim. Yeni Superman filmimizde de ben tam bir efendi/görünmeyen/uysal erkek çilesi ve maskülenite yolculuğu görüyorum. Dünya böyle bir yer değil Clark, bunu Lane birkaç kez serzenişinde dile getirdi... James Gunn rüştünü ispat etmiş bir kişi olduğu ve fragmana objektif bakabildiğim için bir umutla bekledim ama yine eleştirmenlerin DC ön yargısı sebebiyle olumlu yorumlarını sınırladığı için kendime göre ayarlayıp bu film bende 7'nin üstüne çıkmaz herhalde demiştim. Ama yedirdi. Gunn kanımca biraz da kendini anlatmış diye düşünüyorum. Hiçbir şey göründüğü gibi değil. Linç kültürüne uymamak gerekiyor. Zaten günümüz bu distopyaya zemin hazırlıyor. Fragmanda eleştirilen her sahnenin makul bir açıklaması olduğunu gördüm filmde.

Ben hikayenin günümüze bu kadar iyi yedirilmesini çok sevdim. Evet, Snyderverse'çüyüm ama tamamen sanatın söz sahibi olduğu bir dünyada değiliz. Eğer Gunn yönetimle daha paralel gidebiliyorsa ve piyasanın istediği MCU tonuna yakınlıksa alın buyurun. Olabildiğince ciddi bir hikaye ve senaryo daha hafif ve karikatüristik bir tonda ele alınmış. Görsellik olarak gerçekçilik ve yoğunluk azaltılmış. Evet, daha çr özüne dönmüş ama rahatsız da etmedi. Ben her zaman MCU'yu potansiyelini kullanmadığı için eleştirdim ve burada da derdim o ama piyasa bunu veriyorsa yapacak bir şey yok. Evrene giriş olarak çok güzeldi. Karakterizasyonlar harikaydı. Clark daha Clark, Luthor daha sayko bir karakterdi. Adeta aynı spektrumun iki ayrı ucu gibi. Pervasız bir kötülük ve umut çarpıştı. Belki de olayı hep yanlış ele aldık. Kötülüğü iyilik değil umut yenecektir. Gunn hikayeyi politik ve sosyolojik olarak vermeyi de ihmal etmemiş. Direnişçi ruhumu öyle azdırdı ki bazı sahnelerde hıçkırmamak için nefesimi tutmak zorunda kaldım ve titredim. Amerikan sinemasının duyguları harekete geçirme özelliği diyelim.

Daha da eklemek gerekirse, karakterizasyondan devam ederim. Lane'i çok ahım şahım bir kadın yerine daha nörofarklı bir tip olarak görmek hoşuma gitti. Filmin hafif ve mizahi sahneleri de tadında ve orijinaldi. Müzik kültürü üzerinden karakter analizi konuşmak aradığım tarzda sahnelerdir. Hepimiz punk rockçıyız, sadece farklı tonlarda. :)
Mr. Terrific Batman'in boşluğunu doldurdu. Ayrıca Clark'ın yumuşak tavrını onlar kompanse etti ve Clark'ın DC evrenini sırtlaması için de çok güzel bir gelişim alanı. Snyderverse'ün patolojik karakterleri yerine hiç bozulmayacak bir süper kahraman anlatısı işte.

Green Lantern ve Supergirl'ün serseri tavırlarını da çok sevdim. Luthor'ın adeta bir satranç oyunuyla Clark'ı yenmesi ama benim bile garipsediğim bir durumu muhtemelen kibri kaynaklı olarak hiç aklına getirmemesinden düşmesi o patolojik karakteri daha iyi resmetti sanki. Ayrıca Superman'in oyuncusu da daha mütevazı görünen bir yüz. Yolu çok zorlu olacak ideal bir lider. Viserys ve Leto Atreides neyse o benim için. Bu arada, Clark'ın biyolojik ailesinin mesajı anlatılarına çok güzel bir bakış getirilmiş. Bu özgür irade açısından ve iki farklı dünyanın evladı, modern İsa olma açısından da ellerini güçlendirmiş... Mükemmel bir film diyemem ama kendi sıkletinde incelediğimde ben Gunn abiden razıyım ya derim.
Film
6.3/10
(3 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Emel Deniz
Emel Deniz
101K UP
İnceleyen10 3 gün önce
Okuduğumda kitabın sunduğu fikirlerle çarpılmıştım. Mutlaka okuyun, arkasından mümkünse filmini izleyin. Irvin Yalom harika bir yazar, diğer tüm kitapları da mutlaka okunmalı ama bu kitabın yeri ayrı.
10.0/10
(13 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : When Nietzsche Wept
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Abdullah Vatansever
Lise mezunu, biyoloji hedefleyen bir öğrenciyim 1 gün önce Sen de Cevap Ver

Evet, videoda bahsedilen olay gerçek ve bazı hayvanlar üzerinde denendi. Fakat bizim akciğer sistemimiz havayı kullanmak için evrimleşti. Akciğer koruma sistemleri içerde sıvı birikmesin diye uğraşırken bu tarz bir çalışma bana mantıklı gelmiyor. Ayrıca bana göre en büyük sorun, sıvıların sıkıştırılamaması. Sıkışmayan sıvılar yüksek basınç altında akciğer yüzeyine zarar verebilir. Sıvının taşınımı havaya göre daha yavaş olacaktır. Buda nefes alıp verme esnasında fazla süre geçmesine neden olacak, belki de beyin o sırada yeterli oksijeni alamayacak (yüksek oksijen oranı olan sıvı kullanılmalı). Belki gelecekte özel hastalar için tıp dünyasında kullanılabilir.

8
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim haberlerimizi ve diğer yazılarımızı Google Haberler'de görmek için bizi takip etmeyi unutmayın.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj
Teşekkürler, Poyraz Savaş!

Evrim Ağacı'na bugüne yaptığın tüm katkılar için çok teşekkürler! Evrim Ağacı'nda yayınladığın veya yayınlanmasına katkı sağladığın 3 içerik sayesinde Türkiye'de bilimsel bilgiye erişim bir o kadar kolay. Hep birlikte, daha da güzel işler başarmaya devam!

Devamını Göster
Teşekkürler, Poyraz Savaş!
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close