Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Sizden Gelenler
Evrim Ağacı Youtube kanalını biliyordum ama hiç izlemedim, bir gün ansızın aklıma bir bakayım dedim ve sevdim. Burayı da yeni keşfetmeye başladım ve paylaştığınız yazılar çok bilgilendirici ve insanı düşünmeye daha çok itiyor. Umarım bu topluluk bilimle ilgilenen insanlara daha çok bilgi katar.
Tüm Reklamları Kapat
Mücahid Köse
Çeviren 1 gün önce 4 dk.

Bilim insanları, iyi bir sınıflandırma sistemine sahip olmayı oldukça önemserler. Nesneleri kategorize etmek ve onları etiketlendirmek birçok bilimsel süreç için kritik bir adımdır; üstelik titizlikle hazırlanmış taksonomik tabloları bir bütün halinde gözden geçirmek de bilimsel sürecin en tatmin edici yanlarından biridir. Aristoteles'in ilk bilim insanlarından biri olarak kabul edildiği düşünüldüğünde dünyayı kategorilere ayırmaya bu kadar düşkün olması pek de şaşırtıcı değildir. Aristoteles, hayvanları "kanı olanlar" ve "kanı olmayanlar" diye ayırdı; bazılarını "karada yaşayanlar", diğerlerini "denizde yaşayanlar" olarak sınıflandırdı.[1] Ancak en ünlü Aristoteles kategorilerinden biri, Batı düşüncesinde tüm canlılar üzerine olan anlayışı şekillendiren bir ayrımdır. İşte bu ayrım, "ruhun (bilincin) bölünmesi" olarak bilinir.[2]

Aristoteles, her biri bir öncekinin üzerine inşa edilen üç tür ruh (bilinç) olduğunu savunmuştur.[3] Bunlar şu şekildedir:

8
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ömer Görür
İnceleyen10 1 gün önce
She-Ra, renkli bir çizgi dizi.

Öncelikle, bu She-Ra'da -ATLA'dakiler gibi- sizi ekrana kilitleyecek kadar kaliteli aksiyon sekansları yok, görsellik zaman zaman etkileyici olsa da Love, Death and Robots'takiler gibi şaheser değil. Dünya inşası ve sihir sistemi de "iyii" ile kalitesiz arasında seyrediyor.
Ama ben bu diziye bayıldım. Hatta en sevdiğim çizgi dizi olmayı başardı, diğerlerine karşı duyduğum tüm nostaljiye rağmen.

Çünkü She-Ra, renkli bir dizi.

Şimdi bununla ne kast ettiğime gelmeden önce, karakterlerine değinmek istiyorum. She-Ra'da dümdüz diyebileceğimiz bir karakter bulunmamakta, her bir karakter farklı geçmişte, farklı travmalara, iyi ve kötü yanlara sahip gerçek kişiler. Özellikle ana karakterimiz Adora ve onun baş düşmanı Catra. İlk bakışta aslında özellikle Adora "klişe" bir iyi karakter gibi hissettirse de, ilerleyen sezonlarda neden "klişe" hissettirdiğini ve aslında çok daha fazlası olduğunu öğreniyoruz. Catra ise... spoiler vermek istemediğimden şöyle anlatayım: Hayır, Zuko gibi değil.
Yan karakterlerde en az ana karakterlerimiz kadar iyi yazılmış. Yani "renkler" haricinde izlemek için yine de bir neden var: Karakterler.

Şimdi renklere gelelim.
She-Ra'nın yaratıcısı ND Stevenson, bu dizidekilerde dahil yarattığı tüm karakterler için şunu diyor: Aksi belirtilmediği sürece herkes eşcinseldir. Evet... Tabii ki dizide bu denli LGBTQ+ karakter var diye en sevdiğim dizi oldu demiyorum. Şöyle ki, bu dizide ne toksik cis erkekler var, ne o "klişe" gey erkekler var. Mesela Bow karakterine bakalım. Bow, neredeyse hiç bir "toksik erkek" davranışı sergilemiyor, giydiği kıyafetler oldukça feminen, zaman zaman erkeklere yürüdüğü oluyor. Ama maskülen denebilecek davranışlar sergiliyor. Kızlardan hoşlandığını da görüyoruz. Anlatmak istediğim, Bow bir "Cis" veya "Gey" değil. Bow, Bow. Queer kimliği onu tanımlamıyor.
Kabul en azından cinsel yönelim bakımından bunu yapan dizileri artık görüyoruz ama cinsiyet kimliği konusunda hala pek alışagelmiş değil. Dahası She-Ra'nın geçtiği evrende muhtemelen böyle terimler yok. Yani geleneksel kadın veya erkek rolleri yok. Heteroseksüel veya eşcinsel gibi terimler yok. Herkes, olduğu kişi. Bir kalıba sığdırılmadan.
Ve bu tarz "renkli" bir toplumu görmek benim için oldukça tatlıydı.
10.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : She-Ra and the Princesses of Power
Yönetmen: ND Stevenson
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 21 Şubat 2013 4 dk.

Dünya'nın en hızlı üreyen canlıları tek hücreli bakteriler ve arkelerdir. Bu canlıların boyları 0.2 ila 2 mikron arasında değişmektedir. Yani metrenin on milyonda birinin iki katı ile milyonda birinin iki katı arasında. Bu cümlenin sonundaki nokta bile, bir bakteriden onlarca kat büyüktür. Bu ufacık canlılar, 20 dakikada bir yeni nesil üretebilirler. Tabii hepsi bu kadar hızlı değildir, kimisi birkaç saatte bir, bazıları ise birkaç günde bir ürerler. Ancak neredeyse hiçbir çok hücreli bu üreme hızının yanına bile yaklaşamaz.

Öte yandan dünyanın en yavaş üreyen canlıları arasında devasa boyutlarıyla misk öküzleri, kahverengi ayılar, filler ve balinalar gelmektedir. Bu hayvanların çoğu birkaç yılda sadece 1 defa üreyebilirler ve yavru sayıları da oldukça sınırlıdır. Çok hücreli canlılarda da daha ufaklara inildikçe, üreme hızının arttığı görülür. Örneğin bu saydığımız memelilerden çok daha küçük olan Virginia opossumu, Dünya'nın en hızlı üreyen memelileri arasındadır. Benzer şekilde, fareler, sıçanlar, vb. küçük kemirgenler de çok hızlı bir şekilde üreyebilirler.

21
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Yusuf Tales
Yusuf Tales
21K UP
1 gün önce
Günaydın millet her Sabah doğan güneş ve ışıkları 
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Yaşam Ağacı Türü
Ömer Can Mutlu
Türü Ekleyen 5 gün önce
Plexippina, Plexippini oymağına bağlı bir alt oymaktır. Oymağın 2 alt oymağından biridir.
1
Ayşe Ege Palaz
Çeviren 9 saat önce 2 dk.

Girişimci Juan Enriquez, yaşama oldukça elverişsiz ortamlarda hayatta kalabileceğimiz ve hatta DNA manipülasyonu ile hafızalarımızı ele geçirip yönetebileceğimiz bir gelecekten bahsediyor!

İstediğimiz bedenleri tasarlayabileceğimiz bir Dünya düşünün. Bu Dünya'da, yanımızda yaşayacak hayvanları ve bitkileri de yaratabilir, canlandırabiliriz. Organizmaları değiştirebilir, onları istediğimiz gibi şekillendirebiliriz. Ve aslında gelecekten bahsetmiyoruz. Hatta bunun için hayal gücüne gerek yok, şu anda o dünyada yaşıyoruz.

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Esra Demirden
Esra Demirden
3,180 UP
Çeviren 14 Ağustos 2018 9 dk.

Canlı organizmalar arasındaki böylesi farklı davranışların nedenleri nelerdir? Davranışı nasıl inceleriz? Hayvan davranışına yönelik araştırmalar, çevrebilim ve evrim hakkında bilgi vermekte ve doğal çevrenin korunması ile ilgili sorunlara çözümler sunmaktadır.

Davranış, canlı organizmaların temel özelliklerindendir. Bakteriler kimyasal gradyanlara tepki olarak aktif bir şekilde hareket ederler, amipler besinin etrafını sarmak için şekil değiştirirler ve nergisler mutedil rüzgârlarda çiçeklerini rüzgâr yönünde çevirirler (Berg 2000, Etnier & Vogel 2000). Süngerler gibi basit yapılı çok hücrelilerden eklembacaklılar, derisidikenliler ve kordalılar gibi organ sistemi olan hayvanlara kadar tüm hayvanlar iç ve dış çevreden gelen uyaranlara tepki gösterirler.

36
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Benleri koparmak doğrudan kansere neden olmaz ancak benlerin koparılması, tahriş edilmesi veya yaralanması ciltte enfeksiyon ve yara izi gibi sorunlara yol açabilir. Ayrıca koparılan benlerin kanserli veya kanserleşmeye yatkın olması durumunda, tanının geç konmasına neden olabilir.

Bu nedenle benlerinizi koparmak yerine dermatoloğunuza danışmanız, sağlığınız açısından daha doğru olacaktır.

💻Analist: Çağrı Mert Bakırcı

ℹ️ Bu içerik, Evrim Ağacı internet sitesinden derlenerek hazırlanmıştır. Derleme sırasında bazı önemli detaylar kaybolmuş olabilir. Konu hakkında eksiksiz bilgi almak ve kaynaklarımızı görmek için içeriği lütfen evrimagaci.org üzerinden okuyunuz.
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 19 Ocak 2019
Ahlaki kültürümüzün doruk noktası, kendi düşüncelerimizi kontrol etmek zorunda oluşumuzu fark etmektir.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
26
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 7 Ocak 2016 2 dk.

Diyelim ki bir doktorsunuz ve hastanıza belli bir kan grubundan kan gerekiyor; ancak kan bankanızda bu grubun kanından hiç yok. Ne yapacaksınız? Bu büyük sorun, bilim insanlarının uzun bir süredir kafasını meşgul ediyordu. Ancak bir türlü çözüm bulunamıyordu. Ta ki şimdiye kadar…

British Columbia Üniversitesi’nden bilim insanları, Kan Araştırmaları Merkezi’nden araştırmacılarla güçlerini birleştirerek bir enzim yarattılar. Bu enzimin, kan uyuşmazlığı sorununu kökünden çözebileceği düşünülüyor! Enzim, A ve B tipi kan gruplarında bulunan ve “antijenler” olarak bilinen şekerleri keserek, kanın yapısını O kan grubuna benzetebiliyor. O kan grubu da “evrensel verici” kan grubu olarak bilindiği için, yani diğer bütün kan gruplarına kan verebildiği için, kan uyuşmazlığı sorunu çözülmüş oluyor. Araştırmanın baş yazarı ve üniversitenin Kimya Bölümü’nde doktora sonrası araştırmacısı olan David Kwan, şöyle söylüyor:

25
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Esat Kudret
Akıl yürütmeyi öğrenmeye çalışan bir öğretmenim. 2 gün önce Sen de Cevap Ver

Kitap, içine girmek isteyene kapıları açar!

Kitap sabır işidir. Her kitap illa ki bir yerde, başta, ortada ya da sonda illa ki sıkar. Ancak biraz sabır bizi kitabın içine aldı mıydı, biz artık o kitabın içindeki bir özneye dönüşürüz. Kaynakçada paylaştığım kitaplar öyle kitaplar ve ertesi sabaha bizi bambaşka ve daha özgür olarak uyandıran kitaplar.

Hemen hemen çoğu dünya klasiği öyledir fakat ben bir kaçını paylaşmayı tercih ettim. Sabır ile okuyanı uyandırır…Karanti….(gülücük)

Tüm Reklamları Kapat

Okurken mutlaka notlar al ve mümkünse bir şeyler yaz. Farkı göreceksin. Sevgiyle…

Kaynaklar

  1. Montaigne. (2019). Denemeler. Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. sf: 314.
  2. Alain. (2022). Alain-Denemeler. Yayınevi: dorion yayınları. sf: 608.
  3. Yaşar Kemal. (2023). İnce Memed 1-2-3-4. Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları. sf: 2163.
  4. Erol Toy. (2013). Azap Ortakları (2 Cilt). Yayınevi: Cumhuriyet Kitapları. sf: 1068.
  5. Vladimir Bortol. (2012). Fedailerin Kalesi Alamut. Yayınevi: Koridor Yayıncılık. sf: 510.
  6. Ernst W. Heine. (2002). Alamut'a Dönüş. Yayınevi: Yurt Kitap Yayın. sf: 390.
  7. Galina Serebryakova. (2014). Ateşi Çalmak (5 Cilt). Yayınevi: Evrensel Basım Yayın. sf: 2539.
  8. Georges Politzer. (2012). Felsefenin Başlangiç İlkeleri. Yayınevi: Sol yayınları. sf: 208.
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Evin Çiftçi
Evin Çiftçi
72K UP
İnceleyen 4 gün önce
Geçen ay Sinema da ikinci gösterime çıkınca izlemiştim , izlerken nasıl bittiğini anlamadım o kadar akıcı bir şekilde ilerliyor ve hiç sıkılmadan bitmişti . Olayın , zamanın akışını filmin ortalarına gelince tam bir şekilde anlıyorsunuz , ilk başta konuyu da anlamak zor oluyor ama ortalara gelince her şey tam oturuyor ve filimin izlenmesi keyifli olmaya başlıyor . Zaten uçak sahnesinin gerçek bir uçakla çekildiğini öğrendiğimde filim benim için daha da değerli oldu , çok büyük bir işçilik . Christopher Nolan hayranı biri olarak benim için ilk üç filimlerden biridir .
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 27 Aralık 2 dk.

Pek memelilere benzemeseler de ilk gerçek memeliler yaklaşık 200 milyon yıl önce, dinozorlar hala Dünya'da dolaşırken ortaya çıkmaya başladı. Bununla birlikte, terapsitler bugün memelilerde görülen önemli özelliklere sahipti. Bunlar arasında kafatasının yanlarında çene kasının tutunması için bir delik olması ve sonunda memelilerin iç kulak kemiklerine evrimleşecek olan kemikler bulunuyordu.

Şimdi ise bilim insanlarından oluşan bir ekip, türünün en eski üyesi olan ve bugüne kadar keşfedilmiş en eski terapsit olabilecek yeni bir fosil buldu. Köpeğe benzeyen kılıç dişli yırtıcı, Nature Communications dergisinde yayınlanan bir çalışmada tanımlandı.[1]

13
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak Albayrak
Ekleyen 19 Ağustos 2022 1 sa.

Eskiden Çoklu Kişilik Bozukluğu olarak da bilinen Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu, en az iki farklı ve nispeten kalıcı kişilik durumunun sürdürülmesi ile karakterize edilen zihinsel bir bozukluktur. Bozukluğa, sıradan bellek sorunlarıyla açıklanamayan bellek boşlukları eşlik eder. Kişilik durumları dönüşümlü olarak kişinin davranışında kendini gösterir; ancak bozukluğun sunumları değişir.

Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu olan kişilerde sıklıkla görülen diğer durumlar arasında travma sonrası stres bozukluğu, kişilik bozuklukları (özellikle borderline ve kaçınma), depresyon, madde bağımlılığı, konversiyon bozukluğu, somatik semptom bozukluğu, yeme bozuklukları, obsesif-kompulsif bozukluk ve uyku bozuklukları yer alır.

109
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala Seslendiren 5 gün önce 21:10
Plastiklerin Kalbe Zararı - İyonlaşmada Yeni Bulgular - Aşı Kolunun Antikora Etkisi... Hepsi ve daha fazlası bu bölümde!
9
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Felsefe konusunda geliştirebilirsin.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close