Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen7 9 Kasım
1988 yapımı 2 saatlik bir drama filmi. Yönetmen Barry Levinson bu filmden 1 Oscar sahibi. Filmografisine bakıldığında bayağı filmi gözüküyor, hala da üretmeye devam ediyor. Kayda değer bir yönetmen gibi duruyor ama eserleri çok çok dikkat çekmiş diyemem. Oyuncu kadrosunda dikkat çeken tek isimler Dustin Hoffman, kendisi 2 Oscar'lı bir oyuncudur, ve Tom Cruise'dur. Hoffman'a göz aşina olsa bile bu rolde görünce bir savant otistiği de canlandırdığına ikna oluyorsun. Tom gibi muazzam kaliteli oyuncuyu ise hangi rolde olursa olsun izlemek çok eğlenceli.

Konu bir savant otistik ve ondan yararlanmaya çalışan düşük düzeyde yüksek işlevli otistiğin yol arkadaşlığını işliyor. Önceden bunlar dikkatimi çekmezdi ama direkt deneyimleyerek öğrendiğim için en ufak belirgin hareket ve şikayetlerinde insanları rahatça tanılayabiliyorum. Savant otistiğin iletişim ve yaşam kalitesi gerçekten bozuktur ama belirgin bazı üstün yetenekleri vardır. Diğeri ise benim gibi maskeleyen ve duygularıyla iletişim kurmakta zorlanan bir otistik. Aralarındaki ilişki ise daha dramatik. 88 yılına göre oldukça iyi bir anlatım ve işleyiş. Şimdi olsa çok daha farklı olurdu. İzlemesi eğlenceli ve farkındalık geliştirici. Ama aman aman bir başyapıt diyemem.
7.6/10
(5 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Rain Man
Yönetmen: Barry Levinson
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
8
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 20 Mayıs 2011 18 dk.

Türleri anlamak için ilk olarak, çeşitli tür tanımlarından bahsetmemiz gerekir. Çünkü doğa bilginleri ve biyologlar çok uzun yıllardır türleri tanımlamanın kolay bir yolunu aramışlardır. Ne yazık ki günümüzde hala türleri tanımlamak çok kolay bir iş değildir ve çok kapsamlı incelemeler gerektirmektedir.

Ancak aslında bu zorluk bize evrimin ne kadar güçlü bir doğa gerçeği olduğunu gösterir. Günümüzdeki bazı türler, akrabalarına veya atalarına o kadar benzerken, bazı diğer özellikleri bu canlıları aynı gruptan (türden) saymamıza engel olacak kadar farklıdır. Bu canlıları sınıflandırmak zorlayıcı ve hatta hararetli bilimsel tartışmalara sebep olabilir. Bu, evrimsel biyoloji açısından doğrulayıcı niteliktedir, çünkü zaten evrimsel biyoloji türler arasında kademeli ve yavaş bir değişimi öngörür. Doğada da tam buna uygun bir şekilde, birbirlerinden giderek farklılaşan nitelikleri barındıran, dolayısıyla birbirinden ayırmanın zor olduğu türler görmemiz mümkündür.

128
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 19 Mart 2014 12 dk.

Evrim, halk arasında son derece sınırlı bir ölçekte bilinmektedir. Bunun birçok sebebi vardır. En temeli, bilindiği üzere biyolojinin sahalarından biri olarak doğan; ancak sonradan bilimin her bir köşesine ulaşacak kadar güçlenen evrimsel biyolojinin sadece şahsi inançlarla ilgili kısmında tartışmaların süregeliyor olmasıdır. Birçokları, evrimin detaylarını merak etmez; kendi düşünceleriyle ters düşmediğine kendini ikna edecek kadar diğerleriyle tartışmaya girmesi, bu kişiler için yeterlidir. Kısaca evrimle ilgileniyormuş gibi gözüken birçok kişi için evrim, bir masabaşı muhabbetinden, internette stres atmak için tartışma gruplarında kullanılan bir araçtan ibarettir. Ancak ortalama Evrim Ağacı okuyucusunun bu sığ düzeyden çok daha ötede olduğunu düşünüyor ve umuyoruz. Bu sebeple, bu yazı dizimizde ilk defa Türkçe ve detaylı olarak evrimin matematiğini anlatmaya çalışacağız.

İlk etapta bu satırları okuyan birinin aklına gelecek ilk soru, sanıyoruz ki "Evrimin matematikle ne alakası var ki?" sorusu olacaktır. Bu oldukça doğaldır ve sebebi yukarıda açıkladığımız gibidir: birçokları, evrimi sadece bir tartışma konusundan ibaret görmektedir. O tartışmalarda sıklıkla evrimin pratik geçmişinin 150 yılı, teorik geçmişinin ise 2000 yılı aşkın bir geçmişe sahip olduğundan bahsedilir; ancak bu sayıların önemi ve uzunluğu üzerinde pek durulmaz. Haydi teorik geçmişini bir kenara bırakalım ve Darwin'in Türlerin Kökeni'ni yazmasından sonraki evrimsel biyolojinin gelişim dönemine odaklanalım. Bu 150 yıl bile, modern bilimin birçok dalı için oldukça fazla bir sayıdır. Bir diğer deyişle, bilimin yaygın sahaları haline gelmiş birçok alan, evrimsel biyolojiye kıyasla günümüze çok daha yakın zamanlarda keşfedilmiş, geliştirilmiştir. 

138
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
351K UP
Aktaran 2 gün önce 3 dk.

Birisinin sizin hakkınızda konuşması ile sizi görmezden gelmesi arasında bir seçim yapsanız hangisini daha makul bulacağınız, Shakespeare'den bir soru olmasa da Mississippi Üniversitesi'nden bir profesörün öncülük ettiği araştırma ekibinin cevaplamaya çalıştığı bir konuydu. Uzun yıllardır dışlanma üzerine yapılan araştırmalar, bir yabancının sizi kısa bir süreliğine bile görmezden gelmesi gibi küçük şeylerin, kendimizi kötü ve değersiz hissetmemize neden olabileceğini gösteriyor. Mississippi Üniversitesi'nde psikoloji profesörü olan Andrew Hales şunları söylüyor:

İşin içine bir de dedikodu girince iş çok daha karmaşık bir psikolojik bilmeceye dönüşüyor. Hales şöyle devam ediyor:

11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Analist 30 Mart 2019 7 dk.

İnternette aralıklarla popüler olan bir görselde, çeşitli kimyasalların ölümcül oldukları dozlar yazılmış ve su için ölümcül doz 6 litre olarak belirtilmiş. Bu durum, insanlar arasında tartışmalara neden oldu ve haklı olarak "Su içmek insana zarar verebilir mi?" sorusunu doğuruyor.

Su, bizler için öylesine sağlıklı ve canlılık için öylesine vazgeçilmez bir maddedir ki, onun bize zarar verebileceğini hayal etmekte güçlük çekeriz. Buna bağlı olarak, suyun hiçbir seviyede zararlı olamayacağına, en fazla fazla idrar atımı ve şişkinliğe neden olabileceğine dair bir algı vardır. Bu, suyun belli dozlar üzerinde zehirli olduğu gerçeğinin unutulmasına veya göz ardı edilmesine neden olmaktadır. Halbuki tek seferde kilogram başına 90 gramdan fazla su tüketen bir kişinin bu tüketimi dolayısıyla hayatını kaybetme ihtimali %50'dir. Herhangi bir miktar su tüketiminin %50 ihtimalle ölümcül etkiye sahip olabileceğini bilmek, birçokları için sıra dışıdır.

131
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Taner Beyter
Taner Beyter
395K UP
Yazar 27 Şubat 2021 51 dk.

Ölüm, insanlık olarak, en ciddiye aldığımız konulardan biridir. Buna bağlı olarak birçok kültür ve toplum, ölüme yönelik farklı türden yaklaşımlar geliştirmiş ve açıklamalar sunmaya çalışmıştır. Dolayısıyla ölüm gibi ağır bir konunun felsefi olarak kapsamlı bir incelemeye tabi tutulması ve bu sırada birçok açıdan dikkat çekici soruları da beraberinde getirmesi oldukça anlaşılırdır.

Ölüm, (en azından şu an için) kaçma şansımız olmayan bir "şey"dir. Onu bireysel olarak deneyimler ve başkasına devredemeyiz. Ölümü bir "deneyim" olarak niteledik; fakat ölümün bir deneyim olup olmadığı da aslında pek açık değildir; çünkü ölüm, bir anlamda, bu dünyanın ve dolayısıyla tüm deneyimlerimizin sonu anlamına gelir. Bu sebeple de onu deneyimlediğimizi söylemek ve bir deneyimi tasvir ettiğimiz gibi tasvir etmek epey zordur.

152
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Batuhan Özçiftçi
Seslendiren 27 Ekim 2020 8:25
Ispanak bitkisi yüksek miktarda demir içerir ve hatta kırmızı etle (sığır bonfilesi) karşılaştırıldığında ıspanağın 100 gramında yaklaşık olarak 2,6 mg...
31
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 31 Mayıs 2011 43 dk.

Mutasyon, kelime anlamıyla genetik materyalde meydana gelen rastlantısal değişim demektir. Bu değişim, genetik dizideki bir nükleotidin bir başkasına dönüşmesi kadar basit olabileceği gibi, bir kromozomun baştan sona fazladan kopyalanarak sayısının artması kadar devasa da olabilir. Birçok mutasyon ise genellikle spesifik bir geni veya birkaç geni etkileyen boyuttadır.

Mutasyonları anlamak için, öncelikle mutasyonlarda gördüğümüz rastgeleliği anlamamız gerekmektedir. Fakat sadece rastgelelik üzerinden yapılacak bir mutasyon analizi yetersizdir; fayda/zarar dengesi, mutasyonların çeşitlerine örnekler, belirli mutasyonların elenmesinin güçlüğü gibi birçok konuyu öğrenmek gerekmektedir. Bu yazımız, ihtiyacınız olan temeli size fazlasıyla kazandıracaktır.

136
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen10 23 Aralık
Hep söylerim benim için akılcı ajan aksiyon filmlerinin zirvesi Mission: Impossible'dır. James Bond bu konuda daha kadim olabilir ama Amerikan Çağı bu konuda da öne geçti diye düşünüyorum. Yeri gelmişken tekrar söyleyeyim Kurtlar Vadisi'ni Hollywood ele alsa Polat Ethan karakterini katlar. Son filmi hariç serinin yükselişinden ben çok memnun kaldım. Fallout filmi de en iyisi olmayabilir belki ama ikinci sıraya falan koyarım. Yönetmen Christopher McQuarrie benim için seride dönüm noktası olan Rogue Nation'dan başlayarak üç filmi de yönetmiş. The Usual Suspects, Jack Reacher, Edge of Tomorrow, Top Gun: Maverick filmlerinin yazarlığını yapmış ki bu işi bildiğini gösteriyor. Zaten The Usual Suspects ile yazarlık Oscar'ı alıyor ve Maverick ile de aday oluyor. Tom'a gelince hayranlığımı bilen bilir. Çok komplike bir adam ve erkek sözcüğünün karşılığı adeta. Hollywood'a kurtaran adam diye geçer. Bu filmin kadrosu çok başka efsaneydi. Kemik kadronun üstüne Henry Cavill bıyığıyla eklenmişti ki meşhur Josstice League bıyık montajı olayı da bu filmden gelme. Seriye Rebecca yetmiyor gibi bir de kendi aurasıyla Vanessa Kirby katılmıştı ve sanıyorum ilk defa kendini önemli bir rolde göstermişti.

Belli ki annesinden aldığı British güzelliğiyle Rebecca Ferguson ise aslında 2015'te Rogue Nation ile seriye taze kan getirmişti ama Dune'dan önceki kendini belli edişi yine bu filmleydi. Açıkçası seri için en kötü olay ayrılışı oldu ve ben hala kabullenemedim ama kendi kariyeri için gerekliydi. Dune asıl dönüm noktası oldu. Film de, içine girdiği son dönemeç olan "hesaplaşma ve yansımalar" temasının ilk filmi. Ethan Hunt Amerikan idealizmi'ni temsil ederek arkasında tek kişi bırakmamak için imkansız kararlar vererek ilerledi ama dünyanın gerçekleri yüzüne çarpmaya başladı ve kararlarının sonuçlarıyla yüzleşmesi gerekiyor. Gelişen dönemi düşününce bu tema gerekliydi. Seride ilerleyecek alan kalmadı çünkü. Karşıya çok daha dişli ve namussuz bir deli kurumsallık lazımdı. Hydra gibi. Çok yerde herhalde diğer filmler bundan etkilendi hissi veren James Bond, John Wick, The Departed anımsatıcıları var. Ayrıca görsellik ve müzik açısından da efsane bir IMAX işi. Fragmanı izlemek yeterli olacaktır diyip bitiriyorum.
9.8/10
(4 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Mission: Impossible - Fallout
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
11
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sena Küçükkıvanç
Yazar&Editör 3 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Ozan Öztürk tarafından sorulmuştur.

Hareketin kendisi genellikle potansiyel, kimyasal veya termal enerji gibi temel bir enerji biçimi olarak sınıflandırılmaz. Ancak –ve bu önemli bir 'ancak'– hareket, kesinlikle temel bir enerji türü olan kinetik enerji () ile ayrılmaz bir şekilde bağlantılıdır.[1] Kütlesi () olan ve eylemsiz bir referans çerçevesine göre belirli bir hızla () hareket halinde olan herhangi bir fiziksel sistem veya parçacık, doğası gereği kinetik enerjiye sahiptir ve bu enerji, göreceli olmayan (non-relativistik) durumda denklemiyle nicel olarak ifade edilir. Yani, hareket kinematik durumu –zaman içindeki konum değişikliğini– tanımlarken, kinetik enerji, sistemin toplam enerjisinin bir bileşeni olan ve tam da bu hareket (yer değiştirme) gerçekleştiği için sahip olduğu gerçek skaler fiziksel niceliktir. Yani, hareket olgudur; kinetik enerji ise bu olguyla ilişkili olan enerjidir.

Kaynaklar

  1. wtsenergy. What Is Kinetic Energy?. Alındığı Tarih: 12 Mayıs 2025. Alındığı Yer: wtsenergy | Arşiv Bağlantısı
11
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Çağatay Duruk
Gözlemi Yapan 5 saat önce Türkiye, Kırklareli
Pınarhisar ilçesi, Yenice köyü sınırları içinde, Çıplak tepe mevkiinde 03.05.2025 tarihinde gözlemledim. Burada rakım 840 metredir. Çıplak tepe bazı haritalarda gözükmez, tüm haritalarda gözüken Mahya tepenin yakınındadır.
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Yücel E.
Üye 4 gün önce 1 Cevap
Hem hacmi çok küçük olduğundan hem de çok kısa bir süre temas ettiğinden hiçbir şey olmayacağı veya önemsiz miktarda etkileri olacağı düşünülebilir ancak bir yandan da yüksek sıcaklıklar ısı iletim hızını üstel bir biçimde arttırdığından bu derece bir sıcaklığın bu gibi bir sürede ne kadar etki yapacağını kestiremedim.
239 görüntülenme
5
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kardelen Şabanoğlu
Çeviren 11 Nisan 2020 3 dk.

26 Ocak ve 10 Şubat tarihleri arasında 2019 yeni koronavirüsü (COVID-19) Çin'in Guangzhou kentinde aynı klimalı restoranda yemek yiyen 3 aileden 10 kişiyi enfekte etti. Ailelerden biri Wuhan kentinden yeni gelmişti. Bu 10 vakayı birbirine bağlayan detaylı bir araştırma yaptık ve araştırmamız Guangzhou Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi Etik Kurulu tarafından onaylandı.

23 Ocak tarihinde bir aile Wuhan'dan Guangzhou kentine geldi. 24 Ocak'ta indeks hasta (çalışmada ilk belgelenen hasta, A1) X restoranında 3 aile üyesi ile (A2-A4) öğle yemeği yedi. Diğer 2 aile (B ve C) aynı restoranda komşu masalarda oturdular. Günün ilerleyen saatlerinde hasta A1 ateş ve öksürük nedeniyle hastaneye başvurdu. Şubatın 5'ine kadar A ailesinden 4 kişi, B ailesinden 3 kişi ve C ailesinden 2 kişi olmak üzere 9 kişiye COVID-19 teşhisi konuldu.

15
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Anıl Ağay
Anıl Ağay
102K UP
1 Aralık 2022
Daha çok sayıda aktif yanardağ olması gerekirdi.
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala Seslendiren 4 gün önce 21:10
Plastiklerin Kalbe Zararı - İyonlaşmada Yeni Bulgular - Aşı Kolunun Antikora Etkisi... Hepsi ve daha fazlası bu bölümde!
7
Söz
Onur Türkmendag
Alıntıyı Ekleyen 3 gün önce
Kurban Bayramında hatip, Arapça olarak ve makamla, şeriata göre koyunun nasıl yatırılıp kesileceğini anlatıyordu. Sıra arasında bir Arnavut ağlamaya başladı. Yanındaki sordu:
— Ne ağlıyorsun?
— Baksana, neler söylüyor!
Kaynak: Zeytindağı (sayfa 62)
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 18 Ocak 2019
Fikrimi çalmış olmaları umrumda değil. Umrumda olan, kendilerine ait hiçbir fikirlerinin olmaması.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
26
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Genetik konusunda geliştirebilirsin.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Evrim Ağacı'na Destek Ol
Genç Mühendis
Genç Mühendis
344K UP
düşünür 24 Temmuz 2020 Sen de Cevap Ver
Bu soru, Kadir Yurttaş tarafından sorulmuştur.
Orijinal Soru: Ruh dediğimiz şey dinsel bir şey mi? Varlığı bilimsel olarak kanıtlandı mı yoksa bizim yüz binlerce yılda gelişmiş beynimiz mi her şeyin sorumlusu?

Ruh denilen şey dinsel, metafiziksel bir terimdir. Bilimin konusu değildir. Bilimsel olarak kanıtlanmamıştır. Kanıtlanamazda, cunku ruh denilen şey algımızın ve bilincimizin dısındadır.

Ruh denilen şeyi, muslumanlık dinini dogru din kabul ederek cevaplıyorum, ruh sana can veren, iraden kararlarını ve davranışlarını belirleyen ve öldüğünde diğeri dunyada seni temsil eden varlıktır. Sadece inanç meselesidir. Hersey kanıt ta olabilir, hiçbirsey kanıt olmayabilirde sana kalmış.

Gelişmiş beynimiz neyin sorumlusu onu anlayamadım ama inşallah sorunu cevaplayabilmişimdir ;)

Tüm Reklamları Kapat

670 görüntülenme
6
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close