Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 23 Ekim 2014 19 dk.

Optik illüzyon, göz veya beynin çalışma prensiplerinin doğal veya yapay şekillerde manipüle edilmesi, kandırılması veya yanıltılması yoluyla, gerçekte olandan farklı bir görüntü, renk veya hareket algılama olarak tanımlanabilir. Görsel bir yanılsama yaşadığımızda, orada olmayan veya orada olan bir şeyi farklı bir şekil veya renkte görebiliriz. Algılama ve gerçeklik arasındaki bu kopukluk nedeniyle görsel yanılsamalar, beynin fiziksel dünyayı yeniden yaratmada başarısız olabileceği yolları gösterir. Algıladığımız şey aslında zihnimizin yaptığı yorumdur. Bu yorumlar gerçekle uyuşmadığı zaman optik illüzyonlar oluşmuş olur. Aslında bir bakıma kandırılmış oluruz.

Siz de mutlaka bir optik illüzyon deneyimlemişsinizdir; çünkü insanlık, evrimsel tarihi boyunca bu tür yanılgılara bolca düştü. Zihnimizin, gördüğümüz nesneler hakkında aceleci çıkarımlar yaptığını zaten pareidolia gibi konular nedeniyle biliyoruz. İllüzyonların fark edilmesine dair ilk kaynaklar, Antik Çağ'a kadar gidiyor. Örneğin MÖ 350'de Aristoteles, “Duyularımıza güvenilebilir ancak kolayca kandırılabilirler” derken, muhtemelen bu tür illüzyonlardan ve yanılgılardan bahsediyordu. Bu yazımızda, çeşitli hareketli fotoğraflardan (GIF) ve sabit fotoğraflardan oluşan çok sayıda göz yanılgısını sizlerle paylaşacağız. Yazımızın sonunda da neden böyle bir deneyim yaşadığımızı biraz daha detaylı izah edeceğiz.

101
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Fatıma Hilal Türköz
Çeviren 29 Ağustos 2020 2 dk.

Antik genomlar üzerinde yapılan yeni analizler, insan soy ağacındaki farklı şubelerin birçok kez birbirleriyle melezlendiğini ve insanların arkaik ve henüz bilmediğimiz bir atadan daha DNA taşıdığını gösteriyor. Cornell Üniversitesi’nden Melissa Hubisz ile Amy Williams ve Cold Spring Harbor Laboratuvarı’ndan Adam Siepel, bu bulguları PLOS Genetics’te yayınlanan bir çalışmada bildirdiler.[1]

Yaklaşık 50.000 yıl önce, bir grup insan Afrika’dan göç etti ve Avrasya’da Neandertaller ile melezleşti. Ancak eski insan atalarımızın ve onların akrabalarının DNA’larını değiş tokuş ettiği tek sefer, bu değildi. Neandertallerden ve daha az bilinen eski bir grup olan Denisovanlardan gelen bu genomların sıralanması, melezleşme olaylarına ve eski insan popülasyonlarının hareketlerine ilişkin birçok yeni bilgiye ışık tuttu.

42
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Anıl Kocabaldır
Yazar 21 Ocak 2020 9 dk.

İlk yazımızda Kaos Teorisi’ne giriş yapmıştık. Sistemlerin davranışındaki kaotikliği anlayabilmek için determinizm ve rastlantısallık kavramlarına değinmiştik. Bu yazımızda ise kaotik sistemlerdeki ortak özellik olan nonlineerlik (doğrusal olmama) kavramından, sistemdeki küçük değişikliklerin büyük sonuçlar yaratacağından ve bunların sistemin davranışını periyodiklikten aperiyodikliğe yani kaosa götüreceğinden bahsedeceğiz.

Bu iki kavram matematikte ve matematiği dil olarak kullanan temel bilimlerde oldukça fazla öneme sahiptir. Önreğin fizikçiler, doğadaki olayları somutlaştırabilmek ve anlayabilmek için matematikten yararlanırlar. Dolayısıyla sistemin davranışını açıklayan parametreleri denklemlerle ifade ederler. İşte bu kullanılan denklemler ya lineerdir ya da nonlineerdir.

76
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Şafak Aki
Şafak Aki
116K UP
Alıntıyı Ekleyen 2 gün önce
Homo sapiens'le ilgili tuhaf bir şey daha var. Şöyle düşünün: Machiavelli duygularımızı hiçbir zaman açık etmememizi öneriyor. Yüzümüz ifadesiz olmalı, utanç duymak gereksiz. Önemli olan tek şey hangi yolla olursa olsun kazanmak. Peki, bu utanmaz tipler hep kazanıyorsa hayvanlar âleminin yüzü kızaran tek türü neden insan?
Charles Darwin yüz kızarması hakkında tüm ifadeler içinde en tuhaf ve en insancıl olanı demiş. Çevresindeki misyonerlerden tüccarlara, işgalci bürokratlara kadar herkese mektup göndererek onların bulunduğu yerlerde de yüz kızarması görülüp görülmediğini sormuş. Olumlu cevap almış, her yerde insanların yüzü kızarıyormuş.
Kaynak: Çoğu İnsan İyidir
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 11 Haziran 2011 26 dk.

Evrim, çok uzun bir tarihe sahiptir. Her şey, erken oluşum evreleri sonrasında soğumaya başlayan gezegen üzerinde yavaş yavaş birikmeye başlayan sığ su birikintileri ve okyanus sularında başladı. Gerek kuyruklu yıldızlarla taşınan malzemeler, gerek gezegenin ilkin atmosferinde oluşan kimyasallar, gerekse de çoğunluğu sığ sularda ve çamurlu su birikintilerinde oluşan moleküllerin birbiriyle etkileşimi, ortalamada 600 milyon yıllık bir kimyasal evrim süreci sonucunda, çok erken hücre benzeri yapıların ortaya çıkmasını sağlamıştır. Tüm canlıların atası olacak bu cansız-canlı geçişindeki yapılara bugün “koaservatlar” ya da “ön hücreler” adını veriyoruz.

Bunların büyük bir kısmı süreç içerisinde elenerek yok olmuş olsa da, bazıları çok daha uzun süreler varlıklarını koruyabilecek yapıdaydı. Kendilerini kopyalamayı başarabilen bu ilkin başlangıç, canlılığın temellerini oluşturdu. Bu basit yapılı varlıklar, öncelikle bakteriler ve arkeler gibi bugün hala varlıklarını sürdüren, bildiğimiz prokaryotlara (basit hücre yapılarına sahip canlılara) evrimleştiler.

133
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hüseyin Avcı
Uyarlayan 13 Nisan 2023 4 dk.

Çin Bilimler Akademisi'ne bağlı Çin Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nden (USTC) akademisyen Guo Guangcan'ın ekibi, soğuk atom süper çözünürlüklü görüntüleme araştırmalarında önemli bir ilerleme kaydetti. Ekip, bir iyon tuzağı sisteminde tek bir iyonun süper çözünürlüklü görüntüsünü elde etti. Çalışmanın sonuçları Physical Review Letters'da yayınlandı. Deneyi daha iyi anlayabilmek için Soğuk Atom Sistemi ve İyon Tuzağı Sistemlerine bir göz atalım.

Bir soğuk atom sistemi; atomları aşırı düşük sıcaklıklara kadar (tipik olarak mutlak sıfırın üzerinde bir derecenin milyonda birinden daha azına) soğutmak ve hapsetmek için kullanılan bir dizi deneysel tekniktir. Soğutma tipik olarak lazer soğutma ve buharlaştırma tekniklerinin bir kombinasyonu ile gerçekleştirilir. Atomlar daha sonra manyetik ve/veya elektrik alanların bir kombinasyonu kullanılarak burada tutulur.

61
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Ela Kursak
Seslendiren 28 Kasım 2022 12:40
Ela ile Eddie, Bu Bölümde Türklerin Tarih Boyunca Kullandıkları Alfabeleri Öğreniyorlar!
43
Mert Ali Bulut
1 gün önce
ChatGPT'ye sorduğum soru ve cevabı
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Okan Nurettin Okur
İnceleyen10 6 gün önce
Hiçbir öykü kendi başına tamamlanmış değildir. Her birimiz, bir başkasının yarım kalmış hikâyesinin devamı, belki bir başlangıcın habercisi ya da son gibi görünen satır aralarındaki sessiz yankıyız. Kvasir, bu gerçeği, birbirine dolanan öyküleriyle sadece anlatmakla kalmıyor; aynı zamanda hissettiriyor, okuru bu çok katmanlı anlatının içine usulca çekiyor. Hikâyelerimiz dâim olsun...
Kitap
10.0/10
(2 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Esat Kudret
Akıl yürütmeyi öğrenmeye çalışan bir öğretmenim. 6 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Vusal Vusal tarafından sorulmuştur.

Hayat Herkese Zor!

Yaşadığımız çağ, insana, doğaya, yaşama düşman bir sistemin gölgesinde, yozlaşmış, vicdanını yitirmiş bir dünyanın yarattığı yapay sorunlarla dolu bir çağ.

Böylesi bir çağda mertçe ve onurluca ve en önemlisi kirlenmeden yaşayabilmek cidden zor fakat imkansız değil.

Tüm Reklamları Kapat

Öznel olarak yaşadığımız hiçbir sorun da bunlardan bağımsız değil.

İşte eğer bu tespiti yapamıyor isek sorunumuz çok derin demektir. Eğer bu tespiti yapabiliyor isek umut diridir.

Bundan sonrası için genel geçer kaide sihirli iki kelimede saklı: TESLİM OLMAMAK…

Kimileri için hayat yüktür, kimileri ise hayatın kendisine yüktür. İlk kategori yılmış olan bizcil her halk bireyi için olasıdır ancak ikincisi sadece hayatı kendisi ve başkaları için zindana ve cehenneme çevirme derdinde olan egemen kapitalist sistemin efendilerine yöneliktir.

Tüm Reklamları Kapat

Bir de tüm bu yükleri kaldırmakla kendilerini görevli kılanlar var: Aydınlar, Devrimciler, Onurlu Bilim İnsanları ve Mücadele eden, üreten emekçi milyonlar. O kadar çokuz ki…Belki de çıkış yolumuz bu onurlu ve yürekli insanların saflarına, gücümüz ölçüsünde ve saflarını sıklaştırmak üzere katılmak.

Hayatın evrimsel-biyolojik temelde anlamı bu değil mi ki zaten: Kesintisiz savaş. Bir farkla: Var etmek üzerine, yok etmek değil.

İşte bu iki seçeneğin verdiği görevin ilki bizedir ve var olma savaşını kapsar. İkincisini ise zaten egemenin hali hazırda yaptığıdır, hem de dünyanın her yerinde ve her alanda ve yok etme güdümlü…

Hem şair ne demiş: Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz. Umutsuzluk Yasak… Sevgiyle…

Kaynaklar

  1. Karl Marx. (2000). Yabancılaşma. Yayınevi: Sol yayınları. sf: 201.
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ebrar Özgen Arslan
Aktaran 1 gün önce 3 dk.

James Webb Uzay Teleskobu sayesinde araştırmacılar "anormal", "kaotik" ve "garip" olarak tasvir edilen 14 Herculis gezegen sistemine daha yakından bir bakış atabildi. Dünya’dan 60 ışık yılı uzakta bulunan 14 Herculis yıldızının yörüngesinde yer alan 14 Herculis c gezegeni Webb’in NIRCam’i ile başarıyla gözlemlendi. Keşfedilen yaklaşık 6 bin dış gezegenin yalnızca bir kısmı doğrudan görüntülenirken bu gezegenlerin pek çoğunun sıcaklıkları yüzlerce hatta binlerce Fahrenheit değerindeydi. 14 Herculis c ise bu dış gezegenlere kıyasla çok daha soğuk ve bugüne kadar görüntülenen en soğuk gezegenlerden biri. Ulaşılan yeni verilere göre bu gezegen -3 °C sıcaklığında ve Jüpiter’in 7 katı büyüklükte. Johns Hopkins Üniversitesi'nde lisansüstü öğrencisi William Balmer 14 Herculis c hakkında şöyle söylüyor:

Çeşitli gözlemevleri tarafından detaylıca incelenen 14 Herculis c astrofizik camiasında alışılmadık bir gezegen sistemi biçimine işaret ediyor. Merkez yıldızı olan 14 Herculis yörüngesinde 14 Herculis c ile birlikte 14 Herculis b de bulunuyor. Alışılmadık olan ise bu gezegenlerin yıldızları çevresinde aynı düzlemde ilerlememesi, gezegenlerin yörüngeleri ana yıldızı merkezde bırakacak şekilde bir X şekli oluşturarak birbirlerini kesiyor. Yanı 14 Herculis b ve 14 Herculis c gezegenleri birbirlerine 40 derecelik bir açıyla eğimli yörüngelerinde ana yıldızın etrafını dolanırken birbirlerini bazen çekerken bazen de itiyorlar.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen6 3 gün önce
Yönetmen Michael Haneke bir sanat filmi yönetmeni. Muhtemelen en meşhur filmi Amour ile 2 Oscar adaylığı kazanmış. 100'ün üzerinde ödülü var. Hemen her filmiyle ya Palme d'Or ya da başka bir Cannes ödülü kazanmış. Bu film de Brand Prize of the Jury ödülünü ve en iyi başroller ödülünü kazanmış. Uluslararası bağlamda çalışan birisi. Kendisi Almanya doğumlu Avusturyalı. Film ise Fransızca. Başrol oyuncumuz Isabelle Huppert bol ödüllü tek Oscar adaylıklı belli ki iyi bir oyuncu. Film 2 saatlik psikolojik drama tarzında o ucube filmlerimizden bir tanesi. Aslında özellikle dönemimizde ciddi bir kanayan yarayı işliyor.

Baba yokluğuyla birlikte evin içinde fazlaca güç kazanıp kızının hayatına OKBvari şekilde ve narsisistikçe yatırım yapıp müdahale etmeye çalışan bir annenin yarattığı daha da OKBli başka bir entelektüel kadının cinsel açlığını konu alıyor. Karakterin motivasyonunu anlamaya çalışmak kafa karıştırıyor ama bir noktada çözdüğümü düşünüyorum. Annesinin projesi durumunda olduğu için mazoşist bir dürtüyle kendini sabote edip annesini cezalandırmaya çalışıyor. Kadının entelektüel görüntüsünün arkasındaki potansiyeli muhtemelen sezen genç bir erkeğin duvarları yıkmaya çalışmasını izliyoruz. Aleni sahneleri olsa da erotik demek güç. Oldukça rahatsız edici sahneleri var. Garip ama izlettiriyor.
6.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 1 ay önce İzmir₺9.000,0029 Haziran
Kuantum Açık Sistemlere Sezgisel Bir Bakış
29 Haziran 2025 15:00 tarihinden 06 Temmuz 2025 12:00 tarihine kadar.

Kuantum açık sistemleri, bir kuantum sisteminin çevreyle etkileşimini göz ününe alır. Genel olarak çevre, sisteme kuantum özelliklerini veren eşevrelilik ve dolaşıklık gibi kuantum etkilerin yitirilmesine sebep olur ancak çevreyi, sistemi ve aralarındaki ilişkiyi istediğimiz şekilde modelleyerek bunu tersine çevirmek mümkündür. Böylece sistemler kuantumluklarını (quantumness) koruyabilir, hatta yeni ilintiler üreterek geliştirebilirler. Açık sistemleri incelemekte kullanılan farklı yöntemleri karşılaştırdığımızda hesapsal ve kuramsal avantajlarıyla kuantum çarpışma modeli öne çıkar. Etkinlikte, kuantum çarpışma modeli kullanarak, kuantum nitelikler bağlamında sistemin düşmanı olarak gördüğümüz çevreyi sıkı bir dost haline nasıl getirebileceğimiz üzerine çalışacağız. Bu etkileşmeyi anlayabilmek için gerekli olan tüm bilgiler adım adım sunularak, hem sayısal hem analitik örneklerle pekiştirilecektir.

Devamını Göster
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Yiğit As
Yiğit As
47K UP
Türü Ekleyen 26 Şubat 2019
Myriapodlar (Çok bacaklılar), Arthropoda (eklembacaklılar) ait bir alt şubedir. Bu alt şube Chilopoda (çıyanlar), Diplopoda (kırkayaklar), Pauropoda ve Symphyla gibi günümüzde yaşamakta olan dört adet sınıftan oluşur. Şu an için bildiğimiz 12.000 türden fazla Myriapod vardır. Her şube ve alt şubede bu kadar çok türün bulunması, eklembacaklıların adaptasyon yeteneklerinin bir göstergesidir.
1
Söz
Kağan Köseoğlu
Alıntıyı Ekleyen 20 Haziran 2022
Bilim, ancak bilimcinin kişisel merakını tatmin etmek için yapılırsa sürekli büyük sonuçlar doğurabilir.
Kaynak: Bir Toplum Nasıl İntihar Eder? sf. 52
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
30
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close