Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ufuk Derin
Aktaran 18 Haziran 2024 2 dk.

SLEEP 2024 yıllık toplantısında sunulacak yeni bir çalışma, uyku süresi, sosyal medya kullanımı ve yönetsel işlevler ile ödül işleme için önemli olan beyin bölgelerindeki beyin aktivasyonu arasında belirgin bir ilişki buldu.

Sonuçlar, gençlerde daha kısa uyku süresi ve daha fazla sosyal medya kullanımı arasında bir korelasyon olduğunu gösteriyor. Analiz, bu ilişkilerde alt ve orta frontal girus gibi frontolimbik beyin bölgelerinin dahil olduğunu işaret ediyor.

21
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Söz
Eray Şeyhan
Alıntıyı Ekleyen 5 gün önce
Açık ve dürüstçe söylemek gerekirse, bu gezegen üzerindeki yaşam çeşitliliğinin bir evrim sürecinde ortaya çıktığını görememek, içinde yaşayan her dört insandan üçünün okuma yazma bildiği bir dünyada affı mümkün olmayan bir cehalettir.
Kaynak: Darwinin Tehlikeli Fikri (alfa yayınları Sayfa 53)
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 13 Aralık 2012 8 dk.

İnsan, birçok şekilde tanımlanabilir. Yetenekleriyle, farklarıyla, özellikleriyle, üstünlükleriyle, alçaklarıyla... İnsan, bildiğiniz üzere zekası bugüne kadar en çok evrimleşmiş hayvan türüdür. İnsanı insan yapan özellik, apaçık bir şekilde, zekasıdır. Bu zekanın yan ürünü olarak gelen veya diğer hayvanlardan fazla gelişen algı, düşünme, merak vb. kavramlar sonucunda insan, kendi özünü merak etmiş ve arayışa yönelmiştir. Bu arayışta, pek çok iddia ortaya atılmakla birlikte, biri hariç tamamı günümüzde bilimsel geçerliliğini yitirmiştir. Günümüzde, açık bir şekilde ortadadır ki, insan Hayvanlar Alemi'ne ait bir hayvan türüdür ve ortaya çıkışı, kendisinden önceki bazı hayvan türlerinin evrimleşmesi sonucunda gerçekleşmiştir.

Bilimsel bir perspektifte insanı, sıradan bir tür olarak, taksonomi diye de bilinen "sınıflandırma bilimi" içerisinde tanımlarız. Türümüz ve insansı atalarımız, 6-7 milyon yıldır vardır; tüm maymunların ortak atası ise 47 milyon yıl yaşında. Evrim tarihinin yaklaşık 4.000 milyon yıl (yani 4 milyar yıl) olduğu düşünülürse, 4.000 sayısının yanındaki 47 sayısının ne kadar önemsiz olduğu görülebilir, hele ki 7 sayısı ele alındığında bu önemsizlik daha da belirginleşir. Modern insan dediğimiz Homo sapiens'in ise sadece 300.000 yıldır (0.3 milyon yıldır) var olduğunu göz önüne alacak olduğumuzda, bu önemsizlik akıl almaz boyutta artacaktır. Ancak insanın taksonomideki yerine bakmak, oldukça ufuk genişletici bir deneyimdir. Burada size bu deneyimi kazandırmak istiyoruz.

219
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ayşegül Şenyiğit Özdil
Uyarlayan 14 Şubat 2018 1 dk.

Yukarıdaki fotoğrafta iki elektrot arasında “soluk mavi bir nokta” görüyorsunuz. Bu nokta aslında boşlukta asılı duran bir atom ve siz onu çıplak gözle görebiliyorsunuz! Peki bu nasıl mümkün?

Gördüğümüz atom, iyon tuzağında tutulan ve lazer ışığıyla aydınlatılmış bir Stronsiyum atomu. Normalde bir atomu gözümüzle görmek elbette mümkün değil; çünkü bir Stronsiyum atomunun yarıçapı sadece 215 pikometre... Yani 1 metrenin trilyonda biri civarında. Sayısal olarak 0.000000000215 metre! Bunu çıplak gözle görmek imkansız.

31
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 9 Aralık 2012 10 dk.

Zebra, Atgiller (Equidaeailesine mensup olan, çizgilere sahip üç türü barındıran grubun adıdır. Safari yaparken veya belgesel izlerken (tabii zebraları doğal ortamlarında gözlemleyecek kadar şanslı olmadığınızı varsayarsak) çoğumuzun aklına bu soru gelmiştir: “Zebralar neden çizgilidir?”

Sadece zebraların değil, atların evrimi bilim insanlarının çok uzun süredir ilgi alanları arasında yer almıştır. Bunun sebebi, atların hayatımızdaki önemli rolü ve insanın evrimi ile mesafe kat etmesi konusundaki katkılarıdır. Burada, atların detaylı evrimine girmeyeceğiz, zira konumuzu çok uzatır ve dallandırır. Ancak kısaca, zebraların evrimine sebep olacak evrimsel dala bakabiliriz:

93
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnceleme
Ömer Faruk Öz
İnceleyen10 22 Kasım
İnsan olmak hakkında bir çok soruya bilimsel bir yoldan cevap bulan çok güzel bir kitap. Bu kitap bir çok konuyu kendi bünyesinde birleştiriyor ve bunu çok iyi bir dille anlatıyor. Benim düşünmeye korktuğum birçok dini sorgulamayı (aklıma gelince tekerleme söyleyip düşünmediğim) bu kitap sayesinde düşünmüş oldum. Bu yüzden benim üzerimde en büyük etkisi olan kitap bu kitap oldu.
9.6/10
(185 Kişi)
Puan Ver
İnsan Türünün Kısa Bir Tarihi
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
12
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 27 Eylül 2014 23 dk.

Belki şu meşhur soruyu duymuşsunuzdur: Diyelim ki bir yarışma programındasınız ve karşınızda 3 tane kapı var (üzerlerinde de 1, 2 ve 3 diye numaralar bulunuyor). Bu kapılardan bir tanesinin arkasında son model bir Bugatti Veyron, diğer ikisinin arkasında ise birer tane keçi var. Tek bir kapı seçme şansınız var ve içinizden geçen kapıyı, örneğin 2 numaralı kapıyı seçtiniz. Bu, tıpkı Türkiye'deki Var Mısın, Yok Musun? yarışmasında kendi kutunuzu seçmek gibi. O kutuda (veya kapıda) gerçekten büyük ödül olabilir; ama olmayabilir de...

Diyelim ki siz, 3 kapıdan 1 numaralı olanı seçtiniz. Sinsi sunucu, heyecanı arttırmak için sizin seçmediğiniz kapılardan bir tanesini, diyelim ki 3 numaralı kapıyı açtı. Ve tabii ki arkasında büyük ödül değil, keçi vardı. Dolayısıyla şu anda büyük ödül ya sizin kapınızda ya da sunucunun açmamış olduğu diğer kapıda... İşi daha da kızıştırmak için sunucu size şunu soruyor:

72
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ecrin Güvenaltın
Ben bir sayısal okuyan bir öğrenciyim. 1 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Ömer Görür tarafından sorulmuştur.
Eğer geleneksel cinsiyet rolleri tamamen tam tersi durumda olsaydı, trans bireyler doğumda atanmış cinsiyetlerinde mi hayatlarını sürdürürlerdi?
Eğer geleneksel cinsiyet rolleri tamamen tam tersi durumda olsaydı, trans bireyler doğumda atanmış cinsiyetlerinde mi hayatlarını sürdürürlerdi?

Tersine Dönmüş Toplum Ne Demek?

Yani örneğin:Kadınlara güçlü, lider, sert rolleri;Erkeklere duygusal, bakım veren, pasif rollerin yüklendiği bir dünya.

Bu durumda “geleneksel” erkeklik ve kadınlık tanımları tersine dönerdi ama hâlâ toplumun iki kutuplu cinsiyet algısı devam ederdi. Klişeler değişir, ama ikili sistem (erkek-kadın) aynı kalırsa, hâlâ bir norm dışı olma durumu doğar.

Tüm Reklamları Kapat

Trans Kimliği Ne Üzerine Kuruludur?

Trans bireylerin kimliği sadece toplumun dayattığı “kadın şöyle davranır, erkek böyle olur” kalıplarına tepki değil.

Çoğu zaman bu, kişinin içsel cinsiyet kimliği ile doğumda atanan cinsiyetin uyuşmamasıyla ilgilidir. Yani:

> “Ben kadın gibi davranmak istiyorum” değil,

Tüm Reklamları Kapat

“Ben kadınım” veya “Ben erkek değilim” gibi daha öznel ve derin bir kimlik hissi.

Toplum Değişirse, Translık Azalır mı?

Eğer toplum katı cinsiyet rolleri olmadan, yani herkesin istediği gibi davranabildiği bir yer olsaydı, bazı kişiler toplumsal baskıdan kaynaklı “dönüşme ihtiyacı” hissetmeyebilirdi.

Ama senin sorduğun şey bir tersinleme, yani hala iki kutuplu bir düzen var, sadece rolleri değişmiş.

Bu durumda trans bireyler yine:

> “Ben bu doğumda atanan cinsiyet değilim” diyebilirlerdi.

Yani büyük ihtimalle, trans bireyler yine kendi hissettikleri kimlik yönünde bir geçiş yaparlardı.

Ama belki de bu kez bazıları, “erkek” olmanın duygusal ve şefkatli olduğu bir toplumda kendini daha rahat hissedip hiç geçiş yapmaya gerek duymazdı — çünkü “dışlanmış” hissetmezdi.

Kısaca Cevap:

Hayır, trans bireyler büyük ihtimalle yine doğumda atanan cinsiyetlerinden farklı bir yolda yürümeyi seçerdi.

Tüm Reklamları Kapat

Çünkü mesele roller değil, kimliktir. Ama toplumun yargılamayan bir yapıda olması, bu süreci çok daha kolay ve az acılı kılabilirdi.

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ömer Ekmel Kara
Yazar 5 gün önce 5 dk.

2024 yılının mayıs ayında Nielsen ve arkadaşları tarafından yayımlanan bir araştırma, dövme yaptırmanın lenf kanseri riskini artırabileceği yönündeki bulgularıyla medyada geniş yankı uyandırdı.[1] Hemen ardından, Danimarka’da Clemmensen ve ekibi tarafından yapılan ve ikiz bireyleri kapsayan bir diğer çalışma da dövme ile lenf ve deri kanseri arasında istatistiksel bir bağlantı olabileceğini öne sürdü.[2] Peki, bu çalışmalar gerçekten dövme ile kanser arasında anlamlı bir ilişki kurabildi mi? Bu çalışmaların bulgularını sağlıklı bir şekilde değerlendirebilmek için öncelikle dövmenin vücuttaki genel etkisini ve araştırmanın neden dövme ile kanser arasında bir ilişki aradığını anlamak gerekir.

Dövme, binlerce yıldır insanlar tarafından dini, kültürel veya estetik nedenlerle kullanılan bir ifade biçimidir. En eski dövme örneklerinden biri, Alp Dağları’nda bulunan "Buz Adam Ötzi"ye aittir. MÖ 3370–3100 yılları arasında yaşadığı belirlenen Ötzi’nin vücudunda çeşitli dövme izlerine rastlanmıştır. Benzer figüratif dövmeler, Antik Mısır'da hem erkek hem kadın mumyalarında bulunmuştur.[3]

38
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bir Meteor ve Karşıgün

Geceleyin gökyüzünün en karanlık yeri, Güneş’in tam tersi yönünde midir? Hayır. Aslında, karşıgün olarak bilinen (Alm: “Gegenschein” ) nadiren fark edilebilen sönük bir parlama, oldukça karanlık bir gökyüzünde Güneş’in 180 derece karşısında görülebilir. Karşıgün, gezegenler arasındaki küçük toz parçacıklarının Güneş ışığını geriye doğru saçması ile oluşur. Bu toz parçacıkları, asteroitlerden gelen milimetre boyutundaki parçacıklardır ve gezegenlerin ekliptik düzlemi boyunca yörüngede dönerler. Geçen Mart’ta çekilen bu görsel, karşıgünün bu zamana kadar çekilmiş en muhteşem fotoğraflarından biridir. İspanya‘nın Kanarya Adaları‘ndaki Teide Gözlemevi üzerindeki son derece karanlık olan gökyüzünün bu derin pozlamasında, karşıgün zodyak ışığının bir uzantısı olarak görülüyor. Arka planda dikkat çekici nesneler arasında bir meteor (solda), Büyük Kepçe (sağ üstte) ve Kutup Yıldızı (en sağda) bulunuyor. Meteor, İspanya’nın en yüksek dağı olan Teide Dağı’nı işaret ederken Piramit Güneş laboratuvarı ise sağda görülüyor. Gündüz, taç (İng: "Glory") olarak adlandırılan karşıgün gibi bir doğa olayı, bir uçaktan Güneş’in karşı tarafındaki hava veya bulutlardan yansırken görülebilir.

12 Mayıs 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı: J.C. Casado, StarryEarth, EELabs, TWAN
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Bengisu Erdem
Bengisu Erdem
39K UP
Çeviren 2 Mart 2021 7 dk.

Dünya liderleri, 2015 yılının aralık ayında Paris'te iklim değişikliği anlaşmasının kabul edilmesini kutladıklarında, Eyfel Kulesi ve Zafer Takı, yeşil projektörlerle aydınlatıldı. Işıkların verdiği mesaj ise “Accord de Paris c'est fait!"("Paris anlaşması imzalandı!") oldu. Şimdi ise, aradan geçen beş çalkantılı yılın ardından, yeni slogan olsa olsa “travail en cours” ("Çalışmaya devam!") olabilir.

"Çalışmaya devam", Paris Anlaşması'nın ilk 5 yılında ne elde ettiğini incelemek ve daha da önemlisi gezegenin ısınmasına yol açan gaz emisyonlarını daha da azaltmak için uluslar bir araya geldiğinde verilen üstü kapalı bir mesaj oldu. Araştırmacılar, anlaşmanın ortalama küresel sıcaklıkların sanayileşme öncesi seviyelerin 2°C üzerine çıkmasını önleme hedefinde ilerleme kaydedilmesinde yardımcı olduğunu söylese de, birçok ülkenin 2015'te verdikleri taahhütleri yerine getirmediğine dair birçok kanıtla bu çabalar boşa çıkmış oldu. Uluslar sözlerini tutmuş olsalar bile, bazı araştırmacılar, daha sağlam bir eylem planı ihtiyacının altını çizerek, küresel sıcaklıkların yüzyılın sonuna kadar 2.6°C artacağını tahmin ediyorlar. Princeton Üniversitesi'nden iklim bilimci ve politika uzmanı Michael Oppenheimer, şöyle diyor:

16
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Zamanı Durdurmanın Yolları

Tom Hazard’ın tehlikeli bir sırrı var. 41 yaşında sıradan bir tarih öğretmeni gibi görünse de nadir rastlanan bir hastalık yüzünden aslında yüzyıllardır hayatta. Shakespeare’le aynı sahnede yer almış, Kaptan Cook’la açık denizleri fethetmiş, Fitzgerald’larla içki içmiş. Ama şimdi, tek istediği normal bir hayat sürmek. Kimliğini değiştirmeye devam ettiği sürece geçmişini geride bırakabilir ve hayatta kalabilir.

Yapmaması gereken tek bir şey var, âşık olmak.

İngiltere’nin en önemli yazarlarından Matt Haig’in büyükövgü toplayan, 37 dile çevrilen ve yakında Benedict Cumberbatch tarafından sinemaya aktarılacak kitabı Zamanı Durdurmanın Yolları, insanın kendini kaybedip tekrar bulmasına dair güzel bir roman.
“Matt Haig insan doğasının aydınlık ve karanlık tarafına aynı ölçüde hâkim. Ve bu yetisini harika öyküler yaratmak için kullanıyor.”-NEIL GAIMAN
“Matt Haig yüreğimizi dokuyor. Bu kitabın gücüne karşı koymak zor.”-GUARDIAN
“Olağanüstü bir kitap.-STEPHEN FRY
“Bu yılın ve nice yılların en iyi kitabı. Baş döndüren bir okuma. Zaman durdu…”-DANNY WALLACE

Devamını Göster
₺260.00
Zamanı Durdurmanın Yolları
Blog Yazısı
6
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
1 gün önce
Royal Society'nin Space: 2075 raporu, insanlığın ay üsleri, uzay istasyonları ve yörünge fabrikalarıyla köklü bir uzay devrimini yaşayacağını öngörüyor. Rapor, Dünya'ya ışınlanan temiz enerji, asteroid madenciliği yapan robotlar ve "Uzayda Üretildi" etiketli ürünler üreten orbital fabrikalar gibi radikal gelişmeleri öngörüyor. Uzayda mikroçekim ortamında mümkün olan ürünlerin üretimi, güneş enerjisini mikrodalga veya lazer ışınlarına dönüştürerek Dünya'ya gönderen uydu teknolojileri ve Mars'ta doğan insanlar gibi etik sorunlar da ele alınıyor. Rapor, bu değişimlerin 18. yüzyıl Sanayi Devrimi kadar etkili olacağını ve ülkelerin net uzay stratejileri geliştirmesi gerektiğini vurguluyor.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
41K UP
Gözlemi Yapan 10 saat önce Türkiye, Çankırı
Ilgaz Dağı Milli Parkı'nda gözlemlenmiştir.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 3 gün önce 6 dk.

Adeta bir "Neolitik çağ laboratuvarı" gibi olan Çatalhöyük, duvar resimleri ve kadın figürinleri kadar, hanelerinin örgütleniş biçimi ve tarımsal bilginin çevre bölgelere nasıl yayıldığı konularıyla da bilim insanlarını büyülemeyi sürdürüyor. Science dergisinde aynı gün yayımlanan ve ODTÜ ile Hacettepe Üniversitesi'nden araştırmacıların da yazarları arasında yer aldığı iki kapsamlı çalışma, antik DNA, izotop kimyası ve kantitatif arkeoloji verilerini bir araya getirerek bu yerleşimin toplumsal evrimini daha önce hiç olmadığı kadar ayrıntılı biçimde ortaya koydu. Bulgular yalnızca Anadolu'nun değil, tüm Eski Dünya'nın yerleşik yaşama geçiş sürecini yeniden düşünmemize zemin hazırlıyor.

Kazı ekibi, 400 bireyin genomunu analiz ettiğinde yerleşimin ilk evresinde (MÖ ~7100) mezarların neredeyse bütünüyle biyolojik aile üyelerini barındırdığını, ancak birkaç yüzyıl sonra aynı evlerin içinde genetik bağı bulunmayan bireylerin de birlikte gömüldüğünü belirledi. ODTÜ Biyolojik Bilimler Bölümü'nden Eren Yüncü şöyle diyor:

93
4
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Bulut Ulusoy
Türü Ekleyen 19 saat önce
Kılıç dişli kaplan ben bulut lay lay lom lay lay lom merhaba gulu gulu zemzem kalp krizde bir tabureye oturmalıyız bulut diye bağırmalıyız süper uçan bir
0
Tüm Reklamları Kapat
Selen Gündüz Ve Meriç Öztürk
Selen Gündüz Ve Meriç Öztürk Seslendiren 5 gün önce 35:16
Dijital çağda çocuk olmak da zor ebeveyn olmak da... Kaç yaşından itibaren çocuklara tablet-telefon verilmeli? Teknoloji sınırlandırılması nasıl yapılmalı?...
10
Eser
Furkan Arduç
Eseri Ekleyen 20 Kasım 2021 Film
9.6/10
(10 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Beneath the Planet of the Apes
Yönetmen: Ted Post
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Yağız Kayra Yüksel
Üye 1 gün önce 1 Cevap
Şimdiden vereceğiniz cevaplar için teşekkürler.
160 görüntülenme
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close