Paris İklim Anlaşması 5 Yaşında! Peki İşe Yarıyor mu?
Paris İklim Antlaşması, Mavi Gezegenimizi Kurtarmaya Yetecek mi?
Bu haber 3 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Dünya liderleri, 2015 yılının aralık ayında Paris'te iklim değişikliği anlaşmasının kabul edilmesini kutladıklarında, Eyfel Kulesi ve Zafer Takı, yeşil projektörlerle aydınlatıldı. Işıkların verdiği mesaj ise “Accord de Paris c'est fait!"("Paris anlaşması imzalandı!") oldu. Şimdi ise, aradan geçen beş çalkantılı yılın ardından, yeni slogan olsa olsa “travail en cours” ("Çalışmaya devam!") olabilir.
"Çalışmaya devam", Paris Anlaşması'nın ilk 5 yılında ne elde ettiğini incelemek ve daha da önemlisi gezegenin ısınmasına yol açan gaz emisyonlarını daha da azaltmak için uluslar bir araya geldiğinde verilen üstü kapalı bir mesaj oldu. Araştırmacılar, anlaşmanın ortalama küresel sıcaklıkların sanayileşme öncesi seviyelerin 2°C üzerine çıkmasını önleme hedefinde ilerleme kaydedilmesinde yardımcı olduğunu söylese de, birçok ülkenin 2015'te verdikleri taahhütleri yerine getirmediğine dair birçok kanıtla bu çabalar boşa çıkmış oldu. Uluslar sözlerini tutmuş olsalar bile, bazı araştırmacılar, daha sağlam bir eylem planı ihtiyacının altını çizerek, küresel sıcaklıkların yüzyılın sonuna kadar 2.6°C artacağını tahmin ediyorlar. Princeton Üniversitesi'nden iklim bilimci ve politika uzmanı Michael Oppenheimer, şöyle diyor:
Eğer 2°C'lik bir hedefe ulaşma ihtimalimiz olup olmadığına dayanarak Paris Anlaşması'na not verecek olsaydık, şu anki durum göz önüne alındığında anlaşmanın notu muhtemelen bir D veya F olurdu.
Ancak iklim değişikliğini “tüm ülkelerin en önemli endişesi” haline getirmeye olanak tanıyan anlaşmanın “gerçek bir fark" yaratmış olduğunu söylüyor.
Paris Anlaşması, ülkelerin artan hırslarının ve az sayıdaki yaptırım mekanizmasının alışılmadık bir karışımıdır. Dünyadaki her ülke, 2100 yılına kadar küresel sıcaklık artışlarını 2°C'nin "olabildiğince çok altında" tutmak için gerekli adımları atma sözü verdi. Ülkeler, enerji ve ulaşım için fosil yakıtların kesilmesinin, orman kaybının durdurulmasının, gıda üretiminin elden geçirilmesinin ve sera gazlarının atmosfer dışında emilmesinin yollarını bulmayı taahhüt ettiler. Ülkelerin kendi hedeflerini koymalarına ve bunları nasıl gerçekleştireceklerine dair eylem planları oluşturulmalarına izin verildi. Bu hedefleri uygulamada başarısız olmaları beraberinde, bazı cezalar da öngörülüyor.
İlerleme Belirtileri
Paris Anlaşması için müzakereleri koordine eden, BM ofisinin başkanı Christiana Figueres, şöyle diyor:
Ulusal ekonomilerde, teknolojide ve siyasi iradede meydana gelebilecek değişikliklerle birlikte dinamik bir yapı yaratmak, bizim temel düşüncemizdi.
Gösterilen bu esnekliğin birçok ülkenin 2050 yılına kadar net iklim emisyonlarını sıfıra indirme konusunda verdikleri ilk sözleri tutmalarında istikrar sağlayacağını belirtti. Avrupa Birliği, Kanada, Güney Kore, Japonya, Güney Afrika ve Birleşik Krallık bu sözü verdiler. Aynı zamanda ABD Başkanı Joe Biden bu hedefi destekleyerek iklim değişikliği sorununu başkanlık döneminin ayrılmaz bir parçası haline getireceğine dair söz verdi.[1] Bu arada, dünyada tek başına en büyük emisyon kaynağı olan Çin, iklim kirliliğini başlangıçta vaat edilenden daha hızlı azaltacağını ve 2060 yılına kadar karbon nötrlüğü hedefleyeceğini söyledi.[2] Figueres, pandemi nedeniyle iptal edilen, İngiltere'nin Glasgow kentinde yapılması planlanan zirveden önce bu hafta başlarında düzenlenen bir basın toplantısında şöyle diyor:
Paris Anlaşması'nın uygulanması ile kat ettiğimiz ilerlemeyi sürekli olarak görüyoruz. İstediğimiz kadar hızlı olmasa da ilerleme gösterdiği ortada.
Aynı zamanda bu yüzyıl için tahmin edilen sıcaklık artışlarının biraz azaldığına dair işaretler de var. Kâr amacı gütmeyen bir bilim konsorsiyumu olan Climate Action Tracker'ın tahminlerine göre, 2015 Paris Zirvesi'nden önce, küresel emisyonlar, 2100 yılına kadar sıcaklıkları 3.5°C arttırma yolundaydı. Şimdi ise bu eğri 2.9°C'ye kadar düştü.[3]
Konsorsiyumun bir parçası olarak kâr amacı gütmeyen bir kuruluş Climate Analytics'in fizikçisi ve CEO'su Bill Hare, meydana gelen bu düşüşün teknolojik, ekonomik ve politik değişikliklerin birleşiminin bir sonucu olduğunu söylüyor.[4] Güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji teknolojilerinin maliyeti düştü. Ekonomik büyüme yavaşladı. Özellikle Avrupa ülkelerindeki düzenlemelerin, emisyonların azaltılmasına katkısı oldu. Avrupa'da, emisyonlar 2018 yılına kadar 1990 yılı seviyelerinin %23 altına düştü.[5] Cuma günü, AB liderleri 2030 yılına kadar %55'lik bir azaltma planını kabul ettiler:
Aksaklıkların Ortaya Çıkışı
Bu tarz umut verici gelişmeler ile birlikte, son 5 yılda cesaret kırıcı olaylar da yaşanmıştır. Örnek olarak Başkan Donald Trump, ABD'yi Paris Anlaşması'ndan pek bir ceza almaksızın geri çekmişti. Biden ise geri dönme sözü verdi ve bu sözü tuttu. Çevre Savunma Fonu (EDF) tarafından yapılan yeni bir incelemeye göre, Trump tarafından kesilip atılan ABD hedeflerini eyalet düzeyinde faaliyete geçirmek için acele eden birçok ABD eyaleti de yetersiz kalmaktadır.[6] Araştırmacılar, COVID-19 pandemisinin neden olduğu ekonomik durgunluğu hesaba katarken bile, devletlerin emisyonları 2025 yılına kadar 2005 yılı seviyesinin sadece %18 altına düşürebilme ihtimalleri olduğunu bulmuşlardır. Buna karşılık, eski Başkan Barack Obama'nın başkanlığı altındaki Amerika Birleşik Devletleri %26 ile %28 arasında bir düşüş sözü vermişti. EDF Yasal Mevzuat Stratejisi Direktörü Pam Kiely şöyle diyor:
İklim değişikliğinin önemi ile ilgili, gerekeni yapmak yerine kirliliğin azalmasını sağlayacak yasal çerçevenin oluşturulması esnasında politik nutuklar atılmasının daha kolay olduğunu düşünüyorum.
Bu arada iklim kirliliği ile baş etmek için diğer iki kilit ülke olan Rusya ve Brezilya da Paris Anlaşması'na büyük ölçüde dahil oldu. Brezilya'daki duruma baktığımızda, Başkan Jair Bolsonaro hükümeti ile birlikte, ormansızlaşma Amazon'da hızla yükselerek ağaçlarda ve yeraltında depolanan büyük miktarda karbonun emisyonuna yol açtı.[7]
Yeni yayınlanan bir BM raporuna göre, bu tarz girişimler küresel ısınma gazları emisyonunun 2019 yılında rekor seviyeye ulaşmasına neden oldu.[8] Bu yıl pandemi sebebiyle ekonomiler durgunlaştıkça ve insanlar seyahat etmekten kaçınıp evden çalışmaya başladıkça iklim kirliliğinde kısa vadeli bir düşüş gerçekleşti. Earth System Science Data Dergisi'ndeki uluslararası bilim insanları ekibinin yeni bir tahminine göre, emisyonlar 2019 yılı ile karşılaştırıldığında %7 oranında düştü.[9] Ancak ekonomi piyasaları canlandıkça emisyonların tekrar artışa geçmesi bekleniyor.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Sırada Ne Var?
Hare, zıt eğilimleri bir araya getiren Paris Anlaşması'nın sağladığı ilerlemenin artan bir çizgide olduğunu belirtti. Bu nedenle, 2°C sıcaklık eşiğinin altında ya da denizlerin yükselmesi ile birlikte ada ülkelerinde yaşayan toplulukların yaşam yerlerinin sular altında kalmasını önlemek için 1.5°C sınırının altında kalmak için zirvede bir araya gelecek olan ülkeler, emisyonların azaltılması için daha sıkı taahhütlerde bulunmak durumundalar. Hare şöyle diyor:
Önümüzdeki birkaç yıl içinde ne olması gerekiyor? Bu sorunun cevabı tabii ki çok daha etkili ve dönüşüme yol açabilecek bir şeyler...
Diğer yandan, siyasi iradenin var olup olmadığı net değil. Örneğin, birçok ülkenin pandeminin neden olduğu emisyon azalmasını iklim değişikliği ile ilgili verdikleri sözlere destek vermek için bir fırsat olarak kullanmayacağına dair işaretler var. Dünyanın en zengin ülkeleri olan G-20 ülkeleri, COVID-19'un neden olduğu ekonomik bozulma için 12 trilyon dolar ayırırken, Birleşmiş Milletler Çevre Programı'nın yayınladığı yeni bir rapora göre, bağışçıların sadece dörtte biri karbon emisyonlarını azaltma çabalarına fon ayırıyor. Dünya Kaynakları Enstitüsü Başkanı Andrew Steer, bu hafta düzenlediği basın toplantısında şöyle dedi:
Önümüzdeki 24 ay içinde dünya ekonomisini yeniden düzenlemek için harcanacak olan 20 trilyon doların 10 trilyonuna hiç sahip olmadık. Bu parayı ekonomiye yatırarak torunlarımızın gelecekteki hayatı için ölümcül bir suç işliyoruz.
Zirve ülkeleri de diğer finansal zorluklarla karşı karşıya kalacak. Birçok önde gelen gelişmiş ülke, bu yıl temiz enerjiye yönelik Ar-Ge harcamalarını iki katına çıkarmak için girişimde bulunacaklarını duyurdu, bu da yılda 10 milyar dolar artış demektir.[10] Ancak şimdiye kadar, bu çaba sadece 4,9 milyar dolar harcamayı artırdı.[11] Ayrıca, en zengin ülkelerin, yenilenebilir enerji projeleri gibi iklimle bağlantılı çalışmalar için bu yıl daha önce vaat edilen 100 milyar dolarlık yıllık kamu ve özel finansmandan yararlanıp yararlanmadığı da belli değil. (Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü'ne göre, harcamalar 2014'te 62 milyar dolarlık bir önceki artışın ardından 2018'de 79 milyar dolara yükseldi.)[12]
Bu esnada zaman geçip gidiyor. Karbon emisyonlarını takip eden bir projeye göre, güncel oranlara bakıldığında, dünyanın sıcaklık artışlarını 1.5°C'nin altında tutmak için bünyesindeki karbonu tüketmeden önce sadece 7 yılı var.[13]
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 4
- 3
- 2
- 2
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Science AAAS | Arşiv Bağlantısı
- ^ Joe Biden for President: Official Campaign Website. Plan For Climate Change And Environmental Justice | Joe Biden. (29 Ekim 2020). Alındığı Tarih: 2 Mart 2021. Alındığı Yer: Joe Biden for President: Official Campaign Website | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. Normile. Can China, The World’s Biggest Coal Consumer, Become Carbon Neutral By 2060?. (29 Eylül 2020). Alındığı Tarih: 2 Mart 2021. Alındığı Yer: Science | Arşiv Bağlantısı
- ^ Climate Action Tracker. Paris Agreement Turning Point. (1 Aralık 2020). Alındığı Tarih: 2 Mart 2021. Alındığı Yer: Climate Action Tracker | Arşiv Bağlantısı
- ^ W. Cornwall. Q&A: The Physicist Who Has Become A Go-To Climate Adviser For Dozens Of Poor Nations. (16 Aralık 2015). Alındığı Tarih: 2 Mart 2021. Alındığı Yer: Science | Arşiv Bağlantısı
- ^ European Environment Agency. Total Greenhouse Gas Emission Trends And Projections In Europe. (18 Aralık 2020). Alındığı Tarih: 2 Mart 2021. Alındığı Yer: European Environment Agency | Arşiv Bağlantısı
- ^ Environmental Defense Fund. Report: U.s. States With Climate Commitments Off Track To Reach Science-Based Emissions Goals. (8 Aralık 2020). Alındığı Tarih: 2 Mart 2021. Alındığı Yer: Environmental Defense Fund | Arşiv Bağlantısı
- ^ H. Escobar. Illegal Deforestation In Brazil Soars Amid Climate Of Impunity. (5 Ağustos 2020). Alındığı Tarih: 2 Mart 2021. Alındığı Yer: Science | AAAS | Arşiv Bağlantısı
- ^ U. Environment. Emissions Gap Report 2020. (9 Aralık 2020). Alındığı Tarih: 2 Mart 2021. Alındığı Yer: UNEP - UN Environment Programme | Arşiv Bağlantısı
- ^ Earth System Science Data. Essd - Global Carbon Budget 2020. Alındığı Tarih: 2 Mart 2021. Alındığı Yer: Earth System Science Data | Arşiv Bağlantısı
- ^ UNFCC.int. Mission Innovation - Clean Energy. Alındığı Tarih: 2 Mart 2021. Alındığı Yer: UNFCC | Arşiv Bağlantısı
- ^ Mission Innovation. Mission Innovation Celebrates 5 Years. Alındığı Tarih: 2 Mart 2021. Alındığı Yer: Mission Innovation | Arşiv Bağlantısı
- ^ OECD. Climate Finance For Developing Countries Rose To Usd 78.9 Billion In 2018. Alındığı Tarih: 2 Mart 2021. Alındığı Yer: OECD | Arşiv Bağlantısı
- ^ Mercator Research Institute on Global Commons and Climate Change (MCC). Remaining Carbon Budget. Alındığı Tarih: 2 Mart 2021. Alındığı Yer: Mercator Research Institute on Global Commons and Climate Change (MCC) | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 20:21:35 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10212
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Science AAAS. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.