Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
İnceleme
Nisa Nisa
İnceleyen 37 dakika önce
Açıkçası gerçek hayatla uyuşuyor keşke uyuşmasa ama malesef yükselmek istediğimizde bizi dibe çeken hususlar, bizi desteklemeyenler ve her şey gerçekle uyumlu. Ama en güzel mesaj da şu ki sizi dibe çekmek isteyenler olsa bile( buna gerçek hayatta aile,maddiyat,gelenekler,cinsiyet rolleri vs ekleyebiliriz) pes etmeden devam ederseniz başarıya ulaşabilecek olmanızdır. Motivasyonunuzu kaybettiğinizde, bir işe girişmek istediğinizde fakat kendinize güvenmediğinizde size bu duyguları sağlayacak bir kitaptır ve tabi ki her zaman yaş fark etmeksizin okunabilecek bir kitaptır. Fakat tabi ki bizi küçük yaşlarda daha çok etkileyeceğini düşünüyorum.
9.9/10
(81 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Jonathan Livingston Seagull
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 30 Nisan 2012 19 dk.

Eğer Evrim Kuramı'na, dolayısıyla evrimsel biyolojinin bir bilim dalı olmasına karşı duran biriyle konuşacak olursanız, muhtemelen laf dönüp dolaşıp önce dine, sonra eğer ki kişi din ile bilimin taban tabana zıt olduğunu düşünüyorsa felsefeye ve sonunda, yine bu kişinin bilgisi dahilindeyse, Karl Popper'a gelecektir.

Karl Popper'ın felsefi bakış açısı dahilinde söylediği sözler, evrim karşıtlığı için bol miktarda ve oldukça güzel malzemeler oluşturur. Popper'ın felsefi düzlemdeki bazı söylemleri, bilim camiasından evrim karşıtlığı konusunda hiçbir destek bulamayan bazı kesimler için oldukça kullanışlı içeriklere dönüşmüştür. Ancak Popper'ın evrim karşıtlığına malzeme edilmesi konusunda "ufak" bir sorun var: Az sonra tüm detaylarıyla göstereceğimiz üzere, Karl Popper evrimi reddetmiyordu! Daha doğrusu, erken yaşlarındaki evrim karşıtlığının sebebinin cehaleti ve konu hakkındaki bilgisizliği (ve yaptığı aceleci genellemeler) olduğunu kabul ediyordu. Fikirleri, yaşı ilerledikçe değişmişti.

124
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hakan Orhan
Hakan Orhan
63.4K UP
Uyarlayan 4 gün önce 4 dk.

Genel olarak, insanların yaşlandıkça yavaş yavaş sosyallikten uzaklaştığına inanılır. Peki gerçekten de durum böyle mi, eğer öyleyse bu değişime ne sebep oluyor?

PLOS One'da yayımlanan yeni bir çalışma, yaş ve sosyallik arasındaki bağlantıya beynimizdeki değişimleri doğrudan inceleyerek ışık tutuyor. Bu yazıda, araştırmanın bulgularını ele alacağız.

14
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Abdullah Vatansever
Lise mezunu, biyoloji hedefleyen bir öğrenciyim 5 gün önce Sen de Cevap Ver

İşin avantaj kısmına değineyim. Yorulmak gibi kısıtlayıcı bir etken olması kaslar açısından çok daha avantajlı. Doğada canlılar hayatta kalmak için enerjiye ihtiyat duyar. Bu enerji besinlerle alınır ve sürekli korunmaya çalışılır. Kaslar yüksek miktarda enerji tüketirler. Eğer bir limitleme mekanizması olmazsa, canlı sürekli gereksiz enerji harcayabilir. Doğada enerjiyi korumaya çalışan bir canlı için büyük bir dezavantaj bu.

Öte yandan dolaşım sistemi ve soğutma sistemimiz buna dayanamaz. Yorulmamak fazlaca kas çalıştırmaya ve dolaylı olarak aşırı ısı çıkartmaya neden olur. Bu ısı terleme yoluyla azaltılması için sistemlerin çok yoğun çalışması gerekir. Öte yandan kaslara oksijen ve besin göndermek için kalp atış hızı ciddi oranda artar. Sürekli yüksek hızlarda artan kalp, ciddi sağlık sorunlarına hatta ömrün ciddi bir şekilde azalmasına neden olur.

Evrim canlıları süper güç olmak üzerine değiştirmez. Evrim karmaşık bir olgudur ve her zaman canlı yararına olması gerekmez. Yardımcı olabilmişimdir umarım.

Tüm Reklamları Kapat

Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatma Aşılı
Fatma Aşılı
114.7K UP
3 gün önce
Senin kalbin, senin aklın, senin kararın.



Gerisi laf-ı güzaf.

4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 19 Eylül 2021 11 dk.

Bilim nedir? Hiç düşündünüz mü, "bilimsel yöntem" derken kastettiğimiz şey aslında ne? Bu yazıda oturup size bunun resmî tanımı üzerinden giderek, "Efendim işte bir gözlem yaparız, oradan yola çıkarak bir hipotez geliştiririz, onu test ederiz, yanlışlayabilirsek hipotezi terk eder veya değiştiririz." gibi şeyler anlatmayacağız. Bunlar, bilimin kağıt üzerinde nasıl işlediğidir. Bilimin kalbinde ne var? Cevap çok basit: Kandırılmamak. Öyle eş dost tarafından kandırılmamak da değil; doğa tarafından kandırılmamak. Kendimiz tarafından kandırılmamak. Richard Feynman bunu çok güzel bir şekilde ifade etmişti:

Yani "bilimsel metot" dediğimiz şey, Neil deGrasse Tyson'ın ifadesiyle şöyle özetlenebilir:

105
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Beril Dursunkaya
Çeviren 11 Şubat 2014 1 dk.

Bir yüzyıla yakın bir süredir bilim insanları tatlı suda yaşayan sadece 2 yunus türü biliyorlardı: Güney Amerika’da Amazon nehri ile Araguaia ve Tocantins nehirlerinin havuzlanma alanlarında yaşayan Inia geoffrensis ve I. boliviensis.

Şimdi ise Brezilya’daki Amazona Federal Üniversitesi araştırmacıları Araguaia Nehri’nin hızlı aktığı yerinde diğer iki türden ayrılan bir üçüncü türün, I. araguaiaensis türünün varlığını gösteren DNA kanıtı buldular. Bulgular PLOS One dergisinde yayınlandı. Ortak yazar Tomas Hrbek BBC’ye şöyle dedi: 

18
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fizzə Rəsul
Fizzə Rəsul
79.1K UP
Ekleyen 8 Eylül 2020 5 dk.

Reyno (İng.: Raynaud) sendromu, bir "hastalık" tanımından ziyade bir "fenomen", "sendrom" veya bir "bozukluk" olarak adlandırılır. Bozukluk, sendrom ve hastalık ayrımlarını incelediğimiz yazımıza buradan ulaşabilirsiniz. Temel olarak el ve ayak parmaklarında küçük damarların daralması veya büzülmesi ile parmak uçlarında renk değişimlerine neden olan vazospastik, yani dolaşım bozukluğudur. Soğuk hava, duygusal strese ya da diğer fiziksel tetikleyiciler veya ilaca bağlı olarak ortaya çıkabilir. Daha soğuk bölgelerde yaşayan insanlarda görülme sıklığı daha fazladır. Bunun vücudun daha fazla ısı kaybını önlemek amacı ile geliştiğini söylemek mümkün. Herhangi bir sekel bırakmaz, ancak yaşam kalitesini etkileyebilir.

Raynaud sendromu, primer (idiopatik - nedeni bilinmeyen) ve sekonder (diğer hastalıklara bağlı gelişen) olarak iki yere ayrılır. Primer Raynaud daha sıktır, tedavi gerektirmez ve çoğu kendiliğinden iyileşir. Sekonder Raynaud altta yatan nedenler - romatoid artrit, sistemik lupus eritematozus gibi bağ dokusunu etkileyen hastalıklar; ateroskleroz (damarda tıkanıklığa neden olan plak oluşumu), uzun süre benzer hareketler yapmak veya titreşimli aletler kullanmak; sigara; ilaç tüketimi (antidepresanlar, antimigren ilaçlar gibi); Buerger hastalığı (tütüne bağlı gelişen damar tıkanıklığı) - eşlik eder ve ciddi olma eğilimindedir.

27
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Leyla Nil Geçkin
Seslendiren 1 gün önce 8:35
Davranışlarımızı değiştirmek, eşine az rastlanır bir kendi kendine mühendislik mücadelesidir. Burada bahsettiğimiz, uzun vadeli ve kalıcı bir değişimdendir;...
2
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 9 Eylül 2011 11 dk.

Bitkiler Alemi, sanılanın aksine oldukça heyecan verici bir alemdir. Bitkiler ve özellikleri üzerine araştırmalar yapmaya başlayan birinin, gezegenimizin bu sessiz sakin nöbetçilerine hayran kalmaması mümkün değildir. Bitkiler, özellikle de ağaçlar, her ne kadar etliye sütlüye karışmayan, sabit ve hareketsiz "direkler" gibi gözükseler de, evrimsel süreçte özellikle yer değiştirme konusundaki kısıtlarından ötürü son derece dahiyane adaptasyonlar geçirmek zorunda kalmışlardır. Evrimin gücünü görmek için insan zekasına bakabileceğiniz gibi, bitkilerin hayatta kalma stratejilerine de rahatlıkla bakabilirsiniz. Örneğin fındık üreten bazı ağaçlar, her sene fındık üreterek üremek yerine bunu 2 senede bir yaparlar. 1 sene hiçbir tohum üretmezler, ertesi sene inanılmaz fazla sayıda üretirler; öyle ki ağacın altı yürünmez hale gelir. Bunun sebeplerini inceleyen bilim insanları, şaşırtıcı bir gerçekle karşılaşmışlardır: tohumların bol üretildiği senelerde, bu tohumlardan beslenen hayvan sayısında hızlı bir artış yaşanırken, üretilmeyen senelerde söz konusu kemirgenler ve onlarla beslenen diğer canlıların sayısında ve üreme becerisinde kritik bir düşüş yaşanmaktadır. Bir diğer deyişle bitkiler, çevrelerindeki ekosistemin dengelerini tohum üretim yıllarını belirleyerek kontrol altında tutmaktadır! 

Anlayacağınız bitkilerde, hayvanlar kadar aktif olmasalar da, sabit bulundukları noktadan en etkili şekilde işlev görebilmek için akıl almaz yöntemler evrimleşmiştir. Lisede umursamazca gördüğümüz iletim demetlerini incelemek bile insanı şaşkına çevirebilir. Çünkü örneğin yaklaşık 120 metre uzunluğunda olan Kaliforniya sekoyası (Sequoia sempervirens), kökten en yüksekteki bölgelere bile su ve mineral taşıyabilmektedir. Bizler, en fazla 2 metre olsak bile ayakta 10 dakika tamamen hareketsiz dursak kanın iletiminde zorlanırız ve ayaklarımız karıncalanmaya başlar. Bahsettiğimiz sekoya ise 1200 ile 1800 yıl boyunca yaşayabilir ve bu sürede sürekli olarak iletim yapabilir. 

31
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 19 Nisan 2019 12 dk.

Beyin ölümünün "geri döndürülemez" olduğu fikrine meydan okuyan bilim insanları, öldürdükleri domuzların vücutlarından ayırdıkları beyinlerin fiziksel yapısını ve tekil nöral faaliyetlerini ölümden 4 saat sonra geri getirmeyi başardılar. Hâlbuki 15 dakika kadar oksijensiz kalan bir beynin, genel olarak, geri döndürülemez bir şekilde öldüğü varsayılır.

Araştırmacılar, etik nedenlerle, vücuda bağlı olmayan beyinlerde karmaşık ve üst düzey sinir fonksiyonları ve bilinç geri gelmeden önce deneyi sonlandırdılar. Buna rağmen araştırmacıların geliştirdikleri yöntemin ölümden sonra beynin belirli hücresel fonksiyonlarını geri getirme konusundaki başarısı, alandaki uzmanları şaşırtacak düzeyde oldu. Çünkü bulgular, özellikle organ transplantı gibi konularda bazı çok temel tanımları ve yaklaşımlarımızı gözden geçirmemizi gerektirebilir. Stanford Üniversitesi Hukuk ve Etik profesörü Hank Greely şaşkınlığını şöyle anlatıyor:

145
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Barış Barış
Barış Barış
201.5K UP
bilim meraklısı 11 Mayıs 2021 Sen de Cevap Ver
Bu soru, erol ün tarafından sorulmuştur.

merhaba, evrendeki dört kuvvetin çalışma prensipleri çok derin bir konu olmakla beraber basitçe şunları yazalım :

1) fizikte kuvvet demek aslında etkileşim demektir.

2) dört kuvvetten kütleçekim ve elektromanyetizma çekirdek dışı, yeğin ve zayıf kuvvetler ise çekirdek içi yani nükleer kuvvetlerdir.

Tüm Reklamları Kapat

3) kuvvetlerinin güç açısından sıralanması en güçlüden zayıfa göre yeğin kuvvet - elektromanyetizma- zayıf kuvvet - kütleçekim

4) bir kuvvet etkileşime girdiğinde bu işlemi aracı parçacıklar olan bozonlar ile yaparlar . bu bozonlar

a) yeğin kuvvet için gluon

b) zayıf kuvvvet için W ve Z bozonları

Tüm Reklamları Kapat

c) elektromanyetizma için foton(bildiğimiz ışık bir anlamda)

d) kütleçekim için graviton.

fakat burada şunu söyleyelim ki graviton isimli parçacığı henüz bulamadık. Zaten kütleçekim bu açıdan sorunlu bir konsept. genel görelilik ve kuantum arasında kendisini anlamlandırmak açısından bir anlaşmazlık var.

5) normalde etkileşime girin parçacıklar arasındaki kuvvetin etkisi mesafe ile zayıflarken yeğin kuvvette tam tersi artar. bu yüzden kuarklar bir birinden hiç kopmaz.

daha fazlası için kaynağa bakabilirsiniz.

124 görüntülenme

Kaynaklar

  1. J.Rehm - A.Ergül(Çevirmen). Evrene Hükmen Kadim Güçler. (11 Mayıs 2021). Alındığı Tarih: 11 Mayıs 2021. Alındığı Yer: evrimeagaci.org | Arşiv Bağlantısı
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Discord
Tüm Reklamları Kapat
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 18 Ocak 2019
Bilim insanları doğru cevapları veren kişiler değil, doğru soruları soran kişilerdir.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
29
2 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close