Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
İnceleme
Mehmet Mert Demir
İnceleyen9 3 gün önce
Stanley Kubrick’in muhteşem bir eseri.Filmde oldukça rahatsız edici sahneler olsada aşılamak istediği suç-ceza düşüncesi oldukça iyi aktarılmış.Çok beğensemde ikinci defa izlemem.
9.8/10
(32 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : A Clockwork Orange
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 27 Ağustos 2011 9 dk.

Cehalete Başvurma Safsatası, bir iddianın aksi ispatlanamadığı için o iddia doğru olduğunun savunulmasıdır. Şunu her zaman hatırlayın: İddia sahibi, her zaman iddiasını ispatlama sorumluluğuna sahiptir. Hiç kimse, ispatı ortaya konmaksızın ileri sürülen bir argümanın yanlış olduğunu savunmak için, argümanın aksini ispatlamak mebcuriyetinde değildir.

Carl Sagan’ın meşhur “Kanıtın yokluğu, yokluğun kanıtı değildir.” sözünü duymuşsunuzdur. Ancak “Kanıtın yokluğu, yokluğun kanıtı değildir.” argümanı, çoğu zaman eksik kullanılır, anlaşılır, anlatılır ve aktarılır. Carl Sagan, Tanrının Kapısını Çalan Bilim kitabının 256. sayfasında şöyle der:[1]

56
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 12 Ocak 2014 24 dk.

Penis, yapı ve görevi itibariyle tüm zamanların en ilgi çeken organları arasında yer almaktadır. Kültürel bir tabu haline getirilmiş olmasından ötürü, dalak ya da pankreas hakkında konuşurken kimsenin yüzü kızarmasa da, penis hakkında konuşurken kıkırdamalar, utanıp bozarmalar ve benzeri duygu ve davranışlar oldukça yaygındır. Halbuki, ortalama bir insan söz konusu olduğunda, vücudumuzun kütlece binde 2'sini, yani %0.2'sini oluşturan, kemiksiz, sıklıkla kanla dolarak şişen, damar ve sinir yığını olan bu organ hakkında bahsederken de, en az saçlarımız ya da parmaklarımız ile ilgili konuşurken olduğu kadar rahat olabilmeliyiz.

Dahası, merak etmiyoruz da değil! Bize en sık gelen sorular, cinsellik ve üreme organlarıyla ilgili sorular oluyor. Bu da çok normal; çünkü var oluşumuzu bu organlara ve sistemlere borçluyuz. Örneğin vajina ile ilgili bilmeniz gereken her şeye buradaki yazımızda yer vermiştik. Bu yazıda da penise bir bakış atalım.

208
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala Seslendiren 2 gün önce 21:10
Plastiklerin Kalbe Zararı - İyonlaşmada Yeni Bulgular - Aşı Kolunun Antikora Etkisi... Hepsi ve daha fazlası bu bölümde!
7
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Utku Derin
Utku Derin
351K UP
Aktaran 18 saat önce 3 dk.

Birisinin sizin hakkınızda konuşması ile sizi görmezden gelmesi arasında bir seçim yapsanız hangisini daha makul bulacağınız, Shakespeare'den bir soru olmasa da Mississippi Üniversitesi'nden bir profesörün öncülük ettiği araştırma ekibinin cevaplamaya çalıştığı bir konuydu. Uzun yıllardır dışlanma üzerine yapılan araştırmalar, bir yabancının sizi kısa bir süreliğine bile görmezden gelmesi gibi küçük şeylerin, kendimizi kötü ve değersiz hissetmemize neden olabileceğini gösteriyor. Mississippi Üniversitesi'nde psikoloji profesörü olan Andrew Hales şunları söylüyor:

İşin içine bir de dedikodu girince iş çok daha karmaşık bir psikolojik bilmeceye dönüşüyor. Hales şöyle devam ediyor:

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 1 Nisan 2013 4 dk.

Genellikle ebeveynler, yavrularının ilk fotoğraflarını oldukça bulanık ve çoğu zaman pek bir şey anlaşılmaz bir şekilde alırlar. Çünkü ultrason teknolojileri sadece siyah-beyaz ve oldukça fazla gürültülü (alınmak istenen sonucu etkileyen sinyalli) sonuçlar verir. Tipik bir örneği şöyledir:

2 boyutlu ultrason görüntülerinde, duyabileceğimiz frekansın üzerindeki ses dalgaları gönderen bir çubuk, karna veya vajina içerisine konularak vücudu bu ses dalgalarıyla tarar. Bebeğin vücudundan ve annenin iç organlarından farklı şekillerde yansıyan ses dalgaları, sonradan bilgisayar yardımıyla fotoğrafa dönüştürülür ve böylece bebeğin bir kesiti oluşturulur. Doppler fetal ultrason yöntemindeyse, benzer bir ultrason cihazı kullanılarak bebeğin kalp atışları da tespit edilir ve yine bir bilgisayar yardımıyla bu sinyaller güçlendirilerek, annenin ve hekimin işitebileceği düzeye yükseltilir.

32
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ahmet Uğur Avcı
Yazar 11 saat önce 9 dk.

Aile içi sorunlar, ekonomik zorluklar, salgın hastalıklar, doğal afetler, toplumsal travmalar, okul ya da iş hayatındaki baskılar… Stres kaynakları hayatımızın her döneminde bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bu zihinsel yük göz ardı edilmemeli; çünkü stres ister akut (hızlı ilerleyen veya kısa süreli), ister kronik (uzun süreli veya süreğen) olsun kalbimiz üzerinde önemli bir baskı oluşturuyor. Söz konusu baskı, özellikle risk altındaki kişiler için, kalp krizini (akut miyokard enfarktüsü) bile tetikleyebilecek kadar ciddi sonuçlar doğurabilir!

Stres birçok farklı yoldan kalp-damar (kardiyovasküler) sistemi sağlığını etkiler. Uzun vadede, halk arasında "damar sertliği" olarak bilinen, damarların daralıp tıkanmasına yol açan ateroskleroz gelişiminde rol oynar. Bu da zamanla koroner arter hastalıkları gibi ciddi rahatsızlıkların temelini oluşturur. Akut dönemde ise daha dramatik etkiler ortaya çıkabilir. Özellikle hali hazırda koroner arter hastalığı bulunan kişilerde, strese bağlı gelişen ani bir elektrofizyolojik sapma, ani kalp durmasına kadar varabilecek trajik sonuçlara neden olabilir. Bilimsel çalışmalar depremler, terör olayları ve hatta futbol maçlarının bile ani kardiyak olayları tetikleyebileceğini göstermektedir.

0
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sizden Gelenler
İnternet üzerinde kaynağı belirli olmayan, yanlış veya zararlı bilgilerin giderek daha da hızlı yayıldığı bu dönemde yaptığınız düzgün çalışmalar için sizlere teşekkür ederim. Ben de muhtemelen takipçilerinizin büyük çoğunluğu gibi sadece youtube üzerinden yaptığınız paylaşımları takip ediyorum, sırf orada paylaşılan videolarla bile bilgi kirliliğinin önüne bir nebze de olsa geçmenizin yanı sıra internet sitenizde yer alan daha detaylı yazılar sayesinde insanlara büyük bir faydanız var. Yaptığınız işe ve buna harcadığınız çabaya olan saygımı ve teşekkürümü anlatmam çok mümkün değil. Umarım daha da fazla insan sizi izleyerek ya da okuyarak belki de gündelik yaşamımızda hiç dikkat etmediğimiz hayatı biraz daha iyi anlayabilirler.
İnceleme
Enes Soylu
Enes Soylu
15K UP
İnceleyen9 1 gün önce
Bakış açınızı değiştirecek, insanlara daha anlayışlı davranmanızı sağlayacak bir kitap. Sosyal ilişkilerinizde rahat olmaya başlayabilirsiniz. Abartıyor da olabilirim ama ''Bu kitaptan önce'', ''Bu kitaptan sonra'' olarak iki kısıma ayırsam fark edeceğim şeylerden birisi bu olurdu. Alışveriş yapmadan önce ne alacağınızı düşünüp öyle gitmeye başlıyorsunuz, çoğu davranışınızın nedenini açıklamaya yaklaşıyor veya açıklıyorsunuz. Akışına bırakmak sandığınız kadar kötü olmuyor.
Kitap
9.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Bilinçdışınız Davranışlarınızı Nasıl Yönetir?
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 26 Şubat 2018 8 dk.

Dünya genelinde, özellikle de bilimsel gerçeklerin halk arasındaki kabulünün ortalama altı seviyede olduğu ABD ve Türkiye gibi ülkelerde, halkın evrimi anlama ve onu, var oluşun kökenlerini izah eden bir doğa yasası olarak kabul etme oranları artmaya başladıkça, bilim düşmanları ve gerici kitleler aracılığıyla evrimi ya da genel olarak bilimi "ateizm" ile eşdeğer gösterme çabalarında da bir artış gözleniyor. Bu nedenle, bir bilim sahası olan evrimsel biyolojinin ve genel olarak bilimin ateizm/teizm konusundaki tutumuna bir bakış atmakta ve bazı yanlış anlaşılmaları netleştirmekte fayda görüyoruz. Zira evrimin bilim insanları arasında kabul görmediği ve/veya bilim insanlarının genellikle ateist oldukları yönünde çok ciddi yalanlar halk arasına düzenli olarak yayılıyor.

Bu yalanların amacı, bilime ısınmaya başlayan toplumları bilimden ve sorgulamadan uzak tutmak. Sosyal medyada da bu propagandanın sıklıkla karşımıza çıkıyor olması, bu yazının elzem olduğunu gösteriyor. Bu yalanları tamamen ve kökünden kazımak, ülkemizin insanlarının bilime olan önyargılarını kırması için çok büyük bir adım olacaktır diye düşünüyoruz. 

279
5
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Öne Çıkan EtkinlikKültürel Etkinlik
Evrim Ağacı Ankara Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 1 hafta önce Ankara₺3.800,0017 Mayıs
Çatalhöyük/Konya, Taşkent Fosil Arazisi Gezisi
17 Mayıs 2025 06:30 tarihinden 18 Mayıs 2025 20:00 tarihine kadar.

Evrim Ağacı Ankara Topluluğu gezi serisinin ikinci gezisinde Çatalhöyük/Konya, Taşkent Fosil Arazisine gidiyoruz!

Çatalhöyük arkeolojik alanı günümüzden 8000 yıl öncesine tarihlendirilmekte ve insanlık tarihi açısından tarım devrimi, kent yaşamı ve hayvanların evcilleştirilmesi gibi konularda eşsiz sanatsal ve kültürel eserler barındırmaktadır.

Konya Arkeoloji Müzesinde Çatalhöyük ve Konya çevresinden ve Antik Roma dönemine ait eserler bulunmaktadır. 

Konya kent merkezi ise Selçuklu başkenti olması nedeni ile hem mimari hem de Anadolu kültürel bağlamında gezilecektir. 

Taşkent Fosil Arazisinde Permiyen döneminde, yaklaşık 252 milyon yıl önce yaşamın %95'inin silindiği Dünya'nın en büyük yok oluşunun izlerini görebileceğimiz Dünya'daki 10 noktadan biri olan Taşkent fosil yatağı yer almaktadır.



Bilim ve tarihi bir araya getiren bu gezimizde siz de kaşiflerimiz arasında yer alın.

Gezide, Dr. Babür Erdem ve Timuçin Alp Aslan, MA. hocalarımız bulunacaktır.

Evrim Ağacı Ortak Kurucusu olan Dr. Babür Erdem, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Biyolojik Bilimler Bölümü’nde doktorasını tamamlamıştır. Araştırma alanları davranış biyolojisi, hesaplamalı biyoloji ve evrimsel biyolojidir. Bu konularda yayımlanan çeşitli makaleleri vardır. Ayrıca TÜBİTAK destekli projelerde yürütücülük yapmış ve birçok projede yer almıştır. Şu anda ODTÜ Robotik ve Yapay Zekâ Merkezi’nde araştırmacı olarak çalışmaktadır.

Timuçin Alp Aslan, M.A., Orta Doğu Teknik Üniversitesi Tarih bölümünden lisans derecesini almıştır. Bologna Üniversitesi’nde Latince, Koç Üniversitesi Kapadokya Okulu, Nümizmatik okulu ve Çevresel Arkeoloji programları gibi uluslararası etkinliklerde yer almıştır. Ankara Çayyolu Höyük, Muğla – Milas Labraunda antik kutsal alanı ve Yunanistan’da Büyük İskender’in ilk başkenti Pella’da alan çalışmalarında bulunmuştur. Turist rehberliği alanında yüksek lisans derecesi vardır.

Devamını Göster
8
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Özgür Babal
Seslendiren 22 Eylül 2021 7:10
Her ne kadar düzenli egzersiz yapmanın neredeyse tüm kronik hastalık risklerini azalttığı gerçeği geniş çapta bilinse de bu süreçte görevli mekanizmalar...
Bionluk Logo sponsorluğunda seslendirildi.
43
Eser
Mitek Papilio
Mitek Papilio
148K UP
Eseri Ekleyen 5 gün önce Kitap
Puan Ver
Orjinal Adı : Myths and Marvels of Astronomy
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Yaşam Ağacı Türü
Ömer Can Mutlu
Türü Ekleyen 2 gün önce
Plexippus paykulli, Plexippus cinsine bağlı bir zıplayan örümcek türüdür. İsmini Gustaf von Paykull'a itafen almıştır. Adından da anlaşılacağı üzere pantropikal bölgelerde yaşar. Kozmopolittir. Aslen Afrika ve Asya'ya özgü tür Kuzey ve Güney Amerika, Maldivler, Avutralya gibi birçok bölgeye yayılmıştır.

Erkekleri siyah üzerine beyaz çizgi geçen kafa ve karına sahiptir, bacakları kum sarısıdır. Dişiler ise kahve rengidir. Genç erkekler renk ve desen olarak dişilere benzer ancak yüzleri yetişkin erkeklerde olduğu gibi beyaz-kahve rengi çizgilidir. Yetişkin erkek pedipalpları altın sarısı ve tüylüdür.
2
Burak Albayrak
Ekleyen 8 Mart 2022 1 sa.

Astım, akciğer hava yollarının uzun süreli inflamatuar bir hastalığıdır.[1] Değişken ve tekrarlayan semptomlar, geri dönüşümlü hava akımı obstrüksiyonu ve kolayca tetiklenen bronkospazmlar ile karakterizedir. Semptomlar hırıltı, öksürük, göğüste sıkışma ve nefes darlığı ataklarını içerir. Bunlar günde veya haftada birkaç kez olabilir. Kişiye bağlı olarak astım semptomları geceleri veya egzersizle daha da kötüleşebilir.

Astımın genetik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklandığı düşünülmektedir. Çevresel faktörler, hava kirliliğine ve alerjenlere maruz kalmayı içerir. Diğer potansiyel tetikleyiciler arasında aspirin ve beta blokerler gibi ilaçlar bulunur. Tanı genellikle semptomların paternine, tedaviye zaman içinde verilen yanıta ve spirometri testine dayanır. Astım; semptomların sıklığına, bir saniyedeki zorlu ekspiratuar hacim ve tepe ekspiratuar akım hızına göre sınıflandırılır.[2] Aynı zamanda atopik veya atopik olmayan olarak da sınıflandırılabilir; burada "atopi", tip 1 aşırı duyarlılık reaksiyonu geliştirmeye yönelik bir yatkınlığı ifade eder.[3][4]

78
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Begum Aktas
Begum Aktas
81K UP
1 gün önce
Şehirleşmenin hızla arttığı İstanbul’da hâlâ nefes alınabilecek doğal alanlar var. Ormanlar yalnızca yürüyüş ve piknik için değil; ekosistem dengesi, kuş göç yollarının korunması ve biyolojik çeşitlilik için de kritik öneme sahip. Ben de İstanbul’da doğayla buluşabileceğiniz, aynı zamanda ekolojik değeri yüksek ormanları listelediğim bir yazı hazırladım merak ediyorsanız linke göz atabilirsiniz! 



0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
İrem Kaplan
İrem Kaplan
132K UP
İnceleyen 20 Ağustos
Bu filmi henüz izlemedim ancak kitabını okudum. Açıkçası filme karşı biraz ön yargılıydım. Yazar, kitapta duyguları çok güzel anlatmış ancak filmde bu şekilde olacağını düşünmüyorum. Fragmandan gördüğüm kadarıyla oyuncular biraz soğuk kalmış. Ayrıca ben oyuncuların kitaptaki karakterlerle eşleştiğini düşünmüyorum fizikken. Benim kitabı okurken aklımda canlanan karakterlerle alakası yok.
Filmi izlemediğim için kitapla eşleşiyor ya da eşleşmiyor konusunda daha fazla bir şey söyleyemiyorum. Ön yargılarımı rağmen filmi izlemek istiyorum çünkü kitap gerçekten beni çok mutlu etmişti. Kitabından çok etkilenip defalarca kez dönüp okudum.
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Mustafa Yargıç
Gözlemi Yapan 6 gün önce Türkiye, Gaziantep
Hepsini Gaziantep'in çam ormanlarından topladığım mantarlardan Koyu Kahverengi ve desenli olarak karşımıza çıkan Tricholoma caligatum, Türkçe adıyla Nergis mantarı, gerçekten de nergis gibi hoş bir kokuya sahiptir. Görseldeki diğer tricholomalar gibi Çam ağaçları ile mikorizal ilişki içerisindedir. Büyük örnekler acı bir tada sahiptir lakin bu acılık 5-10 dakika kaynatılmak suretiyle giderilebilir ve sonrasında istediğiniz şekilde hazırlayıp yiyebilirsiniz. Sap ve şapka kısmındaki kahverengi bölgeler özellikle yağmurlu zamanlarda ciddi toprak tutucudur ve sapın üst kısmından şapkanın da kenarlarından tutup soymak suretiyle kolaylıkla kurtulabilirsiniz. Bu mantarın Gaziantep içerisinde dağılımı oldukça kısıtlıdır, öyle ki sadece bir kere karşıma çıktı.

Gri olan mantarımız Tricholoma terreum, Türkçe'de karakız, karaoğlan gibi isimlerle ve İngilizce'de Grey Knight olarak bilinir, yine çam ağaçları ile mikorizal ilişki içerisinde bir türdür. Uzun yıllar iyi yenilebilir kabul edilen ve hâlen Avrupa ve Anadolu'da sevilerek yenilen bir mantar türü olmasına rağmen bazı Çinli araştırmacılar zehirli olduğu konusunda spekülasyonlarda bulunmuşlardır. Mikoloji camiasının çoğunluğu hâlen, iyi pişirilmek kaydıyla yenilebilir bir tür olduğu kanısındadır. Eğer tüketmek istiyorsanız benzer zehirli türlerle karıştırmamak için Çam ormanında olduğunuzdan emin olun ve iyi pişirerek aşırıya kaçmadan tüketin. Ayrıca caligatum ve terreumun turşusu da yapılmaktadır (tabii ki önceden haşlayarak!) şahsen ben yaptım ve gayet güzel olduklarını düşünüyorum. Son olarak bu mantarımızı Gaziantep'in hemen her çam ormanında bolca rastlamak mümkündür. Merkez Erikçe ve Dülükbaba ormanlarından tutun Fevzipaşa ve Nurdağına kadar ciddi bir yayılış içerisindedir.

Attıklarım arasında tek görselle temsil edilen kahverengi şapkaya ve yine sapta açık kahverengi lekelere sahip mantarımız Tricholoma fracticum. Mikoloji kaynaklarında çok acı bir tür olmasından mütevellit "yenmez" sınıfında kabul edilse de herhalde bizim milletin damak tadına hitap etmiş olacak ki, bu mantarı yiyen Türklerle de karşılaştığım oldu. Ben henüz denemedim ama deneyecekseniz önce iyi bir haşlayıp sonra kızartarak küçük ısırıklarla denemenizi öneririm :)
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close