Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 9 Ocak 2023 7 dk.

Bartolomeo Camillo Emilio Golgi (7 Temmuz 1843-21 Ocak 1926), 1906 yılında sinir sisteminin yapısı üzerindeki çalışmaları nedeniyle Ramón y Cajal ile birlikte Nobel Fizyoloji/Tıp Ödülüne layık görülmüş İtalyan bir bilim insanı ve doktordur. Soy ismi, biyoloji derslerinden aşina olduğumuz Golgi cisimciğine ve ayrıca Golgi tendon organı, Golgi tendon refleksi ve bir dizi diğer tıbbi terime daha isim babası olmuştur. Gelin Camillo Golgi'yi biraz daha yakıdan tanıyalım.

Camillo Golgi'nin babası da aynı kendisi gibi bir doktordu. Camillo, günümüzde İtalya topraklarında bulunan Brescia yakınlarındaki Corteno köyünde (günümüzde bu köy "Corteno Golgi" olarak adlandırılmaktadır) dört erkek kardeşin üçüncüsü olarak dünyaya geldi. 1860'da Pavia Üniversitesi Tıp Fakültesine kayıt olana kadar, eğitimini doğduğu bölgede tamamladı.

57
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen9 3 gün önce
Metin okuma becerimdeki artış azalmıyor bence. Gözlem alanlarım bazı sanatçılarla paralel gidiyor kanımca. Joker 2 için erkek sorunlarını konu alıyor ve son MI filmi için de maskülenite şiiri demiştim. Yeni Superman filmimizde de ben tam bir efendi/görünmeyen/uysal erkek çilesi ve maskülenite yolculuğu görüyorum. Dünya böyle bir yer değil Clark, bunu Lane birkaç kez serzenişinde dile getirdi... James Gunn rüştünü ispat etmiş bir kişi olduğu ve fragmana objektif bakabildiğim için bir umutla bekledim ama yine eleştirmenlerin DC ön yargısı sebebiyle olumlu yorumlarını sınırladığı için kendime göre ayarlayıp bu film bende 7'nin üstüne çıkmaz herhalde demiştim. Ama yedirdi. Gunn kanımca biraz da kendini anlatmış diye düşünüyorum. Hiçbir şey göründüğü gibi değil. Linç kültürüne uymamak gerekiyor. Zaten günümüz bu distopyaya zemin hazırlıyor. Fragmanda eleştirilen her sahnenin makul bir açıklaması olduğunu gördüm filmde.

Ben hikayenin günümüze bu kadar iyi yedirilmesini çok sevdim. Evet, Snyderverse'çüyüm ama tamamen sanatın söz sahibi olduğu bir dünyada değiliz. Eğer Gunn yönetimle daha paralel gidebiliyorsa ve piyasanın istediği MCU tonuna yakınlıksa alın buyurun. Olabildiğince ciddi bir hikaye ve senaryo daha hafif ve karikatüristik bir tonda ele alınmış. Görsellik olarak gerçekçilik ve yoğunluk azaltılmış. Evet, daha çr özüne dönmüş ama rahatsız da etmedi. Ben her zaman MCU'yu potansiyelini kullanmadığı için eleştirdim ve burada da derdim o ama piyasa bunu veriyorsa yapacak bir şey yok. Evrene giriş olarak çok güzeldi. Karakterizasyonlar harikaydı. Clark daha Clark, Luthor daha sayko bir karakterdi. Adeta aynı spektrumun iki ayrı ucu gibi. Pervasız bir kötülük ve umut çarpıştı. Belki de olayı hep yanlış ele aldık. Kötülüğü iyilik değil umut yenecektir. Gunn hikayeyi politik ve sosyolojik olarak vermeyi de ihmal etmemiş. Direnişçi ruhumu öyle azdırdı ki bazı sahnelerde hıçkırmamak için nefesimi tutmak zorunda kaldım ve titredim. Amerikan sinemasının duyguları harekete geçirme özelliği diyelim.

Daha da eklemek gerekirse, karakterizasyondan devam ederim. Lane'i çok ahım şahım bir kadın yerine daha nörofarklı bir tip olarak görmek hoşuma gitti. Filmin hafif ve mizahi sahneleri de tadında ve orijinaldi. Müzik kültürü üzerinden karakter analizi konuşmak aradığım tarzda sahnelerdir. Hepimiz punk rockçıyız, sadece farklı tonlarda. :)
Mr. Terrific Batman'in boşluğunu doldurdu. Ayrıca Clark'ın yumuşak tavrını onlar kompanse etti ve Clark'ın DC evrenini sırtlaması için de çok güzel bir gelişim alanı. Snyderverse'ün patolojik karakterleri yerine hiç bozulmayacak bir süper kahraman anlatısı işte.

Green Lantern ve Supergirl'ün serseri tavırlarını da çok sevdim. Luthor'ın adeta bir satranç oyunuyla Clark'ı yenmesi ama benim bile garipsediğim bir durumu muhtemelen kibri kaynaklı olarak hiç aklına getirmemesinden düşmesi o patolojik karakteri daha iyi resmetti sanki. Ayrıca Superman'in oyuncusu da daha mütevazı görünen bir yüz. Yolu çok zorlu olacak ideal bir lider. Viserys ve Leto Atreides neyse o benim için. Bu arada, Clark'ın biyolojik ailesinin mesajı anlatılarına çok güzel bir bakış getirilmiş. Bu özgür irade açısından ve iki farklı dünyanın evladı, modern İsa olma açısından da ellerini güçlendirmiş... Mükemmel bir film diyemem ama kendi sıkletinde incelediğimde ben Gunn abiden razıyım ya derim.
Film
6.3/10
(3 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 19 Ağustos 2011 15 dk.

Daha önceki yazılarımızda seçilimin evrime nasıl etki ettiğini matematiksel olarak göstermiştik. Şimdi seçilimin özellikle tek bir tipine, yönlü seçilime odaklanalım. Çünkü aslında "yönlü seçilim" adını verdiğimiz seçilim türü, diğerlerinin de özünde yatmaktadır. Örneğin "bozucu seçilim", iki farklı yöne (ekstreme) "doğru" dengenin bozulmasıdır. Yani birbirine zıt iki yönü içerisinde barındırır. "Sabitleyici seçilim" ise, uçların elendiği ve belli bir özellik bakımından ortalamada olanların seçildiği bir seçilim türüdür. Burada da, ortalamaya "doğru" bir seçilim görülür. Evet, bunlar yönlü seçilimden farklı seçilim türleridir; ancak yönlü seçilimi tam olarak anladığımızda, diğerlerinin de nasıl evrime katkı sağladığını görebilmiş oluruz. Bu sebeple bu yazımızda yönlü seçilimi daha detaylı analiz edecek ve bunun sonuçlarına göz atacağız.

Yönlü seçilim, hatırlayabileceğiniz gibi, özellik dağılımı içerisinde belli bir ucun (ekstremin) avantajlı olmasından ötürü sürekli olarak o yöne doğru olan seçilim türüdür. Yani bir popülasyonda uzun bireylerin avantajlı olması ve geri kalan tüm bireylerin uzunlara göre çeşitli seviyelerde dezavantajlı olması, uzun vadede yönlü bir seçilimi beraberinde getirecektir. Daha uzun olanlar daha kolay hayatta kalacak ve üreyecek, kendilerinin uzun olmasını sağlayan genleri gelecek nesillere daha fazla aktaracaktır. Böylece her nesilde üretilen yavruların ortalamadaki boy uzunluğu, önceki nesillere (atalarına) göre daha fazla olacaktır. Böylece popülasyon farklılaşacak, evrim geçirecektir.

58
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İlhan Balcı
İlhan Balcı
51K UP
Öğrenci 2 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Yusuf Asaf Güven tarafından sorulmuştur.
Yalnızlık neden var olur?
Yalnızlık neden var olur?

Yalnızlığın insan kavramına bağlı olduğunu düşünüyorum. İnsanlar sosyal varlıklardır ancak bu sosyallik oldukça bir asosyallik kavramının olmasının zorunlu olduğunu düşünüyorum.

Bir yerde birileri arkadaşlık kurarken başkalarından çekiniyor ve uzak kalıyorlar bu da onları istemeden yalnız kalmaya itiyor bazılarımız bunu çocukluktan bazılarımız ilerleyen yaşlarda bazılarımız ise ara ara yaşıyor. Arkadaşlarımızı kendi konforumuza ve kafa yapımıza göre seçiyoruz çoğu insan bu özelliklerinin uymadığı kişilerle konuşmaktan çekiniyor. Bu durumda o "görece" uyumsuz kişilerin diğer gruplar tarafından da aynı duruma itilmesi ile yalnızlık kavramının ortaya çıktığını ve çocukluktan bunu deneyimleyen insanların bu konuda çok daha zorlandıklarını,yeni rahatları olan yalnızlıktan,rahatsız olan arkadaşlığa geçmek için uğraş sarfetmeyi rahatsız edici bulduklarını düşünüyorum.

Tüm Reklamları Kapat

4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Buse Çakmak
Buse Çakmak
132K UP
Yazar 3 gün önce 9 dk.

Kalp, sadece bir pompa olmadığı gibi, sandığımız kadar da yalnız değildir! Kalp ve beyin kendi aralarında sürekli ve sessiz bir iletişim halindedir. Bu iletişim bazen kalbin atışını hızlandıran bir heyecan, bazense yavaşlatan bir huzurda kendini gösterir. İşte bu sessiz ve bizim bihaber olduğumuz diyalogların mimarı vagus siniridir.[1]

Onuncu kraniyal sinir olan vagus, vücudun en uzun siniri olup Latince "gezgin" anlamına gelir ve bu adı vücut boyunca yalnızca kalbi değil birçok organı etkileyen geniş yayılımdan alır.[1] Aynı zamanda vagus, iç organlarımızdan gelen sinyalleri taşıyan en önemli iletim yollarından biridir. Bu sayede kalp atışlarımızı, solunum ritimlerimizi, mide ve bağırsaktaki gerilmeleri algılar ve bir "bedensel farkındalık" inşa eder. "İntersepsiyon" olarak adlandırılan bu mekanizma öznel anlamda kişide bedende var olma deneyimini mümkün kılarak öznel olarak "yaşıyorum" hissini sağlar.[2]

21
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 2 Haziran 2013 39 dk.

Dünyanın dört bir yanındaki polisler, askerler ve güvenlik güçleri, isyan kontrolü (İng: "riot control") adıyla bilinen bir dizi protokole uymaktadırlar ve bu kapsamda birçok farklı yöntemle ülke yönetimlerinin hoşuna gitmeyen protesto, ayaklanma veya isyanları bastırmakta veya bastırmaya çalışmaktadırlar. Burada "isyan kontrolü" adıyla bahsedeceğimiz konu, illa bir "isyan" olması gerekmemekte, her türlü protesto, gösteri ve benzeri anayasa tarafından korunan ve hatta ödev olarak verilen hakları içermektedir (yani bir bir "şapka terim" olarak kullanacağız, kolaylık açısından). İsyan kontrolünün belli adımları bulunmaktadır ve en düşük şiddetten başlayarak giderek sertleşmektedir.

İsyan kontrolünün esasında ilk adımı, yüksek ve rahatsız edici sesler uygulamaktır. Çünkü insan beyni ani olarak sesle uyarıldığında ürkecek ve içinde bulunduğu durumu değerlendirerek kurtulma yolları arayacaktır. Bu psikolojik mücadele, çoğu zaman güvenlik güçleri tarafından es geçilir, çünkü neredeyse hiçbir zaman işe yaramaz. Bunun da sebebi isyanın amacına psikolojik olarak odaklanmış bir beynin, her hayvan türünde (dolayısıyla ve elbette insanda) gördüğümüz kaç veya savaş seçiminden ikincisine yönelmesi daha muhtemel olmaktadır. Öfke, azim, kararlılık, istek, vb. duyguların bunda etkisi büyüktür.

101
4
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Poyraz Savaş
Yazar 3 gün önce 4 dk.

Saka, insanlarca en çok tanınan ötücü kuşlardan biridir. Başının ön kısmındaki kırmızı "maske", beyaz yanağı ve burayı çevreleyen siyah çerçevesi, kahverengi sırtı, beyaz karnı ile oldukça karakteristik bir türdür. Siyah kanadının ortası geniş bir sarı çizgi bulunur, kanatları ve kuyruk telekleri siyahtır, uçlarında ise beyaz benekler vardır.

Genç bir sakanın başı ve sırtı gri kahverengi üzerine çizgilidir, kafadaki kırmızı, siyah ve beyaz renkli alanlar görülmez. Erkek ve dişisi arasında belirgin farklar yoktur. Erkeği göz pınarındaki ve burnunun üzerindeki tüylerinin siyah olması ve kafasındaki kırmızının genişliği ile dişisinden ayrılır. Erkekler daha iri ve parlak tüylüdür. Ayrıca kanat üstü örtü tüyleri erkeklerde siyah iken dişilerde kahverengidir.[6]

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Elif Beren
Elif Beren
20K UP
Türü Ekleyen 1 gün önce
Tarantulalara ait bir cins. Panama, Karayipler ve Güney Amerika anavatanıdır. Ağaçlarda yaşayan, daha çok küçük boyutlardaki tarantulaları içerir.
0
İnceleme
Ebrar Özgen Arslan
İnceleyen 19 saat önce
Carmilla, henüz Dracula adının  duyulmadığı bir dönemde Sheridan Le Fanu’nun kaleminden doğuyor ve vampir edebiyatında öncü bir yere adını kazıyor. Eser, vampirizmin romantik ve korkutucu yönlerini zarif bir dille işlerken, kadınlar arasındaki duygusal ve sembolik yakınlığı  dönemin toplumunun yabancılaştırıcı bakışıyla birlikte ele alıyor.

Öyküyü dilinden dinlediğimiz Laura; henüz 6 yaşındayken yatak odasına gelen gizemli ziyaretçiyle, yıllar sonra şatolarına sığınması ile tekrar karşılaşır. Daha ilk görüşte bu genç kadınının kime benzediğini anlayan Laura, gizemli ziyaretçisi ile ilgilenmeye başlar.

Issız bir Avusturya kırsalında büyüyen Laura'nın yalnızlığı onu bu yeni arkadaş konusunda oldukça savunmasız bırakır ve kısa sürede onun büyüsüne kapılır. Adeta zihnini ele geçiren bu ziyaretçiyle, yakın bir ilişki kurar ve yol arkadaşı olarak gördüğü Carmilla ile karşılaşmanın mutluluğunu yaşar. Ta ki gün geçtikçe artan ve ruhunu ele geçiren kabusları tüm bedenini ele geçirene kadar...
Kitap
7.3/10
(3 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Arda Ateş
Arda Ateş
213K UP
Yazar 18 Ocak 2020 20 dk.

İkiz doğumlar gündelik hayatta olduğu kadar bilimsel açıdan da ilgi çekici olaylardır. Özellikle genetik ve psikoloji alanlarında ikiz kardeşler üzerinde yapılan araştırmalar bilim insanlarının birçok sorusuna tatmin edici yanıtlar getirmiştir. 

20. yüzyıla kadar filozofların ve bilim insanlarının en hararetli tartışma konularından biri klasik "Kalıtım mı, çevre mi?" konusu olmuştur. Günümüzde ise ikiz ve evlat edinme araştırmalarından elde edilen bulgular sayesinde bilim insanları bu klasik tartışmayı bir kenara bırakmıştır; çünkü her ikisinin de bir kişiye etki ettiği ve bir kişinin bütün özelliklerinin bu ikisinden sadece biriyle açıklanamayacağı bilinmektedir. Artık sorulan sorular davranışsal ve fiziksel özelliklerin ne kadarının kalıtsal ve ne kadarının çevresel etkilerle belirlendiği hakkındadır. Fakat bu alanlarda ikiz araştırmalarının kullanımına ve sonuçlarında ortaya çıkan bulgulara değinmeden önce ikizlik kavramını açıklamakta fayda var.

125
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 10 Haziran 2024 1 dk.

The Lancet Respiratory Medicine dergisinde yayınlanan bir araştırma, birden fazla doz anestezinin küçük çocukların beyin fonksiyonlarını tehlikeye atmadığını ortaya koydu.[1]

Queensland Üniversitesi Çocuk Sağlığı Araştırma Merkezi'nden Profesör Claire Wainwright, sonucun tekrarlayan anesteziye ihtiyaç duyan çocukların ebeveynlerini ve tıp uzmanlarını rahatlatması gerektiğini belirtiyor:

12
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eren Durmaz
6 gün önce
Vay be açıl susam açıl
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Kral Lear / Hepsi Sana Miras Serisi

Daha önce kraldın, şimdi evini yanında taşıyan bir salyangozsun.
Her şeyin vardı, şimdi hiçbir şeyin yok.
Senden delisi var mı?

Yeterince yaşlandığına ve daha fazla krallık yapmak istemediğini fark eden Kral Lear, ülkesinin topraklarını üç kızı arasında bölüştürmeye karar verir. Onları yanına çağırır ve her birine ayrı ayrı, kendisini ne kadar sevdiklerini sorar. İki büyük kardeş, Goneril ve Regan, süslü cümlelerle kralın gururunu okşar. En çok sevdiği küçük kızı Cordelia ise şöyle cevaplar: “Bir kız çocuğunun babasını ne kadar sevmesi gerekiyorsa o kadar. Ne daha fazla ne daha az.” Ne var ki kral uzun zamandır kraldır, dalkavuklukla ve yalan övgülerle zehirlenmiştir; küçük kızının bu abartısız cümlesinin arkasındaki samimiyeti göremez. Deliye dönen kral, Cordelia’yı evlatlıktan çıkararak krallığını diğer iki kardeş arasında bölüştürür. Ama çok zaman geçmeden Goneril ve Regan’ın gerçek niyetleri ortaya çıkacaktır. Kendi krallığında evsiz, topraksız ve askersiz kalan yaşlı kral, sadık soytarısıyla birlikte kendini yollara vurur. Tek bir umudu vardır: Cordelia’yla yeniden bir araya gelebilmek.

On kitaplık HEPSİ SANA MİRAS serisinin sekizinci kitabında

William Shakespeare’in ölümsüz eseri Kral Lear’i, İtalya’nın en önemli yazarlarından Melania G. Mazzucco yeniden anlatıyor, Emanuela Orciari ise resimliyor.

Devamını Göster
₺203.00
Kral Lear / Hepsi Sana Miras Serisi
Harun Bozkurt
6 gün önce
beyin sizi yaşatmak için sizi bayıltabilir.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Emre Harmanc
Emre Harmanc
43K UP
Blog Yazarı 1 dk.

Terry Tao matematik dünyasında adını altın harflerle yazdırmış, çığır açan çalışmaları ve genç yaşta elde ettiği başarılarıyla tanınan bir matematikçidir. 17 Temmuz 1975 te Avustralya da doğan Tao matematikle olan ilişkisini çok genç yaşta kurmuş ve bu alandaki yetenekleriyle dikkat çekmiştir.

Melbourne Üniversitesi'nde matematik eğitimine başlamadan önce, sadece üç yaşında basit aritmetik problemlerini çözebilen Tao matematik dünyasına olan ilgisini her geçen gün daha da derinleştirmiş ve genç yaşta üniversite eğitimine başlama şansını yakalamıştır.

11
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 1 ay önce İzmir₺9.000,0013 Temmuz
Işığın Derinliklerine Yolculuk
13 Temmuz 2025 15:00 tarihinden 20 Temmuz 2025 12:00 tarihine kadar.

Bu etkinlik, doğrusal olmayan optikten kuantum optiğine uzanan bir akademik program sunmaktadır. Katılımcılar, doğrusal olmayan optik için gereken kavramlar, malzemeler ve olgular, ışık-madde etkileşimleri, ışık durumları, kuantum dolaşıklık ve ışığın kuantum doğasına dair temel kavramları inceleyecektir. Kuantum optiğin, kuantum hesaplama, hassas ölçümler ve kuantum haberleşme teknolojilerindeki rolü tartışılacaktır. Yedi gün sürecek etkinlikte (4. gün ara verilecektir), önemli konsept deneyleri ve teorik analizlerle doğrusal olmayan optik ve kuantum optiğin temel ilkeleri ele alınacaktır.

Devamını Göster
11
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mert Ayriç
Mert Ayriç
1,665 UP
Üye 18 Temmuz 2023 Henüz cevap yok.
Sorularım şunlar sperm nasıl gerekli bütün dna yı taşıyabilecek şekilde evrimleşti? Spermle taşınan dna nasıl bir yapıya sahipki anne karnında bebek oluşurken neresi ayak neresi kafa ve nasıl olacak şeklindeki bilgileri verebiliyor yumurtalığın da mı bir etkisi var bu olayda yoksa basit kimyasal olaylarmı? Açıklarsanız sevinirim.
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
522K UP
Eseri Ekleyen 5 gün önce Film
Puan Ver
Orjinal Adı : Never Let Go
Yönetmen: Alexandre Aja
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Söz
Anıl Ağay
Anıl Ağay
103K UP
Alıntıyı Ekleyen 1 gün önce
Adalet, bir şeyin olması gerektiği yerde, olması gerektiği şekilde var olabilmesi gücüdür.
Kaynak: https://www.linkedin.com/posts/anilagay_ben-de-sizi-%C3%B6zledim-dayan%C4%B1%C5%9Fman%C4%B1z-i%C3%A7in-te%C5%9Fekk%C3%BCrler-activity-7340788123599040512-3QlX?utm_source=share&utm_medium=member_android&rcm=ACoAACmNCyUB8gK7jjdeb5W277WykaIj-zCfiCc (LinkedIn Profile)
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 1 ay önce İzmir₺9.000,0027 Temmuz
Katı Cisimlerin Önerisi
27 Temmuz 2025 15:00 tarihinden 03 Ağustos 2025 12:00 tarihine kadar.

Katı cisimlerin dinamiğini lisans seviyesinde detaylı çalışmak.

Devamını Göster
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Mustafa İğraç
Alıntıyı Ekleyen 29 Haziran 2024
Kendi hayatınızın anlamını yaratmak, felsefi bir eylemdir.
Kaynak: İnsanın Anlam Arayışı
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close