Zürafaların Desenleri, Türleri ve Angola Zürafalarının İlginç Evrimsel Özellikleri
Zürafalar, Boyunları Haricinde de İlginç Hayvanlardır ve Acilen Korunması Gereken Türlerdir!

- Özgün
- Evrimsel Biyoloji
Yıllardır uzun boyunlarıyla ve evrimsel sürece dair sundukları harika örneklerle dikkatleri üzerlerinde toplayan zürafaların sahip olduğu diğer özellikleri de aslında boyunları kadar şaşırtıcı ve güzeldir. Ayakta uyuyabilmeleri, sert dil yapıları sayesinde dikenli bitkileri kolaylıkla yiyebilmeleri, o ihtişamlı boyunlarının aksine zayıf düşmüş ses tellerine sahip olmaları... Bunların hangisi daha şaşırtıcıdır bilinmez; ama "hayvan deseni" denince akla gelen zebralar kadar kendine has desenlere sahip, iri bedenleri ile zürafaların hemen hepimizin hayal dünyasında bir yere sahip olduğu gerçektir.
Kalabalıktaki en uzun insan olmanın hissini bilir misiniz? Çevreye çok daha fazla hâkimsinizdir ve tüm hareketleri gözlerinizle kolayca yakalayabilirsiniz. Zürafalar da çevrelerindeki canlılar için bir çeşit gözetleme kulübesi görevi görmektedirler. Uzun boyunları ile çevresel tehdit unsurlarını ilk fark edenler genellikle zürafalar olur ve onların ani kaçışmaları, diğer hayvanların da genellikle güvenebileceği bir uyarı işareti görevi görmektedir. Eh, "karada yaşayan en uzun canlı" unvanı, bazı istenmeyen sorumlulukları da beraberinde getiriyor diyebiliriz. Yetişkin zürafa dişileri 4.3 metreye ulaşabilirken, erkekleri 5.4 metreye kadar uzayabiliyorlar. Öyle ki, eğer 1.80 cm boya sahipseniz, yetişkin bir zürafanın ancak bacağı uzunluğundasınız demektir. Hatta bir bebek zürafa bile, ortalama bir insandan daha uzundur!

Zürafalar, aynı zamanda son derece güçlü kalplere sahiptirler. Boyu 60 santimetreyi bulan ve 11 kilogram ağırlığa sahip kalpleriyle, zürafaların insanın kalbinin 50 katı bir hacme ve ağırlığa sahip olduğu söylenebilir. Beyinleri ile kalpleri arasındaki bu akıl almaz mesafe sebebiyle, beklenenden daha güçlü kas yapısı karşımıza çıkmaktadır (zürafaların boyunları ne kadar uzun olursa olsun, beyinlerine ve kafalarındaki diğer organlara kan pompalamaları gerektiğini unutmayın). Kalplerimizin bu farklılıkları bir kenara; o uzun, ihtişamlı boyunlarına rağmen, biz insanlar ile eşit sayıda boyun kemiklerine sahiptirler. Tabii ufak bir fark ile: Bir zürafanın omur kemikleri, bizim omur kemiklerimizin yaklaşık 20 katı büyüklüktedirler! Bu iri yapılarına rağmen, bir zürafa koşmaya başladığında, ortalamada saatte 50 kilometrelik hızlara ulaşabilmektedir!

İnsanlar arasında uygulanan farklı uyku metotlarını ve düzenlerini duymuşsunuzdur: Öğle uykuları, erken yatıp güne erken başlamalar, gün içinde birden fazla defa uyku… Bu kadar planlı yürüttüğümüz uykuya, bir de zürafaların gözünden bakalım: Zürafalar, günde en az 5 ila 30 dakika olmak üzere, yaklaşık 2 saat kadar uyumaktadırlar. Zürafalar, günlerinin 16-20 saat kadarını yemek yemeye ayırmaktadırlar. Bu kısa uyku süresi ve uzun beslenme dönemi, zürafaları hayatta tutmak ve gelişimlerini sürdürmek için gerekli olan enerjiyi onlara sağlamaktadır.
Zürafa Alt Türleri
Türlerin tükenişleri, en az türeyişleri kadar gerçek bir olgudur. Zürafalar, ne yazık ki bu spektrumun yok oluş tarafında olan yüz binlerce türden sadece birisidirler: 1985-2015 yılları arasında zürafa popülasyonunda %40 oranında azalma saptanmıştır. Yavruların sadece yarısı 1 yaşına basabilmektedir. Artık daralmaya başlayan yaşam alanları ve durdurması güç avcılık faaliyetleri (özellikle de avcılar arasında bir güç sembolü olarak görülen kuyrukları için avlanmaktadırlar), zürafalar için yok oluş çanlarının çalmasına neden olmaktadır.
Zürafaların ataları, Asya ve Avrupa topaklarında yaşayabiliyorlardı; lakin günümüzde, zürafaları sadece Afrika sınırları dâhilinde görebilmekteyiz. Bu ilginç canlılara ait, günümüzde halen hayatta olan toplamda 9 alt tür tespit edilmiştir. Bunların her birinin kendine has deseni ve rengi bulunmaktadır. Giraffa camelopardalis türünün altında bulunan bu alt türleri şöyle sıralayabiliriz:
- G. c. camelopardalis,
- G. c. reticulata,
- G. c. angolensis,
- G. c. antiquorum,
- G. c. tippelskirchi,
- G. c. rothschildi,
- G. c. giraffa,
- G. c. thornicrofti,
- G. c. peralta
Ancak kimi zaman bu alt türler tek bir türün altında değil, 4 ayrı tür altında da (Giraffa camelopardis, Giraffa giraffa, Giraffa tippelskirchi ve Giraffa reticulata) kategorize edilebilmektedirler. Aşağıdaki görsel, bunları güzel bir şekilde göstermektedir:

Angola Zürafaları
Angola Zürafaları (G. camelopardis angolensis veya G. giraffa angolensis), adını aldığı Angola bölgesinde artık yaşamadıkları düşünülen ve en soluk beneklere sahip olan zürafa alt türüdür. Çoğunlukla Namibya’da yaşamaktadırlar.
Namibya, bitki popülasyonunun az olduğu kurumuş nehir yatakları, sert esen kum fırtınaları ve sisli, soğuk geceleriyle tam anlamıyla dünyanın en eski çöllerinden birisidir. Develer gibi, Angola Zürafaları da haftalarca susuz kalabilme özelliğine sahiptirler. Yaşadıkları çölde geceleri çöken sisin sabah ardında bıraktığı su taneleri ile gereken su ihtiyaçlarını geçici olarak karşılayabilmektedirler.
Kutuplarda, yani kar ve buz nedeniyle beyaz görünen coğrafi bir örtü üzerinde yaşayan canlıların, adaptif evrimd olayısıyla açık renkli kürklere sahip olduğunu duymuşsunuzdur. Benzer şekilde, çöle adapte olmuş Angola Zürafaları da, çölde kendilerini kamufle edebilecek ve yaşamlarını sürdürebilecek biçimde evrimleşmişlerdir. Atalarından ve kuzenlerinden ayrılarak, onlara nazaran çok daha açık desenlere sahip olacak biçimde evrimleşmişlerdir. Bu, doğal seçilim yoluyla evrimleşen adaptasyonlara güzel bir örnektir. Kulaklarında beyaz bir leke bulunmakta ve eşsiz benekleri, yüzlerinde silikleşmektedir. Vücutlarında daha az yağ depolarlar.


Ne yazık ki bu muhteşem hayvanlar, IUCN Kırmızı Liste içerisinde "risk altında, hassas" (İng: "Vulnerable") kategorisine dahil edilmişlerdir. Bu kategorideki canlıların büyük bir kısmı, insan kökenli olan ve doğal olmayan nedenlerle yok olma riski altında bulunan hayvanlardır.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Sonuç
Zürafalar; beneklerinin dağılışı, yaşadıkları coğrafya, benek renkleri, genetik analizler, davranışsal farklılıklar gibi faktörler ile türlere ve alt türlere ayrılabilmektedirler. Angola zürafaları, yaşadıkları spesifik bölge ve zor koşullar ile diğerlerinin arasında dikkatleri üzerlerinde toplayabilmektedirler. Çöl bölgelerinde açık hedef haline gelebilecek derecede büyük oluşlarını renk adaptasyonları ile bir nebze dengelenmiştir ve insan faktörü göz ardı edilecek olsa, bunda büyük oranda başarılı oldukları da söylenebilir. Umuyoruz torunlarımızın görememe riski olan bu hayvanların korunması için gerekli önlemler alınacak ve sürdürülecektir.
Evrim Ağacı'nda tek bir hedefimiz var: Bilimsel gerçekleri en doğru, tarafsız ve kolay anlaşılır şekilde Türkiye'ye ulaştırmak. Ancak tahmin edebileceğiniz Türkiye'de bilim anlatmak hiç kolay bir iş değil; hele ki bir yandan ekonomik bir hayatta kalma mücadelesi verirken...
O nedenle sizin desteklerinize ihtiyacımız var. Eğer yazılarımızı okuyanların %1'i bize bütçesinin elverdiği kadar destek olmayı seçseydi, bir daha tek bir reklam göstermeden Evrim Ağacı'nın bütün bilim iletişimi faaliyetlerini sürdürebilirdik. Bir düşünün: sadece %1'i...
O %1'i inşa etmemize yardım eder misiniz? Evrim Ağacı Premium üyesi olarak, ekibimizin size ve Türkiye'ye bilimi daha etkili ve profesyonel bir şekilde ulaştırmamızı mümkün kılmış olacaksınız. Ayrıca size olan minnetimizin bir ifadesi olarak, çok sayıda ayrıcalığa erişim sağlayacaksınız.
Makalelerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu makalemizle ilgili merak ettiğin bir şey mi var? Buraya tıklayarak sorabilirsin.
Soru & Cevap Platformuna Git- 13
- 5
- 3
- 3
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- National Geographic. (Belgesel, 2021). Afrika'nın Devasa Canlısı Zürafa Belgeseli.
- National Geographic. (Belgesel, 2021). Giraffes 101 | Nat Geo Wild.
- A. Smith. I Wish I Had As Many Neck Bones As A Giraffe. (24 Ocak 2021). Alındığı Tarih: 24 Ocak 2021. Alındığı Yer: Rocky Mountain Brain and Spine Institute | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/02/2025 10:49:33 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10027
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.