Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Nevzat Keskin
Seslendiren 1 gün önce 9:06
Şişe burunlu yunuslar, yüksek zekaları nedeniyle karmaşık numaraları öğrenebilen ilginç deniz memelileridir. Bu kıvrak canlılar doğada saatte 30 kilometreye...
4
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 20 Ocak 2019 40 dk.

Toplumsal eşitsizliğin tarihi engindir. Zenginler ve fakirler, kadınlar ve erkekler, siyasetçiler ve yönetilenler... İnsan doğası kusursuz olmadığı için, insanların inşa ettikleri sistemler de kusursuz olamamaktadır. Buna rağmen, atalarımız her gün bir yandan av olmadıklarından emin olup, bir yandan avcılık ve toplayıcılık ile karınlarını doyurmak zorunda kalırken, günümüzde köşebaşındaki marketten karnımızı doyuruyoruz. Toplumsal buhranın sebep olduğu beklenmedik bir cinayete kurban gitme olasılığımız da ziyadesiyle düşük. Demek ki biyolojik tarihimizden gelen sorunların üstesinden istediğimizde gelebiliyoruz. Çözümlerimiz de inşa ettiğimiz sistemlerin kendisi kadar kusursuz olamıyor; ancak kabul edilebilir düzeyde çözümler üretebiliyoruz. İş kadın-erkek eşitliğine geldiğinde bunu neden hala yapamadık? Ve bu yönde atılan adımlar neden güçlü bir ayak direyiş ile karşılanıyor?

Bunun elbette birçok nedeni var. Kimisi feministler tarafından verilen mesajları isabetsiz buluyor. Kimisi ortada herhangi bir eşitsizlik problemi olmadığı kanaatinde... Kimisi, yöntemin feministlerinkinden farklı olması gerektiğini düşünüyor. Kimisi tamamen alakasız ve yanlış konulara odaklanıldığı düşüncesinde... Ancak bu ve bunun gibi düşünen gruplar azınlıkta. Geri kalan herkes kadın-erkek eşitsizliğinin kabul edilemez ama çözülebilir bir problem olduğunda hemfikir. İşte bu büyük kitlenin problemi ise susmak... Uğraşmak istemiyorlar, tartışmalara girmek istemiyorlar, konu hakkında bilgisiz olduklarını düşünüyorlar, toplumda daha büyük problemler olduğuna kanaat getirmiş durumdalar... Dolayısıyla susuyorlar. Bu da, özellikle de internetin gericiliği ve popüler fikirlerin yerilmesini ön plana çıkaran yorum/beğeni sistemleri ve algoritmaları ışığında, azınlığın sesinin, bir gürültü olarak da olsa, çoğunluğun sessizliğinin yerini almasına neden oluyor.

477
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 25 Mart 2016 1 dk.

Heisenberg'in Belirsizlik İlkesi (HBİ), bir atom altı parçacığın konumu ile momentumunun (ya da daha basit olarak, hızının) birbiriyle uyumsuz gözlenenler olduğu argümanına dayanır. Günlük yaşantımızda gözlenebilir değişkenleri bir dizi sayı olarak görmeyi isteriz. Örneğin, Dünya üzerinde nerede yaşadığınızı bir enlem ve boylam kullanarak tam olarak belirleyebilirsiniz. Benzer şekilde, arabanızın hızölçerine baktığınızda, hızınızı tam olarak görebilirsiniz. Bu yaklaşım, bizlerin boyutundaki cisimler için sorunsuz bir şekilde çalışır.

Ancak kuantum mekaniğinin aşırı küçük boyutlarına indiğinizde işler değişir. Harita üzerindeki yeriniz ile hızölçerde gördüğünüz hız birbirine karışmaya başlar. Bu nedenle söz konusu gözlenebilir değişkenler artık alışageldiğimiz "sayılar" olmaktan çıkarlar. Bunun yerine, dalga fonksiyonları üzerine etki eden "operatörler" haline gelirler. Dalga fonksiyonları, bir sistemin durumunu tam olarak tanımlayan özel bir fonksiyondur.

66
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Efsan Avcu
Efsan Avcu
3,295 UP
Çeviren 14 Ağustos 2017 6 dk.

Neden bazı organizmalar (somon balığı, bambu bitkisi, birçok böcek türü ve tüm tahıl bitkileri) çoğalır çoğalmaz ölürken, diğerleri defalarca çoğalabilmektedir?

Birçok bitki ve hayvan türleri ilk üreme işleminden sonra ölümle sonuçlanan yaşam öykülerine sahiptirler. Bu duruma “semelparite” adı verilirken diğerine “iteroparite” (iteroparity) (art arda çoğalabilen yaşam türü) adı verilir. Bitki türleri için bazen monokarpi (monocarpy) ve polikarpi (polycarpy) terimleri semelparite ve iteroparite yerine kullanılmaktadır. Ancak, monokarpi bitkinin tümünü kapsamadan sadece ilk üreme işlemi gerçekleşen filizin ölümü için de kullanılabilmektedir.

59
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Aktaran 2 gün önce 3 dk.

2025 yılında Nature dergisinde yayınlanan bir çalışma polimer bazlı plastik atıkların, mikrobiyal sistemler kullanılarak tıbbi açıdan önemli kimyasallara (özellikle ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak kullanılan parasetamole) dönüştürülebileceği gösterdi.[1] Edinburgh Üniversitesi’nden Dr. Stephen Wallace’ın ekibi, Escherichia coli bakterisini genetik ve metabolik olarak yeniden düzenleyerek genellikle sadece laboratuvar ortamında gerçekleştirilebilen Lossen yeniden düzenleme reaksiyonu (İng: "Lossen rearrangement") adlı kimyasal reaksiyonu ilk kez canlı bir hücre içinde gerçekleştirmeyi başardı.[1]

Çalışmanın ilk aşamasında, yaygın olarak içecek ambalajlarında kullanılan PET (polietilen tereftalat) türevi plastik atıklar, kimyasal veya enzimatik hidroliz yoluyla temel monomer bileşenlerine (başlıca tereftalik asit ve etilen glikol) ayrıştırılmıştır. Bu monomer yapıtaşları, bakterinin yeniden programlanan metabolik yolları sayesinde çeşitli biyotransformasyon basamaklarından geçirilmiş ve ara ürün olarak p-aminobenzoik asit gibi farmasötik öncü moleküllere dönüştürülmüştür.

14
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yasin Helvacı
Yazar 18 Mayıs 2022 4 dk.

İklim değişikliği meselesi, geleceğimizi ilgilendiren en önemli konulardan bir tanesi. Bu konuda hatırı sayılı bir biçimde kamuoyu farkındalığı ile beraber devletlerin, sivil toplum örgütleri ve uluslararası kuruluşların planları ve hedefleri var ve bu hedefler giderek artmakta. İklim değişikliği, dünyanın en büyük savunma ve güvenlik ittifakı NATO'nun (Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü) da gündeminde yer alıyor. İklim değişikliği, ilk olarak NATO'nun 2010 Stratejik Konsepti'nde yer aldı. 2010 Lizbon Zirvesi'nden bu yana, zirve bildirilerinde iklime vurgu yapıldı. 2014'te "Yeşil Savunma çerçevesi" kabul edildi. Son olarak NATO, 2021 Brüksel Zirvesi'nde iklim değişikliği konusunu gündemine resmen aldı ve iklim değişikliğine karşı hedefleri içeren bir Eylem Planı'nı ilan etti.[1]

NATO, iklim değişikliğini hem güvenlik bağlamında ele alıyor hem de iklim temelli doğa olaylarının askeri altyapı ve tesisler üzerindeki etkisine karşı önlemler almak istiyor. Ayrıca, bu doğa olaylarının NATO'nun operasyonel kapasitesini de olumsuz yönde etkileyeceğini düşünüyor. Peki iklimin askeri faaliyetlere nasıl etkisi olacak?

15
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 3 Ocak 2014 6 dk.

Aşağıda göreceğiniz, evrimin nasıl işlediğini öğretmek amacıyla hazırladığımız bir metindir. Lütfen üşenmeden, baştan sona kadar okuyunuz. Ayrıca lütfen bu yazıyı okurken sitemizi Gece Modu'nda kullanmadığınızdan, yani sadece bu yazıya mahsus olmak üzere içeriği Gündüz Modu'nda okuduğunuzdan emin olunuz. Yan veya alt menülerimizi kullanarak gece/gündüz modunu değiştirebilirsiniz.

Eğer başta kıpkırmızı renkte bir metne sahipsek ve metnin rengini her harfte azıcık değiştirmeye karar verirsek, bu renk değişimi çok çok az fark edilebilir olabilir; ama bu, yine de ölçülebilir bir değişimdir! Örneğin, metindeki harflerin HEX kodlarına veya RGB değerlerine bakarak, istediğiniz iki harf arasındaki farkın ne kadar olduğunu tam olarak ölçebilirsiniz. Yazı renginin bu noktaya kadar halen kırmızı olduğunu düşünebiliriz; ancak ortada bir renk değişimi olduğu bellidir. Eğer yazmayı yeterli uzunlukta sürdürürsek, bu yazıya dışarıdan bakan biri tam olarak hangi harfte rengin kırmızı olmayı bırakıp, kahverengi olduğunu tespit edebilir miydi? Metin devam ettikçe, harf rengi de "mikroevrimleşmeye" devam ediyor; ancak göreceğiniz üzere, kırmızıyla tamamen alakasız bir renge ulaşacağız!

215
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 30 Ocak 2019
Tüm hayat dersleri okulda öğrenilmez. Hayat, onları her yerde öğretebilir.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
17
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatih Birinci
Yazar 14 Ocak 2019 15 dk.

Şu an durup neler algıladığınıza dikkat edin. Hayır, sadece ekranınızdaki bu yazı değil. Daha çok dikkat edin. Farkındalığınızı artırın. Şu an bulunduğunuz yerin ısısı nasıl? Hava nemli mi yoksa kuru mu? Giysilerinizin bedeninize temasına odaklanın. Duyduğunuz sesler? Örneğin uzaktan gelen araba sesleri ya da kuş sesleri? Hiç koku alıyor musunuz? Aç mısınız?

Beynimiz her saniye milyonlarca bilgiyi alıp işler. Derimizin her santimetrekaresinde acıyı, ağrıyı, ısıyı, basıncı, konumu algılayan milyonlarca sinir hücresi vardır ve bu bilgileri tüm bedenimizden anbean alıp işler. Oysa tüm bu uyaranların çok az bir kısmı bilincimize ulaşır. Beynin bu “filtreleme” işleviyle ilgili olarak incelenen önemli bir bölge Retiküler Aktive Edici Sistem'dir (İng: "Reticular Activating System" veya kısaca "RAS").

740
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 14 Şubat 2019
Yaşadığım her şeye rağmen, insanların halen iyi kalpli olduğuna inanıyorum.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
18
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı
Yazar 7 Ağustos 2020 3 dk.

Mersingiller (Myrtaceae) familyası, çok yıllık (yaşam süresi en az üç yıl) olan bitkiler grubunda yer alır. Genellikle ağaç şeklinde bulunmak ile birlikte bodur ve yarı çalımsı şekilde gözlemlenebilir. Bitkiler yıl boyunca yaprakları olan ve her zaman yeşil bulunmakta olup genellikle kışın yaprak dökmez. Familya bitkileri uçucu yağ bakımından zengindir.

Çiçekler hermafrodit veya erkek sterildir (fonksiyonel olarak dişi). Bitkilerin yaprakları çoğu zaman düz, sert ve sık şekilde bulunmaktadır. Yapraklar şeritler şeklinde olup mızrak biçimli, ucu sivri, ortada belirgin bir çizgiye sahip, kenarları tam ve koyu yeşil renkli bir şekilde doğada bulunmaktadır. Çiçekler, dört-beş parçalı kaliks (bir çiçekte taç dışında bulunan yeşil renkteki örtü yaprakları) ve korolla (çiçek örtüsünün değişik renklerde olabilen ikinci halkası) ile ikiden fazla simetri ekseni bulunan ve birbirine benzeyen bölümlere ayrılabilen örtülü yapraklar şeklindedir. Çiçekler salkımlar şeklinde birbirine zıt uzanımlar geliştirebilir, güzel kokulu çiçeklere ve bazen yaprakları bastırıldığından aromatik kokular veren uçucu yağlara sahiptir. Meyveleri üzümsü ve fındıksı şekilde olup sert çekirdekli bulunabilir. Familyanın büyük kısmı sıcaklığa ve soğuğa dayanıklıdır.

22
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Cemal Batuhan Toker
İnceleyen 5 Ocak
Bu anime bence diğer animeler gibi seyir zevki ve animasyon becerisi için izlenecek bir anime değil. Dikkatinizi vermemeniz halinde animenin ortasında kendinizi "noluyo"diye sorgulayabilirsiniz. Bu yüzden ya birisiyle ya da arada durdurup sorular sorup cevaplayarak izlemenizi tavsiye ederim.
9.6/10
(98 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : 進撃の巨人 - Shingeki no Kyojin
Yönetmen: Tetsurô Araki
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
9
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nda yayınladığımız bilim haberlerini anlık olarak Bundle üzerinden de okuyabileceğinizi biliyor muydunuz?

Ebrar Özgen Arslan
Aktaran 5 gün önce 3 dk.

James Webb Uzay Teleskobu sayesinde araştırmacılar "anormal", "kaotik" ve "garip" olarak tasvir edilen 14 Herculis gezegen sistemine daha yakından bir bakış atabildi. Dünya’dan 60 ışık yılı uzakta bulunan 14 Herculis yıldızının yörüngesinde yer alan 14 Herculis c gezegeni Webb’in NIRCam’i ile başarıyla gözlemlendi. Keşfedilen yaklaşık 6 bin dış gezegenin yalnızca bir kısmı doğrudan görüntülenirken bu gezegenlerin pek çoğunun sıcaklıkları yüzlerce hatta binlerce Fahrenheit değerindeydi. 14 Herculis c ise bu dış gezegenlere kıyasla çok daha soğuk ve bugüne kadar görüntülenen en soğuk gezegenlerden biri. Ulaşılan yeni verilere göre bu gezegen -3 °C sıcaklığında ve Jüpiter’in 7 katı büyüklükte. Johns Hopkins Üniversitesi'nde lisansüstü öğrencisi William Balmer 14 Herculis c hakkında şöyle söylüyor:

Çeşitli gözlemevleri tarafından detaylıca incelenen 14 Herculis c astrofizik camiasında alışılmadık bir gezegen sistemi biçimine işaret ediyor. Merkez yıldızı olan 14 Herculis yörüngesinde 14 Herculis c ile birlikte 14 Herculis b de bulunuyor. Alışılmadık olan ise bu gezegenlerin yıldızları çevresinde aynı düzlemde ilerlememesi, gezegenlerin yörüngeleri ana yıldızı merkezde bırakacak şekilde bir X şekli oluşturarak birbirlerini kesiyor. Yanı 14 Herculis b ve 14 Herculis c gezegenleri birbirlerine 40 derecelik bir açıyla eğimli yörüngelerinde ana yıldızın etrafını dolanırken birbirlerini bazen çekerken bazen de itiyorlar.

14
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close