Paylaşım Yap

Bilimin Anlamını Gölgeleyen Tehlike: Sahtebilim!

Sahtebilim ve Fanatikleri, Bilimsel Aydınlanmaya Nasıl Engel Oluyor?

Bilimin Anlamını Gölgeleyen Tehlike: Sahtebilim!
11 dakika
12,515
Evrim Ağacı Akademi: Sahtebilim Yazı Dizisi

Bu yazı, Sahtebilim yazı dizisinin 1. yazısıdır.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
Tüm Reklamları Kapat

Teknoloji çağında yaşıyoruz. Etrafımızda yaşamımızı inanılmaz ölçüde kolaylaştıran kullandığımız neredeyse her araç, teknolojik birer alet. Teknolojinin faydalı ya da zararlı olduğu çok kere tartışılmış bir konu. Ancak teknolojinin fayda ve zararlarına genel bir şekilde baktığımız zaman görürüz ki, aslında gerçekten teknoloji olmadan insanoğlunun Dünya üzerinde bu denli hakimiyet kurması imkansız olurdu. Bunun nedeni insanların henüz pek bir şey yapamadan yaşam sürelerinin sonlarına gelmiş olacak olmalarındandır.

Zamanı bir süre geriye sardığımız zaman görürüz ki, henüz teknolojiyi kullanamamış olan ilkel insanların ömürleri 20-30 yıl arasıdır. Ancak insanlar etraflarındaki aletleri kendilerini koruyacak şekilde tasarlamaya ve doğada yaşamanın en büyük anahtarı olan beyinlerindeki bilgiyi mekanik hale getirdiklerinde yaşam sürelerini inanılmaz ölçüde uzatmayı başardılar. Öyle ki, bugünün dünyasında ömür ortalamasının yaklaşık 70 yıl olduğunu, hatta 120 yıl gibi uzun süreler yaşayan insanları görebiliyoruz. Teknoloji sayesinde yaşam süresini 20 yıldan 70-80 yıla kadar yükseltmek; ne büyük bir başarı! Öyle değil mi?

Teknoloji, bilim sayesinde elde edilen bilgilerin belirli amaçlar için mekanik hale getirilmesidir. Yani bilim, teknolojinin ham maddesidir diyebiliriz. Bilimin ise, ”gerçek bilim” olabilmesi için kendi içerisinde belirli kuralları ve sınırları vardır. Örneğin; deney ve gözlem, bilimin olmazsa olmaz kurallarındandır. Eğer teknoloji bilimin mekanik haliyse, bilimin bu kurallar ve sınırları doğrudan ya da dolaylı, bir şekilde teknolojiyi de etkilemelidir.

Tüm Reklamları Kapat

Bilindiği üzere yaklaşık son 10 yıldır tüm dünyada inanılmaz bir akıllı telefon-tablet çılgınlığı bulunuyor. Tablet ve telefonlar gibi cihazlar da insan ve çevre sağlığı için belirli kurallar dahilinde üretilmek zorundadırlar. Örneğin akıllı telefonların aşmaması gereken önemli bir SAR (Özgül Soğurma) değerleri vardır. Bu değer, cihazın yaydığı radyasyon seviyesini ifade etmektedir ve belli bir değerin üstüne çıktığında, insan sağlığı üzerinde önemli sorunlar oluşturabilmektedir. SAR değeri için verilen sınır 2.00 W/kg’dır. Ünlü ve bilinen teknoloji firmaları bu SAR değeri sınırına göre üretim yaparlar. Ancak teknolojinin bir de kirli yüzü vardır. Her cihazın sahtesini ve ucuzunu yapan, tek amaçları fazla para kazanmak olan firmalar. Bu firmaların tek amacı para kazanmak olduğundan, insan-çevre sağlığı pekte umurlarında değildir. Bu nedenle piyasada satılan pek çok sahte-ucuz cihazın kontrol edilmeyen yüksek SAR değerleri nedeniyle insanlara ve çevreye büyük zararlar verdiği bilinmektedir. Ayrıca ünlü elektronik gitarların, televizyonların ve diğer pek çok sahte teknolojik aletlerin çok kere ”elektrik kaçağı” gibi basit sebeplerle insan ölümlerine sebep olduğu bilinmektedir. Özetle ”sahte teknoloji” büyük zararlara yol açabilmektedir.

Peki, ”sahte teknoloji” bu denli zararlı olabiliyorsa; teknolojinin ham maddesi olan ”bilimin sahtesi” bize büyük zararlar verebilir mi? Cevap; kesinlikle evettir. 

Bilimin nasıl işlediğini ve ne yöntemlerle çalıştığını "Bilimsel Yöntem" yazı dizimizde tüm detaylarıyla anlatmıştık. Bu yöntemlere uymadan çalışan; ancak kendilerinin "bilim" olduklarını iddia eden safsataların ne tür tehlikelere yol açtığını da''Ne Zararı Var Ki?'': Sahtebilimin Zararlarına ve Zaiyatlarına Örnekler başlıklı yazımızda ele almıştık. Burada da, bilimin özü gereği sahtebilimin neden insanlara ve gerçeklere ulaşma yolunda verdiğimiz mücadeleye zarar verdiğini ele alacağız.

Sahtebilim Zararlıdır!

İnsanlar, ilkel dönemlerden bu yana gizemden çok hoşlanmıştır. Gizemli, mucizevi ve anlaşılmayan şeylerin gerçek olmasını her zaman istemiştir. Bu istek bazı insan beyinlerinde kimi zaman o kadar şiddetli olmuştur ki, bu insanlar böyle gizemli şeylerin doğru olduğunu kanıtlayabilmek adına önce ortaya bir hipotez öne sürmüşler, daha sonra deney ve gözlemlerin bu hipotezler için yeterli olmaması (hatta deney ve gözlemlerin hipotezin tersi yönde olması) halinde bile hipotezlerini ısrarla gerçekmiş gibi göstermeye çalışmışlardır. Bu insanlara ithafen Carl Sagan yine Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum Işığı kitabında şöyle yazmıştır;

Tüm Reklamları Kapat

Bilimin yükünü taşıyamayanlar, kurallarını görmezden gelmekte özgürdürler. Ancak bilimi bölük pörçük benimseyerek, güvenli gördüğümüz yerde uygulayıp, tehdit altında hissettiğimizde bir kenara atamayız; çünkü böyle davranabilecek kadar bilge değiliz. Beyni hava geçirmez bölmelere ayırıp her birinin kapısını iyice mühürlememişsek, nasıl hem uçaklarla uçar, radyo dinler, antibiyotik alır hem de Dünya’nın 10.000 yaşında olduğuna veya yay burcundan olanların arkadaş canlısı ve nazik olduğuna inanabiliriz?

Astroloji

Bilimin yöntem ve kurallarının istenildiği yerde kabul edilip, hoşa gidilmeyen yerlerde kabul edilmemesini ”sahte bilim ya da sözde bilim” olarak tanımlayabiliriz. Yukarıdaki alıntıda Carl Sagan’ın da değindiği gibi en çok inanılan ve en ünlü sahte-bilim örneği türü Astroloji’dir. Astrolojiye göre; gezegenlerin, yıldızların ve diğer gökcisimlerinin sistemli hareketleri insanların psikolojisini veya davranışlarını etkilemektedir. Burada yazılan cümle bir hipotezdir, ancak yıllar süren araştırmalar, deneyler, gözlemler hiçbir şekilde gökcisimlerinin insanlar üzerinde psikolojik ya da davranışsal etkilerinin olduğunu gösterememiştir. Hatta tersi şekilde, bunun olamayacağına dair pek çok kesin bilgi bulabilirsiniz. (Yıldız, gezegen uzaklıkları ya da insan beyninin yapısı hakkında) Ancak yazımız genel olarak sahte-bilimin ne olduğunu anlattığı için Astroloji konusunda ayrıntıya girmemeyi tercih ediyorum. Bu nedenle genel olarak bakacak olursak:

Astroloji bilimsel yöntem merpeninde bir hipotez basamağından ileri gidememiş, başarısız ve hiçbir şekilde desteklenmeyen bir varsayımdan ibarettir. Deney ve gözlem konusunda ciddi eksiklikler ve tutarsızlıklar barındırmaktadır ancak bu işten kariyer-para gibi çeşitli çıkarları bulunan insan toplulukları, bilimi görmezden gelmekte ve insanları kandırmakta ısrar etmektedirler. Astrolojinin en basit bilim testlerinden bile geçmekten nasıl aciz olduğunu "Astrolojinin Bilimle İmtihanı: Astroloji, Bilimin En Temel Testlerini Geçebilir mi?" başlıklı yazımızda göstermiştik. Ayrıca buradaki yazımızdan, astrolojinin bilimle ilişkisizliğini ve neden bir safsata olduğunu öğrenebilirsiniz.

Homeopati

Bir başka ciddi sahte-bilim örneklerinden biri de; homeopatidir. Homeopati; bir hastalığın sebebi olan herhangi bir maddenin, aşırı seyreltilmiş şekilde hastaya verildiğinde hastanın iyileştiği inancına dayanan bir alternatif tıp örneğidir. Yine astrolojide olduğu gibi, elimizde bir hipotez bulunur ancak deney ve gözlemler hiçbir şekilde homeopatinin doğru olduğunu kanıtlayamamış, tam tersine aksi yönde ispatlar bulunmuştur. Tıpkı yazının başında belirtilen ”sahte-teknoloji” örneğinde olduğu gibi homeopati de bununla benzerlik göstermektedir.

Homeopati bir ”sahte-tıp” örneğidir. Daha ucuza çok daha iyi teknolojik aletler ürettiğini savunan sahtekar firmalar gibi homeopati savunucuları da, homeopatinin hastalıkları iyileştirmek konusunda daha etkili olduğunu savunmaktadır. Hatta daha ileri gidip, çaresi olmayan hastalıkların yalnızca homeopati sayesinde tedavi edilebileceğini söylemektedirler. Bu durum hem ciddi hastalıkları olan insanların boş yere ciddi maddi kayıplar vermesine, hemde ”gerçek tıp” yerine ”sahte tıbba” yöneldiklerinden, sağlık açısından da büyük tehlikeye girmelerine sebep olmaktadır. Ayrıca belirtmek gerekir ki, Türkiye’de Yalansavar sitesinden Dr. Işıl Arıcan homeopati konusunda deneyler yapmış ve bunu Yalansavar Youtube kanalında yayınlamıştır.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Ayrıca buradaki yazılarını okuyarak homeopati safsatasıyla ilgili daha fazla bilgi alabilirsiniz. Bu bilgiyi de verdikten sonra homeopati konusunu fazla uzatmadan hemen diğer sahte-bilim örneklerine geçelim.

Hacamat

”Sahte tıp” yani yaygın söylenişle ”Alternatif Tıp” çeşitlerinden bir başkasıda yaygın şekilde kullanılan ”hacamat”tır. Hacamat yönteminin millattan öncesine kadar kullandığı bilinmektedir. Hacamat, vücudun herhangi bir yerinden vakum yoluyla kan alınması ve bunun bazı hastalıklara faydalı olduğuna inanılan bir varsayımdır.

Hacamat konusunda deneysel çalışmalar oldukça yetersizdir ve tıbbi sakıncaları olduğu düşünülmektedir. Örneğin kansızlık, demir eksikliği, tansiyon düşüklüğü olan kişilerde, dikkat eksikliği ve zihinsel yetersizlik yaşayanlarda akıtılan kan seviyesine bağlı olarak hastanın durumunun ağırlaşabileceği belirtilmektedir. Steril şartlarda yapılmayan uygulamalarda ise hepatit B, HCV, HIV (AIDS) gibi ciddi hastalıkların kişiye bulaştırılmasına yol açabileceği belirtilmektedir.

Hacamat ile daha kapsamlı bir analizimizi buradan okuyabilirsiniz.

Telekinezi

Bilimin yöntemlerinin bir kısmını belirli bir yerde kullanıp, istenilmediği yerde kullanılmadığı daha açık bir şekilde gösteren bir başka sahte-bilim örneği de ”telekinezi”dir. Yine diğer sahte-bilim örneklerinde olduğu gibi telekinezinin öne sürdüğü bir hipotez vardır. Bu hipoteze göre telekinezi; nesneleri düşünce gücü ve gözün yaydığı enerji parçacıkları sayesinde, nesnelerle herhangi fiziksel bir temas kurmadan hareket ettirebilme yeteneğidir. 

Telekinezi, sahtebilimi tanımsal olarak en iyi şekilde açıklayan sahte-bilim örneklerinden biridir. Çünkü görüldüğü üzere Telekinezi tanımında ”gözün yaydığı enerji parçacıkları” gibi bir ifade bulunur. İlk okuyuşta insana gerçekten de içinde bilimsel bir şeyler varmış gibi görünür, ki bu bilimi oradan buradan öğrenen insanları kandırmak için oldukça yeterlidir. Ancak biraz ısrarcı olup; [Gözün yaydığı ''hangi'' enerji parçacıkları?] sorusunu sorduğumuzda karşıdan kesinlikle bilimsel cevaplar alamayız. Cevaplar daima belirsiz olacaktır.

Tüm Reklamları Kapat

Telekinezi konusuna ünlü sahte-bilim düşmanı ve illüzyonist James Randi zekice bir şekilde meydan okumuştur. Buradan da okuyabileceğiniz gibi James Randi; doğaüstü veya okült bir güce sahip olduğunu bilimsel testler altında kanıtlayan kişiye 1 milyon dolar ödül vereceğini açıklamıştır. Ancak bugüne kadar bu ödülü kazanabilen kimse olmamıştır. Çünkü her "doğaüstü yetenek" iddiasıyla giden hiç kimse (ki 400'den fazla deneme yapılmıştır), bilimin en basit testlerini bile geçememiştir.

Özetle Sahtebilim...

Sahte-bilim örnekleri;

  • Yaratılışçılık ve Akıllı Tasarım
  • Parapsikoloji
  • Frenoloji 
  • Antik Uzaylılar
  • Ozon Terapisi
  • Alternatif tıp
  • Aşılarla ilgili komplolar
  • Bebek deha programları
  • Kuantum mistisizmi (ve diğer her türlü mistisizm)

ve benzerleri olarak çoğaltılabilir. Tam bir listesine buradan ulaşabilirsiniz.

Tüm Reklamları Kapat

Ancak hepsinin birkaç ortak yönü vardır. Yukarıdaki sahtebilim örneklerinden hiçbiri bilimsel statüde hipotezden öteye geçememişlerdir. Bunun sebebi, ortaya atılan hipotez sonrası yeterli veri toplanamamasındandır. Ancak yinede sahtebilimin herhangi bir türünün savunucuları, ortada toplanan herhangi bir veri olmadığı halde, esasında konuyla ilgisiz olan verileri, savundukları olgunun kanıtı gibi göstermektedirler ki bu; hipotezi incelerken yeterince bilgili ve dikkatli olmayan insanların herhangi bir sahtebilim ağına takılmalarının sebebidir. Arthur Conan Doyle’un ünlü dedektiflik romanı ”Sherlock Holmes”te yazıldığı üzere;

Veri toplamadan kuram ortaya atmak büyük bir hatadır. Kişi farkında olmaksızın, kuramı gerçeklere uydurmak yerine, gerçekleri kurama uyacak şekilde çarpıtmaya başlar.

Para-kariyer amacı olan insanlar tarafından kullanılmakta ve çoğu zaman kandırılanlar ise bilimsel sistemler bütününün nasıl çalıştığını ve bilimin amacının ne olduğunu bilmeyen insanlardır.

Sahtebilimin en ciddi zararları ise;

  1. İnsanları sahte olgulara inandırmaya zorlar ve gerçeklerden uzaklaştırır.
  2. Maddi açıdan ciddi miktarda gereksiz harcamalara sebep olur.
  3. Hasta ve çaresiz insanların zaten iyi olmayan sağlıklarını tehlikeye atabilir ve yaşama ümitlerini kırabilir.

Bilimin Gerçek Amacı

İnsanların sahtebilimin tuzağına düşme sebebi olarak bilimsel sistemler bütününü anlamamaları ve bilimin amacının gerçekte ne olduğunu bilmemelerinden kaynaklandığı söyledik. Bilimsel sistemler bütününü daha önce açıkladık. O halde insanların kandırılmarının ikinci sebepi olan bilimin amacı konusuna ve ortada neden birçok sahtebilim dalı olduğuna bakalım. Şimdi sorularımız;

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Barnaby Rudge: A Tale of the Riots of 'Eighty (Charles Dickens)

Barnaby Rudge: A Tale of the Riots of Eighty is a historical novel by British novelist Charles Dickens. Barnaby Rudge was one of two novels (the other was The Old Curiosity Shop) that Dickens published in his short-lived (1840–1841) weekly serial Master Humphrey’s Clock. Barnaby Rudge is largely set during the Gordon Riots of 1780.

Barnaby Rudge was the fifth of Dickens’ novels to be published. It had initially been planned to appear as his first, but changes of publisher led to many delays, and it first appeared in serial form in the Clock from February to November 1841.

It was Dickens’ first historical novel. His only other is A Tale of Two Cities (1859), also set in revolutionary times. It is one of his less popular novels and has rarely been adapted for film or television. The last production was a 1960 BBC production; prior to that, silent films were made in 1911 and 1915.

Warning: Unlike most of the books in our store, this book is in English.
Uyarı: Agora Bilim Pazarı’ndaki diğer birçok kitabın aksine, bu kitap İngilizcedir.

Devamını Göster
₺265.00
Barnaby Rudge: A Tale of the Riots of 'Eighty (Charles Dickens)
  • Dış Sitelerde Paylaş

  1. Bilimin amacı gerçekte nedir?
  2. Ve neden ortaya bu kadar fazla sahtebilim saçılmıştır?

Bilimin amacı, telekinezinin amacı gibi nesneleri yattığımız yerden hareket ettirmek değilse, nedir? (Bu noktada belirtmek gerekir ki, zaten bilimin mekanik hali olan teknolojinin bize sağladığı uzaktan kumandalar sayesinde nesneleri yattığımız yerden hareket ettirebiliyoruz ancak yinede bu bilimin sağladığı dolaylı bir faydadır. Bilimin amacı içerisinde kat ettiğimiz yolda kazandığımız güzelliklerden sadece bir tanesidir.) Veya bilimin asıl amacı astrolojinin iddia ettiği gibi gelecek hafta insanların bize nasıl davranacağını öğrenmek değilse, nedir?

Bilimin asıl amacı, neden ve nasıl burada olduğumuzu açıklamak, bizi buraya getiren sebeplerin ayrıntılarını öğrenip yaşadığımız bu ilginç evreni anlamaya çalışmaktır. Amaç, insanoğlunun içinde tükenmek bilmeyen merak dolu sorulara kesin ve doğru cevaplar verebilmektir. Neden buradayız? Ne zamandır evren var? Kaç tane evren var? Kaç tane dünya var? Atomlar neden ve nasıl varolabiliyorlar? Canlılık neden bu kadar çeşitli? Neden gökcisimleri birer yörüngede yüzmek zorundalar? Neden yaşam süremiz evrene kıyasla bu kadar kısa? Evren neden bu kadar yaşlı?

Ve daha binlerce nedenler, nasıllar… Bunlar esaslı ve ciddi sorular. Bilim için bu gibi büyük soruların yanında gelecek hafta sizin fazladan para kazanıp kazanmayacağınız sorusu pek de önemli değildir. Ancak birileri gelecek hafta fazladan para kazanıp kazanmayacağı sorusunu evrenin başlangıcının nasıl olduğu sorusundan önemli görüyorsa muhtemelen kendine bir sahtebilim uydurmak zorunda kalacak, ya da herhangi bir sahtebilim dalının içinde kendisini kandırmaktan zevk alacaktır. İşte ikinci sorumuz olan sahtebilimin ortaya çıkma sebebi de bazı insanların bilimin sorularını bu denli küçük görmesindendir. Bu konuda Friedrich Von Schiller’in bir sözü vardır;

Bilim kimilerine göre yüce bir tanrıçadır, kimileri içinse tereyağı sağlayan bir inek.

Bilim, bilim insanları için daima yüce bir tanrıça olmuştur. Bunu başta Albert Einstein, Richard Feynman, Isaac Newton, Carl Sagan gibi pekçok bilim insanının bilim hakkında yazdıklarını okuyarak anlayabilirsiniz. Bu insanlar ve gerçek bilim tutkunları için bilim; kutsaldır. Yine Carl Sagan’dan bir örnek vermek gerekirse;

Bizler düşünen varlıklarız. Tür olarak bizi ayırt eden faktör zekamız. Bu gezegeni bizimle paylaşan diğer birçok hayvandan daha hızlı ya da daha çevik değiliz. Sadece daha zekiyiz. Bilim ve teknolojiyi kullanmak bilimi anlayabilen bir topluluk olmanın sağladığı müthiş pratik avantajın yanı sıra, entelektüel yeteneklerimizi kapasitemizin sonuna kadar kullanmak olanağını tanır bize. Bilim, içinde yaşadığımız girift, hassas ve hayranlık uyandırıcı evreni keşfetmek demektir. Ve bilimle uğraşanlar bilirler ki ara sıra da olsa hissettikleri o müthiş haz, Sokrates’in de söylediği gibi insanın duyabileceği zevkin doruk noktasıdır. Paylaşılabilir bir zevktir bu.

Sahtebilim; bilimin işte tüm bu muhteşem kutsallığını ne yazık ki tamamen gölgeler. Belki de sahte-bilimin, gerçek bilimin kutsallığını gölgelemesi, sahtebilimin diğer bütün zararlarına kıyasla en olumsuz ve en acınası etkisidir.

Daima ”gerçek” bilimin zevkini hissedebilmeniz ve bilimi kutsal görebilmeniz dileklerimizle...

Not: Bu yazının orijinali, Evrenin Sırları isimli blogda paylaşılmıştır.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
Evrim Ağacı Akademi: Sahtebilim Yazı Dizisi

Bu yazı, Sahtebilim yazı dizisinin 1. yazısıdır.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
32
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 23
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 11
  • Bilim Budur! 9
  • Muhteşem! 7
  • Umut Verici! 5
  • Merak Uyandırıcı! 3
  • Grrr... *@$# 2
  • İnanılmaz 1
  • Güldürdü 0
  • Üzücü! 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 20/04/2024 12:22:29 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/2986

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Hava
Uyku
Kütle
Yas
Çeşitlilik
Kanat
Yeni Koronavirüs
Bebek Doğumu
Neandertal
Diş Hekimi
Yeni Doğan
Konuşma
Sosyal
Bilimkurgu
Kuantum
Kalıtım
Epidemik
Goril
Eğilim
Çeviri
Epistemoloji
Ornitoloji
Amerika Birleşik Devletleri
Göğüs
Yaşanabilir Gezegen
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
K. C. Toprakçı, et al. Bilimin Anlamını Gölgeleyen Tehlike: Sahtebilim!. (16 Kasım 2014). Alındığı Tarih: 20 Nisan 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/2986
Toprakçı, K. C., Bakırcı, Ç. M. (2014, November 16). Bilimin Anlamını Gölgeleyen Tehlike: Sahtebilim!. Evrim Ağacı. Retrieved April 20, 2024. from https://evrimagaci.org/s/2986
K. C. Toprakçı, et al. “Bilimin Anlamını Gölgeleyen Tehlike: Sahtebilim!.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 16 Nov. 2014, https://evrimagaci.org/s/2986.
Toprakçı, Kemal Cihat. Bakırcı, Çağrı Mert. “Bilimin Anlamını Gölgeleyen Tehlike: Sahtebilim!.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, November 16, 2014. https://evrimagaci.org/s/2986.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close