Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

LİBERAL SİSTEMİN ZAYIF YÖNLERİ

Marksist Bakış Açısıyla Eleştirisi

LİBERAL SİSTEMİN ZAYIF YÖNLERİ Hennessy Leroyle's Other people's money
1991 yapımı Amerikan romantik komedi-drama filmi afişi
8 dakika
308
  • Blog Yazısı
Blog Yazısı
Tüm Reklamları Kapat

Liberalizm; bireysel hak ve özgürlüğü ön planda tutan, serbest piyasa ile serbest alım-satımı savunan, devletin yetkisini azaltan siyasi felsefe veya dünya görüşüdür. Bireylerin özgürlükleri ve hakları, siyasi otoritenin gücüne karşı öncelikli kabul edilir. Liberalizm, özellikle 18. yüzyılda Batı Avrupa'da ortaya çıkmıştır ve aydınlanma çağının değerlerini yansıtır. Bu felsefenin temelinde, insanların özgürce yaşama, düşünme, ifade etme, çalışma ve mülkiyet edinme hakları vardır. Hükümetlerin ve devletin ise bu hakları korumak ve özgürlüklerin ihlal edilmesini engellemek görevlidir.

Liberalizmin 5 temel ilke ile özetleyebiliriz ya da daha kolay anlaşılmasına vesile olabiliriz. Bu temel ilkeler hak ve özgürlükler, ekonomik özgürlük, sınırlı devlet, bireycilik felsefesi ve hukukun üstünlüğü. Adam Smith’in dediği gibi devletin kontrol etmediği bir ekonomik sistemde “görünmez bir el” adını verdiği bir etkiyle piyasalar en ideal ve tutarlı hali alır. Bu sebeple devlet sağlık ve eğitim de dâhil olmak üzere bütün kuruluşları elinde tutmamalıdır. Devletin görevleri hukuk ve iç/dış güvenlik olarak sınırlandırılmalıdır.

Tüm Reklamları Kapat

İnsan doğası gereği doğruyu isteyip, yanlıştan kaçan bir varlık olarak kabul edilir ve etik kurallarına en çok uyan kişilerin rekabette ayrıcalıklı olduğunu iddia eder. Mesela hile, hurda, adam kayırma gibi eylemlerin şirketlerin itibarına ve yaptıkları işlere zarar verdiğini ve bunları yaparak rakiplerin gerisine düşeceğini söyler. Aynı şekilde bu felsefe şirketlerin rekabetleri için en ucuz, kaliteli ya da doğru hizmet verenlerin ayakta kalacağını, işçilerine en fazla ücret ve teşviki verenin de daimi olarak varlığını sürdüreceğini söyler. Devletin herhangi bir piyasada var olması onun haksız rekabet ortamı oluşturduğunu savunurlar. Çünkü devlet ne kadar zarar ederse etsin, vergilerle varlığını sürdürebilir ama özel şirketler bunu yapamaz.

Söylenecek ve açıklanacak daha çok şey var ama bunlardan bahsetmek için sayfalar dolusu yazı yazmak gerekir. Kısaca üzerinde durmak ve bunu okuyanlara kabaca bilgi vermek için bunları belirtmek istedim. Her sistemde olduğu gibi liberal sisteminde zayıf ya da hatalı yanları vardır. Bu yazımda olabildiğince liberal ekonomilerin ya da yönetim şekillerinin zayıf yönlerini anlatmaya çalışacağım.

Tüm Reklamları Kapat

1- EŞİTSİZLİK

Herkesin ağzından düşürmediği bir problemdir ki liberalizmin dayanağı eşitsizliktir, kaynakları adaletsizce dağılmasıdır. Şu konuda anlaşalım: dünyanın en iyi ekonomistlerini toplasak bile dünyanın her yerini “Avrupa” yapamazlar! Çünkü eğer bütün dünya insanları eğer Avrupa’daki ortalama bir insan kadar kaynak tüketseydi ya da çöp üretseydi, bunu karşılayacak en az 3 dünya daha fazla kaynağa ve yok edebilecek 2 kat daha fazla çöp öğütücüye ihtiyaç olacaktır. Dünya bir “zengin/varlıklı” kişi çıkartabilmek için en az 100 insanı fakir bırakmak zorundadır. Liberal sistemler fakirliği çözmez, toplumları zenginleştirmez ve üretimi arttırmaz. Sadece kaynağı bir zümrede toplanmasını sağlar ve bütün dünya her yeri “Avrupa” yapacak kadar üretim yapmıyor.

Eğer ki liberal sistemlerin bütün dünyanın zenginleştirmesini ve serbest piyasanın fakirliği ortadan kaldırmasını bekliyorsanız hayal dünyasında yaşıyorsunuz demektir.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

2- SÖMÜRÜYÜ ARTIRIR

Liberal sistemde kârın kaynağı işçinin sömürülmesine dayanır. Nasıl mı? Bir örnek üzerinden düşünelim. Rasgele üretilen bir ürün düşünelim, mesela telefon. Bu telefonun fiyatı (farz-ı misal olarak söylüyorum) 1000 TL olsun. Bu 1000 TL’lik satış fiyatının içerisinde 2 şey bulunur: ham madde ve iş gücü. Yani içerisindeki demir, plastik, cam, bunları anlamlı bir makinaya dönüştüren mühendislerin teknolojisi ve bu bilgileri kullanıp bunu pratiğe döken işçiler vardır. Yani 1000TL içerisinde 300TL hammadde ve bu hammaddeleri işleyen makinaların enerji ihtiyacı varken bunları 1000TL yapan işçilerin emek gücüdür. Fark ettiyseniz üretimin hiçbir yerinde burjuva sınıfından söz etmiyoruz. Ama her nasılsa 1000TL içinden, 300TL hammaddeye ayrılırken 400TL işçilere giderken hiçbir şey yapmayan burjuva sınıfına yani üretim araçlarının sahibine büyük bir oranda para gitmektedir. Bu neredeyse bütün üretim için geçerlidir.

Bir şirket, işletme ya da rasgele bir “üretim aracı” işçilerin emeğini sömürmeden para elde edemez. Yukarıdaki örneğini verdiğimiz gibi 300TL’den 1000TL’lik bir ürüne dönüştüren işçilere 700TL verilmediği taktirde bir sömürü olması gerekir. Dahası fakir ve orta halli ülkelerde işçilere verilen ücret çok düşük ve burjuvanın aldığı pay daha büyük olduğu için bu ülkelerde büyük ölçekli köle toplulukları oluşmuş durumdadır. Bu ücretler ve işçilerin değerinin piyasasının durumu neredeyse her yerde büyük şirketler tarafından belirlenir. Bu sebeple işsizlik oranı ile düşük ücret hep paralel gitmiştir. Çünkü bu işsizlik piyasadaki işçilerin ücretini düşürür ve bu sayede büyük şirketler sömürüyü arttırmakta bir sakınca görmezler.

Yani kısaca hiçbir şey üretmeyen burjuva sınıfı zenginliğini altında çalışan işçilerin sömürülmesine borçludur desek yanılmış olmayız. Liberal sistemde özel şirketler işçileri sömürmedikleri taktirde kar elde edemezler, gelişemezler ve hiçbir ilerleme gerçekleştiremezler.

Baylar! Soyut özgürlük sözcüğünün sizi aldatmasına izin vermeyin. Neyin özgürlüğü? Bu, bir kişinin bir başka kişi karşısındaki özgürlüğü değil, sermayenin işçiyi ezme özgürlüğüdür.(Karl Marx, Felsefenin Sefaleti, s: 236)

Tüm Reklamları Kapat

3-LİBERAL SİSTEMİN TUTARSIZLIKLARI

Liberal sistemin temelinde rekabet vardır. Rekabet halindeki şirketlerin daha kaliteli, daha ucuz ve daha az maliyetli ürünleri piyasaya sunmasını bekler. Eğer ki bir firma bu özellikleri yerine getiremezse satışlarının düşeceğini ve rakipleri tarafından zarara uğrayacağını ve batacağını iddia eder. Ama gelin görün ki bunu liberal sistemler var olduğundan beri hiçbir yerde göremedik. Bu tarz rekabetler yaşanmakla beraber sürekli devam etmediği gibi rekabet ortamı her zaman kaliteli ürünler sunamamıştır. Şirketler büyüdükleri anda “tekelleşir”, bütün bir sektörü ele geçirir. Bu durumda birkaç büyük şirket bütün piyasaya yön verir. Rekabet ortadan kalkar, sadece alışveriş yapmak zorunda olduğun devasa sözü geçen bir şirket ortaya çıkar. Ayrıca rekabet ortamı her zaman kaliteyi doğurmamıştır, çoğu zaman para uğruna kalitesizliği beraberinde getirmiştir. Çünkü istek “para kazanmak/kâr elde etmek” olunca kaliteyi değil hızlı ve sürekli üretim benimsenir. Bu durumda kaliteli değil, ucuz üretilen pahalıya satılmaya çalışılan ürünler piyasaya dolar.

Hemen bir örnek verelim: şu anda gıda sektörünün nerdeyse tamamı 10 büyük şirket tarafından yönetildiğini biliyor muydunuz? Coca Cola, PepsiCo, General Mills, Mars, Unilever, Johnson & Johnson, P&G, Kraft ve Nestle sadece gıda değil neredeyse bütün süper market raflarındaki her şeyin üretici konumundadır. Küçük üreticilerin rekabet edemeyecekleri bu 10 şirket bütün piyasayı domine etmiştir. Beraber yürüttükleri bu piyasada kaliteden ziyade, daha fazla kar elde etmek amacıyla sağlıksız, kimyasal ve zararlı yiyecekleri piyasaya sürmekte ve yalan haberler ile suçlamalardan kaçmaktadır.

4- SERBESTLİK TEHLİKELİDİR

Tüm Reklamları Kapat

Liberal sistemlerin temel dayanaklarından birinin devleti kısıtlamak ve olabildiğince varlığını azaltmaktır. Yani eğitim ve sağlık dahil bir çok sektörden elini çekmesi ve özel sektöre vermesi beklenir. Devletin 2 görevi vardır: hukukun sağlanması ve iç/dış güvenlik. Bunların dışında devletin piyasadan elini çekmesi ve vergileri azaltması istenir. Ama bu pratikte hiç de olumlu sonuçlar doğurmaz. Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi, devletin azalması demek suç işlemeyi kolaylaştırır. Çünkü devletin gücünün sınırlandırılması kanunları daha “kırılgan” hale sokar. Bu da suç işlemeyi daha kolay hale getirir. Bunun en güzel örneğini Amerika’da görüyoruz. Amerika suç işleme bakımından dünyada birinci sayıdadır ve bütün dünyadaki mahkumların %25’i Amerika’da yer almaktadır. Bu yüksek oranın sebebi liberal sistemden ve devletin güçsüzlüğünden gelmektedir. Her şeyi paraya bağlamak güç zehirlenmesi yapar. Yani bir yandan istediğini yapan zenginler ve bir taraftan bu zenginleri beslemek için çırpınan halk kaçınılmaz olarak ayrışır. Yapılan araştırmalar gerçekten de zenginlerin suç işleme konusunda fakirlere oranla daha rahat davrandığını ve yardım etme konusunda da fakirlere oranla daha isteksiz olduklarını ortaya koymuştur. Yani devletsiz paranın getirdiği güç toplum refahını arttırmaktan ziyade ahlakını bozuyor demek hiç de yanlış sayılmaz.

5- LİBERALİZMİN SONUÇLARI

Sonuçlarına bakmak gerekirse liberal sistemlerin çok yanıldığını görürüz. Bunların başında çevre kirliliği ve küresel ısınma gelmektedir. Büyük şirketler çevreyi düşünmek için bir sebepleri olmadıkları için kuruldukları tarihten itibaren umursamadan, üretim uğruna çevreyi katletmiştir. Evrim ağacının yayınladığı geri dönüşüm yalanı, büyük petrol şirketlerinin hava kirliliğini bilmesine rağmen umursamadan üretime devam etmesi ve kar amacıyla her türlü çöpü başta denizler olmak üzere her yeri zehirlemelerinin önüne liberal sistem geçememiştir.

Dünya hiç olmadığı kadar üretimi ve verimliliği arttırmasına rağmen hiç olmadığı kadar fakirlik ve açlıkta artmıştır. Zengin ülkeler ile fakir ülkeler arasında bu denli büyük uçurum farkları bir takım insanların hiç harcayamayacakları kadar kaynak harcanırken diğerlerinin açlık çekmesine yol açmıştır. Tabiri caizse varlık içinde yokluk halini yaşıyoruz. Bunun sonucu olarak fakir ülkelerdeki çevre kirliliği ve doğayı mahvetme gibi durumlarla kendilerini satmak zorunda kalıyorlar. Nitelikli insanların göç etmesiyle dünya kısa sürede sadece Avrupa/Amerika için çalışan ve diğer ülkelerin gelişmesinin imkânsıza yaklaştığı bir düzene evrimleşiyor.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Sinemaya Giriş: Bilimkurgu

Bilimkurgu, bilimle teknoloji arasındaki ilişkiye dair sorular soruyor; özel efektlerin anlam ve etki üretmede oynadığı role özel bir dikkat göstererek, gösteri, anlatı ve kendi kendini yansıtma kavramları arasındaki karşılıklı ilişkileri ele alıyor. Bilimkurguda rastlanan yüce, grotesk, “camp” çağrışımlarına değinerek, türün sömürgecilik, emperyalizm ve neoliberal küreselleşme söylemlerini nasıl yeniden üretip ifade ettiğine dair bir yol haritası çıkarıyor.

Mark Bould 1895’ten günümüze, aralarında Le voyage dans la lune(1902), 20,000 Leagues Under the Sea(1916), L’Atlantide(1921), King Kong(1933, 2005), Gojira(1954), Blade Runner(1982),Tetsuo(1989), G.O.R.A (2004), Sleep Dealer(2008), Avatar’ın (2009) bulunduğu pek çok film üzerinden ırk, sınıf, toplumsal cinsiyet ve cinsellik temsillerinin derinlemesine analizlerine yer vererek hem sinemaseverler hem de öğrenci ve akademisyenler için temel bir rehber sunuyor.

Devamını Göster
₺150.00
Sinemaya Giriş: Bilimkurgu
  • Dış Sitelerde Paylaş

Bu bakımdan bakıldığında kapitalizmin ve liberal ekonomilerin burjuva olmayan herkese kötülük getirdiğini, büyük halk kitlelerinin küçük burjuva azınlığı için kendilerini harcadıkları bir gerçektir. Ve bunun sonuçlarını proletarya başta olmak üzere bütün dünya çekmektedir.

ÇÖZÜMÜ NEDİR?

Bu soruya kimsenin tarafsız cevap veremeyecektir. Benim okuduklarım ve kişisel tecrübelerim bana bunun cevabının bireysellikten uzaklaşmış, sosyal bir toplum bilincinde olan, eğitimi ve çevreyi kutsal kabul eden Sosyalist bir sistemdir. Sosyalist sistemde bireysel çıkarlardan ziyade toplum için çalışılır. Kar amacı gütmedikten sonra kaliteli ve ihtiyaçlar doğrultusunda piyasa belirlenir. Bu dünyada herkesin ihtiyacını karşılayacak kadar kaynak mevcuttur tek ihtiyacımız olan sınıf farklılıklarının lağvedilmesi ve planlı bir ekonomiye geçilmesidir.

Sosyalizmin de kendince sorunları olduğunu kabul etmekle beraber, günümüz koşullarında yalnız Türkiye’nin değil bütün insanlığın en çok ihtiyacı olan şeyin sosyalizmin olduğuna inanmaktayım. Dünyanın kurtuluşu sosyalizmdedir.

Okundu Olarak İşaretle
22
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Raporla
Mantık Hatası Bildir
Yukarı Zıpla
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 5
  • Muhteşem! 3
  • Bilim Budur! 3
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 3
  • Güldürdü 3
  • Umut Verici! 2
  • İnanılmaz 1
  • Korkutucu! 1
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 28/03/2024 18:47:29 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/14180

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Hızlı
Gezegen
Egzersiz
Yangın
Kuantum Fiziği
Diyet
Mavi
Antibiyotik
Balina
Evrim Tarihi
Genetik Değişim
İngiltere
Şiddet
Tür
Türlerin Kökeni
Hayatta Kalma
Gebelik
Doğal
Biyocoğrafya
Radyoaktif
Oyun
Astrofizik
Buz
İyi
Damar
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close