Stanford Marshmallow Deneyi Nedir? Çocukken Sergilenen Öz Kontrol, Yetişkinlikte Başarıyı Nasıl Etkiler?
Stanford Marshmallow Deneyi, 1960'ların sonu 1970'lerin başlarında yapılmış, çocukların lezzetli bir atıştırmalıkla (mesela bir marshmallowla!) bir odaya yerleştirildiği ve bu atıştırmalığı yemeden kısa bir süre beklerlerse ekstra bir atıştırmalıkla ödüllendirildikleri bir psikolojik deneydi.[1] Bu deneyin takibinde yapılan çalışmalar, çocukların bu durumda özdenetim sergileme kabiliyetlerinin (yani odadaki atıştırmalığı yemeden bekleyebilmelerinin) akademik başarı ve fiziksel sağlık gibi geniş bir olumlu sonuç yelpazesi ile korelasyon gösterdiğini gösterdi.[2], [3], [4]
Popüler medyada büyük ilgi gören bu deney, bu konu üzerinde diğer çalışmalar ile desteklenen bir konsept olan özdenetimin önemini vurgulamakta kullanılmaya devam etmektedir.[5]
Ancak Stanford marshmallow deneyinin takibinde yapılan çalışmalar, bu deneyi metodolojisindeki çeşitli sorunlar nedeniyle eleştirmektedir.[6] Ayrıca, geniş kapsamlı bir tekrarlama çalışmasının sonuçları da, özellikle aile geçmişi ve ev ortamı gibi ilgili arka plan faktörleri de çalışma kapsamına alındığında, marshmallow testinin ileriye dönük tahminlerde bulunma gücüne yönelik şüphelerin uyanmasına sebep olmaktadır.[6]
Bütün bu eleştirilere karşın Stanford marshmallow deneyi, özdenetim ve insanların öz kontrole yönelik algıları konusunda kayda değer etki yaratmış olması sebebiyle ilgi çekici bir konu olmaya devam etmektedir.
Bu makalenin ilerleyen kısımlarında Stanford marsmallow deneyini ve özdenetimin önemine yönelik ilgili diğer çalışmaları öğrenecek, çalışmaya yöneltilen temel eleştirileri görecek ve ihtiyaç duyduğunuzda birkaç basit teknik ile öz kontrolünüzü nasıl artırabileceğinizi keşfedeceksiniz.
Stanford Marshmallow Deneyinin Tasarımı ve Sonuçları
Stanford marsmallow deneyine yönelik ilk veri toplama çalışmaları 1968 ve 1972 yılları arasında, Stanford Üniversitesi'nin Bing Anaokulu'na giden 4 yaşlarında, yürümeye yeni başlayan ve okul öncesi eğitim alan öğrencileri ile başladı.[7] Deneyin ana süreci şu şekilde işledi:
- İlk aşamada çocuk, yemek istediği bir atıştırmalığı (bir marshmallow, kraker veya kurabiye) seçerek bir odaya alındı.
- Ardından çocuğa araştırmacının birkaç dakikalığına odadan ayrılması gerektiği; eğer araştırmacı geri dönene dek atıştırmalığı yemezse kendi seçeceği bir atıştırmalıkla ödüllendirileceği söylendi.
Çocukların doyumu erteleme kabiliyeti bu noktada atıştırmalıklarını yemeden araştırmacının dönmesini bekleyip beklemedikleriyle; eğer atıştırmalıklarını yerlerse araştırmacının odadan ayrılmasından ne kadar sonra yedikleriyle veya araştırmacıyı ne kadar süre sonra odaya geri çağırdıklarıyla ölçüldü.
Deney kısa ve basit olmasına karşın araştırmacılar, çocukların erken yaşta bu deneyde gösterdikleri performans ile çeşitli alanlarda geleceğe dönük başarılarının tahmin edilebileceğini bulguladı. Çalışmaya göre atıştırmalıklarını yemeden önce daha uzun süre bekleyebilen çocuklar,
- Ebeveynleri tarafından, büyüdüklerinde akademik ve sosyal açıdan daha yeterli, akıcı konuşabilen, dikkatli ve mantıklı olarak değerlendirilen;[4]
- Ergenliklerinde gerilim ve stresle daha iyi başa çıkabilen;[8]
- Üniversite sınavından (SAT) daha yüksek puanlar alabilen;[3]
- 30 yıl sonra aşırı kilolu olma olasılığı daha düşük olan bireyler olmaktadır.[2]
Not: Stanford marsmallow deneyini yürüten, çalışma arkadaşları ile 1970 ve 1972 yıllarında öncül bulguları ve takip çalışmaları yayınlayan ana araştırmacı psikolog Walter Mischel'dir.[9] Deneyle ilgili dikkate değer iki diğer araştırmacı ise öncül çalışmalarda yer almış Ebbe B. Ebbesen ve takip çalışmalarında yer almış Yuichi Shoda'dır.
Marshmallow Deneyini Kullanan Diğer Çalışmalar
Birkaç çalışma, marshmallow deneyini bu deneyde çocukların performansını etkileyen faktörleri bulgulamak için kullanmıştır.
Örneğin bazı çalışmalar, "güven" kavramının marshmallow deneyinde çocukların beklemesini etkilediğini bulgulamıştır. Bu etki çocuklara beklemeleri durumunda ek ödül sözünü veren, araştırmayı yürüten araştırmacıya duyulan özel güvende de, çocukların tanımadıkları insanlara duydukları güvende de kendini göstermektedir.[10], [11], [12] Buna ek olarak sosyal güvenin etkisine ilişkin benzer sonuçlar, yetişkinlerle yapılan doyumu erteleme konulu deneylerde de bulgulanmıştır.[13]
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Bunun da yanında bir başka çalışma çocukların "iç grup" (çocukların kendilerini bir parçası olarak gördüğü grup) bireylerinin beklediklerine; ancak "dış grup" bireylerinin beklemediklerine inandıklarında, tersinin doğru olduklarına inandıkları duruma kıyasla doyumu daha uzun süre ertelediğini bulgulamıştır.[14]
Son olarak, başka bir çalışmada 1960'ların sonu, 1980'ler ve 2000'lerden üç doğum kohortu ele alınarak, bu dönemlerde doğan çocukların marshmallow testindeki performansları karşılaştırılmış ve beklentilerin aksine çocukların hazzı erteleme becerilerinin zaman içinde artmakta olduğu bulgulanmıştır.[15] Bu bulgu, başka çalışmalarda da tekrarlanarak doğrulanmıştır.[16]
Özdenetimin Önemini Konu Alan Diğer Araştırmalar
Kelly McGonigal, "İrade İçgüdüsü: Özdenetim Nasıl Çalışır, Neden Önemlidir ve Daha Fazlasını Elde Etmek İçin Ne Yapabilirsiniz?" isimli kitabında şu sözlere yer vermektedir:[17]
Dikkatlerini, duygularını ve eylemlerini daha iyi kontrol edebilen insanlar, neresinden bakarsanız bakın daha iyi durumdadır. Daha mutlu ve daha sağlıklıdırlar. İlişkileri daha tatmin edici ve daha uzun sürelidir. Daha fazla para kazanırlar ve kariyerlerinde daha ileri giderler. Stresi daha iyi yönetebilir, çatışmalarla başa çıkabilir ve zorlukların üstesinden gelebilirler ve hatta daha uzun yaşarlar.Erdemler konusunda zirve, irade gücüne aittir. Özdenetim akademik başarıda zekadan; etkili liderlikte karizmadan daha güçlüdür... ve evlilikte mutluluk konusunda empatiden daha önemlidir...
Özdenetim konusunda Stanford marshmallow yöntemi yerine farklı yöntemlerle yapılan diğer araştırmalar, hayatın erken dönemlerinde ölçülen özdenetimin daha sonra bir dizi olumlu sonuçla ilişkili olduğu fikrini desteklemektedir.
Örneğin, bir çalışma çocukluktaki özdenetimin yetişkinlikteki istihdam oranlarını öngördüğünü, özdenetimi düşük olan bireylerin işsiz kalma olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya koymaktadır.[18]
Benzer şekilde, başka bir çalışmada da çocukluktaki özdenetim ile yetişkinlikte mali durum, fiziksel sağlık, madde bağımlılığı ve suç işleme gibi faktörleri öngörülmüş ve daha yüksek özdenetim seviyelerinin daha iyi sonuçlara yol açtığı bulgulanmıştır.[19] Araştırmacılar zeka ve ailesel sosyoekonomik durum gibi çocukların gelişiminde önemli rol oynayan arka plan faktörlerini çalışma kapsamına dahil ettiğinde bile bu durum geçerliliğini korumuştur. Daha sonra yapılan bir çalışmada bu bulgular tekrarlanmış, ilgili arka plan faktörlerinin çocukların gelişiminde oynadığı rol daha büyük ölçüde vurgulanmıştır.[20]
Özdenetim alanında yapılan çalışmalar, arka plan faktörlerinin yetişkinlikte dahi başarı alanında önemli bir rol oynadığını ortaya koymaktadır.
Örneğin, bir kilo verme programına katılan bireyler üzerinde yapılan bir araştırma, özdenetimi daha yüksek bireylerin daha az besin tükettiğini ve daha fazla egzersiz yaptığını; böylelikle daha fazla zayıfladığını bulgulamıştır.[21]
Benzer şekilde üniversite öğrencileri üzerinde yapılan bir çalışma, daha yüksek özdenetim düzeylerinin "daha yüksek not ortalaması, daha iyi uyum (daha az psikopatoloji raporu, daha yüksek benlik saygısı), daha az aşırı yeme (EN: binge eating) ve alkol kullanımı, daha iyi ilişkiler ve kişilerarası beceriler, güvenli bağlanma ve daha optimal duygusal tepkiler" ile ilişkili olduğunu göstermiştir.[5]
Bu çalışmalar genel olarak konuyla ilgili diğer çalışmalarla birlikte, hem çocukluk döneminde hem de yaşamın sonraki aşamalarında ölçülen özdenetimin bir dizi olumlu sonuçla ilişkili olduğunu ve bunun sahip olunması gereken önemli bir kabiliyet olduğunu göstermektedir.[22], [23], [24]
Kavramlar ve Terimler
Marshmallow deneyi, insanların hazzı erteleme becerisine odaklanmıştır; bu, bazen "sabır" olarak adlandırılan özdenetimin bir yönüdür.[25] Bununla birlikte deneyin ana hatlarıyla özdenetimin iyi bir belirleyicisi olduğu, örneğin insanların endişe duydukları bir şeyi yapmaları yönünde kendilerini telkin etmeleri gibi özdenetim kabiliyetlerini öngörebildiği düşünülmektedir.[26]
Genel olarak özdenetim, insanların hedefleri doğrultusunda davranışlarını kontrol etme becerileri açısından oldukça önemlidir. Bu kabiliyet, bir kimsenin davranışlarını kontrol altına almasını sağlayan görev geçişi ve davranışsal ketleme gibi bilişsel süreç ve kabiliyetlerden, yani beynin yürütücü fonksiyonlarından da etkilenmektedir.[27]
Psikoloji alanında ilgili bir diğer kavram ise "özenlilik" (İng: "conscientiousness") kavramıdır. Disiplinli, amaca odaklı, düzenli ve dikkatli anlamına gelen bu kavram, bireylerin doyumu erteleme kabiliyetlerinin en büyük öncüllerinden biridir.[28]
Not: "İrade" terimi bazen "özdenetim" terimi yerine kullanılır, ancak iradeyi bireylerin özdenetim uygularken kullandıkları bir şey olarak ele almak da mümkündür.[29], [30]
Stanford Marshmallow Deneyine Yönelik Eleştiriler ve Deneyin Tekrarları
Stanford marshmallow deneyi araştırma dünyasında ve medyada büyük ölçüde olumlu karşılansa da çeşitli gruplar tarafından ağır şekilde eleştirilmiştir. Deneye yönelik temel eleştiriler şunlardır:[6]
- Deneyde kullanılan ilk örneklem, Stanford Üniversitesi'nden sağlandığı için yüksek oranda seçici olarak değerlendirilmektedir.
- Deneye ilişkin ileri çalışmalarda kullanılan gruplar küçük ve ilk örneklemden daha seçicidir; bu çalışmalarda ilk deneyde kullanılan ve araştırmacıların ulaşabildiği çocuklar kullanılmıştır.
- Veri analizlerinde ailenin sosyoekonomik durumu ve genel bilişsel kabiliyetler gibi potansiyel karıştırıcı etmenleri göz önünde bulundurulmamıştır.
Bu eleştiriler ışığında, Stanford marshmallow deneyinden elde edilen bulguların geçerliliğini değerlendirmek için geniş bir tekrar çalışması yapılmıştır. Bu tekrar çalışmasında okul öncesi dönemdeki çocukların marshmallow testinde doyumu erteleme becerilerinin 15 yaşında çeşitli akademik ve davranışsal sonuçları ne kadar iyi öngördüğü incelenmiştir.
Araştırmacılar, çalışmalarında daha büyük bir örneklem kullanmaları, üniversiteyi bitirmemiş annelerin çocuklarına odaklanmaları ve orijinal marshmallow deneyinin değiştirilmiş bir versiyonunu uygulamaları gibi farklar sebebiyle çalışmalarını "Mischel ve Shoda'nın ufuk açıcı çalışmasının geleneksel değil, kavramsal bir kopyası" olarak değerlendirmektedir.
Tekrar çalışması, 4 yaşında doyumu erteleme becerisi ile 15 yaşında yüksek başarının öngörüldüğünü bulgulamıştır. Ancak, bu ilişkinin etki büyüklüğü orijinal çalışmadakinin sadece yarısı kadardır ve araştırmacılar aile geçmişi, ev ortamı ve erken bilişsel yetenek gibi ilgili faktörleri çalışma kapsamına aldıklarında bu oran üçte iki oranında azalmıştır.
Dahası, araştırmacılar erken doyumu erteleme becerisinden kaynaklanan başarı artışının büyük bir kısmının yalnızca 20 saniye bekleme becerisi ile ilişkilendirildiğini tespit etmiştir. Bu süre, orijinal çalışmayı yürüten araştırmacılar tarafından öne sürülen doyumu erteleme becerisi ile daha sonraki akademik başarı arasındaki ilişkinin öncelikle ilgili üstbilişsel stratejileri kullanma becerisinden kaynaklandığı hipotezinin sorgulanmasına yol açmaktadır; zira bu tür stratejilerin çocukların sadece 20 saniye bekleme becerisinde önemli bir rol oynaması pek olası değildir.
Bu replikasyonun bulguları, 4.5 yaşında doyumu erteleme becerisinin, ilgili arka plan faktörleri göz önüne alındığında çocukların 15 yaşındaki akademik başarılarını öngörmediğini ortaya koyan başka bir replikasyon tarafından desteklenmektedir.[31]
Buna ek olarak, orijinal sürecin daha yakından takip edildiği, ancak daha küçük bir örneklem ile yürütülen orijinal çalışmanın farklı bir kopyası, 4 yaşında doyumu erteleme becerisinin, çocukların on yıldan uzun bir süre sonra bilişsel kontrol gerektiren bir görevdeki performansını öngörmediğini bulgulamıştır.[32] Bununla birlikte çocukların dikkatlerini ödüllendirici uyaranların etkisinde kaybetmeme becerisi, ilgili görevi doğruluk düşmeksizin daha yüksek hızla tamamlayabilme kabiliyeti ile ilişkilendirilmiştir.
Ayrıca, Stanford marshmallow deneyinin orijinal örneklemi üzerinde yapılan bir takip çalışması, insanların okul öncesi yaşlarda hazzı ertelemeleri ile 40'lı yaşların sonlarındaki ekonomik durumları arasında anlamlı bir ilişki olmadığını ortaya koymuştur.[33] Buna karşın çalışma kapsamında geç yaşlarda alınan daha kapsamlı öz yönetim tedbirleri ile 40'lı yaşlarda ekonomik durum arasında bir ilişki tespit edilmiştir.
Stanford marsmallow deneyine eleştiri getiren araştırmaların bir kısmının da birçok açıdan eleştirildiği dikkat çekmektedir.[34] Örneğin deneyin başat tekrar çalışmalarından biri, konu hakkında yazılmış bir makalede, şu sözlerle eleştirilmiştir:[6], [35]
Modellerinde kullanılan değişkenlerin birçoğu, doyumun ertelenmesine destek olan temel süreçleri ölçen faktörleri konu alması sebebiyle kirletici etken olarak kabul edilmemeliydi.
Eleştiriler ve tekrar deneyleri genel olarak ele alındığında Stanford marshmallow deneyine gölge düşürmüştür; ancak konuya ilişkin kayda değer boyutta destek niteliğinde kanıt da göz önünde bulundurulduğunda araştırmanın çocuklukta veya yetişkinlikte sergilenen özdenetimin hayat başarısı konusunda önemli bir rol oynadığı anlaşılmaktadır. Marshmallow deneyinin temel sorununun basit ve çekici olmasına karşın yeterince güçlü olmayan yönteminden kaynaklandığı düşünülmektedir.
Özdenetimin Bilişsel Mekanizmaları
Araştırmacılar, Stanford marshmallow deneyinin bulgularına dayanarak öz kontrol gerektiren bir durumla karşılaştığımızda iki bilişsel sistemi devreye soktuğumuzu öne sürmektedir:[36], [37]
- Sıcak sistem: Sıcak sistem dürtüsel, duygusal sistemimizdir. Bu sisteme dayanan sıcak davranışlar, ödüllere odaklanmak (örneğin bir lokumun tadının nasıl olacağını hayal etmek) gibi şeyleri içerir. Bu davranışlar özdenetimimizi zayıflatır ve cezbedilmeye karşı koymamızı zorlaştırır.
- Soğuk sistem: Soğuk sistem rasyonel, duygusal olarak nötr sistemimizdir. Bu sisteme dayanan soğuk stratejiler, başarılı bir şekilde kendi dikkatimizi dağıtma (örneğin, potansiyel cezbedilmeyle ilgisi olmayan bir oyun oynama) gibi şeyleri içerir. Bu stratejiler özdenetim uygulamamıza ve doyumu başarılı bir şekilde ertelememize yardımcı olur.
Bu mekanizmalara dayanarak özdenetimimizin, soğuk stratejiler kullanarak sıcak davranışların ortaya çıkmasını engelleme becerimizle ilgili olduğunu söyleyebiliriz.
Marsmallow Deneyi ve Özdenetim Becerisine Yönelik Dersler
Marshmallow testi ilk olarak özdenetimin önemini gösteren bir deney olarak tanınsa da insanların özdenetimlerini nasıl daha iyi kullanabilecekleri konusunda da çeşitli bilgiler sunmaktadır.
Örneğin, Stanford marshmallow deneyi üzerine yapılan orijinal çalışmalardan biri, çocukların deney sırasında özdenetim becerilerini etkileyen çeşitli faktörleri tanımlamaktadır:[1]
- Kendilerine bir oyuncakla oynayarak ya da bir oyuncakla oynamayı düşünerek dikkatlerini dağıtmaları söylenen çocuklar hazzı daha uzun süre erteleyebilmişlerdir.
- "Eğlenceli şeyler" düşünmeleri söylenen çocuklar, "üzücü düşünceler" düşünmeleri söylenen çocuklara kıyasla önemli ölçüde daha uzun süre bekleyebilmiştir.
- Zamanlarını testin ödüllerini düşünerek geçirmeleri söylenen çocuklar genellikle doyumu ertelemekte zorlanmıştır.
Bunların da ötesinde konu hakkında yapılan çalışmalarda, araştırmacıların bu konuda bir direktif vermemiş olmasına karşın, çocukların cezbedilmeyle nasıl başa çıktığına yönelik bulgular da yer almaktadır. Konu hakkında yapılan ilk çalışmada şu sözlere yer verilmektedir:[9]
Bazı çocuklar tarafından kullanılan en çarpıcı erteleme stratejilerinden biri son derece basit ve etkiliydi. Bu çocuklar, hoş olmayan bekleme durumunu daha keyifli bir bekleme dışı duruma dönüştürerek beklemelerini kolaylaştırıyor gibi görünüyorlardı. Zamanlarını psikolojik olarak beklemekten başka bir şey (neredeyse herhangi bir şey) yaparak geçirmelerini sağlayan dikkat dağıtma teknikleri geliştirmişlerdi.
Çocuklar, uzun süreli dikkatlerini bekledikleri nesnelere odaklamak yerine bu nesnelere bakmaktan kaçındılar. Bazı çocuklar gözlerini elleriyle kapattı, başlarını kollarına dayadı ve benzer başka tekniklerle gözlerini ödül nesnelerinden kaçırdı. Birçoğu ödülün gecikmesinin yarattığı hayal kırıklığını kendi dikkatlerini dağıtarak azaltmaya çalışıyor gibiydi; kendi kendilerine konuşuyor, şarkı söylüyor, elleri ve ayaklarıyla oyunlar icat ediyor ve hatta beklerken uyumaya çalışıyorlardı. Hatta bir çocuk başarıyla uyudu...
Tüm Reklamları KapatBu gözlemler kesin olmamakla birlikte bir kimsenin nihai ödüle yönelik (bekleme) davranışlarını sürdürürken dikkatini bir başka alana kaydırmasının ödülün kısa süreliğine ertelenmesini sağlayan temel adımlardan biri olabileceğini göstermektedir. Yani bir kimse beklenen şeyi (marshmallow'u) beklerken bu şeyi düşünmezse doyumu, özellikle doyumun hayalinin kurulduğu senaryolara kıyasla daha uzun süre erteleyebilir.
Yani bir cezbedilme halinde özdenetim sergilemek için sizi cezbeden potansiyel ödülü veya bu ödülü beklemenin ne kadar zor olduğunu bir saplantı haline getirmemeli, bunun yerine kafanızda bu olumsuz düşünceler belirdiğinde zihinsel olarak "çıkış yolları" aramalısınız.
Bunu dikkatinizi dağıtarak ve kitap okumak, oyun oynamak veya bir arkadaşınızla konuşmak gibi konudan bağımsız olumlu deneyimlerle başarabilirsiniz. Deneyim ne kadar olumlu olursa ve sizi potansiyel ödülden ne kadar uzaklaştırabilirse, kısıtlama ve özdenetim sergilemeniz o kadar kolaylaşacaktır.
Bunu yapmak oldukça zor gelebilir; ancak araştırmalar özdenetim eğitiminin uzun vadede faydalı olabileceğini ve küçük özdenetim eylemlerini düzenli olarak uygulayarak özdenetiminizi güçlendirebileceğinizi göstermektedir. Konuyla ilgili Walter Mischel tarafından yazılan, "Marsmallow Deneyi: Başarıya Giden Yol, Özkontrol" isimli kitapta da şu sözlere yer verilmektedir:[38], [39], [40], [41]
...geleceğe yönelik sonuçlar için doyumu erteleme kabiliyeti elde edilebilir bir bilişsel kabiliyettir.
Bu önemlidir, çünkü atıştırma davranışınızı azaltmak gibi görünüşte önemsiz bir şey yapmanın bile gelecekte spor salonunda kendinizi zorlamak veya iş yapmak söz konusu olduğunda erteleme eğilimlerinizle mücadele etmek gibi ilgisiz alanlarda özdenetim uygulamanıza yardımcı olabileceği anlamına gelir.
Not: Marshmallow testi hakkında yazılan kitapta, özdenetiminizi geliştirmek için kullanabileceğiniz, gelecekteki benliğinizle bağlantınızı artırmak ve eğer-o zaman uygulama planları oluşturmak gibi diğer teknikler de ele alınmaktadır.[41]
Özet ve Sonuçlar
- Stanford marshmallow deneyi, 1960'ların sonu ile 1970'lerin başında yapılan ve çocukların marshmallow gibi lezzetli bir atıştırmalığın bulunduğu bir odaya yerleştirildiği ve yemeden önce kısa bir süre beklemeleri halinde ödül olarak ekstra bir atıştırmalık aldıkları psikolojik bir çalışmadır.
- Deney üzerinde yapılan takip çalışmaları, çocukların bu senaryoda atıştırmalıkları yemeden önce bekleyerek özdenetim uygulayabilme becerilerinin, yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde akademik başarı ve fiziksel sağlık gibi çok çeşitli olumlu sonuçlarla ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır
- Marshmallow deneyinin geçerliliği bir dizi çalışma tarafından sorgulanmış olmakla beraber bazı araştırmalarla da desteklenmiştir ve genel olarak marshmallow testi, bazı yönlerden kusurlu olsa da özdenetimin yine de insanların gelişiminde önemli bir rol oynadığını ortaya koymaktadır..
- Stanford marshmallow deneyini gerçekleştiren araştırmacılar, doyumu erteleme becerimizin sıcak, dürtüsel sistemimizi engellemek için soğuk, rasyonel bilişsel sistemimizi devreye sokma becerimize bağlı olduğunu öne sürmektedir.
- Bu nedenle özdenetim kabiliyetinizi geliştirmek istiyorsanız dikkatinizi cezbedici ödüllerden başka bir alana kaydırmak gibi soğuk stratejiler kullanabilir; böylelikle cezbedici ödüle karşı koymanın zorluğunu takıntı haline getirmek gibi sıcak davranışları engelleyebilirsiniz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 27
- 8
- 8
- 7
- 6
- 4
- 3
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ a b W. Mischel, et al. (2006). Cognitive And Attentional Mechanisms In Delay Of Gratification. American Psychological Association (APA), sf: 204-218. doi: 10.1037/h0032198. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b T. R. Schlam, et al. (2012). Preschoolers' Delay Of Gratification Predicts Their Body Mass 30 Years Later. Elsevier BV, sf: 90-93. doi: 10.1016/j.jpeds.2012.06.049. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b W. Mischel, et al. (2006). Delay Of Gratification In Children. American Association for the Advancement of Science (AAAS), sf: 933-938. doi: 10.1126/science.2658056. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b W. Mischel, et al. (2005). The Nature Of Adolescent Competencies Predicted By Preschool Delay Of Gratification. American Psychological Association (APA), sf: 687-696. doi: 10.1037/0022-3514.54.4.687. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b J. P. Tangney, et al. High Self-Control Predicts Good Adjustment, Less Pathology, Better Grades, And Interpersonal Success. (1 Eylül 2018). Alındığı Tarih: 10 Ekim 2022. Alındığı Yer: Informa UK Limited doi: 10.4324/9781315175775-5. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c d T. W. Watts, et al. (2018). Revisiting The Marshmallow Test: A Conceptual Replication Investigating Links Between Early Delay Of Gratification And Later Outcomes. SAGE Publications, sf: 1159-1177. doi: 10.1177/0956797618761661. | Arşiv Bağlantısı
- ^ Ö. Ayduk, et al. (2008). Rejection Sensitivity And Executive Control: Joint Predictors Of Borderline Personality Features. Journal of Research in Personality, sf: 151-168. doi: 10.1016/j.jrp.2007.04.002. | Arşiv Bağlantısı
- ^ Y. Shoda, et al. (2002). Predicting Adolescent Cognitive And Self-Regulatory Competencies From Preschool Delay Of Gratification: Identifying Diagnostic Conditions. American Psychological Association (APA), sf: 978-986. doi: 10.1037//0012-1649.26.6.978. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b W. Mischel, et al. (2006). Attention In Delay Of Gratification. American Psychological Association (APA), sf: 329-337. doi: 10.1037/h0029815. | Arşiv Bağlantısı
- ^ C. Kidd, et al. (2013). Rational Snacking: Young Children’s Decision-Making On The Marshmallow Task Is Moderated By Beliefs About Environmental Reliability. Cognition, sf: 109-114. doi: 10.1016/j.cognition.2012.08.004. | Arşiv Bağlantısı
- ^ L. E. Michaelson, et al. (2016). Trust Matters: Seeing How An Adult Treats Another Person Influences Preschoolers' Willingness To Delay Gratification. Wiley, sf: 1011-1019. doi: 10.1111/desc.12388. | Arşiv Bağlantısı
- ^ F. Ma, et al. (2018). Generalized Trust Predicts Young Children’s Willingness To Delay Gratification. Journal of Experimental Child Psychology, sf: 118-125. doi: 10.1016/j.jecp.2017.12.015. | Arşiv Bağlantısı
- ^ L. Michaelson, et al. (2013). Delaying Gratification Depends On Social Trust. Frontiers in Psychology. doi: 10.3389/fpsyg.2013.00355. | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. Doebel, et al. (2018). Group Influences On Engaging Self-Control: Children Delay Gratification And Value It More When Their In-Group Delays And Their Out-Group Doesn’t. SAGE Publications, sf: 738-748. doi: 10.1177/0956797617747367. | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. M. Carlson, et al. (2018). Cohort Effects In Children’s Delay Of Gratification. American Psychological Association (APA), sf: 1395-1407. doi: 10.1037/dev0000533. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Protzko. (2020). Kids These Days! Increasing Delay Of Gratification Ability Over The Past 50 Years In Children. Intelligence, sf: 101451. doi: 10.1016/j.intell.2020.101451. | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. McGonigal. (2013). The Willpower Instinct: How Self-Control Works, Why It Matters, And What You Can Do To Get More Of It. Yayınevi: Avery.
- ^ M. Daly, et al. (2015). Childhood Self-Control And Unemployment Throughout The Life Span. SAGE Publications, sf: 709-723. doi: 10.1177/0956797615569001. | Arşiv Bağlantısı
- ^ T. E. Moffitt, et al. (2011). A Gradient Of Childhood Self-Control Predicts Health, Wealth, And Public Safety. Proceedings of the National Academy of Sciences, sf: 2693-2698. doi: 10.1073/pnas.1010076108. | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. M. Fergusson, et al. (2013). Childhood Self-Control And Adult Outcomes: Results From A 30-Year Longitudinal Study. Elsevier BV, sf: 709-717.e1. doi: 10.1016/j.jaac.2013.04.008. | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. W. Crescioni, et al. (2011). High Trait Self-Control Predicts Positive Health Behaviors And Success In Weight Loss. SAGE Publications, sf: 750-759. doi: 10.1177/1359105310390247. | Arşiv Bağlantısı
- ^ P. D. Converse, et al. (2014). Childhood Self-Control, Adolescent Behavior, And Career Success. Personality and Individual Differences, sf: 65-70. doi: 10.1016/j.paid.2013.11.007. | Arşiv Bağlantısı
- ^ P. D. Converse, et al. (2018). Self-Control Over Time: Implications For Work, Relationship, And Well-Being Outcomes. Journal of Research in Personality, sf: 82-92. doi: 10.1016/j.jrp.2017.11.002. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. Allemand, et al. (2018). Self-Control Development In Adolescence Predicts Love And Work In Adulthood. American Psychological Association (APA), sf: 621-634. doi: 10.1037/pspp0000229. | Arşiv Bağlantısı
- ^ G. Barragan-Jason, et al. (2019). Commentary: Revisiting The Marshmallow Test: A Conceptual Replication Investigating Links Between Early Delay Of Gratification And Later Outcomes. Frontiers in Psychology. doi: 10.3389/fpsyg.2018.02719. | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. L. Duckworth, et al. (2013). Is It Really Self-Control? Examining The Predictive Power Of The Delay Of Gratification Task. SAGE Publications, sf: 843-855. doi: 10.1177/0146167213482589. | Arşiv Bağlantısı
- ^ W. Hofmann, et al. (2012). Executive Functions And Self-Regulation. Trends in Cognitive Sciences, sf: 174-180. doi: 10.1016/j.tics.2012.01.006. | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. Furnham, et al. (2019). The Big-Five Personality Factors, Mental Health, And Social-Demographic Indicators As Independent Predictors Of Gratification Delay. Personality and Individual Differences, sf: 109533. doi: 10.1016/j.paid.2019.109533. | Arşiv Bağlantısı
- ^ W. Mischel, et al. (2010). ‘Willpower’ Over The Life Span: Decomposing Self-Regulation. Oxford University Press (OUP), sf: 252-256. doi: 10.1093/scan/nsq081. | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. L. Duckworth, et al. (2019). Beyond Willpower: Strategies For Reducing Failures Of Self-Control. SAGE Publications, sf: 102-129. doi: 10.1177/1529100618821893. | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. F. Ahmed, et al. (2018). Executive Function And Academic Achievement: Longitudinal Relations From Early Childhood To Adolescence. American Psychological Association (APA), sf: 446-458. doi: 10.1037/edu0000296. | Arşiv Bağlantısı
- ^ I. Eigsti, et al. (2006). Predicting Cognitive Control From Preschool To Late Adolescence And Young Adulthood. SAGE Publications, sf: 478-484. doi: 10.1111/j.1467-9280.2006.01732.x. | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. J. Benjamin, et al. (2020). Predicting Mid-Life Capital Formation With Pre-School Delay Of Gratification And Life-Course Measures Of Self-Regulation. Journal of Economic Behavior & Organization, sf: 743-756. doi: 10.1016/j.jebo.2019.08.016. | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. Falk, et al. (2019). Re-Revisiting The Marshmallow Test: A Direct Comparison Of Studies By Shoda, Mischel, And Peake (1990) And Watts, Duncan, And Quan (2018). SAGE Publications, sf: 100-104. doi: 10.1177/0956797619861720. | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. Doebel, et al. (2019). Good Things Come To Those Who Wait: Delaying Gratification Likely Does Matter For Later Achievement (A Commentary On Watts, Duncan, & Quan, 2018). SAGE Publications, sf: 97-99. doi: 10.1177/0956797619839045. | Arşiv Bağlantısı
- ^ B. J. Casey, et al. (2011). Behavioral And Neural Correlates Of Delay Of Gratification 40 Years Later. Proceedings of the National Academy of Sciences, sf: 14998-15003. doi: 10.1073/pnas.1108561108. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Metcalfe, et al. (2005). A Hot/Cool-System Analysis Of Delay Of Gratification: Dynamics Of Willpower. American Psychological Association (APA), sf: 3-19. doi: 10.1037/0033-295X.106.1.3. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 11:33:23 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/13040
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.