Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

FOMO: Fırsatı Kaçırma Korkusu Nedir? Fırsat Kaçırma Endişesinin Üstesinden Nasıl Gelinir?

15 dakika
8,994
FOMO: Fırsatı Kaçırma Korkusu Nedir? Fırsat Kaçırma Endişesinin Üstesinden Nasıl Gelinir?
Evrim Ağacı Akademi: Mantık Hataları, Bilişsel Önyargılar ve Safsatalar Yazı Dizisi

Bu yazı, Mantık Hataları, Bilişsel Önyargılar ve Safsatalar yazı dizisinin 66 . yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan " Tartışma Nedir? Münazara Yapmanın Önemi Nedir? Tartışmalarda Bilimsel Argümanlar Nasıl Üretilir?" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
Tüm Reklamları Kapat

Fırsatı Kaçırma Korkusu (İng: "Fear of Missing Out" veya kısaca "FOMO"), insanların değerli fırsatları kaçırmakta oldukları veya kaçıracakları olasılığına yönelik hissettikleri endişedir. İnsanlar genelde başkalarının, özellikle de çevrelerindeki yakınlarının yakaladığı değerli fırsatlarda FOMO yaşarlar.

FOMO'nun yaygın bir örneği, arkadaşlarınızın katılabileceği etkinlikleri kaçırmaktan tedirgin olmaktır. Bu da kullandığınız sosyal medya platformlarını sürekli kontrol etmenize sebep olur.

FOMO günümüz dünyasında oldukça olagelen bir olgudur ve akıl sağlığınız ile duygusal durumunuzu olumsuz etkileyebileceğinden anlaşılması önemlidir. Dolayısıyla da bu makalede FOMO'yu daha yakından tanıyacak, insanların bunu hangi durumlarda ve neden deneyimlediğini anlayacak ve bunun üstesinden başarılı bir biçimde gelebilmek için ne yapmanız gerektiğini öğreneceksiniz.

Tüm Reklamları Kapat

FOMO Örnekleri

FOMO, huzursuz edici ve bazen de saplantılı olabilen, bir şeyleri kaçırma hissidir. Yaşıtlarınızın sizden daha iyi durumda olduğunu, sizden daha çok şey bilip bir şeyin daha çoğuna ya da daha iyisine sahip olduğu hissidir. FOMO, hep var olmuş olan sosyal bir kaygı olabilir ama eş zamanlı dijital güncellemeler ile daimi yoldaşımız akıllı telefonların katkılarıyla yoğunluğu artmış bulunmakta.

Sosyal medya, insanların başka koşullarda olsa bilmeyebilecekleri şeylerin farkına varmasını sağladıkça dolaylı yoldan bir katılım hissi uyandırabilir ya da gerçek hayattaki davranışları motive edebilir. Diğer taraftan da anksiyete ve yetersizlik hislerini teşvik eden bir lanet olarak da görülebilir.

- JWT Intelligence'ın "Fırsat Kaçırma Korkusu (FOMO)" raporu (2011)[1]

İnsanlar birçok çeşitli durumda FOMO yaşayabilirler. Örneğin:

Tüm Reklamları Kapat

  • Birisi yaşıtlarının gittiği eğlenceli etkinlikleri kaçırdığından endişelenip sonuç olarak da huzursuz ve üzgün hissedebilir.
  • Birisi belirli bir kariyeri seçince alternatif hayat biçimlerini kaçıracağından endişelenip sonuç olarak da son kararını vermeyi erteleyebilir.
  • Birisi diğerlerinin tekliflerini reddederek önemli fırsatları kaçıracağından endişelenip sonuç olarak da ilgisini çekmeyen şeylere katılması istendiğinde ''evet'' diyebilir.

Hatta dahası FOMO; azımsanmayacak bir sayıdaki kişide aynı anda, hepsinin davranışlarını şekillendirecek biçimde geniş bir sosyal skalada da gözlenebilir. Mesela yatırım yapılırken FOMO birçok insanın riskli bir yatırıma aceleyle dahil olmasına yol açabilir çünkü hiçbiri başkalarının da içinde bulunduğu kârlı bir girişimi kaçırmak istemiyordur. Bu davranış eninde sonunda patlayacak olan finansal bir şişkinliğe yol verebilir[2].

FOMO'nun Tehlikeleri

FOMO, birkaç sebepten dolayı sorun çıkarabilir.

İlk olarak FOMO, insanların duygusal durumlarını olumsuz etkilediği kanıtlanmış bir olgudur.[3] Üstüne üstlük FOMO, yorgunluk ve stres gibi çeşitli zihinsel sağlık problemleri ile de bağlantılıdır.[4] Dolayısıyla da bu, insanların fiziksel sağlıklarında problemlere yol açabilir.[5]

Buna ek olarak FOMO, birkaç farklı aşırı sosyal medya kullanımı biçimiyle ilişkilidir. Örnek olarak, uyandıktan hemen sonra ya da uyumadan hemen önce sosyal medyaya bakma yatkınlığıyla ilişkilendiriliyor.[6] Yani FOMO, sosyal medya bağımlılığının önemli bir ön göstergesi olarak görülmektedir.[7]

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

FOMO'nun körüklediği bazı sosyal medya kullanımları, insanlar gündelik işlerini hallederken hayatlarını etkileyebilir. Mesela bu; eğer insanlar dersteyken, sevgilileriyle randevudayken veya araba sürerken sosyal medya kullanmaya yönelirse bir sorun olabilir.

Son olarak, yüksek oranlarda FOMO yaşamak insanları sadece sosyal medya kullanmaya daha yatkın yapmaz, aynı zamanda bu etkinliklerini de stres dolu bir hale getirir:[8] Özellikle de FOMO nedeniyle sosyal medya kullanan bir kişi, popüler olmadığını veya uyum sağlayamadığını düşünüyorsa. Buna bağlı olarak FOMO, sosyal medyada takıldıktan sonra psikolojik bir tükenmişlik hissi olan sosyal medya yorgunluğu ile bağlandırılmaktadır.[9]

Yalnız şunu unutmayın: FOMO her zaman kötü bir şey olmamakla beraber, aslında fayda bile sağlayabilir. Örneğin bazı durumlarda sizi hareket edip başka türlü olsa katılmayacağınız eğlenceli etkinliklere katılmanızı veya içlerinden en iyisini seçebilmeniz için uygun olan tüm seçenekleri iyice gözden geçirmenizi teşvik edebilir. Lakin hem araştırma topluluğunda hem de genelde konu üzerine yapılan çoğu tartışma, bu olgunun daha yaygın olan olumsuz sonuçlarına odaklanıyor.

FOMO'nun Arkasında Yatan Neden

FOMO'yu farklı insanlar, farklı zamanlarda, farklı nedenlerle hisseder. Yine de FOMO'nun özünde, sizi yaşayabileceğiniz olası pozitif sonuçları kaçırmamaktan emin olmaya iten doğal bir istek yatar. Bu istek; diğer insanların başına gelen pozitif sonuçlarda ise daha güçlüdür çünkü insanlar, kendilerini başkaları ile, hatta en çok da etrafındakiler ile kıyaslamayı seven, yaratılıştan sosyal yaratıklardır.

Bilimsel bir bakış açısından bakılınca FOMO'nun neden gözlendiğini açıklamakta kullanılan en ünlü çerçeve, etkili bir otokontrol ve psikolojik sağlığın üç faktöre dayandığını öne süren bir psikolojik teori ve adı da self-determinasyon (kendi kaderini belirleme) teorisidir.[10] Bu üç faktör şöyle tanımlanıyor:

  • Yeterlilik, insanların etkin bir tutumla hareket edip yeteneklerini kullanabildiklerini hissetme ihtiyacını temsil eder.
  • Otonomi, insanların davranış ile amaçlarını belirleme açısından kendi hayatlarını kendilerinin kontrol ettiklerini hissetme ihtiyacını temsil eder.
  • Bağıntı, insanların başkalarını gözetip onlar tarafından da gözetilmenin yanı sıra bir topluluğa ait olma hissi ile başkalarıyla bağlantılıymış gibi hissetme ihtiyacını temsil eder.

Bu çerçeve içinde FOMO; kendi psikolojik ihtiyaçlarının karşılanmasına gelindiğinde, durumsal ya da kronik eksikliklerin sonucu olarak oluşan, otokontrol kaynaklı bir sorun olarak görülebilir.[11] Buna uygun olarak da diğer alanlarda davranışsal düzensizlik için hassasiyet faktörleri olarak tanımlanan otonomi, bağıntı ya da yeterlilikte yetersizlik olması durumları da FOMO'nun artışıyla bağdaştırılmaktadır.

Tüm Reklamları Kapat

Mesela FOMO'nun üniversite öğrencileri arasında üniversiteye ayak uydurmada zorlanmakla alakalı olduğu da keşfedilmiştir.[12] Bu da, başını başkalarıyla bağlı olma isteğinin çektiği psikolojik ihtiyaçların eksikliğine ek olarak yalnızlık, depresyon ve anksiyete gibi bunla ilgili sorunlardan muzdarip öğrencilerin sürekli başkalarının yaptıkları ile ilgilenme isteğine sahip olduklarına işaret etmektedir.

Farklı etkenler de insanları FOMO'ya yatkın hale getirebilir. Örneğin; kendilerini başkalarıyla olan ilişkilerinin yapısını temel alarak yargılayan, yani karşılıklı bağımlı benlik kurgusuna sahip olan bireyler FOMO'ya, kendilerini tamamen otonom ve başkalarından bağımsız olarak canlandıran, yani bağımsız benlik kurgusuna sahip olan bireylerden daha yatkındır.[13]

Hatta sosyal FOMO, başkalarının ruhsal durumuna dikkat eden kişilerde daha yaygındır:[14] Özellikle de pozitif sosyal etkileşimlerde. Buna ek olarak FOMO, hem bir topluluğa ait olma ve başkalarından takdir toplama ihtiyacı hem de popüler hissetme ihtiyacına da bağlıdır.[15], [16]

Tüm Reklamları Kapat

Son olarak, cinsiyet gibi arka plan etkenler de insanların herhangi bir anda FOMO yaşama olasılıklarını etkileyebilir.[17] Dahası, FOMO yaşama yatkınlığı günün vakti ya da haftanın günü gibi faktörlerle de değişmektedir![15]

Not: Gördüğümüz üzere, FOMO çok çeşitli bağlamlarda hissedilebilir ve sonuç olarak da farklı durumlarda farklı psikolojik mekanizmalar tarafından teşvik edilebilir. Örnek olarak potansiyel yatırımlarda yaşanan fırsatı kaçırma korkusu, sosyal etkinlikleri kaçırmada gözlenen versiyonundan bazı açılardan ayrı ve farklıdır.[16]

FOMO, Sosyal Medya Kullanımı ve Alakalı Sorunlar

FOMO, insanları çeşit çeşit durumlarda etkileyebilse de genel olarak sosyal medyayla ilişkilendirilmektedir, çünkü anlık veya gelecek etkinlikleri kaçırma korkusu insanların tercih ettikleri platformu tekrar tekrar kontrol etmelerine yol açıyor.[18]

Dolayısıyla FOMO, alakalı sorunlar ve en önemlisi de internet ile akıllı telefonların problemli kullanımıyla da bağlaştırılıyor.[19]Bunun nedeni yalnızca FOMO tarafından körüklenen sosyal medya kullanımının internet ve akıllı telefonları da kapsaması değil. Aynı zamanda da FOMO'ya yol açan yalnızlık gibi diğer faktörlerin, bu sorunlara da yol açabilecek olup FOMO'nun insanların bu sorunlu davranışlarda bulunmasına direkt bir katkısı olması da bir nedendir.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Klasikler Seti 2 (8 kitap)

Ağaçlar
“Üzgün olduğumuzda ve hayata katlanamadığımızda bir ağaç şöyle konuşabilir bizimle: Sus! Bak bana! Yaşamak kolay değil, yaşamak zor değil. Bunlar çocuksu düşünceler. Bırak konuşsun içindeki Tanrı, o zaman susacaklar. Yolun seni anandan ve yurdundan uzaklaştırdığı için endişelisin. Ama attığın her adım, her yeni gün seni anana yaklaştırır. Orası ya da şurası değildir yurdun. Yurt ya içindedir ya da hiçbir yerde.

Yollara düşme özlemiyle kederlenir yüreğim, akşamları rüzgârda uğuldayan ağaçları duyduğumda. Sessizce, uzun uzun dinlerseniz, bu özlemin esası da anlamı da çıkar ortaya. Sanıldığı gibi acıdan kaçıp gitme arzusu değildir bu. Yurda, ananın belleğine, hayatın yeni kıssalarına duyulan özlemdir. Eve götürür insanı. Her yol eve götürür, her adım doğumdur, her adım ölümdür, her mezar anadır.

Böyle uğuldar ağaç, çocuksu düşüncelerimizden ürktüğümüz akşam vakitlerinde. […] Ağaçları dinlemeyi öğrenen, ağaç olmayı arzulamaz artık. Kendisi dışında başka bir şey olmayı arzulamaz. Yurt budur. Mutluluk budur.”

Resimli Başyapıtlar: Aurélia

Gérard de Nerval

Resimleyen: Ali Çetinkaya

“Yavaş yavaş aydınlanan belirsiz bir yeraltıdır uyku, burada gölgeden ve gecenin içinden, arafı mesken tutmuş, ciddiyetle hareketsiz duran soluk siluetler çıkagelir.”

Nerval rüyaları bildiğimiz dünyayla gerçeküstü dünya arasındaki iletişimi sağlayan bir vasıta olarak görür. Yazıları onun mantık ve tutarlılıkla kuvvetli bağını sarsan hayaller ve fantezilerle doludur. Bunun en önemli örneklerinden biri olan ve en önemli eseri kabul edilen Aurélia’da düşle gerçeklik, delilikle yaratıcılık arasındaki belirsiz, gizemli çizgiyi, kendi ruhsal deneyim ve arayışlarından yola çıkarak inceliyor.

Fransız romantizminin önemli yazar ve şairlerinden, sembolizm ve gerçeküstücülük akımını olduğu kadar T. S. Eliot, Ahmet Hamdi Tanpınar, Charles Baudelaire ve Marcel Proust gibi pek çok yazarı etkilemiş Nerval eşsiz ve zarif edebi üslubuyla saflık, kaybedilmiş gençlik, kendini gerçekleştirme ve güzellik ideallerini yansıtan imgeleri Aurélia’da buluşturuyor.

Resimli Başyapıtlar: Beyaz Geceler

Fyodor Mihayloviç Dostoyevski

Resimleyen: Nicolai Troshinsky

“Hayalperest eski hayallerinin arasında, külleri karıştırır gibi, soğumuş yüreğini yeniden ısıtacak, onu yeniden hayata döndürecek bir kıvılcım arar boş yere. Bulacağı kıvılcımla sönen o güzel hayallerinin ateşini yeniden yakacak, kanını kaynatan, mutluluk gözyaşları döktüren müthiş düşlerine tekrar kavuşacaktır.”

Sekiz yıldır yaşadığı St. Petersburg’da kimseyle yakınlaşamamış ama şehri evleriyle, yüzleriyle ezbere bilen yalnız, kederli, hayalperest bir genç adamın dört beyaz gecesinin öyküsü bu.

Hayalperestimiz sıradan gece yürüyüşlerinden birinde Nastenka’yla karşılaşır. Hayatın yabancısı bu ikili kısa sürede hikâyelerini, dertlerini, hayallerini paylaşacak kadar yakınlaşır; birlikteyken kederleri, huzursuzlukları uğramaz yanlarına; geceleri ve ruhları aydınlanır. İnsanın tek başınalığı, kalbini birine korkusuzca açabilmesinin imkânıyla bir aradadır Beyaz Geceler’de. Bu imkân bir an kadar bile olsa, “Böyle bir an ömrü boyunca yetmez mi insana?”

Dünya edebiyatının en güçlü yazarlarından Dostoyevski’nin külliyatında kendine has, ayrı bir yeri olan Beyaz Geceler’in zarif ve yalın üslubuna bu kez Nicolai Troshinsky’nin büyüleyici çizimleri eşlik ediyor.

Resimli Başyapıtlar: Dönüşüm

Franz Kafka

“Gregor Samsa bir sabah yatağında huzursuz düşlerden uyandığında kendini dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu. Kabuklu sert sırtının üzerinde yatıyor, başını birazcık yükselttiğinde, kayıp düşmek üzere olan yorganın tepesinde zar zor tutunduğu kahverengi, bombeli ve yay şeklinde şeritlerle bezeli karnını görüyordu. Gövdesine göre acınacak incelikteki pek çok bacağı gözlerinin önünde çaresizlikle titreşiyordu.”

Kafka işte bu sarsıcı, tuhaf cümlelerle başlıyor yirminci yüzyılın en etkileyici eserleri arasında yer alan Dönüşüm’e.

Keskinliği ve yalınlığıyla Kafka’nın edebi yoğunluğunu en iyi anlatan bu başyapıt, Arjantinli çizer Luis Scafati’nin hayal gücüyle birleşince, ortaya seyre doyulmaz bir edebi ziyafet çıkıyor.

“Kafka’nın sanatı okuyucuyu onu yeniden okumaya zorluyor. Eserlerinin sonları –ya da olmayan sonları– açık açık ifade edilmeyen, ama hikayenin başka bir bakış açısıyla yeniden okunmasını gerektiren açıklamalar sunuyor.”

Albert Camus

“[Kafka] ziyadesiyle bürokratikleşmiş bir toplumun şiirsellikten yoksun kumaşını romanın o muazzam şiirine; bir adamın gayet sıradan öyküsünü… bir mite, destana, daha önce görülmemiş bir güzelliğe dönüştürüyor.”

Milan Kundera

Gizemli Bir Maske

Fernando Pessoa

Geç git, kuş, geç git, bana da geçip gitmeyi öğret!

Bir bilinmezlik olmayı seçen, yazma eylemini kendine özgü bir sahne yorumuyla icra eden, Modernizmin geç keşfedilen öncülerinden Fernando Pessoa başyapıtı sayılan Huzursuzluğun Kitabı’nda şöyle yazar: “Yaratmak uğruna kendimi yok ettim; kendi içimde o kadar dışıma attım ki kendimi, kendimin dışında varlık sürüyorum artık. Farklı oyuncuların farklı oyunlar oynadığı boş bir sahneyim ben.” Bu benzersiz günlük, Bernardo Soares imzalıdır. Şiirle yaşamış, yarattığı onlarca kimlik, karakter aracılığıyla modern şiire ve yazına mührünü, hayattayken yayımladığı tek Portekizce şiir kitabı ve üç İngilizce kitabın yanında koca bir bavul elyazmasıyla bırakmıştır Pessoa.

Martín López-Vega’nın hazırladığı bu seçki, Pessoa’nın baş aktörleri olarak nitelenen, kendisinin de öyle kurguladığı Alberto Caeiro, Ricardo Reis, Álvaro de Campos’un şiirlerinden bir seçmeyi Adolfo Serra’nın illüstrasyonlarıyla bir araya getiriyor.

Bugün, yapıtıyla ördüğü bulmaca hâlâ bütünüyle gün ışığına çıkmamışken, dünyanın başka coğrafyalarında başka “yaşayan karakter”lere kendine özgü bir bilgelikle dokunarak sözünü sürdürüyor Pessoa.

Dünyada ileri gitmek için ne kadar çok şey ödünç aldım!

Ne kadar ödünç şeyi sanki benimmiş gibi kullandım!

Ben kendim de, yazık ki, bana ödünç verilen şeylerden başka bir şey değilim.

Resimli Başyapıtlar: Kara Kedi

Edgar Allan Poe

“Yazmak üzere olduğum bu çılgın, ama bir o kadar da basit hikayeye inanmanızı beklemiyorum. Kendi aklım bile, olanları apaçık gördüğü halde, onları inkar ederken, sizden bunu beklemem delilik olur. Ama deli olmadığımı biliyorum, hayal görmediğimden de eminim. Yarın öleceğim için bugün içimi dökmem gerek.”

Edgar Allan Poe’nun gizemli ve karanlık dünyasına hoş geldiniz! Dehşeti, korkuyu, düş ile gerçeklik arasındaki muğlaklığı, insanın karanlık yüzünü ve çaresizliği anlatan Poe’nun tekinsiz öykülerine, bu kez Luis Scafati’nin eşsiz çizimleri eşlik ediyor. Büyük bir özenle kullandığı siyahın hakim olduğu çizimleriyle karanlık ve hassas bir dünyanın kapılarını aralayan Scafati ile duyduğu dehşetli ürperişi okuyucusuna iletmekte benzersiz bir dile sahip Edgar Allan Poe’nun öyküleri bir araya gelerek benzersiz bir atmosfer yaratıyor.

“Edgar Allan Poe’nun öykülerini çok sevdiğim için gerilim filmleri yapmaya başladım.”

Alfred Hitchcock

“Edgar Allan Poe, ona hayat veren nefesi üflemeden önce dedektiflik hikâyeleri neredeydi?”

Arthur Conan Doyle

Palto

Nikolay Gogol

Önüne ne pahasına olursa olsun ulaşacağı bir hedef koyan insanlar gibi kendini şimdiden daha hayat dolu hissediyor, karakteri güçleniyordu. Yürüyüşünde ve hareketlerinde kararsız ve ikircikli ne varsa gitmiş, gözlerinde yeni bir ateş parlamaya başlamıştı. Hatta en cüretkâr hayallerinde bazen paltosuna sansar kürkü bir yaka diktirmeyi bile kurar olmuştu.”

“Küçük adam”ın çektiği sıkıntılar, maruz kaldığı eşitsizlik ve acılar bu uzun öykünün başkahramanı Akakiy

Akakiyeviç’in hayatı üzerinden yalın bir gerçekçilikle anlatılıyor. Böylesi bir anlatım, her ne kadar dönemin Çarlık Rusya’sında büyük tepki alsa ve Gogol, Rus insanını aşağılamakla suçlansa da, Rus edebiyatında bir çığır açıyor. Elinizde tuttuğunuz bu muhteşem eseri daha önce yayınlanmış örneklerinden farklı kılan ise otuzdan fazla kitapta imzası olan ödüllü çizer Noemí Villamuza’nın büyüleyici çizimleri.

“Hepimiz Gogol’un Palto’sundan çıktık.”

Dostoyevski

“Gogol’un Palto’da sergilediği sanat, paralel doğruların kesişmekle kalmayıp, solucan misali kıvrılabileceklerine, karmakarışık hale gelebileceklerine işaret eder.”

Vladimir Nabokov

Resimli Başyapıtlar: Satranç

Stefan Zweig

Stefan Zweig’ın intihar etmeden kısa süre önce kaleme aldığı Satranç zulüm, saplantı, aklın gücü ve bu gücün yaratacağı kötülükleri ele alan ve yayımlandığından beri bütün dünyada büyük yankı uyandırmış bir klasik. Satranç tahtasının siyahı ve beyazı gibi iki kutbun –iyiyle kötünün, kibarla kabanın, insanla makinenin, akılla deliliğin, cehaletle bilginin, açgözlülükle tamahkarlığın– arasında, kendi içimizde bitmeyen bir satranç maçına devam eden bizim hikâyemiz…

New York’tan Buenos Aires’e giden bir gemide yolcular arasında Dünya Satranç Şampiyonu Mirko Czentovic de bulunmaktadır. Kaba, vurdumduymaz, cahil, açgözlü bir insan olsa da Czentovic tam bir satranç dehasıdır. Gemidekiler kendisiyle maç yapmak isterler. Genç satranç oyuncusu bu isteklerini geri çevirmez ve üst üste galip gelir, ta ki bir maç sırasında ağırbaşlı, çekingen bir yabancı ortaya çıkıp oyuna müdahale edinceye kadar. Bu yabancı uzun zamandır satranç tahtasına elini sürmediğini söylese de verdiği taktikler sayesinde maç berabere biter.

Akif Kaynar’ın karakterlerin iç dünyasını yansıtan, öykünün önemli noktalarını canlandıran resimleri de Zweig’ın bu ölümsüz klasiğini bambaşka bir boyuta taşıyor.

Devamını Göster
₺1,400.00
Klasikler Seti 2 (8 kitap)

Ayrıca FOMO yüzünden sosyal medyayı kontrol etme eyleminin bazen de insanlar için ödüllendirici sonuçlara yol açabileceğini unutmayın: Mesela alakalı ya da işe yarar bilgilerle karşılaşırlarsa (ki bu da bu tarz bir davranışa destek verir). Bunu, konuyla alakalı bir çalışmada görebiliriz: Bir katılımcı, telefonlarını bir "cep slot makinesi" olarak tanımlayarak, "Eğer her an piyango kazanabilecek olsanız, sürekli kontrol edip durmaz mıydınız?" demiştir.[20]

Dış Başlatımlı FOMO

FOMO üzerine yapılan çoğu çalışma, kendi kendine başlayan FOMO kaynaklı davranışlarla ilgileniyor: örneğin diğer insanların sosyal medyada ne yaptığını görmek için telefonunu kontrol etmesi gibi. Lakin FOMO, başka birinin telefonuna bakmasını görüp sizin de FOMO yaşayıp telefonunuza bakmanıza sebep olmak gibi dıştan gelen uyarıcılarla da başlayabilir.

FOMO'nun Pazarlamada Kullanımı

FOMO konsepti, müşterileri belirli bir şekilde davranmaya ikna etmek için pazarlamada sürekli kullanılır. Bu genelde FOMO cazibeleri yoluyla başarılır.[19] Amacı tüketicileri genelde bir servis ya da ürünü satın almaları için belli bir biçimde davranmaya itmek olan bu cazibeler, ya açıkça ya da dolaylı yoldan bir 'kaçırma' hissi uyandırmak için potansiyel müşterilere gönderilen ifadelerdir.

Mesela açıkça yapılan FOMO cazibesinin sık görülen bir örneği olarak, "Kısa süre geçerli olacak bu teklifi kaçırmayın!" ifadesi verilebilir. Benzer olarak da yaygın olan dolaylı FOMO cazibesi örnekleri de online bir satışta geri sayım butonu koymak ya da kullanıcılara ilgili ürünün tükenmek üzere olduğuyla ilgili bir bildirim göndermek olabilir.

Bunun üstüne FOMO, pazarlamada başka biçimlerde de kullanılabilir. Örneğin çoğu zaman şirketler, video oyunlarında oyuncuların kaçırmak istemediği eşsiz bir içerikle ilgili özel etkinlikler yaratarak FOMO oluşturur.[21]

FOMO ve Kıtlık

Bir şeyin elde yeterince bulunmaması durumu olan kıtlık; genel FOMO'nun yanı sıra özellikle de pazarlama odaklı FOMO'da etkilidir. Örneğin; bir ürünün reklamını yapan şirketler sık sık, kısa vadede geçerli olsa bile, stoklarının sınırlı olduğuna dikkat çeker; çünkü potansiyel müşterilere FOMO yaşatıp onları ürün tükenmeden hemen satın almaya itmek isterler.

Hatta eğer FOMO bu yolla teşvik edilirse, yapay kıtlık da genelde olaya dahil olur. Bu olgu; kıtlık, ya da kıtlık illüzyonu, FOMO açığa çıksın amacıyla kasten yaratıldığında gözlenir: Mesela, durum böyle olmasa da, bir şirketin insanları ürünlerinin tükenmek üzere olduğuna inandırması durumu.

Not: Kıtlığın FOMO'yu teşvik edici kullanımı, hakiki kıtlık yerine algılanan kıtlık durumuna, yani gerçekten de var olan bir kıtlık yerine potansiyel müşterilerin algıladığı kıtlığa bel bağlar. Bazen de bir ürünün algılanan kıtlığı, hakiki kıtlığına eşit (ya da oldukça yakın) olabilir ama bu her zaman gözlenmeyip FOMO, gerçekte öyle olmasa da bir ürünün kıt olarak algılanması ile tetiklenebilir.

Fırsat Kaçırma Korkusunun Üstesinden Nasıl Gelinir?

Fırsat kaçırma korkusunu başarıyla yenebilmeniz için öncelikle aşağıdaki soruların cevaplarını bularak FOMO sorununuzun yapısını çözmelisiniz:

  • FOMO'yu ne zaman ve nerede yaşıyorsunuz? Örneğin, hafta sonlarında akşam vaktini evde yalnız geçiriyorsanız FOMO'yu o civarlarda hissettiğinizi fark edebilirsiniz.
  • FOMO yaşadığınız zaman hangi negatif düşünce şekilleri ve davranışlara başvuruyorsunuz? Örneğin, morali bozuk ve dışlanmış hissederek yatağınıza uzanıp telefonda sosyal medyada dolaştığınızı fark edebilirsiniz.
  • FOMO'nuza yol açan asıl sebep ne? Örneğin, yapacak ya da düşünecek bir şeyiniz olmadığı için FOMO hissedip başkalarının ne yaptığına takılıp kaldığınızı fark edebilirsiniz.

Bunları keşfeder keşfetmez FOMO sorununuzu, direk olarak sorunun kökeniyle ilgilenmenize yardım edecek çeşitli metotları kullanarak yenmeye hazır olacaksınız.

Tüm Reklamları Kapat

Aşağıda özel olarak FOMO'nun üstesinden gelmek için kullanabileceğiniz bazı davranışsal teknikler bulunmakta:

  • Eğer FOMO'nuz belirli bir nedenden kaynaklıysa o tetikten kaçınmanın yollarını bulun. Örneğin FOMO'nuzu sosyal medya tetikliyorsa, sosyal medyada harcadığınız zamanı azaltmaya çalışabilirsiniz. Bunu, zaman zaman bazı sosyal medya sitelerini engelleyerek ya da kullandığınız sosyal medya uygulamalarının ikonlarını telefon ana sayfanızdan kaldırmak gibi farklı yollarla başarabilirsiniz[22].
  • FOMO yaşamanıza yol açan negatif alışkanlıklarınızı, FOMO'dan kaçınmanızı sağlayan pozitif alışkanlıklarla değiştirmeye çalışın. Örneğin FOMO'yu sık sık evde tek başınıza sıkılmaktan dolayı yaşıyorsanız dışarı çıkıp başkalarıyla etkileşime geçmenizi sağlayan bir hobi bulmaya çalışın.
  • FOMO-kökenli yaklaşımlardan kaçınmanızı hatırlatan uyaranlarınız bulunsun. Örneğin bilgisayar ekranınızın yanına rahatlamanızı ve diğer insanların ne yaptığını umursamamanızı hatırlatan minik bir not yerleştirebilirsiniz.
  • Bazı şeylere, ''Ama kaçıracağım.'' korkusuyla hemen katılmak yerine düşünmek için zamana ihtiyacınızın olduğunu belirtin. Örneğin, eğer insanlar sürekli etkinliklere katılmanızı teklif ediyorlarsa otomatik olarak ''evet'' demek yerine onlara teklifin kulağa ilginç geldiğini ve onlara dönüş yapacağınızı söyleyip üzerine düşünecek zaman bulduktan sonra cevabınızı verin.

Buna ek olarak da FOMO'nun üstesinden gelmeniz için kullanabileceğiniz bazı bilişsel teknikler de bulunmakta:

  • Farkındalık temelli bir bakış açısına sahip olun. Farkındalık, düşünce ve duygularınızı eleştirel olmayan bir tavırla kabul ederek içinde bulunduğunuz ana o anı yaşarken odaklanmayı gerektirir. Bu zihniyet, mümkün olduğunda FOMO'yu önlemenize yardım edip tamamen önleyemediğiniz durumlarda da negatif etkisinden kaçabilmenizi sağlayabilir.
  • Zaman, efor ve zihinsel enerjinizin değerini benimseyin. Eğer probleminiz FOMO'nuzun her şeye ''evet'' demenize yol açıp dolayısıyla sizi yıpratmasıysa kendinize şunu hatırlatın: Her teklifi kabul etmenin küçümsenmeyecek bir bedeli var: zamanınız ve enerjiniz gibi faktörler açısından mesela. Yani sonuç olarak da bazı durumlarda ''hayır'' demenin olası maliyeti bazı fırsatları kaçırmak olsa da bazen bunu yapmak daha iyi olabilir.
  • Fırsatları kaçırmanın neşesini kucaklayın. Bir şeyleri kaçırıyor olduğunuz olasılığından endişelenmek yerine herhangi bir fırsatı kaçırmanızın iyi yönlerine odaklanarak bunu aktif olarak kutlamaya çalışın. Örneğin evde bir gece rahatlamak istediğiniz için bir etkinliği kaçırdığınıza üzülüyorsanız evde kalma tercihinizi kutlamayı deneyip dışarı çıkmak yerine bunu seçmiş olmanın olumlu yönlerine odaklanın.

Fırsatları kaçırmanın neşesini (konuşma dilinde yalnız vakit geçirmenin neşesi olarak da kastedilebilir) kucaklama söz konusuyken, bu hissi tanımlayan kısa bir şiir bulunmakta ve bu, sizin bu konseptin değerini benimsemenize yardımcı olabilir:[23]

Ah, yalnızlığın keyfi, ah.

Tüm Reklamları Kapat

Dünya bağırmaya başlar ya

Ve atılır şu parıldayan nesneye doğru;

Aklî ışıltının son parçasına doğru-

Almaya, görmeye, yapmaya çalışır,

Tüm Reklamları Kapat

Oysa biliyorsun, basbayağı, bunu yaşamayacağını;

Bu kaygılı feryadı, ihtiyacı

Bu beslenmesi gereken kıpır kıpır karnı aç yaratığı.

Yerine, duyuyorsun hissini sevecenliğin;

Tüm Reklamları Kapat

Verdiği hazzın, gayesizliğin.

İtiyorsun bir tarafa rafta uzanan defineyi

Lehine dingin halinin;

Pişman olmadan, şüphe duymadan hem de.

Tüm Reklamları Kapat

Ah, yalnızlığın keyfi, ah.

-''JOMO'' (Yalnızlığın Keyfi), Michael Leunig (2017)

Başkalarının FOMO'yu Yenmesine Nasıl Yardım Edilir?

Başkalarının FOMO'yu yenmesine yardım etmek için onları, siz olsanız sizin kullanacağınız, tetiklerden kaçınma ya da negatif alışkanlıkları pozitif alışkanlıklarla değiştirme gibi taktikleri kullanmaları için teşvik edin.

Ek olarak başka teknikler de başkalarının FOMO'sunu azaltmanıza yardımcı olabilir. Mesela eğer birisi dışlanma kaygısından dolayı FOMO'ya eğilimli ise onları da aranıza dahil edip ilişkinize değer verdiğinizi belirtip içlerini rahatlatın.

Tüm Reklamları Kapat

Hatta dahası; insanların FOMO'sunu azaltma konusunda yalnızca birine destek çıkmak, onların yanında olmak bile oldukça faydalıdır. Örneğin bir araştırma, ebeveynler ergenlik dönemindeki çocuklarını dinlemek, ne düşündüklerini ve nasıl hissettiklerini anlamaya çalışmak veya konuşmaları için destekleyici bir ortam yaratmak şeklinde ortaya çıkan bir pozitif iletişim kurunca çocuklarının FOMO yaşama şansı azaldığını keşfetti.[24]

Alakalı Kavramlar

FOMO'nun ünlenmesinin peşine, bazı kaynaklar bununla alakalı birkaç kavram daha önerdi:[25]

  • Fırsat Kaçırma Gizemi (MOMO). Fırsat kaçırma gizemi, tanıdığınız insanların neden sosyal medyada hiçbir şey paylaşmadığını merak etmenin sonucunda doğan kaygıdır.
  • Çevrimdışı (Offline) Olma Korkusu (FOBO). Çevrimdışı olma korkusu, iletişim için uygun olmamanın getirdiği kaygıyı tanımlar. Genelde internet ve sosyal medyadan bahsediliyor olsa da telefonla ulaşılamama gibi daha farklı bağlamlarda da geçerli olabilir. Bunun kökünde sık sık FOMO yatabilir ve nomofobi, yani telefonunu kullanamama korkusuyla da bağlantılıdır.
  • Daha İyi Fırsatlar Korkusu (FOBO). Daha iyi fırsatlar korkusu, bir seçim yapılırken eldekilerden daha iyi bir fırsatın olduğu ya da gelecekte ortaya çıkacağına inanmaktan doğan kaygıdır.
  • Bir Şey Yapma Korkusu (FODA). Bir şey yapma korkusu, birinin yanlış kararı vermesinden korktuğu için donup kalarak harekete geçememesi durumunu tanımlar. Çoğu zaman esasen FOBO (daha iyi fırsatlar korkusu) tarzı başka korkular tarafından sebeplenir ve karar verememe durumu olan analiz paralizi (felci) gibi kavramlarla bağlantılıdır.
  • Hayal Kırıklığına Uğratma Korkusu (FODO). Hayal kırıklığına uğratma korkusu, insanların başkalarını hayal kırıklığına uğratacak bir şey yapma kaygısından doğar.
  • Fırsatları Kaçırma Neşesi (JOMO). Fırsatları kaçırma neşesi, FOMO'nun karşıt zihniyetidir. Bir şeyleri kaçırdığınızı açıkça kabullenip bunu kutlamaya verilen addır.

Fakat unutmayın ki bu kavramlar genel olarak FOMO kadar iyi tanımlanıp araştırılmamıştır ve kullanımları daha nadirdir.

FOMO'nun Tarihi ve Kökeni

FOMO kısaltması, yayımlanmış bir yazıda ilk kez Kasım 2002'de pazarlama danışmanı Dan Herman'ın "Basit Düşünün: Kısa Vadeli Markalar, Markalaştırmada Devrim Yaratıyor" adlı raporunda gözüküyor.[26]

Tüm Reklamları Kapat

Herman; bu olgunun varlığının farkına 1996'da, bir müşterinin odak grubu sırasında vardığını belirtiyor.[27] Ayrıca 2000 yılındaki bir kağıdında da 'fırsat kaçırma korkusu' teriminden kısaca şu şekilde bahsetmiş:[28]

Ortaya çıkan portredeki insan ve müşteri, yeni bir temel motivasyon tarafından yönetilmekte: bütün olasılıkları tüketme hırsı ile bir fırsatı kaçırmanın korkusu.

Oysa FOMO konsepti, asıl ilgisini başlıca olarak ''HBS'de Sosyal Teori: McGinnis'in İki FO'su'' isimli bir makaleden gördü.[29] Bu yazı, Mayıs 2004'te Harvard İşletme Okulu'nun (İng: "Harvard Business School" veya kısaca "HBS") "Harbus"unda, yani okulun öğrenci haber organizasyonunda, o zamanlarda hala öğrenci olan Patrick McGinnis tarafından yayımlandı ve McGinnis, bu terimi bağımsız olarak oluşturduğunu iddia ediyor.[30]

Yine de, Google Trendler'e bakılırsa, ne "FOMO" ne de "fırsat kaçırma korkusu" terimleri bu iki makalenin yayımlanmasından yıllar sonraya kadar büyük bir ilgi görmedi.[31], [0]

Son olarak ise "FOMO" kısaltması yukarıdaki kaynaklara bağlanabilse bile bu konseptin daha öncelerde de çeşitli bağlamlarda bahsedildiğini hatırlayın. Örneğin:[32]

Tüm Reklamları Kapat

Eğer baş teorisyenler eski projelerini ya sıkıntı ya da 90'ların sonunun yaklaşan büyük patlamasının fırsatını kaçırma korkusu nedeniyle terk ediyorlarsa, teorinin sözde sonu denilen şey yalnızca teorinin dar bir yorumunun ölümüdür.

Benzer şekilde:[33]

Trevor'ın değindiği ilk nokta insanların kabul edilmeyeceklerine inanmaları yüzünden kurslara başvurmamaları hakkında idi ve Tom tarafından da tekrarlanmıştı... iken başkaları, 'fırsat kaçırmanın' korkusundan bahsetmişti.

Veya:[34]

Barlardayken bir katılımcı ve gözlemci olarak önemsiz pozisyonumun sürekli farkındaydım. Bir barda akşamları bazı aynı ya da farklı cinsiyetli ilişkilere atılmakta tereddütlüydüm çünkü bardaki diğer insanların önemli olaylarını kaçırırım diye korkuyordum, ya da araştırmamla kişisel hayatımın birbirine karışmasından korktum.

Veya:[35]

Bu durumda Amerikanların daha iyi seks ya da sayısı daha fazla seksi kaçırma korkusu, Horney'nin kültürümüzdeki 'rekabetçilik' konseptine bağlı.

Veya:[31]

...bir öğrenciyi genel ders içeriklerinin de ilerisine taşıyan derslerin, öğrencinin sınavda dahil olacak konuları kaçırma korkusundan dolayı katılma isteğinin de fazla olduğu dersler olduğu fark edildi.
Evrim Ağacı, sizlerin sayesinde bağımsız bir bilim iletişi platformu olmaya devam edecek!

Evrim Ağacı'nda tek bir hedefimiz var: Bilimsel gerçekleri en doğru, tarafsız ve kolay anlaşılır şekilde Türkiye'ye ulaştırmak. Ancak tahmin edebileceğiniz Türkiye'de bilim anlatmak hiç kolay bir iş değil; hele ki bir yandan ekonomik bir hayatta kalma mücadelesi verirken...

O nedenle sizin desteklerinize ihtiyacımız var. Eğer yazılarımızı okuyanların %1'i bize bütçesinin elverdiği kadar destek olmayı seçseydi, bir daha tek bir reklam göstermeden Evrim Ağacı'nın bütün bilim iletişimi faaliyetlerini sürdürebilirdik. Bir düşünün: sadece %1'i...

O %1'i inşa etmemize yardım eder misiniz? Evrim Ağacı Premium üyesi olarak, ekibimizin size ve Türkiye'ye bilimi daha etkili ve profesyonel bir şekilde ulaştırmamızı mümkün kılmış olacaksınız. Ayrıca size olan minnetimizin bir ifadesi olarak, çok sayıda ayrıcalığa erişim sağlayacaksınız.

Avantajlarımız
"Maddi Destekçi" Rozeti
Reklamsız Deneyim
%10 Daha Fazla UP Kazanımı
Özel İçeriklere Erişim
+5 Quiz Oluşturma Hakkı
Özel Profil Görünümü
+1 İçerik Boostlama Hakkı
ve Daha Fazlası İçin Evrim Ağacı'nda..
Aylık
Tek Sefer
Destek Ol
₺30/Aylık
Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
Özetini Oku
39
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

Makalelerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu makalemizle ilgili merak ettiğin bir şey mi var? Buraya tıklayarak sorabilirsin.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu Makale Sana Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 14
  • Umut Verici! 2
  • Muhteşem! 1
  • Bilim Budur! 1
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 1
  • İnanılmaz 1
  • Güldürdü 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/02/2025 17:44:04 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10572

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Makaleler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
I. Shatz, et al. FOMO: Fırsatı Kaçırma Korkusu Nedir? Fırsat Kaçırma Endişesinin Üstesinden Nasıl Gelinir?. (23 Haziran 2021). Alındığı Tarih: 22 Şubat 2025. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/10572
Shatz, I., Bakırcı, Ç. M., Gür, . (2021, June 23). FOMO: Fırsatı Kaçırma Korkusu Nedir? Fırsat Kaçırma Endişesinin Üstesinden Nasıl Gelinir?. Evrim Ağacı. Retrieved February 22, 2025. from https://evrimagaci.org/s/10572
I. Shatz, et al. “FOMO: Fırsatı Kaçırma Korkusu Nedir? Fırsat Kaçırma Endişesinin Üstesinden Nasıl Gelinir?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 23 Jun. 2021, https://evrimagaci.org/s/10572.
Shatz, Itamar. Bakırcı, Çağrı Mert. Gür, . “FOMO: Fırsatı Kaçırma Korkusu Nedir? Fırsat Kaçırma Endişesinin Üstesinden Nasıl Gelinir?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, June 23, 2021. https://evrimagaci.org/s/10572.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close