Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Kişilik Testlerinin Problemleri: Testlerin Söylediği Kişi Olmayabilirsiniz!

Kişilik Testlerinin Problemleri: Testlerin Söylediği Kişi Olmayabilirsiniz! https://www.pexels.com
ormanda ayna tutan kadın
6 dakika
4,672
Tüm Reklamları Kapat

2005 sonbaharında, sihirbaz Derren Brown, tuhaf bir deney yaptı: Bir grup gönüllüden doğum günü tarihlerini istedi ve ardından her birine kişiselleştirilmiş bir astroloji raporu verdi. Brown, hiçbiriyle tanışmadan, onlara kişiliklerinin en mahrem yönlerini anlattı. Gönüllüler, duyduklarına inanamadılar. Kendilerine tamamen yabancı olan bu kişi, hayatları hakkında nasıl bu kadar çok şey biliyordu? Gönüllülere daha sonra astroloji raporu hakkında yorumları sorulduğunda, okuduklarını "şok edici derecede doğru" olarak tanımladılar.

Aslında gerçek, pek de öyle değildi. Brown, her gönüllüye kelimesi kelimesine aynı astroloji raporunu vermişti! İnsanların neredeyse hepsi, kendi yaşamlarının ve yaşadıkları zorlukların benzersiz olduğunu düşündükleri için, okudukları raporun da kendilerine özel olduğunu düşünmüşlerdi. Brown, deneyi İngiltere, Amerika veya İspanya'da her uygulanışında, aynı standart astroloji raporu aynı şekilde nitelendirildi: "Şok edici derecede doğru!"

Neden Kendimizi Anlamak İçin Başka Araçlara İhtiyaç Duyarız?

Brown'ın deneyi kesinlikle bilimsel yöntemlerle yapılmamıştı; ama insan psikolojisinin tuhaf bir yönünü gözler önüne serdi: Olmayan şeyleri görme eğilimindeyiz. Bu, bulutlardaki şekilleri (veya yanmış tostta oluşan çeşitli figürleri) gördüğümüzde ve kendi hayatımızı anlamlandırmaya çalıştığımızda da karşımıza çıkan bir durumdur. Hayatın anlamını bulmak için günümüzde hâlâ astrolojiye başvuran çok sayıda insan olsa da günümüzde çok daha fazla sayıda insan psikolojik testlere güveniyor. Yıldızların yerini artık testler aldı. "Kanıta dayalı psikoloji" kisvesi altında bu testler, insanlara kim olduklarını ve daha sonra hayattaki hangi yolun onlar için en uygun olduğunu söylediğini iddia ediyor:

Tüm Reklamları Kapat

  • "İçe dönük biri misin? O zaman satış ve yönetimdeki pozisyonlardan uzak dursan iyi olur."
  • "Mantıklı bir düşünür müsün? O zaman geleceğini istatistik ve muhasebe alanında aramak isteyebilirsin."

Ancak hiçbir kişilik testi hatasız değildir. Birçok test, istatistiksel eksiklikleri ve metodolojik başarısızlıkları nedeniyle eleştirilerin hedefi olur. Ancak bunun gibi kişilik testlerinin dışında bile, kişilik hakkında düşünme şeklimiz derinden kusurludur. Bu kusurun nedenleri ise şu şekilde açıklanabilir:

Problem 1: Normatif kategoriler, gerçek kişilik ve kişilik dönüşümlerini tam olarak karşılayamaz.

"Kişilik" kavramı, farklı zaman ve koşullarda insan davranışının tutarlılıklarını ifade eder. Mevcut kişilik kavramlarımız, belirli bir zaman noktasında insanların tutarlı davranışlarını gözlemleyerek şekillendirildi. İlk istatistikçiler, insanlar arasındaki farklılıkların zaman içinde meydana gelebilecek gelişmeleri öngörmeyebileceğini biliyorlardı. Bununla birlikte çeşitli istatistiksel nedenlerle bunun üzerinde durmadılar. Bu bir hataydı.

İnsanlar arasındaki farklılıklar, zaman içinde insanların yaşayacağı dönüşümü tahmin edemez. Matematiksel olarak imkansızdır ve istatistiksel fizikte yaklaşık bir asırdır yerleşik bir bilim olan "ergodik teoremi" ihlal etmektedir. (Fizikçiler bu teoriyi ilk olarak, gaz moleküllerinin bir gaz hacmindeki hareketi gibi uzay ve zaman olaylarının işlevleriyle başa çıkmak için yaratmıştır.)

Ancak yaklaşık 15 yıl önce Peter Molenaar adında bir psikolog, farklı insanları uzayın farklı parçaları olarak düşündüğümüzde, teoremin, insanlar arasındaki farklılıkların zaman içinde olabilecek değişimi modellemek veya tahmin etmek için kullanılamayacağını fark etti. 2009'da Molenaar ve bir meslektaşı, 22 kişiyi 90 gün arka arkaya "Beş Büyük" kişilik özellikleri açısından değerlendirdi. Sizce kaç kişinin verdiği cevaplar tutarlı bir şekilde beş büyük kişilik özelliklerinden birinin etrafında kümelenmişti? Beş kişi mi? Üç kişi mi? Hayır… Kimsenin cevapları tutarlı değildi.

Tüm Reklamları Kapat

Bu konuda Molenaar dışında gerçekleştirilmiş çok fazla çalışma yoktur; ama eğer bu bilgi doğruysa, o zaman kolektif çalışmalar, bireylerin ne zaman nasıl davranabileceklerini bize gösteremez. Bu, çoğu ana akım psikolojinin sizin gibi bireylere kişisel test olarak uygulanmasının temel bir istatistiksel hataya dayandığı anlamına gelir.

Problem 2: Geleneksel kişilik teorileri davranışları açıklamakta zayıf kalabilir.

Psikologların insanların kişiliklerini analiz etmeye çalışmasının ardında yatan neden, kişilerin farklı senaryo ve durumlarda nasıl davranacakları hakkında faydalı tahminlerde bulunmaktır. Dışadönükler gürültülüdür ve parti yapmayı sever; saldırgan insanlar yumruk yumruğa kavga etmeye eğilimlidir. Ancak teorilerin çizdiği sınırlar çoğu zaman basmakalıp yargılarımızı pekiştirir ve gerçek hayatta yaşananları doğru şekilde temsil edemez.

Çünkü insanların davranışlarını tahmin etmek söz konusu olduğunda, kişiliklerine bakmak size pek yardımcı olmaz. Dışadönükler illâ parti yapmaktan hoşlanmazlar ve agresif davranış potansiyeli olan insanlar ellerini kirletmekten hoşlanmayabilir. Psikolog Todd Rose'un Ortalamanın Sonu adlı kitabında belirttiği gibi:

Korelasyon matematiğine göre kişilik özellikleriniz, davranışlarınızın %9'unu açıklıyor. Yüzde dokuz! Özelliğe dayalı kişilik puanları ile akademik başarı, profesyonel başarılar ve duygusal ilişkilerde başarı arasında benzer şekilde zayıf korelasyonlar vardır.

Kısacası bir insanın nasıl davranacağını tahmin etmek istiyorsanız başka yere bakmanız gerekir ki bu da bizi son noktamıza getiriyor.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Problem 3: Bağlam ve süreç, kişilikten daha önemlidir!

Bir kişinin tutum ve davranışlarını açıklarken içinde bulundukları bağlam ve kullandıkları işlevsel beceriler, kişiliklerinden çok daha açıklayıcıdır. Psikoloji tarihi, insanların olağanüstü koşullar altında sergiledikleri olağanüstü davranışların örnekleriyle doludur. Peki bu, kendi hayatlarımız için de doğru değil midir? Bazı arkadaşlarımız ve meslektaşlarımız etrafımızda iken öz disiplin konusunda daha hassas olmaz mıyız?

Bir sosyal ortamda daha dışa dönük, diğerinde daha içe dönük olabiliriz. Bir bağlam bizi en iyi halimizle olmaya teşvik edebilirken, bir başkası en olumsuz yanlarımızı sergilemeye teşvik edebilir. Bağlamımıza bağlı olarak iki farklı kişilik de biz olabiliriz.

Neden Kendimizi Doğru Tanıyamayız?

Kendi kişiliğimizi genel olarak tutarlı görmemizin nedeni ise çoğunlukla aynı bağlamlarda yaşıyor ve çalışıyor olmamızdır. Aynı zamanda, insan kültürünün 150 yıldır (çan eğrileri ve standart sapmaları geliştiren Galton'dan beri) normatif kavramlar içinde yaşaması, bize kendi davranışımızı bağlam içinde ve zaman içinde düşünmekten başka bir yol bırakmamıştır. Yeni bir çevreye ve bağlama girdiğimizde ise kim olabileceğimiz konusunda kendimiz dahi şaşırabiliriz. Sahip olduğumuz becerileri yeni bir durumda devreye soktuğumuzda… Bingo! "Hayatımız" olarak adlandırılan tüm dinamik ağın çarpıcı biçimde değişebildiğini görebiliriz.

Kişilik ve insan davranışı çalışmaları, istatistiksel eksiklikler ve kavramsal kusurlarla delik deşik edilmiştir. Kendimizi "uyumlu", "nevrotik" veya "içe dönük" olarak etiketlemek kulağa "şok edici derecede doğru" gelse de, bu etiketler bizi tanımlamaz ve bir kalıba sokamaz. Gerçeklik, bundan daha karmaşık ve daha idiografiktir. Kendimizi ve diğer insanları daha iyi anlamak istiyorsak, bizim ve başkalarının içinde bulunduğu bağlama ve o anlarda kullanılan becerilerin işlevine dikkat etmeliyiz. Bağlam belirli davranışları nasıl kolaylaştırır veya engeller? Neyin hizmetinde hareket ediyor ve tepki gösteriyoruz?

İnsanlara normatif tanımların içine sıkıştırmayı bıraktığımızda "kişilik" nasıl görünecek? Elbette, farklı insanlar farklı bağlamlara farklı tepkiler verecektir. Testler tarafından basmakalıp tanımlara sıkıştırılmamış, sağlıklı bir çeşitlilik, kendi eğilimlerimizi sezmek, öğrenmek ve çevremize sunmak konusunda bize yardımcı olacaktır. Ve normatif kavramların tasarladığı palyaço kıyafetlerinden soyunduğumuzda, olmak istediğimiz kişi olabilmemiz, her zaman olduğundan çok daha mümkün olacaktır.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
36
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 25
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 6
  • İnanılmaz 2
  • Muhteşem! 1
  • Merak Uyandırıcı! 1
  • Bilim Budur! 0
  • Güldürdü 0
  • Umut Verici! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  1. Türev İçerik Kaynağı: Psychology Today | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 20/04/2024 05:07:11 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/11597

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Hava
Uyku
Kütle
Yas
Çeşitlilik
Kanat
Yeni Koronavirüs
Bebek Doğumu
Neandertal
Diş Hekimi
Yeni Doğan
Konuşma
Sosyal
Bilimkurgu
Kuantum
Kalıtım
Epidemik
Goril
Eğilim
Çeviri
Epistemoloji
Ornitoloji
Amerika Birleşik Devletleri
Göğüs
Yaşanabilir Gezegen
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
S. C. Hayes, et al. Kişilik Testlerinin Problemleri: Testlerin Söylediği Kişi Olmayabilirsiniz!. (11 Nisan 2022). Alındığı Tarih: 20 Nisan 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/11597
Hayes, S. C., Uzel, B. K., Göçmen, A. (2022, April 11). Kişilik Testlerinin Problemleri: Testlerin Söylediği Kişi Olmayabilirsiniz!. Evrim Ağacı. Retrieved April 20, 2024. from https://evrimagaci.org/s/11597
S. C. Hayes, et al. “Kişilik Testlerinin Problemleri: Testlerin Söylediği Kişi Olmayabilirsiniz!.” Edited by Aylin Göçmen. Evrim Ağacı, 11 Apr. 2022, https://evrimagaci.org/s/11597.
Hayes, Steven C.. Uzel, Bingül Kemiksiz. Göçmen, Aylin. “Kişilik Testlerinin Problemleri: Testlerin Söylediği Kişi Olmayabilirsiniz!.” Edited by Aylin Göçmen. Evrim Ağacı, April 11, 2022. https://evrimagaci.org/s/11597.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close