Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Kardashev Ölçeği Nedir? Medeniyetimiz Gelecekte Neye Benzeyecek?

14 dakika
69,769
Kardashev Ölçeği Nedir? Medeniyetimiz Gelecekte Neye Benzeyecek? Imgur
Tüm Reklamları Kapat

İnsanlar olarak ömrümüz çok kısa... Evet, yaklaşık 75 yıl fena bir süre değil; ama bir düşünün; Evren'imiz 13.82 milyar yıldır var! Bu sürenin genişliğini algılamak çok zor. Çünkü bin veya milyondan, milyara geçtiğimizde, sayının ne kadar büyüdüğünü idrak edemiyoruz. 

Bir deneme yapalım: 1000 saniye sadece 16 dakikadır. Sizce 1 milyon saniye, kaç saattir?

3 saat? 10 saat?

Tüm Reklamları Kapat

Hayır. Tam 11 gün 6 saat!

Peki, bir daha deneyelim: Sizce 1 milyar saniye, kaç gündür?

300 gün? 2-3 yıl?

Hayır. 31 buçuk yıldan uzun bir süredir! Görebileceğiniz gibi bu devasa süreleri algılamak gerçekten zor. Kaldı ki 13.8 milyar yılı idrak edebilelim...

Tüm Reklamları Kapat

Bu kadar da değil. Bu 13.82 milyar yıllık sürenin %0.0016'sı kadar bir süredir türümüz, yani Homo sapiens hayatta. Eğer 24 santimetrelik bir basketbol topunu, %0.0016'sı boyutuna getirseydiniz, saç telinizin kalınlığından 5 kat daha küçük olurdu. Evren'in var olduğu süreye nazaran bizim var oluşumuz o kadar ufak...  

Sadece ömrümüz de değil; bilgimiz de çok kısıtlı. Çok büyük ihtimalle, medeniyetimizin yükselişinin çok erken bir döneminde doğduk. Bilimimizin felsefi temelleri son birkaç bin yıldır gelişiyor olsa da, gerçek anlamıyla bilim, teknoloji ve bunları besleyen enerjinin üretimine Sanayi Devrimi ile başladık. Sadece son 200 yılda! Yani türümüzün 300.000 yıllık tarihinin yaklaşık binde birinden kısa bir sürede! Türümüzün atalarından ayrılarak kendi evrimsel yolağına girdiği kısacık sürede, Afrika'daki savanalarda aslanlardan kaçıp geyik avlama noktasından çıkıp, Ay'da insanlar yürütmeyi, atoma hükmetmeyi, makinaları havada uçurmayı başardık. 

İyi ama, tüm bunlar ne demek? Az önce türümüzün tüm tarihini, Evren'in yaşına kıyasladık. Peki teknolojimizin bulunduğu noktayı, neye kıyaslayacağız? Gerçekten medeniyetin embriyolojik dönemlerinde miyiz, yoksa artık sona yaklaşmakta mıyız?

Teknolojinin Hızlanan Gelişimi

Dediğimiz gibi, son 200 yıldır bilim ve teknoloji alanında anlamlı atılımlar yapmaktayız. Bilgisayarlar daha yeni hayatımıza girdi; ancak şimdiden onların bir uzantısı olan akıllı telefonlar artık bizler için olmazsa olmaz. Teknoloji hızla ilerliyor ve bunu sadece ceplerimizdeki cihazları güçlendirmek için kullanmıyoruz. Evren'de bizim gibi yaşamlar olup olmadığına yönelik arayışımızı da sürdürüyoruz. Şu ana kadar bu arayışta telefonumuzu açan kimse olmadı; ancak en yakın komşu galaksileri ısrarla çaldırmaya devam ediyoruz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Bugüne kadar en uzağa ulaşan radyo sinyallerimizin Samanyolu Galaksisi'nde ulaştığı nokta, mavi ile gösterilmiştir.
Bugüne kadar en uzağa ulaşan radyo sinyallerimizin Samanyolu Galaksisi'nde ulaştığı nokta, mavi ile gösterilmiştir.
The Planetary Society

Radyo sinyallerimiz ışık hızıyla hareket ettiği için, en eski radyo sinyallerimiz bile sadece 120 ışık yılı uzakta. Çünkü Dünya'daki ilk radyo sinyalinin gönderilmesinden beri sadece 120 yıl geçti. Uzayda yaşam arayışının bir uzantısı olarak kasten gönderilen ilk sinyal ise 1974'te gönderildi; yani o sinyal sadece 45 yıldır yolda... Buna karşılık Evren'in genişliği 93.3 milyar ışık yılı! Yine milyar girdi işin içine...

Fakat bizim onlara ulaşamıyor olmamız, bir yerlerde bizim gibi medeniyetlerin evrimleşmediği anlamına gelmiyor. Çünkü sonuçta Dünya'da yaşam, cansız moleküllerden başladı ve bizler ve bizimle birlikte milyarlarca diğer tür, gezegenimizdeki 4 milyar yıllık evrimsel süreç boyunca var oldu. Eğer ki Dünya özel değilse, oralarda bir yerlerde başka medeniyetler de olabilir. Bu medeniyetler, 13.82 milyar yıl ömre ve 93.3 milyar ışık yılı çapa sahip bir Evren'de bizden çok ama çok daha gelişmiş olabilirler. Tabii benzer şekilde, çok sayıda medeniyet, bize göre çok daha basit seviyeli olacaktır. Bu durumda şöyle bir soru doğuyor: Biz, en ilkel medeniyetten var olabilecek en üstün medeniyete uzanan geniş ölçekte tam olarak neredeyiz?

Kardashev Ölçeği: Medeniyetimiz Ne Kadar Gelişmiş?

Ne yazık ki kıyas yapabileceğimiz hiçbir diğer medeniyet tanımadığımız için, ölçeğimizi subjektif, yani öznel olarak belirleyebiliyoruz. Ancak yine de, medeniyetlerin gelişmişliğini ölçmek için mantıklı bir ölçek yaratmak mümkün. Ve bunu en başarılı şekilde yapan kişi, Sovyetler Birliği astronomu olup, prestijli Demidov Ödülü sahibi Nikolai Kardashev'dir. Halen hayatta olan Kardashev, 1964 yılında geliştirdiği ölçeğinde bir medeniyetin gelişmişlik seviyesini enerji üretimiyle ölçmeyi uygun buldu. Buna bağlı olarak, 3 seviyeli bir sistem geliştirdi:

Nikolai Kardashev
Nikolai Kardashev
Brics Magazine

Tip-1 Medeniyetler: Gezegensel Medeniyetler

Tip-1 Medeniyet adını verdiği medeniyetler, gezegenlerine yıldızlarından düşen enerjinin tamamını veya buna eşit miktarda enerjiyi kullanabilen medeniyetlerdir. Bunlara Gezegensel Medeniyet de diyebiliriz. Bu yıldız, bizim için Güneş'tir. Güneş'ten Dünya'ya her an 174 katrilyon watt güç aktarılmaktadır. Bunu başarabilmek için, gezegenimizin etrafını verimli Güneş panelleriyle kaplamamız gerekiyor. Tabii ki, bu süreçte yaşanan kayıpları diğer enerji üretim kaynaklarıyla takviye ederek de giderebiliriz. 

Ancak dikkatinizi çekmek istediğimiz "komik" bir nokta var: Biz insanlar, henüz Kardashev'in en düşük seviyeli, yani Tip-1 olarak tanımladığı medeniyet düzeyine bile erişebilmiş değiliz! Kardashev, Tip-1 bir medeniyetin en azından 10 katrilyon Watt güç kullanacağını öngördü. Bizim medeniyetimizin tamamı ise, şu anda 17.7 terawatt ya da 17.7 trilyon watt güç tüketmekte; dolayısıyla en az bu kadar da enerji üretebilmekteyiz. Yani Tip-1 medeniyet, şu anda olduğumuzdan en az 560 kat uzakta! Daha epey bir yolumuz var.

İyi ama, bu düzeyde güç üretimi ve tüketimi, bizi Kardashev Ölçeği'nde nereye koyuyor? Kardashev, 3 seviyeli ve kategorik bir sınıflandırma yaptığı için, Tip 1, Tip 2 ve Tip 3 haricinde medeniyet seviyelerini düşünmedi. Ancak meşhur astronom Carl Sagan, Kardashev Ölçeği'ni matematiksel bir formüle dönüştürdü ve süreğen hale getirdi:

Tüm Reklamları Kapat

K=log⁡10P−610\LARGE{K=\frac{{\log_{10}P-6}}{10}}

Bu formülde P yerine üretilebilen güç miktarını watt cinsinden yazarak hesap yapabilir ve K harfini hesaplayabilirsiniz. K değeri, size Kardashev Ölçeği'ndeki yerinizi verir. Örneğin K yerine 1 yazarak Tip-1 bir medeniyetin güç tüketimini hesaplayacak olursanız, Kardashev'in de öngördüğü gibi en az 10 katrilyon Watt üretmeniz ve tüketmeniz gerekecektir.

Bir başka örneği ele alalım: 1970'lerde insanlık 10 terawatt ya da 10 trilyon watt kadar güç tüketmekteydi. Bu, bizi, skalada Tip 0.7 yapmaktaydı. Günümüzdeki 17.7 Terawatt üzerinden hesaplayacak olursak, medeniyetimiz şu anda 0.725 seviyesine yükselmiştir.

Tüm Reklamları Kapat

Görebileceğiniz gibi skala logaritmik olduğu için, bu ufak değişimler bile çok anlamlı. Çünkü Tip-1 Medeniyet olabilmek için erişmemiz gereken düzey olan 10 katrilyon Watt, şu anki güç tüketimimizden en az 560 kat fazla olsa da, Kardashev Ölçeği'nde sadece 0.3 puan civarında bir sıçramaya karşılık geliyor. Tıpkı milyondan milyara ulaştığımızda ne kadar büyük bir sıçrama yaptığımızı fark etmenizin zor olması gibi, Kardashev Ölçeği'ndeki medeniyet seviyeleri arasındaki farkı da idrak etmek oldukça güç.

Tip-0 Medeniyetler: Başlangıç

Tüm bunlara rağmen ilerleme kaydediyoruz denebilir. Hatta bu formülü kullanarak, Kardashev tarafından tanımlanmamış olsa da, Tip-0 bir medeniyetin; yani en basit düzeydeki bir medeniyetin güç tüketimini hesaplayabiliriz. Böylece nerede olduğumuzu daha iyi anlayabiliriz.

Formülde eğer K yerine 0 yazıp, denklemi P için çözecek olursanız, karşınıza 1 milyon watt ya da 1 MW güç tüketimi çıkacaktır. Bu öyle ufak ki, günümüzde sadece birkaç yüz adet evin tükettiği güce eşit! Yani modern teknolojimiz yanında bir hiç... Tip-0 medeniyeti geçeli epey oldu diyebiliriz. Ünlü teorik fizikçi ve fütürist Michio Kaku, türümüzün 100 ila 200 yıl içinde Tip-1 medeniyet olacağını öngörüyor. 

Tip-1 Medeniyet Olunca Ne Olacak?

Peki, bu skalada tam 1'e ulaştığımızda, yani Tip-1 bir medeniyet olduğumuzda ne tarz teknolojiler görmeyi beklemeliyiz?

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Kimyasal Tepkime Mühendisliği
  • Boyut: 17,5*25,0
  • Sayfa Sayısı: 668
  • Basım: 3
  • ISBN No: 9786053556282
Devamını Göster
₺600.00
Kimyasal Tepkime Mühendisliği
  • Dış Sitelerde Paylaş

Öncelikle bu düzeydeki medeniyetimiz, gezegenimizdeki süreçlere hükmedebilir olacak. Depremler, volkanizma, tektonik hareketler, flora ve fauna faaliyetleri, iklim olayları gibi süreçler kontrolümüz altında olacak. Bu düzeyde bir medeniyeti besleyebilecek gücü üretebilmek için muhtemelen füzyon reaksiyonlarına hükmetmiş olacağız. Bu konuda araştırmalar gerçekten de sürdürülüyor. Bu reaktörleri üretmeyi başardığımızda, ortalamada her bir saniye 2 kilogram maddeyi saf enerjiye veya 280 kilogram hidrojeni helyuma dönüştürerek güç ihtiyacımızı gidereceğiz.

Bu süreçte yenilenebilir enerji kaynakları en büyük dostumuz olacak; çünkü Güneş'ten yeryüzüne düşen ışınları veya rüzgar ve dalgalar gibi kendini tekrar eden süreçleri kolaylıkla enerjiye dönüştürüp, giderek karmaşıklaşan teknolojimizi ve uzay programlarımızı besleyebileceğiz.

Bu gördüğünüz, İsveçli tasarımcı Oskar Pernefeldt tarafından "Dünya Bayrağı" olarak tavsiye edilen tasarım... İnsanlar 2025-2038 yılları arasında Mars'a insanlı araçlar gönderip Dünya-dışı kolonizasyonun temellerini atacağı için, bu başarının tek bir ülkeye atfedilmesindense gezegene ait görülmesi amacıyla bir çalışma başlatıldı. Bayrak içerisindeki 7 halka, Dünya kıtalarını ve Dünya üzerinde her şeyin birbiriyle nasıl ilişkili olduğunu anlatıyor. Ayrıca halkaların oluşturduğu çiçek, gezegenimizdeki yaşamı sürdüren en kritik canlılar olan bitkilere gönderme yapıyor. Bayrağın mavi rengi ise, Dünya'nın çoğunu oluşturan suyu temsilen seçildi.
Bu gördüğünüz, İsveçli tasarımcı Oskar Pernefeldt tarafından "Dünya Bayrağı" olarak tavsiye edilen tasarım... İnsanlar 2025-2038 yılları arasında Mars'a insanlı araçlar gönderip Dünya-dışı kolonizasyonun temellerini atacağı için, bu başarının tek bir ülkeye atfedilmesindense gezegene ait görülmesi amacıyla bir çalışma başlatıldı. Bayrak içerisindeki 7 halka, Dünya kıtalarını ve Dünya üzerinde her şeyin birbiriyle nasıl ilişkili olduğunu anlatıyor. Ayrıca halkaların oluşturduğu çiçek, gezegenimizdeki yaşamı sürdüren en kritik canlılar olan bitkilere gönderme yapıyor. Bayrağın mavi rengi ise, Dünya'nın çoğunu oluşturan suyu temsilen seçildi.

Tip-2 Medeniyetler: Yıldızsal Medeniyetler

Fakat daha da büyük düşünmeliyiz: Zeki ve çalışkan bir medeniyetin erişebileceği nokta, kendi gezegeniyle sınırlı olamaz! Tip-2 medeniyetlerle tanışın...

Bu medeniyetler, Tip-1 medeniyetlerden ortalamada 1 milyar kat daha fazla güç üretip tüketebilir. Bunu nasıl yaparlar? Yıldızlarının sadece 1 gezegene düşen enerjisini değil; üretiği enerjinin tamamını kullanarak! Yani sistemlerinin merkezindeki yıldızı dev bir reaktöre dönüştürerek... İşte bu nedenle Tip-2 medeniyetlere Yıldızsal Medeniyet adı da verilmekte...

Henüz uzaya gidip gelmek çok kolay olmadığı için, "uzay madenciliği" kavramı da günlük hayatlarımızda pek olan bir terim değil. Ancak gerek SpaceX gibi firmaların başarıları, gerekse de uzay yarışının yeniden kızışıyor olması, bu tür kavramların çok yakında hayatlarımızın sıradan bir parçası haline gelebileceğini gösteriyor. Örneğin, 8 Aralık 2015'te ABD Senatosu, uzayda madencilik yapılmasını uygun gören bir yasayı oylayarak geçirdi. ABD Ticari Uzay Fırlatmaları Mücadele Yasası olarak anılan yasa, herhangi bir asteroit ya da uyduda ABD'li bir firma ya da kişi tarafından bulunan herhangi bir mineralin o kişi veya kuruma ait olduğu ve onu istediği gibi kullanabileceğini söylüyor.  Söz konusu uzayla ilgili yasalar olunca işler biraz karışıyor. Çünkü uzay kimsenin değil (en azından şimdilik). Dolayısıyla onunla ilgili bir ülkenin yasalar geçirmesi, tuhaf soru işaretlerini doğuruyor. Sonuçta ABD'nin bir yasasını Japonya tanımak zorunda mı? Sanıyoruz ki burada devreye diplomatik üstünlükler giriyor. Ancak eğer ki uzay konusundaki atılımlar bu hızla sürerse, yakın bir gelecekte ABD tarihinde görülen "altına hücum", uzayda tekrar edilebilir!
Henüz uzaya gidip gelmek çok kolay olmadığı için, "uzay madenciliği" kavramı da günlük hayatlarımızda pek olan bir terim değil. Ancak gerek SpaceX gibi firmaların başarıları, gerekse de uzay yarışının yeniden kızışıyor olması, bu tür kavramların çok yakında hayatlarımızın sıradan bir parçası haline gelebileceğini gösteriyor. Örneğin, 8 Aralık 2015'te ABD Senatosu, uzayda madencilik yapılmasını uygun gören bir yasayı oylayarak geçirdi. ABD Ticari Uzay Fırlatmaları Mücadele Yasası olarak anılan yasa, herhangi bir asteroit ya da uyduda ABD'li bir firma ya da kişi tarafından bulunan herhangi bir mineralin o kişi veya kuruma ait olduğu ve onu istediği gibi kullanabileceğini söylüyor. Söz konusu uzayla ilgili yasalar olunca işler biraz karışıyor. Çünkü uzay kimsenin değil (en azından şimdilik). Dolayısıyla onunla ilgili bir ülkenin yasalar geçirmesi, tuhaf soru işaretlerini doğuruyor. Sonuçta ABD'nin bir yasasını Japonya tanımak zorunda mı? Sanıyoruz ki burada devreye diplomatik üstünlükler giriyor. Ancak eğer ki uzay konusundaki atılımlar bu hızla sürerse, yakın bir gelecekte ABD tarihinde görülen "altına hücum", uzayda tekrar edilebilir!

Bu medeniyetler, kendi yıldızlarına ve bu yıldızların etrafında dönen tüm gezegenlere hükmetmeyi başarmış olacaklardır. Asteroid madenciliği ve gezegen madenciliği gibi uygulamalar sıradan kaynak yaratım yöntemleri haline gelecektir. Bu teknolojik atılımları besleyense, yıldızlarının ürettiği enerji olacaktır.

Dyson Küresi
Dyson Küresi
Medium

Şu anda Güneş'in bütün enerjisini kullanma fikri çılgın geliyor olsa da, buradaki yazımızda da sözünü ettiğimiz Dyson Küresi gibi bir araç kullanarak, yıldızımızın etrafını saran devasa bir güneş paneli küresi inşa edebiliriz. Bu panelin topladığı enerjiyi istediğimiz gezegene yönlendirebiliriz. Böylece Mars'a, Venüs'e, Merkür'e göndereceğimiz kolonilerin bu gezegenleri Dünyalaştırması, yani terraforme etmesi için gerekli enerjiyi sağlayabiliriz. Dahası, sistemimiz içine çeşitli duraklar inşa ederek, Güneş Sistemi dışına yayılmanın hazırlıklarını yapabiliriz. 

Ama Tip-2 Medeniyet'e ulaşma yolunda tek yöntem Dyson küresi değil. Daha çılgın yöntemler de hayal edebiliriz. Örneğin bir karadeliğe ulaşabilirsek, bazı yıldızları bu karadeliğe yönlendirerek, karadeliğin onları yutması sırasında açığa çıkan fotonları toplayarak enerji üretmek mümkün olabilir.

Tabii bir yıldızı istediğimiz yöne nasıl yönlendirebiliriz, bunu henüz bilmiyoruz ama unutmayın! Biz sadece 0.725'lik bir medeniyetiz. Bir farenin bizim güneş panellerimizi anlamasını beklemediğimiz gibi, bizlerin de Tip-2 bir medeniyetin kullanacağı yöntemleri ilk etapta anlaması çok güç olabilir. Örneğin belki de kara deliklere yıldız beslemek yerine, halihazırda etraflarındaki akresyon diskinde bol miktarda malzeme bulunan kara delikleri ve buradan kaçan fotonları, Penrose Süreci olarak bilinen bir olaydan faydalanarak enerji üretim reaktörlerine dönüştürebiliriz. 

Bir kara deliğin etrafındaki akresyon diski
Bir kara deliğin etrafındaki akresyon diski
Blogspot

Tabii daha çılgın yöntemler hayal etmek de mümkün: Örneğin Yıldız Kaldırma denen bir mekanizmayla, bazı yakın yıldızlardaki madde miktarını değiştirerek istediğimiz enerji üretim seviyelerine getirebilir ve onlardan enerji üretebiliriz. Hayal gücünün sınırlarını zorladığınızda, üretebileceğiniz çözümler baş döndürücü olacaktır!

Burada dikkat etmeniz gereken şu: Elbette bunlar pratik olarak imkansız gibi gözükse de, teorik olarak mümkün oldukları sürece, uzun dönem gelecek planlarımıza dahil edilebilirler. Sonuçta bundan 300 yıl önce kimse kıtaları uçarak aşacağımızı veya Ay'da yürüyeceğimizi hayal edemezdi. Bunların her ikisi de o dönemlerde bile teorik olarak mümkündü; ancak pratik zorluklar, böyle bir çabanın imkansız gibi gözükmesine neden olmaktaydı.

Tüm Reklamları Kapat

Böyle bir medeniyete ne zaman erişebiliriz? Kaku'nun tahminlerine göre bunun için en az birkaç bin yıla daha ihtiyacımız var. Eğer teknolojimiz, eksponansiyel yani giderek hızlanan gelişimini sürdürmeye devam ederse, yıldızımız Güneş'i dilediğimiz gibi tüketmek mümkün olabilir! Bu konuyu YouTube ailemize sorduk ve buradaki gibi cevaplar aldık; Twitter ailemizin verdiği yanıtlar ise şöyle:

Tip-3 Medeniyetler: Galaktik Medeniyetler

Ama Tip-2 Medeniyet'te de durmamalıyız. Kardashev Skalası'nın son basamağı olan Tip-3 Medeniyetler, sadece gezegenlere ve yıldızlara değil, bütün bir galaksiye hükmedebilen medeniyetlerdir.

Galaktik Medeniyet olarak da bilinen bu medeniyetler, Tip-2 medeniyetlerin kullandığı gücün en az 100 milyar katını kullanırlar. Tip-2 medeniyetlerin yaptığı her şeyi yapabilirler; ancak bunu sadece kendi sistemlerinde değil, galaksilerindeki milyarlarca yıldız sisteminin her birinde yapabilirler! Örneğin gezegenleri, daha büyük yapılar inşa etmek için yapı malzemesi olarak kullanabilirler!

Goodfon

Böylesi bir medeniyeti hayal etmek bile güçtür; ancak teknolojinin evriminin teorik fizik sınırları haricinde herhangi bir sınırı yoksa, Tip-2 bir medeniyet nihayetinde bu ürkütücü güce de kavuşacaktır. Örneğin insanlık olarak biz, tüm Samanyolu Galaksisi'ne hükmettiğimizde, bu seviyeye erişmiş olacağız. Tip-2 medeniyetlerin kullandığı yöntemleri genişleterek, birden fazla yıldız, karadelik ve gezegenin enerjisini bir arada sömürüyor olacağız.

Tüm Reklamları Kapat

Çılgın, öyle değil mi? Kaku'ya göre, eğer ki kendimizi yok etmemeyi becerirsek, bu düzeye erişmemiz en az 100.000 ila 1 milyon yıl kadar sürecek.

Uzayda Bu Medeniyetler Olabilir mi?

Peki, aklınızdan geçtiğini tahmin ettiğim şu soruyu sorayım: Oralarda bir yerlerde bu seviyelere erişmiş herhangi bir medeniyet olabilir mi? Bilmiyoruz.

Ancak şunu düşünün: Bir galaksiye hükmeden bir medeniyet, galaksi içindeki yüz milyarlarca yıldızın hepsinden enerji topluyor olmalıdır. Bu durumda, dışarıdan bakan biri için Evren'in o bölgesinde kapkaranlık bir bölge görmeyi bekleriz.

Boötes süperboşluğu (sağda) ve diğer boşluklar
Boötes süperboşluğu (sağda) ve diğer boşluklar
Wikipedia

Boötes süperboşluğu ile tanışın. 700 milyon ışık yılı uzakta ve 330 milyon ışık yılı genişliğinde, kapkara bir boşluk. Evren'in çapının %0.27'si kadar geniş olan bu boşluğun kapladığı 236.000 megaparsek küplük hacimde en az 2000 galaksi görmeyi beklerken, sadece 60 galaksi görebiliyoruz.

Tüm Reklamları Kapat

Bu elbette illa bir Tip-3 Medeniyet'in bu bölgeye hükmettiği anlamına gelmiyor. İspat yükü iddia sahiplerinin omuzlarındadır ve aksi ispatlanana kadar, bilimin boş hipotezi böyle bir medeniyetin var olmadığını varsaymamızı gerektirir. Ancak olasılığı düşünmek bile heyecan verici.

Tip-4 ve Üzeri Medeniyetler

Üstelik medeniyet Tip-3'te de durmak zorunda değil. Diğer astronomlar ve astrofizikçiler, Kardashev Ölçeği'ni mikro ve makro ölçekte geliştirmeye devam etmişlerdir. Örneğin Tip-4 Medeniyetler, İntergalaktik Medeniyetler'dir ve Uzay Yolu gibi bilimkurgu dizilerinde en sık işlenen konu budur.

Tip-5 ve üstü medeniyetler ise sadece galaksilere değil, evrene veya Çoklu Evrenler gerçek ise onlara bile hükmedebilen, kendi evrenlerini yaratabilen medeniyetler olacaktır. Buradaki videomuzda Simülasyon Teorisi'ni ele alarak bizlerin bir simülasyonun parçası olup olmama ihtimalini tartışmıştık. İşte eğer biz gerçekten de bir simülasyonun parçası isek, çok büyük ihtimalle Tip 3 bile değil, Tip 5 veya üzeri bir medeniyetin yarattığı bir simülasyondayız.

Ancak hayal gücünün sınırsız dünyasında kendimizi kaybetmektense, şu anki algılarımız çerçevesinde en olası görünen seviyeleri hedeflemek ve o yönde planlar geliştirmek en mantıklısı. Bu nedenle Tip 2 ve Tip 3 medeniyetlerin nasıl olabileceğine odaklanmak en doğrusu olacaktır.

Tüm Reklamları Kapat

Medeniyetimizin Seviyesini Nasıl Yükseltiriz?

Tabii ki bilim ve teknoloji ile... Uzay görevleri bu nedenle çok kıymetli; çünkü Carl Sagan'ın da dediği gibi, şu anda medeniyetimiz tam bir ergenlik döneminde... Yetişkin, yani bir Tip-1 medeniyet olmaya hazırlanıyor. Bu süreçte halen tek bir gezegen üzerindeki politik kavgalarla uğraşıyor; büyük resmi gözden kaçırıyoruz.

Öyle ki, Tip 2 bir medeniyeti hayal etmesi bile çok güç olsa da, eğer o seviyeye vardığımız noktada doğmuş olsaydık, 2019 yılına bakarak ne kadar ilkel atalardan geldiğimize hayret ederdik. Tıpkı şu anda atalarımıza bakarak ilkelliklerine hayret ettiğimiz gibi...

İnsanlık, eğer var oluşunu sürdürecekse, diğer gezegen, sistem ve galaksilere yayılmak zorundadır. Buradaki yazımızda, bu konuda ışık hızının sabit olması gibi bazı fizik yasalarıyla sınırlandığımızı söylemiştik.

Dolayısıyla bize, asırlar boyu yolculuk yaparak, yüzlerce kişilik kolonizasyon gruplarını diğer sistemlere gönderecek araçlar lazım. Bu gruplar, oralara geri dönmemek üzere yola çıkacaklar ve ana görevleri, vardıkları gezegenlerde hızla yeni kolonizasyon teknolojileri geliştirip, diğer gezegen ve sistemlere yayılmak olacak.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
137
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 73
  • Tebrikler! 42
  • Bilim Budur! 32
  • İnanılmaz 29
  • Merak Uyandırıcı! 22
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 14
  • Umut Verici! 13
  • Korkutucu! 10
  • Üzücü! 2
  • Grrr... *@$# 2
  • Güldürdü 1
  • İğrenç! 1
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:32:00 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/961

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Eşey
Genler
Evrim Ağacı Duyurusu
Yeşil
Asteroid
Beslenme Bilimi
Kalıtım
Sendrom
Kanser
Dağılım
Ağrı
Nöronlar
Deniz
Sars
Ara Tür
Renk
Embriyo
Tür
Periyodik Tablo
Hukuk
Ortak Ata
Carl Sagan
Evrimsel Tarih
Hayatta Kalma
Kanser Tedavisi
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
Ç. M. Bakırcı. Kardashev Ölçeği Nedir? Medeniyetimiz Gelecekte Neye Benzeyecek?. (29 Temmuz 2019). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/961
Bakırcı, Ç. M. (2019, July 29). Kardashev Ölçeği Nedir? Medeniyetimiz Gelecekte Neye Benzeyecek?. Evrim Ağacı. Retrieved November 21, 2024. from https://evrimagaci.org/s/961
Ç. M. Bakırcı. “Kardashev Ölçeği Nedir? Medeniyetimiz Gelecekte Neye Benzeyecek?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 29 Jul. 2019, https://evrimagaci.org/s/961.
Bakırcı, Çağrı Mert. “Kardashev Ölçeği Nedir? Medeniyetimiz Gelecekte Neye Benzeyecek?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, July 29, 2019. https://evrimagaci.org/s/961.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close