Halo Etkisi Nedir? İnsanlar Neden Kitabı Kapağıyla Yargılıyor?
İnsanlar bazen karşılarına çıkan bir şeyin belli bir özelliğiyle ilgili kendi içlerinde bir fikir oluşturur, bu fikirden yola çıkıp o şeyin daha farklı özellikleriyle ilgili de varsayımlarda bulunmaya başlarlar. Bir bilişsel önyargı göstergesi olan bu olguya halo etkisi (hâle etkisi) denmektedir. Dışı güzel olan insanların içlerinin de güzel olacağını varsaymak, halo etkisine örnektir.
Önümüze yeni bir ürün ya da şirket çıktığında veya yeni biriyle tanıştığımızda o şeye dair kendimizce bazı yargılar oluştururuz. O şeyin sahip olduğu tek bir özellik, onun diğer özelliklerine, hatta direkt o şeyin kendisine olan bakışımızı da etkiliyorsa halo etkisindeyizdir.
Halo etkisi hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir çünkü toplumda yaygın olarak rastlanan bu etki, hem bizim diğer insanlara olan bakışımızı, hem de diğer insanların bize olan bakışlarını etkileyebilir. Bu yazıda halo etkisinin ne olduğu, insanların bundan nasıl etkilendiği, bununla nasıl baş edilebileceği anlatılacaktır.
Halo Etkisine Bazı Örnekler
Psikolog Solomon Asch, Forming Impressions of Personality makalesinde, halo etkisinin günümüzdeki en bilinen örneklerinden birini vermiştir.[1] Bu çalışmadaki bir deneyde, A ve B olarak adlandıracağımız iki farklı kart alınmış, bu kartların içine bazı kişisel özellikler yazılmıştır.
A: akıllı-çalışkan-fevri-eleştirel-inatçı-kıskanç
B: kıskanç-inatçı-eleştirel-fevri-çalışkan-akıllı
Bu kartlarda yer alan kişisel özellikler, aslında aynı kişiye aittir. Bu kartlar deneklere verilmiş, deneklerden bu kartın tasvir ettiği kişiyle ilgili izlenimlerini paylaşmaları istenmiştir.
Fark edileceği üzere, kartlar farklı olsa da bunlarda aynı özellikler yazılıdır. Ancak bu özelliklerin ait olduğu kişi, A kartında önce "akıllı" ve "çalışkan" gibi pozitif özellikleriyle, ondan sonra "fevri", "eleştirel", "inatçı" gibi özellikleriyle, en sonunda da negatif özelliğiyle ("kıskanç") tasvir edilmiştir. Aynı kişi, B kartında bunun tam tersi sırayla tasvir edilmektedir. Bu kişiyi A kartı üstünden tanıyan insanlarla, B kartı üstünden tanıyan insanlar, aynı kişiyle ilgili farklı izlenimler edinmiştir. Asch, şöyle yazıyor:
A kartının verdiği izlenim, tasvir edilen kişinin bazı eksik yanları olan ama en nihayetinde iyi yanları, eksik yanlarının altında kalmayan, ehil bir kişi olduğu şeklinde olmuştur. Buna karşın, B kartının çoğu deneğe verdiği izlenim, bu kişinin faydadan çok zorluk çıkaran ve "sorun yaratan" biri olduğu şeklinde olmuştur. Bunun ötesinde, A kartında pozitif şekilde yorumlanan bazı özellikler (örn. fevrilik, eleştirellik), B kartında negatif şekilde yorumlanmıştır.
Nobel ödüllü psikolog ve ekonomist Daniel Kahneman da Thinking, Fast and Slow kitabında halo etkisinin bilindik bir örneğine yer vermiştir:
Profesörlük hayatımın başlarındayken, öğrencilerimin kompozisyon ödevlerini geleneksel bir şekilde notlandırırdım. Elime yaprak testi alır, öğrencinin verdiği yanıtları arka arkaya okur, her bir yanıta not verirdim. Sonra tüm bu notları toplayıp, sıradaki öğrenciye geçerdim.
Zamanla fark ettim ki belli bir yaprak testteki yanıtların her birine verdiğim not, birbirine çok fazla benzerlik gösteriyor. Not verirken halo etkisi altında olduğumdan, birinci sorunun yanıtına verdiğim notun, o öğrenciye verdiğim genel notu aşırı derecede etkilediğinden şüphelenmeye başladım. Buradaki mekanizma oldukça basit işliyordu: Eğer bir öğrencinin ilk kompozisyonuna yüksek bir not vermişsem ve ilerleyen kısımlarda belirsiz ya da üstü kapalı bir yanıtla karşılaşmışsam, o öğrencinin bu yanıtına anlayışlı bir şekilde yaklaşıyordum. Bu durum, kulağa makul geliyordu. Ne de olsa başta çok iyi bir kompozisyon yazmış bir öğrenci, ikinci soruda öylesine saçma bir hata yapmazdı!
Evrim Ağacı'ndan MesajEvrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Ama izlediğim bu yol, ciddi bir soruna yol açıyordu. Biri iyi, biri kötü olmak üzere iki kompozisyon yazmış öğrencileri notlandırırken, öğrencinin önce hangi kompozisyonunu okumuşsam ona göre not veriyordum. Öğrencilere, yazdıkları kompozisyonların (genel not üstündeki) ağırlığının eşit olacağını söylerken, onlara doğruyu söylemiyordum: Birinci kompozisyonun genel nota olan etkisi, ikinci kompozisyonunkinden çok daha fazlaydı.
Halo etkisinin örnekleri bununla kısıtlı değildir. Yapılan bir akademik çalışmada insanlar iki gruba ayrılmış, her iki gruba da aynı kadının bir fotoğrafı ve o kadının hobilerine, hayatına dair bazı bilgiler verilmiştir. Ancak gruplardan birine kadının gerçekteki hali gösterilmiş, öbür gruba ise kadının hemen hemen 20 kilo kadar daha kilolu gözüktüğü bir fotoğraf verilmiştir.
Kadının gerçek halini gören katılımcılar, onun daha kilolu halini gören insanlara kıyasla onu fiziksel açıdan daha çekici bulmuştur. Ama bununla kalmamış, onun kişiliğinin de daha iyi olduğuna, kariyerinde başarılı olmasının daha muhtemel olduğuna dair varsayımlarda bulunmuştur. Buradaki insanların aynı kadını yalnızca fiziksel görünüşü baz alarak farklı şekillerde değerlendirmiş olması da halo etkisine örnektir.
Halo etkisinin daha farklı örnekleri şu şekilde sıralanabilir:
- İnsanlar, kiminle birlikte siyasi tartışmaya girmek isteyecekleri sorulduğunda, fiziksel açıdan daha çekici olan insanların aynı zamanda daha bilgili ve daha ikna edici olacağına dair tepkiler vermiştir.[2]
- Görülmüştür ki insanlar, belli bir makalenin yazarının fiziksel açıdan çekici olduğunu düşündüklerinde o makalenin kendisini de daha olumlu şekilde değerlendiriyorlar.[3]
- Eğer bir öğrenci, öğretmeninin belli bir yanını çok seviyorsa, bu durum o öğrencinin, öğretmeninin genel performansını nasıl değerlendirdiğine de yansımaktadır.[4]
Not: İnsanlar bazen fiziksel açıdan çekici olan insanların, daha az çekici olan insanlara kıyasla daha tercih edilir özelliklere sahip olduğu varsayımında bulunur. Bu duruma "fiziksel çekicilik stereotipi" ya da "güzel olan iyidir stereotipi" denir.[5]
İnsanlar Neden Halo Etkisine Kapılır?
Daniel Kahneman, şöyle yazıyor:
İnsanların önce hangi, daha sonra hangi karakteristik özelliği ile karşılaşacağımız genellikle şansa bağlıdır. Ancak buradaki gidişatın kendince bir önemi vardır; çünkü edindiğimiz ilk izlenimlere, bazen halo etkisi yüzünden ondan sonra edindiğimiz diğer bilgileri yok sayacak kadar fazla ağırlık veririz.
İnsanların halo etkisine girmesinin birkaç farklı sebebi vardır. Öncelikle, insanlar haklı çıkmak ister. Biri, herhangi bir şeyle ilgili ilk kez bir izlenim edindiği zaman genelde bu izlenimi haklı çıkarmanın yollarını arar. Haklı çıkmak, kişiye iki açıdan fayda sağlar:
- Haklı çıkan kişi, kendisini iyi hisseder.
- Eğer biri, bir şeyle ilgili edindiği izlenimin yanlış olduğunu fark ederse bu izlenimi yeniden gözden geçirmek zorunda kalır ki bu da onları bilişsel uyumsuzluk olarak bilinen duruma sokar. Eğer o kişi, izleniminin haklı olduğunu kanıtlayabilir ise böyle bir uyumsuzluk yaşamak zorunda kalmaz.
Örneğin, bazen yeni tanıştığımız insanların komik olduğunu düşünürüz. O kişiyi henüz daha farklı yönleriyle tanımadığımız için komik olması, o kişiyle ilgili görüşlerimizi olumlu yönde etkiler. Zaman ilerledikçe o kişiyle ilgili bazı kötü şeyler öğrenebiliriz ama biz yine de olumlu görüşlerimizi haklı çıkarmaya çalışırız. Çünkü haksız çıkmak istemeyiz.
Bu noktada, halo etkisi ile doğrulama önyargısı arasında bir bağlantı olduğunu belirtmek gerekir: Doğrulama önyargısı, öğrendiği yeni bilgileri sadece kendi inançları doğrultusunda yorumlayan ya da özellikle kendi inançlarını doğrulayan cinsten bilgiler öğrenmeye çalışan insanlarda görülür.
Bir parçayı, ait olduğu bütünden ayrı olarak ele almak bazen zor olabilir. Bu, halo etkisinin ikinci sebebidir. Başka bir deyişle, insanlar bir şeyi tek bir yönüyle ele almaya çalıştıkları zaman, başka şeyler de işin içine burnunu sokabilir. Örneğin, birlikte çalıştığımız insanları kabiliyetlerine göre değerlendirmeye kalktığımızda onları sadece kabiliyetlerine göre değerlendirmekte zorluk çekebiliriz. İşin içine, değerlendirdiğimiz kişiyi ne kadar sevdiğimiz ve o kişinin özgüven seviyesi gibi alakasız şeyler de girer.
Halo etkisine kapılmamızın üçüncü sebebi, bunun işleri kolaylaştırıyor olmasıdır. Bir şeyi yargılamaya çalıştığımızda, o şeyi yargılarken gözettiğimiz etkenler çoğalıyor ya da gitgide karmaşık bir hal alıyorsa o şeyi yargılamak da gitgide zorlaşır. Bunun yerine tek bir etkene dayanarak hareket etmek, bilişsel yükümüzü azaltıp kolaylık sağlar.
İnsanlar, bir şeyi yargılarken önlerindeki en basit etkeni esas alarak hareket edip, kendi işlerini kolaylaştırabilirler. Varılan her yargının yanlış olma ihtimali vardır. Bu şekilde hareket etmek, elbette varılacak yargının yanlış olma riskini artırır. Ama öyle görünüyor ki insanlar genelde ya bu riski göze alıyorlar ya da bu riski göz önüne bile almıyorlar.
Bazı özellikler arasında bir korelasyon olduğuna inanırız, bu da halo etkisinin dördüncü sebebidir. Genelde geçmiş tecrübelerimize dayanıp, belli bir özelliğe sahip birinin o özellikle bağlantılı başka bir özelliğe de sahip olacağını varsayarız. Bu varsayımlar zaman zaman doğru da çıkar.
Bunun yansımaları sadece insanları değil, daha farklı şeyleri değerlendirirken de hissedilir. Geçmiş tecrübelerimize dayanarak, göze güzel gelen ürünlerin teknik açıdan da sağlam olacağına dair bir varsayım oluşturmuş olabiliriz. Bir ürünün, sırf göze güzel geliyor diye teknik açıdan da sağlam olacağını düşünmek, halo etkisine örnektir.
Bunlara ek olarak, insanlarda halo etkisiyle karşılaşırız çünkü yeni şeyler keşfederken halo etkisine kapılmanın kullanışlı bazı yanları vardır. Bazen yeni bir şey öğrendiğimizde o şeyle ilgili hızlıca karar vermemiz gerekir, ya da henüz o şeyle ilgili detaylı bir karar verecek kadar fazla şey bilmiyoruzdur. Bu gibi durumlarda kestirmeye kaçmak faydalı olabilir.
Örneğin, teknik özelliklerini henüz bilmediğimiz iki farklı ürünü inceliyorsak ve bu iki üründen birini seçmemiz gerekiyor ise gözümüze daha güzel gözüken ürünü tercih edebiliriz.
Halo etkisine bu şekilde kapılarak karar vermek bizi elbette zaman zaman yanlış kararlar almaya itebilir. Özellikle, biri bizden bir şeyleri değerlendirmemizi istiyor ve bunu yaparken halo etkisine kapılacağımızı biliyorsa, bu durum manipüle edilmemize yol açabilir.
Halo Etkisiyle Nasıl Başa Çıkılır?
Kendi İçimizde Yaşadığımız Halo Etkisi
Unutulmamalıdır ki halo etkisi, bizim diğer insanlara olan yaklaşımımızı etkileyebilir. Bunun bizi ister olumlu, ister olumsuz olsun, nasıl etkileyebileceğini bilmek, içinde bulunduğumuz durumları daha iyi yorumlamamızı ve daha mantıklı kararlar almamızı sağlayabilir.
Örneğin, tanıştığımız birinin sırf tek bir iyi özelliği var diye, o kişiyle ilgili genel olarak olumlu düşüncelere kapılmak zorunda olmadığımızı bilmeliyiz. Aynı şekilde, birinin tek bir negatif özelliğe sahip olması, o kişi hakkında genel olarak negatif şeyler düşünmek için yeterli olmayabilir.
Bilişsel önyargılarımızı azaltmak için kullanılan teknikler, halo etkisinden kaçınmak için de kullanılabilir. Elbette, hangi yöntemin daha faydalı olacağı kişiden kişiye ve durumdan duruma değişiklik gösterecektir, ancak bu noktada kullanılabilecek tekniklerden biri, herhangi bir yargıya varmadan önce acele etmemektir.
Bunu örneklendirmek gerekirse, varsayalım ki biriyle ilgili bir ilk izlenim edindiniz ve bu izlenimi haklı çıkarmaya çalıştığınızı fark fark ediyorsunuz. Bu noktada, o kişinin başkalarına size verdiğinden daha farklı bir izlenim veriyor olabileceğini hatırlayıp, o kişiyle ilgili herhangi bir yargıya varmadan önce bunu göz önünde tutabilirsiniz.
Başka İnsanlarda Gördüğümüz Halo Etkisi
Halo etkisi, bizim diğer insanlara olan bakışımızı etkileyebildiği gibi diğer insanların bizim hakkımızdaki görüşlerini de etkileyebilir. İnsanlar, bu etki yüzünden sahip olduğumuz tek bir özelliğe veya yaptığımız tek bir harekete bakarak bizim diğer yanlarımızla ilgili de varsayımlarda bulunabilirler. Aslında bu durumu kendi lehimize çevirmek mümkündür.
Bu konuyla ilgili yapılan bir çalışma sırasında, bir grup öğrenciye aynı öğretmenin iki farklı mülakat kaydı izletilmiştir.[6] Anadili İngilizce olmayan ve aksanlı konuşan bu öğretmen, kayıtlardan birinde sıcakkanlı ve dostane tavırlar sergilerken, diğer gruba izletilen kayıtta soğuk ve mesafeli davranışlar gösteriyordu.
Öğretmenin sıcakkanlı hallerini gören öğrenciler onun görünümüyle, davranışlarıyla ve aksanıyla ilgili olumlu duygular beslerken, onun soğuk tavırlarını gören öğrenciler, aynı öğretmenin rahatsız edici bulmuştur.
Bu göstermektedir ki tavırlarımızda çok küçük değişiklikler yaparak insanların bizim hakkındaki görüşlerini tamamen değiştirebiliriz. Halo etkisi bu sayede bizim için avantajlı olabilir.
Halo Etkisinin Değişkenliği
İnsanlar, hayatın birbirinden farklı alanlarında halo etkisi ile karşılaşırlar. Ancak halo etkisinin bizi hangi durumda, nasıl etkilediğini tespit etmek her daim kolay olmayabilir. Bunun ötesinde, insanların aldığı her kararın, vardığı her sonucun temelinde halo etkisinin yattığı söylenemez. Halo etkisinin gözlemlenebildiği bazı örneklerde bile iş, durumdan duruma değişiklik gösterir.
Yazının üst kısımlarında bahsedildiği üzere, insanlar bir makaleyi eleştirel bir şekilde okurken, o makaleyi yazan kişinin dış görünüşüne de bakarlar.[3] Ancak bu örnekten yola çıkıp, aynı halo etkisinin makale okuyan her insan grubunda görüleceği sonucuna varamayız.
Öyle ki, makaleyi okuyan kişi erkek, makaleyi yazan kişi kadın ise gerçekten böyle bir halo etkisi ile karşılaşılabiliyor. Ama makaleyi okuyan grup kadın, yazan kişi de kadın olduğunda, veya makalenin yazarı erkek, okuru bir erkek/kadın grubu ise böyle bir etki söz konusu olmuyor.
Bu alanda yapılmış daha farklı çalışmalar da halo etkisinin farklı koşullar altında değişkenlik gösterebileceğini ortaya koymuştur.[7] Buradan çıkarılacak sonuç şudur: İnsanların halo etkisinde olabileceği ihtimali yok sayılmamalıdır. Ancak bunu yaparken, insanların kesinlikle halo etkisinde olduğu, aldıkları kararları kesinlikle halo etkisi altında aldıkları varsayımında bulunulmamalıdır.
Halo Etkisi ile Alakalı Bazı Kavramlar
Halo Etkisinin Pazarlama Stratejilerine Etkisi
Yazının şu ana kadar olan kısımlarında genel olarak halo etkisinin, insanlara olan bakışımızı nasıl etkilediğinden bahsedildi. Bu noktada biliyoruz ki bazen yeni tanıştığımız insanların tek bir özelliğine ya da hareketine dikkat ederiz ve bu, halo etkisi yüzünden bizim o kişi hakkındaki daha genel düşüncelerimizi de etkiler.[5]
Ancak halo etkisi, bizim sadece insanlar hakkındaki görüşlerimizi değil, ürün, şirket gibi daha farklı şeyler hakkındaki görüşlerimizi de etkiler. Örneğin, karşımıza çıkan bir ürünün kendisiyle ilgili herhangi bir pozitif görüşümüz olmayabilir. Ama sırf o ürünü üreten şirket hakkında pozitif görüşlerimiz var diye, o ürünün kendisini de almaya meyilli olabiliriz.
Dolayısıyla, halo etkisinin pazarlama stratejilerinde önemli bir rolü vardır. Bir marka isminin ne kadar değerli olduğunu belirlerken de halo etkisine başvurulabilir.
Boynuz Etkisi
Bazen bir şeyin tek bir özelliğiyle ilgili negatif duygular besler, bunun o şeyin kendisiyle ilgili görüşlerimizi de etkilemesine izin veririz. Buna yol açan şey, boynuz etkisi olarak bilinen bir bilişsel önyargıdır.
Bunun bir örneğine öğretmen-öğrenci ilişkisiyle ilgili yapılmış bir çalışmada rastlanmıştır.[8] Bu çalışma göstermiştir ki öğrenciler, kurallara daha çok karşı gelmeye başladıkları zaman, o öğrencilerin öğretmenler tarafından haksız yere hiperaktif olarak ya da dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğuyla nitelendirilme ihtimali de artıyor.
Buna benzer bir etkiyi tüketici olarak yaptığımız ürün tercihlerinde de yaşarız. Örneğin insanlar bazen bir ürünün nasıl çalıştığını bilmiyor olsalar bile sırf gözlerine güzel gelmediği için onun iyi de çalışmayacağı varsayımında bulunabilirler.
Teknik olarak, insanların sahip olduğu hem pozitif, hem negatif duyguları halo etkisi bağlamında incelemek mümkündür. Bu yüzden, boynuz etkisi ile halo etkisinin pratikte aynı bilişsel önyargıya karşılık geldiği söylenebilir.
Ne var ki insanlar bazen pozitif ve negatif duygular arasında ayrım yapıp, pozitif duyguları yorumlarken sadece halo etkisine, negatifleri yorumlarken sadece horn etkisine atıfta bulunur. Boynuz etkisine zaman zaman ters halo etkisi dendiği de görülür.
Halo Etkisinin Kökeni
Halo etkisinin ortaya çıkışı, Amerikalı psikolog Edward Thorndike'ın 1920 tarihli A Constant Error in Psychological Ratings makalesine dayanmaktadır.[9] Thorndike bu yazısında şu ifadeleri kullanmıştır:
İki büyük sanayi şirketinin çalışanları arasında 1915 tarihli bir çalışma yapılmış, bu çalışmada görülmüştür ki insanların belli birinin zekasını, çalışkanlığını, teknik kabiliyetlerini, güvenilirliğini ve daha farklı özelliklerini ayrı ayrı değerlendirirken vardıkları sonuçlar arasında hem yüksek hem de eşit olarak dağılmış bir korelasyon bulunuyor. Bundan yola çıkarak, bu değerlendirmeleri yapanların, insanların sahip olduğu farklı özellikleri ve başarıları analiz edip, her bir özelliği diğerlerinden bağımsız olarak değerlendiremediği sonucuna varmak mümkün olabilir. İnsanların birini değerlendirirken gösterdiği eğilim, birini genel olarak ya iyi olarak ya da kendilerinden daha düşük kademeli olarak nitelendirmek ve o kişinin özelliklerini, bu yargı doğrultusunda değerlendirmek olmuştur.
Thorndike, bu çalışmasında vardığı sonucu daha geç dönem çalışmalarıyla da desteklemiştir. Birinin fiziksel özelliklerini, zeka seviyesini, liderlik yeteneğini ve kişisel özelliklerini, birbirinden farklı şekilde ele almak mümkündür. Ancak Thorndike tarafından yapılan bir çalışmada görülmüştür ki komutanlar, kendilerinden düşük rütbeli askerleri bu özellikleri esas alıp değerlendirmeye çalıştıklarında, aynı askerin farklı özelliklerine verdikleri derecelendirmeler arasında yüksek bir korelasyon bulunuyor. Bunun ötesinde, ortaya çıkan bu korelasyonun eşit dağılımlı olduğu da fark edilmiştir. Örneğin, birinin kişisel özelliklerine bakıp, o kişinin liderlik seviyesine dair bir tahminde bulunmak, birinin fiziksel özelliklerine bakıp o kişinin zeka seviyesine dair tahminde bulunmaktan daha kolay olabilir. Thorndike'ın çalışmasında böyle bir ayrımın bulunmamış olması, söz konusu korelasyonun farklı özellik çiftlerine eşit dağıldığına işaret ediyor.
Thorndike'a göre hava kuvvetlerindeki subayların, genel olarak askerlik vazifelerini yerine getirme kabiliyetleri ile uçuş kabiliyetleri arasında doğal sayılamayacak kadar yüksek bir korelasyon bulunuyor olması, ordudakine benzer bir durumun hava kuvvetlerinde de görüldüğüne işaret ediyor. Thorndike bu durumu, "genel olarak erdemli olmanın verdiği halenin, belli bir özelliğin nasıl değerlendirildiğini de etkileyecek şekilde genişlemesi ya da tam tersi" şeklinde tarif ediyor.
Knight ve Boyce tarafından yapılan farklı çalışmaların işaret ettiği üzere, öğretmenlerin performansını değerlendirirken de Thorndike'ın bahsettiğine benzer bir etkiyle karşılaşılıyor.[10] Thorndike, kendi çalışmalarında bu isimlere atıfta bulunmuş, "ses tonu", "zeka seviyesi", "kamu işlerine katılım" gibi farklı özellikler arasında beklenenden çok daha yüksek bir korelasyon olduğuna dikkat çekmiştir. Thorndike, söz konusu makalesini şu sözlerle kapatmaktadır:
Yazarın çalışma sonucunda vardığı kanı, oldukça kabiliyetli ustabaşlarının, işverenlerin, öğretmenlerin veya bölüm başkanlarının bile bireyleri birbirinden ayrı özelliklerin bileşimi olarak göremediği, tek bir özelliği diğerlerinden bağımsız olacak şekilde derecelendiremediği yönünde olmuştur. Her durumda sabit olarak hataya yol açan ve bizim halo olarak adlandırdığımız şeyin ise şaşırtıcı derecede önemli olduğu tespit edilmiştir.
Yukarıdaki alıntıda da görülebileceği üzere, Thorndike bu makalesinde "halo etkisi" terimini değil, yalnızca "halo" ("hâle") kelimesini kullanır.
Oxford English Dictionary'ye göre "halo etkisi" terimi, literatürde ilk olarak S. M. Harvey tarafından, 1938 tarihli A Preliminary Investigation of the Interview makalesinde kullanıldı. British Journal of Psychology'de yayımlanan bu makalede şöyle bir kısım yer almaktadır:[11]
Adaylara dair edinilen genel izlenimlerin üstünde durduk. Bu izlenim, zaman zaman önyargılı olmaya karşı bir direnç sağlarken, zaman zaman önyargılı olmaya zemin oluşturan mekanizmanın ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Genelde ‘halo’ etkisi olarak bilinen bu genel izlenimlerin, kişisel özelliklerin tespitinde etkili olabildiği halihazırda bilinmektedir.
Özet ve Sonuçlar
- Halo etkisi, bir şeyle ilgili tek bir izlenim alıp, o şeyin diğer özelliklerini de bu izlenimden yola çıkarak yargılayan insanlarda görülen bilişsel bir yanlılık halidir.
- Birinin yalnızca dış görünüşe bakarak, iyi görünümlü birinin kişiliğinin de iyi olacağı varsayımında bulunan insanlar, halo etkisi için örnek teşkil eder.
- İnsanların halo etkisine girmesinin birkaç farklı sebebi olmakla birlikte bunlardan bir kısmı; 1) insanlarda görülen haklı çıkma isteği, 2) parça halindeki özellikleri bütünden ayrı düşünmekte zorlanmamız, 3) halo etkisindeyken karar vermenin daha kolay olması, 4) farklı tekil özellikler arasında bir korelasyon bulma beklentimiz ve 5) halo etkisinin, yeni şeyler denerken kullanışlı olması, şeklinde sıralanabilir.
- Halo etkisine dair bilgi sahibi olarak daha mantıklı kararlar almaya başlayabilir, insanlar hakkında ister iyi ister kötü olsun asılsız varsayımlarda bulunmaktan kaçınabiliriz.
- Diğer insanlar, bizim hakkımızda bir fikir edinmeye çalışırken halo etkisiyle hareket ediyor olabilirler. Bu gibi durumlarda insanların bizim hakkımızdaki genel görüşlerini, tek bir hareketimizle olumlu ya da olumsuz yönde değiştirebileceğimizi bilmek, faydalı olabilir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 16
- 14
- 8
- 6
- 5
- 3
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ S. E. Asch. (2006). Forming Impressions Of Personality.. American Psychological Association, sf: 258-290. doi: 10.1037/h0055756. | Arşiv Bağlantısı
- ^ C. L. Palmer, et al. (2015). Halo Effects And The Attractiveness Premium In Perceptions Of Political Expertise. SAGE Publications, sf: 353-382. doi: 10.1177/1532673X15600517. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b R. M. Kaplan. (1978). Is Beauty Talent? Sex Interaction In The Attractiveness Halo Effect. Sex Roles, sf: 195-204. doi: 10.1007/BF00287500. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. W. Keeley, et al. (2013). Investigating Halo And Ceiling Effects In Student Evaluations Of Instruction. SAGE Publications, sf: 440-457. doi: 10.1177/0013164412475300. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b K. Dion, et al. (2006). What Is Beautiful Is Good.. American Psychological Association, sf: 285-290. doi: 10.1037/h0033731. | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. E. Nisbett, et al. (2006). The Halo Effect: Evidence For Unconscious Alteration Of Judgments.. American Psychological Association, sf: 250-256. doi: 10.1037/0022-3514.35.4.250. | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. H. Eagly, et al. (2005). What Is Beautiful Is Good, But . . .: A Meta-Analytic Review Of Research On The Physical Attractiveness Stereotype.. American Psychological Association, sf: 109-128. doi: 10.1037/0033-2909.110.1.109. | Arşiv Bağlantısı
- ^ H. Abikoff, et al. (1993). Teachers' Ratings Of Disruptive Behaviors: The Influence Of Halo Effects. Journal of Abnormal Child Psychology, sf: 519-533. doi: 10.1007/BF00916317. | Arşiv Bağlantısı
- ^ E. L. Thorndike. (2006). A Constant Error In Psychological Ratings.. American Psychological Association, sf: 25-29. doi: 10.1037/h0071663. | Arşiv Bağlantısı
- ^ F. B. Knight. (2014). Qualities Related To Success In Elementary School Teaching. The Journal of Educational Research, sf: 207-216. doi: 10.1080/00220671.1922.10879248. | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. M. HARVEY. (2011). A Preliminary Investigation Of The Interview. Wiley, sf: 263-287. doi: 10.1111/j.2044-8295.1938.tb00874.x. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 17:24:50 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/11610
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.