Asch'ın Uyum Deneyi: Çıkıntı Olmamak Adına Hizaya Girmenin Psikolojisi!
Kendinizi şöyle bir durumda hayal edin: Görsel algı hakkında olan bir psikoloji deneyine katılmayı kabul etmişsiniz. Geniş bir masa etrafında oturan son kişisiniz. Araştırmacı, size ve yanınızdaki altı kişiye şu soruyu soruyor: Aşağıdaki fotoğrafta, sol taraftaki çizgi, sağ taraftaki üç çizgiden hangisiyle eşit boydadır?
Oldukça basit, öyle değil mi? Katılımcılar sırasıyla doğru cevabı verir: Her biri, 2 numaralı çubuğu seçer. Siz de öyle! Daha sonra standart çizginin boyu bir diğeriyle aynı olacak şekilde değiştirilir ve katılımcılardan yine aynı şey istenir:
İkinci etap da bu şekilde kolay geçer. Herkes üçüncü çubuğu seçer ve sırasıyla, yüksek sesle araştırmayı yürüten kişiye bu tercihlerini söylerler.
Fakat, üçüncü etapta işler değişir. Yeni bir çizgi dizisi gelir, soru birebir aynıdır: Sol taraftaki çizgi, sağ taraftaki üç çizgiden hangisiyle eşit uzunluktadır?
Soldaki çizginin uzunluğu aslında bariz bir şekilde “üçüncü çizgi” ile aynıyken, katılımcılardan ilki tablolara baktıktan sonra cevabını yüksek sesle, “birinci çizgi” olarak belirtir. Siz içinizden gülüp, bu ilk çocuktaki sıkıntı ne diye düşünürken, ikinci kişi de aynı şekilde ve kendinden emin bir ses ile "birinci çizgi" cevabını verir. Üç, dört derken sizin haricinizdeki altı kişinin hepsinin yanıtı “birinci çizgi" olur.
Bu durumda ne yapardınız? Doğru olduğunu düşündüğünüz “üçüncü çizgi” yanıtını mı verirdiniz, yoksa diğerlerine uyup “birinci çizgi” mi derdiniz?
Diyelim ki gerçeğin yanında durdunuz ve üçüncü çizgi dediniz. Bir diğer soru daha geldi ve cevap bariz bir şekilde "ikinci çizgi" iken, herkes "üçüncü çizgi" dedi. Her biri de kendinden emin. Bir çubuklara bakıyorsunuz, bir cevap veren katılımcılara. Şimdi gözlerinizin bozuk olup olmadığından endişe ediyorsunuz. Sonuçta bu kadar kişi üst üste yanılabilir mi? Yine de kendi düşüncenizi söylemeyi seçtiniz diyelim. "İkinci çizgi!" dediniz.
Bir dizi daha geldi, cevap çok açık şekilde "birinci çizgi". Ancak tüm katılımcılar, yine kendilerinden emin bir şekilde "üçüncü çizgi" cevabını verdiler. Biraz gözlerini kısmış, tabloya yaklaşmış olabilirler ama cevaplarından son derece eminler. İşte bu noktada, konuyu doğru anlayıp anlamadığınızı sorgulamaya başlayabilirsiniz. Ve artık üçüncü, dördüncü, beşinci seferden sonra, her turda "çıkıntı olan" olmamak adına, diğerlerinin emin cevabına uydunuz. "Üçüncü çizgi, evet, üç olmalı."
Birçokları, her zaman doğrudan yana olacağını ve ne düşünüyorsa onu söyleyeceğini sanır. Ancak unutmayın: Siz orada tanımadığınız 6 diğer kişi ve bazı uzmanlarla bir odadasınız ve hiçbirini tanımıyorsunuz. Herkes sizin gibi konuya yabancı ve siz, bu odada özel bir yere sahip değilsiniz. Çıkıntılık yaparak kendinize dikkat çekmek istediğinizden emin misiniz? Deneysel sonuçlar, birçok kişinin belki ilk etapta değil ama, sorular devam ettikçe katılımcıların kalanına, yalan söylemek pahasına uyum gösterdiğini ortaya koymuştur.
Asch Deneyi ve Sonuçları
Yukarıda tarif edilen olay tam olarak sosyal psikolog Solomon Asch (1956) tarafından uyum ve sosyal etki üzerine gerçekleştirilen klasik bir çalışmadır. En sondaki katılımcı (yani siz) hariç, diğer katılımcıların hepsi, araştırmacılar tarafından parayla kiralanmış aktörlerdir.
Deneyde 18 tekrar (tur) bulunmaktadır. Bunlardan ilk 2 turda aktörler gerçek cevabı verirler. 3. turda ise hep bir ağızdan, önceden ayarlanmış bir yalan söylerler. Geriye kalan 15 turun rastgele seçilmiş 11 tanesinde yine hep bir ağızdan yalan söylerler. Ancak bunu ustaca ve rollerini size "çaktırmadan" yaparlar. Araştırmacılar, gerçek deneğin/katılımcının, sırf "sürüye uymak için", bile bile yanlış cevabı verme eğilimini ölçmüşlerdir.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Toplamda 12 etapta gerçekleştirilen araştırmanın sonucuna göre, araştırmaya katılan katılımcıların %75'i en azından 1 kere çoğunluğa uymayı seçmiş, %25'i hiçbir denemede uyum göstermemiştir. Katılımcıların %63.2'si deneyin yarısından çoğunda doğru cevabı vermeyi tercih etmiş, %36.8'i ise deneyin yarısından fazlasında çoğunluğa uymayı seçmiştir. Katılımcıların %5'i çoğunluğa her seferinde uymayı seçmiştir. %25'i çoğu zaman çoğunluğa uymayı seçmiş, %7 civarı ise yarı yarıya çoğunluğa uymuştur. Aktörlerle bir arada bulunmayan, kendi başınayken sorulara yanıt veren kontrol grubunda ise katılımcıların sadece %1'i bilerek yanlış cevap vermeyi seçmiştir (hata payı).
Yani bu araştırmada sondaki katılımcı, diğer katılımcıları tanımamasına rağmen, farklı bir yanıtı veren tek kişi olmaktan çekinmiş ve yanlış bir yanıt vermiştir. Bu da, uyum baskısının gücünün ne kadar fazla olduğunu göstermektedir.
Günlük hayatta bu deneydekine benzer olarak grup içerisinde uyum gösterme davranışı oldukça sık gözlemlenmektedir. Örneğin, pizza siparişi verirken arkadaşlarınız pizzada mantar olsun isteyebilir. Siz istemeseniz dahi gruba uymak adına garsona pizzanızda mantar istediğinizi söyleyebilirsiniz. Bu ve buna benzer birçok olayda kişiler kendi isteğinden, düşüncesinden ya da davranışından vazgeçip uyma davranışı gösterebilir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 50
- 24
- 18
- 10
- 9
- 9
- 7
- 7
- 3
- 2
- 2
- 1
- D. S. Dunn. (2008). Research Methods For Social Psychology. ISBN: 1405149809. Yayınevi: Wiley-Blackwell.
- S. E. Asch. (2019). Effects Of Group Pressure Upon The Modification And Distortion Of Judgments. Groups, leadership and men; research in human relations, sf: 177-190. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/01/2025 07:16:45 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/2421
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.