Ruh Kuluçkası!
Ruh ve Yumurta İlişkisi
Okuyanlar için öncelikle ikisi arasında ne alaka olabilir dediğinizi duyar gibiyim, lakin kendimce izahat yapmaya ve ilişkilendirmeye çalışayım. Hepsinden önce Yumurta en önemli besin kaynaklarımızın başında sofralarımızın vazgeçilmezdir. Yeri geldiğinde ast solisti yeri geldiğinde yardımcı eleman rolü ile önemli bir kitleye sahiptir. Ruhumuz ise bizlere gözükmese de orada olduğunu bildiğimiz, tıpkı gurbetteki dayımız misali varlığından emin olduğumuz ama epeydir görüşemediğimiz bir yakınımız gibidir. Duygularımızda birçok dışa vuruşumuzun sebebidir. Yeri gelir en tepeye çıkar yeri gelir köşe bucak kaçar herkesten ya da yeri gelir en sağlam sur topları yıkamaz lakin en ufak söze kırılır parçalanır içeride…
Şimdi madem bilimsel bir sahadayız. Öncelikle sizlere her ikisinden de bir takım bilgilendirme yapayım. Yumurta; Beslenmemizde önemli yeri olan protein kalitesi en yüksek bir besindir. Yumurta proteinlerinin tamamının (%100) vücut proteinlerine dönüştüğü bilinmektedir. Bu nedenle yumurta proteinleri örnek protein olarak değerlendirilmektedir. Yumurta yağının %33’ü doymuş, % 16’ı kadarı çoklu doymamış, kalanı tekli doymamış yağ asitlerinden oluşur. Yağ, yumurtanın sarısında yoğunlaşmıştır. Yumurtanın sarısı demir, A vitamini ve B grubu vitaminlerinden zengin olup, C vitamini haricindeki tüm besin ögelerini değişik miktarlarda içermektedir. Yumurta kabuğu üzerinde ‘POR‘ adı verilen gözle görülmeyen gözenekler vardır. Taze ve yıkanmamış yumurtada bu gözenekler ince bir müsin tabakası ile kaplıdır.
Eğer yumurta yıkanırsa bu tabaka ortadan kalkar ve gözenekler açılır, dışarıdan mikroorganizmaların girişi kolaylaşır ve böylece yumurta kolayca bozulabilir. Yumurtada bulunan hava boşluğu, tavuk yumurtladıktan sonra oluşmaya başlar. Hava boşluğunun küçüklüğü yumurtanın tazeliğini gösterir. Yumurta bayatladıkça hava boşluğu büyür. Tuzlu suda yüzen yumurtalar bayat, dibe çökenler taze demektir.[1]
Ruhtan bahsedecek olursak; İsra suresi 85. ayette Rabbin emrindendir deniyor. Emir ise Allah’ın bütün emirlerinin sonsuz bir süratle yerine getirildiği sistemlerdir. Yani bu bize programları hatırlatıyor. Sistemler ve programlar en basit ve güzel ifadesi ile EMİR olarak anlatılabilirdi. Bugün programlarda kullandığımız dile de biz KOMUT diyoruz. Evet EMİR demek, programlar ile Allah’ın emrinin düzenli bir şekilde hemen olması demektir. Ruh da bir programdır ve insanı canlandıran ve hayat veren belirli bir programı ifade eder. Yani insansı bir şuur verip tüm vücudumuzu da kontrol eden programa ruh denir. Bu program ise tüm canlılarda olduğu gibi insan beynindeki nöronlara (sinir hücreleri) yazılı insani özelliklerimizi içeren beyin programlarıdır.[2]
Gelelim mevzu bahsimize; ruhun yetişmesi ile yumurta içinde bir canlının yetişmesini ben çok birbirine benzetirim. Her ikisinde de belirli bir süre belirli bir baskı ve pişme söz konusudur. Döllenmiş yumurta tavuktan ayrıldıktan sonra kendisi gibi birkaç tane daha yumurta ile birlikte bir küfede üzerlerine tavuğun oturması (Kuluçka Yöntemi) ve belirli bir süre zarfı hayvanın çok az hareketi ile altında büyür ve söz gelimi pişer, (Kanatlı hayvanlarda kuluçka süreleri: Tavuk 21 gün. Hindi 28 gün. Ördek 28 gündür.) ve hayata hazır yaşam mücadelesine başlayacak yeni nesiller ortaya çıkar. Bu tabiatın muhteşem ve hemen hemen her zaman gerçekleşen mucizelerinden biri sayılabilir.
Ruh yaratılış itibariyle beden ve dünyadan çok daha önce yaratılmış ve belirli bir alemde dünyaya gelme sırasını beklemektedir. Eşyanın ve özellikle insanın varlığına hayat veren bir cevherdir. İnsan, kendi varlığını ruhu sayesinde kavramaktadır. Ruh da diğer cisimler gibi muhdestir/sonradan olmadır. Fakat Ruh varlık bakımından bedenden öncedir. Bu demektir ki önce yaratılan ruh, içine gireceği bedeni beklemektedir.[3]
Ruhta rabbinin katına çıkmadan belirli bazı aşamalardan geçmekte ve tasavvuftaki haliyle pişmektedir. Bu olgunluk seviyesine ulaşana kadar geçtiği imtihanlar onu hem sıkar hem baskı altında pişirir ve kişi olması gerektiği kişiye dönüşür, beden bu süreçte sadece bir kabuk / bir zardır. Tıpkı yumurtanın olgunlaşması gibi bu süreçte birbirlerine çok benzeyen bu ikili bizlere tabiatın şifrelerini sunar ve insanın doğa içinde ki yerini sorgulamasına imkan sağlar, beden şeklinde ki kabuk tıpkı yumurtanın kabuğu gibi çatlayana kadar olduğu yerde durur ve malum zaman yaklaştıkça her iki kabukta çatlamaya eskimeye başlar sonunda geçen zaman içinde yıpranan bu kabuk ilk kırıklarını vermeye ve içinde taşıdığı yeni yaşam formunu çıkarmaya hazırlanarak geldiği yere yine doğaya karışarak yok olur.
Ruhun bu yolculuğu tıpkı yumurtadan çıkan yeni yavrunun serüveni gibi farklı ve heyecan verici olup, kendiniz bildiğiniz şeyleri unutup her şeyi en baştan yeni algılarınızla bir daha gözlemlediğinizi ve fark etmediğiniz ayrıntıları bu sefer yeni yaşamınızda fark edebildiğinizi düşünün, …şimdilik düşünün diyorum; çünkü zamanı geldiğinde her birimizin kabukları çatlayacak ve özgür kalacak olan ruhlarımız, yeni algılarıyla yeni keşiflerde bulunacak, sadece bunu düşünmek bile insana heyecan vermeye yetiyor.
Bu sebeple umutsuzluğa kapılmadan elimizdekilerin kıymetini bilip, tadını çıkararak türümüzün “insan” hakkını vererek yaşamaya gayret gösterelim. Bu yaşadığımız ortamın küfede kuluçkada duran bir yumurtadan hiçbir farkı olmadığını bilerek ve sonsuza kadar kuluçkada kalmayacağımız gerçeğini de anlayarak her şeyin içinde ama hiçbir şeyinde merkezinde olmayacak şekilde yaşamayı benliğimize kabul ettirelim ve pişelim gitsin ta ki kabuğumuzun çatlayacağı ana kadar.
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ 'Gıda Bilgisi'. Yumurta. Alındığı Tarih: 25 Temmuz 2023. Alındığı Yer: 'Gıda Bilgisi' | Arşiv Bağlantısı
- ^ 'Bilim ve Yaratılış Ağacı'. 403 Forbidden. Alındığı Tarih: 25 Temmuz 2023. Alındığı Yer: 'Bilim ve Yaratılış Ağacı' | Arşiv Bağlantısı
- ^ 'dergi park'. Düzce Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Cilt: Ii, Sayı: 2, 2018 Arif Aytekin “Bikâî’nin Rûh Görüşü’. Alındığı Tarih: 25 Temmuz 2023. Alındığı Yer: 'dergi park' | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 12/12/2024 13:36:39 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/15169
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.