KOMÜNİZM ÜTOPYA MIDIR?

- Blog Yazısı
Komünizm kimi zaman her türlü sorun ve çatışmanın ortadan kalktığı mükemmel bir toplum yapısı olarak tasavvur ediyor. Bu safiyane düşünce nedeniyle komünizme yönelik en çok tekrarlanan saldırılardan biri de komünizmin gerçekleştirilmesi imkansız bir ütopya olduğudur ama ütopik komünizm kurallarının dönemi bilfiil marx ve engels’in çalışmaları ile bitirilmiştir. Marx ve engels komünizmi bir ütopya olmaktan çıkarıp bilimsel temellere sahip tarihsel ve maddi girişimin evrensel yasalarına ve ayrıca kapitalist sistem üzerinde yapılan gözlemlere dayalı bir sistem haline getirmiştir. Komünizm bu ikili sayesinde muhtemel bir toplumu düşleyen hayalperest akılların tekelinden kurtularak gerçekte yaşananların titiz bir incelemesi ile ulaşılan bilimsel bir çıkarıma dönüştü. Sosyalizm ve komünizm emtianın üretim ve dağıtım süreçlerinin belirli bir şekilde yapılandırıldığı birer toplumsal sistemdir. Bu sistemlerde üretim araçları tarihte feodalizmin ve kapitalizmin de görüldüğü ve iktidarı elinde tutan küçük bir azınlığa değil toplumun büyük çoğunluğunu oluşturan işçi sınıfına aittir.
Yani kamu mülküdür. Sermaye taraftarlarının yalanlarının aksine böylesi bir toplumsal düzeni oluşturmada ütopyanın zerresi bulunmaz. Tarih ilk sosyalist devleti olan Sovyetler birliği örneği pratikte komünizmin hayalden ibaret olmadığını, sosyalizm sayesinde insanoğlunun çoğunluğu için ne büyük zaferler kazanabileceğini somut olarak ortaya koyduk. Sovyetler örneğinde köleci bir monarşiden gelişkin bir işçi sınıfı toplumuna geçiş tarihte eşi benzeri olmayan bir sürede sağlandı. Etkileri hala hissedilen bu işçi iktidarının dünya tarihindeki yeri asla unutulmayacak. Sovyet sosyalizmi nesnel ve artık bugün tanımlayabildiğimiz şartlar nedeniyle çöktü. Ancak Sovyetler işçi sınıfının savaşsız, sömürüsüz, baskısız bir toplum yaratma çabasının ilk deneyimi olarak insanoğlunun gelecekte oluşturacakları için bir model bir prototip haline geldi.
DEVLET NEDİR?
Burjuvazi, egemen kıldığı anlayışla devlet toplumun genelinin çıkarlarını koruyan kurum olarak kanıksatmıştır. Buna göre devlet düzeni sağlar, bireylerin çıkarlarını gözetir ve toplumsal adaleti gerçekleştirir. Yani devletsiz bir toplum düşünülemez.
Oysa devlet toplumun değil, egemen sınıfların çıkarlarını koruyan bir baskı aygıtıdır, başka deyişle devlet bir sınıf diktatörlüğüdür. Özel mülkiyet, toplumun sınıflara bölünmüşlüğü ve devletler tarihsel olarak birbirine paralel ortaya çıkmıştır. Nitekim başlangıçta sınıflar da devlet de yoktu. Ama üretim araçları gelişip ihtiyaçtan fazlası üretilmeye başlandığında özel mülkiyet ve sınıf farklılıklarının nüveleri de görünmeye başlandı. Önce savaş esirleriyle başlayan köleleştirme ev içi köleliğe kadar uzandığında, toplumun tabakalaşması giderek derinleşiyor ve toplum çıkarları zıt sınıflara bölünüyordu. Devlet egemen sınıfın sömürü ve baskısını gerçekleştirmesinin bir aracıydı artık.
Engels devlet hakkında şöyle der: “Toplumun içinden doğan fakat kendisini toplumun üzerinde konumlandıran ve giderek ona yabancılaşan bu güç devlettir” Yani devlet, sınıflar arasındaki uzlaşmaz çelişkilerden doğan ve giderek toplumun kendisinden uzaklaşan bir aygıttır.
KAPİTALİST DEVLET
Her üretim biçimi gibi, kapitalizmin de kendine özgü bir devlet yapısı vardır. Bu devlet de burjuvazinin işçi sınıfı üzerindeki diktatörlüğüdür. Burjuvazi, feodalizmi tasfiye ederken siyasal egemenliği de eline geçirmiştir. Büyük imparatorluklar yıkılmış, yerine parlamenter cumhuriyetler kurulmuştur. Feodal imparatorlukların parçalanmışlığı, kapitalizmin özü olan serbest ticareti engellerken, ulus devletler bunun için en uygun zemini sağlamıştır. Burjuvazi krallıklardan devraldığı devleti, piyasa ve sermayeye uygun hale getirmiş, eskinin tüm araçlarını yeni devlete göre dizayn edip kullanmıştır. Yasaları, yargısı, polisi, bürokrasisiyle devletin her kurumu özel mülkiyetin ve ticaret özgürlüğünün korunması üzerinedir.
Tarihte üniter devletlerden başkanlık sistemlerine, meşruti monarşilerden teokratik rejimlere kadar görünüşte birbirinden ayrılan çok çeşitli devlet biçimleri ortaya çıkmıştır. Ortaya çıkan devlet biçimlerinin yapıları itibari ile faşizm de burjuva egemenliğinin iki yüzünden biridir. Ancak faşist diktatörlükler ve burjuva demokratik cumhuriyetler olmak üzere bütün kapitalist devletler, hatta farklı biçimlerde ortaya çıksalar da, özünde burjuva diktatörlükleridir.
SOSYALİST DEVLET
İşçi sınıfının devrimi ve burjuva devlet aygıtının ortadan kaldırılması ile ortaya yeni tipte bir “devlet” çıkmaktadır. Bu devlet birçok özelliğiyle tarihteki bütün devletlerden ayrılır. İlk başta, bütün üretim biçimleri bir öncekinin içinden doğup gelişirken ve siyasal devrim sürecin sonu olurken, sosyalizm için durum böyle değildir. Çünkü sosyalist üretim ilişkileri kapitalizmin içinden doğamaz. Siyasal devrim, sosyalist üretimi inşa etmek için başlangıç olmak zorundadır.
Sosyalist devletin bir başka özelliği, tarihte ilk kez olarak sömürülenlerin iktidarı olmasıdır. Bütün devrimler bir sömürücü sınıfı alaşağı edip bir başkasını iktidara taşırken, sosyalist devrim sömürücü sınıfları iktidardan uzaklaştırmış ve tarihte ilk kez sömürülen yığınları iktidara taşımıştır. Sosyalist devlet de aynı burjuva devletler gibi çok çeşitli biçimler alabilir. Ancak sosyalist devletin de özü işçi sınıfının burjuvazi üzerindeki egemenliği, yani proletarya diktatörlüğüdür.
Sosyalizmde halk meclislerinde örgütlenen emekçiler, üretim ve dağıtımı, devlet işlerini kendileri planlarlar. Tabana yayılan bu demokrasi anlayışında, kendileri hakkındaki kararları kendileri alan emekçiler, bu kararların uygulanmasını da kimseyi beklemeden doğrudan kendileri gerçekleştirir. Yani yasama ve yürütme, doğrudan işçi sınıfı ve emekçilerin eline geçmiştir artık.
Sosyalizmde üretim araçları, kamu adına devletin elinde bulunur. Devlet sınıfsız bir toplumun inşası adına belirli özel koşullar dışında büyük ulusal üretim araçlarının özel mülkiyetine izin vermez. Sosyalist devlet, aynı zamanda ulusal ekonomiyi planlar. Kapitalizmin anarşik üretim karakterinin aksine sosyalizmde üretim devlet tarafından planlanır ve kontrol edilir.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Sosyalizmde herkes aynı ücretimi alır?
Sosyalist toplumda ücret eşitsizliği olmakla birlikte fırsat eşitliği vardır. Usta işçi daha yüksek ücret alır, ama hüneri olmayan işçinin önünde de usta olabilmesi için gerekli eğitim ve uygulama olanakları da açıktır. Her ne kadar mühendisler, yöneticiler, yazarlar, sanatçılar daha çok kazanırlarsa da, herkese, yetenekleri ile orantılı ücretsiz eğitim sağlanır; herkese bu mesleklere giriş kapıları ardına kadar açık tutulur. Sosyalist toplumda "herkese" demek sözcüğün tam anlamıyla herkese demektir, yoksa, sadece ücretleri ödeyebilene, ya da tutum ve davranışları kusursuz olana, ya da zenci veya yahudi olmayana demek değildir.
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 15/08/2025 04:42:03 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/15357
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.