KADİM BİR DİN SÂBİİLİK ve GÜNÜMÜZE ETKİLERİ (BÖLÜM - 2)
Dinler Tarihi

- Blog Yazısı
İbadetler
Namaz: En temel ibadetler arasında namaz vardı. Prof Dr. Şinasi Gündüz'e göre 3 vakit gündüz, 2 vakit gece olmak üzere 5 vakitti. Fakat bu durum günümüzdeki namazdan farklı olarak sadece dua etme eylemi şeklindeydi. Namaz vakitleri, Güneş'in hareketine göre sabah Güneş doğmadan hemen önce, öğlen en tepe noktasında ve akşam batarkendi. Turan Dursun’a göre ise ritüellerin tamamı, yani ‘’rekat, rükû, secde’’ hepsi vardı. Namazın tamamlayıcıları arasında görülen abdest, niyet, kıble ve ezan da tartışmalı noktaları olsa da mevcuttu. Harraniler kıble olarak kuzey kutbuna yönelirken, Güney Irak Sâbiiler'i oğlak burcuna dönerek namaz kılarlar.
Oruç: Burada oruç, yeme-içme veya cinsellikten uzak durma olarak değil de, kötülüklerden uzak durma olarak anlaşılmalıdır. Günümüze kalan Sâbii kutsal kitaplarında orucu şu şekilde tasvir etmişlerdir:
"Seçkinim, sana söylüyorum; inançlım, sana öğretiyorum; büyük orucu tut. Bu, dünyanın yiyeceğinden, içeceğinden uzak durmak şeklindeki bir oruç değildir. İffetsiz göz kırpmalara karşı gözlerinle oruç tut, kötülüğe bakma ve onu yapma. Sana ait olmayan kapılara kulak misafiri olmaktan sakınmak için kulaklarınla oruç tut. Kötü yalanlara karşı ağzınla oruç tut ve yalancılığı, dolandırıcılığı sevme. Kötü düşüncelerden sakınmak için kalbinle oruç tut ve kalbinde kötülük, kıskançlık ve kavgayı barındırma… Cinayet işlemekten ve hırsızlık yapmaktan sakınma konusunda ellerinle oruç tut. Sana ait olmayan evli kadına yanaşmaktan uzaklaşarak vücudunla oruç tut. Şeytanın önünde eğilmekten sakınarak dizlerinle oruç tut ve sahte suretlerin önünde diz çökme. Sana ait olmayan şeylerin ardından sinsice gitmekten sakınarak ayaklarınla oruç tut. Bu yüce orucu eda et ve vücudundan ayrılana kadar onu terk etme.”
Tapınaklar: Daha öncede kısmen bahsetmiştik. Her tanrının kendine has bir tapınak şekli vardır, günümüze çok az kalıntıları ulaşmış olsa da Güney Irak’ta bazılarını görmek mümkündür. Güneş Tapınağı dörtgen, Ay Tapınağı sekizgen, Satürn (Zühal) Tapınağı altıgen, Jüpiter (Müşteri) Tapınağı üçgen, Mars (Merih) Tapınağı dikdörtgen, Venüs (Zühre) Tapınağı dörtgen içinde üçgen, Merkür (Utarit) Tapınağı dikdörtgen içindeki üçgen şeklindedir.
Hac: Bazı Müslüman yazarlar ve tarihçiler Sâbiiler'in Mekke’deki (Kabe’ye) ve Harran’daki tapınağa çok saygı gösterdikleri ve bunlara "hac" için gittiklerini yazmışlardır. İslam Ansiklopedisi'nde de bahsedildiği gibi "hac ritüelleri" arasında ‘’şeytan kovma, tavaf’’ gibi ritüeller vardır. İslam öncesi Mekkeliler'in ve civar bölgelerden gelen halkların "hac" ziyareti yaptığı biliniyor.
Kurban: Prof. Dr. Şinasi Gündüz’e göre kurban bir ibadet olmaktan çok ‘’rit’’ (tören, merasim) yemeği olarak görülmelidir. Fakat yine de bunun kuralları vardır ve kurban olarak koç veya güvercin kullanılır, koyun dişi olduğundan kesilmez. Kurban ritüelinde özellikle baş tanrı Sin, çok ön plana çıkıyor ve törenlerde özel bir yerinin olduğu Sâbiilik'in kutsal kitaplarında uzun uzun anlatılmıştır. Ay Tanrısı'nın doğum günü inanca göre Ocak ayında kutlanıyor. Turan Dursun’a göre, eski ilk dönem Hıristiyanları da ocak ayının 6'sında İsa Peygamber'in doğumunu kutlarlardı. Daha sonraları, Güneşin kıştan yaza dönüşünü simgeleyen 25 Aralık gününe dönüşmüştür (en uzun gece ve en kısa gün biliyorsunuz ki 21 Aralık, ama o dönemdeki gök gözlemcileri fiziki olarak Güneş'in 25 Aralık'ta yönünü geriye doğru çevirdiğini gözlemlemişlerdir. Bu sebepledir ki pek çok Güneş Kültünün olduğu pagan inancı, 25 Aralık'ı dinsel ayinler ile kutlar).
Sâbii inancında Temmuz ayının başında da (kimilerine göre ortasında) kurban ve dua törenleri görülmektedir. Tammuz (Dumuzi) veya daha sonra İştar olarak da adlandırılacak İnanna tanrıçasının kocası olan, bir Antik Mezopotamya tanrısıdır (peygamber olduğu da söylenir). Sümer, Akad ve bazı Sami halkların dinlerinde yer almış tanrıdan, Tanah gibi Musevi kaynaklarında da bahsedilmiştir. Türkçe’ye de, Arapça ve Aramice'den girerek Temmuz ayına ismini vermiştir. Anlatıya göre Tammuz, halkları yedi yıldıza (Güneş, Ay ve diğer 5 gezegen) kulluk etmeye çağırır. Fakat Kral, O'nu feci şekilde öldürür. Sonuç olarak Aralık ayındaki kurbanlar yeniden doğuşu, başlangıcı kutlarken; Temmuz ayının başında yapılanlar ölümü ve sonu anma yönündedir (21 Haziran'ın en uzun gün ve Güneş'in terse doğru döngüsünün fiziki olarak Temmuz'un ilk günlerinde görüleceğini hatırlatmakta fayda var).
Diğer bir kurban konusu da, peygamberliğini ilan edenler için geçerlidir. Peygamberliğini ilan eden kişi, halk tarafından da kabul gördü ise ilk oğlunu tanrıya kurban etmeliydi.
Abdest: Gusül (boy abdesti), Sâbii inancında da mevcuttur. Namaz abdesti için de, namaza duracak kişinin abdest alması gerekiyor ve abdesti bozan şeyler günümüz İslam anlayışında da geçerlidir. Hristiyanlıkta olduğu gibi, doğan çocukların da doğum sonrası suya daldırılması bir nevi abdest aldırılması gerekir.
Sünnet: Bazı İslam tarihçileri, Sâbiilik'in bir kolunu ayırarak İbrahimî Sabiiler olarak anılması gerektiği görüşünü savunmuştur. Bunun nedenlerini anlamak zor değil, çünkü pek çok dini ibadet fazlasıyla benzemektedir. Fakat bir farklılık sünnet ibadetinde görülür, İbrahimî kabul edilen Sâbiler'in dışında sünnet yoktur. Sünnet ayrı bir başlık altında, apayrı bir yazı konusu olarak işlenmeli. Ama burada kısaca köklerinden bahsedecek olursak; sünnet, ilk Mısır geleneğinde görülmekte ve sünneti Tanrı İsis ve Tanrıça Osiris’e (O dönemlerde kadın sünneti de pek yaygın) soyun sürdürülebilmesi için verilmiş bir armağan gibi yorumlamak mümkündür.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Bilimsel kanıtlar gösteriyor ki avcı toplayıcılık dönemlerinde ki ilk insan toplulukları, kendilerini doğanın bir parçası olarak değerlendiriyorlardı. Bu tespitlerimizi Amazon, Hint Okyanusu'ndaki Adalar ve Avustralya yerlilerinde yani uzun zaman diğer insan toplumlarından uzak kalmış ufak kabilelerin gelenek ve inançlarından gözlemleyebildiğimiz gibi, eski çağlardan kalma pek çok mağara resmi de insanın kendisini doğanın üstünde ve onu yöneten bir varlık olarak görmediği izlenimi vermektedir. Avcı toplayıcılıktan uzaklaşma ve yerleşik hayata geçiş sürecinde, insan bilinci kendisini doğanın dışında farklı bir varlık düşüncesine yöneltti. Artık kendisini doğada yaşayan herhangi bir canlıdan farklı ve üstün görüyordu ve tabi anlayamadığı pek çok doğa olayını da anlamlandırmaya çalıştı. Yaşam sonrası ölüm ve yok oluş, insan bilincinin kabul etmekte zorlandığı en önemli konu olmalı. Ölüm ve sonsuza dek yok olma düşüncesi, zaten fazlasıyla korkutucuydu. O halde ölüm sonrası bir yaşam olmalıydı. İşte bu sayılan nedenler insanlığı tek bir yola sevk etti, "inançlar". Burada, size dinler tarihi içinde pagan veya semavî tüm dinlere derinden etkisi olmuş kadim bir dini anlatmaya çalıştım. Kim bilir, belki de bir gün insanlık avcı toplayıcı günlerindeki gibi kendini doğanın bir parçası olarak görür.
Kaynaklar
İslam Ansiklopedisi
Prof. Dr. Musa Kazım Çağlar ‘’Sabiiler ve Sabii dini’’
Prof. Dr. Şinasi Gündüz ‘’ Mitoloji’’
Turan Dursun ‘’ Kutsal Kitapların Kaynakları I-II-III’’
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- anonim. Tdv İslâm Ansiklopedisi.
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 27/04/2025 20:31:08 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/14168
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.