Hikayeler Nasıl Oluşur: Psikoloji Alt Zemininde Nöronların Olumlu Çalışma Şeklinin Hayat Kalitesini Yarattığı Gerçeği

- Blog Yazısı
Herkese merhaba. Zamanında yani üniversite üçüncü sınıfta yaptığım bir alt beyin araştırmasında ve sunum yapacağım beynin alt ve üst katmanları hakkında ki konumu incelerken Vodafone reklamı ile karşılaşmıştım. Beynin kayıt merkezini bir sanal gerçekliğe çevirdikleri bir ürün tasarımından bahseden Westworld tarzı, Black Mirror vari bir dizi kesidi gibi bir reklamdı. Ben bu reklamı fazla ciddiye alarak yabancı makalelerde beynin keşfedilmeyen gerçekliğini araştırmaya koyuldum. Herkes bilir ki sinir bilimciler beyin yapısının sadece belli kısımları hakkında bilgi sahibiyken beynin aslında henüz kara delik gibi bilinmeyen birçok işlevi olduğunu. Bu konu beni oldukça kendine çekti. Eagleman'ın bir icat yarattığı TED konuşmasından başlayıp, beyin belgesellerine kadar indim. Gidip beyni inceleyen bir tıp kitabı aldım ve birkaç şey okudum. Üstüne kalın bir yeşil kitap okudum (ismini hatırlayamıyorum ama "BEYİN" yazısı yazan 500-600 sayfalık bir kitaptı). Öğrendiğim en çarpıcı şey "beynin 1 saniye ve 1 salise öncesinden gelecekteki 1 saniye içinde ne olacağını bildiği" gerçeğiydi. Yani bu beynimizin aslında geleceği aldığı dalgalarla aslında ne olduğunu bilip ona göre önlem alabildiği düşüncesini kanıtlıyordu.
Bu bilimde şu etkiyi bıraktı "İnsan zihnini gerçekten işlevlerini keşfedip, çalıştırabilseydi (ki zihin dediğimiz de beynin bir bölgesi) gelecek kontrol edilebilir miydi?" Pozitif bilimciler buna çağrışım olarak ifade ettiği bir gerçekle birleştirmeyi seçse de henüz çarpıcı bir çalışma gerçekleşmedi ancak şu konu çok netti insan çevresinden aldığı nöron dalgalarıyla çevresinde olacak bir saniye ve salise öncesine hakim olabiliyor.
Ben bu fikrin gerçekliğinin ispatını gösteren araştırmalardan sonra hayatıma dair kendimi bir sene boyunca denek olarak kullandığım bir girişimde bulundum. Nasıl yaşadığımı değil nasıl yaşamak istediğimi yansıtarak gelişmeleri takip ettim. Olan da şuydu: Hayatımda olan bitenler hakkında sürekli konuşup, ilerlemeye dair herhangi bir hareket sunmadığım için olanlar hep olmaya devam etti ancak içimi dahi rahatsız edecek şuan ben bunu değil, şunu istiyorum dediğim an hayatımda pek çok şey yer değiştirmeye başladı. Gerçekten yaşıyor muyum yoksa kendimi yaşıyor sayıp olanlara boyun eğmeyi mi seçiyorum dediğim sorudan sonra anladım ki boyun eğip sadece olduğum yerde kalmayı seçiyordum ancak bir hayali gerçekçi bir şekilde yaşıyor imajinasyonu vererek o hayalin rutinlerini gerçekleştirince o hayale yakınlaştığımı ve fırsatları karşıma çıkarabildiğimi keşfettim.
Manevi psikoloji, nörobilim, pozitif psikoloji, gelişimsel psikoloji ve pek çok bilim insanı bu yöntemi aslında pek çok araştırmasında sunmuş ancak en etkili vuruşu David Eagleman belgeselinde saniyeler öncesini hisseden nöronların dalgalarını keşfederek yapmıştı. Bu bilgi ne yalan bir motivasyon ne de öylesine yazılmış bir yazı. Demek istediğim nokta ise pek çok durumdan pek çok insanın büyük çıkışlar gerçekleştirmesinin en büyün nedeni en dibe vurduğunuzda elinizde olan sadece akıl sağlığınız ve ilerleme inadınız oluyor. O aklı kullanma kısmında eğer siz sadece bulunduğunuz konumu kabul eder ve suyun dibinde kalmayı seçerseniz beyninizi kodlama şekliniz sadece o seviyede olacak. Hikayeler yaratan insanlar ise genelde o dibin avantajını o dipten rahatsız olarak bir şeyleri değiştirecek iradeyi kendilerine verdiklerinde hikaye yazabildiler. Sürecin içine dalmanın zor ama gerçek bir sonuç getirdiği ortada. Bu noktada kabul ettiğim bir gerçek var "eğer bir şey seni ilerletmiyorsa, bulunduğun durum sana acı veriyorsa ve eğer hedefsizsen bu senin seçiminle gerçekleşiyor". Üzüldüğüm her durumu ben aslında yaratıyorum çünkü zihnimin kontrol ettiği alan sınırında onların zaten bana geldiğini biliyorum ve o yol, hala benim takibimdeyse o yolu artık bir noktada ben yaratıyorum.
Çaresizlik terimini absorbe eden bir çalışma dahi olabilir ama ne yazık ki henüz ülkemize çevirileriyle iletilmemiş bir sürü çalışma var. Dilerim bu yazı karşınıza çıkar. Merak uyandırır ve bahsettiğim şeyi araştırırsınız. Bu bir motivasyon yazısından çok sahip olduğunuz hazinenin yani yaradılışın (ya da sayfaya uygun olsun evriminizin) bir farkındalığı üzerine yazılan bir yazı olsun.
Sevgilerimle,
Ayşegül.
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 02/06/2025 18:05:56 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/20725
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.