DOĞANIN GERÇEK HIRSIZLARI: KLEPTOPARAZİTİZM!
Yemeyenin yemeğini yerler, burası yaşam arenası...

- Blog Yazısı
İnsanoğlu olarak yetiştirilme tarzımızdan ötürü ya da ahlak anlayışımızdan dolayı hırsızlık kötüdür ve yapılmaması gereken bir davranıştır. Ama bazı bölgelerde hatta bazı ülkelerde bu hırsızlık son derece yaygın ve alışılmış bir durum olabilmektedir. Peki bu hırsızlık olayı hayvanlarda sadece insanoğlu için geçerli bir özellik midir?
Sorunun basit cevabı, hayır. İnsanoğlu olarak belki de yaptığımız hırsızlıklar en masum olanıdır çünkü doğadaki kimi canlılar insandan öyle yetenekli çalıcıdırlar ki, bu konuda onlarla rekabet etmek çok güçtür. Peki bu doğanın usta hırsızları nedir, kleptoparazitizm nedir? Gelin bir bakalım.
KLEPTOPARAZİTLİK NEDİR?
Klepto-parazitlik ismiyle de yazılan bu kavram, daha önce başka bir birey tarafından toplanmış veya işlenmiş gıdanın çalınmasını tanımlamak için ortaya atılmıştır. Tabii ki de klepto-parazitlik sadece bununla sınırlı bir kavram değildir. Bir hayvanın; başka bir hayvanın yakaladığı, öldürdüğü veya başka şekilde hazırladığı yiyecekler de dahil olmak üzere, rakibin avını aldığı bir beslenme biçimidir . Bu, aynı türün üyelerinden çalmayı içeren tür içi veya diğer türlerin üyelerinden çalmayı içeren türler arası olabilmektedir. Çalmanın doğrudan beslemekten daha az maliyetli olduğu yaşam da örneğin yiyeceğin kıt olduğu veya kurbanların bol olduğu durumlarda gerçekleştirilen bu strateji evrimsel olarak son derece faydalıdır. Terim etimolojik olarak, Yunanca “κλέπτω” (kléptō, 'çalmak') kelimesinden gelen hırsızlık içeren bir parazitizm biçimini belirtmektedir.
HIRSIZLIK DOĞADA YAYGIN MIDIR VE AVANTAJI VAR MIDIR?
Her evrimsel adaptasyonda olduğu gibi klepto-parazitlikte yalnızca evrimsel olarak kararlıysa, yani onu uygulayan bireylere seçici bir avantaj sağlıyorsa uygulanmaktadır. Kleptoparazitizm, aksi takdirde doğrudan beslenmeye harcanabilecek zaman ve enerjiye mal olacak olursa bu maliyet, çalınan yiyecekten elde edilen enerjideki fayda ile telafi edilmelidir. Matematiksel modellemelere göre; yiyecek bol olduğunda, sıradan beslenmenin yani av-avcı ilişkisinin en iyi strateji olduğunu göstermektedir. Yiyecek bolluğu kritik bir seviyenin altına düştüğünde ise, kleptoparazitizm aniden avantajlı hale gelmektedir ve saldırgan etkileşimler yaygınlaşmaktadır. Benzer şekilde, potansiyel kurbanlar nadir veya geniş bir alana yayılmış olduğunda, onları bulmak için gereken zaman, onlardan çalınabilecek yiyecekle karşılanamayabilir ve bu da sıklığa bağlı seçilimle sonuçlanabilmektedir. Dolayısıyla doğada kleptoparazitizm örneği görmek için canlıların yoğunluğu önem arz etmektedir.

PEKİ HANGİ CANLILAR HIRSIZDIR?
Birçok kleptoparazitik türler özellikle eşek arıları, gerçek sinekler (Diptera), gübre böcekleri (Scarabaeidae) olmak üzere çoğunlukla eklembacaklıları içermektedir. Bununla beraber bazı örümcekler, memeliler ve kuşlarda bu davranışı son derece etkili yapmaktadır.
Hırsız olan birkaç canlıya bakacak olursak,
Guguk Arıları: Kleptoparazitlik, arıların en büyük monofiletik (ortak tek ataya sahip) soyu olan 35 cinste birkaç yüz türü içeren Nomadinae’de çok yaygındır. Guguk arıları olarakta biilinen bu familyanın birçok soyu vardır ve hepsi yumurtalarını genellikle aynı aile içinde olan diğer arıların yuva hücrelerine bırakır. Örneğin bazı Guguk arıları Bombus cinsindeki, Bombus bohemicus, Bombus terrestris, Bombus lucorum ve Bombus cryptarum dahil olmak üzere birkaç başka türün parazitidir. Başka guguklu eşek arıları yumurtalarını çömlekçi (Potter Eşek Arıları) ve çamur eşek arılarının (Çamur Yaban Arısı) yuvalarına bırakır.
Gerçek Sinekler (Diptera) : Bazı gerçek sinekler (Diptera) kleptoparazittir; strateji özellikle Sarcophagidae (Et Sinekleri) familyasında yaygındır. Örneğin yarı yenmiş pis kokulu böceklerle beslendikleri için sürekli örümcek ağlarını ziyaret ederek ağdaki canlıları yemeye çalışırlar.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Ayrıca Musca albina'nın da kleptoparazitik davranış gösterdiği, yumurtalarını gübre böcekleri türünden birinin gömdüğü dışkı toplarına bıraktığı bildirilmiştir.
Gübre Böceği (Scarabaeidae) : Gübre böcekleri büyük miktarda olmak üzere omurgalı hayvan dışkısını, larvalarının beslenmesi için yuvalarına yuvarlayarak taşırlar. Birkaç küçük gübre böceği türü ise dışkıyı kendileri toplamazlar daha büyük gübre böcek türlerinin yuvalarından alırlar.
Yarı Sucul Böcekler (Heteroptera) : Birçok yarı sucul böcek kendi türlerinde kleptoparazitiktir. Bir çalışmada, Velia caprai (su cırcır böceği) 7,9 g'dan daha ağır bir av avladığında ya da aldığında, aynı türden diğer bireylerin ziyafete katıldığı bildirilmiştir.
Örümcekler (Araneae) : Örümcekler, özellikle diğer örümceklerin yakaladığı avı çalmakta veya onunla beslenmeye çalışmaktadır. Kleptoparazitik davranışın gözüktüğü beş örümcek ailesi bulunmaktadır. Bunlar;
Theridiidae familyası (Tarak Ayaklı Örümcekler),
Dictynidae familyası,
Salticidae familyası (Zıplayan Örümcekler),
Symphytognathidae familyası ve
Mysmenidae familyası olarak bilinmektedir.
Kuşlar (Aves) : Aslında kuşların kleptoparazitizm özelliği bazen fırsatçılık ile karıştırılabilmektedir buna rağmen birkaç kuş türü uzman birer kleptoparazitizm göstermektedir. Skualar (Stercorariidae) ve Fregat kuşları (Fregatidae) yiyecek elde etmek için diğer deniz kuşlarını kovalamaya büyük ölçüde güvenirler ve beslenmelerini bu kuşlara borçludurlar. Buna rağmen diğer türler ( yırtıcı kuşlar, martılar, sumrular, su tavukları, bazı ördekler ve kıyı kuşları dahil) bunu fırsatçı bir şekilde yaparlar. Pembe Sumrular (Sterna dougallii) gibi fırsatçılar arasında yapılan çalışmalarda görünen o ki, kleptoparazitizme karışan ebeveyn kuşlar, kleptoparazitik olmayan bireylere göre yavru yetiştirmede daha başarılı olmaktadır. Ayrıca Kel kartalların (Haliaeetus leucocephalus) balık çalmak için balık kartalları (Pandion haliaetus) gibi daha küçük yırtıcı kuşlara saldırdığı görülmüştür. Sadece bununla yetinmeyen kuşlar arasında da özellikle bir kuş türü vardır ki, hem fırsatçı hem de birer hırsız uzmanıdır. Hepimizin yakından tanıdığı o canlı tabii ki de, martılardır!
Martılar, özellikle üreme mevsiminde, fırsatçı kleptoparazitizmin hem failleri hem de kurbanlarıdır. Kurban çoğunlukla aynı türün başka bir üyesi olsa da, diğer (çoğunlukla daha küçük) martılar ve sumrular da hedef alınabilir. Bunun en iyi örneklerinden biri de Amerika'da, kahverengi pelikanların (Pelecanus occidentalis) yüzeye çıkıp gagalarındaki suyu boşalttıklarında, bazen yiyecekleri suya geri düşmektedir bu durumda yakınlarda pusuya yatan ve kaçan yiyeceği hızlı bir şekilde kapan Heermann martıları (Larus heermanni) ve gülen martılar (Leucophaeus atricilla) gösterilmektedir. Büyük kara sırtlı martılar (Larus marinus) da diğer martılardan ve yırtıcı kuşlardan yemek çalan yetenekli kleptoparazitlerdir. Birkaç martı türü de, örneğin deniz kenarındaki tatil yerlerinde paket servisi yiyecekleri gibi, insanlardan yiyecek çalmaktadır.
Memeliler (Mammalia) : Kuşlarda olduğu gibi memeli canlılarda da fırsatçılık ve kleptoparazitlik sıklıkla karıştırılmaktadır. Örneğin ayılar, çakallar ve kurtlar çok fırsatçıdır ve hepsi bu davranışa sahiptir. Buna rağmen özellikle her Afrika hayvan belgesellerinde görmeye alıştığımız Benekli sırtlanlar (Crocuta crocuta) ve aslanlar (Panthera leo) arasındaki rekabet ilişkisine dayanan avlanan avın leşini paylaşamama durumu bir kleptoparazitizm örneğidir. Ayrıca Risso yunuslarının (Grampus griseus), ispermeçet balinalarına (Physeter macrocephalus) önden saldırdıkları ve ağızlarını açmalarına neden oldukları gözlemlenmiştir; gözlemlenen olayda yunusun balinayı bir miktar kusturmasına yol açtırdığını ve ardından kusulan yiyeceğin Risso yunusları tarafından yendiği öne sürülmüştür. Fakat bu davranış nadirdir dolayısıyla bunun fırsatçılık mı kleptoparazitlik mi olduğu tartışılmaktadır.

Gördüğümüz gibi insanoğlu da hırsızlık yapmasına rağmen doğadaki kimi canlılar bunu alışkanlık haline getirmiştir. Tabii ki de söz konusu beslenmek olduğunda canlı kendisinin nasıl beslendiğini umursamamaktadır canlı için besinin olması yeterlidir ve nasıl geldiğinin önemi yoktur.
- 6
- 6
- 6
- 4
- 4
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 16/05/2025 11:08:07 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19677
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.