Bindiğimiz Dalı Kesmek!
"Yapay Zeka Özelinde"
Genelde bizler ve yaşadığımız çevre için, önemli ve vazgeçilmez olanın kıymetini kavrayamayıp; cehaletimizden, kibrimizden yahut en nazik tabiri ile tez canlılığımızdan, anlık ve hak edilmiş-edilmemiş çıkar sevdamızdan kaynaklı olarak, kaş yapayım derken göz çıkarmaya benzer.
Yapay zeka adı üzerinde yapay… Elbette bunu inşa edebilmek ve kullanabilmek de birer zeka işareti, fakat yapay zekanın önlenemez yükselişi karşısında hem çok ciddi kaygılar taşıyacağız hem de onun sırtına binip, yürümekten imtina ederek bedenen ve dolayısıyla zihnen hantallaşmanın ve vesilesi ile körelmenin kaldırım taşlarını kendi elimiz ile döşeyeceğiz.
Bir karar vermeliyiz: Bizlerin bir ürünü olan yapay zeka, layıkıyla kendi ayakları üzerinde durana, sahip olduğu donanımın, bizler gibi tüm yetki ve sorumluluklarının farkına varana ve bu sayede canlılığı yeniden tanımlayıp yapay zekayı da bizden sayana kadar, bizler onu bir araç olarak kullanırken bunun bizi bedensel ve zihinsel olarak tembelleştirip hantallaştırması, ipleri bugünden yapay zekanın eline verir mi vermez mi?
Bu durum ileride yapay zeka ile olağan rekabetimize ve aleyhimize olacak şekilde yansır mı yansımaz mı?
Bugün, ayaklarımız olduğu halde işin kolayına kaçıp yapay zekanın sırtında yol almak, yarın olası birey vasfı taşıyacak ve bizim gibi hak ve özgürlüklere sahip olabilecek yapay zekanın bizleri, “yeter artık” diyerek sırtından atması durumunda körelmiş olan ayaklarımız bir daha yürüyebilecek mi?
Düşünün ki askeriz ve savaştayız. Yara aldık ve morfini bastık.
Düşünün ki bir uzay seyahatindeyiz ve bir sorun yaşadık, çözmek için fazla vaktimiz yok.
Düşünün ki acilen çözmemiz gereken bir sorun var ve çok çetrefilli fakat zihnimizin göreli hantallığı zamanın aleyhimize işlemesine neden oluyor.
Düşünün ki bir bilimsel çalışma yapıyoruz ve netice alabilmek için aynı anda çok farklı disiplinlerin çok yoğun bilgisine ihtiyacımız var ve zihnimiz tasarruf tedbirleri gereği zaten bir bilgi çöplüğüne müsaade etmiyor.
Düşünün ki bir olayı, olguyu gözlemler iken bütün duygularımızdan, dikkatimizi dağıtan her şeyden, ön yargılarımızdan ve ön kabullerimizden sıyrılmamız ve tam anlamı ile mekanikleşmemiz gerekiyor ki bir neticeye varalım.
Bu vb. sayısız konuda ve süreçte ve zaten bilgi ham maddesi bize ait olanın yapay zeka ile adeta geçici ve a’na özel; morfin, zaman, aciliyet, aynı anda çoklu veri, katışıksız nesnellik niyeti ile kullanımına zaten bir şey dediğimiz yok.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Ya da egemenin tahakkümünü süreklileştirmek adına bugün kendine sadık, fişi elinde olacak şekilde ve bir baskı, kim bilir ileride belki de bir güç ve tehdit aracı olarak bu alanı zaptu rapt altına alışı, tekelleştirme derdi de, onaylamasak da kendi açısından anlaşılabilir.
Ancak bizi biz yapan ve olağan yaşamımızın kendisi olan şeylerin de yerine ikame etmeye, (yerimize düşünmeye, yerimize yürümeye, yerimize karar vermeye, yerimize aşık olmaya, yerimize sormaya, sorgulamaya, cevap vermeye) başladığımız an; Korkarım ki işte o zaman bu alanda da bindiğimiz dalı kesmeye başlarız.
Bir süre sonra da o olmadan düşünemez, yürüyemez, karar veremez, aşık olamaz, soru soramaz, sorgulayamaz, cevap veremez ve nicesi hale geliriz.
Ve yine korkarım ki bu durum bir insanı tükenişe kadar götüren uyuşturucu, alkol, kumar vb. bağımlılıklardan çok da farklı ve ancak geri dönüşü olmayan ve çok daha tehlikeli bir bağımlılık olarak tarihimizin, bir bütün olarak insanlık tarihinin kayıtlarına geçer…Maymunlar cehenneminin yapay versiyonu olarak…
Özele inersek: Evrim Ağacı aslında tam da bu kaygı üzerinden ve tersini yapmaya çalışıyor. Bilimi halklaştırmaya ve vesilesi ile halkı bilimleştirmeye…
Zaten yüzyıllardır egemen, yapay zeka olmadan da hükmettiği halklardan en büyük silah olan bilgiyi esirgeme adına, halkı türlü yollarla hep uyutup cahil bırakarak ve onlara; “sen düşünme, soru sorma, sorgulama, cevap verme, karar verme, yürüme ve hatta aşık bile olma, hepsini senin yerine ben yaparım” dedi ve demeye de devam ediyor.
Hal böyle iken, tam tersini yaratmak adına, zor ve acil ile çok karmaşık bilimsel zorunluluklar haricinde de yapay zekaya başvurmak kimin ekmeğine yağ sürer.
Yıllarca eğitim sistemlerinde tanrılaştırılan test tekniği, neticede öğrencimizi, adını dahi sorduğunuzda şıkları sorar hale getirmedi mi?
Ve yine Evrim Ağacı özelinde; tamamen gönüllülük temelinde karşılıklı etkileşimi, bilgi alış verişini, karşılıklı öğrenişim ile eğitişimi bilimsel bir perspektif ile halkın sofrasına kadar getiren bir platformda ve bence hiçbir şeklide yapa zeka kullanılmamalı. (Yasakçı bir yapım yok, bu nedenle izin verilmemeli demiyorum)
Özellikle ve yine altını çizerek söylüyorum: Haksız bir rekabete, menfaate vesile olma ihtimalinden dolayı değil, çok daha ciddi ve geri dönülmez olan zihinsel hantallaşmaya, körelmeye ve vesilesi ile bir müddet sonra metalaşmaya-araçlaşmaya neden olacağı kaygısı ile yukarıda sıraladığım zorunluluklar haricinde, hele ki kendi zekamızın yapabileceği hiçbir işte yapay zeka kullanılmamalı. Sevgiyle…
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 12/01/2025 06:57:53 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19008
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.