Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 30 Nisan 2011 1 sa.

Genel olarak, fosiller üzerinden ilerleyeceksek, bilmemiz gereken şey, yer kabuğunda derinlere indikçe, zamanda geriye gittiğimizdir. Çünkü ilk fosilleşen kemikler, yer katmanlarının en altında yer alır, fosilleşmenin gerçekleşmesinden sonra günümüze kadar, o katmanın üzerine birçok yer katmanı oluşmuştur. Bu sebeple derinlerden yüzeye yaklaştıkça, zamanda yolculuk yapıp geçmişten günümüze ulaşırız. Bugünün kemikleri de, geleceğin yeryüzü için derin katmanlarda yer alacaktır. Bunu bilmekte fayda var. Ayrıca arkeoloji, paleontoloji ve paleoantropoloji son derece yavaş ilerleyen, sonuçların çok uzun sürelerde alınabildiği bilim dallarıdır. Filmlerden veya çeşitli kaynaklardan sanıyoruz izlemişsinizdir, ancak devasa bir dinozorun kemikleri veya antik bir buluntunun yeryüzüne çıkarılabilmesi için diş fırçalarına benzer çok ufak ve yapıya zarar vermeyecek aletlerle, milim milim kazmak gerekmektedir.

Çok yavaş ilerlemek zorundalar, çünkü fosiller çok hassastırlar ve kolayca dağılabilirler. Üstelik sadece kazı işleri de değil; fosiller çıkartıldıktan sonra laboratuvarlara taşınması, onlarca farklı test ve analizden geçirilmeleri, test sonuçlarının başka bilim insanlarınca tekrarlanıp onaylanması süreci oldukça sancılıdır. Bu da, bilim insanları olarak bizlerin evrimsel kanıtlara ulaşma hızımızı düşürmektedir. Bu sebeple muhtemelen gezegenimiz içerisinde bulunabilecek fosillerin milyonda birine bile henüz ulaşabilmiş değiliz. Orada bir yerlerde, sayısız fosil yüzeye çıkmayı bekliyor. Ancak bu, elbette evrimsel analiz açısından çok büyük bir dert değildir, çünkü eldeki verilerle dahi sayısız türün evrimi kolaylıkla ispat edilebilmekte, bilip bilebileceğiniz neredeyse her türün evrimsel geçmişine dair iyi kötü bazı fosil izleri elimizde bulunmaktadır. Kimi zaman bu fosiller eksiksiz geçişleri göstermekteyken, kimi zaman aradaki bazı basamaklar henüz keşfedilmemiş olabilir. Ancak bu ikinci gruptaki evrimsel örnekler dahi, aradaki evrimsel geçişi (eksikliklerden ötürü biraz sıçramaları olsa bile) net bir biçimde gözler önüne sermektedir. Kısaca evrim, aklınıza gelebilecek her tür ve bu türlerin atalarına ait fosil kayıtlarıyla gösterilebilmektedir. Hele ki söz konusu tür grubu insansılar, yani günümüz modern insanları ve atalarıysa...

357
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Söz
Hakkı Engin Erduran
Alıntıyı Ekleyen 1 gün önce
tartovski, nuri bilge ceylan, zeki demirkubuz, akino kurasova, makbett..
Kaynak: Entel Feridun'un varoluşsal sancılarına hitap eden yönetmenler (Entel Feridun (deepturkishweb))
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ayda Uzel
Ayda Uzel
26K UP
Çeviren 18 Ağustos 2019 6 dk.

Gelmiş geçmiş en sevdiğim televizyon programlarından biri olan The Magicians’ın dördüncü sezonunun finalinde dizinin yıldızı beklenmedik bir biçimde ölür. Twitter akışımda yer alan bir avuç dizi tutkunu arasında, insanlar ya bölüme dair bariz içerik bilgileri (spoiler) paylaşıyordu ya da onlar hakkında ağlayıp sızlanıyorlardı.

Ve ne var biliyor musunuz? Dürüst olmak gerekirse, bu benim için hiç fark etmiyor. Quentin öldü ve bu üzücü bir durum, ancak bunun gerçekleşeceğini önceden bilmek, final bölümünden aldığım zevki etkilemedi. Hatta bölümü daha çok beğenmeme sebep olmuş bile olabilir! Araştırmalar gösteriyor ki dizilere ya da filmlere dair önceden edinilen içerik bilgileri çoğumuzun sandığı kadar negatif bir etkiye sahip değil.

48
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alahattin Uzun
Grafik tasarımcıyım 5 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, anonim bir üye tarafından sorulmuştur.

Evet, kapitalizmin kötü bir sistem olduğunu düşünüyorum. Bunu şöyle açıklayabilirim. Evinizde ailenizle birlikte yaşıyor olduğunuzu ve kaynaklarınızın yenilenemeyecek şekilde sınırlı olduğunuzu düşünün. Ne yaparsınız? Evet, faydalı ve faydasız şeyleri belirler, kaynaklarınızı olabilecek en uzun sürede tükenecek ve sizi en uzun süre idare edecek şekilde bir düzen belirlersiniz. İnsanlık olarak, sınırlı kaynakları olan bir dünyadayız ve eğer sürdürülebilir bir yaşam biçimini meydana getiremezsek, gelecekte daha kötü ve daha kötü şartlar olacak. 150 milyon sene içinde dinazorlar kendilerini yok edecek göktaşını izleyip engelleyebilecek bir şey üretemediler. Biz insanlar da kaynakları sınırlı bir gezegende ve tamamen güçlü'nün sömürünün başında olduğu, bu şartların devam etmesi için savaş ve kitlesel ölümler dahil olmak üzere her şeyi sınırsızca kullandığı bir sistem kapitalizm. Üstelik insanları sadece bu düzene eklemlendirecek bir eğitim sistemi, hukuk sistemi, ekonomi sistemi var. Karşı olanları en kötü ihtimalle savaş ile yok ediyorlar. Bütün bu çekişmeler içinde zaten sınırlı olan ve asimetrik bir şekilde yok oluşa doğru ilerleyen dünyamızda insanlığın varlığından söz edilemez. Doğru olan tüm insanların yatkınlıklarına göre eğitilme, bilimsel gelişmelere katkıda bulunabilme, tüm insanların hür ve insani koşullarda yaşayabilme ve geleceğimizi bu halde otomatik olarak 'kurtarabilme' ihtimaline destek vermeye yönelik bir sistem. Suyu gerektiğinde gerektiği kadar kullanmak, daha fazla para kazanmak için daha çok tüketmeyi engellemek mesela.

Biraz fazla dağıttım evet, fakat kapitalizm de kendinden önceki sistemlerin zamanın şartları ve insanların geldiği noktaya göre güçlü olanın güçsüz kitleleri güçsüz konumda bırakacak şekilde sömürmesinden ibarettir. Ve her zaman olduğu gibi belli süreler içerisinde bu kitleler bu sistemi değiştirecek bir ayaklanma, devrim yahut iç savaş şeklinde bir çatışma ile bir sonraki sömürü sistemine geçilecektir. Krallık, hanlık, ağalık, derebeylik sistemlerinin yıkılıp başka bir üstün kitle dönüşümüne varması gibi.

Şimdi kral, ağa, derebeyi olanlar yani 'soylular' burjuva, aristokrat, asker, bürokrat, siyasi v.b dönüşümüne uğradığı gibi. Fakat en nihayetinde yine kitlelerin sömürü hali ve kendi üstünlüğünü garanti altında tutacak şekilde dizayn edilmesi devam ediyor. Kapitalizm de bu. Ne zaman bu noktaya gelir bilemiyorum, fakat nihayetinde bu noktaya gelinecek. Aklın yolu bir.

Tüm Reklamları Kapat

1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sizden Gelenler
Böyle bir platformun böyle büyümesi heyecan verici nice milyonlara.
Tüm Reklamları Kapat
Öne Çıkan EtkinlikKültürel Etkinlik
Orhan Aydın
Etkinliği Ekleyen 3 gün önce AnkaraÜcretsiz13 Haziran
Kvasir Dergi: Açık Eleştiri Akşamı
13 Haziran 2025 19:30 tarihinden 13 Haziran 2025 21:00 tarihine kadar.

13 Haziran Cuma, 19:30'da, Kvassir Kafe'de, herkesin katılımına açık bir söyleşi.

Yazarlar hem birbirlerini eleştiriyor hem de sizden gelen yorumları değerlendiriyorlar.

Dergideki öyküler ya da doğrudan "öykü" üzerine düşündüğünüz her şeyi saygı çerçevesinde söyleyebilir, yazarlarımızla ve diğer katılımcılarla tartışabilirsiniz.

E tabii hiç konuşmaya da bilirsiniz. :)

Etkinliğe gelmeden önce dergiyi okumuş olmanız tavsiye edilir ama şart da değildir.

Mayıs ve Haziran sayılarını kafeden ya da diğer satış noktalarından edinebilirsiniz.

Etkinlik yaklaşık bir buçuk saat sürecektir.

Katılım ücreti yoktur.

Devamını Göster
3
0 Yorum
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Söz
Arjen Açan
Arjen Açan
51K UP
Alıntıyı Ekleyen 30 Kasım
fakire sürekli yetinmeyi öğretmeyin fakir zaten yetinmeyi biliyor zengine öğretin ki az zıkımlanıp paylaşmayı bilsin
Kaynak: Sözü biliyordum yani hangi siteden aldığımı bilmiyorum ama aşırı haklılık içeriyor
10.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Bolşevikler ve Karl Marx’tan Demokratik Sosyalistlere Kadar Sosyalizm Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ela Kursak
Seslendiren 19 Kasım 2022 5:29
Ela ile Eddie, Bu Bölümde Rengarenk Bir Deney Olan Limon ve Köpüklü Patlamalar Deneyini Öğreniyorlar!
43
Eric Rose
Eric Rose
209K UP
Yazar 17 Temmuz 2018 11 dk.

20. yüzyıl bilimin yüzyılıydı. Bu yüzyılda bilim, insan toplumuna entegre olarak ilerliyor ve gelişiyordu. Albert Einstein’ın bu yüzyılda zihnini gelişime açması, bilimsel olguların derinlerini incelemesini ve merakı olan fiziğin bütün tanım, postulat ve teorilerinin temellerini sorgulamasının zorunlu olduğunu gösterdi. Bilgi neydi? Bilgiye erişim imkanı neydi ve fizik bilimi ne kadar doğanın gerçekliği üzerineydi? Tüm bu sorular Albert Einstein’ın büyük atılımı için temel bir bilim ve bilgi felsefesi merakının doğmasına sebep oldu. Albert Einstein’ın felsefe öncülleri oldukça basitti:

Bu üç basit felsefi argüman, Isaac Newton Klasik Fiziğine vurulan büyük darbenin öncülleriydi. Isaac Newton dönemine göre oldukça tutarlı ve güçlü bir bilimsel alan oluşturmuştu. 1686 tarihinde yayınlanan kitabı Philosophiæ Naturalis Principia Mathematica (Doğa Felsefesinin Matematiksel İlkeleri), klasik mekaniğin temelini atmıştır ve tarihin en önemli bilimsel kitaplarından biri olmuştur. Bu kitabın bilimsel önemi dışında altında yatan felsefi sunuşu da görmek oldukça kolaydır:[1]

105
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mimas: Büyük Kraterli Küçük Uydu

Mimas’a her ne çarptıysa, onu neredeyse yok ediyordu. Geriye kalan şey, Satürn’ün en küçük küresel uydularından birinin üzerindeki, en büyük çarpma kraterlerinden birisidir. Yapılan analizler, biraz daha büyük bir çarpışmanın, Mimas’ı tamamen yok edeceğini gösteriyor. Yaklaşık 130 kilometrelik bir alana yayılan ve görselde de görülebilen Herschel isimli devasa krater, adını 1789 yılında Mimas’ı keşfeden Sir William Herschel’den alıyor. Mimas’ın düşük kütlesi, küresel bir şekle sahip olmaya ancak yetecek kadar güçlü, ancak nispeten büyük yüzey şekillerini mümkün kılacak kadar da zayıf bir kütleçekimi oluşturmaktadır. Mimas, çoğunlukla su buzundan ve bir miktar kaya parçasından oluşur. Bu sebeple, büyük ve kirli bir kartopu olarak tanımlanır. Bu görüntü, 2010 yılında, Satürn’ün yörüngesindeki robotik uzay aracı Cassini tarafından, Mimas’a şimdiye kadarki en yakın geçiş gerçekleştirirken yakalandı.

31 Mayıs 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı ve Telif Hakkı: NASA, JPL-Caltech, Space Science Institute, Cassini
Çeviren: Ege Can Karanfil
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 23 Eylül 8 dk.

Modern insanın dünya sahnesine çıkışından bu yana on binlerce yıl geçti. Bir zamanlar vahşi doğada hayatta kalmaya çalışan, yırtıcılardan kaçan ve av olmamak için saklanan bir türdük. Ancak zaman ilerledikçe ateşi kontrol etmeyi öğrendik, aletler geliştirdik ve medeniyetler kurduk. Av olmaktan "süper avcıya" ilerlediğimiz bu serüvenimiz, gezegenin dengelerini kökten değiştirdi.[1] Artık diğer canlılar üzerinde benzeri görülmemiş olumsuz etkiler yaratıyoruz. İlginç olan şu ki, hayvanlar bizlerden, doğal yırtıcılarından bile daha fazla korkuyorlar! Bu yazıda, insanlığın bu dönüşümünün hayvanların davranışlarını nasıl etkilediğini keşfedeceğiz.

İnsanlar, dünya ekosistemlerinde "süper yırtıcı" rolünü üstlenmiş durumda.[2] Doğal yırtıcılara göre hem kara hem de deniz canlılarını çok daha yüksek oranlarda öldürüyorlar.[3] Ancak doğrudan avlanma yoluyla verdiğimiz zararın ötesinde, insan varlığının yarattığı korku ve stres de hayvan davranışlarını, avlanma modellerini ve genel olarak ekosistem dengelerini önemli ölçüde etkiliyor. Bu insan etkisinin yalnızca fiziksel düzeyde değil, aynı zamanda psikolojik ve davranışsal (etolojik) düzeyde de hayvanlar üzerinde büyük bir baskı oluşturduğunu gösteriyor.

39
4
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Meriç Öztürk
Seslendiren 4 gün önce 25:31
Uzaydan gelen mesaj "Free İmamoğlu" mu diyor? Bir garip sinyal deyip geçmeyeceğiz! Astrositlerin üstüne vazife mi hafıza oluşumuna yardımcı...
4
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnceleme
Ahmet Ensar Artun
İnceleyen8 6 gün önce
Deniz altında ve gökyüzünde geçen sahnelerde empati yeteneğimi sonuna kadar kullandığım için içim daraldı 😅 Ancak gerek prodüksiyon gerek oyunculum gerek senaryo olsun benden 7-8 arasında bir puan aldı. İzlenmesini kesinlikle tavsiye ediyorum.
6.0/10
(5 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Mission: Impossible - The Final Reckoning
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close