Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Evrim Ağacı
Çeviren 29 Haziran 2017 2 dk.

Fosil kayıtları, bugün bilinen neredeyse tüm hayvan şubelerinin yaklaşık 540 milyon yıl önce Kambriyen Dönemi'nin başında oluştuğunu ortaya çıkardı. Bilinen ilk hayvan fosilleri, hayvanların Kambriyen Dönemi'nin başından önce ortaya çıkmış olması gerektiğini düşündüren karmaşık yapılar sergiliyor. Ancak, kesin olarak Kambriyen-öncesi döneme gidebilen ve taksonomik olarak açıklanabilen fosiller oldukça nadir. Biyologlar, aile ağaçlarının nasıl göründüğünü belirlemek için süngerler, sölenterler, taraklılar ve placozoa gibi pek çok eski hayvan alt grubunun güvenilir zaman bilgisine ihtiyaç duyuyorlar.

Münih’teki Ludwig- Maximilian Üniversitesi (LMU) Doğa ve Çevre Bilimleri Paleontoloji ve Jeobiyoloji Alt Birimleri'nden Dr. Martin Dohrmann ve Prof. Gert Wörheide, artık hayvanın ilk evriminin kronolojisini araştırmak ve en eski hayvan gruplarının yaşları hakkında yeni bir tahmin yürütmek için “moleküler saate” dayanan yeni bir strateji kullanıyorlar. Bulguları Scientific Reports dergisinde yayınlandı.

13
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 23 Aralık 2014 15 dk.

Bilim insanları arasında türlerin standart bir şekilde isimlendirilmesi iletişimin kolaylaşması bakımından büyük öneme sahiptir. İşte bu nedenle, sınıflandırma bilimi olarak da bilinen "taksonomi", bir dizi kurallar bütününe sahiptir.

Sınıflandırma ve isimlendirme çok önemlidir. Çünkü bilim, belirli kavramlar üzerinden binlerce bilim insanının birbiriyle anlaşabilmesi ve farklı dillerde konuşuyor olsalar bile, aynı şeyi birbirlerine anlatabilmelerini gerektirir. Bu sebeple, canlılar bilimi olan biyoloji dahilinde, her canlının belirli bir sistem dahilinde sınıflandırılması ve isimlendirilmesi gerekmektedir. Sınıflandırmanın bir diğer gereksinimi de, evrim bir doğa gerçeği olduğu için, gerçekten de bu fenomene bağlı olarak birbirlerine benzeyen ve benzemeyen pek çok canlı bulunmasıdır. Bu benzerliklerin de kendi içerisinde gruplandırılması, taksonomi, yani sınıflandırma bilimini doğurur.

187
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Erkin Dudu
Erkin Dudu
27.8K UP
Yazar 17 Haziran 2020 6 dk.

Süt, günümüzde sıklıkla adını duyduğumuz gıda gündeminden düşmeyen önemli bir besin kaynağı. İçerisinde bulundurduğu mineral, vitamin ve protein diğer bir çok gıdadan fazla, yetişkin sağlığını korumada ve çocuk gelişimini desteklemede büyük bir rol oynuyor. Birçok ülkenin sağlık birimleri, halkı süt tüketmesi için teşvik ediyor. Buna karşılık, birçoklarının aklında sütü nereden tedarik edecekleri konusunda bir soru işareti var: Kimisi sokak sütü ("açık süt") satın alınmasının tüketiciler için daha verimli olduğunu ve tüketicilerin daha memnun olduğunu savunurken, kimi araştırmacılar ise bunun besin değerini azalttığını ve sağlık açısından bir risk oluşturduğunu savunuyor. Peki hangisine inanmalıyız?

Türkiye'de süt üretiminin önemli bir kısmının kayıt dışı olmasından dolayı, tüketim verilerine ulaşmakta zorluk yaşanıyor. Ancak yapılan bazı çalışmalar Türkiye'deki ailelerin yarıya yakınının açık süt tüketmeyi tercih ettiğini gösteriyor. İstanbul gibi büyükşehirlerde bu oran, %10'lara kadar düşüyor. Açık süt tüketenlerin büyük çoğunluğu "yoğurt yapımına uygun olduğu" için, diğerleri ise "daha sağlıklı" veya "daha güvenilir" olduğunu düşündüğü için açık sütü tercih ettiğini söylüyor. Çalışmalara bakıldığında, ekonomik geliri düşük veya kırsalda yaşayan bireylerde açık süt tüketiminin daha fazla olduğu gözlemleniyor.

61
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Ufuk Derin
3.2M UP
Aktaran 8 Ağustos 2024 3 dk.

Antik Mısır mumyalarını düşündüğünüzde aklınıza ne geliyor? Belki zihniniz sizi bir okul gezisine, müzede cam bir kutunun içindeki mumyalanmış bir insanla yüz yüze geldiğiniz ana götürüyor. Ya da belki de Hollywood'un tasvir ettiği gibi, kumlu mezarlarından zombi benzeri bir şekilde çıkan, kirli sargıları rüzgârda dalgalanan mumyaları düşünüyorsunuz.

Yakın zamanda yapılan bir çalışmada, Dr. Stephanie Woolham ve ekibi, antik Mısırlı mumyacılar tarafından mumyalanan bir timsahın yaşamının son saatlerine dair olağanüstü detaylar ortaya çıkardı. Bilgisayarlı tomografi (CT) tarayıcısı kullanan araştırmacılar, hayvanın nasıl öldüğünü ve ölümden sonra vücuda nasıl işlem yapıldığını belirleyebildi.

25
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 27 Aralık 2016 19 dk.

Türkiye'de özellikle de sosyal medyanın yükselişiyle birlikte, zaten ülkemizde ve Dünya'nın geri kalanının çok büyük bir kısmında bugüne kadar pek de yer etmemiş "eleştiri kültürü"nün giderek daha da fazla yozlaştığını görmekteyiz.

İnsanlar eleştirdikleri kişi, grup, fikir ve oluşumları daha iyiye götüren, eksiklerini kapatan, onlara güç katan argümanlar üretmekten ziyade; birbirini yermek, zayıflatmak, açıklarını yüzlerine vurmak, alay etmek, hafife almak amacıyla, sivri dilli, üzerinde iyi düşünülmemiş ve zaman harcanmamış, eleştirilen konunun detaylarına dair hiçbir bilgi sahibi olmaksızın eleştiriler yapmayı seçiyorlar. Kısaca birçok insan, eleştirinin en kolay formu olan, kimsenin duymak veya zaman kaybetmek istemeyeceği yıkıcı eleştiriler üretiyorlar. Bu da, egoist bir zeka yarışına ve üretici olmayan polemiklere neden oluyor.

165
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ekin Baran Sunar
Seslendiren 4 Eylül 2019 5:48
Çok az sağlık sorunu kanserden daha derin bir korku yaratabilir. Kanser, basitçe, kendi vücut dokunuzun size karşı gelmesi ve yönetimi ele geçirmesinden...
23
Gaye Arslan
Gaye Arslan
36.7K UP
Çeviren 3 gün önce 6 dk.

Belize'nin yoğun ormanlarının derinliklerinde, antik Maya şehri Caracol'da kazı yapan arkeologlar, 1.700 yıllık bir hükümdar mezarı olduğuna inandıkları bir mezar ortaya çıkardılar. Doğrulanırsa, bu keşif, bölgenin bilinen en eski kraliyet mezarı ve muhtemelen kurucu kralı Te K'ab Chaak'ın dinlenme yeri olacak.

Tulane Üniversitesi'nden bir arkeolog ve National Geographic Kaşifi olan Francisco Estrada-Belli, "Bu son derece önemli bir keşif" diyor. "Kayıtlara geçmiş bir Maya kralının, hem de bir hanedanın kurucusunun mezarını bulmak son derece nadir görülen bir durumdur."

8
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eftal Oturakçıibogil
5 Aralık 2022
Geçmişi günümüzdeki hallerinden farklı olan sebzeler (sebze evrimi?).
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kaan Akgören
Kaan Akgören
49.9K UP
Yazar 4 Haziran 2022 23 dk.

Hücrenin normal fonksiyonlarını gerçekleştirebilmesi için gereken hareket, membran transportu ve makromoleküllerin sentezi gibi birçok olay enerji gerektirmektedir. Dolayısıyla, metabolik enerjinin üretimi ve kullanımı hücre biyolojisinin temelini oluşturur. Tüm hücreler, metabolik aktivitelerin gerçekleşmesi sırasında kullanılacak enerji kaynağı olarak Adenozin Trifosfat (ATP) kullanır.

Hücreler üç temel görev türü için kimyasal enerjiye ihtiyaç duyarlar: kimyasal iş, taşıma işi ve mekanik iş. Bu işleri kabaca açıklamak gerekirse kimyasal iş, monomerlerden polimerlerin sentezinde olduğu gibi kendiliğinden gerçekleşemeyecek endergonik tepkimelerin yürütülmesi, taşıma işi bileşiklerin zarlardan kendiliğinden geçiş yönünün ters yönünde pompalanması, mekanik iş ise sil hareketi, kas hücrelerinin kasılması ve hücre bölünmesi sırasında kromozomların hareketi gibi işlerdir.

99
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Nazmi Efe Armutcu
İnceleyen7 1 gün önce
Sona doğru zayıflasa da güzel bir bilim kurgu dizisi. Orijinal ve klişe taraflarını eşit tutmaya çalışmışlar. Sırf orijinal kısımları çok keyifli oldığu için izleyebilirsiniz.
8.2/10
(32 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Arda Küçükoğlu
Fizikçi adayı 3 gün önce Sen de Cevap Ver

Merhaba!

Şuanda fizik 1. sınıf öğrencisiyim. Fiziğin birçok alanını sevmemle beraber hiç sevmediğim bir alan olan "Malzeme Fiziği" adlı bir ders var ancak benim gibi bu tarz dersleri sevmemen fizik okumak için herhangi bir engel değil çünkü hangi bölümü okursan oku sevmediğin bir ders olacak. Bu durum aynı "lisede edebiyat sevmiyorum ozaman lise okumamalımıyım" sorusuna benzer ve gereksiz bir sorudur. Eğerki ileride master ve doc. yapacaksan zaten ilgilendiğin alanda çalışmalar yapacaksın.

Tüm Reklamları Kapat

4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 9 Mart 2021 18 dk.

Proteinler, canlı organizmaların kas, saç, kolajen gibi vücut dokularında yapısal olarak yer alan; buna ek olarak enzim ve antikor örneklerinde olduğu gibi fonksiyonel olarak da görev alan; aminoasit adı verilen yapıtaşlarının bir veya birden fazla zincir oluşturacak şekilde bir araya gelmesiyle oluşan; karbon, hidrojen ve oksijene ek olarak her zaman azot ve kimi zaman sülfür içeren, canlıların var oluşu ve sağlığı için vazgeçilmez öneme sahip, büyük biyomoleküllerdir (makromoleküllerdir). Biz insanlar, proteinlerimizi vücudumuzda üretir veya dışarıdan beslenme yoluyla alırız; benzer şekilde, vücudumuzdaki aminoasitlerin bir kısmını kendimiz üretebilirken, diğerlerini dışarıdan, o aminoasitleri üretebilen canlıları yiyerek almamız gerekir.

Bu teknik tanımı birazcık daha sadeleştirecek olursak: Proteinler, genellikle kas dokusu ile ilişkilendirilir; ancak canlılığı oluşturan bütün doku ve organların yapısında proteinler görev alır. Proteinler, aminoasit denen daha ufak moleküllerin uca, üst üste, yan yana peptit bağı adı verilen bir bağ türüyle bağlanması sonucu oluşan bir molekül kompleksidir. Peptit bağı, aminoasitlerin su kaybetmesi (dehidrasyonu) ile oluşan, kovalent yapılı bir bağdır. Aminoasitleri, farklı renklerde boncuklar olarak düşünecek olursanız, proteinler de bu boncukların bir araya gelmesinden oluşan kolyeler gibidir. Her boncuk; karbon, oksijen, hidrojen, azot ve bazen kükürt atomları içeren aminoasidi temsil eder. Yani bir protein, esasen bu küçük tekil aminoasitlerden oluşan bir dizedir.

132
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Zişan Yalçıntaş
İnceleyen10 4 gün önce
should i kill myself or have a cup of coffee???
Kitap
9.8/10
(59 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alpin Büyükkaragöz
Üye 3 gün önce Henüz cevap yok.
Bu soruya cevap verebileceğim bir bilgim yok ama ; "Hipokampusun etkileşimiyle bilgiler, korteks gibi diğer beyin bölgelerine aktarılır ve orada depolanır." Depolanan bilgilerin orda belirli bir süre kaldığına ve ulaşılabileceği kanaatindeyim. Sinirsel ve elektriksel enerjinin nereye yayıldığını ya da nereye kaybolduğunuda halen merak etmekteyim.
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Veli Sarıgül
Veli Sarıgül
150.7K UP
Yazar 30 Mayıs 2024 7 dk.

Dune kitap serisi Frank Herbert tarafından 1965 yılında yazılmaya başlamış, ardından Herbert'ın ölümü üzerine oğlu Brian Herbert ve Kevin J. Anderson'ın destekleriyle devam ettirilmiş, kuşkusuz türünün en iyi ve en popüler örneklerinden biridir. Siyaset, din, ekoloji ve insanlığın teknolojiyle olan ilişkisini çarpıcı bir şekilde ele almış ufuk açıcı bir bilim kurgu serisidir. Bu özellikleriyle kendisinden sonraki birçok yapıta öncülük etmiş ve Star Wars gibi gişe rekortmeni sinema evrenlerine doğrudan etkide bulunmuş kült bir başyapıttır.

İlk olarak David Lynch tarafından 1984'te beyazperdeye uyarlanan film beklenen etkiyi gösterememiş, daha sonra Denis Villeneuve'un yönetmenliğinde, akılalmaz görsel efektleri ve Hans Zimmer'in unutulmaz müzikleriyle birçok dalda ödül almıştır. İlk kitabın ilk yarısını ele alan Dune: Part One ve 2024'te vizyona giren serinin ikinci filmi son yılların en iyi açılış yapan filmleri olmayı başarmıştır.

42
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
545.0K UP
6 gün önce
Yaklaşık 4 milyar yıl önce Dünya’da yaşamın ortaya çıkmasına yol açan kimyasal süreçlerden biri, ilk kez laboratuvar ortamında başarıyla taklit edildi. University College London’dan kimyagerlerin yürüttüğü çalışmada, RNA ve amino asitler, yaşamın temel yapı taşlarından biri olan protein sentezine giden sürecin ilk adımında birbirine bağlanmayı başardı.

Araştırmada, ilkel Dünya’da bol bulunabileceği düşünülen tioesterler enerji kaynağı olarak kullanıldı. Bu moleküller, amino asitlerin RNA’ya bağlanmasını sağlayarak hem “RNA dünyası” hipotezini hem de “tioester dünyası” hipotezini birleştiren güçlü bir kanıt sundu.

Bilim insanlarına göre bu deney, yaşamın nasıl başladığını anlamaya ve gelecekte basit moleküllerden kendini kopyalayabilen yapılar oluşturmaya bir adım daha yaklaştırıyor. Çalışma Nature dergisinde yayımlandı.

6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Leyla Nil Geçkin
Seslendiren 5 gün önce 8:35
Davranışlarımızı değiştirmek, eşine az rastlanır bir kendi kendine mühendislik mücadelesidir. Burada bahsettiğimiz, uzun vadeli ve kalıcı bir değişimdendir;...
6
Tüm Reklamları Kapat
Uçak gibi hareket etmiyordu elimde videosuda mevcut
137 görüntülenme
Sizce bu cisim ne olabilir ben anlamlandıramadım?
Sizce bu cisim ne olabilir ben anlamlandıramadım?
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close